23 ŞUBAT 1935 HABER — Akşam Postast —— — : HA B a —a gae m m İçiniz. HAZIMSIZLIĞI, MİDE YANMALARINI giderir . MİDE ve BARSAKLARI ZIMSIZLIGA M A Z o N boşaltmak suretiyle KABİZLİĞİ, AĞIZDAKİ TATSIZLIĞI ve KOKUYU izale eder.. Hiç bir uzva zarar vermez ve alıştırmaz. FAZLA YEMEKTEN ve İÇMEK- yanmalarına 'TEN sonra mide ve vücudunuzda hissettiğiniz — ağırlığı — derhalhafifletir. Hâmile. lerin kusmalarına pek faydalıdır. MAZON ismi ve markasına çok dikkat edilmelidir. DEPOSU Mazon ve Botton ecza deposu. Bahçekapı, İş Bankası arkasında No: 12 ıİılıızlığıı karsşı M E YV A T U z U k—___—,__ ÜUN CNYNT ĞNYNT ASN AM AAA MA DN N | Yerli ve Avrupa mamulâtı Çaltürkeberde. | DAjMON “ı ROZET! ! A G KUYı li l y â“lgınlıklafı ; Elektrik cep fenerleri Yeni icad olarak garanti 400 metrelik mesafeyi aydınlatır. Fenerin tulü 23 santimetre- dir. Ağzındaki büyük cam ) — yuvarlağı kristaldendir. ve her ftürlü Sofuzade Mehmed Emin - Ankara : Hüseyin Hüsnü - İzmir Hakkâk zade Rahmi - Mersin : Tursun Eşref - Samsun ııımınııuııııını:ıııı!ı-ııııııııınıı' Maliye Vekâletinden: — D"'P edilmekte olan gümüş paralardan dötr milyon liralık kısını | bir Zaman zarfında tamamentedavüle vazedilmiş olıeıııııdın | Ç gümüş paraların 1 şubat 1936 tarihinden itibaren herhangi bir| Öynetle mübadele vasıtası olarak kullanılmıyacağı hilâfına hareket m hakkında kanuni takibat y apılacağı 2257 No. lu kanunun se- Maddesi mucibince ilân olunur, (558) TaEMERMNUDÜNÜN Çürii eee MAi Liseleres kulüblere, cemiyetlere aid her nevi Emayeden (Mine) ve madenden yaptıraca - fınız rozetleri en temiz ve en mü- kemmel bir nefasette hazırlamak için siparişlerinizi (A. PALTI) ye veriniz. (Siparişleriniz —için, izahname meccani bir adet ROZET ve resim- li kataloğunu iİsteyiniz.) Istanbul, postane cadd. Büyük Kınacıyan Han No, 15 Mektub İçin: Posta kutusu No, 308 2 ve 20 komprimelik ambalajlarda bulunur. Ambalaj ve komprimelerin PASTIL ANTISEPTİK , KANZUK Kanzuk pastilleri: Tenef. füs yolu ile geçen hastalıkların koruyucusudur. Grip, nezle ve ök- sürüğü üönler, teneffüsü kolaylaştı- vır ve temizler. Kanzuk pastilleri: Yolculukta kalabalık ve tozlu muhitlerde, k- şan kapalı yerlerde bulunmaktan Uroloğ — Operatör üzerinde halisliğin timsali Doktor Kemal Ozsan Karaköy Topçular caddesi No. $4 İN Telefon 41295 — Tttti Dr. Rifat Ahmed Gözberk. Göz mütahassısı C. Halk Fırkası sırasında Kız olan € markasını arayınız. » KIMYAGER .:.g-i İ Yeniçıktı Lasedemonyaliların ve Atinahların Cümhuriyet Hüsameddin , gelen bulaşık hastalıkların önüne at -« leri - idrar, kan, kazurat ve ticaret © gy DN L’;ımı lıırınmîl- 3;! No- Ksenefon tahlilleri yapılır. Eminönü, Em- ğı iklarını ve boğaz uayene saatleri hergün saat Haydar Rifat lâk ve Eytam Bankası karşı: ğ kat'i tesirlidir. Her eczanede bulunur. (14 — 17) 5; Kuruş Emne Sında İzzet Bey hati eai Bu mıluı soğuk kanlılıkla söyli - Yyen Ragastan bu sırada mantosunun altında hançerini hazırlıyordu. Lükresin hafifce benzi attı; Göz kapaklarınmın altında mor halkalar be- lirdi, Şimdi gözleri daha siyah ve da- ha parlaktı. Yerinde duramıyor, oda- da aşağı yukarı dolaşıyordu. ü Ragastanım aklından şu sözler geç- — Lükres fena halde kızdı.. Şimdi haykırmağa başlayıp, imdad istiyecek gelen heriflere kardeşi Fransuva gi- bi beni de bir hançerde öbür dünyaya Köndertecek! Bu sırada Lükres Ragastanın ya - hına yaklaşıp dedi ki: — Lâkin Şöyalye!, Yaptığınız — şey * kadar büyük ki.. — Beni utandırtyorsunuz madam!.. — Sizi yalnız takdir ediyorum Şö- Valyel. O kadar.. - hrdednlze karşı böyle davran- diğim için benim de canrm sıkıldı. Vâ- İn işin içinde hayat meselesi vardı. Y beni adeta öldürmek istiyordu.. :“' insan can korkusuna düşünce e - İnden geleni yapar.. Ben de bu kada- Tınt becerebildim madam! f — Çok iyi etmişsiniz Şövalye! Size *ha yaptınız diyen var mı? Sizi tak - İt ediyorum. Benim takdirlerim o ka T bol değildir. 100 y BDRJIY! ..ctırc)ıııı.. Ve kollarınızın arasına a - tayım.. Ne o şaştmız mı Şövalye? B - vet hakkınız var!. Çünkü sevdiğim bir adamın mes'ud olması için benim da- ha neler yapabileceği siz düşünemez - siniz bile!.. Düşünemezsiniz ki sizi çıl- dırasıya seviyorum Ragastan!.. Prim- veri istediğiniz gibi sevin!, Lâkin be- ni desev Ragastancığım!.. Beni de sev! Seninle geçirdiğim o tatlı iki sa- nti bir türlü unutamıyorum. Sen beni azıcık sev.. Ben genin uğruna herşeyi göze alırım. — Madam!.. — Beni sev Ragastan!.. Beni sev j Şövalyeciğim! Ben senin her isteğini yaparım. Romadan uzaklaşmayı mı tasarlıyorsun? Akdenizde Kaprera a- dasında müstahkem bir şatom var, Se ni orada rahatsız etmeğe kimse — ce - saret edemez, Gİl şatoda otur.. Beat- risi de oraya getireyim.. Lâkin — beni seveceksin !.. — İğreniyorum madam!, Yembı e - derim ki beni iğrendiriyorsunuz?. — Evet!. Biliyorum. Fakat seni büsbütün seviyorum. Ragastan ben senin hakaretini kendime şeref saya - mım, İstersen yüzüme tükür lâkin be- ni sev!.., İtalyadan kaçmak istemiyor- san kaçma,otur!.Kimse kılma dokuna maz, Kardeşimden daha büyük, daha BORJİYA 0T övalye bu cevabı verdiği hançerini de hazırlıyordu. Eğer Lük- res bağırıp yardım isterse, gelecek a- damlardan mümkün olabildiği kadar öldürüp sonra kendisi de ölecekti. Artık hayreti geçmiş olan Lükres: — Azizim Şövalye!. Zannedersem kaçıyorsunuz?.. dedi. — Evet madam!., Babanızın — beni misafir ettiği bodrumda canım çok sı- kıldı da.. — Açık yerlerde, kırlarda serbest - €e havn almağa gidiyorsunuz! — Nasıl da bildiniz?, Evet kırlarda bayırlarda hava almak istediğim gibi şimdiye kadar elimde olmıyarak geri bıraktığım bir ziyareti de yapmak is- tiyordum, — Bir yiyaret mi?, — Evet madam!, — - Acaba kimi ziyaret edecektiniz?. Yoksa Fransaya giden yolları mı?.. — Hayır madam.. Sizi ziyaret ede - cektim. — Beni — Ah madam!.. Kusurum çok!.. A- deta abdallık ettim! Herhalde aklınız dedır ki bir gece evvel hükâmet işle- rini bitirdikten sonra beni de Şen sa- raya lütlen çağırmıştınız.. Bu büyük şereften istilade ederek hemea o gece gelemediğimden dolayı bana dargın | bulunduğunuzu bakışlarınırdan anlı- sırada ben arkanızdan geliyorum. Lükres Şövalyenin gözlerinin içine baktı. Sonra şu sözleri ilâve etti: — Şövalyel, Evvelâ haber vereyim ki bu merdivyenin üst başında bir ka - rakol vardır. Bu karakolda tüfek ve kılıçla silâhlanmış bir zabit ve yirmi kadar nefer bulunur. Karakoldan son ra teşrifat avlusundan geçilecektir. Orada da bir çok kimselerle karşıla - şacağınız muhakkaktır. Ondan sonra gene bir karakol gelir.. Sonra bir ka- pi açlırılacaktır. Yalnız başınıza o « Tursanız on adım iİleriye gidemezsi- niz., Sizi hemen yakalarlar. Sonra şu- yasını da söyliyeyim ki şatodan çık - tıktan sonra eğer yeni bir sebeb, beni xiyaretinizi geri bırakacak olursa... Şövalye derhal Lükres'in sözünü kesti ve ciddiyetle dedi ki: —Oh Prenses!.. Mademki sarayını- za kadar arkadaşlığı kabul ediyörsu- nuz dünyada hiç bir sebeb düşüne- mem ki beni bu şereften mahrum ede- bilsin!,. Hattâ Borjiyaların elinden kaçıp kurtulmak fikri bile. Lükres vücuduünda bir — titremenin gezindiğini duydu. Aklından: “İşte erkek dediğin böyle ulmlıdn'._.. Dü- şüncesi geçti.. Sonra : — Gelin!.. diye Şövalyeyi çağırdı. Lükresin haber vermiş olduğu gibi merdivenin üstbaşında hakikaten bir k:î:uruıtın gene kadına uzun — uzun :ı'm:ıuğ ıîî':j olıı':”k m’;:';i"i"? yorum, Lâkin herhalde kusura bak - | karakol vardı. Genç kadın kapıyı açtı, Vdi Maksadını anlamıştı. Kendi j n hrıuım:.m:'::el q;"" mıyacağınızı ganıyorum. Muhterem | Ragastan kolunda olduğu halde ka - dine; MPT Yi babanız benim için öyle bir iş buldu | rakoldan içeriye girdi. Zabit sert bir ı'!ıAh alçak, ah... diyordu. İşi gücli & zehirlemek-olduğu halde şimdi Yaltaklanıyor. Eğer sözlerine al - İe !P da uyacak olursam İşim — bitti. 5 dakikaya kadar mutlaka dışarda '"ilıılı)ııı '©s titremeğ başlıyan bir ses- İe sözüne devam etti: öldürürüm. Babamın dizginleri de be- nim elimdedir. Benim sözümden çık- ması mümkün değildir. Beni dinlemek istemezse onu da öl- dürür ve seni Papa yaparım. İster mi- Sİn Tn Lükres bunları söylerken kendisi - ni Ragastanın kucağıma atmıştı. Bir ki,, Şimdiye kadar sizi yoklamak şe - refine kavuşamamaklığıma sebeb ol - du. Ragastanın gösterdiği bu —soğuk- kanlılığa şaşan Lükres sordu: — O halde şimdi beni ziyarete mi geliyordunuz? — Söylemiştim madam!.. kumanda verdi. Yirmi nelfer derhal selâma durdular, Lükres yüksek ses- le şöyle diyordu: — Ah kardeşim.. Sanu rastladığım için çok sevindim. Bu yeraltı hapis - hanelerinden öyle korkuyorum ki he . Te geceleri.. Korkak bir kadın olmu « şum artık.. — Şövalye.. Siz Primveri seviyor- | eliyle çıplak vücudunu örtmekte olan Lükres biraz düşündü sonra birden: | — Zabit avluya çıkan kapıyı açmış, '“— Klrdqln bana söyledi. Pek â- | ince tülleri yırtıyor öbür eliyle de Ra- Bire dedi ki: yerlere kadar eğilerek iki büklüm ol ü _""" Bence hiçbir zararı yok. | gastanın başını kendisine çekmeğe Çak — ÜÖyle ise buyurun gidelim!.. muştu, z onu ben size bulup | lışıyordu. Ayi zamanda hırıltı gibi bir — Gidelim madam! Siz öne düşün Forma: 13