!_ ,1 İ Balkay konseyinin kararı (Baş tarafı 1 incide) faaliyetinin diğer sulhperver ana - sırın faaliyetiyle telifi neticesi o - larak, kendi muhitinde vaziyete hâkim kalacaktır. Daimi konsey, Balkan itilâfı azası olmıyan Balkan devletleri - nin Balkan itilâfı ile olan müna - sebetlerindeki devamlı terakkiyi ve Balkan itilâfı azası devletler tarafından komşu Balkan devlet- leriyle muallakta bulunan bütün meseleleri her taraf için — şayanı memnuniyet bir surette helle te - vessül etmek için — alınan kararı memnuniyetle kaydeylemiştir. Daimit konsey, bundan sonra Balkan itilâfr statüsünü — vücuda getirmiştir. Balkan itilâfı, şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de ida- re edici heyet olarak dört devlet hariciye nazırları konseyine ma - lik olmakta devam edecek ve bundan başka yardımcı teşkilât olarak da bir daimi kitabeti — ve bir istişari iktisat konseyi buluna - caktır. : İktisadi konsey, her dört dev - letin her beri tarafmdan tayin o - lunan murahhaslardan — teşekkül edecektir. Bu konsey, 1935 mayı * sından evvel Bükreşte aşağıdaki meseleler üzerine müdellil bir rapor takdim edebilmek — üzere, önümüzdeki beş ay zarfında bir kere Atinada, bir kere de Anka - rada içtima edecektir. A — Balkan itilâfına vaziyül - imza devletler arasında iktisadi ve ticari munaıebetlerın kvvet - Iendırılmesı, ; B — Balkan arası münakele yollarının, hassatan, Tuna ve Ka- radenizden istifade ederek Bal- kan ve merkezi Avrupa devletle- rinin Asya ile olan mübadelelerini faalleştirecek yollar ile diğer bah- ri irtibat yollarımın inkişafr, C — Ecnebi memleketlerde bir Balkan Bankası ihdası imkânı, -E — Alelmum turizm, Diğer taraftan daimt konsey, itilâf azası olan devletleri alâka- dar edebilecek haberlerin taati e- dilmesine ve Balkan itilâfı azası- nm emniyet servislerinin teşriki mesailerini kolaylaştıracak - ted - birleri teklif eyliyecek bir komis - yonun tayinine karar vermiştir. , Aynı zamanda, daimt kmnsey, Balkan itilâfı azası olan devletle - rin kanunlarından bazılarının he - mahenk kılmması ve hattâ müm « kün olduğu takdirde tevhit edil « mesi gayesine vasıl olmak için ta - kip edilecek usulü kendisinin tet- kik mevzuunu teşkil edecek olan bir komisyoön ihdasına karar ver - miştir. Nihayet, Arjantinin teşebbüsü " üzerine 10 Teşrinievvel 1933 tari - hinde Rio de Janeiroda imza edil- miş olan Saavedra Samas ademi tecavüz ve uzlaşma muahedesinin temsil ettiği sulh eserine karşı sa- mimi takdirini izhar eylemek mak- sadiyle, itilâf azasr devletlerin, millt menfaatlerine harfiyen ria - yet edilmek şartiyle, bu muahe - deye iltihak etmelerine müsaade bahşolacak formülü tetkike karar vermiştir. Mesaisine nihayet vermeden ev- vel, daim? konsey mazideki mesa - LA b EE 5 Dar a ka ak A L LA laşma zihniyeti yaratmağa medar olmuş bulunan Balkan konferan- sina teşekkürlerini bildirmek iste.r Balkan itilâfı daimt konseyinin gelecek alelâde içtimar, Romen milli bayramı vesilesiyle, 10 ma « yıs 1935 te Bükreşte olacaktır. E- ğer hâdisat lüzum gösterirse, hali- hazırdaki reis bu müddet arasın - da fevkalâde bir içtimaa davet e- debilir. İmzalanan statüler Ankar, 2 (A.A.) — Balkan iti- lâfı konseyi, öğleden sonra işlerini bitirdikten sonra murahahslarla maiyetleri büyük salona geçerek orada hazırlanmış olan iki vesika dört hariciye nazırı tarafından imza edilmiştir. Bu vesikalar iki statüdür. Birisi Balkan itilâfı teş - kilâtımnm diğer de istişari iktisat konseyine mütealliktir. — M. Titülesko ve M. Puriç geliyorla Ankara, 2 (A.A,) — Şehrimiz- de bulunan Romanya Nazır mu - avini M. Puriç ve maiyetleriyle Yunan hükümetinin Belgrat ve Bükreş sefirleri M. Melas ve Kolas bu akşam hususi trenle saat 22 de İstanbula hareket etmişlerdir. İstasyonda bir askeri kıt'a ta - rafından selâm resmi ifa edilmiş ve mızıka milli marşları çalmıştır. Reisicumhur Hazretleri namımna Umumt Kâtip Vekili Hasan Rıza ve Servayer Celâl Beylerle Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzrm, Baş - vekil İsmet Paşalar Hazeratı, Ha- riciye Vektli Tevfik Rüştü Bey, Sovyet Elçisi M. Karahan, Çekos - lovakya sefareti Müsteşarı ve El - çilikler heyetleri teşyi merasimin - | de bulunmuşlardır. - Yugoslavya murahhasinın ziyareti Ankuı 2 (A.A.) — Bugün Yu- goslavya Hariciye Nazır Muavini M. Puriç vaktiyle Sırp ordusunun da iştirâkiyle Timürlenge karşı yapılan meşhur muharebenin cere- yan ettiği yerleri gezmiş ve ken - disine bu hususta lâzım gelen iza- hat verilmiştir. Sulhu idame ve tensik etmeği arzu eden, bilâistisna bütün devletler ve bil- devletler arasındaki iktısadi münasebet- löri takviye etmeğe kat'i surette azmet - miş bulunan, Balkan itilâfıma dahil dört devlet arasında mevcut olan dostluk ve ittifak münasebetlerine bünyevi ve mus- takar bir esas vermeğe karar vermiş ©- lan, bu istikrarı müşterek siyasetlerinin itilâf devletleri, Balkan itilâfı misakının imzasındanberi tahakkuk othnlnnı, irilimiş olan müşterek mesailerini ameli surette teyit etmeğe ve istikbal için aşağıdaki husus- larda mutabık kalmağa karar vermişler. dirt Balkan itilâfı statüsü Madde: 1— Dört Balkan devleti grupunun müşterek siyasetinin idare e- dici heyeti olmak üzere dört devlet hari- ciye nazırlarından mürekkep bir Balkan itilâfr devletleri daimi konseyi teşkil e- dilmiştir. Daimi konseyin kararları, it- Madde: 2 — Daimi koönsey, diplomasi yolu ile olan muttarit münasebetleri ha- ricinde senede enazıiki defa mecburi olarak içima eder. Mecburi senelik içti. malar, münavebe ile, dört memleketin her birinde aktolunur. Zaruret hasıl olduğu takdirde daimi koönsey, reis tarafından Cenevrede veya başka bir yerde fevkalâde toplantılar ak- dine davet olumacaktır. İ - Ma—mmhhhgnmumınm mü- HABER — Akşırıı Postası Fo A diki reisi, bir sene müddetle ve Balkan Karadoğ prensi (Baş tamfı Z incide) Bu tebliğ“Son zamanlarda Ka- radağ prensi Milo — diye gazete- lerde ismi geçen şahsın eski Kara- dağ Kraliyle hiç bir münasebeti olmadığını, bu adamın kral aile- sinden bulunmadığını, böyle bir ünvanla asla tanınmadığını,, bil- dirmektedir.. İngiliz muhabirleri bunun üze- rine, “Prens Milo,, ünvanımı taşı- yan adamı bulmuşlar ve kendisi- nin ne diyeceğini öğrenmek iste- mişlerdir. Yogoslavya Elçiliğine, prensli- ği resmen tekzip edilen bu zat, muhabirlere bir şecere çıkarmış- tır, Ve demiştir ki: “Ben eski Karadağ Kralınm ye ğeni oluyorum. Onunla birlikte harpten sonra memleketten ayrıl- dık. İki buçuk sene İtalya'da otur- dum. Sonra Amerikaya, Meksika- ya gittim. 1924 de İngiltere'ye ge- lip 18 ay oturdum. 1929 da ikinci gelişimden beri hâlâ Londrada bu lunuyorumn...,, Prensliği tekzip edilen adam, bundan sonra, kendisinin günün birinde Karadağ Krallığına talip olması ihtimaliyle böyle bir tekzip neşredildiği vehmine — düşerek sözlerine şöyle devam etmiştir: “Böyle bir fikir benden fersah- larca uzaktır, Gerçi Yugoslavyada hâlâ bir çok arkadaşlarım var. Fa kat ben, filen kat'iyyen siyasetle uğraşmıyorum. Kendi — başrma, sessizce yaşıyorum. Küçük bir va- ridatrm var, Bana yetiyor. “Dışardaki yüzlerce Karadağ- klar hep ölmüşlerdir. “Şimdi hüviyetim hakkmda ne yapacağım —meselesine gelince, lavya'ya bir veçhile tabi değilim. Münasebetim, bu günkü kral aile- sine değildir. Yugoslavya Sefare- tine hiç uğramamışımdır. Uğra- mıyacağı mda..,, Prens Ananda (Baş tarafı 1 incide) Maamafih Kralmn tahtmdan çe- kilmesi kat'i surette tahakkuk e - derse, yerine, kralım kardeşinin oğlu olan 11 yaşımda bir Prensin geçeceği zannediliyor. Bu Prens şimdi Londradadır; ve Kral ailesi arasmda pek zeki olmakla iştihar etmiştir. Ancak, Ananda isimli olan bu Prensin annesi Kral kanından gel- memiştir. Bir zamanlar Kral aile- sinin mühim itirazlarına rağmen, Kralım kardeşi onunla evlenmişti. lan 9 şubat 1934 ten itibaren Yunanistan hariciye nazırıdır. 9 şubat 1935 tarihinde daimi konsey reisliği bütün hukuk ve selâhiyeti ile Romanya hariciye nazırı- na, 9 şubat 936 da Türkiye hariciye ve- kiline ve 9 şubat 937 de Yugoslavya ha- riciye nazırma intikal edecektir. Bun - dan sonra münavebe ayni tarzda ve alfa- be sırası ile — Yunanistan, Romanya, Türkiye, Yugoslavya — ve 9 şubattan itibaren ayni müddet yani bir sene icin yapılacaktır. İçtimam müddetini tesbit etmek, mahallini tayin etmek, ruzname- yi tanzim eylemek ve almacak kararları hazırlama': veise aittir. Madde: 4 — Bu suretle müzakere e- dilen bütün meselelerde ve gerek Bal- kan devletlerinin kendi aralarındaki mü- nasebetlere mütcallik olarak ittihaz edi- len kararlarda dört Balkan itilâfı dev- letinin mutlak müsavatıma tamamiyle riayet olunacaktır. Madde: 5 —Dört devletin iktisadi menfaatlerini tedrici surette tanzim et- mek için bir Balkan itilâfr devletleri isti« şari iktısat konseyi vücuda getirmiştir. Yazan: Aka Gündüz — Kokteyl olmaz mı? — Amerikalılar içer. — Votka sevmez misin? — Ruslar içiyor. — Amma yaptın ha! Ya ne iş- tersin? — Ben öyle bir içki isterim ki bütün insanlar onu içsinler. — Öylesi var mrı ki? — Var ya. Varya, — Âdrı ne onun? — Sevgi! i — Sevgi mi? |" sif — Evet, Onun kadehi yürektir. O kadehle içilir. İnsanlar bu içki- nin tadını, sarhoşluğunu bir bilse- ler, bir tatsalar başka içki içmek - ten vaz geçerler. — Senin lâboratuvarında var mı 0? — Var ama.. Müşterisi yok. — Öyleyse biz müşteri olaca- Bız. Zeus şaka etti: i — Cici miskin! dedi. Eğer for- mülün işime yararsa sana ne vere- ceğim bilir misin? — Ne bileyim ben. — Sana.. Sana.. Torunumun doğuracağı ilk kızı nişanlıyaca - ğrm! — Niçin almayım? Benim oğ - lumun torunu da senin ilk kızmı alsın! Alaylar hazırlanmış. Üniversi- tenin geniş meydanı neşe ile oğul- duyordu. Miskin üç gence yavaşça sor - —Milk Marştan sonra Üniver- sitenin marşı da söylenecek mi? — Evet, Tabii. — Kaç defa? — Bir defa, — İkinci bir defa daha söylete- mez misiniz? - — Neden ötürü? — Üniversitenin bir çocuğu vardı ki dünden beri ölüme mah - kümdur, Bana yalvarmıştı. Ben ö« lürken Ühniversite benim için mar- şını okusun diye. — Admı söyle de bütün arka- daşlara bildirelim. — Sakm! Bildirmeyiniz. He - pimizi bitirirler. » — Bize de söylemez misin? — Mezar gibi susar mısmız? — Söz veriyoruz! — Dün Arşidükle karısını öldü- ren Prençip Balkanâlp! Üçü de Prençip'in anısıma say- gı olsun için başlarmı eğip bir da- kika sustular. Marşlar bittikten sonra Üniver- sitenin en güzel, en ateşli kızı Ze- us meydandaki mermer kürsüye fırladı ve: — Alevden Üniversiteliler! Di- ye haykırdı. Şimdi içimizde — bu- lunmıyan bir eski arkadaşımız a - man vermez bir hastalığa tutul- muştur. Bugün yarın ölmek zere- —a tehassıs ve eksperlerden mürekkep ola- cak ve daimi konseyin istişari muavin bir teşkilâtı olarak çalışacaktır. Madde: 6 — Daimi konsey hususi bir mesele için veya — meseleler grupu için bunları tetkik etmek ve daimi — konsey için bunların hal suretlerini hazırlamak maksadiyle müstakar veya muvakkat di- ğer teşkilâtlar, komisyonlar veya komi- teler ihdas etmek selâhiyetine maliktir. Madde: 7— Daimi koönsey için bir kâ- tiplik ihdas edilmiştir. Kâtipliğin ma- kamı daima bir sene için daimi konseyin bilfii! ifayr vazife eden reisinin memle - ee — sllrtaş yi baı açlemdir [lııtininınırhıîdiri.," 2 hpansiyon kirasına yetişir yeti ' iş Alma ve başka dile çevirme Devlet yasasınca koıufğ | dir. Bize bir mektupla rica "di’:; Kazılmış mezarına ve aramız? temiz adına bir Üniversite marf' istiyor. Söyler misiniz? diye ”M vakit kalmadan erkek, kîfı ce genç bu adı bilinmiyen ar£ '."'] şm adma Üniversite marşını $8? lediler ve bir dakika sustular. — | Zalim bir tahtı ve tacı yık"' limsiz Prençip acaba bu binler” sevgi dolu yürekten kendi adıt yükselen sesi işitti mi? - Bu ses; insanlığım, birbirini ,31' menin ve faziletin sesi idi. ' Üniversitelerin bu sesi düni” ya yayıldığı gün herşey iyi olat” tır. , Prençip'in arkadaşı; kan çi kusa ölen arkadaşının vasiye yerine getirmişti. Bu miskin, işte o adamdır. ! ha doğrusu işte o adam taslaği? Nasıl taslak olmasın ki onun b& ka insanlardan bir çok ayırdı V" dı: ) | Kı.nburumıu, çelimsiz bir $7 ' desi vardı. Ba.cakları, kolları, / kolları sesi kadar ince ve bitkif Pansiyonunun bulunduğu 1 hallenin çocuklarına ders ve t di. Boğaz tokluğuna... Öğle kimin evine derse giderse orat gece kime giderse orada yet'|l verirlerdi. Biraz varlıklı olan * cuk babaları da eskittikleri tümleri armagan ederlerdi. Dtf « parası verenler pek azdı. Anf bir şeydi. Adı neydi? Kimse bilmezdi. ' niversitede bir tek adı vardı: / kin! y Nüfus cüzdanındaki adı ne ? ; ik sa olrun kimsenin umurunda * hîl ğgildi. Miskin çok defa ha.kıre“ 4 tü uğrardı. Çünkü Ümversıtenm K bir işine karışmazdı. Bay .a heyecanları dövüşleri, çeln " onun için olmamış şeylerdi. .* Bir gün yabancı bir müe müdürü millete hakaret yollli f (& şeyler söylemiş denildi. Herk" yaklandı. Sokaklarda gösteri patırdılar yapılacaktı. (Mist çağırdılar. Katışmadı. Kızgın * gın sordular. Dedi ki: | | Bir millete, o milletin 'dğ içinde hakaret edilmesi olur "j değildir. Böyle bir haber “y | zaman çok derin ve ince d? ;f İ | meli, Hemen gazöz gibi f malı, Adam diyor ki: — Hayır efendim. HM medim, ğ — Ettin de ettin! ?'* | ğ ' — Yemin ederıınkı e:ıî" h. ” î"ı’ı'îî'."îî':nâîî'îî.î“w -" :mğ.a:;tylî.de duymadık ”j dr, Adam beraet kımli"f y yor. Fakat ortada mılleîm | görmüşlüğü durup duruy?” t yapmıyor bunu, ettin d"c | ra çıkaranlar örlü oluy0” ij' Yahut ettiği ınll!'l'yol 00’* ta git öbür hafta gel, ge git, üç ay sonra gel! : bir ceza: Millete îî kelli şu kada.r gün hapg:“d Nalk ELEKG LA — zPr - - u M A7 't <