—'3 T- s000— Yazan: Aka Gündüz Geçn tefrikaların hulâsası: Bu eser, büyük bir mtlli mücahit o- lan Sırplı Prençip'in ruhuna armagan edilmiştir. Prençip müteverrim bir gdelikan- lıydı. Avusturya veliahtını öldürmek için lâzım olan maddi kuvvetl ve mu- kavemeti — kendisinde bulmak için “Miskin,, lakabını taşıyan âlim bir ar- | kadaşına müracaat etmiş; aşılanmışti. Prençip bir mektubunda fikirlerini anlatıyor. Haber verelimki, bu mek- tup hakikidir: (Sen yaşa dostum, yaşa da aşı- larma, şırıngalarına çalış. O da insanlığı başka yoldan kurtaran bir iştir. Bana inan ki ben (A.) la- radaçok acıyorum. Sen onları bilmezsin. Hattâ biraz da kötü gö- rüşlerin vardır. Fakat hiç te öyle değillerdir. Onlar — Öyle kibar, na zik, sevgi değer bir budundur ki.. İşte onların da başlarını belâya sokacak bu yılan başını şu günler- de ezeceğim. | (Seni yurduna, yurttaşlarına, we ülküne ısmarlarım. (Benim ipe çekilecek basilli gövdem için hiç bir Tanrıya — ya- karma., Ben dua, yakarış istemiyo- rum. Milletime istiklâl ve insarilı- ğa iyi günler istiyorum. (Üniversitedeki — arkadaşlara, boynuma aldığım işi bitirdiğimi işittikten sonra selâm söyle, Öldü- rüldüğüm gün, beni seven bu ar - kadaşlar Üniversite Marşını be- nim adıma söylesinler. Fakat be- nim adıma olduğunu söylemesin - ler. Başlarına diplomasi yolları, İ nğızları ile belâlar gelir, Hur- Prençip Balkanâlp Bu mektubun biraz kapalı ge- çen yerlerini bildirmek, 1934 genç liği için bilgi arttırır. Mektuba bir daha göz gezdirelim; Yılan başı demekle Prençip Avusturya İm- paratoru Fransuva Jozefin tahtı- na geçecek olan Arşidük Ferdi- nandı anlatmak istiyor. Bu — Arşi- dük acımaz bir monarşist ve kor - kunç bir emperyalistti. Prençip Üniversitedeki arka- daşı ile ne zaman Arşidükten ko- nuşsa bu (sesli tokmak) — lâfını kullanırdı. Tabancasma bu adı vermişti, (Ş. S) harfleri Şönbrun sarayının ilk harfleriydi. (İhtiyar kurt) imparatordan başkası — de- gildi. (Sazanof) Çarlık Rusyası- nın Hariciye Nazırı idi. Gevgili, Selâniğin kırk elli kilometre — ka- gdar şimalinde ve (Vardar) ırma - ğının sağ kıyısında bir kasaba ve (Manaştır) Osmanlı devrinde bir vilâyet merkezi idi ki Balkan har- binden sonra Sırplara kalmıştı. (H.) harfi Habsburg hanedanının ilk harfidir. (A.) Avusturyalılara işmardır. İşte Prençip Balkanâlp bu dü - şünceler ve ülkülerle işe girişti. Üniversitedeki arkadaşına yaz- dığı bu mektuptan on bir gün son- ra idi. Bir Temmuz günü Arşidük Ferdinand karısı Arşidüşesle be- raber Bosna—Hersekte bir tur ya- pıyorlardı. Bosna—Herseğin mer- kezi olan Bosnasaray şehrine gel- diler. Meçhul bir delikanlı saltanatlı, şatafatlı arabalarına bir. bomba savurdu. Tutturamadı. Bir saat sonra.. belediye önünde.. Prençip Balkanâlp'ım kurşunları birer bi- rer görüklerini bulup deldi. Prençip'i tuttular. Karı kocayı | Alma ve başka dile çevitme Devlet yasasınca koruludur. gömdüler. Fakat Prençipi asmadı- lar. Yeri ıslak, demir ıskaralı, çıp- | lak bir zindana attılar. Prençip | bunun cezasını yalnız kendisine verilecek sanmıştı. Aldanmıştı. Bu ceza yalnız Prençipe veril - | medi, Bütün Avrupaya, ve onun arkasından bütün dünyaya veril - di. Ve altmış yetmiş milyon balk | | payapay dört buçuk yıl boğazlaş- tı. Büyük Prençipin dediği oldu, fakat istediği olmadı. Prençip siyas! zorbalığa karşı tek başma kurşunlu bir protesto çekip, dünyanın gözünü o yana çevirteceğini sanmıştı. Aldandı yavrucak. Bu tek kişinin öldürdüğü çift adam; dünyayı ateşe vermek için şatafatlı bir fırsat oldu. Ve bütün suç Prençipe yükleni- yor. Hayır! Söyliyen yalan söylü - yor. Prençip karaktersiz, — yılgar bir genç değildi. Toprağını, budu- nunu, ve dünya insanlığımı kurtar- | mak istiyen bir ülkülü idi. Eğer © bunu yapmasaydı da bir at arabası Belgrat sokakların- da bir Habsburg konsolosuna yan- lışlıkla, şöylece çarprverseydi, ge- ne böyle olacaktı. Sırp toprağın - dan havalanan bir karga, Şönbrun parkının bir ağacına konsaydı, ge- ne bu olacaktı. Masum insanlar yerin yüzünde kan döke döke ve masum Prençip yerin altındaki 1s- lak zindanda kan kusa kusa ölüp gittiler. Dünya dört yandan hâlâ ağlıyor. Prençip'in ölümü ile Saray Bos- na işi kapanmadı. Üniversitedeki arkadaşımna yazdığı bu mektup bir başka suçsuzun da başını yedi. Bu mektup Hırvatça yazılmıştı. Arkadaşı Hırvatça bilmiyordu. A- li Bey Celeboviç adında Bosnalı bir dostuna tercüme ettirdi. Ali Bey Celeboviç umumi harbin orta- larma doğru İstanbula gelmişti. Mektubun asılını tarihi olduğu için yanında saklamıştı. Memleke- tine dönünce Viyana müzesine ve- recekti. Düşüncesi bu kadar temiz ve masumdu. Bursa kaplıcalarında iken, İtti- hat ve Terakki Fırkası ile uzun yıllar çatışan ve çarpışan Satvet Lütfi Bey adında bir mektep ar - kadaşile karşılaştı. Dereden tepe- den konuşurlarken bu tarihi mek- tubu Satvet Lütfi Beye gösterdi, Bundan iki my sonra vatana hiya - net iftirası ile kurşuna dizilen mürettep fırka kumandanı ve yurt severliği ile tanınmış olan Yakup Cemil Bey de Bursada ve Satvet Lâüâtfi Beyin otelinde bulunuyordu. Satvet Lütfi Bey Yakup Cemil Be- ye bu mektubu tercüme etti. Neden sonra örfi divanı harpte anlaşıldı ki Yakup Cemil Bey tek- başa sulh yapmak fikrini bu mek - tubu okuduktan sonra daha - sıkı gütmüştür. Müttefiklerin — casus kurultusu bu mektubu öğrendi. | Bir fotoğrafını çektirebildi. Hiç | ses çıkarmadı. Mektubun üzerin - | de ad, adres' olmadığı için bunun kan | Ali Bey Celeboviç'e gönderildiği - | ne kanmıştı. Ali Beyi asker kaça- ğ diye Babıâliden istedi. Alıp Vi- yanaya gönderdi. Viyanada kısa bir sorgudan sonra orduya hiya- net suçundan kurşuna dizildi. | Prençip'in mektubu yüzünden ol - duğunu kimseye açmadılar. (Devamı var) | HAIER — Akşam Posta Postası — İ 28 gü Londra - Gürültüsüyle dünyayı sitüst eden ve nihayet hava seyrü ve seler mizamlarını da yarinden oynatmış, uzuc yolu kısalt- mış, bundan üç senc evvel dokuz gün dört saatte aldığı bir yolu bu gün üçte birinden daha az bir zamanda katetmiş olan İngiliz kimdir, ne yaratılışta bir a- damdır, bu işi nasıl yaptı? Ve kendisiyle Ka atılan diğer adam kimdir? Dünyada gençken meziyetini — göste- jrecek, değeri çok olan işlerin en — ilerile- rinden biri de tayyareciliktir. Bir ilim adamı yaşlandıkça olur. Ol. gunlaştıkça faydası artar. Fakat makine ve mötörle oynuyan biri, ne kadar genç we dinç olursa kendirinden © derece-par. lak ve yaşadığımız asrın gayet büyük bir hususiyeti olan( TEHLİKELİ MUVAF- FAKİYET) beklenebilir. Bu itibarla İngiliz— Avustralya dün- ya rekorunu kıran İngiliz tayyarecisi C.VLA. Skot'u tam 31 yaşındadır. diye- cek olursak, hayret etmemelidir. Fakat bu genç kadın, Avustralya'ya yaklaşırken, makinesi borulup veya her- hangi bir felâkete uğrayıp ta birden de nize yuvarlanıverseydi — genç ve yaşlı da olsa — aç köpek balıklarının ağer- na gideceği muhakkaktı. Rekor sahibi Skot, Avustralya'ya yak laşırken, “simdiye kadarki — uçuşlarımın gen en korkunç safhalarından birini ya- #yordum, diyor. Oradan tam 13,000 ka.- dem irtifada uçtum. Çünkü 13 — rakkamı benim için uğurlu bir rakkamdır, Bir şu- bat ayının 13 nde doğmuştum. Fakat eğer düşseydim, bu 13,000 kadem irtifa- ağzına, işte tam on dakikada varacak ve dan deniz üzerine, köpek — balıkalarının küçük bir yem olacaktım...,, İngiltere — Avustralya rekorunu iki gün beş saatta karan Skot, gariptir - ki denizden, yükseklerin fırtına ve tehlike sinden, uzak mesafelerin korkunç, bek- letici haberlerinden tasavvur edilemiye- Annesi sudan müthiş korkar, rısı hasretten — bunalmıştır. demiştir ki: “-— Ah bir gün bütün bu sergüzeştle- Fotoğraf dostlarına Hazım i ye alt gayet meraklı bir Yarın Ha jvadan gözleri kararan bir kadındır, ka- 'Tayyareci Skot karısı rine veda etse de,gelse, yuvasına yerleş- 80.. Şu nihayetsiz rekor kırma hırsı için de ölse, her geyi unutsa.. Her - ayrılışta| mzak, çok uzak yerlerden saatler ve ba- zan günlerce kendisine dair bir haber beklemenin üzüntüsünü bilseniz.. Bü- tün ailemiz, kocamın rekor kırma heve- sinden vazgoçmesi için elimden — geleni yapmamı istiyorlar, Fakat ben bunu yapmıyacağım. Uçmak onun hayalıdır.,, Skot'a gelince, “ben göklerde yerden daha serbestim.... Kendimi Allahla baş- 'başa buluyorum...,, diye bir söz — söyle- miştir. Tarihlerin sayıp döktüklerine kiyas- la, modern bir nebi baleti ruhiyesinde aymr hali duyduğunu söylemiştir. Bununla beraber insanlığın — küçük, mıyor, motör İşledikçe artık — yapılacak |bir şey kalmadığını söylüyor: | — "Karalar sular geçiyordum, diye an- latmaktadır. Motör tıkırındaydi. Başka ne yapabilirdim. bu suretle yanımmda haberleri Yüze yakın en enteresan fotograf- lar, sinema, tiyatro, moda, spor hikâye ve saire .. Hikmet Feridun Beyin İyaşayan bu adam, son rekor seferinde de | fani zevklerinden de bir türlü ı:ıııkl.ııı—l 81 birinci t .- — n ll nlük yolu 70 saatti aşan adam !.. Avustralya yarışını kazanan tayya yolda roman okumakla vakit geçırdıgım s0 ci $ öytüye Rekoru kıran (Comet — Kuyruklu - Yıldız) tayyaresi saatte vasatiİ kilometre süratle hareket etmiştir ve çocuüğile birlik götürdüğüm bir romanı a$* | ğa başladım..,, / Skot'la birlikte uçan KA) <caret seferleri yapan recidir. Satım alınmış tat yerlere götürür. Afrikaya “i, yapmıştır. Her defasında ğ yolları açmıştır, ancak, bu ilâhi ve mürtefi haya! re İniyor ve bu defa vı lamakla iştigal ediyor. O ve Skot ve Molisor tık kurdu sayılıyordu. fa talihi yenemediler. g tralyadan İngiltereye ıi YA Molison Londradan atte uçmuştur. Tren vi culuk tam altı gündür. Yerde gökte işler Üç sene evvelki hava ııııyıu...n..ın’ rılnuıdıdııl' işler artık yavaşlamıt b uınınıçındıluyl’) / sa tayyare, lıy ile Vafsi roportajı ve Wııı çıkıyor