HABEKR — £ 'k“ Temmpl ve Vircinya Vaydler ç“tıık aktörler, sinema stüd- | Ynda bir derttir. df'_î_ihnemıud. ikide bir gördü- hu gocuk aktörlerin, nasıl o- İaç * etirildiğini, ne kazandığmı, “:_*lldı yetiştirildiğini ve hele j 'İ!Gr'ıne ne şekilde devam et- *rini kestirebilir misiniz? livut stüdyoları üç aylıktan *l:'!lndıkilm kadar çocukla dür, Ve bunların arasında ? VlTnra gadar KIanTar varairi” .::%aı. işte dediğimiz gibi, si- Mlîîle meşgul olanlar, — bu ğ?;". onları günün ancak belli ___“_ltlerinda ve muayyen bir ı“,'l için çalıştırıyor. Ona para 'Or, ajlesine para veriyor. “:':::mn, ve kanun dışarısma Yüzi ları için hükümetin tâyin ş komisere para veriyor. *nunda da bu acemi aktörler Yüzj Ustalaşacak diye her gün *'ce metre film ziyan oluyor. |a Sserika Kükümeti, sinemalar. Ve sölişan çocuğun sihhati, tahsili | 5:““1 üzerinde hiç bir eksikli- a fazla ehemmi- ücreti şirketler ta- Mi © Verdiği için z Şocuğun cebine girmesi Scuk aktörler temin —eden € Yüz liradan, yılda yüz yet» »» arla bir anne, baba gibi uğ- gürültüye gitmemesi ve Ceki Kogan oe acentaların bile yüzde beşten faz- la komisyon almaması kararlaş- mıştır. Halivuta her yıl yüzlerce, bin- | Terce anne, çocuklarının yarın bir Ceki Kogan, bir Mitzi Grin ola- cağı umudile gelir, stüdyo kapıla- rında beklerler. Fakat çok defa bu kendilikle- rinden gelenlerin yüzde doksanı dokuzu “yıldız,, mevkii şöyle dur. sun, “figüran,, denen gelişi güzel film şahısları arasma bile giremez ler. Bazı filmlerde çocuğa gerçek:- ten ihtiyaç vardır. Nitekim, Bayan Vinona Conson isimli film mevzu- | a muharririnin bir eserinde yedi tane çocuk oynamak — lâzımdır. . Bunların en yaşlısı ancak on, on iki yaşında olacak, en genci — he- nüz üç aylık... Sinemalarda çalışan küçük ço- cukların tahsili meselesi en önde gelenlerdendir. Fakat burada va- ziyet biraz garip oluyor. Bazan hocayı talebe seçtiği için, canı sı- kıldığı zaman “bu hocayı — iste- mem,, diyor. Ve bir başkası geti- ir derttir rilmek mecburiyetinde kalıyorlar. Fakat esas itibarile, stüdyolar- da çalışan bütün küçük çocukla- rın tahsil çağıma gelince muhak- kak okutulmaları kanun — emrile mecburidir. Ve hocalar, mürebbiler hep stüdyonun mektebinde bulunur. Bir yandan da tahsillerine devam ederler. Zaten çocuklar, hele pek küçük oldu mu, film çekilirken — verilen kuvvetli ışıkların içinde hararet ve parlaklığı onların uzun boylu çalışmasına engel — olmaktadır. sıhhatlerine dokunur. Hükümet memuru buna müsaade etmez. Çocuk aktörler arasından Ceki Kuper, artık yavaş yavaş — büyü- yor, Yarın, Şarloyla — oynadığını gördüğümüz Ceki Kugan gibi ko- €a bir adam olacak, belki evlen- mesi, nişanlanması bahsi bile ga- zetelerde yer alacak.. Ceki Kuper, senede yüz — yet- miş bin lira alan artistlerdendir. Bundan sonra Mitzi Grin gelir. Fakat Mitzi o kadar sinirli ve ak- h başında bir çocuk — artisttir ki, çevirdiği sahneleri çok defa ken- di beğenmez.. “Bu bana gitmiyor,, der. Rejisör beğenmiş olsa ve şir« ket yeniden o parçayı — almakla film harcamak istemese bile, Mit- zi bu masrafı kendisi üzerine ala- ÇAAT LHĞHY EİKDE Ş A gkieek DA | böylece yüreği yatışır. İngiltereye gelince, orada ço- cuk aktörler hakkındaki kanunlar daha sıkıdır. 14 yaşından aşağı — çocuklar stüdyolarda çalışamazlar. Bunun tadili için kaç defa müracaat edil- miş, fakat hep reddolunmuştur. Çocuk artistlerden bir de Bey- bi Lö Roy var. Onasıl bulundu " biliyor musunuz? tarak biribirine vurarak sesler çı- aranıyordu. Arıyan Moris Şövalye idi. Bir içinde duran Beybi Lö Roy'un se- sini işitti. İşte aradığı çocuğu bulmuştu. Onu sevmek üzere kucağma a- lırken annesi yetişti. Ona: — Korkmayın, dediler Çocu- ğunuzu kaçıracak değiliz. Ancak S“Artist,, çocuklar nasıl | - film çevirirler? Ocuk aktörler, sinema stüd- ee yolarında büyük b d gün bir parkta bir çocuk mbuıl Petrol kavgası! Yeni petrol madenlerinin kapa- tılması için nasıl çalışırlar? BYES AÇ Borislav'da petı ol kuyuları Petrol kuyularma 12 kilometre mesafede bulunan (Tustanowice) kasabâsı ecnebi seyyahlarla dolup boşalmaktadır .Asıl kasabarım ha- vası ve suyu çok güzeldir. (Caf& Heimberg) — seyyahlar için bütün konforu ve bütün — eğ- lefitesiyle tanmmış çok havadar bir sefahat mahallidir. Son günlerde petrol — kuyuları faaliyetlerini genişleterek — petrol istihsal etmeğe — başlamışlar ve fabrika sahiplerinin bu istihsalâtr ecnebilerin nazarı dikkatini celb- ettiği için, bu yüzden bir takım si- yasi teşebbüsler ve siyasi engel - ler meydana çıkmıştır. Bu teşebbüslerden birisi Tusta - nowice halkınım petrol kuyuları şirketlerini protesto etmeleridir. urn..ı nratestanüin mahiveti su - (Boryslaw) petrol kuyuları son zamanlarda, — (Tustanowice) e© 215.000 ton, (Boryslawe) civarıma 263,000 ton, (Marznica) ya 140.000 ton ve daha uzaklara da 300,000 tondan fazla petrol ihrac etmektedir. Bu petrol şirketleriyle rekabete girişen diğer petrol sermayedar - Tarı sık sık seyyah sıfatiyle (Brys- Goruldama, dudaklarmı oyna- lawe) a gelerek, petrol istihsalâtı- nı yakmdan tetkik ve tarassud et- karma ustalığını yapan bir çocuk mekte idiler. Her sene yüzde on nisbetinde büyüyen bu rakamlar, rakib pet - rolcuları düşündürmeğe başlamış- &W bir kaç saat kadar saati 100 lira- dan bu çocuğu bizim yanımıza getirir misiniz? ? Çok sürmeden bu küçük bebek senede iki yüz bin lira kazanan çocuk aktörü oldu. Fakat yaşlandıkça ehemmiye- tini kaybettiği söyleniyor. Amerikalı artistlerden Maykel Arlen çevirmek üzere olduğu bir film için küçük bir çocuk istedi- ğini söylediği zaman ona — Beybi Arlen: — O çok yaşlıdır, dedi. Daha gencini istiyorum. Lö Roy ise, bugün iki buçuk yaşmdadır. Çocuk artistler arasında meş- hur veçok para — kazananlardan biri de Şerli Templ'dir. Fakat stüdyonun intizamı, dok- tor tavsiyeleri bu küçüklerin ba- zan o kadar canını sıkar ki, Mitzi Grin'i bir defa gizli gizli çiy ha- | vuç yerken görmüşlerdir. B AU (Boryslawe) petrolunun günün birinde dünya piyasasına petrol ihrac edecek bir vaziyete gelmesi ihtimalini göz önüne getiren va - kipler, bir taraftan ticari ve iktı - sadi teşebbüslere girişirken, diğer atraftan da siyasi entrikalar çe - virmekten geri durmamışlardır. Bu entrikalardan birincisi şe « hir halkını tahrik etmek olmuş - tur. Petrol kuyuları şehrin hava - vasını tazyık ve halkın sıhhatini tehdid etmekte olduğu şayiası her kesi düşündürmeğe başlamıştır. Bu şayiayı halk arasında tak - viye eden rakipler, para kuvveti « le büyük doktorları petrol kuyu - ları aleyhinde beyanatta bulunma- ğa teşvik etmişlerdir. Halkım itimadını kazanan, bir. dBi ldenak meimoli ae — dan bahsederken tehlikenin çok | büyüdüğünü söylemiş ve sözünü şu cümlelerle bitirmişti: “Bu memleket, evvelâ halkın, sonra tacirlerindir. Halkın sıhhati mevzuu baholurken, her sene bi - raz daha artan ve biraz daha ya- kımlaşan zehirlenme - tehlikesinin bir an evvel önüne geçmek zama- nı gelmiştir!,, Yerliler doktorun bu tavsiyesi üzerine mahalli belediyesini sıkış- tırmağa ve petrol şirketleri aley - hinde toplantılar, mitingler yap - mağa başlamışlardır. Alman, Leh gruplarından bazı hissedarlar halk arasında ayrıca propağandalar yaparak, — petrol kuyularında çalışan — ameleyi de kışkırtmağı ihmal etmemişlerdir. Rakip petrolcular - Polonyaya taşmarak, (Boryslawe) petrol a - melesnii kuyularda — çalışmaktan mennetmeğe kalkıştıkları — için, yerli şirket hissedarlariyle ecnebi petrol sermayedarları — arasında sık sık mücadeleler olmaktadır. Bu gürültüler arasımda kaybo - lan bir hakikat varsa, o da (Borys- law) petrolları yüzünden civar » daki kasabaların havası bozulma - sı ve halkm sıhhati eskisi gibi ye- rinde olmamasıdır. Petrol kuyularından — 10 kilo- metre uzakta olan (Truskawiec) kasabasında uzun müddet oturan bir Amerikalı seyyah, bu şehirden bahsederken: “— Yolda hastalandım.. Polon- yanm cennet kadar güzel ve şirin kasabalramdan biri olan (Trus - kawice) de üç ay kaldım.. Banyo- larda hayatımı kazandım.,, diyor ve kasaba halkını — Amerikadan selâmlıyor..