8 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

(den 8 AĞUSTOS — 1935 * * ae aa Te ee T Ezbercilik elbette fena usuldür: Lâkin çocuğun hafızası ihmal olunmayup “hamule,, si Fransızca “D&formation pro - fe“ionnelle,, diye bir tabir var - ir. Mesleki arıza diye mi, mesle- galat diye mi, ertiksel bozuk - diye mi dilimize çevirip mef- ümu anlatacağımı - kestireme - im. Misalle söyliyeyim: Fotoğ - Tafçemım eczalarla tırnaklarının Ozulması, rontgencinin parmak - ârıniın yenilmesi, terzinin kam - bu'l“!maıt, kayıkçının avucunda hasırlar çıkması, hep, ertiksel şe- kil bozulmalarıdır... _Bunun bir de tinsel (manevi) tiheti var, Meselâ, biz hikâye, ro- Man gibi yazılarla uğraşan mu - arrirler, bir romanın iyi olup ol- Madığını hakkıyle anlıyamıyoruz. , Oman halkın tatlı tatlı okuması için değil midir? Güzelliği birta- Im cümle taklaklarına, düşünce Saripliklerine bağlı olan yazılar, — biz meslek adamlarının izafe *deceğimiz kıymete rağmen — İyi '_“m!n değillerdir. Zevkimizin er- tiksel bozukluğu yüzünden biz on- Arı güzel buluyoruz... Bunun farkında olduğum için, Sazeteye konulacak bir romanı Meslek adamlarına değil, yazı ;lîmakh ilgisi (alâkası) olmıyan tkat roman okumaktan hoşlanan k'ml'elere seçtirmek yolunu ara - İ Bşlın nefasetini nasıl arılar de- Sil kahvaltı edenler farkederse eğ_ğârin.güzelîni de muharrirler de- ” Okuyucular tayin edebilir... * & & Kendi işim hakkında bunları Goyledikten sonra, başkaları için * söyliyebilirim. Maarifçiler, | arttırılmalı. kültür meselelerini elbette bizden daha iyi bilirler.Lâkin, onlarda da bir ertiksel bozukluk yok mu- dur? İşte, bu yüzdendir ki, şu son zamanlarda bir yanlışlık yapıyor- lar sanırım. Mektep kitapları kolaylaştırılr yormuş. Bilhassa ezbere müteal - lik şeyler kaldırılıyormuş... Doğ - rusu, biz, öğretmenlik işleri dışın- da kalanlar, bunun aksini bekler- dik. Yani, genç beyinlere biraz münevver hamule doldurmanın lüzumuna kaildik... Ezbercilik?... Hayır... Buna ta- raftar olduğumuzu sanmayın... Mektepte, ezber derslerden en fazla ben şahsan şikâyetçiydim... Fakat “ismi haslar belletilmeyip vakaların — belletilmesi,, bugün - künden bile daha fazla ifrata var- dırılırsa bir imtihanda şöyle bir i- zaha şahit olabiliriz: “Hani şimdiki Sovyetler var ya, onlar daha inkılâp yapmadan birçok seneler evvel, en büyük şe- hirlerine — Fransızların üç köşe şapkalı delişmen bir kumandanı girmişti.,, Ezbercilik fenadır, amenna! Fakat, bugün o sistem zaten yıkıl- mış bulunuyor. Diğer taraftan, in- sanların “hâfıza,, diye bir de me- lekeleri var ki, bunun da işlenme- si lâzım. Söylediğim gibi, öğretmenlik mesleğinin dışındaki bizler, yeni yetişen nesilde hamule aradığımız için, uzaktan bakınca öyle sanı - yoruz ki gevşetmek değil, sıkış - tırmak siyasasını takip etmek za- ruretindeyiz | (Vâ-yü) Tehlike düdükleri bediyeye satmak İçin teklifler yapıldı __Uray (belediye) tarafından gaz ?