— — HABER — Akşam Postası Bogazlar serbesttir;fakat tamamile bizim askeri hâkimiyetimizde olmalı! Tevfik Rüştü Aras'ın Cenevrede müdafaa ettiği tezin tafsilâtı Bulgaristanla Macaristan ve A- vusluryayı alâkadar eden muahe - delerdeki askeri kayitlerin ilgası mevzuu bahsolması üzerine, Mil - letler Cemiyeti konseyinde, mü - rahhasımız Tevfik Rüştü Arasın bu vaziyette — bizim de Boğazlar hakkındaki askeri kayitlerin kal - dırılmasını istemek — vaziyetinde kalacağımızı bildirdiğini dün yaz- mıştık. Geç vakit gelen telgraf - lar bu hususta tafsilât vererek Dı- şarı işleri Bakanımızm — Milletler Cemiyeti konseyindeki beyanatını vermektedirler. Tevfik Rüştü Aras şöyle demiş - tir: “— Lozan muahedesi bazı as » e keri hükümleri ihtiva etmekte ve bu bükümler, diğer bazı muahede- Jerdeki hükümlerin şümulünü haiz | olmamakla bçraber ulusal topra- | ğımızın bir kısmının müdafaa va- sıtalarında, gene de tahdidat teş - kil etmektedir.,, . Dışişleri Bakanımız bundan ma- ada Trakyaya — aid olanların üç hem hudud devlet arasında halle- dilecek bir mesele olduğunu söy « ledikten sonra diğer mmtaka, ya - ni Boğazlar için — vaziyetin böyle olmadığını işaret — etmiş ve şöyle devam etmiştir: — Bu mıntakaya taallük eden as- Kref hükümler farklı bir muamele mahiyeti arzetmektedir. Burada, gayriaskeri mımtakalardan başka, müdafa vasştalarınım tahdidatı mevzuu bahistir. Bu askeri hüküm ler mukabilinde bir Lokarno Mi - sakı yoktur. Bu hükümler, Türki- yenin zararma olarak gayrimüsa- vir bir vziyet ihdas etmektedirler. Bundan başka, bu müsavatsızlık, bu hükümlerin kabulünde amil o- lan ahvalde vaki derin tahavvülle- re ve ahvalin bundan böyle de ma- ruz kalabileceği esaslı değişiklik - lere rağmen devam etmektedir. Tevfik Rüştü Aras bununla be « raber Boğazların serbsetisi rejimi- ni bozmak niyetinde olmadığımızı da işaret ederek sözlerini bitir - miştir. Dün de yazdığımız gibi Sovyet mürahhası — Litvinof bu beyanatı tamamiyletasvib — vetakviye et - miş, İtalya, İngiltere ve Fransa, nazik bir tarzda olmakla beraber, ihtirazi kayıtlar ileri sürmüşlerdir. Diğer taraftan Paristen gelen haberler bu talebimizin Fransada müsaid karşılandığını anlatıyor .. Maten gazetesi bu hususta diyor ki: “Boğazların tahkimini istemek- le'Türkler, —müdafaa —müsavatı prensibini haklı bir şekilde tefsir etmiş bulunuyorlar. Esasen Türk- ler, geçidi serbest - bırakacakları- nı ilâve etmektedirler.,, Zabitlerin maaş ve ikramiyeleri Kamutay bu husustaki lâyihaları dün Ankara, 18 (A.A.) — Zııhıhnııı ve askeri memurların maaşları hakkın- daki kanunun bazı maddelerinde ya- pılan tadilâta ait lâyiha Kamutayın umumi hey'etinde knıqulıq ve ka- bul olunmuştur. Bu lâyihaya göre zabitanım bugün ayrılmış bulundukları 14 derece 13 e indirilmiş ve Liva kumandanlığı yap- mış olan miralaylara ait olan derece de kaldırılmıştır. Lüâyihada zabitanın yeni maaş dereceleri şöyledir: Birinci derece, birinci Ferik asli maaşı 150 lira, ikinel derece Ferik, asli maaşı 125 lira, üçüncü derece fir- ka kumandanlığı yapmış olan mirli yalar asli maaşı 100 lira, dördüncü derece mirlivalar, divanı temyiz müd- delumumileri ve vekâlet hukuk mü- şavirleri asli maaş 90 lira, beşinci de- rece