Oti | bzh | “—hi"î vermişdir. (S 4 flatdığına nazaran siz mutfağa AA AARARLI z Ç L N E U f' | %*:'lhir Beye ancak saat on » İ Ç TULURAL j vi V Cüzamlıların Mezarlığı Büyük zabıta romanı Ü Gü in... İzah edeceğim... bozukdur... Aleste - vazi- duruyordur... Bir kapının açılıp kapanması, kontakta | inde Nuh: — Kabil... -dedi.- Böyle hâdi “elere ben kaç kere tesadüf etdim. Rifat, düğmeyi tecrübe etdi. | i.;nMıımıfîlı, burada öyle bir mevzuubahs değildir. Zi-| __—' düiıle gayet sağlam... Hattâ lmesi fazla güç bile... Bina- eyh, bu faraziyeyi kabul e- “neyiz... Biri, düğmeyi cevir- Miş olacak. Beyefendi, siz, bu ©- & yabancı birinin bublundu- B iddia ediyorsunuz. On beş Üye sonra odaya bakmışsınız x içerde kimsenin bulunmadığı- “'4"'5! etmişsiniz. Burada duran adam on beş saniye içinde şu iki kapıyı açıp da saklana- mı? Lâtif: — O sizin söylediğiniz, mutfak lerk Olsun... Farzedelim ki, mec- z adam, mutfak kapısının arka- adadır... Halbu ki, Nuh Beyin emişsiniz. — Evet, girmedim. — İsabet de etmiş — olacaksı- “iz... Belki de hırsız yakalanaca- m&n korkarak sizi yaralardı. — Lüâtif, ürkmüş görünüyordu. — Polis devam etdi: Nuh, bu sırada kapıyı çaldı. n ineceğiniz sırada —merdiven lâmbasının sönmüş olduğunu b d'- 'i. b — Evet. —; O lâmbanm düğmesi nere- H Şuracıkda... Sağınızda... — Bakın... Adam şu kapmın #kasındaydı.. Elini uzatması lâm söndürmeğe kâfi geldi . Nuh: 4 _:P—k âlâ amma, aşağı indiği- y Zaman niçin bize saldırmadı? , Cemil Rifat Bey bu suali ken- Lb::m-“" bile henüz sormamışdı düşündükden — sonra _.P vudi:' "ı—îdml. henüz faraziyeler yürüt- “deyiz... Belki de mechul adam ir, Sizin buradan gitmenizi if Beyin yalnız kalmasını —» &mişdir. Esasen onun eve gir- “de ne maksadı olduğunu da qom. Lükni gene maksat ne olsun, şu kapının arkasıma diği bence muhakkakdır! ,.“'n:rııı muayene etmediğiniz Ve yer! ir daha saate bakdı. Nuh Be- terek: ai & gz £ e| & varabileceğiz. p Latif, derhal: ş t?. Mahir Beye mi gidiyor- ae ; “diye sordu. — — HABER — Alkşam Postası | | Nakleden : Vâ-Nü | —Evet! -dedi.- Rifat Bey ondan , bazı malümat almak istiyor. Âli- min cüzamlılar mezarlığına dair keşfiyatından kendisine bahset- dim. Bu hâdiseleri pek garip bu- luyor! — Sizinle beraber gelmeği tediğimi söylersem münasebetsiz- lik mi etmiş sayılırım... Ah, bilse- niz, bu âlimi tanrmağı ne kadar is- tiyorum... Polis hafiyesi: — Buyurun... Hiç rahatsız - et- mezsiniz... Gelmeniz daha iyi ©- lur! -dedi. Sokağa çıkdılar. Mahir Beyin evine doğru yollandılar. Sahilden yürüyorlardı. Rifat dedi ki: — Bu sahilin methini çok - işit- mişdim. Hakikaten güzel yer... Hu susiyeti var... Burada çok Ruslara rastlanıyor. — Ruslar burasını severler... Nuh, onları dinlemiyordu bile... Birdenbire durarak polis hafi- yesini kolundan tutdu: — Bakm... Mahir Bey... — Kime?... Şu yavaş yürlüyen keten şapkalı yaşlı adama mı? , — Evet... Ona... Haydi yanma gidelim... Rifat, onu durdurdu. — Yok, yok!... Rahatsız etmi- yelim... Onu takip edelim. Dirayet Hanımın yeğeninde bir tereddüt vardı. Polis haifyesi bu- — Eğer bu sizin içinizi sıkıyor- sa, arzu etmezseniz, ben yalnız ta- kip edeyim... — Yo... Niçin? Mahir Bey, ihtiyatlı adımlarile, başı eğik, omuzları hafifçe çök - müş, sağa doğru döndü. Caminin önünden geçti. Viranemsi bir evin kapısından içeri girdi. Rifat sordu: — Burada mı oturuyor? — Hayır... Sahildeki pansiyona yakın iki oda tuttu. Plâjda beş aşağı, beş yukarı yü- rüdüler. Hava çok sıcaktı. Mahir Bey, biraz sonra, girdiğ yerden çıktı. Evinin yoluna doğru yürümeğe başladı. Adamm kaybolmasını bekledi- ler. Sonra; giderek kapıyı çaldı - lar, Alt katın bir penceresinedn yaş lı bir kadın seslendi: — Buyurun! Mahir Bey, üst katta iki odayı kiralamıştı. Merdiven başındaki misafirleri görünce hayret içinde kaldı. Ziyaretçilerini, kütüphane odası şeklinde döşenmiş bir odaya soktu. Masanm üzerinde kâğıtlar, kitaplar, defterler, karmakarışık duruyordu. Belli ki, çalışılmış bir odaydı. Ş * - (Devamı var ) Bu bhafta SARAY sinemasında CON3TANCE BENNETT ve FREDERİC MARCH » ellini'nin Maceraları Fo filminde parlak muvaffakıyet kazanıyorlar. X ._İOURNAL bususi bir fılminde: Prenses Marina'nın Dük de Kent ile izdivacığmerasimi bütün teferruatile i l (£ Sofya : I Ergani istikarzı97 0 BORSA Nukut (Satış) Londra 622 Nevyork — 126 Paris 17o Berlin Milâno 213 Varşova Brüksel 118 | Budapeşte Atina 2450| Bükreş Cenevre — 818 -| Belgrat 24 Yokohama 4 Altın Prag 102 Mceidiye 42 Stokholm 32 Banknot 240 Çekler (Kap. Sa. 16) Londra 5 Stokho'm 3 1097 Nevyork (793531| Viyana - 42986 Paris 1203 Madtit — 5.8075 Milâno — 920 Berlin 1,9763 Brüksel 343670 | Varşova 41075 - $i Atina — 836254 | Büdapeşte4, 1687 Cenevre 24524 | Bükreş 78,0555 Sofya — 662187 Belgrat 949532 Yokohama 2,7488 $i Amsttrdam 1,1732 Prag 1809790 Moskava 1089 50 î | F Viyana Madrit Amsterdam 9385 ESHAM 10 U. Sigorta — 00 Bomont — (195 Tramvay 31 S0 ğ z z : ? $ ; : İŞ Bankası Anadolu — 28, Reji 220 Şir Hayriye 15,50) 3 Merkez Bank 57.30| Çimenco as. 18 10 Istikrazlar TYahviller ğ 139Türk Bork 27.90| Tramvay — 8175 » » 112665) !ğm'rı ; 1730 vi Anadola! 4545 » İN 26.60| Anadolul! 4545 Hstikrazı Dahit94 25| Anadolulli 46.— * Mümessil A 49 ( RADYO | Bugün İSTANBUL: 12.$0: Plâk. 18: Çocuk saati. —Otel 'To- katlıyandan tarasmisyon. 19: Çocuk hikâ- yeleri. 19,80: Dünya haberleri. 184,10; Plâk. tiyatro müsikisi. 20,30: Konfernas. Tasarruf | ve yerli malıhaftası. 21: Şiir, 21,15: Anadolu ajansı - borsalar. 21,30: Orkestra. X8: Caz ve tango orkestrası. 18,30: Flâk. 19: Apor, 19,90: — Stenografi dersi. 19,85: Şarkılar. 20,15: Deş siyasasına Bir bakış. 20,80: Sözler. 21,10: Senfenik kon- ser, 92,15: Haberler, 23,98: Dans — musikiei. 24: Çingene musikisl. 686 Khrz. BELGRAT, 487 m. 18: Çocuklara kültür firik. 19,55: Mulrte- Ht 20,10: PİAK. 20,00: Haberler. 20,80: MN meşriyat. T1: Konferans, 21,80: Zağrepten na- Kil. 23: Haherler. 28.15: Radyo orkestrası, 223 Khx. VARŞOVA, 1845 m . 18,15: Sollet konserl. 18,50: — Sörler. YO15: Salon HtüşİkİSİ, 19.40: Konferans. 20: Şarkı- Tar. 20.20: Aktünlita. 20,80: Carband.— Muh- telif sözler, 91 1S: Sanfonlk konsar, (konser- vatırvardan) 2880 Şiirler. 98.40: — Konserli reklâmlar. MLAS: Dams müslkisi. Khrz. LEİPZtĞ, S29 m. 10201 Şarkılar. 1945: Mandelin ve gitar muslkisi, 20,45: TTaftanm sporm. 21: Haber ler. 21,15: Mweficisi mfllf neşriyat. 22101 Ak- gam Könseri, 23.10: Haberler. 28.90: - Robert Sehmmannm eserlerinden C - dür 17 Tef fan- tazisi. 2i: Öperet parçaları. Khz. PRAĞ, 470 n. 16,58: Orkestra, 1745: Sözler, — Kuartet könseri. 18: Zirmat, 18,l0r Amele programı, — Aktünlita. 90,10: Car plâkları. 20801 Har fif müusiki, 21.50: Senfonik konser2t: Haber- ler, 28,15: Plâk, Kbx MOSKOVA, (Stalin ) 861 m. 1840: Çocuk neşriyatı. 22; Dans masikisi, ve karışık konsar. 592 Khr. BERLİN, 357 m. V7: Hafif müsiki. 19: Sörler, 19,80: Şarkı- Tar, 20: Küçük radyo orkestrası. 20,40: Ak- tüalite, haberler. 21,15: Şarkılar, 29,10: Eğ- Tenceli konser, 23: Son haberler. 23,80: Gece kenseri, 598 Khr. VİYANA, BOT m. 18,15* benik, 18407 Piyano kenseri, 19.10 | neler düşünmedi.. Küçüklüğü, can Haftanın beden sporu. 18,5: Denizellik, 109,58 Felsefa, 20,00: Binborler, 20,15:Nosl şarkıları Koro (lb garkılar. 21: Temall. 29,90: Tiaber- ler. 22,35: Piyane konsori, 28,80: Haberler. 23,50: Neşeli konsar. 24.50: Kımtet konseri. FERAH tiyatrosunda OZAN OPERETi (Eski Süreyya - öpereti ) Muhlis Sabahattin FAYRİ GÜLÜNÇ - ISMAIL - DUMBULLU Bu gece Gül Fatma Operet 3 perde Cuma günü matine 15 de Ve Beyoğlu Mulenrujda Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak Vııırıcııı. kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OĞL Tefrika No.112 Şimdi —uğultular — derin « leşmiş ve daha sonra da işidilmez olmuşdu. Etraf çıplakdı. Uzak - larda birer gölge halinde görülen kısa boylu ağaçları pembe boşluk- lar takib ediyordu. Daha açıldı. Artık şimdi geride bırakdığı kala- balıkdan hiç bir ses işidilmiyor, yalnız yanan ateşin alevleri görü- nüyordu. Muradın kalabalıkdan ayrıl - madan kasdı, kendisini dinlemek ve ne yapacağını daha sakin bir kafa ile düşünmekdi. Oracığa u » zun boylu uzandı. Gök yüzünde - ki yıldızlar o kadar parlak ve o' kadar vazih idi ki insanın taham- mülü olsa saymak bile kabil ola- cakdı. Böylece oldukça yatdı. Neler, bazhane, yavuz, babası, aslanları gözünün önünden bir şerit gibi geçdi. Hele son günü hiç unutamı- yordu: Yangın gününü, babasmın ayrılışmı, aradan bu kadar sene- nin geçmesine rağmen hâlâ bugün ki gibi gözünün önünde canlanı- yordu. Arkadan kendisine yaklaştığı- nt hissettiği bir homurtuyla silkin di, Süratle geriye bakdı. Gözleri, bir gölge ortasında parlıyan iki » şıltyle karşılaşdı. Bu ya bir kaplan, ya bir aslan- dı. Aralarındaki mesafe elli met- reden fazla görünüyordu. Gölge- nin ilerlemediği gözünden kaçma- mışdı. Kolaylıkla nişan alamıyacağı- nı düşündü. Herhalde ateş etmek tehlikeyi çağırmak olacakdı. Ya- vaş yavaş uzaklaşmak ve kalaba- lığa yaklaşmak en çıkar yoldu. Fakat buna da imkân göremedi. Kendisinin hareket etdiğini görür görmez belki hücuma geçebilir ve hareket halinde bulunması - silâ - hmı kolayca kullanmasına müsa - ade etmiyebilirdi. Bu yüzden hiç kıpırdamayı, gölgenin kendisine yaklaşmasını bekledi. Epeyce bir zaman hiç oynama- dan duran gölge gittikçe yaklaşı- yor ve büyüyordu. Şöyle bir yirmi metre yaklaşm- ca gene durdu. Fakat artık ne ol- duğu açıkça görülüyordu. Bu iri bir kaplandı. Böyle çıp - lak bir arazide insan kaplandan başka bir vahşi hayvanla karşılaş- mayı beklerdi. Kaplan, Muradı görmemiş miy- di?, Şimdi tekrar kendisinden u- zaklaşıyordu. Hayır aldanmışdı. Yeniden yak- laşmağa başladığını gördü. Hem bu sefer o kadar yakına geldi ki Muradın yerinde bir başkası bu- lunsaydı, heyecandan muhakkak ölürdü. Murat, bilâkis çok soğuk kan- lıdıkla tıpkı cansız bir mahlük gi- bi duruyordu. Göz kapakları ara- sından yaklaşan vahşinin hareket lerini de kaçırmıyordu. Bu, cid- den gösterişli, cidden korkunçdu. Yerde yatan Muradın ölü veya diri olduğunu anlamak ister gibi homurdandı.Ondan gene hiçbir kı ! pırdayış görmediği için az daha yaklaşdı. Nerdeyse gelip koklıya-| cak ve daha yakından gözden ge- çirecekdi. Fakat Murat bu korkunç — hay-! wanın kendisine iyice yaklaşma- sına göz yumacak kadar geniş Di yürekli değildi.. Bu kadar taham- mül gösterdiğine bile hayret edi. lirdi. Silâhın namlusunu, gene hisse- dilmiyecek bir hareketle kaplana çevirdi! Nişan almasına imkân yokdu. Ancak tahmini bir ateş ya- pabilirdi. Silâh pek ani patladı. Kaplan, bu hiç beklemediği gürültü karşı- sında evvelâ geriledi ve sonra ye- re düşdüğü görüldü. Vurulmuşdu, Murat, yalnız ye- rinde doğruldu, diz çökerek sür- atle silâhı yeniden doldurdu ve gözlerini yerden toz bulutları kal- dırarak çırpınan kaplandan ayır- madı. Hareketlerinden ölecek bir ye- rinden yaralanmadığını anlıyor- du. Onu, daha fazla — kıvrandır- madan tekrar ateş etdi. Hayvan ' bu sefer öleceği yer- de ani bir hücuma geçdi. Kaplan nasıl bir kurşunla karşılaşacağını ummamışsa Murat da böyle bir hücumu ummamışdı. Bununla bo- raber atik davrandı. Hücumu ön- liyerek üçüncü kurşunu - fırlatdı. Hayvan bu sefer, yarasmı tam beyninden almış ve küçücük bir ses bile çıkarmağa fırsat bulma- dan oracığa kıvrılıvermişdi. ) '(Devamı var ) Istanbul 3 üncü İcra memurlu- ğundan Tamamma üç yeminli ehlivu- kuf tarafından (1000) Jlira kıy- | met takdir edilen Çarşıyıkebirde terzi başı sokağında eski ve yeni 26 numaralı Tunus kemerli zemi- ni bir dükkân 3/1 hissesi açık art- tırmaya çıkarılmıştır. 27 — 12 — 934 perşembe günü şartnamesi divanhaneye talik edilerek 17 — 1 — 935 tarihine müsadif perşem- be günü saat 15 den 16 ya kadar İstanbul üçüncü icra dairesinde satılacaktır. Arttırmaya iştirak i- çin 9 yedi buçuk teminat akçesi alınır. Müterakim vergi, beledi- ye resmi ve yakıf icaresi müşteri- ye aittir. AÂrttırma muhammen inin 96 yetmiş beşini bul - duğu takdirde ihale yapılır, aksi ukdiıdıırnmnıonbeşgündı- ha temdit edilereke 2 — 2 — 935 tarihine müsadif cumartesi günü aynı yer ve saatte yapılarak art - tırma bedeli muhammen kıyme - tinin 96 yetmiş beşini tutmazsa (2280) numaralı kanuna naza - ran satış geri bırakılır. 2004 nu - maralı icra ve iflâs kanununun 129 uncu maddesine tevfikan i« potek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların bu gayri menkulât üzerindeki haklarını hususiyle fa- iz ve masrafa dair olan iddiaları- nı evrakı müsbiteleriyle birlikte 20 gün içinde icra dairesine bil - dirmeleri aksi takdirde hakları tapu sicilleriyle sabit olmadıkça satış bedelinin pıylışmaımdın hariç kalacakları ve alâkadarla- rın işbu maddei kanuniye ahkâ- mına tevfik hareket etmeleri ve daha fazla malümat almak istiyen lerin dairemizin 931/2610 numa- ralı dosyasıma müracaat etmeleri ilan olunur. (346) N