Gene soyadı dolayısile Söyle bir mektub aldım: Bay (Vâ - Nâü), Soy adı olarak Tanur'u seç - tiğinizi gazetenizde görüyorum. Bu soy adma bir ortak çıkar da ayak direrse, (Tanur oğlu) ya - hut (Tanurgil) isimlerini seçece” IŞnîıi bir yazınızda söylemişti - Ai » Biz ailece seçtiğimiz bu (Ta- nur) adını (Tanuroğlu) na çevi” rerek kendimize mal edeceğiz. Herhalde bu şekle ses çıkarmıya- €ağınızı ve bu fikrimizi iyi kar - gılıyacağınızı umarız. Cevap bekliyoruz. Taksimde, Sıraservilerde, 66 numarada, Binbası Rem” zi Beyoğlu yüzbaşı Ekrem, Cevabı: Saygıdeğer Bay (1) Gösterdiğiniz alâka ve neza - ketten dolayı teşekkür ederim. Benim anlayışıma göre, bu soy adının konulmasının sebebi, in - sanların birbirleriyle karışma * masıdır. Biz de, ailece, bunu gö- Zeterek kendimize epey şahsi - yetli bir soy adı seçtik: — Tanur kelimesi Tarama dergisinde yok” tur. Eski bir telâffuz şeklidir. Babamızın ve büyük babamızın isim'erindeki hecelerden mürek- keptir, Sizin de ayni vaziyette oldu- ğunuzu tahmin etmiyorum. Eğer bu isimde ısrar ederseniz, elbet * te, itiraz etmek hakkını haiz de- ğilim. Fakat, sizin ve bizim aile - lerin ismi geçince, daima, “Ak> YabA Harcınız?,, diye ıoı—ınblıı : dır.* En iyisi, vatandaşların — soy adındaki uzunluktan korkmıya - rak, — mürekkep kelimeleri seç” Meleridir. Şarkta ve garpta ne uzun ad- lar vardır, bakmız: Vedsingetorixe. Karapanayotis. * Eba Müslimi Horasant. Hele İspanyolların yedi keli - »aeden mürekkep adları pek meş” hurdur ve bu adlar, ne katlar u - Zun olursa o derece makbul sa - Yılır. (Vâ-Na) (1) “Muhterem — efendim,, llnılılrı olarak kullanılmıstır. ——— Polise hakaret etmekten mahküm Halid isminde biri Vasfi adlı ir polisi vazife sırasında döv - Müş ve hakaret etmiş olduğun - dan dün verildiği Asliye ikinci Seza mahkemesinde altı ay hap” Se, altı ay da Emniyeti umumiye hezareti altmda bulundurulma - #a mahküm edilmiştir. —- —— Bir katilin cezası Geçen Mart ayı içinde şoför Remzi adında biri Şişhane yoku: #ünda Şair Eşref sokağı başında ’ı';nmindı bir kızı ayağından IŞ ve isminde bir Ki a Gllünmünü O vakitten beri muhakemesi Bmi hakkında karar Kadını yuda boğmuşlar! Hasan adlı birinin idamı isteniliyor Eyüpte ve Dökmeciler mahal- lesinde İbrahime aid bir bostan- da çalışan Hasan ve Hüseyin ad. h iki arkadaşın muhakemeleri * ne, Zenberek sifli bir kadını bir namus meselesinden dolayı diri, diri kuyuya atarak öldürmek su- çundan, dün Ağırceza mahke - mesinde başlanmıştır. Dünkü mahkemede bir çok şahid dinlenmiş, fakat hiç biri kanaate kâfi bir malümat ver * memiştir. Ancak bunlardan Tı- par adlı bir Manastırlı — şayanı dikkat bir şahadette bulunmuş - tur. Tayyarın şahadetine göre ci- nayet şöyledir: — Ayni bostanda yatar kal - karım. Zenbereğin kocası asker- dedir. Kendisi son zamanlarda Behçet isminde biriyle düşüp kalkmağa başlamış, vaka gecesi Behçeti evine davet etmiştir. O gece Behçet gelmiş; içeri gireceği sırada ben rastgeldim, bir kaç tokat vurdum. Zenbere - ğin kocasının kardeşi Hüseyin de yetişti. Behçet kaçtı, Hüseyin, Zenberegi — kollarından tuttu; sürükliye sürükliye bostandaki kuyuya attı. İşte bu maznun ye - rinde ottıran Hasan da — lâmba tutarak Hasanın işini kolaylaş - tırdı.,, Reis Hasandan sordu. Hasan, yuya atan Hüseyin ölmüş bulun- duğu için muhakeme edilmemek- tedir. Hasanın katle yardım et * mek suçundan Türk ceza kanu - nunun 450 inci maddesi muci - bince cezası istenmektedir. Müd: idamdır. Galatasaraylılar cemiyeti kongresi Galatasaraylılar Cemiyetin - den: Esas nizamnamemizin 11 inci maddesi mucibince Cemiye- tin —asli azası 11 İkincikânun 1935 Cuma günü saat on dörtte ve senelik umumi! heyet halinde Cemiyetim merkezinde toplana - caktır. Bu toplantıya arkadaşların behemehal iştirak etmeleri sure” ti mahsusada rica olunur. Nizamnamenin 13 üncü mad- desine tevfikan senelik heyete ve toplantıya mahsus duhuliye varakasiyle iştirak edileceğini hatırlatırız. Duhuliye varakaları İlcincikâ- nun aidatı te /'ye edilirken alına” bileceği gibi kongrenin içtimam- dan evvel de Cemiyet Müdürlü . ğünden alınabilecektir. —Ş Maçka tramvayı uzatılıyor Harbiye - Maçka — tramvay Maçkapalastan sonra yapılmamış olan kısmını Maçka mezarlığına kadar uzatılması i * çin şirketçe hazırlanan plânı Na. fia ufak bir değişiklikle tasdik edilmiştir. Hava uygun giderse 500 met. re tutan bu kısmın, önümüzdeki Po rtakal Sovyeller bizden al- mıya karar verdiler Tüccarlar bu ha- berden sevindiler Sovyet Rusya ile aramızda başlıyacak takas münasebatı hakkında şehrimizdeki Takas ko- misyonuna yeni gönderilen bir nizamname piyasada büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Ye- | ni takas anlaşmasına göre Sov - | yetler memleketimizden takas su- retile bircok ihraç eşyamızla be - | raber fazla mikdarda porlakal alacaklardır. Bu sene Sovyetlerin piyasadan portakal almamaları yüzünden portakal fiatlarında büyük bir düşüklük görülmektedir. Bu yıl portakal rekoltemizin geçen yilm ancak üçte biri nisbetinde olma- sına rağmen bu vaziyet devam etmektedir. Karadeniz - sahille - rinde yetişen — portakallarımız henüz piyasaya gelmemşitir. On- lar da İstanbul piyasasına gelme- ğe başlaymınmca fiatların daha faz- la düşmesinden korkulmakta idi. Bu itibarla Sovyetlerin takas su- ret? » portakal alacakları haberi piyasada büyük bir memnuniyet- uyandırmıştır. Köprüde Yeni Kadıköy iskele- si nasıl yapılacak Akay idaresinin Karaköy köprüsünün — yanma yaptıra - eğr Akay vapur iskelesinin — şekli hakkmdaki esas proje hazırlan- mıştır. Akay müdürü Bay Cemil bu projeyi Ankaraya götürmüş ve Ökonomi Bakanlığına vermiş- tir. Bu projeye nazaran yeni iske- le iki katlı olacak ve köprünün iki katma birden medhal verecektir. Bu şekilde vapurlar da iskeleye yanaştıktan sonra iki katlı olarak müşterilerini boşaltacaklardır. A- ky idaresi Kadıköy iskelesinden başlıyarak yavaş yavaş bütün is- kelelerini bu şekle sokacaktır. Köprü yanımda yapılacak iske- lenin plân ve münakasası beledi- ye tarafından yapılması kanun ik- Hzasından olduğundan proje tas- tik edilince Bay Comil İstanbula getirerek belediyeye verecektir. Bundan sonra blediye Gazi köp- rüsü tahsişatından bir kısmryle is- kelenin inşaatı işine girişecektir. Bu asri iskelenin yerli bir gruba halesi de şart olarak konulmakta- dır. Suç'u çocuk Nişantaşında Meşrutiyet ma * hallesinde oturan Naciyi, ayni semtten 12 yaşlarında bir çocuk bıçakla dizinden yaralamış, suç: lu yakalanmıştır. 101 Hira çalmış Havsbiyede İane apartımanı ka- pierst Nurinin odasındaki san * dığından yüz bir lirasmı çalan Genç adli biri yakalanmıştır. Bir kavga Kumkapıda Karakol karşısın- da simitci Hüseyin efendinin yanımda çalışan Aziz ve amele - | yaraladıklarından den Mustafa arasında kavga ol * | Beyoğlu hastahanesine |Genera| Kâzım Özalp'ın beyanatı Yeni saylav seçimi bir ay sonra.. Dün sabah şehrimize geldiği- ni yazdığımız Büyük Millet Moc. lisi Başkanı General Kâzım Öz alp öğleden sonra — gazetecileri kabul ederek beyanatta bulun - muştur. General Kâzım Özalp demiş - tir ki: — Bu seferki saylav seçimi - nin kendine göreliği seçime ka - dınlarımızın da girmesi ve ken- dilerinin de saylav seçilmeleri * dir. | — Şimdi her 40 bin nüfus üzeri- | ne bir saylav seçilecektir. Vilâ » | yetlerden gelen malümata göre, beşinci kurultayda — 395 saylav bulunacaktır. Halbuki öncekin * de 317 idi. Demek oluyor ki, bu defa 78 saylav fazladır. Bu da Türkiye nüfusunun artmış olma- sından ileri geliyor. — Kadın saylavlar ne ola - caktır? — Kaç kadın saylav olabile * ceği şimdiden kestirilemez. Se - çim gününe kadar da bu belli o- — Namzet listesi ne zaman ğ — Müntehib sani seçimi Kâ * nunusaninin yirmisine doğru bi - tecektir. Şubat — başlangıcında saylav namzetlerinin ilân edilib seçileceğini sanırım. Beşinci ku - Orultayın — Martım birinci günü toplanması muhtemeldir. Esa * sen dördüncü kurultay da Mar - tın birinci gününe kadar toplan- mağa karar vermişti. Ö zamana kadar beşinci kurultay gelecek * tir. y SA Çocuk bakımı hak- kında ögütler Çocuk Esirgeme Kurumu (Hi- moyei Etfal) annelere çocukla - rınm bakılmaları usüllerini gös- teren öğütler hazırlamıştır. Bu öğütler süt çağındaki bebeklere birinci aydan başlayıp 12 inci aya kadar ne şekilde bakılacağı- nı bildirir. İstiyenlere her ay için bir öğüt parasız olarak gönderi” lir. Ankarada Çocuk Esirgeme kurumu başkanlığına bir mek . tupla çocuğun kaç aylık olduğu- nu ve bir de adres bildirmek kâ* fidir. —— Tramvay kazalarına karşı tedbir Yürüyen tramvaylara bin - mek veya inmek yüzünden ileri | gelen yaralanma veya ölüm ka* zalarını karşılamak üzere tram- vay arabalarının basamakları ü- zerinde yapılması düşünülen de“ Rumbayı yabana atmıyalım Geçende (Kurun) gazetesi ya- zıcılarından bir arkadaş, eski Ala turka musikinin kadro dışına çık- ması üzerine radyoda rumba ile ryumba kıratında musikinin artma sıma kızıyor, bundan dolayı yaz- gacmı (kalemini) köpürte köpür- te hızlanıyordu. Dün de (Haber) in musiki yazganlarından ve bu işin anlayışlılarından bir arkadaş, şimdilik radyoda olsun, şurada burada olsun, rumba ile rumba kıratındaki musikiye çok yer ver- memiz gerektiğini (icap ettiğini) | ileriye sürüyordu. Bana kalırsa bu işte birinci ar- kadaş yanlış düşünüyor, — ikinci doğru... Halkin, batr çerçevesi (garp usulü) içinde kurulacak olan yeni musikiye alışması için şimdilik rumba ile rumba kıratındaki çalış ve söyleyişleri bol bol dinlemesi, " bir kaç kurun (bir kaç zaman) ku laklarını o çeşit nesnelerle besle- mesi ve gitgide rumbadan basa- mak basamak yukarılara çıkmsı gerektir. Yoksa Üsküdarda Türbe çıkmazında oturan ve şimdiye ka- dar âşık Etemin dolap ilâhisi ile hafız Behlülün ninnisinden başka musiki dinlememiş olan Safinaz Hanımla gene kaynanasından pek geri kalmıyan onun gelinine tut da sen bu gün birdenbire (Hay- den)in (yaradılış) adlı eserini çal! Hiç olur mu? Olmasına olur; gelgelelim bunu çalanlarla dinli- yenlerin hali artık nice olur? Ora- sını hiç sormayın! Gene meselâ: 40,45 yıldır hep bu kaldırımları çiğnediği halde musiki denilince angısına (hatırı- na) ilkönce klârnetçi ince Meh- medin kabadan çiftetelli'si — ile zurnacı Eminin kıvrak köçek ha- vası gelen Karagümrüklü terlikçi Çakıra, siz tutun da bugün keman cı Jan Kübeliğin bir solo konseri- ni dinletin, bakalım bundan an- lar mı? İ Benim bile kulaklarım, ne ya- lan söyliyeyim, batı usulünde ça- lınan musikinin ilk tadını, ben ço- cukken, mahalle aralarında aske- ri pistonla küçük polkalar, külüs- tür mazorkalar, pestenkerani vals ler çalan macuncunun ırlayışla- rından almıya başlamış, o kurun- Tada macuncunun sarı borusundan z'dığım bu çocukça tad, gitgide ba samak basamak asker musikala- rının seslerine doğru yükselmiş, daha sonraları şurada burada din lediğim mandolinler, armonikler, piynolar, bilmem nelerle gelmiş senfonilerde stop demişti! Onun için biz bugün rumba ile rumba gibilerini yabana atmağa kalkışmıyalım; mahalle çocukları ile mahalleler halkını batı usulün- d' kuracağımız musikiye alıştır- | mak için o yolun alfabesi sayılan (rumba)lardan işe başlryalım! Kulakları buna alışık olanlara gelince: Onlar için rambaya cum- gişikliğe aid tetkiklere devam o- | baya ne hacet? Onlara doğrudan lunmaktadir. q;îı:â:'nmy:nlımıç, suçlu ynkı- lanmıştır. Tatlıcı dükkânında., Tarlabaşında İsmailin tatlıcı dükkânında — cigara yüzünden muhallebici Kemal ile Süleyman arasında kavga olmuş, neticede birbirlerini sopa ve bıçaklarla muş, Mustafa çakı ile Azizi ba - | mışlardır. her ikisi de | cak bunları doğruya yeni musikinin iki katlı ve ortası bol kaymaklı ekmek ka- dayıfını şunalım ! Osman Cemal Haysusuz VY gggti y FİTRE — ZEKÂT Fitre ve zekâtınızı bir kişiye yermekle, olsa olsa onun en çok üç beş günlük yiyeceği çıkar. An- " Tayyareye veriniz. yatırıl * | Ulusal işlerimiz başarılır.