——i MART — 1985 Kara Yusuf Venedikli bir tücca- İn kölesinden farksız olmuştu O aşrieşlar | yapmayı ki rondu, Türkleri Avrupadan a ini ş“ina katılacak, İsânın kardeşi o- ç le eni için bütün Avrupa dev- Pİ iy ime mektublar, elçiler gönde: 9*, onları Türklere karşı elbir- he çağırıyordu. akat karadan bir saldırış yap- İvan kabil olmıyacağı ilk bakış” İm Çünkü Türk akın- hâlâ Bavyera içlerine, Vis-! İk iy, , İstirya dağlarına ka eliyorı ortalığı kasıh kayu- İm » fakat bu memleketler - 1 krallık yapanlar, bunun! e) Mpa geçemiyorlardı. Zaten Av-| | babi devletleri de o sırada az çok İrleriyle çekişiyorlardı. n üzerine paps, Türklerin i de kazandıkları zafere, « denizden saldırmak suretiyle vermeği tasarladı. daha kolaydı. de olsa Barbaros ve Turgut yp“ deniz ejderi (o ölmüşlerdi. © Mupa devletleri de papanın em- ; Bemiler vermekten çekinmi| Mrlargı, | Papa, simdi Venedik, Napoli, , Malta, Sicilya ve Fran - p a a Sİ e Rİ ki de bir kaç gemi katarak İ üzerine sefer yapmayı ka- J Ni hakam, bu iş için yarı ya lanmıştı bile... ay kimseye sezdirmemek i- im seyi gizli tutuyordu. Al Donanma kumandanlığını da| Ya ve İspanya imparatoru Don y ) in piçi, 23 yaşlarında! ta, Jan) a vermekti. Bu cesur, Ve F İm szni KM Ve akıl; kumandan, Cezayir, İı, * taraflarında Türklerle yap- son ek ön salmıştı. *nedik tersaneleri harıl harıl i, , Yorlar, her taraftan Venedi - Avi esirler taşımıyordu ii, Sİ reis böyle bir zamanda ve Naki üzeri Venedik rıhtımı- A Kar Yusufa baktı: m Köln Venedikli bir sin-! kölesinden farksız olmuş- di Seni yaktile içinde bulun- an iye Venedile gemisinin gerdi-. a bile tanıyamaz... azar varsa, görse bile görün-! a Çünkü vurduğu kırbag-! il Acısını çıkarırım ondan... : Ni Heç an bi şey yapayım de- : hangi bir gürültü foya- pagan isa vi — pi, ME | Gk yok şimdi... Bana sinyor “oy * Sen de Sansar? Ku- il N ya, Vittoryo diyecek. hh” Yen sadece başını eğ- yle cevab verdi. Ali reis | | bir tokat attı: i Non 1. Böyle ölimâlei... ; Ürn ee söz 1 dilini sa- ; Kayi mean ilini sa-| , Main ie v in an keserim, hem de kesti. Acirm, e il il 2.2. Ka amal —isl na bir şey söyleyemezdi.. Çünkü Ali reis le Kara Yusuf İtalyanca konuşuyor ve o bunlardan bir şey anlamıyordu. Şimdi Ali reis kendine bakıyor. du: Kara kadifeden, daracık, par. lak düğmeli ceketi, dantelli kol ve yakası, dizlerinin altında iliklenen | pantalonu, tokalı parlak :s#karpin- leriyle tıbkı bir İtalyan sinyoruy- du. Hele son zamanlarda çenesi- nin ucunda, üst dudağının üstünde çıkan kılları da kestirmemişti. Bun lar ona bir İtalyan tipi veriyordu. Geniş kenarlı tüylü şapkasını biraz yana giymişti. Belinde bir kemer ve sol tarafında bir meç sal- lanıyordu. Sağ kalçasının üstünde, ağız - dan dolma bir piştov görünüyor - du. Ali reis, vaktile başıboş dolaş- tığı bu yerlerde kendini hiç yaban- cı bulmuyordu. Kotrayı koyacak bir yer lâzımdı. Biraz ileride, ka- nalın ilk kıvrımında kayık evleri vardı. Büyük evlerin ve sarayla- rım altları, şimdiki evlerin garaj- ları gibi kayık koymak için ayrıl- mışlardı.. Sıra sıra gondollar ora: lara giriyor, çıkıyorlardı. O da kotrasını oraya götürecek- ti... Kılığından denizci olduğu anla: - şilan iri kemikli, orta halli bir a- dam onların yanma gelmiş: — Hoş geldiniz sinyor!... Bir emriniz mi var? Bu güzel kolrayı bize emanet ediniz... İyi bakarız... Hoşunuza gitmezsek para vermez siniz!... Diyor, şapkasını yerlere kadar eğerek selâmlıyordu. — Senin yerin nerede?.. — İşte şurası sinyor!.. Geniştir, rahattır. o Venedik sinyorlarının çoğu gondellarını bize bırakırlar. Biz onları sileriz, temizleriz, boya- rız, eksiklerini yaparız ve istedik- leri zaman da istedikleri yere ka- dar götürürüz. Bütün şu sıra be- nimdir. Tamam elli kayıklık yeri. miz var... Size sayayım: Şu yeşil perdeli güzel... Kayıkhanedeki gondolları bi - rer birer göstererek kimlerin malı olduklarını anlatıyordu. Herif, o kadar uzun söylüyordu ki bu aralık gondol sahiblerinin karıları, onların âşıkları ve en giz- li noktaları hakkında bile bilgiler veriyordu, Her halde Ali reisin pek yakı: şıkkı olduğunu düşünerek kotrası- nı sakladıktan başka onunla baş ka işler üzerinde de komisyoncu luk yapmayı tasarlıyordu. Çünkü o sıralarda İtalyanın her yanından hattâ başka memleketlerden Ve. nediğe hovarda asılzadeler gelir. ler, eğlenirlerdi. Venedik kadmları cilve ve sev- dalariyle tanınmış idiler, Fakat bu adam Valeryodan hiç bahsetmemişti. Ali reis sordu: — Marki Valeryoyu tanır mısın (Devamı var) | Komser nakli, HABER — er Aas P Postam BUĞGUN ISTANBUL 17,90 Inkilâp dersleri: - Üniversite- den naklen — İzmir Saylavı Esat Boz kurt, 18,30 Jimnastik — Bayan Azade, 18,50 Senfoni N: 2 Bethoven, 19,30 Ha- berler, 19/40 Spor Eşref Şefik, 20 Uni- versite namına konferans: Doçent Ya vuz (teşkilâtı o esasiye kanununun ferde temin ettiği haklar.), 2040 Ba- yan Bedriye Tüzün—Demir caz, 21,15 Son haberler, 21,90 Radyo orkestrası, 22 Radyo caz ve Tango orkestraları, 2 Mart Cümartesi, 223 Khz: VARŞOVA, 1345 m, 18,50: Konferans, 19: Duyumlar. 19.15: Salon orkestrası. 19, 45: Repor- taj. 20: Piyano ile porkalar. 20,20: Konferans, 20,30: Trio konser. — söz- ler. 21- Şen proğram (Lembergten) 21,15: Haberler, 22: Senfonik konser. 23: Sözler. 2315: Reklimlar. 230 Dans, 24: Sözler, 24,35: Dans, 17 Khz, MOSKOVA, 1724 m, 1740: Sözler, 18,30: Kızılordu neş- riyatı. 1990: Kolkoz neşriyatı, 21: Senfonik konser, 22: Almanca neşri- yat, 23,30: Pransızen. 24,05: İsveççe. 545 Kha. BUDAPEŞTE, 550 m, 18; Genç kız saati. 19: Charly Ga- udrio caz orkestrası, 19,20: Sözler. 20,5: Piyano birliğiyle şarkılar. 20.55: | Haberler. 21,10: Klemanın “Mont- marire menekşesi, operetini makil, 1,05; Son haberler, 950 Khz. BRESLAU, 316 m. 19: Aktüalite, 19,25: Şarkılar, 19,50: Sözler. 21: Kısa haberler, 2110: Eski danslar ve şarlalar. 2; Haberler, 23.30 Dansın devamı, RÜK 13 — 15: Gündüz plân neşriyatı, 18: Radyo orkestrası, 19: Haberler, 19,15: Yenif çift piyano müsikisi, 19,45: Konferans. 20,05: Plâk Sözler, | 21,05: Radyo cazı, 22: Konferans.| 22,15: Radyo cazının devamı, 24,25: OXYMENTHOL ÖKSÜRÜK “BOĞAZ Dr. CEMS'in NASIR İLÂCI En eski nasirları bile pek kısa bir zamanda tamamen ve kökünden çıka- rr, Umumi deposu; İngiliz - Kanzuk eczanesi, her eczanede bulunur, Ciddi ve Milli birini nasır MEN, Akşam Postası İDARE EVİ ISTANBUL ANKARA CADDESİ Telgra Âüresi; İSTANBUL HABE Telefon — Yaz: 2573 İdare: 24990 İ ABONE ŞARTLARI 109 Kryi i i : ; Ecmehli 150 de M6 eg i ILÂN TARİFESİ Mioaaet Uldnlarınn satım 1240 İmei Uüatr 10 kuruştur. © OE Sahibi ve Neşriyat “Müdürü; HASAN RASİM Us * Basıldığı yeri (YAKIT) Datası “iRasyo | | Pakete sarılı insan bacakları bulundu ingiliz polisi bu esrarengiz vak ayı da mahuyd bavul cinayeti gibi aydınlatamıyacak mı? İngilterede son bir yıl içindeki! iki esrarengiz cinayetten sonra bir küçüğü daha olmuş, bu sefer bir trenin kanapesi altında kesil - miş ve kâğıtlara sarılı iki insan bacağı bulunmuştur. | Tren Hounslaw şehrinden gel - mekteydi. Bacaklar Waterlo is - tasyonunda keşfedilmiş, ve zabı - tanın derhal faaliyete geçmesine rağmen henüz bir iz ele geçirilmiş değildir. : Şimdiki halde bilinen şunlar » dır: 1) Bulunan bacaklar elli yaş- larından aşağı bir adama aittir. 2) 1934 — 1935 yıllarına ait ve Pazar günleri çıkan gazete kâğıt- larile kahve rengi bir kâğıda sa - rılmıştır: (Dikkat: Bundan evvel, karilerimizin de pek iyi hatırladı - ğı bavul cinayetleri de kahve ren- ginde kâğıtla alâkadardır. Bavul- lar içinde bulunan kolsuz ve kafa- sız cesetler kahve rengi kâğıtlara sarılmıştı.) 3) Bacaklar, bu vagon içerisin- de saat 12,18 le 1,59 arasmda bı- rakılmıştır, 4) Bacaklar, bulunduğu daki - kadan 48 saat kadar evvel vücud- dan ayrılmıştır. 5) Keşiş ameliyesi, teşrihten anlar biri tarafından yapılmıştır. ME e * » Poliş hafiyeleri, | Hounslaw'a gitmiş ve orada bir kitaber çocuk» tan bazı sorgular sormuşlardır. Kitapçı çocuk, e gün sabahle - yin üç adam gördüğünü ve bun - lardan birinin şayanı dikkat dere- cede büyük bir paket taşıdığını ve bir Londra trenine bindiklerini söylemiştir. Gariptir ki, teşrihhanelerden bi- rine girip oradan iki bacak aşıra - rak iğrenç ve tehlikeli bir şaka yapılmış olması ihtimali de ileri sürülmektedir. Bununla beraber, bu bacaklar- da bir doktor tarafından olsun ke- silmeği icap eden bir arıza görül - memiştir. Polis cerrahı, Sir Bernard Spils- bury bacakların vücutta teşrih ilmini bilir biri tarafından kesil - diği raporunu vermiştir. Bu cinayetin, İngilterede henüz | haliolunamamış olan iki bavul ci- nayetinden (bir numaralı bavul cinayetine benezr olduğu söylen - mektedir, Bacakları bulan James Eyes i - simli bir adamdır. Bunları önce bir paket halinde ele alıp istasyon | boyunça götürmekte olan James, i paketin içinde garip bir yumuşak» lık ve inhina sezmiştir. İstasyondaki paket memuruna: “— Hele şunun içine bir ba- kın!,, Demiştir. Bunlar bir ucun- dan krmıldıyor, oynuyor, Galiba bu oynıyan şeyler ayak parmak- larıdır.,, İşte vaziyet böylece anlaşılmış ve bir kaç dakika içinde (zabıta faaliyete geçmiştir. Cenuba doğru uzanan tren yo- | lunun hemen ber noktasına nöbet- | gi Pi bütün trenler arakimeş-! ihtimaller verilmiştir. Fakat son dakikaya kadar başka bir paket bulunmuş değildir. Trenin geçtiği yeltren yolları memurlarınca baştan bâşa atan muştır, Hendekleri araştırmışlar, çayır yığınlarını altüst etmişler: köprü * ler altındak! oyukları gözden ge - çirmişler, Fakat, heyhat, bir iz da” ha elde edemtmişlerdir. Iştasyonlardaki bağaj daireleri baştan başa taranmış ve şüpheli bavullar bütün gün yoklanmıştır. Bütün şehirlerdeki polisler de ayni yolda araştırmalar yapmak emrini almışlar, Londradaki “Ka- natlı müfreze,, denen polisler bir- den klüplere ve dans salonlarına akm etmişlerdir.. Tam 20 istasyonda o memurlar sorguya çekilmiş, biletler gözden geçirilmiştir. Memurlar, trene binen yolcula- rın kabataslak tariflerini yapabil- mişler, fakat bunların hiç birin - den peki işe yarar bir ipucu ele ge- Paketi bırakan bu adam ya bir istasyonda paketi bırakarak in- miştir. Yahut paketle bir kaç istasyon seyahat ettikten sonra, yolcularm pek az olduğu bir saatte paketi b imar is şöyle bir nazariye de ileri sürüyor: “Kesik bacakları saran kâğıt pek hafif olduğu için, getiren a - damın bunları bir çanla içerisine koyup ta getirmiş olması mümkün dür, Bir numaralı bayul cinayetini de araştırmağa memur edilmiş o - lan baş polis hafiyesi - Donaldson bu işin de tahkikine girişmiştir. Bacaklarm bulunduğu vagon bir müdilet içir kapatılmış polis - ler diğer vagonların altını üstünü, elekirik lâmbalarile araştırmışlar ve muhtelif fotoğraflar çekmişler- dir, Gayet soluk bir kan lekesinden başka bir şey bulunamamıştır. Ve polisin tahkikatını ilerletmesine yarayacak bir iz de yoktur. Bacakları muayene eden dok - tor fazla beyanatta bulunmamış - tar. Bacaklar tıbbi muayeneden sonra polis dairesine götürülmüş- tür, Bacaklar esas tutularak bunun tamamı olan adamın tahmini bir şekli tesbit edilerek radyoyla hal- ka ilân edilmesi bekleniyor. Vagonlar şimdiki balde bir te- mizleme hangarına çekilmiştir. Polis tahkikatı bitirinciye kada. orada kalacaktır Doktor Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye teh Babıâli caddesi Meserret