“Wmunu bildirmek üzere kule - erle bazı yüksek yereler düdük - &r konacağını yazmıştık. Bazı Alman firmaları uyaraya (belediyeye) başvurarak büyük lehlike düdükleri satmak istedik - lerini bildirmişlerdir. Bu teklif - €r gözdün geçirilmektedir. Üsküdarda lağam sularile sulanan Oostanlar varmış ! | Bostaniarın lâğım sulariyle su- Anmasının uray (belediye) tara- findan yasak edildiğini evvelce Yazmıştık. Üsküdar semtinde ba- zt bostan sahiplerinin üstü kapalı “_l'n lâğımları bile açarak bu pis- iklerden istifade ettikleri görül- Müştür. Üsküdar kaymakam. mın- t“l“lluıclı;ılıi bütün bostanları göz- geçirmiştir. Lâğım sularını ! bazı bahçıvanlar ceza- Jandırılmıştır. Heybeü ada rıhtımı Heybeli ada rıhtıminın beton olarak Yapısı devam ediyo:. Rıh- Tak kazılmış, yerine kum ve çakıl İtmmm çok sağlam olması için top- ı“"“"“!tuı-. Yapı bir ay sonra bi- tecektir. Belediyemiz temizlik işleri kongresinc gidiyor Bu ayın on sekizinde #rank- ford'da arsrulusal temizlik işleri kongresi toplanacaktır. Kongrede İstanbul urayını (belediyesini) fen heyeti direktörü Hüsnü ile makine şubesi şefi Nüsret temsil edecektir. Hüsnü ile Nüsret önü- müzdeki hafta içinde Romanya yo luyla gideceklerdir. —— Belediyenin Balat atelyesi işçileri boşta kaldı Urayın (belediyenin) Balatta.- ki atelyesinden şimdiye kadar çı- karılan işçilerin sayısı duksanı bulmuştur. Bu ate!yede Unkapanı köprüsü- nün dubaları tamir ediliyordu. A- tatürk köprüsü yapısı eksiltmeye konduğundan Unkapanı köprüsü- nün bundan sonra esaslı surette tamirinden vazgeçilmiştir. Bunun üzerine de atelyede işçiye ıhtiyaç kalmamıştır. —o— Heybeliadada kadastro başlıyor Kadanstro genel direktörlüğü diğer adularda yapılan ka'lastra- nün sona ermesinden ve Heybeli adadaki kadastro hazırlıklarının da neticesinden ötürü Heybeli a- da kadastrosunun başlamasına ka. rar vermiştir. Kadastro pazarte- si gününden itibaren başlıyacak- tır.. Taşdelenden daha güzel Yeni bir kaynak suyu Evkaf tarafından ucuzca halka verilecek Bir müddettenberi şehrimizde bulunan evkaf genel müdürü dün Ankaraya gitmiştir. Genel müdür burada Taşdelen kaynak suyunun şehire daha çok indirilmesi işi et- rafında incelemeler yapmıştır. Üniversite profesörleri tarafın- dan geçen sene kaynak sahası et- rafındaki diğer sular da gözden geçirilmiş, alınan nümuneler tah- lil edilmişti. Taşdelen kaynağına iki kilometre mesafedeki “Tefne- lik,, suyunun radyo aktrite itiba- riyle Taşdelen suyuna üstün oldu- ğu anlaşı'lmıştır. Evkaf senelerce evvel pek bol çıkan ve sonra hakımsızlık vüzün- den kaybolma derecelerine gelen bu suyun meydana çıkarılmasına karar vermiş, kaynağın etrafını temizlettirmiştir. Bundan başka Taşdelen kayna- gından bu suya kadar olan yolun tesviyei turabiyesine başlanmış - tır. Bu suyun İstanbula indirilme - si için yol şose olarak yapılacağı gibi kaynak yerinde de tesisata yakında başlanacaktır. ; Taşdelen kaynağı ile Üsküdar arasında uray ile nafia tarafından yapılan şose de bu mevsimd » bite- cektir. Yol bittikten sonra buraya kam yoön ve