HABER — Akşam Postası am ” . . ei |, ii y İ Cüzamlıların e mmmmimizin -diye, bu sefer de, Adnan bir fer - | 01: yadını zaptedemedi. | Mahir, bir an ona döndü ve bir |... söylemeden: Adnanın yüzüne | vey sr will RADYO j n — Evet, cüzamlıların mezarlı - Sugün ğr... O asırlarda, bu biçare hastala ISTANBUL : ” Karir insanlığa yakişmıyacak | (18 — 18:30 Almanca ders. 18,30 — ala Ta Bee de 18,50 Jimnastik: Bayan Azade. 18,5: ik hakkı, kendilerine ancak ve-| — 12:59 P'4K neşriyatı: Ses ve hafif ye a e CAK VE | musiki. 19,30 — 19,40 Dünya haber- tilmişti, Lâkin, insan nev'inin di - | teri, 19,40 — 20,10 Ege caz örkesten. ğer tabakasından tamamile ayrıl- | sr. . 20,105 20,40'-- Tagarmi: Ma- maları şart koşulmuştu. İnsan gibi | dam Volina, Mösyö Arzamanot. 20:40 ölmek hakkı da onlara verilmemiş | — 21,15 Konuşma, 21,15 — 21,30 t. Mezarlıkları tahdit edilmişti. O | Anadolu ajansı, borsalar. 21,30 dan raya gömülebilirlerdi. itibaren. Radyo orkestrası, 823 Khz. BÜKKEŞ, 464 “Hem, bu mezarlık, açık yerde 13 Radyo orkestrası alaz öğ de bulunamazdı. fif havalar, 14 baberler, 14/30 orkestranm “Bir sihirbaz, İşte bü mezarlık- | Yt: havsiara deramı, 18 pik, 10 haberler, ları istismar ederek mucizelerini k caizse, oda gibi üç yeraltı Ergani istikarzı97.O| Mümessil A nine iner. yalin indiler. gh ir Bey, duvarlara tutunarak Ordu. En Çok miyopum da... diye iza- verdi. Ceplerinden birinden bir elek - vay besi çıkardı. Bu, çok kuv- i bir lâmbaydı. Gözüne de bir w taktı. Sonra, duvarları dik tetkik etti, Tavanlârın kenar da baktı. bw ki kendi kendine konuşur Yavaş sesle söyleniyordu: Biyy lis bir rütubet eser! İç siz şüphesiz yok. * mahzeni biribirinden ayıran kk Muayene etti. Sonra, bir de | Hem dene dik- yok. 19,15 pik, -20 konfernne, 20,20 plâk (man. dolin, gitar, akordeon), 71 Debusaynım eser. na lerinden konser, 22 konferana, 22 0 dk, ünde durdu. Bu, duvarlar- gösterirdi. © MEN nik eek kamil p DME mim Sin iü birine, bir kaç santimetre ka- REN "e Si VA api in Birenişti, SÜREYYA OPE 18 Vinadan oda musikisi — konferana, ig Bakmız, bu noktadan bir şey | Ferah tiyatrosunda bu akşam 20,30 da | 1835 pik — sözler; 10,15 orkestra konseri — edebiyat, 20 Tanberlin o plâklarmdan — Sey olacak. KARIM NAMUSLUDUR Mn Tora va Dİ li “a , artık aksini kaybetmişti. Cuma (o Mulenruj'da Opere temsili (Duyorzak), 23,55 reklâm kon» Ki öyle göründü ki, ihtiyar TELEFONCU KİZ Ber, 2410 spor, 4,05 dans pir, , 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. 18 Cazbent, 18/45 Franazcs ders, 1915 Faragato kanseri, 19,85 sözler, 20,30 opera- dan pakil Offenbacbın (Conles Hoffmann) operas, 22,35 haberler, 23,35 haberler, 23,45 Çingene orkestrası, 2430 Bachman salon kurtet takımı, #41 Khz. BERLİN, 857 m, 19,30 Yeni orperet parçaların, 20,40 haber ler, 21,10 (Shnnesturnbaliada) Seimli meno- | 1oğ, 21,40 meyeli neşriyat, 28 haberler, 78,20 Mozartın eserlerinden konser, 24 dans rms kler — < deyeni açılan m eri itz lisan kursları Ka Türkçe, Fransızca, Ingilizce, Italyanca, Almanca Y. s. YIT MUAMELESİ başlamıştır. Tecrübe dersi meccanendir. ANKARA ISTANBUL Konya Caddesi 273, Istiklal Cad. Önümüzdeki perşembeden itibaren başlamak < üzere SİNEMASI BÜTÜN SİNEMA SEVERLERİ MEMNUN EDECEK İPE Kuvvetli - Azametli ve Muhteşem 1. BUYUK FİLM BİRDEN GÖSTERİLECEKTİR. piya Gölgeler) »giliz Anti! adalarında yaşamış hakiki, muazzam ve müthiş Fransızcı sözlü büyük film. “ORMANLARIN AKİ i Mi Hindistanın vahşi ve balta görmemiş korkunç ormanları arasında pek çok fedakârlıklarla ve 5 avcının hayatı , titreten süperfilm ( Fransızca sözlüdür ) ek çevrilmiş müthiş, heyecan ve meraktan insanı M lığı|| m ezarlıŞı| w * “yük zabıta romanı Nakleden : Vâ - Na Nevyork — 126 18 —30 Pasis 169 | Berlin 45 , Milâno 215 | Varşova 24 Li >> Hayır, pek te âlim değil... | âlim, duvara dokunmaktan çeki » (8 Brüksel 117 | Budağeşte © — sizin keşfinizden bah- | niyor.. Adna 24,50 | Bükreş 17,50, n>: çok alâkadar oldu. Üçüncü odada, duvarlardan bi- ço > si Siste © i ç 8 Sofş 2 (okohama ğ İŞ atlara doğru gidiyorlardı. | rine kazılmış olan bir yazı dikka- i ii 84 Ai ” ii Pk ©ski cüzamlılar evinin pek | tini celbetti. Lâkin aradan çok za- (8 Pap 102 | Meeidiye gı indaydılar, man geçmiş olduğu icin harfler si- i Stok! *82 | Banknot o 240 it Bey, izahat veriyordu: linmişti. Yazı okunamıyacak hale İ$ © ç Çekler (ap. Sa. 16) > Son tesadüfümüzden sonra, | gelmişti. i e e e il Mese) ğ öndra 62850 | Stokho'm 508 m pa rl Bununla beraber, tarihçi, Nu - |$ Nevyork (7033 | Viyana | 42070 w- d sp Çe ebinin eserinde | ha döndü. Yavaş fakat emniyet il- (8 baris 1203 Madrir o 58041 > air tafsilât ölacağınr düşü - | ka eden sesile: N 92943 | Berlin (o 1,9742 tum. Zira, hurafeye benzi - — Burada sade üç mezarlık (3 340 Varşova 41967 ii © varsa cümlesi onu alâkadar | yar... Bundan şüphe edilemez! -de ja Atina BOALI | Budapeşisâyi776 i Onun on sene kadar bu ci- | g; e il Bükreş yari yi ie Sofya X | Belgrat 350128 e e yor ! —Üç mezarlık mı? Amsirdam 1,1738 Yoo 269 Ni girer — Evet.. Zengincesine nakış-İi Prç (o 189785 | Moskova 108975 A A l apılmış üç mezarlık... Üç me- Mink Hulâsa, tetkik ettim ve gör- | ai elsi Z ESHAM -j kib 3 0... iş o r : Meke 3 & u mevzudan sade bahset Muhatabı alâkayla dinlerken Şi U. Sigorta 00 Gİ i almamış, ayni zamanda > r İĞ Anadolu 2750 z i ee - . İo,ilâveetti: ” 395 | Bomomi 12.50 Şi iş mleştirmiş; alâkayı calip) ” Ri “sen Tramvay 3150 & rn lâ is. Doğru - | — Bütün cüzamlılar fakir insan (8 Sir Hayriye 15,50 gi a im tafsilât vermiş. Doğru Kİ 8 Merkez Bank.5$ | Çimenımas 18502 Üy kadarını da hiç beklemiyor- | lar değildi. Hastalık, rütbeye, ser- (3 Vet? “OX N vet derecesine bakmaz. Istikrazlar Tahviller dı Merdivenin yanına varmışlar - Yukarı doğru çıkıyorlardı. 139 Türk Borl2745| Tramvay t — Esasen cüzamlılarn mezar » (5 -, |, , 119620) Rıhtım Nuh, anlattı: . | lağı, “duvarların içinde bulunmuyor. (8 || “4119655 e Z d Bu merdiven, eğer merdiven — Cüzamlıların - “mezarlığı... İğistikrazı Dahilr94 50) Aradolu HI ş m. Fiyatlarda Zam Yoktur. i kıskançlık, kuvvet, aşk ve Bunlar kim olabilirler diye dü- şünüyordu. Rassi'lerin yeniden bir harekete geçmelerine ihtimal ver- miyordu. O halde. O halde orta- da yalnız bunu yapabilecek bir tek kabile kalıyordu, Niyam Niyam- lar. Fakat, onlar da derslerini al- mamışlar mıydı? Yeniden böyle bir şeye cesaret edebilmeleri için hep birden akıllarını kaçırmış ol- maları lâzım gelirdi. Aslanlı Hü- hümdarın merakı uzun sürmedi, Çok uzakta, bir çalının arkasın- da gördüğü siyah bir gölge ona hakikatı anlatmıştı. Bunlar Niyam Niyamlardı. Adamın arkadan bir kvvet bekliyen hali vardı. İkide bide dönüp arkasına bakıyor ve sabırsızlık gösteriyordu. Aslanlı Hükümdar, bu adam- İ dan vaziyeti öğrenmeğe çalışma» nın en doğru bir hareket olacağı- İ nr düşünerek ona hissettirmeden yaklaştı. Ağacın uzun dallarmdan biri tam üzerine kadar uzanıyor- du. Yavaş adımlarla ve ( dalları İ sarsmamaya dikkat ederek bir maymun çevikliğiyle ilerledi. Tam vahşinin üzerine geldiğ zaman haykırdı. Vahşi bu sesi duyunca, ne yapacağını şaşırmış bir halde yukarıya baktı. Gözleri Aslanlı Hükümdarm gözleriyle karşılaştı. Ona ok atacak, öldürmeğe baş vu- racağı yerde kaçmağa çalıştı. Elin den yayla oku fırlatıp atmıştı. Aslanlr Adamın sesine “Bora yetişmiş ve kaçmağa çalışan vah- şiyi çoktan yakalamıştı. Vab$şi, aslanın karşısında tamamiyle $a- şırmıştı. Hemen yere diz çökerek garip bir sesle haykırmağa başla- mıştı, Aslanlı Hükümdar dört metre- den belki daha yüksekte bulundu- ğu daldan yere atladı ve bir hızda Boraya yetişerek vahşiyi parçala- Tefrika No.104 Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, seyahat romanı ag iYazan: Riza i Şekip ; masrmna mâni oldu. Kuvvetli ellerile hayvanm per- çemlerinden yakaladı ve bağırdı. Bora bir kabahat işlemiş kendi gi- bi geriledi, ön ayaklarını uzatarak başını üzerine koydu ve böylece uzandı. Aslanlı adam korkudan baygım- lıklar geçiren valişiye yaklaşmış bulunuyordü. Çıplak ayağı ile vahşinin kaşmdan indi: — Kalk, dedi. Vahşi, bu emre elinde olmadan boyun eğdi. Ayağa kalktı. — Burada ne arıyorsun? ar» Vahşi cevap veremiyordu. As- lanlı hükümdar üsteledi: — Cevap versene.. Vahşi önüne bakarak susmakta ısrar ediyordu. — Arkadaşların nerede? gözcü müsün? Vahşi gene cevap vermeyincı aslanlı hükümdar Boraya: — Haydi.. emrini verdi. Bora bu emri alır almaz bir çıl- gın gibi, vahşinin üzerine atıldı. Vahşi, işin çok fenaya varaca - ğını anlayınca yalvarmaktan baş - ka kurtuluş yolu bulamamıştı: — Yapmayın, bana acıyın, söy- liyeceğim.. diye bağırdığı zaman da kendisini aslânın altnda bul- du. Aslanlı hükümdar, aslanma ses- lenerek, daha fazla ileriye gitme- mesini temin etmiye çalıştı, fakat gözü dönmüş aslana kolay kolay söz geçiremedi. Ancak vahşinin sırtından kızıl kanlar akarken ön- liyebildi. Sen “Devamı var)