» “Ondan da Bükreş Tokantaları çok mü:- sşakası Fener- Güneş Bükreşte işin Golleri kim attı CÜMHURİYET — Fikret, Salâ- hattön attı. TAN — Fikret Rasih attı. ZAMAN — Bilmiyorum, dim... ğ KURUN — Atmışlar ya, kim a tarsa atsın... Takımdan iki gol atıl- mış.. 'TAN — Bu kızmış t rine, Bükreşe telefonla sormuş, kafi- Teden büyük bir zat çıkmış-. _Oııı sormuşlar “ben size telefonla söyle medim mi,, demiş. Telefonu kaparken : Herkes kendi kendite uydurmasın, ben-dediğimdir buyurmuşlar telefonu kapamış. Gazetelerden: (Futbolcularımızı seyretmek - için maç saatinden evvel stada akan var- di). H: — Tabil, benim de haber aldı- ğıma göre, kavaltı ve yemeklerini o- rada yiyenler varmış.. Fakat iki gol iştihalarını kaçırmış olacak kil. 0 yundan sonra stad ho_şıldliı vakit yemek paketlerini oradan küfürlerle toplamışlar Bükreş piyasasında bu türlü türlü yemekleri — satmışlar. işitme” kargaşalık üze” teessir olmuşlar.. Takımdan mektep talebesi olanla- ra da orada bulunan güzel sefertas Tardan bir kaç tanesi kullanılmak ü- zere armağan edilmiş. ler 6 nikıçlend. BUNAT NYKŞ Yandı kil.. H — Ellerin biribirine çarpmasın- dan dolayı bütün Bükreş halkı, hat- tâ Köstence ahalisi rahatsız olmuş- lar. Sinir, kulak mütehassısları yüzden hastalananları muayene, davi etmek için sıra yapmışlar; H — Hususi muhabirimizden al- dığımıız mektupta kulak sinir, doktor- Tarı böyle müşteri getirten ve gol ya- bu te Sadi Karsan diyor ki: CÜMHURİYET — Attığımız gol" | mu, Ati pan bir takımı da kendi hesaplarına getirtmeyi tasarlamışlar. Yuventus takı- mınınyüksekliği 'TAN — Çok yüksektir, o kadar ki: Bir hafta evvel ikinci çıkan (C.A.O)- yu I—0 yenmiştir. H — Demek ki, kendisi çok yüksek amma ;« İkinci değil.. COMHURİYET — Bu takım ikin- tdir hem de birincilikte ikincidir. H — Hangi taraftan? CÜMHURİYET — Soldan, ve son- dan. H — İkindidir ya, nerede olursa olsun CÜMHURİYET — Romen takımı- ni güneş altına aldık. H — Bizim takım güneş üstünde mi oynadı acaba?... Yoksa Fenerin karşısımda mı? Takım oyuncu- ları nasildır? KALECİ — Uluslararası — kaleci, daha yeni Sofyadan gelmişti. BEKLERDEN — Fogel — 25 dela uluslararası olmuştur. H — Kaleci uluslararası bekler öyle, takım (250) defa ulııılnrarnsı.t dışarı maç seyretmiştir. Nasıl kazandık? 1 — yüzde 50 nisbetinde olmıyan B0 zispetinde| Yüzde 60, yüzde 70 olsaydı kimbi- lir,. Nasıl netice alırdık. 2 — Tan'da bir fotografa göre, (Bükreşten bir manzara göcteri- | yor, fotografın sol açık köşesinde bir İ cami görünüyordu. Fakat altında | şöyle bir yazı eksikti. (İşbu camide Hafız Bay Rebit ta- kımın kazanması için maçtan evvel dua etmiştir. Â S. Turgut Max Baer evlendi Eski şampiyon Nevyorklu bir bar sahibesi kendisine eş seçti Amerikadan Avr rupa — gazelelerine acele telgrafla bil- dirildiğine göre, daha geçen hafter Tarda — Broddok'a L"Ü'“P olarak 'nya şampiyonlu ğu ünvanını kayber den meşhur Yahudi r Max — Baer A_"'"'*""'ll merke- zi Vaşingtonda bir- denbire evlenmiştir. Bu şaşılacak ve | beklenmiyen — izdi- vaçda kendisine € seçtiği kadın, Nev- yorkta bir — barın güzel sahibesi Miss Sullivon'dur. İzdivacın - yapıl- dıiğı gün bütün A-> | merika — matbuatı bunu heyecan için” k de ilân etmiştir. İlânı çok seven Max'ın bundan çok memni merasiminden sonra eski şampiyonun yeni karısını nuz. Yukarıki resim: radyo teletizyon ile İngiltereve ğ Fransır matbualı da bun dan istifade etmişlerdir. Bakalım bu evlilik: Şimdiye kadar çok sefih bir hayai eski ünvanını tekrar ka: den mağlup olduğu söylenen Max, tazam bir çalışma imkânı mı verecek, söylediği gibi bu eski dünya şamplyonu! Ğ " un olduğu zannediliyor. Düğün kucakladığını görüyorsu- verilmiş. İngiltere t geçiren ve bu yüz” zanmak için mun” yoksa, mağlubiyetten sonra gazetelere | i'yonunu büsbütün bokstan uzaklaştı racak mi? '« Kim kazanacak | Juveutos'u na mı? İstanbul ile Atina arasında temsili bir futbol maçı yapılması için futbol heyetimizce girişilen teşebbüs ve Haf- talardan beri devam eden muhaberat nihayet sona ermiş ve Yunan futbol heyeti muvafakat kararını bir iki gün evvel telgrafla bildirmiştir. Her iki şehir muhteliti arasındaki müsabaka 7 ve 9 Temmuzda Taksim stadyamun” da yapılacaktır. İşte futbolü sevenleri hayli mem> nun edecek bir müjde. .İki senedenbe- ri mahrum kaldığımız güzel ve ciddi bir futbol maçını nihayet seyretmeğe fırsat bulmuş olacağız. Üyle bir mü- sabaka ki bize tam ve hakikt kıymeti- mizi açık bir surette göstermeğe vesi- | le teşkil etmiş olacak. Gerçi bugüne| kadar büyük klüplerimiz fedakârlık yaparak Avrupa takımlariyle müna- sebata giriştiler ve şehrimize tanm- mış bir çok ecnebi takımları getirdi- ler. Fakat bunlar nihayet birer husu- si angajman mahiyetinde kalıyor ve kazandığımız muvaffakiyetler de bu çerçevenin dışına çıkamıyordu. Getirilen takımlar hakkında da burada kat'i bir malümat elde edile- miyordu. Biz onları dev aynasında görüyor, ve kazandığımız - galibiyet* lerden bu nisbette kendimize bir şe- ref hissesi ayırıyorduk. Onlar ise tam kadrolariyle gelmeğe imkân bulama- dıklarından dem vuruyorlar ve elde ettiğimiz muvaffakiyetin kıymetini | düşürmeğe çalışıyorlardı. Biz de a- rada ne tarafa hak vereceğimizi şaşı- rıp kalryorduk. : Halbuki önümüzdeki iki maç için vaziyet hiç de böyle değildir. Karşır mızda resmen Atina muhtelitini göre- ceğiz. Biz de onlara şehrimizin resmi | futbol formasını sırtlarında taşımağa caktır. Atina şampiyonu ünvanı altında da- ha geçenlerde Olympiakos takrmımı Istanbula getirterek yenmiştik. Bun- dan pek haklı olarak da sevinç duy- muştuk, Bugün gazetelerde Panaya tiko takımının bizim üç bir yendiği- miz bu Yunan takımını 5—2 tepeledi: ğini okuduğumuz zaman içimizde bir şüphe uyanıyor. Acaba diyoruz galip- le çarpışmış olsak ne netice alırız? Bu sual Romanyada yaptığımız maçlar için de variddir. Romanya lik maçında bu sene sondan ikinci gelen bir İstanbul muhteliti şeklinde takviye edilen Fenerbahçe takımımız ancak güçlükle 2—1 yene- bildi. Bu itibarla bizi şüpheye düşü- ren ikinci bir mesele daha ortaya çıkmaz mı? Ya karşımıza — Bükreş muhteliti çıksaydı netice ne olabilir- di? İşte bütün bu mülâhazalara istina- den hükmetmek lâzım geliyor ki iki memleket arasında bir mukayese ya- parken ya milli müsabakaları veya temsilt maçları nazarı itibara alarak fikir yürütmek en doğru hareketler- dir. Hususi müsahakalar büyük bir müâna ifade etmez. Çünkü galibiyet ye mağlubiyet karşılaşan nihayet iki takımın paylaşacakları birer titrden ibaret kalır. Fakat iş milli veya tem- sili müsabakalara dayanınca mesele- nin rengi değişir. Hariçte de bunun tesir ve akisleri haşka olur. “İstanbul, Atinayı yenmiş, demek başka tesir bırakır, “Fenerbahçe —O- limpiyakosa galip gelmiş, demek de gene başka ukis yapar. Bugüne kadar cenebi takımları ile vukubulan temaslar — münasebetiyle maçlardan evvel hiç bir mülâhaza yü- rütmemiştim. Yalnız müsabakalara gitmiş ve gördüğümü olduğu — gibi yazmağa çalışmıştım. Çünkü bu te maslara lüzumundan fazla verilmek istenilen ehemmiyeti pek yerl'ndn bul- muyordum. Fakat önümüzdeki günlerde yapı- Jacak iki müsabaka bütün şehrimiz futbolünü alâkadar ettiğinden tabia: lâyık görülen oyuncuları çıkaracağız. “Ba itiharla ikâ tasafın. galibiyot we mağlubiyetini tevile meydan verecek kaçamak yolu ortadan kalkmış - ola- (Marsel Til) rakibile bir. kapışma ihtiyarladıkça gençleşen boksör Marsel Til Son yaptığı maç sekiz senedir muhafaza ettiği şampiyonluğu gene k_avbetmedl Ihtiyarladıkça gençleşen ve sekiz seneden beri sırtında taşıdığı Fran- sa, Avrupa ve nihayet dünya boks orta siklet şampiyonluğu ünvanlarını kimseye kaptırmıyarak karşısına çı karılan genç ve dinç hasımları, evli ve 81 yaşında olmasına rağmen, biri- | biri arkasına yenen, artık boks âle- minde bir harika olarak gösterilen Fransızların meşhur Marcel Thil'i Carmelo Caudel ile son defa - yaptığı müsabakada gene galip çıkmıştır. Marcel Thil bu maçta gene herker sin hayret ve takdirini kazanmıştır. Onun seneler geçtikçe gerilemek şöy- le dursun gititkçe daha iyi bir forma girdiğini görenler hayretten parmak ısırmışlardır. Geçen sene Birinci Teşrinde yap- TIKLarI Maçta Cavoet Un ya ŞAMIPI yaptığı anda aolınan Bir enstantane ı da kazandı ve hazmedememişti. İşte ikinci defa çar- pışmaya vesile bulduğu bu çetin has- — nuna da galip gelmek azmiyle iki ayı — danberi durmadan dinlenmeden çalır f şıyordu. Nihayet bu emeline de bugün — muvaffak olmuş bulunmaktadır. 15 yonunun karşısında dayanarak bera berliği elde etmiş olduğundan bu se- ferki çarpışma bir intikam maçı ma> hiyetinde bulunuyor ve bu itibarla büyük bir alâka uyandırıyordu. Marcel Thil sekiz seneden beri yap- tığı bütün müsabakalarda hasımlarr nı yendiği halde yalnız Caudel ile be- yabere kalmıştı. Thil bunu bir türlü Marsel Tilden müthiş bir sağ kroşe yiyen Candel böyle yere düşmüş ve (8) saniye kalkamamıştı. tiledir ki keyfiyete yabancı kalamaz- dım. Şimdi içimi kemiren bir merak var. Bu iki dost memleketin yetiştirdiği en iyi futboleuları sınırları içine sığ- dıran Balkanların en eski iki şehrin den —İstanbul ile Atinadan— hangi- si bu müsabakada galip çıkacak? E- vet hangisi futbolda daha ileri gitmiş olduğunu gösterecek? İşte bunu ıuî bırsızlıkla anlamak istiyorum. Sadi Karsan Marsel Til 3 üncü ravnddan sonra, ravnd üzerine tertip edilmiş olan bu müsabakada gerçi Caudel, Thilin de — mir gibi ağır yumrukları karşısında mukavemet edebilmiştir amma sonun: — da da turguluk bir hale gelmiştir! Zaten dokuzuncu ravndda çenesi- ne yediği müthiş bir kroge onu nak- — davn etmiştir. Bu devreyi Caudel Thilin kollarına abanarak nakavt ol- madan güçlükle bitirebilmiştir. Bu yumruğun tesiri ile de bundan sonra hiç bir faaliyet gösterememiştir. 'Thil bu seferki boks farzında kur- — naz olduğu kadar yüksek bir teknik tatbik etmiştir. Her ravndda hasmı- nın bir noktasını hedef tutmuş ve M rasını döverek yormuştur. — İkinci ravndda hasmı o noktayı kapamağa çalışryorken hu sefer de başka bir ta- rafını hırpalamıştır. | Velhasıl, boks âleminde daha yılı — dızı uzun seneler parlıyacağı tahmin — © olunan Thil, Caudeli de döyerek mür vaffakiyet kolleksiyonuna yeni ve çe | refli bir galibiyet daha ilâve etmiştir. 'HAVA KURUMU ! ÇIKARINA taş stadında hava kurumu Beşik- taş ilcesi tarafından organize edi- | len büyük alaturka güreş karşılaş- maları yapılacaktır. Beşiktaş klü- bü stadı o gün hava kurumuna terkederek yurd severliğini gös- termiştir. Baş güreşe senelerce Lütfen sayfayı çeviriniz