kamyonetler de işliyecek- tir. Şimdi Taşdelen suyu, arabala- ra konan damacanalarla getiril- mektedir. Bir damacanın doldu - rulması için evkafa beş kuruş, ura- ya( belediyeye) yüz para vermek kâfidir. Bundan başka hiç bir pa- ra alınmamaktadır. Böylece bir damacana su yedi buçuk kurcuşa tedarik edilmesine rağmen İstanbulda semtine göre 50 - 60 - 70 - 80 kuruşa kadar sa- tılmaktadır. Bir damacana Taşdelen suyu- nun bu kadar pahalıya satılması- nın sebebi ise, yolsuzluk yüzün- den bir arabanın ancak günde Üs- küdar veya Kadıköyünden Taş- delene bir sefer Yapması ve bu se- ferde de ancak 6 - 8 damacana su getirmesidir. Tışdelen ve Tefnelik sularını evkafın bir teşkilât vücuda geti- rerek şehire indirmesi düşünülü- yor. Belediyenin yapamadığı bu işi evkaf kendisi yapacak, bu su- dan fazla gelir elde edeceği gibi halka da daha ucuza verecektir. etnamesiz hiçbir berbere iş verilmiyecek Belediye, ehliyet imtihanına girmemis berberler için tedbirler alıyor Son zamanlarda bilhassa kü- çük san'at ve mesleklerin Tüik ta- basına hasrından sonra bizdeki küçük san'atların ıslahı ve iyi san- atkâr yetiştirecek şekilde yeni tedbirler alınmasına çalışılmak -| tadır. Bu arada berberler kurumu da İstanbuldaki bütün berberleri be- lediyeden gelen mütehassıslar ö - nünde imtihan etmeğe ve kendi - lerine birer ehliyetname vermeğe çalışmış, fakat pek az berber im- tihana girmişti. — Bunun üzerine halkın sağlığı bakımından çok ö- nemli (mühim) olan bu san'atın tek tük de olsa ehliyetsiz kimseler elinde bulunmasını mahzurlu güö- ren belediye yeni ve kesin (kati) tedbirler almıştır. Belediye, geçen haftadan itiba- ren imtihana girmeyip de berber dükkânı açmak veya bir yerde ça- İIrşmak istiyenlere müsaade verme- meğe başlamıştır. Bu, tatb'katın birinci kısmıdır. Geçen hafta bu şekilde beş müracaat reddedilmiş- tir. Tatbikatın ikinci kısmına ber- ber mektebi yeni şeklile faaliyete geçince başlanacak ve imtihana girmemiş berberlerin iş yapması- na müsaade edilmiyecektir. Berberler kurumu berber mek- tebinin yeni şekline ait mürredat programı ve iç tüzüğü (dahili ni- zamnameyi) hazırlamaktadır. Hükümet bunu onaylayınca (tasdik edince) derhal işe başla- nacaktır. ( Yaş sebze ve meyve iharacatı için tedbir Hükümetimiz yaş meyve ve sebze ihracatımızı arttırmak ve ta- biatin Türk topraklarına büyük bir lütfü olan bu ürünlerden (mah süllerden) istifade etmek için yep yeni bir programla faaliyete geç- mektedir. Yaş meyve ve sebzele- rimizin ihracında Romanya yolu üzerinde uyuşulursa Türkofisin hazırladığı bu programla derhal işe abşlanacaktır. Öğrendiğimize göre yaş mey - velerimizin en çok tutulacağı an- laşılan Orta Avrupa memleketle- rine ucuz gidebilmesi için Devlet Demiryolları, Devlet Denizyolları idareleriyle Vapurculuk Sosyete - si iç hatlarda yaş sebze ve meyve- leri çok ucuz bit fiyatla taşıya - caklardır. “Romanya Seyrisefain Kumpanyası,, ve Romanya Devlet | Demiryolları idaresi de yaş ürür- | lerimiz (mahsüllerimiz) için ten- zilât yapacaklardır. Diğer atraf - tan İtalya da müracaatta bulun - muştur, Yaş meyve ve sebze ihracatı memleketimizde yeni başlamış değildir. Fakat son yıllarda bu ihracat bir hayli azalmıştır. 1930 ŞSYTERER NTT REREE KAT CA TU Taşdelen kaynağından ve Tefne - likten fışskıran sular dere halinde akıp gitmekteyken İstanbullular çeşme sularının bardağını kırk pa- raya içmektedir. yılında 228,000 liralık 386 ton yaş sebze ihraç ettiğimiz halde geçen 934 yılında bu ihracat ancak 45 bin liralık 134 tona inmiştir. 934 yılında elma, armut ve zer- dali ihracatrmız 1,063,000 liralık, portakal, limon ve mandarin ih - racatımız 85,000 liradır. --. Masta bakıcı mektebi Kızılayın hastabakıcı hemşireleri ye tiştiren mektebinin yapılan uzun tet- kiklerden sonra programlarında önem li (mühim) değişiklikler yapılmıştır. Okulanın tahsil müddeti üç seye çı- karılmış ve oraya gireceklerin en a - şağı ortamektebi — bitirmiş olmaları esas konulmuştur. Bu suretle hastabakıcı mektebi A- merika ve Avrupanın birinci smıf has tabakıcı mektepleri derecesine yüksel tilmiştir. Yeni programlara göre bil- hassa ziyaretçi, rontgen ameliyat - haneler, lâporatuvarlar ve diyet hem- şireliklerine ehemmiyet verilmiştir. Talebelerin pratik ve malümatları- nın tam istenilen şekilde öğrenebil- meleri için kadroya öğretmenlerden (muallimlerden) başka — ayrıca talim hemşireleri konulmuştur. Bu hemşi - reler talebeleri hastanelere ve servig- lere götürcekler ve servislerde hasta- bakıcılık tekniği en ince teferruatına kadar bilfiil öğretilecektir. Kızılay kurumu genel merkezi bu maksat için de ikisi Viyanaya biri Budapeşteye üç hemşire göndermeğe karar vermiştir. ŞEHRİN DERDLERİ Vapurlarda imdal işarei Gene bir dostum anlattı; — Tramvayda giderken bir kaza olsa kondüktör hemen ziliüç defa çekmek suretiyle vatmanı ikaz vde- rek arabayı durdurtur. Trende de ayni şey var. Yolcu - lardan herhangi biri bir tehlike vukuunda derhal im- dat zilini çekmek suretiyle treni durdurabilir. Fakat maalesef bu tertibat vaptırlarda yoktur- Epey oluyor, geçenlerde Adadah İstanbula geliyor- dum. Hava almak için geminin arka tarafında duru- yordum, Birdenbire — aşağıdan bir adamın — feryadını duydum. Meğer orta katta adamcağızın biri denizi sey- rederken gözleri kararıp denize düşmüş- Kısacası adam kamarotlara, kontrollara lâf anlatın- bulunumadı, lüzum yoktur. caya kadar, bunlrın vakadan kaptanı haberdar edince- ye, ve vapur duruncaya kadar tam — beş dakika geçti, Ve bu beş dakikada vapur iki bin metre mesafc katetti. Tekrar geri dönmek için de bir o kadar vakit kaybedil- * di, Neticede bütün araştırmalara rağmen adamcağız Vapurlarda, böyle bir hâdise vukuundu kaptana ha ber verilebilecek bir tertibat yapılsa faydalı olmaz mi? Bence olur, ve lüzumludur. Herkes tarafından da bu nun lüzumlu görüleceğine kaniim, Kat'iyyen vakit kay« bedilmeden vapurlara imdat zili tertitatr konulmalı - dır. Bunun lüzumu hakkında daha fazla yazı yazmağa