c FEEE L DA A L eai Polis Hafiyesi (X: 9) ÇATT ! öldürüp altın yıhklü_ bir gemi)îl zabteti Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman birinci — | için yatını — zabtediyorlar. — Polis hafi, defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibı takib I* : 9 işe karışıyor. Tayyare ile gemiyi kurta HABE | ” SİZE ŞUNÜ U YALAN. AH KOCAMIN YÜL )| Sirme.. rrbrııneı İSTİYORUM, j a KARIDA ÖLÜ BU ADAMLAK pAavAsıN, u%v:rı : ’3:::_',’%’1 ARAK YAYTI - KENDİSİNİN CEĞİL d DEŞUNOME / KARDEŞİNİN FE ... » n RUM, MMİŞ * v z yatı batırıyor. Ve asıl şefi bulmak — için tekraf edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. ei kararıln yanlla döğüynz Tareeeeeererenmedene sese ee RAEKALAAAEA AAA ALEELERLALELEKEEEEEN aAT oN .E; _YINE ev ATLASŞ DENİZİNDE BİR SEYA- WHAT __::ıvâ.ım DA ÖLCÜ .. EVUELA SİZBÖYLEYİN.. BİR ŞEY SÖYLEMEDİ. DE... DİĞİM GiBİ, KARDEŞİ ( DE 'ng& ıç'ök oı.oâ?. MERAK ETMEYİN AİBEN KENDİSİNİ, BULLUB BURAYA CÖN - DERIRİM. ACABA KARDEŞ N“mı İ MİRAŞÇISI VOK Mu ? | MESELA, EVELİN GİBİ.. TI VE REDİ « ğînı BİR CAHA GÖRMİVECEĞİ - EVET, EVELİN ONUN KIZIDIR.. FAKAT GNABİR ») <A (*z G'mosi' ş PANRSIN “M“— Ğ 4 DOSTU - KSN U nı'nıı. E SÖ) | Üciu N | s, BİRGÜN ııgı i| LYECEKLERİM VAR, Ççok ŞEYLER ŞÖYLE 134 h :. MÜBT ASA L saatle garip bir işle uğraşan koca ka- y bir yığın ottan ibaret yatağı gö- ze çarpıyordu. Bu kocakarı Maga yahut asıl İsmiy- le Roza Vanozo idi. Kendisi bu esna - da henliz oyulmağa başlıyan bir deli- &e büyük bir granit taşımnı kapamıştı: — Çok iyi.. Yol mükemmel.. İcab &- derse derhal kaçabilirim.. dedi. b Kayanın üstüne ağaç yapraklarile | bir kaç avuç toprak attı. Sonra dışarı çıktı. Mağaranın ağzını uçurumdan ayıran keçi yolunu döndü, Nisbeten yüksek olan yaylaya vardıktan sonra karanlıkta etrafına göz gezdirdi. Son- ra dinlemeğe başladı: — Mutlaka gelecektir... Belki de ge- liyor. Bir kaç dakika sonra, bir vakit- Jer bütün ruhumla sevdiğim bu cana- var, Aniyo suları tarafından uçuru - mun derinliklerine doğru sürüklenen bir ceset olacaktır. Geliyor, onu lııkll—| yenin kim olduğunu bilmiyerek.. geli- yor, bana Romada söylediği gibi, aşk gderdine bir çare aramak için.. Fakat buna mukabil lâyık olduğu ocu bula- caktır. Evet. Bu sefer zayıf kalpli davranmıyacağım.. Artık herşey bitti. Beni ona bağlıyan Rozita gitti.. Şim- di o kurtulmuştur. Şimdi ikisi de Flo- ransaya varmışlardır bile. Bu artık sondur. Bugün Rodrik.. Sonra Se- zar.. Sonra ben,, Bu uğursuz ailenin mahvı başlıyor. , Birdenbire irkildi.. Uzaktan bir a - yak sesi duyar gibi olmuştu. — İşte bir kaç dakika sonra benim kim olduğumu öğrenecektir.. Sonra bir itiş!.. Artık Roza'nın âşıkından e- < Ber kalmıyacaktır. Ü Acele etmeden, düşünceli olduğu halde, mağaraya girip meşalenin kar- şısında her zaman yaptığı gibi çene » gini dizlerine dayıyarak büzüldü. Maga aldanmamıştı, Sahiden birisi geliyordu. Ve bu gelen ihtiyar Borji - BORJİYA ——— laştı. Uçuruma bir kere baktıktan sonra mağaranın kapısına vardı, Maga başını kaldırıp bakmamıştı. Ziyaretçi içeri girerek iskemle yerinl tutan iki büyük taştan birisinin üzeri- ne oturdu. Maga hiç kımıldamadan, donmuş gibi bir halde bekliyordu. Papa derhal; — Demek ki artık Romayı terket - tin öyle mi Maga? dedi. — Buraya sizi beklemek için gel. dik.. Borjiya titredi: — | — Benim buraya gelecefimi nerden biliyordun?.. Yoksa hakikaten kayıp- tan haber alabiliyor musun?.. — Her sene Tivoliye gelmiyor mu- sunuz?.. Şimdi de burada her sene bir müddet oturmak âdetiniz. olan mev » sim değil mi?.. y — Pek doğru.. Senin sihirbazlığı- mın sonu zekâye dayanıyor — demek.. Fakat herhalde başkalarının bilmedi- &i bir çok şeyleri biliyorsun. — Otlarm hassa ve tesirlerini uzun zaman tetkik ettim, Hepsi bu kadar.... — Bu tetkiklerini nerede yaptın, Misırda mı?.. — Hayır, İspanyada. — İspanyada mı?.. Sen İspanyada bulundun mu?.. Koca karı, Papanın heyecanını ya - tıştıracak bir kayıtsızlıkla: — Evet.. Fakat daha çok İtalya ve en çok Tivolide bulundum. Ben fay - dalı otları hemen tanırım. İnsanı iyi - leştiren. öldüren, aşka çare bulan usa- relerin nasıl elde edileceğini bilirim.. — Aşka çare mi?.. — Aşk ve ölüm!. Bunlar birbirin - den daha fena, birbirinden daha müt« hiştir!.. — Ne kadar aet söylüyorsun, — Çektiğim kadar değil.. — Şimdi?.. * — Biraz sonra artık bu acıdan kur- , YA İĞi. Hemen dikkatle kayaları do-| tulacağım. lım niçin sihirbazlıkla bu kadar uğ - raştın. Seni bu mesleğe sürükliyen nedir?.. — Ayni zamanda şimdiye kadar yaşamaklığıma sebep olan — intikam fikri, Papa bir kere daha titredi. Şimdi Maganım ne kadar müthiş bir kadın olduğunu “bir kere daha anlıyordu. Baş sallıyarak: $ — Maza! dedi. Romuda iken bana vermiş olduğun sözü hatırlıyor mu- sun?. İçecek olan kadının beni sev - mesi için bir aşk iksiri hazırlıyacak - tın., Benden bir ay izin istemiştin bel- ki daha evvel bunu yapmışsındır değil mi?. — İksir hazırdır. Kocakarı düşünmeğe başladı. Pek Tena şeyler tasarlıyordu. Âşıkı, ço- cuklarının babası ve senelerden beri kendisine en büyük acıları tattırmış olan Rodrik Borjiyayı öldürecekti. Papa mağaranın ağzına doğru çeki - lirken üzerine atılacak ve bir - itişte onu uçuruma yuvarlıyacaktı. Evet; intikam zebanisi gibi ağzın- dan ateş püskürerek karşısına dikile- eek, Azrail gibi Rodrik'in ciğerlerini koparacak olan ismini, Roza Vanoza adını suratına çarpacaktı, Mağa bunları düşünüyordu. Vakit kazanmak ve söyliyeceği sözleri hazır- lamak için sordu: — İKSİR hazırdır. Demek ki şimdi hemen Romaya döneceksiniz.. — Romaya mr döneceğim.. Neden?.. — Bana bu iksirin bir ressama mo- " dellik eden genç ve güzel bir kız için hazırlandığını söylemiştiniz... — Evet doğru.. Fakat artık Roma- ya dönmeğe lüzum kalmadı. Çünkü o akız burada... Maga, yıldırım vurmuş gibi dona kalmıştı.Ne bir kelime söyliyebildi..Ne seş çıkarabildi.. Bütün kuvvetile nef- gine hâkim olmağa çalıştı. Zihninde ğ BORJİYA 135 — Üa — Ne tuhaf kadınsın!. Söyle baka- | tek bir düşünce vardı. Genç kızı ne yapıp ta derhal bu canavarın elinden kurtarmalı., Dimdik doğruldu. Sinirleri tirtir titriyor, işleri birbirine çarpıyor, a - çılan gözler yavrusu çalınmış bir kar- tal gibi saldıracak yer arıyordu. Borjiya derhal yerinden fırladı.. Eliyle hançerinin kabzasını tuttu ve: — Hey deli karı.. Ne oluyorsun?. Diye haykırdı.. Maga Papayı yatış - tırmak için güç hal ile bir kaç kelime söyliyebildi: — Aldırmayınız.. Bir sinir buhra - nr., Arasıra gelir!.. Beni bir kaç daki- ka böyle sarsar.. Yarı çılgın bir halde bulunan Roza- nın bu cevabı Papayı yatıştırdı. Bor « jiya gene yerine oturdu. Ve almak için geldiği iksiri elde etmek için sihirbaz karının tutulduğu buhranın geçme - sini beklemeğe başladı. Bu sırada Maga kendi kendine dü - şünüyordu: — Rodriki öldürürsem Rozita mah- volur! Çünkü Sezarla Lükresin elinde bulunuyor.. Bunu biliyorum, Lükres cin fikirli bir kadındır. Rozitayı her * halde kurtarmalıyım.. Lükres Rodri- kin burada olduğunu biliyor. Gerl dönmediğini görünce herşeyi anlıya “ caktır. Evet! Eğer Rodriki öldürür- sem Rozita için de kurtuluş yolu kal- Mmaz.. $ Karma karışık fikirlerin çarpıştıli kafasında birdenbire bir ümit günesi doğdu.. Yerine oturarak terliyen so * ğuk alnını sildi, Borjiyayı şimdilik öl dürmemeğe karar vermişti. Çünkü Maga Lükres ile Sezarı da köşkte $8 nıyordu. Bu hal ise Rozita için çok tehlikeli olabilirdi. Gayet sakin bİr sesle dedi ki: — Demek öyle ha! Genç kız da şİMt* di Tivolide bulunuyor?. Pek âlâ işler öyle ise kolaylaştı demektir.. e — Çok doğru yapmadım mı Magt ,