3 Kasım 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Misafir Balkan nazırları bugün geliyorlar A ı Esn:f ve İşci I Ekmek ve börek fırıncıları Ankara Cadde sinde — 104—106 w ma ralar daki oörekçi — İrmrının - la Dimitri Efen - li diyor ki: — Fırınlardaki şçileı', 18 — 20 aat çalışmakta - lırlar. İnsan, taş olsa, gene de bu- na dayanmaz! Ni tekim hemen bütün fırın işçileri veremden ölmektedirler, Tetkik edilsin, bu vaziyet derhal görüle- cektir. Hele ekmek fırmlarında çalışanların sıhhati büsbütün bo- zuktur. Ekmekçi veremli olursa ekme - ğe de verem bulaşır; şehrin sıh - hati berbat olur. Veremle müca - delenin en iyi yolu, fırmlardaki çalışma şartlarını düzeltmektir. Hastalık değil. sıhhat — veren bir ekmek yemek için, fırmcıların sıhhatini temin — etmelidir. 18 — Dimitri 20 saat çalışan işçide sıhhat mi Dikkat! Esnaf ve işçi olur? HABER sizin, halkm gazete- sidir. Her türlü şikâyetinizi, di- leğinizi ya bizzat gelerek veya bir mektup yazarak bize bildi - riniz. Bu sütun, sizin için açıl - mıştır. Şikâyetlerinizi ve dilek - lerinizi alâkadar makamlara duyurmağa çalışacağız. Dr. Hazım Cildiye ve zühreviye Mütehassısı Beyoğlu İstiklâl Caddesi Be- kâr sokak 9 No. 2 nci daire İzmir Ziraat mektebi müdürlü "ğiı'nden: 1 — İzmir - Burnova Ziraat Mektebi taraçasında yapılacak tamirat 28 — 10 — 934 tarihinden itibaren yirmi gün müddetle kapalı zarf usuliyle münakasaya konulmuştur. 2 — İşin bedeli keşfi — on bin beş yüz lira olup - taliplerin münakasaya iştirak edebilmeleri için 787 lira 50 kuruşluk temi- natı muvakkatelerini malsandıklarına teslim ettiklerine dair makbuz ibraz etmek mecburiyetindedirler. 3 — İhale 17 —li—934 tarihine müsadif Cumartesi gunu saat on beşte mektepte yapılacaktır. "4 — Talipler teklif mektuplarını ihale günü saat on dörde kadar komisyon riyasetine tevdie mecbur olup mezkür saatten sonra teklif mektupları kabul edilmiyeecektir. _ 5 — İş hakkında tafsilât almak isteyenlerin İstanbul Zira- at Müdüriyetine müracaatları. (7092) ) Istanbul Milli Emlâk Müdürlüğünden: Muhtelif tarihlerde denizden çıkarılıp Boğaziçinde, Atlama, Kısır, kaya Moloz ve Akpınar mevkilerinde mevcut muhtelif cins ve eb'addaki kerestelerle on iki bomba nümunesi dairede mevcut mazot ve üç köhne kömürcü kayığı bilcümle resim ve masarifi alıcısına ait olmak ve mahallinde teslim edilmek ve bedelleri defaten verilmek şartiyle keresteler toptan 153,5 ve yağım beher kilosu yirmi kuruş ve sandallarda toptan bir lira bedel üzerinden açık arttırma usuliyle satılacaktır. İsteklilerin ve malümat almak istiyenlerin 11 - 11 - 934 Pazar günü saat on dörtte pey akçeleriyle müracaatları. “M.” (6848) Mine Diş Macunu En mükemmel bir diş macunudur Çünkü: İki yüzü mütecaviz mütehassıs diş tabiplerinden mürek- kep bir heyet tarafından ihzar olunmuştur. Ve bu heyet son te- rakkiyatı tetkik etmiş ve bütün dünya mütehassıslarının da aradıkları bilâmum evsafı bir araya toplryarak MiNE Diş MACUNUNU meydana getirmiştir. (4317) ılstanbul Deniz Ticareti Müdürlüğünden: Altıntaş motörünün tamiriyle alınacak malzem2 ve saireye talip zuhur etmediğinden tekrar pazarlığa konmuştur Taliplerin 3.-11-934 Cumartesi günü saat 10 da Komisyona müracaatları ilân olunur. (7297) | iIstanbul Belediyesi ilânları İnkrlâp müze ve kütüphanesinin elektrik tesisatr pazarlıkla yap- tırılacaktır. Talip olanlar keşif evrakını ve şartnameyi görmek üzere Levazım müdürlüğüne, pazarlık için de 30 lira 32 kuruş teminat mak- Encümene müracaatları. (6742) Türkiyede Ingiliz kumaşları ayarında imal edilen, çok dayanan, ütü tutan ve asla diz yapmıyan kumaşlarının yüzlerce çeşidini artık Istanbul'da da bulacak ve fabrika fiyatına satın alacaksınız, Çünki Milli Spor mağazası sahibi Zeki Rıza Bey yeni bir KUMAŞ MAĞAZASI AÇIYOR (Zeki Riza Kumaş Mağazası)Yeni Postahane caddesinde Tayyare piyango müdüriyeti karşısında Pazartesi günü A ç ILIYOR | buz veya mektubiyle 5 - 11 - 934 Pazartesi günü saat 15 te Daimil Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macerz, kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OGLU Tefrika No. 78 — Sakm mukabeleye kalkışa- yım deme.. Biz, göründüğümüz kadar değiliz.. Zararlr çıkarsı- nız. Bilhassa kadınlara yazık o- lur. — Mukabele etmeğe niyetim yok. Ben reisinizle görüşmek, bi- zim niçin esir edildiğimizi anla- mak stiyorum. Topraklarmızdan geçmek ya- saksa haber verin de yolumuzu de- giştirelim. — Kafile Reisi benim.. Ben öy- le îatiyorum Abdullah ve üç kadın, .palas pandrras Rossi'lerin merkezi olan kasabaya getirilmişlerdi. Burası, basık kulübelerle dolu bir köydü. Dört bir tarafı büyük ağaçlarla çevrilmişti. Kasabanın ortasındaki mabet, kasabanın en büyük kulübelerin- den birini teşkil ediyordu. Önünde toplanan halk, elleri bağlı olan bu beyaz kadımları hay- retle seyrediyorlar, etrafında zıp- layıp duruüyorlardı. Abdullah, neticenin neye vara- cağını kestiremediği için hareket- sizdi. Yalnız etrafını seyretmekle meşguldü. Merzuka sapsarr kesil- mişti. Neden sonra dördünü de kulü- belerden birine götürerek üzerle- rinden kapıyı sıkıca kapadılar. Abdullah soğuk kanlılığını mu- hafaza ediyordu. Kadınların telâş larını teskine çalışıyordu: — Durun bakalım, diyordu. El- bette bir fırsatını bulup yakamızr bunların elinden siyıracağız.. Merzuka cevap verdi: — Ben zannetmiyorum.. — Niçin?. — Kurtulsak bile, kaçacak va- sıtamız yok.. Neyle gidebiliriz. — Bunu ancak buradan çıktık- tan sonra düşünmek icap eder. — Nasıl kurtulabiliriz.. — Şimdi bir şey söyliyemem. Hepsi de düşünüyorlardı. Bulundukları yer zemini külle örtülmüş, genişçe ve nisbeten ay- dınlıktı. . Yere bir daire şeklinde çakıl- mış kalın direklerin arası çalılarla sıkr sıkrya örülmüş ve üzeri de bir kubbe halinde samanlarla örtülü müştü. Kapısı ağaçlardan yapıl- mış ve bu ağaçlar birbirlerine de- mirlerle tutturulmuştu. Kapıdan bakıldığı zaman aynı şekilde ikinci bir kulübe daha gö- rünüyordu. Bunun yanında biraz evel, vahşilerin etraflarında hora teptikleri mabet vardı. ğ Vahşiler tarafından kulübeye kapatıldıktan sonra dört bir yanlarını halk sarmıştı. Ki- ni şaşırtmıştı. f ğ ,/, w Yazan: Rıza Şekip misi, — dal rini uydurarak içerisini gö ) çalışryorlardı. Bir çoğu da nın dışmma yığılmıştı. ÂAz sonra kapı önünde m* j bekliyen vahşilerde hiç bek” ] ' miyen bir hareket oldu. | Tiz bir ses işitilmiş ve buf ,E' ' kın yol açması takip etmıştl_ * Filhakika, önde diğerle daha süslü olduğuna baki” reis olacağına hüküm verile” cek bir vahşi kafilesi — kulü” doğru yol alryorlardı. Önden koşan uzun boylu, * vücutlu, elinde fil derisinden” çı taşıyan vahşi süratle hap? dikleri kulübenin kapısını aralarınn S .-. z -— do d / | J | | geriden gelen süslü vahşinin "f ye girmesine yol verdi. Bunu” .I beş vahşi takip etti. İtai Kadınlar, Merzuka hariç, ”| benin bir köşesinde oturuyor” Kalabalığın içeriye girmesi V ne ayağa kalktılar. ' Reis, Abdullaha doğru il '-“ oldukça düzgün biraraptayi — Nereden geliyor ve gidiyordunuz, dedi. ' — Cezayirden Mısıra git duk., — Niçin?. — Çünkü Mısırlıyız.. — Niçin bizim toprakl dan geçtiniz?. — Buradan daha kolaylıf debileceğimizi sanıyorduk. — Bu kadınlar kimler? — — Onları götürüyorum. — Kimlerdir? ; — Cezayirlidirler. Mısıtl yorlar.. — Bunların aslanlı ndı-ldj kası olmadığını temin eder ? —. Aslanlı adam da kim — ..Temin eder misin? — — Evet temin ederim.. — Aslanlı adamı tanım!” sunuz7.. — Hayır.. — Onunla alâkanız olılî" | bizi nasıl inandırırsımız? — 44 | Abdullah buna cevap V* Çünkü aslanlı adamm duğunu bilmediği haldew bir suale muhatap olmas? Yalnız: — Kendisini tammı'î“ı böyle bir ismi ilk defa ';îvıâ tiğimizi söylemekle, di '.uî Abdullahın bu .—,evabl yi isini ikna etmemiş ola ü — Bu kâfi değil.. —(pe“d V ESTSEKKPİSSEİE d — — —- * Asipin şeı | Sızı soğuk algınlığından, nezleden grlP 4 “., baş ve diş ağrılarından budur. İsmine dikkat buyurulması Kenan *| Pa ar M z koruyacak en 'Yı

Bu sayıdan diğer sayfalar: