29 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
LELIRLLA —- 4 209 TEMMUZ — 1935 çe go t M en ce ee Ş — Bir mektubun tahlili Ve münevver İşsizler meselesi Avrupada tümen tümen mü- Nevver işsiz bulunmasıma ve bun- Arın aç kalmasına — rağmen, biz .de' hakiki münevverlerin daima $ bulmak vaziyetinde oldukları - Ti yazmıştım. '_Htr kaidenin istisnaları vardır. hesiz, hakiki münevverler a- Taşında da, iş bulamıyan ve zarı- Tette kalanlar vardır. Bunlara tav- 3İyem: kendilerini bir yoklama - geçirmeleridir. Mutlaka bir klllıırllı'ı olacak!, Bunu ortaya çı- kendi kendilerini tedavi et- Melidirler, Meselâ, belki pek s1 - İgandırlar, pek mütevazıdırlar . Tsan arasına çıkarak: d—BGndeıu,ıuihidırlum' Te Şu, şu, şu işleri görerek sizin Mücssesenize şöyle faydalar vere- l"lîı-îı'ıı!.. diyemiyorlar. 3 Yahut her hangi bir sebepten 'olayı bedbindirler. Sakalları u - '_"'"!. potinleri tozlu, gömlekleri irli geziyor ve insan içine bu $e - ilde çıkıyorlar. — Bu şemaildeki adam ağzı ile kuş tutsa, ilk verdi- Bi kötü intibar kaybedemez.. Bir İştiz, evvelâ — bedbinliğin o kötü 'avasını, elbise fırçalar gibi, üze- Finden silkip atmalıdır. İradesini takınmalıdır. Kendinin bir mezi- ’_“î olduğunu inanıyorsa, karşısın- ni deayni kanaate — getirmek 'çin, kaşlarını çatmalı ve olanca Manevi kuvvetini kullanmalıdır « $ H ten münevver olup da ;:ıız kalan adam, o zaman, Tür - giyede kendisi için işsizlik olma - *Bi görecektir. ... Ayni mevzua tekrar dönmeme Sebep, bana (yüksek tahsilli bir iş- ı"_) imzasiyle mektup gönderen İ Afelıdü" okuyucum,, olduğunu Yöyliyen zattır. ç Pt vatandaş, işsiz kalmış. Ken- | şahsını misal göstererek yaz- Dün boğaziçinde bir kotra hattı k Amaohhiıumdı oturan Zeki Sdında bir adam dün akşam üze- : A_ıilln. Osman ve Cafer adın « & üç arkadaşiyle beraber bir kot- Taya binerek denizde gezmeğe ç""'"!'ırdu. Zeki Bebek ile Rumelihisarı a- ?""dl yelken açmak isterken otranım direği kırılmış, muvaze- :: bozulduğu için kotra batmış -« öndelier KEİMLA G, Taşlardır. —o— Tunelin dumanları etrafı rabatsız etmiyecek Beyoğlunda Metro hanı karşı - a daki Tünel fabrikası bacasın - “n çıkan dumanların ve burada - Sicaklığın o civarın havasını OZduğu hükümet başmüfettişliği- din dikkatine ilişmiş ve durumun "“"ıl:iımui kumpanyaya bildiril- ıö:'mblnyı az duman çıkaran h.,.:h kullanacak ve fabrikanın kil Tetini etrafa yaymıyacak şe- de tertibat alacaktır — dıklarımın doğru olmadığını ileri sürüyor. Cevap vereyim: Evvelâ bir sayfa yazışında yedi sekiz imlâ yanlışı olduğuna lö";ı mektubu gönderen, yüksek tahsili ni dikkatli yapmamış. Sonra, ekşi- miş bir ruhu vardır: Bütün haslet- leri kendinde ve bütün kötülükle vi başkalarında tasavvur ediyor. “Tekmil iş bulanlar iltimasla buluyor!,, demeğe getiriyor ki, bu doğru mu ya?... Hattâ bizim mes- leği bile buna misal gösteriyor. Halbuki, şu koskcca basın (mat- buat) piyasasında iltimas kuvve tile iş bulan bir tek insandan baş ka kimse tanırmıyorum. O da, söy lediğim gibi: Her kaidenin istis- nası vardır. Esasen benim ilk yazımı yaz - maktan maksadım, “yüksek tah - sili olanların vaziyetleri mükem - meldir! Onlar için yapacak artık hiç bir şey kalmamıştır!.,, demek değildi. Asıl maksat, şunu göster- mekti: Kültür (maarif) sistemi - mizde yanlışlık vardır. Ortaya ih - tisassız yarı münevverler çıkıyor . Bunların çoğu, tahsile devam et- mek ve ihtisas edinmek için can atarlar, Fakat tahsil çağını geçir- mişler için okutma — ve öğretme teşkilâtımız yoktur, Bundan dola- yıdır ki, (30 - 40 liralık bir me - murluk var!) diye bir ilân veri - lince 150 kişi birden koşar. Fakat bu 150 kişi, bir sayıfada sekiz on imlâ yanlışı yapacak ve en basit suallere cevap veremiyecek kadar yarı münevverdir. Yüreğimi sızlatan — bu yaraya parmağımı basmak istemiştim. O yarı münevverlerin tam münev - ver, yahut müstahsil haline gel - mesine çalışmalı.. Ferdi ve - içti - mal işleri ona göre kurmalı... Söylemek istediğim budur. (Vâ-Nü) Sultanahmette yapı"- lan araştırmalar Sultanahmet Kabasakalda A - rasta sokağında yapılmakta olan kazım işine devam edilmektedir. Mozayik çıkarma işi şimdilik aygır deposuna doğru olan kısım- da araştırmaya başlanmıştır. Burada evvelce çıkan kıymet- K mozayiklerden başka daha yeni Bizans devrine ait kıymetli eser- lerin bulunacağı umuluyor. —— ürünlerimizi almıya gelen Romen heyet Bazı ürünlerimiz (mahsulleri- miz) üzerinde iktisadi görüşmeler üzere bir Romen heyeti ::u:n::wyl vapuruyla şehrimi- ze gelmiştir. Hoyet rıhtımda Tür. kofis şefleriyle tec im (ticaret) o- dası genel sekreteri tarafından kar şılanmıştır. Romanya ekonomik heyeti Ro- manya dışişleri bakanlığı namma' M. Miklon, Romarıya demiryolları idaresi namıma M. Bukur, M. Ka: ramciu, M. Kazatyeviç, Romanya seyrisefain idares'ni temsilen M Vasilesko, Romanya İstanbul te- cim mümessili M. Manlekodan mürekkeptir. TT HABER — Akşam Poslası —— ma saatları Bar ve birahane sâ- hipleri yazın değiş- mesini istiyorlar Istanbul vilâyetine, bar, bira - hane, ve meyhane işleten bazı es- naf tarafından şikâyette bulunul- muştur. Bu esnaf yaz ve kış kapanma saatlerinin gözönünde bulundu - rulmıyarak gelişi güzel bir saat kabul edildiğini ileri sürmekte ve ziyan ettiklerini bildirmektedirler. Vilâyet, daima yapılan bu gibi şikâyetlere bir son vermek - için yeniden incelemeler yapacak ve kapanma durumu hakkmda genel bir formül bulacaktır. MEzPOLİ/TE Kumarbazlar Seyyar börekçi İsmail oğlu Mehmet, birkaç arkadaşiyle Ka- fesçi sokağında zarla kumar oy- narken yakalanmışlardır. Altın bulunmuş Galatasaray sergisinde altın zincire bağlı bir medalyon, bir yirmibeşlik zinet a'tını, 3 adet al- tın yüzük zabıta memurları tara- fından bulunmuştur. Tahkikat ne- ticesinde bunların Tarlabaşında oturan Kleopatraya ait olduğu an- laşılmış, kendisine verilmiştir. Kuyuya düşmüş Üsküdarda Pazarbaşında bah: çıvan Nurinin karısı 30 yaşında Nuriye bahçede dolaşırken kuyu- ya etraftan Ter ta- rafından kurtarılmıştır. Pişiricinin işi Kalyoncu caddesinden geçen pişirici Abdullah Raşidin fırmı - nm camlarını kırmış, yakalan - mıştır. Bıçakla... Feriköyünde oturan arabacı Cemal Zibada Acem Alinin kah vesinde otururken Muzaffer tara- fından bıçakla kaba etinden yara- lanmıştır. Manavla balıkçı Feriköyünde oturan manav Ha- mitle balıkçı Reşit sarhoş olarak icrayi rezalet ederlerken yakalan- mışlardır. Bekçinin odasına girmiş Binbirdirekte Reşitbey apartı- manında bekçi Haydarın odasına giren sabıkalı Kâmil oğlu Avni ya. kalanmıştır: Tramvaydan inerken Binbirdirekte oturan 60 yaşın- da Hatice, Sultanahmette vatman Ailinin idaresindeki tramvaydan inerken düşmüş, başından yara- lanmıştır. dişlerini muayene ve tedavi için.. Diş doktorları Eminönünde bir muayenehane açmağa karar verdiler Diş doktorları Etibba odasın- da altı aylık fevkalâde toplantıla- rını büyük bir kalabalığın iştira- kiyle yapmışlardır. Toplantıyı kurum başkanı dok- tor Kâzım İsmail açmış ve başkan lığa Şemsettin seçilmiştir. Kongrede evvelâ altı aylık ça: lışma raporu okunmuş, kabul edil- miştir. Bundan sonra belediye tarafın- dan kurum veznesine yapılan yar- dımla çocukları esirgeme kuru: munda açılan (ilk okul çocukları- — Yeni yapılacak okullar nın dişleri) muayenehanesi etra . fında görüşmeğe başlanmıştır. Kurumun yaptığı bu teşebbüs krvançla (memnuniyetle) karşı - lanmıştır. Muayenede iki doktor çalışacaktır. Bu çalışmanın dıştır. daki işlerine mani olmaması için de muayene saatleri ona göre ter- tip edilecektir. Şimdilik muayenehane Eminö- nü bölümü içinde bulunan ilk o- kul talebelerinin dişlerinin temiz- lenmesiyle uğraşacaktır. Diş muayenehanesi beş Ağus- tostan itibaren açılmış olacaktır. Mide barsak hastalıkları kongresi Istanbulun okul ihtiyacı gözü-| — Brükselde toplanacak mide ve nünde tutularak bütçeye İstanbu! içinde açılmak üzere tahsisat kon- muştur. Bu parayla İstanbulun muhtelif sefmtlerinde sekiz ilk okul daha açılacaktır. El işleri sergisi İstanbul sanat akulunun açtığı #elişleri sergisi dün kapanmıştır. Sergiyi açık bulunduğu on beş gün zarfında 7640 kişi gezmiştir. — Sanat okulundan bu yıl çıkanlar İstanbul sanat okulundan bu yıl otuz kişi mezun olmuştur. Bun- lardan 9 u marangoz, 5 i sıhhi te- sisat, 11 i tesviyeci 7 si de elek- trikçidir. Kültür Bakanlığı bu gençleri muhtelif sosyetelere yerleştirmiş- tir. —— Köy okulları Köylerde yaptırılan tam teşki- lâtlr okulların yapı işleri önümüz. deki Ağustos başma kadar tamam lanacktır. — Denize girmek ucuz olmalı Plâjlara bu sene fazla akm var, Dün gene bütün âeniz kenarları dolmuş, boşalmıtşır. Yalnız halk plâj ücretlerinin pnhalılığından şi- kâyet etmektedir. Plâjlara giden nakliye ücretlerinin de indirilmesi istenmektedir. ŞEHRİN DERDLERİ barsak hastalıkları beynelmilel konferansında Türkiyeyi temsil e- decek olan Doktor Âkıl Muhtar Perşembe günü gidecektir. Te ğenuda Fransız seyyahları Evvelki gün Patris vapuriyle şehrimize gelen 70 Fransız sey- yahı dün Yumnanistan yoliyle memleketlerine gitmişlerdir. — Yugoslavya ataşe militeri Mezunen şehrimizde bulunan Yugoslavya Ataşemiliteri M. Ba- faleviç dün akşam Ankaraya git- miştir. Içişleri bakanı gitti Evvelki gün Ankaradan şehri- mize gelen ve burada durmadan Yalovaya giden İç İşleri Bakanı Şükrü Kaya dün bir muşla şehri- mize dönmüş, akşam üstü Anka « raya gitmiştir. Paşabahçe fabrika- sında yan Evvelki ıoce%ı,ıbıhçcgmde saat 24 de inhisar idaresine ait ispirto fabrikasından bir yangım çıkmış. tır- Yangm netices'nde fabrikanın şişe antreposu tamamen, direktör odası kısmen yanmıştır. Yangınım, ocak tünelinin ispir- to dolu şişelerin bulunduğu amba rım altından geçmesi dolayısiyle şişelerin sarılr olduğu otları kızdı. rıp tutuşturmasından çıktığı anla. şılmıştır. Zararın miktarı henüz tespit edilememiştir. Vazgeçilmesi gerek bir huy.. Tenha ve yalnız kaldığı zamanlar sağa, sola, önüne rastgelen her yerde yazılar yazmak, resimler yapmak, Meydanda olan tarihi âbidelerin, çeşmelerin ve bil- hassa umumt helâların hemen hepsinin içinde duvar- larında münasebetli münasebetsiz bir sürü resimler, ve yazılar var. Yedikule zindanlarıma gidenler duvar- ların halini görmüşlerdir. Sultanahmetteki Alman çeş- Istanbul halkımın tuhaf bir huyu var: 1 mesi de ondan aşağı değildir. Fakat bunların arasında en fena ve en çirkin yazı ve resimlerin bulunduğu yerler umumi helâlardır. ması icap eder, Bunların alâkadar memurlar tarafından silinmesi, bu- ralara yazı yazarken tutulanların şiddetle cezalandı - rılması lâzımdır. Çünkü bunlar hem âdabr umumiyeyi haleldar etmekte, hem de ecnebi seyyahlar tarafından görülmek suretile memleketimiz aleyhind propagan - dalara vesile olmaktadır. Bundan başka İstanbulun muhtelif yerlerinde ba « lunan park bankları üzerinde gerek kalemle yazılmış, gerek çakı ile oyulmuş birçok çirkin yazı ve resimlere tesadüf edilmektedir. Bunların da gilinmesi ve kazıl - lüle,
