2 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

2 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l ;ı î | n 2 TEMMUZ — 19385 HABER — Akşam Postas Toprak altında bir saat Kadıköyünün altındaki gizli yollarda nasıl dolaştım? Neler gördüm? Tünellerde kurulan korkunç tuzakla, Bu tuzak- ları keşfeden şehadetnameli mütehassıs köpek Dün Ka altında tam — Bazan da bu gibi tünellerde bir saat dolaştım.. Yazdıklarımın | müteharrik taşlar vardır. Farkıma masal veya rüya olduğunu zan - netmeyiniz, tamamiyle hakikati söylüyorum.. Vapurda Yeraltı — mütehassısı Metzlerle birlikte giderken konuşuyoruz: — Hiç hayatınızda kuyuya in - diniz mi?. — Hayır!.. — İnmekten çekinir misiniz ?. — Hiç tecrübe etmedim.. Fa - kat kuyu inilebilir bir kuyu ise her halde inerim. Sizin kuyularla ara- nız nasıldır?. — Ol! bana bakmayımız.. Ben merdivenden iner ve çıkar gibi kuyulara iner, çıkarım.. Rastgel - diğim her yeraltı tünelinde hava bitene kadar yürürüm.. |— Tünellere yalnız mi - girer - siniz?, — İlk defalar yalnız girmem. B_i' köpeğim vardır. Onunla gire- Tim, — Köpek mi?. ğ — Evet! Halis polis köpeği... mektepte — okumuş.. Fotograflı şahadetnamesi Var,, bile — Anlaşılan kıymetli bir kö - — Ne diyorsunuz? Gümrükten içeriye şokmak için — 22 lira para B Köpekler ne kadar olsa m daha hassas oldukla- ,Mavanın bozukluğunu, ya- hut yerin tehlikeli olup olmadığı - :'_'::::H—u.meı hisse - eli k, h—_"hııuızllr.. a İ biy şeyle k""""'hl Böy geri dönerleE DiRtman Bemean toprak altında tehlikeler Metzelerle birlikte İneceğim ve tünellerde yürüyeca . ğim için beni şiddetle alâkadar e. diyordu. Sordum: — Toprak altında havasızlıktan başka daha ne gibi tehlikeler var? — Döner kapaklara, ve tuzak - lara düşmek tehlikesi.. —Bunlar nasıl şeylerdri?. — Eskiden bu yeraltı yollarını yapanlar buradan — kaçarken bir takım haydutlar, daha doğru bir tabirle düşmanlar tarafından kova lanabileceklerini düşünmüşler ve buna göre tedbirler almışlar. —Bu tedbirlerin birincisi — müteharrik kapaklardır. — - Yer altında yürürken bu müte - harrik kapaklara basılırsa kapak - lar hemen dönüverir. Göz yumup açıncıya kadar kendinizi beş, on, on beş kulaç derinlikte bir kuyu - da bulursunuz. Artık yapanların insafına göre, kuyunun dibinde ya yılanlı, ker - tenkeleli su, yahut da sivri bıçak- lar vardır. Buraya düşenin — sağ olarak kurtulmasına imakân yok- tur, Sırtımın hfifçe ürperdiğini his - settim. Metzeler büyük bir soğuk varmadan bunların üstüne bastmız mı, —öbür dünyayı boyladığınız gündür.. —Çünkü bu taşlar birer | manivelâ ile üst tarafa merbut - | tur. Taşın üstüne basıldığı za - meşhür | yan tazyik bu manivelâ ile yuka: Kadıköyüne rıya intikal eder. Bunun netice - sinde üstünüze taşlar, — topraklaı yığılır.. Bu şekilde bir kaç saniye de gizli yol sizin için mükemmel | ğ bir mezar olur.. | Böyle diri diri mezara girmek hiç de hoşuma gitmemişti. — Başka tehlikeler yok ya?. diye sordum. — Hayır! dedi.. — Yalnız bazı kereler takib edenleri yanıltmak için yol ağızları yapmışlar, ve bir takım — yalancı yollar açmışlar - dır. Meselâ yol giderken birdenbi- re üç dört kola ayrılryor. Bunlar- dan yalnız biri hakiki, diğerleri sahte olduğundan — takip edenler yollardan birini seçmek mecbu - riyetinde kalırlar. — Eğer yalancı yolu takip ederlerse ya birdenbire bir duvarla karşılaşırlar, ya uzak bir yerden dışarıya çıkarlar, ya - hut da döner dolaşır gene çıktık- ları yere gelirler. Bu esnada Kadıköyüne vardık. Ve doğruca Moda istikametinde sahilden” “yürümeğe başladık ». İki-yüz adım ilerledikten — sonra durduk.. Metzeler sahilin denize bakan yüksek bir yerini gösterdi . Kayaların üst tarafında bir ya - rım kemer görünüyordu. — İşte burası, dedi,hentiz açıl - mamış bir yeraltı yoludur. —Âğzı belli olmasın diye taş ve toprakla kapanmıştır. Fakat — yağmurlar, ve deniz yavaş yıvı’.ı buralarını aşındırdığından tünelin ağzı mey- dana çıkmıştır. Maalesef burasını temizleyerek içeri girmeğe fırsat bulamadım.. Zannıma göre bu yol Zaharof denilen yere çıkacaktır .. Girdiğimiz ilk tünel İlerlemekte devam ettik. Yolun —.i tarafı bir duvardı.. Deniz yir- mi metre kadar aşağıda İmliyor « d_u.. Yol tam sahili bırakıp da içe- riye kıvrılacağı zaman dkiç.. Sağ tarafta duvarın öbür yanınd. çardak gibi M'!'Y'lrdı_A,.İ,_ da deniz kenarında çocuklar de . niz banyosu yapıyorlardı. Metzeler hemen yolun sağında- ki demir parmaklığı aştığı gibi atladı. Ve çardağın direk- lerinden tutunarak aşağıya kaydı. Ben de kendisini takip ettim, Eski olan çardağın bastığım ve asıldı - ğam direkleri çürük ve . sallanı - yordu. Her an bunlardan birinin kırıl- ması, ve benim aşağıya taş merdi - Neyse kazasız belâsız yere var- dık bir takırm taş merdivenlerden indik. Yerler yeşil ve etraf ağaçlık- tı. Duvar içeriye doğru görebil - diğine uzanan bir tünel ve tünelin alt tarafında da buz gibi akan bir kanlılık ve lâkaydi ile devam edi- | su vardı.. yordu: Tünel mütehassısı anlattır — Burası Sen Krisostom ayaz - masıdır, , Bu yol nereye gidiyor? Hemen eline bir taş aldı. resimde gördü - günüz şekli top- rağın üstüne çi- zerek izahat vermeğe başla - | o dı: — Dikkat e- derseniz bu tü - | nelin maktar yöylödir . Bun - dan anlaşıldı - ğına göre bu tü- nel ayni zaman da su yolu vazifesini de görmek- teydi. Bir taraftan, — yani çukur yerden su akıyor, yanındaki sed - den de icabında rahatça kaçıla - biliyordu. Beraberce tünele girdik.. İlerli- yoruz., Tünel gayet büyük olduğu için dışarıdan — aydinlıik alıyor, ve içerisi iyice — görülebiliyordu. On beş, yirmi metre kadar ileride sağ tarafta tıkanmış bir yol baş - langıcı göründü.. Metzeler anla - tıyordu..., — Bu tıkanmış olan yol da bir tüneldir. Anladığıma göre burası Tünellerin maktar Fakat isterseniz önümgizdeki yol - dan belimize kadar çamura bata - na kadar ilerleyebiliriz. Hakikatte ieçriye doğru ilerle - diğim tünel gittikçe çamurlanı - yordu. Bir saraya filân (!) çıka- mıyacağımızdan yüzlerce sene - denberi bakılmayan ve temizlen- miyen bu yolda fazla - ilerelmek faydasızdı.. Geriye dönerken Metzeler, sö - | zünü şu şekilde bitirdi: — Bu yol buradan doğruca Mü- hürdara kadar çıkar. Ve Kadıköyü yeraltı yollarının mühim cadde - lerinden (!) birini teşkil eder . Resim aldıktan sonra yeniden çardağa tırmandık ve demirpar - maklıkları aşarak caddeye çıktık. — Şimdi Modaya!., S Te AR ei & 0 1 Fi Srü 'Yarın Modada bir kuyunun için- de yaptığımız meraklı ve lâtif bir seyahati anlatacağım. SERTOĞLU Galb aranıyor Galata Mahmudiye caddesin de Yaprak çıkmaz sokağında 5| numaralı hanede oturmakta iken altı aydanberi kaybolan — oğlum Hacı Hüseyin oğlu Hacı Yaşarı a. rıyorum, yalidesi de ölmüştür. Ha- yat, mematından haberdar olan: ların insaniyet namına adresime bildirmelerini rica ederim. Galata - Mahmudiye caddesi Yaprak çıkmaz sokak 5 numarado pederi Hacı Hüseyin. MUHASIP ARANIYOR Kuvvetli muhasebesi olan - ta- nınmış müesseselerde — çalışmış tecrübeli bir muhasip aranıyor. Talip olanlar ve kefalet verebi- lenler Balatta Süreyya paşa fab- rikasına müracaat etsinler. Ve | ki Atatürkün beyanatı Romen gazeteler. tarafından memnuni- yetle karşılandı Bükreş, 1 (AA.) — Özel ayta- rumızdan: Rumen gazeteleri, — Atatürkün arsrulusal durum hakkında, bir A- merikalı gazeteciye verdiği diye - vi, büyük ilgi (alâka) ile neşret - mektedirler. Adverul gazetesi — bu ilgi ile yazdığı betkede (makalede) diyor *“Türkiye Reisi Cumur Başkanı - nın bu sözleri bizde memnuniyet uyandırmıştır. Çünkü bu sözler ül: kenin en canlı asığlarını (men- faatlarımı) müdafaa etmek için ar stulusal yöneylerde (cephelerde) güttüğü tezlerin tamamen haklı olduğunu göstermektedir.., Takma sakallı takma bıyıklı iki adam (Baştarafı 1 incide) etmeğe başlamışlardır. Neticede sakal ve bıyıklarının takma ve va- ziyetlerini şüpheli görerek bunları tevkif ederek karakola götürmüş - lerdir. Tahkikat neticesinde bunlar - dan birinin musevi İsak ve diğeri ermeni Kirkor ve Şişlide oturduk- ları, sakal ve — bıyıklarının takma olduğu anlaşılmıştır. Fakat neden takma sakal ve bı- yık kullandıklarına dair — mukni bir cevab vermediklerinden tah - kikatın derinleştirilmesine lüzum görülmüştür. abah Gazeteler ne diyorlar? KURUN — Asım Us bugünkü baş makalesine mevzu olarak Fransadaki hükümet buhranlarını almışlır. Buz nun sebeplerini belirtmek için eski Fransız Cümhur reislerinden Mil- ran'ın bir gazetede çıkan sözlerini a lıyor. Ve tam salâhiyetli hükümetler teşkil etmek için Franstz ana yasası- nn değişmesi gerek olduğunu söylü- yor. TAN — Bugünkü başmakaleyi Ah: med Şükrü Esmer yazmıştır. Mevzuu İngilterenin gütmekte — olduğu yeni dış sıyasadır. Ahmed Şükrü Esmere göre İngiltere, Baldvin'in başa gel- || < mesiyle birlikte şimdiye kadar güttü- dü Kolleklif sıyasayı değiştirmiş, ve izole bir sıyasa takip etmeğe başlar mıştır, Artık İngiltere meselâ Fram || saya danışmadan kendi kendine Al- manya ile anlaşmağa çalışıyor. ZAMAN — Zaman — ümzalı, ve “Fransa bu işde gene zararda,, baş lıkla başmakale Fransanın Habeş me selesi yolunda güttüğü sıyasadan ne derece zarar gördüğünü anlatıyor. Bunun için evvelâ Habeşlileri da ! rıltlığını, sonra da İtalyaya karşılık: sız olarak arazi verdiğini buna mur kabil Almanyaya karşı yapmak ta savvurunda bulunduğu blölün de yar pılamadığını söylüyor. Bu şekilde de zarara girdiğini ilâve ederek yazısını bitiriyor. Akay İşletmesi Mü- | dürtüğünden : Adalar - Anadolu - Yalova hat. tı yaz tarifesi (3 — 7 — 935) Çar- şamba gününden itibaren tatbik olunacaktır. Cep tarifeleri gişe - lerde satılmaktadır. Lise ve orta okullar ikmal ta- I| lebelerine: HUSUSİ RİYAZIYE DERSLERİ Üniversiteli Riyaziyeci bir talebe veriyor Fatih: Zeyrek caddesi No. 6 — 1 — — Kazımsızlıktan şikâyet ediyorsanız; VTT T AT FKD TEE İN hemen SUDOL ÇYU KA Mide ağrıları ekşilik. be yanmaları için yegâne Haçltır. Eczanelerde 50 kuruş. GOLE L AA L TP yazılıdır. Beşiktaş birinci sulh hukuk mahkemesinden: Müddei Üsküdarda Tunus Ba- ğgında Ethem Başı sokağında 25 numaralı hanede oturan Ahmet tarafından müddeialeyhler - Fat ma, ve Rahime, Saliha ve İbrahim ve müteveffiye Afife veresesi Tah. sin ve Saniye ve Melek ve Fatma ve Hayriye aleyhlerine ikame et- miş olduğu Beşiktaşta odun iske- lesinde Hayri Bey dimekle ma- ruf çeşme sokağında 10 numaralı hanenin şuyuunun izalesini talep ve dava etmekle mumaileyhima- dan Afife veresesi Saniye ve Me- lek ve Fatma ve Hayriyenin halen ikametgâhları meçhul bulunması hasebiyle ilânen tebligat yapıldığı halde mahkemeye gelmediklerin- den bu kerre mahallinde keşif ya- pıldığındari ve müşahede kabili taksim olmadığından bahisle mu- amelei gıyap kararının ilânen teb- liğine karar verilmiş ve mahkeme- sinde 19 — 7 — 935 tarihine mü- sadif cuma günü saat 10 a taliki- ne karar verilmiş olduğundan yev- mi ve vakti mezkürda mahkeme- ye gelmiyecek veya musattak bir vekil göndermiyecek — olursanız mahkemeye gıyaben devam — olu- narak karar verileceğine — tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (145) - BORSA Hızılarında yildiz. şarec olanlar üzc- ; 1 7-935 de muamele görenler rinde dir.| Raxamlar k apanı: Tanım gösterir * Yolohama »e Altın « Mecidiye -D » Rsrkanr » Solya » Amşterden * Prag * Srakha'ın Çekler * Londrs « Nevyort we - O41, — Nukut (Satış) « Londra 6x0, -| * Viyana YA *0 * Nevyark * Madriı Mi « Paris * Berlin “, - * Milâao — $ e Varsöra — *4, s0 « Brükse h « Bodapeşte — 14, — * Atina L- | * Bükreş 16, — | * Cenevre — 018 <-| * Belgrau & - # - »a < (kap. sa, 16) 610 — | & Stothim KA0 0.76035| « Viyana « Pat 1200 Ve Madair « Milâno 96114 | « Berlin 18736 « Prükse 47170| * Varşava #$07s * ÂAtma 634725)4 Budapeşie — a8 < « Cetevie — 2.4198| , Rükrer — zz,0017 *« Solya 63.175 |4 Relerat 458 * Amsterdam 1148956 Yokohama — 1.2035 * Prat 180074 )4 Maskova — 1004- ESHAM , * 4 Bazkas — 980 Tramvay — t9,— Anadolu Y3.ra|e Çimento as W0 Reti Yen| Coyos Dek —- $ir. Hayriye — 18 | — Sark Det Merkez Baskası sa, Balya U Sişorti — — 00) Yark m ecea Famoatı BAD Telefon v — istikrazlar tahviller İfe 983Türk Bor, — <BS Klektrik R o e60s| — Tramvsy * * İM 9607| Rihtim İstikrâzıDahili | 04,80| 4 Anadola (*Erzani Hstikratı 96— (« Anadolu ! 1998 AM J9 Anadolu W Sovas Erzurum 8— )| Mümessi! A | SF

Bu sayıdan diğer sayfalar: