29 Ekim 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

29 Ekim 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iğini görünce çıldırdı! şaîil, ölcîürdüğü adamın paltosu : lılastune düşünce, maktulü dirildi / netmiş, korkudan çıldırmıştır. M ; YSDADIA - atllin Istintak esnasında üç pozu l-lıu.lu—uı—.ııı—.ı.ah Artık nefes simüş, | alamıyordum. Kendimi kaybettim. U- yandığım zaman bir hastaneda — oldu- ğumü'gördüm. Bir doktorla bcraber bir polis başımda duruyorlardı. Şimdi mereye baksam Antonyo geliyor zanne- diyorum. Kulağıma da onun “Alçak Karenilli” diye bağırması geliyor. AL- ah aşkma beni bü azaptan kurtarınak için öldürünüz.” Yapılan tahkikata göre Antonyo'- mun dirildiği tamamen yalandır. Katil €inayetini yaptıktan sonra fevkalâde korkmuş o esnada duvarda asılı duran Antonyo'nun paltosu da tesadüfen ür- tüne düşünce Antoanyo dirildi zannede- rek korkudan düşüp bayılmış va bu- nun neticesinde çıldırmıştır. ; Doktorlar Karenilli'nin hiç bir za- man iyi olamıyacağını söylediklerinden katil de hapisane yerine tımarhaneye Yiı Je Pf Kaliforniyada Pasadana, hem bir Tönl pi Pattt ettim, banyo, hem de bir eği idir, | qk'—* ü Oraya gelenlerin hn“?v::l.t ı:q“lr.n:- Oti qüv'—. lerini temin için, türlü türlü eğlence - d *Yimin Sabm alımmış Ter dülşünen yerliler, — son günlerde $ F f maymunlar arasında — bir boks maçı tertip etmişlerdir. Antrenman yaptırı- lan ve bu döğüşe alıştırılan maymun boksörler, tıpkı insan boksörler gibi e lll_yn iki rakipten biri, ı_ekiılııd ravndda knokavt ol - muştur. Resimde görüyorsunuz ! aa L z Türkçe ilk roman Savaştan Barışa Yazanları (Va-Na) ile Çürüksulu Meziyet . f K t İ T Üit Kİ & 'ğı İ;E ; f L AF —ışfff! üf 1 & ga teş Steh EAöma Yeni ASAT ) l .£ g /f lğâ rFıF l İ ! İ İ I ) ? g £ B , £, f f fi l il; b İ i —HABER — Akşam Postası d - 3 Bi G — - B n e ' 8 ei DAma e a ei ____lğ # / © eT e B ©» a Y oğamı l oyvım eowia C—ıd,:f.; H CÇilit LA .Ji ÜDc ; 5 © d | 7 y a p ı. ”) çu Ha eoem 9i a arrını ıç g.&île I.î*..ı ' '.'"ı GAİCLMKOI AO W0i 0 Kalyoncuların düğmeleri sarı, bizimki neden siyah isteriz!.. diye isyan eden — Altmışıncı takım! — Burada.. | İri yarı bir yeniçeri ilerledi. Kır- mızı bir kese içinde bazırlann lan plüfeleri âldı. Takimna doğru döndü. — Altmış birinci takım! — Bürada,, — Altmış ikinci takım! | —— Altmış ikinçi takım! — Yok., #| ziyet mi hâdis oldu? | £| mem ki ikrara teedüp ediyorth. — Yok olsun. Altmiş üçüncü ta: kım! — Burada.. Paraları alan yeniçeriler bir an- adi siz- | da paylaştveriyorlardı. ee mühim olan altmış ikinci takımı meselesini izah edelim. Sultan Beyazıt, Büyük Tirmmurla harp ettiği zaman yeniçeri muha- fızlarından altmış ikinci takım jlk önce Beyazıda ihanet etmiş. Bu-| nun üzerine o tarihten sonra yenis çeri ocağında altınış ikinci takım kaldırılmıştı. Ve her ülüfe verilme | sinde usulen bütün takımlar çağı - | İi B 'i KıII, bU Laklm â rek ulüfeleri alır, Sıra altmış ikinci takıma gelince üç defa çağrılır. Ve | “Yok!,, cevabı alımınca “yok — ok sun !,, denerek altmış üçüncü takr- ma geçilirdi. . Ulüfeler dağıtıldıktan yeniçerilere saray tarafından — bi- | ver tas çorba verilirdi. Yeniçeriler bu çorbayı işmek mecburiyetinde idiler. İçmedikleri takdirde mu - hakkak surette memimim olnfadık « ları bir şeyin mevcut olduğu anla- şalırdı. r Ş Padişahlar, paşalar, içleri titri- yerek yeniçerilerin çorbasmı içme- ğe başlamalarını beklerlerdi. Her- hangi bir yeniçeri, çorba kâşesini dudağrna dayadı mı? Herşey ya - lunda herkes memnun, — asayişin berkemal olduğu anlaşılırdı. Fakat aksiliği Teniçerilerden hiç biri çorba ka - zanma yaklfaşmıyordu. Sişman aş- gı büyük kazanı beyhude yere tah- ta keçesile karıştırıyordu. Orada buliman bir ili paşa, ri- cealin yüzleri sapsarı oldu. Harem ağasınım Heyecandan incecik ba - cakları titremeğe başladı. Hemen içeriye seğirtti. İkinci Mahrmıt öodasına (uzum oturmuş) nargile çekiyordu. Ha- rem ağasını böylece, pürheyecan görünce bir şeyler olduğumu anla - di: — Ne var? Esvet Ağa? Ne isti- yorsun? —Hiç sağlığınızı. diliyorum | h Suİtınnn_ | — Ne var söyle? Nahoş bir va - gördünüz mü? — Haydi, söyle!.. Ferman edi yorum, — Sey sultanım.. Yehiçeriler.. —Eri, sonıra ı, A — ĞAL Y eniçeriler ramıyordu. — Neden? — Vall Tahkik ed — Tez git, sor soruştur. Haki- kati öğren ve gel bana söyle.. — Ferman sultanımızın.. Harem Ağası gece yarrsr yüzü enleri Ret YALAR A ahi kulunuz da bilmiyor. ile dışarıya Tırladı. M Üçer üçer indi. Avluya çıktı. Doğ - | ruca yeniçeri Ağasının ka Kildi dikildiz hazreti hümayun çorbayı saadej- | maabr (!) neden dolayt içmediği - nizi sual ediyorlar. — Pa ha söyle yeniçeri kul- Bu dilekleri- larının bir di nin busulür Aksi balde değil çorba içmemek, Çorba kaza- nnt bile ka — Kaldıırrı — Kaldırırız. — Peki canım.. Kabül ettim. iz.ne! yoldadır?. Byleyin ki ona göre hareket p al edelim. Ahmet Paşanın kel istiyorsunuz. Sö t ) Eğrti çınar —Şimkli darphane çimento ile çevrilmiş asırdid. | nar— — Hayrr.. Onu istemiyoruz. — Yoksa Mehmet Paşadan mı ilsiniz. İsterseniz der- edelim. memnun hal kendi n bir Mehmet Paşayı da ba- yardımı ederim, — Hayır.. Onu da İstemiyoruz. — Ha.. Anlad Hasan Pasa için. Hiç sıkılmadan söyleyin. Kızgınlığınız ğer onun öldürülmesini te b istiyorsanız. Beni lin. Saraydaarkı da uyuyor, Dün bütün gece sabaha iki benim- kadar cariyelerle oynaştı. Ve testi şarap içtik memlckette uzakt Jan habeş bir cariyeyi koymüna a - sonra akrabam o « p yattı. , Hemen odaya gideriz. O şimdi götürü alvarınızın | şısına | bunu tasdik etti: | aber ge- |! | | |1 | tıçtırı'r CIŞİ nasil ya eedelim ki Hasan ası Esvet Ağanın ne Fakat maatteesslif Esvet Ağa « nm hayalleri tahakkuk etmedi. Yağlandıra, ballandıra — anlattığı n yeniçerileri stemeyiz diye bu son teklife r — Hayrır, hayır.. | | cevap verdiler. üne Esvet Ağat Bunun ( —O e muhakkak Hüseyin Paşa.. de & kalmadı, yeniçeri a« | ğası şiddetle sözünü kestit — Dinle yahu.. Biz hiç kimse- nin kel temiyoruz. Onu ge- | lecek aya istiyeceğiz. Bugünkü is- teğimiz başkadır. — Nedir? Ne istiyorsunuz? Bğiy n Miek'isteriz. sualin cevabını öğr Haremağası Esvet Ağa gene ko- sarak merdivenlerden çıktı. İlinci Mahmudun huzuruna geldi: İkinci Mahmut büyük bir telâş ve korku içinde kendisini bekli « yordu: «— Çabuk söylene — istiyorlar. Derhal yapalım.. Ali Paşanın mı yoksa Veli Paşanm mı kellesini is- tiyorlar?. — Maalesef Padişahım.. — Korkma şöyle! Sardlrazamı eyim, yoksa mr azle sürgüne göndereyim? — Hayır, hayır bu da değil.. — Aman Yarabbi., Yoksa, yokke | sa,. Beni... — Yok efendim, vök #tltanım.. Hayır. l kullarmızın arzusu bambaşka bir * K Mesele o değ Yeniçeri yncu kullarımnızım elbi- elerine sarı düğme irade etmişsi- Halbuki yeni deri siv | i kullarınızın n | | | — Dur Avni rma birer sarı püskül de ine darı ek- Murat Selâmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: