16 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

16 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i |Ş töyü Tiştem, 16 MAYIS — 1925 Benim görüşüm: Bir mektup ve cevabı Şöyle bir mektub aldrm: 13 Mayış tarihli (Haber) de “Eda edilmiyen — farzı kifayeler,, başlıklı yazmızı okudum, İki ayrı Mevzua ilişikli olan bu yazının son kısmı ihtifall okunan şiirler, söylenen nutuklar — hakkındadır. Halkevlerinin (sizin tabirinizle) hüdayinabit şairleri kontrola da - vet ediyorsunuz. Acaba bu şairler- den kastmız kimlerdir?. * İstanbulda tlusal günlerde in- kılâpçı Partinin siyasal ülkülerini gücünün yettiği kadar terennüm eden, etmeğe çalışan (ne yazık ki | san'atlarına hayran olduğunuz kudretli şair arkadaşlarınız bunu #imdiye kadar yapamamışlardır) sanırım ki yalnız benim, Bu böyle oOlduğuna göre makalenin hedefi n görünüyorum.. Büyük bir inkılâp — karşısında sözde şair (bu da benim tabirim) arkadaşların ölü olarak, duygusuz olarak, anlayışsız olarak, alâkasız olarak yaşamaları mı matluptur, Yoksa benim yaptığım mı?. Eğer kast ben isem daha cesur olunuz ve söyleyiniz, siyasal ülkü- Yü mü anlayamadım. Kütleye yan- lış bir yol mu gösteriyorum? Mu- Zir telkinler mi yapıyorum?. Eğer kastlardan birisi — teknik ta iddiası ise, zatrâliniz gibi şiir, İr ve san'at üstatlarının bir te- Yazu, bir hüsnüniyet ile biraz ho - cfı'l yaparak (gel arkadaş, seni Yürüdüğün yolda biraz silâhlandı - :hn) demesi lâzım gelmez miy- ? Soruyor ve cevab bekliyo - "üm aziz üstat!.. z S M Müewvet, Berkman. Cevabrm şudur: Ben, bütün Halkevlerinden bah- r_'minim. Yazımda, İstanbul diye ri" tasrih yoktu.. Diğer vilâyetle - z Mizde okunan şiirler de yerli ga- Stelerde neşrediliyor, görüyoruz. Çükledefim size inhisar etmiyordu. i[»::-l;ku Halkevleri namına bütün hi Hallerde şiir okumak - imtiyazı sizde değildi . Niçin ya » S Mutlaka kendiniz için yazıl - MA Sydmnız?. Bamafih, mademki arzu ediyor - tönd , lğn_defı yazarak matbaaya N 'erdiğiniz bir şiirinizin meselâ ri,p""""" bütün edebiyat ve fik- n 'Atla uğraşanlara arzedeyim: Eyy O sisli yollarda şaşırıp R kalan yolcu karanlık yatan yolcu! atma, kendini 0) tanrmadan % kurtarıcı ucuna sarılma- dan., Zimnr “hünun engininde s'ıkmı bir adım fiy olayca farkedilirki, bunda ka- k o&;bu'uktıır. Çünkü (.... an ı_“"::ı.f:r; (kal) ile (yat) (tanıl Cu madan) rediftir; )_IİO (sarıl) kafiye olmaz. ı*"ndıh söylediğim — buydu: İkevleri ir kültür — yuvasıdır, ::lohıalı ettiği ihtifallerde - fa - , kunan ,i:;ı., bütün bir ulus M—dlf'ı " er şeyden evvel alı,, demiştim.. Bu - Ş İcıııu ç “farzı kifaye,, say - Vi 'N_ ınlar, fikriyatçılar da, “ok- kurtarrcı Uucuna sarılmadan,, ve göz önünde çiz - Gemilerin rıhtıma yanaşması mecburi olacak İstanbul liman ve rıhtımlarına yeniden verilecek vaziyet dolayı - siyle gümrüğün ve muhafaza teş - kilâtının fikirleri sorulmuştur. Bu iki idare yeni şekilde gümrük mu- amelelerinin ve kaçakçılarla müca dele işlerinin alacağı şekil hakkın- da mütalealarını Ökonomi Bakan- lığına bildireceklerdir. İstanbul rıhtımları bir taraftan Sarayburnuna, diğer taraftan Fın- dıklıya kadar uzatıldıktan sonra Avrupa limanlarında olduğu gibi bütün vapurların rıhtıma yanaş - ması mecburiyeti konulacaktır. Yalnız Üsküdar önlerinde sey - | yah vapurları — için iki şamandıra bulundurulacak ve liman dahilin - deki şamandıralar kaldırılacaktır. Patlayıcı ve parlayıcı maddeler ta- şıyan vapurlar da Sılacak açık- larında yer alacaklardır. Bundan sonra vapurlardan çı - kacak mallar doğrudan doğruya vinçlerle — antrepolara alımacağı için eşya fiyatlarınım da kendili - ğinden inmesi tabit görülmekte - | dir. Ilk mekteplerde imtihanlar | — Köymekteplerinde imtihan dün | başlamıştır. 26 Mayısta bitecek - | eee AÇAY UCRT K mercep —Tmu- hanları da Haziranın birinde baş- layacaktır. Gizli randevu evi Anastasya isminde bir. kadın gizli randevu evi işlettiği — için. rilmiştir. Anastasyanın evinde yakala ayeneye gönderilmişlerdir. su dolmuş ! Kapalıçarşıdaki dükkân sahip - leri dün belediyeye mürcaat ede - rek mühendisler tarafından çar - şının damları üstünde keşif yapıl- masını istemişlerdir. Bunun üzerine dün keşif yapıl- mıştır. Dükkâncılar belediyeye aid Bedestan daha yüksek olduğu- için yağmur sularının bunun da - mımdan daha alçak bulunan dük- kânların damları üzerine akarak birikmesinden şikâyet etmişlerdir. zaffer Zihni söylüyor: — Ben doğdum doğalı belki Ük bakışta hiç bir fevkalâde şey * | wapılmamıştır. Bazılarında çöpler dağ zabıtaca yakalanmış, adliyeye ve- Kapalı çarşının üstü Be ; Horhorluyum. Bu semtimizin dertlerini çok iyi bilirim. Buradan geçenler | de düzgün gibi görünür. Fakat bir de sağda ve soldaki caddelere saptınrız mz? Büyük bir sukutu hayale ve hay- rete düşersiniz. Kaldırımlar belki Nuh zamenından beri artık toprak haline gelmiştir. Bazlarında İüğımlar o- çıktır. Bazılarına çöpçüler günlerce uğramaz, fkışın ça- murlara balmadan hiç birine sapılamaz, bürosunu'n hesapla!'ı Sanıldığından karışı bir halde gıktı Esnaf Cemiyetleri mi işterek bü - rosunun hesaplarını — 'tetkik eden heyet 932 ve 934 yıllar 1 hesapları- nın tetkikini bitirmiştir. Heyet bu tetkikleri hakkımda Tüzaret odası esnaf işleri müdürlüğüne — izahat vermiştir. İ ' Verilen malümata )göre, müşte- rek büronun geçen — 'yıl hesapları, sanıldığından daha )dı'ıııkçılx:; tır. Usülsüz — sarfiyatın yel oldukça kabarıktır. Fiu vaziyetin temizlenmesi oldukça müşkül gö - rülmektedir. ! Müşterek büroya deİhil esnaf ce- miyetlerirtin idare heyetleri yakım- da bu işi görüşmek üzere bir top - lantıya çağrılacaklardır. ; . » DA Fenalaştı | — Çiçekpazarında Karakuş mağa - zasında çalışan Yıuf!dün akşam Eminönünden geçerken birdenbi- re fenalaşmış, baygınlık geçirmiş - tir. Yasef otomobille evine gönde- rilmiştir. , Gramofon çalınca Tarlabaşmda Çukur sokakta oLuranı RIYKör DUlkran — dün ğgeöce birden sonra gramofon çalıp hal - km istirahatımı bozduğundan ya- kalanmıştır. Otomobil çarptı Sirkeciden geçen Mehmede şo - för Ahmedin 3319 numaralı oto - ,| mobili çarparak yaralamıştır. Kavga Modada sakin Cafer ile dükkân sahibi Hüseyin arasında kira yü- BARÜN *| zünden kavga çıkmış, Cafer Hü « nan yirmi yaşında bir İngiliz kızı ile Bahriye ismindeki kız da muü- seyini sopa ile dövmüş, iki kavgacı yakalanmıştır. Biletcinin marifeti Eyüpte Alipaşa sokağında otu- ran Burhaneddin otobüsle Emin - önüne gelirken — biletçi Kemalle kayga etmiş, biletçi müşteriye da - yak atmıştır. N Zimmetine geçirdi Parmakkapıda oturan Leonida Yüksekkaldırımda Viyana pasta - hanesinden zimmetine eşya geçir -« miş, yakalanmıştır. Evvelki gece yağan yağmurlardan kapalr çarşınm üstü âdeta bir göl halini almıştır. HOA GKL R | SOT TÇT AAA İ LAŞ Ü ŞEHRIİN DERDLERİ | l itibarla | göremezler. Cad- | ptlsa ne olur? gibi dnğiliniş — ve Şirket ümidsiz |Haliç şirketi belediye k'lle görüşmiye başladı Akademi talebesinden bir bayan, Haliç Şirketiyle belediye ara - sımdaki dava daha muhakeme ne- ticelenmeden Haliç vapurlarının belediyeye devri mevzuu üzerinde şirketle belediye arasındaki temas lar hayli ilerlemiştir. Muhakeme- nin bu husustaki kararını bu ayın 25 inde yapılacak celseden verece- ği umulmakla beraber — artık her iki taraf da sene de beş, altı mil - yon halkım taşınmasma taallük e- den bu meselede daha — kestirme yoldan yürümeği tercih etmekte - dirler, « Aldığımız malümata göre Haliç Şirketi de vaziyeti bir çıkmazda gördüğünden şirketin belediye e - line geçmesinden başka çare olma- dığını anlamıştır. Vakıa şirket er - kânı Eyüple Keresteciler arasında işlemekte olan otobüsler kaldırılsa bu halin düzelebileceği kanaatim dedirler. Amma buna şimdilik im- kân görülememektedir. Bu vaziyet karşısında Haliç vapurları şirke - tinin artık belediyeye geçmesi bir emri vaki telâkki edilmektedir. laketbklüdü Şirkethayriyenin yolcu ücretleri Boğazların günden güne tenha - laştığımı gören Şirketi Hayriye , bilet ücretlerinde kısmi bir tenzi - lât yapmak zaruretini duymuştur. Yeni tenzilâtlı tarife — ay başında büşlüyacaktiır. —— Bulgarlarla ticaret anlaşması Türk - Bulgar ticaret 'anlaşma - sınım müddeti bir ay daha uzatıl - mıştır, Bulgarlarla, yeni bir ticaret anlaşması yapmak için görüşül - mektedir. Akay idaresinde yeni tarife Akay Idaresi dün ilkbahar tari- fesinin tatbikine başlamıştır. İda - re bu seneki ilkbahar tarifesini ba- zı tecrübelere istinaden geçen se- nekinden çok farklı olarak tertib etmiştir. Yaz tarifesi de bu tarife- nin tatbikatından elde — edilecek neticeler göre hazırlanacaktır. 4 —o— Şehir içindeki fabrikalar Şehir içinde bulunan bazı fab - rika ve duman saçan - atelyelerin bacalarının çok alçak bulunduğu yapılan tetkiklerden ve şikâyetler den anlaşılmış, bu gibi — yerlere tebliğat yapılarak bacaların yük - seltilmesi bildirilmiştir. - Horh ddesinin kanali Saraçhanebaşında Horhor caddesinde oturan Mu- Bizi en fazla sinirlendiren şeylerden biri de Horhor caddesinde yapılmakta olan kanalizasyon çalışmaları- dir, Aylar var ki burada büyük bir çukur açılmıştır, Makineler gece gündüz durmadan işler. Fakat hayret ediyorum. Burada acaba böylece aylarca sürecek ne — iİş vardır? Aylardan beri ne iş yapılıyor? Bir iş az adamla çok zamanda yapılacağına çok adamla az zamanda ya- Daha başka şeyler söylemeğe, yan - sokakların elek- triksizliğinden de şikâyet etmeğe lüzum görmüyorum. Belediye herhalde bunları dım sadece bir hatırlatış.. maksa- pek âlâ bilir. Benim ŞT Sovyet artistlerine dünkü çay Bugün büyük tezahüratla şeh - rimizden ayrılacak olan ' Sovyet artistleri dün “Güzel san'atlar a- kademisi, ne çağrılmıştı. Dolayısiyle akademiyi gezdik .. her atelye hakkında — bildiklerini söyledi. yakından alâka duyduk .. “Güzel san'atlar akademisi,, ger - çekten görülecek bir yerdir. Te miz, sessiz ve sıcak bir duygu ha - vası içinde nefes alan bir muhit.. Dün yanımda eski bir gazeteci de bulunuyordu. Bu binanın eski ha - lini “Meb'usan meclisi,, — olduğu zamanı anlattı.. Ayakta galoş kun- duralı, beyaz — bir tutam sakallı, redingotlu, sarıklı, Elifi pantalon- lu, hattâ enderun pardesülü adam- ların bu gıcır gicir döşemeler üze- rinde birer hayalet gibi ileri geri dolaştıkları göz önüne geldi.. Ha- cı yağlı tesbihlerin şıkırtikleri, en- fiye çekiminden gerileyip gerile - leyip hapşırmalar, ve müzmin ök - sürükler bu duvarlara kimbilir ne kadar çarpmıştı.. Binanm ıon'lu - ğü yeniliği ve diri, ruhlu değişikli - ği düşünerek sevindim. — Buranın eski zamanımı hatırlıyan arkada - şrm, âdeta tanıyamıyordu: “Şura « larda bir oda vardı. Bize güya kahve verilirdi. Şu koridorun ba - şında polis durur, encümen oda - sma sıvışıveririz endişesiyle kat'i- yen içeri brrakmazdı.,, diye anla - tıyordu. Savyet artistleri dün akademi de şarkı söylemedi — veya pi- yano, keman çalmadılar.. Zaten proğramda da böyle bir şey yoktu. Fakat bunu, dün akademiye ge- linciye kadar kendileriyle bulun - muş ve gene kendilerinden birine sorduğum zaman, gayet dikkate değer bir ceyab aldım.. “— Bugün şarkı — söylemeleri beklenmez, dedi.. Çünkü uzun za- mandır yapmadıkları bir işi bugün yaptılar.. Yemeklerinde her hangi şeyi yemekten çekinmediler, don - durma yediler.. Yemekle birlikte şarab içildi. Daha ehemmiyetlisi bildiğiniz Amerikan — fıstığından yediler ki, bunu çalışmaları he - men lâzım olan bir zamanda ye - mez, boğazlarını tahrik etmezler.. Bundan sonra, beş altı günlük tam bir istirahatları vardır... ,, Fakat şunu söyleyelim ki, şehri- mize geldikleri gündenberi halk önüne her hangi çıkışlarında, ken- dilerini sevenleri tatmin etmekten hiç çekinmemiş olan bu — yüksek san'at erlerinin gerçekten dinlen - meye ihtiyaçları olabilirdi.. Kendilerine uğurlu yolculuklar ve gene dönüşler dileriz... Hikmet Münir Bu sabahki tramvay kazası Bir çocuğun bacağı kırıldı Bu sabah saat sekizde Sirkecide gene bir tramvay kazası olmuş - tur. Maliye memurlarından Lütfi- nin on beş yaşındaki oğlu Bülent Sirkeci - Yedikule hattında işli - yen bir tramvayın romorkunun basamağına asılmış, Sultanahme de doğru giderken arka — tarafa gelen biletçiden korkmuş, yere at Tamıştır. Bülendin bu düşme neticesinde sol ayağı kırılmış, Gülhane has . a rşaalkekdekar a v ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: