7 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

N Bugün İstonbul muhteliti ile ilk — maçını yapacak olan Atina muhte. Hitini teşkil eden Yunanlı sporcu- lar, bu sabah saat (7) de Polonya wapuruyla şarımıza (şehrimize) " gelmişlerdir. Misafirler (17) kişidir. Kafile reisi Yunan deniz kamutanların- dan, Panetiniyakos klübünün eski genel başkanı ve Atina mıntakası birinci başkamı Mösyö Demercis- dir. Idareci olarak da, geçen ay Apollonun başkanı olarak - İstan- bula gelmiş vlan ve bu teması ha- zırlryan Mözyö Malohus vardır. Takımın bir de Macar antrenö- rü bulunmakladır. Oyuncuar şunlardır: Kaleciler: Fronimidis (x) ve Hancos. Müdafiler: (Sol) piyaakos (x), (saz) Ga:paris (xx). Haflar: (Sol) Sidiropulos (xx) (orta) Kasimatis (xx), (sağ) De- liyanis. (İhtiyat) Gigas (x). Muhacimler: (Sağ açık) Miy- gakis (xx) “t. kımın kaptanıdır ve Atina muhteliti Yunanistanın hattâ Balkanların en iyi sağ açığıdır.,, (Sağ iç) Bal- dacis (xx), ısantrfor) Sofyanopu- Tos (xx), (sol iç) Stafropulos, (sol açık) Kistobulu (xx). Yanlarında (x) işareti konulan oyuncular enternasyonal olanlar- odır. (xx) çift işareti konulanlar $ —dason Balkan şampiyonasında oy- mamış olan oyunculardır. Görüldüğü gibi, Atina muhtelit takımında (8) arsrulusal oyuncu vardır. Esasen «efile idarecilerinden — Mösyö Malohus'un da bize söyle- diğine nazaran, Yunan takımı, en kuvvetli bir şekilde teşkil edilmiş ve bu maçda iyi bir netice almak — için ne mümkünse yapılmıştır. Misafirler saat 8,30 da vapur- dan rıhtıma çıkmışlar, ve onda İs- tanbul mımtakası namına fulboll heyeti başkanı Necmi Ataman, futbol heyetinden Kemal Ücer, mıntaka yazganı Halit Tüccarbaşı oğlu, ve tertip heyetinden Süley- — maniyeli Muhtar tarafından karşı- lanmışlar, Yunanlı — sporculara — mıntaka namma güzel bir buket werilmiş, ve Necmi Ataman tara- fından “Hoşgeldiniz,, denilmiştir. | misafirleri rihtım dışında karşıla- mışlardır. yoğlunda Hidivyal Palas otelinde misafir kalmaktadırlar- Macar güreşçileri de geldi | ilk maç bugece 'T. L C. L iPyangosunun çekileceği — gün gelmesi beklenen ve birçok teş * /— kilât yüzünden son dakikada gelemi - yeceklerini bildirerek piyango heyeti nin çok müşkül vaziyette kalmasına miye çıkmıyan biletlere — bedava bir güreş maçı seyrettirerekleri hususun: — daki vaitlerini yerine — getirmek için — piyango heyetinin gösterdiği mütema- di gayret netlcesinde, nihayet bugün — İstanbula geldi. Ve bu akşam ilk ma- — çımı Beşiktaş Şeref stadımnda kıymetli güreş takimile yapacak, Para ile bi- Tet satılmıyacak olan bu süsabakalara yalnız ellerinde ikramiye çıkmamış pi yango biletleri bulunan kimseler gi * — rebilecek, — İkinci maç da ayni şernit altmda, — gene Şeref stadında salı gecesi yapır hacaktır. Bu sabah gelen Macar — güreşçileri (8) kişidir. | Tamamen İri yarı vetam — güreşçi de Insanlardır. İstanbula düön va- Bukartatanda çı - ——— TC geld kan birçok müşkülât yüzünden ancak bu sabah gelebildiklerini söylemekte- dirler. Bu takım, vaktile bizim Macarista - na yaptığımız — seyahatte, 8 temasın 6 sını kazanarak bizi yenmişti. İşte bunun içindir ki, bu maçlarmın, nasıl bir netice vereceği merakla bek- lenmeye değecek mahiyettedir. Bütün müşkülâta rağmen, — halka karşı tuttuğu vadi nihayet yerine ge- tiren piyango heyetini de tebrik eder- ken, kahraman güreşçilerimize de gil- zel muvaffakıyetler diliyoruz. Tebliğ Eşya Piyangosu (. >>:1syonundan: Türkiye İdman cemiyetleri ittifakı 1 — IPyangomuzun keşidesi 23 Ha - ziran 1935 pazar günü Taksim stadın- da hükümet mürakipleri, noter ve he- yetimiz huzurunda yapılmıştır. 2 — Keşideden sonra bütün vilâyet, banka ve bilet gönderilen adreslere liste yollandığı gibi Tayyare bayileri- ne de kâfi mıktarda dağılmak üzere berakılmıştır. 3 — Hediye tevzintr dört günden - beri t--'amış ve şimdiye kadar dağır tılanlar arasında büyük ikramiye isa- bet edenlerin listesi aşağıya kaydedil mektedir: A — Amerika seyahati: Harp aka - demisi Malatyalı Asteymen Mehme' Nuri B — Paris seyahati: — Kızıltoprak merhum Bay İlyasın köşkünde Nec: mi Oç. € — Kadife üç parça koltak takı * mı: Beyoğlu posta sokağı No. 30 Ö - mer Beottazi D — Peşte seyahati: Beyoğlu As - malr mescit kömüreli İsmail ve İbra- him, E — Eİli beş parçalı 12 kişilikçay ve kahve takrmı: Çeşmemeydanı Abdüs- salâh sokak No. 5 Tirebolulu Sait oğ- Tu Habip. F — Kırmızı maruken takımı üç- parça: Ankara İmalâtı harbiye fab. 1 Tornacı, 4 — Piyangoda ikramiye kazana - mı”anlar amort! olarak Beşiktaş Şe - ref stadinda 7 temmuz pazar ve 9 tem- muz salı günleri akşamları saat 21 de yapılacak Macar - Türk güreş maç larma girecek ve bu iki maçları sey - redeceklerdir. 5 — Macar - Türk güreş maçlarında hiç bir suretle para ile bilet almarak “dilemiyecek ve ancak eşya piyan - gosu bileti hamilleri bu iki maçı mec - canen seyredeceklerdir. 6 — Beşiklaş stadından gece nhıtk avdet edebilmesi için nakil vasıtaları- n& müracaat edilmiştir. Avusturyada hükümdarlığın © Kalabalık bir sporcu kafilesi de| yerilmesi hakkında Almanların fikri Atina muhtelit sporcuları Be-| — Berlinden bildirildiğine göre, Al - man matbuatı Avusturyaya İmpara - torluk hanedanının bırakılması hâdi sesi hakkında şöyle demektedir: “Avusturya kabinesinin kararı A- vusturya ulusunun Isteilnı karşıt (muhalif)dir. Yabancı ülkelerde, dev- letlerin kalis aralarında oynadıkları ve amacı (gayesi) Alman ülkesi bulu- nan siyasal oyunun ucunda Habsburg hanedanı bulunmaktadır. “Germanla gazetesi,, italya kralının gebep olan Macar Seged takımı, ikra-|(Ottoya kızını vere- ceği söyleniyor Londra, (Hususi) — Gazetele- rin, Romadan aldıkları haberlere göre, Avusturyaya Habsburg ha - nedanının dönüşü, İtalyada tam bir muvafakatla karşılanmakta - dır. Hanedanın ihyasını, Avustur- yanın arazisinin tekeffülü ve si- yasal durumu balıımından bir te - minat sayılmaktadır. Söylendiğine göre, bugünkü ha reket İtalyanın zımni rizasiyle ol- makatdır. Arşidük Ottonun — İtalya kralı Emanoelin en genç kızı Prenses Mariyi alacağı havadisi yeniden kuvvet bulmuştur. Şanlı süvarile - . .: rimiz geldi Miralay Cevdetin başkanlığında yüz başı Cevat Kula, birinci mülâzim B - yüp Üncü, Saim Pulatkan, Cevat Gür- kan, mektep müdür — muavini kay - makam Saimden mürekkep süvari e - kibimiz bu sabah saat on buçukta Kon vansiyonelle şehrimize geldiler. Daha saat sekiz buçuktan itibaren Sirkeci garı dolmağa haşlamıştı. Sa - at ona geldiği vakit ortalık ağız ağıza dolmuştu. Uzak illerde Türkün yüceliğini gös- teren krymetli sübaylarımızı karşıla * yanlar arasında Korgeneral Fahred - din Tuğgeneral Zihni, İstanbul ka * mutanı Tümgeneral Halis, Mahafız alayı kumandanı İsmall Hakkı, İs - tanbul kumandanlığı erkânı harbiye relsi Albay Tevfik Topçuoğlu, T.L C. L İstanbul mıntakası namı - na Asbaşbakan — Fethi Başaran — ve yazgan Halit tüccar Başoğlu, Olimpi- yad komitesi namıma genel — sekreter Ekrem Rüştü; Galatasaray As baş - kanı Tevfik Ali, Sipahi Ocağı binici- lik muallimi Behçet Atagenç, ve daha birçok kamutan ve — subaylarımızdan harbiye, askeri tıbbiye, süvari binlellik talebeleri; talebe birliği üyeleri vardı. Tren vaktinden beş on dakika teeh" hürle geldi. Dakikalar geçtikçe halk heyecandan duramıyaca" vaziyete gel mişti. Lokomatif karşıdan göründüğü xa - man bütün orada — bulunanlar “genç sübaylarımıza höş geldiniz,, ve “yaşa,, seslerile vagona doğru koşmağa baş - ladı. Gelen kiymetli yolcularımız o - müzlar üstünde vagondan indirildi - 'er ve onları karşılamağa gelen akra- ba ve arkadaşlarile kucaklaştıktan sonra hep bir ağızdan istiklâl marşı söylendi ve kendilerine kırktan fazla çelenk verildi. Talebe birliğinden — Rükneddin gençlik namına — sübaylarımıza hoş geldiniz dedikten sonra “Atalarımızın at koşturduğu yerlerde bugün de Türk bayrağını en yükseklere çektiren genç stibaylarımızın bu muvaffakrye - tini candan alkışlıyan,, söylevleri çok heyecan uyandırdı ve çok alkışlandı. Bundan sonra sübaylarımız omuz lar üstünde gardan dışarıda bekliyen otomobillerine götürüldüler. Sübaylarımız halkın coşkun ve sil - rekli alkışları arasında İstansyondan ayrıldılar ve doğruca Sipahi ocağına gittiler. Ocakta sübaylarımızı bircok arkadaşları daha karşıladılar. Teb - rikler, öpüşmeler dakikalarca sürdü. Sübaylarımıza yolda diltihak eden sü- vari müfettişi general Mürze! ortada olmak üzere hir çok resimler çıkarttı lar. Sübaylarımıza ocağım üst katında bir çay ziyafeti verildi. Sant bire doğ ru yad illerde göğsümüzü kahartan kahramanlar istirahat etmek üzere ev lerine gittiler. Bir resmimiz ekibin başkanı mira- lay Cevdetle görüşmüştür. — Miralay demiştir ki: — Ekibimiz çok takdir ve hayretle karşılandı. Kimse böyle kuvvetli bir ekip tahmin etmişordu. — Takdir ve hayret hissi bütün — müsabakalarda sonuna kadar devam etti. ÜÇ ay evvel Nise gitmistik. Oradaki m”-<bakaları bitirdikten — sonra — Ahene gitme - miz için emir aldık. Oradan Peşteye, Peşteden Viyanaya gittik. Dünyanım en kuüyvetli ekiplerile — karşılaştık. Dört birincilik, müteaddit ikinel, ü - çüncülük ve başka dereceler aldık. Bu alman neticeleri biribirlerile muka - yese etmiye imkân yoktur. Çünkü hep si ayri bir mü-abakanın ayrı bir za - feridir. Viyana yüksek atlama şam - piyonluğunu Safm, Yalçın ismindeki atile 2 metre yüksekliği atlıyarak ka> zandı. Diğer millet —müsabıkları bir doksanı geçemetiler. Fransızların en kuvvetli ve eski şampiyonları da mü - sabakaya girmişti. Aldığımız netice - lerden dolayı memleketimiz hesabına büyük bir iftihar duyuyoruz.,, Musolini kaza geçirdi Roma, 6 (A.A.) — Musolini u- çakla Salerne'e giderken uçağı- nım telsiz anlenine bir yıldırım düşmüştür. Uçağa bir şey olma- mış, fakat telsiz memuru bayıl- mıştır. TÜluslar kurumu 7 TYEMMUZ — 1435 kendini göstersin İngilterenin tanınmış — siyasa mu - harrirlerinden Vernon Bartlet, “Afri- ka üzerinde bulutlar,, diye çok önem- Hi Cehemmiyetli) bir yazı yazmıştır; ezcümle diyor ki: “Bugün Habeşlilerin kendileri bile, verilmesi mümkün herhangi müsaeda tr vermek istiyorlar. Yalnız — ulusal egzemenliklerine (milli hâkimiyetle - rine) dokunulmaması şartile her şe - yi yapacaklar, Fakat Musolini buna kulak asmıyor. İnsana öyle geliyor ki, bugün bu işle uğraşan barıştırma ko- misyonu tam bir anlaşmaya varsa bile kavga hâlâ devam — edecek. İtalya , Habeşistanda ekonomik kolaylıklar değil arazi fethetmek İstiyor. “Biz İngilizler de, bugün İtalyaraın Habeşistanda ve Japonyanın — Çinde tatbik ettiği ayni metodları kullana - rak geçmişle topraklar kazandık... Muharrir, sonra, dikkate değer bir can noktasına dokunuyor: “ Biz gayet büyük olan şu iki mese- leyi henüz görüşmedik. Bu iki mesele ham maddelerin tevzli ve — dünyanın fazla nüfusunu çıkaracak yerler keş - fi meseleleridir... Bunlar halledilme - dikçe harbin önüne geçme faaliyeti, teminatlarla teyit edilmiş — dahi olsa, daima akim kalmak bozguna uğramak tehlikesindedir. Muharrir, sonra uluslar kurumu hahsine geçiyor: Âmerika, “Daltma düşüncem şudur ki, uluslar kurumu ömründe bir defa — yalnız bir defacık olsun — büyük bir devle - tin küçük bir devlet üzerine tecavü - zünü durdurmadıkça adam akıllı yer- leşmiş olmuyacaktır. Vernon Bartlet Fransaya ve onun matbuatına hitap ederek şu yolda söz kerini bitiriyor: * Riya, güç devam eder,.. Eğer Fran sa hükümeti, nihayet İngiltere hükü - metinin yapmağa — hazırlandığı gibi, uluslar kurumu misakına sadakat gös termezse, siyasasının temeli olduğu - nu öÖvünerek söylediği uluslar kuru - munda yarın bu liyakati — bulamıya * caktır.,, Amerikalılar ümitsiz! Vaşington 7 (A.A.) — Ameri- ka Dışişleri Bakanlığı Adisababa- daki işgüderine, bu şehirde oturan ve aralarında 110 misyoner bulu - nan 125 Amerikalının, Habeşis - tandan çıkmalarını, yahut İtalyan » Habeş davası dolayısiyle emni - yetlerini korumak için tedbir al - malarını bildirmesini emretmiştir. Bu boşaltma emri hakkında malümat vermekten kaçmman Dış- bakanlığı bu meseleyi iki hafta- söylemiştir. Habeşleri korumayı üzerine almıyor Uluslar kurumu tarafından Süveyş işi gözden geçirilecekmiş Italyanlar Amerikada su sıkıntısı “Öönüne geçmiye çabalıyor Habeş — İtalyan — anlaşmarzlığıma dair son gelen haberler, Amerikanm bu işe karışmıyacağı yolundadır. Bu- nunla beraber gelen cevap — notasına meselenin, hakem yolu ile kotarıl - ması (halledilmesi) ümidi gösteril - mekte ve Kellog misakı altına Amerl- kanm atmış olduğu imzaya riayet e - dileceği bildirilmektedir. Diğer taraftan Süveyş kanalı mese- lesi gözden geçirmekte, yakında U - luslar kurumu genel sekreteri Avenol Ingiltereye gidip Süveyş kanalmının ka- padılrp kapatılmaması işi hakkında İngiliz hükümetile görüşeceğine dair bir rivayet olduğu gibi, — Cenevrede hukukçulardan bir komisyon aynf İşi görüşmüştür. Bununla beraber bu henüz bir karar kamisyonda alınmamış, ancak Süveyşten geçen silâh yükkü gemi « lerin kontrolü lüzumu üzerinde kal - mışlardır. Süveyş kanalır meselesinin Uluslar kurumu ruznamesine konulup konul * mıyacağını Avenolun İngiltere hükü - metile temasından sonra belli olacak tır, deniyor. ; .. *. Romadan gelen bir habere göre İtal yanın asker gönderdiği Afrika müs - temlekelerinde st meselesi pek önemli olduğu içiri, İtalyan hükümeti bura - da kuyulart yenilemekte ve tulumba- larla-techiz etmektedir. Bu kuyular günde 5000 metre mikâbı su vermekte ve şehirden uzaklardaki konak yerle- rine su sevketmektedir. Günde 400 metre mikâbr su veren bir bend ya - pılmıştır, Kuduz aşısının 50 nci yıldönümü kutlulandı Hlk aşılanan aqam da kutlu günde bulundu Paris, 7 (A.A.) — Pasteur ens- | ondan muvafakat cevabı almış « titüsü dün, esenlik bakanı B. Er - | tır. Bundan sonra Pasteur, çocu * nest Lajout'nun başkanlığı altın - | ğa 14 gün üstüste köpeğin iliğini da ilk kuduz aşısının — tatbikinin BO inci yıl dönümü kutlulanmış - tır.. Bu aşı Pasteur tarafından, şim- di enstitüde kapıcı ve meşhur âli- min mezarında bekçi olan Joseph Moister'e 6 Temmuz 1885 de ya - pılmıştı. Meistere mektebe giderken bir kuduz köpek onu bacağından ısır- mıştı. Annesi Parise koşarak Pas- teure aşı tecrübesini oğlunun üze- rinde yapmasını yalvarmıştı. Te - reddüd eden Pasteur, meşhur â- lim Volpiandan fikir sormuş ve Miestere aşılamış — ve çocuğunu kurtarmıştır. Pasteur enstitüsünün — büyük amfiteatrında bu son yapılan tö- rende Josph — Meister ilk sırada yer almış bulunuyordu. Pasteur'ün torunu — profesör Valery - Radot büyük âlimin hu - sust hayatından bahsetmiş, profe- sör Martin, kuduz köpekler tara « fından 1sırılmış 50 bin kişi kur - tarmış olan enstitünün faaliyetini anlatmıştır. Esenlik bakanı — Meistere bir madalya vermiştir.