SS O A A N e e S ee "ei OU T OERME C.— OY SW ŞU NL T S — CŞ B T » "e Korkunç mağarada büyük bir define saklı bulunuyordu Demekki fırtmaya kapılarak bu- Ka düşen bir gezginci yahud bir değ'ldi. Kayığın şekli, ada :hmî. elindeki kılıç, bunun Olmadığını anlatıyordu. l adam bir aralık onla - '.:ı'uıfm. döndü. Şimdi yüzü ve & tamamile aya karşı geliyor - İ Deli Mehmedin gözleri böyle Mnıd. ve bu kadar ışıkta en u- Nrîlıri görebilecek kadar alış- — Belindeki tabancaları görü - Yor Musun Sansar?... -- B âgranodin mi?... — Gördüm.., Sahi, hem de iki e. ıı:'lıdımm!mıdıyıvebumı- t Ya bir iş için bilerek geldiği - Artık kuşku kalmamıştı. di ı“'ll rağmen Deli Mehmed gel- Bi yoldan geri döner, gemiye gi- "'!î- Fakat ne zamandanberi ka-| h“'lllı köşesine sinmiş olan defi- he Masalı şöyle dursun, şimdi ya- ..“’ bir öç arzusiyle — dolmuştu. n kimbilir nasıl ve niçin ö- anın kemiklerini bulduğu Yerde, bir düşmanın kafasını kes- ge$ ona büyük bir teselli olacak- N"'Çllul adam etrafı biraz daha O Şledi. Yeniden bir gürültü duy- x"—d*h için aldandığını, yahud ka| N birinden aşağıya gece hı-[ Yından birinin bir taşı yuvarla- *h— sanmıştı. İçeri girdi ve kayboldu. Deli Mehmed Sansar Osmanın BN dürttü: ürü, yavaş yavaş, gölgele- a tinerek oraya gideceğiz... m:wuı., en ufak bir gürültü tak Yapmıyorlar, ikide bir dura- babasının ölüm için seviniyordu. Sansar Osmam, otuz kırk kulaç üjü9g Yaz98 Körey sunng 299 unu Barlara kadar yükselen kara| görekse iyiliğe yüz tutmuş olan Mmmw. Açık teşekkür a HABER — Aksam Postamt Şıkâget!er, femennil:: ŞarRk demiryollarından şikâyet Şirketler içinde müşterilerine kar- şı iyi muamele yapmıyan biri varsa © da Şark Demiryollarıdır. Bilhassa biletçilerinin bazılarını kastetmek is- tiyorum.Bazı kere işi o kadar azıtıyor lar ki müşterilerle boğaz boğaza, yum ruk yumruğa geliyorlar. Bu doğru bir hareket midir? Yakışır mı? Bunların çoğu şirketin şartlarından, tamimle- rinden de bihaberdirler. Dirinin söy- e lediği bir şeyi bir diğeri zemmediyor. lışmıştı. Şimdi adamın karaltısı-| Meselâ bundan bir kaç gün evvel tu- nı görüyorlardı. Onun kımılda- ::I:ı'ihl;e:l:ın— hblwd-l:.d.(;'.ıl:ı:ı:d: n Y ne bin ;ı’heı'y:"::"u'" Daaaata T a y a a L dan beri ön tarafta erkek a. lere mahsus üçüncü mevki bir vagon Mağaranm ilerisinde ve biraz| , nulmuştur. Halk için bittabi hem yan tarafta aydınlık bir yer görü-| kolaylık ve hem de kış günleri için nüyordu. Demek ki bulundukları| sıcak sıcak oturmak rahattır.) Tabil kapıdan başka, mağaranınm — bir| ön tarafta bulunan vagona oturmak kapısı daha vardı. Deli Mehmed| üzere kapıeına yaklaştık, bir de bak- o ıydınhk yerin ucunda neçhııl tık ki kapı kilidli. Biletçi gelene ka- Z öe dar soğukta, ayazda sahanlıkta dür- adamın kayığının bir köşesini de| , .) ne demektir. Tabii takdir. eder- görünce gözlerinde bir sesinç şim-| / ..> Biletçi gelirgelmez kilidli bulu şeği çaktı. Demindenberi biricik| yan kapıyı :çiçıııı'ııınf'ricı ettik, Olmaz üzüntüsü gemiye dönmek için ge-| efendim arka tarafta bulunan erkek- cikmesi ve Ali reise verdiği sözü| ler için vagonlar vardır oraya gidiniz. tutmamış olmasıydı. Halbuki ma-| Biz: Ne demek olsun her gün burada ğarayı boydan boya — geçtikten oturuluyor da bu tamim bugün mü- sonra karşıki delikten çıkınca ge- minln demizli bülimdüğü Yere bir| y4 v 'a vazon kladınlara mahsuntur. iki dakikada varacaktı. Büa Bilatalda biletçi bay kendini Meçhul adamın kımıldınıılırı' hangi devirde zannediyor acaba? Hiç durdu. Torbayı zorla taşıyarak. bir yerde kadın erkek ayrılmıyor. da geriye dönmüş iki adım atmıştı.| burada ne sebebten dolayı bu eski va- Rüyük Deniz Romanı — Evet bu katar için şirketin emri Deli Mehmed yerinden fırladı: ziyet devam ediyor? Her neyse bunun « Kimdir o?... Durl üzerine biletçi tekrar kapıyı kilitliye- Diye bağırdı. rek diğer vagona geçti. Biz de Bakır- 2 $ köye geldikten sonra nasıl olsa kapı Genç akıncının gür sesi mağa-| / olir, ranın ıssızlığında birçok defa tek- .:.ı, :,ıf;: g'î:m : 'hî rar edildi. letçi gelerek bu ayazda böyle sahan- Meçhul adam bir saniye için ol-| lıkta durmamızın sebebini sordu. Biz duğu yerde çivili kaldı. Sonra se-| de ıneı,leyl bir bir anlattık. O — (Ka sin geldiği tarafa döndü. Elini be-| Ptnin kilidini açarak) haydi efendiler line attı ve tabancasını çıkardı; içeri girin, gürketin böyle bir tatimi Deli Mehinede çevirdi: falan yok diye cevap verdi. Tabii biz — Gü B :;ıîîi:e girdik. Hı::lılnı inanmak Mağaranım içi uğultularla dol. Bir de Hait ; temalkliğindek du ve taştı. Deli Mehmed tam za- halk şikâyetçidir. Bilbassa üçüncü manında davranmış, geriye çekil-| mevki vagonlar çok berbattır. Otura- mişti. Aatılan kurşun kulağının| cak yerler toz ve çamur içindedir. Va- dibinden vızlıyarak geçmişti. gonlar her sefer yapışta anlaşıldığı- Sansar, ses çıkarmıyordu. na göre temizlenip havalandırılmıyor (Dörükü li ki içeri girildiği zaman İnsanın yüzü- 4 ne pis pis nefes kokuları açrpıyor. Sonra vagonların dahiline tüküren- Karnındaki (Ür) ve son dere: ler mi ararsınız. sözrde YERLERE Ce TÜKÜRMEK MEMNUDUR diye w- cede âmik kansızlığından dolayı fakbir plâka bulünüyor, fakat kim tedavi edilmek üzere d &örür. Böyle şeylerle biletçiler alâka- Istanbula getirdiğim refikamın i -| dar olmalıdır. Halbuki onlar İse gör- yileşmesi hususunda pek yüksek| dükleri halde sanki tüküren kimse Mehmed '———ımu—mwu.mwu-—wımmu Üradrre nf min a etibbası-| aldırmazlar. Çok rica ederiz siz bize hak verin sıhhati umumiye namına söylüyoruz böyle şeylere müsamaha etmek yaraşır mı? Mehmed B. Yalçın ve Fethi teren Alman hastamın candan gelen şükran ve .'**ıhıhm.hıdımıı =:gb=ımıımnm— 1. Akdoğan ve $ Alper Mağaranın ğ S Said Âli H"“ı tarafından içeriye doğru Dr. CEMS'in HABER =W önde idi. NASIR İLACI Akşam Postası Deli den bir ayak sesi — geldi. DARE EVİ Nada kendi kendine dü- * y ; ıs-rmıı'u[:.A:NîAnîvı.!mn:sı < R Telgrar Adreali İSTANBUL BABEH A':—h burada... Gitmemiş... Büstae el eee İ Si tesi d Bu sef, A alamir llli SY i::ı.l'mdu doğan sesler ge- Sonra bir para sesi du- birbirine çarpma- Nı::"' Deli Mehmedin elini tu-| zamanda tamamen ve kökünden çıka- sıktı; rır. « eczanesi, her eczanede bulunur, Ciddi ve müessir bir nasır ilâcıdır. İ — OŞ n Dİ! Diş tabibi Bünyamin daha çok a-'re. Türkiyer 120 850 460 1250 H Bonebii 150 Ho M0 10 ILÂAN TARIFESİ Powret Udularıkin satım ZS Kesami Hanlar 10 Kurüştür. Sahibı ve Nesrivat Müdürü: HASAN RASİM US Banıldakı yeri (VAKET) Muthaası En eski nasırları bile pek kısa bir || .Uıııııııl deposu: İngiliz Kanzuk KUPON 49 Nişantaş — Vali konağı caddesi 232035 No. 24, Şirin apartman 1 inci dai- (3884) |Esir Kadın Nakleden HABER'in | No 28 ( Vvâ-mna ) tefrikası i Aşk ve His Romanı Vah'd, Feridden biraz daha | Gayet hoştur. -dedi, uzun boylu idi. Kolunu bırakma- dan, ona doğru eğildi: — Sabredemedim.. Senin evi- ne uğradım... Orada bu kadınca- ğıza rastladım... Vaktimi nasıl geçireceğimi bilemediğim iç'n be- raber çıktık... Lâkin, nasıl oluyor da sen buraya geldin? Ferid: — Gel! -dedi. Vahidi, gazetelerin bulundu- ğu odaya soktu. Köşede bir iht- yar vardı. Feridi selâmladı. — Dinle, bak... Vahid, gözucuyle ihtiyarı işa- ret etti: — Fakat yalnız değiliz... — Zarar yok... Bu adam, aşağı yukarı sağır gibidir.., — Peki öyleyse... — Haydi bakalım... Otur... Sonra, b'rdenbire: — Biraz bekle... " Bir odaya girdi. Oyun salonu- na dalmış, arkadaşını yalnız bırak mıişti. Yalnız bir masa işliyordu. Fa- kat bunun etrafında, oyuncular kaynaşıyordu. Bir çok kimselerin güneşten son derece yanmış olduk ları nazara çarpıyordu. Bunlar, şüphesiz İngilizlerdi. Başkaca, Mısırlılar da vardı. Bakara oynuyorlardı. ; Rus, banka açmıştı. İşlemeli gömlek giym'ş, sakallı, inatçı bir adamdı. Mini mini gözleri, her kaybedişte ışıldıyordu. « Kazandığı zamanlar, paraları cebe indiriyordu. Kaybettiği vakit ise, elini arkaya uzatıyordu. Mü- cevherli gayet şişmas bir kadın, Rusca çabuk bir şeyler söyliye- rek, ona, kumarhane fişleri uzatı- yordu., Demin küçük odada Feridle ko- nuşan genç kadın ona yaklaştı: — Arkadaşını ne yaptın? -diye sordu.- Eğer istersen, üçümüz bir- likte akşam yemeği yiyelim... O a- dam benim hoşuma gitti, Ferid, ancak omuz silkmek su- retile ona cevab verdi. Lâkin: Lâkin, Vahidin yanıma döndü - ğü zaman, ona: — Sen, Samiyeyi tanımazsın. — Evet, cidden... — İzmirin büyük vapurcuların: dan biriyle alâkası vardır... On- dan çok para alır. — Pek âlâ ama, bundan bana ne?.. —Ya... Maşallah... Halbuki, dü şünürdüm ki... — Haydi, Ferid! Haydi... Koltuklara oturmuşlardı. Bu esnada, ihtiyar zat, köşedeki ma - saya geçmiş, bir mektub yazmağa koyulmuştu. Gözlerini Vahidden öteye — çe- virmiş olan Ferid, birdenbire ona baktı. Bu yüze baktı ve bunda, gü zelliğin cazibeden dahaaz yer bulduğunu gördü. Bunun için mi idiki — şakakla- rıtın beyazlarına rağmen, Vahid, hâlâ, gencliğinin tam — ortasında gibi duruyordu? Feridin gözleri önünde birdenbire, Kâmile belir- di: Balkonda, karanlıkların ele « mine dalmış... — Ferid!... Gidelim... Cevab alamadın mı?.. Cevab alamadan mı hemen buraya damladın? — Sen git... Beni evde bekle... Buraya gelmendeki mâna ne?... — Anlattım ya... — Senin benden sakladığın, bana anlatmadığın neler — var... Meselâ uzun seneler zarfında ka - rından paralar almışsın. Bundan bana bahsetmedin... Yavaş sesle konuşuyorlardı. Mektub yazan ihtiyar zatın kale - minden çıkan cızırtı, - fısıltilarına hâkim oluyordu. Vahid, gözlerini Feride çevir « di. h — Demek ki, aleyhimde söyle- mediği sözü bırakmadı. — Bilmiyor musun: Parası kal- madr... Ancak yaşayabilecek ka - dar bir şeyi kaldı. — Doğrudan doğruya sadede gel, Ferid! Beni artık sevmediğini söyle, işin içinden çık! — Haydi, git buralardan... O kadımın peşini bırak... Daha ne kadınlar var... Seni orada — gör- düm: Barda... . Her halde manen pek mustarib değilsin... (Devamr var) Tesisatını ! !inhisarlar U. Müdürlügünden:l SATİiE Tenvirat ve muharrik kuvvet veresiye yapar. 1 — Urlada yapılacak “16507,, lira “84,, kuruş bedeli keşifli yap- rak tütün ambarı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur. 2 — Ekisltmesi ve projeleri “83,, kuruş mukabilinde Cibalide le- vazım ve mübayaat şubesi nakit mu hasipliğinden ve inhisarlar İzmir başmüdürlüğünden alınacaktır. 3 — Eksiltme 13 Mart 935 tarihine müsadif çarşamba günü saat “15,, de Cibalide alım, satım komi syonunda icra edilecektir. 4 — Teklif mektupları kanun daki hükümlere göre yukarıda ta» yin edilen gün ve saatten bir saat evveline kadar komisyon reisine makbuz mukabilinde verilmelidir. 5 — Eksiltme şartnamesinin mahsus maddesinde yazılı şeraiti haiz olanlar arasında yapılacaktır. 6. — Talip olanların ©6 7,5 muvakkat güvenme parası olan “1238,, lira ile birlikte müracaatları, (746),