miralaylar, divanı temyiz azaları ve birinel amıf aakeri memurlar, asli maaş 80 lira, altmer derece kayma- kamlar, ikinci sınıf askert memurlar, vekâlet kalemi mahsus müdürleri asli maaş 70 lira, yedinci derece binbaşı- Jar, üçüncü sınıf askerf memurlar asli maaş 55 Hira, sekizinci derece kıdemli yüzbaşrlar ve dördüncü sınıf askeri memurlar asli maaş d0 lira, onuncu derece mülâzımlar asli maaş 30 lira, on ikinel derece zabit vekilleri asli maaş 25 lira, on üçüncü derece askeri memür muavinleri asli maaş 20 lira.. Kamutayda bundan sonra ordu ikramiye kanununun birinci mnddesi- nin değiştirilmesi hakkımdaki kanun Mmüzakere ve kabul edilmiştir. Ordu ikramiye kanunu Ordu ikramiye kanununun birinci | maddesinin tadil edilen şekli şudur: — 1— Orduda (Kara, deniz, hava): kabul etti A) Atışlarda ve hava bombardı- manlarında ve hava muharebe talim- lerinde muvaffak olanlara B) Askere okuma öğretenlere, C) Hazer vaktinde ve seferde mü- sademelerde feykalâde yararlık gös- terenlere D) Nafi istikşaflarda bulunanlara, mevcudu ıslâh ve tekemmlül ettirenle- re E) Binicilik ve hayvan terbiyesinde * muvaffak olanlara F) Ecnebi dillerin tahvilinde te- mayüz eyliyenlere G) Mesleğine git faydalı telif ve tercümelerde bulunanlara H) Harita ve kroki yapmasında ve hava fotoğrafisinde muvalfakiyet gösterenlere İ) Talim ve terbiyede temayüz eden bölüklere ve uçuşta ferd ve grup ha- linde irtifa ve mesafe ve sürat ve pa- Faşüt rekorları yapanlara. 2 — Askeri fabrikalarda (Kara, deniz, hava): I — Müteamil ustl ve imalâtı ıslah ve tevsi edenlere K — Tehlikeli ve müşkül imalât ve tecrübeleri yapanlara L) Fabrika ve imalâthanelerde i- malât ve sarfiyatta tasarruf temin e denlere, B — Harita Umum Müdürlüğün- de: M) Harita kalıplarının tersim ve ihzarında ve litograf ve katograf iş- leriyle sair haritacılık işlerinde fey- kalâde muvaffakiyet gösterenlere İk- Tamiye ve kıt'a hediyesi verilmek - zere Milli Müdafaa Vekâleti kara, deniz ve hava bütçeleriyle Askeri f ı at — Kadınlar kongresinde ( Baştarafı 1 ncide) lız binasının husust komisyon o - dalarından birinde, diğeri de bü - Yyük konferans salonundadır. Konferans salonunda ahlâk ko- misyonu çalışmaktadır. Büyük rağbet görmüştür. Çok kalabalık. tı ve bilhassa erkeklerin - fazlalı - ği göze çarpıyordu. Bu komisyon -« da her milletin mürahhası mev - cuttur, Burada evvelce hafi cel - selerde tesbit edilmiş olan karar suüretleri okunuyor ve münakaşa ediliyordu , Mısır — mürahhası kendi memleketindeki kadın ce - miyetlerinin ahlâkt — temayülleri hususunda malümat veriyordu. Ahlâki komisyonun konuştuğu meseleleri şu şekilde hulâsa etmek kabildir. 1 — Kadm ticaretinin kaldırıl - ması, 2 — Fuhşa karşı alımmış tedbir- lerin ilgası, 3 — Tenasülü hayatta daha iyi şerait temini, 4 — Sıhhi mürakabanım hem er- keğe, hem kadına tatbik edilmesi komisyon reisi İngiliz mürahhası bayan Veylan komisyonu açtı. Ahlâk komisyonunun ne suretle çalıştığını anlattı. Bunun anlattı - ğına göre, ahlâk — komisyonu her memleketteki kadın cemiyetleri - nin ahlâki sahadaki tetkiklerini ve faaliyetlerini takib etmektedir, Her memlekette — genç kızların serbestliklerini hüsnü muhafaza edebilmeleri için iktısadi vaziyet- leri üzerinde tetkiklerle alâkadar olur. —Komisyonun prensiplerini ihlâl eden veya buna muarız bir 'bâdise olduğu — vakit derhal komisyona bağlı diğer — şubeleri haberdar ederek umumi protesto etmek ve seferber olmak suretiyle çalışmaktadır. Reis bayan Neylan bundan son- ra dünya buhranmın fuhşa tesiri hakkındaki tetkiklerden bahsetti. Kadım ticaretinde bilhassa kadmnı menfaati yolunda istismar eden - lerin tecziye edilmesi için mevcut arzuları teyit etti. Bayan Neylandan sonra Millet - ler Cemiyetinin kadın ahlâkı yo - handaki faaliyetini izah etmek ü - zere Milletler Cemiyetinden mü - rahhas olarak gelmiş — bulunan prenses Radjivil Milletler Cemi - yetinin kadın ticareti — yolundaki faaliyetini anlattı — ve arsrulusal kadınlar birliği ahlâk kemisyonu faaliyetinin Milletler — Cemiyeti için büyük bir ehemmiyeti — haiz olduğunu söyledi. Bu sabah toplanan ikinci ko - misyon, kadınm cemiyetteki me - den? vaziyeti ile uğraşan komis - yondur.Bu komisyon: 1 — Kadımnın çocukları üzerinde erkekle ayni hakkı haiz olması , 2— Kadmın kendi servetini kendi kullanabilmesi, 3 — Vesayet altından — kurtul - Ması, 4 — Tâbiiyetini muhafaza et - mek veya değiştirmek hususunda erkekle ayni hakka sahib olması, mevzuları üzerinde görüşmekte - dir. Buğün öğleden sonra konferans için yep yeni bir mevzu olan şark- la garbin teşriki mesaisi mevzuu üzerinde bir toplantı yapılacaktır. Buna bayan Eşbi riyaset edecek ve bu toplantıda Hind mürahhası Şerife Hatunla Mısır mürahhası bayan Şairvaf nutuklar - söyleye - ceklerdir. Tükleri bütçelerine birer fasıl ikraml- hııııınhınnıııııuıııııım ye vazedilir, — 19 NİSAN — 1935 Si Bulgarıstanda dahili karışıklıklar başgösterdi (Baştarafı 1 ncide) — Bunlar eski — Başvekillerden Çankof, Kimon Gorgiyef, eski mebus Kiamilef, ihtiyat kayma- kam Porkof, Gorgiyefin kalem mahsus müdürü Karakolakof, ve eski-polis müdürü Naçeftir. Bunlar derhal Sofyadan trene bindirilmişler, ve Burgaz şehri- nin karşısında Karadenizde Sen- tanastasi adasına nefyedilmişler- dir. Bu haber Sofyaya dağılır da- ğgılmaz büyük bir heyecan tevlit etimştir. Polis ve askerler asayi- şin bozulmaması için sıkı tedbir- ler almışlardır. Zlatef hükümeti- nin bu hareketini beğenmiyen na- zırlardan bariciyeci Batalof, ik. tisatçı Molhof, adliyeci Dikof da saat 1,5 da Başvekile kabineden istifalarımı bildirmişlerdir. Bu üç nazır evvelce Gorgiyef kabinesi âzalarından idiler. Gor- giyefin nefyedilmesi üzerine is- tifa etmeleri eski başvekile mer- butiyetlerini göstermektetir. Üç nazırın istifalarmı kabul e- den Zlatef de ekalliyette kalmış, ve saat 5 de krala giderek istifa- sını vermiştir. Bundan sonra gazetecileri ka- bul eden General Zlatef şu söz- leri söylemiştir: — Eski Başvekil Kimon Gor- giyef ve arkadaşları 22 kânunu- saniden, yani düştüklerinden son- ra hemen hergün hükümetin aley- hinde gizli içtimalar yapmakta i- diler. Eski Başvekil Çankof da Yugoslav, ve Alman matbuatına hükümet aleyhinde bir beyanat vermiş, 12 nisanda da fırka arka- daşlarına gizli bir beyanname göndermiştir. Bu beyennamesi- nin kuvvetli olduğunu söylüyor, hükümeti de kan dökmekle teh- dit ediyordu. Ve bizi orduyu kral- dan uzaklaştırmakla itham edi- yordu. Almanya şiddetli bir mukabeleye hazırlanızor! , ( 1 ncide) nı gördükten sonra bir vaziyet a- lacaktır. Cenevre kararı her türlü ahlâ. ki ve hukuki esastan mahrum- kesmek suretile kendi lıımllne şiddetli bir darbe indirmiştir. Bu köprüyü yeniden kurmak Uluslar Kurumunvun işidir.,, Dün geceki cerh vak'aları (Baştarafı 1 ncide) razı olmamıştır. Bunun üzerine iki Mustafa arasında kavga çık - mış, arzusu yerine — getirilmiyen davetli Pepe Mustafa masanın ü- zerinden aldığı boş rakı şişesini ev sahibinin başına indirmiştir. Şi - şe kırıldığı gibi ev sahibi Musta - fanın da başı yarılmış, — Mustafa kanlar içinde yere yığılmıştır. Rakısını içtiği ev sahibinin ba - şimı yarması diğer davetli Şükrüyü fena halde kızdırmış: “— Ev sahibine böyle şişe vu - rursan senin de kafanı ben böyle keserim!! diyerek usturasını çı - karmış, Pepe Mustafanın üzerine atılmıştır. usturası ile Pepe Musta - ' | Genea aldığım bir habere göre nefyedilen kimseler son hir git içtima yapmışlar, ve burada P&& çok zabitleri aleyhime kışkırtmii” lardır. Bunun üzerine de ben ©? kendilerini tevkif ettirerek $ yadan uzaklaştırdım. Bazı kabine ırlııdqlınıı " kararımı tasvip etmedikler g istifa ettiler. Bunun üuthl de istifa etmeğe karar verdim. Bulgar kralı Boris, Zlatefdef sonra Maarif nazırı General defi, Dahiliye nazırı Miralay B” lefi, süvari kıtaları umum müfe” tişi General Zlatonofu ayrı kabul ederek kendilerile müştür, Bugün öğleden evvel de henüz kimseyi kabine memur etmemiştir. Sabah gazet' leri de fevkalâde ihtiyatlı bir san kullanmaktadırlar. Yeni k bire hakkında da hiç bir kat'i ber yoktur. Diğer taraftan söylendi göre başvekiller Burgaza nefy” dilirken halk istasyonlarda k dilerine karşı büyük tezi yapmış, ve polis sükünu |Gçl iade etmiştir. Bulgaristandan gelen hab bu kadardır. Fakat bunların sında en mühim olduğu halde karanlık kalan nokta Vekçeli vziyetidir. Genç zabitlere, ve dolayısiy? Bulgaristanın genç ve cümhı yetçi unsuruna hâkim olan Ve Çek evvelse 19 mayıa Uartei kümetini yapmış, ve Gorgiye başına getirmişti. Vaziyetten laşıldığına göre Zlatef, diğer damlarla birlikte Velçefi de n yetmeğe cesaret edememiştir. itibarla Sofyada sağlam bir m kide bulunan Velçfin Bulgari: nın istikbalinde pek mühim rol oynayacağı muhakkaktır. Canavar annt (Baştarafı 1 ncide) ğa kalkmış ve Berlindeki çocuk ce mektupta bu kadınm idamı * tendiğini söylemiştir. İnce u ı boylu ve kesik saçlıbu genç recek vaktim yoktu! — Ben çocukların ölmesini ş. | medim! j Sözünden başka cevap miştir. Polise verdiği ifadede ” —- Çocuklara yiyecek içecek ,recek vaktm yoktu! Demişti. Bu canavar kadının açlıklâ dürdüğü çocukların hepsi erk” tir en büyüğü 4 yaşında en k* 18 aylıktı, Eğer madam Junest” nın idam hükmü tasdik edi bu sene Almanyada kütük üstü” kafası balta ile kesilen kadın! sayısı dördü bulacaktır, 4 18 Şubatta Adolf Hitlerin # le iki casus kadmın kafası uf muştu. 23 Şubatta da 26 ,..m.uü da Guşniyeviç bir katil (#7 dolayı balta ilı idam olun Fösel sağ yıuı[rmı k..ııı', “ dar yaralamayı kâfi gö sonra usturasını cebine s0 ç Boğuşma gürültüsünü bekçi d, muş, zabrta haberdar edilmit "gi ralılar Cerrahpaşa hastah&”” — kaldırılmıştır. l Şükrü de y nmıştir el