— Bu sabah niçin mi hüzünlü. yüm? Bir maceraki, sormayı! Siz, sm küpüsünüz! Size, bunları anlatırken teselli; bulacağım! Geriye doğru dönelim... 1925 de yirmi dört Yaşmdaydım. Epey- ce param vardır. Hayatta ilerle. mek, kendimi göstermek cinneti. ne müptelâ idim! İstidadıma fev. kalâde İtimadım vardı. Henüz e serlerimi reddetmemişlerdi. : eğer, dört bin liralık bir “ser, em hiç bir şey değilmiş... Kada ibi gibi yaşıyordum! Fakat, ort, : »i sene, elimde az para kaldı İL am perisinin alnımdı pi Tiyordum.. Kadın servetin de arkadan muyordum... Şimdilik tanıdı dolaşıyordum. la yemeğe davet ediyo, yi götürüyordum... şi az öpmesini rin, talihin, geleceğini u. a geziyor, arkadaşça sinemaya Ak Mi EPİ na oldu! aş Taslamam n şk e fe. Fakat, Meli yaslamasaydım.. Tetmiş,.. ini talih em. Bu, teped. : €n sellâk, denebile, Ağa kadar mü. dındı, tynelte bir ka. Bir çok ya felâket, Mrkler saadetleri ve. ri olarak, öz Yoktu, Ve tehlikeşiyje karşı Mia ye . ze bir kasırga atığı nadide Bir çi tik, Artık kaynaşmıştı abu Pine Dd A eş irlikte o ğa b; rsi . İki bin li ne “3 .. besap i ; evi eda, mi a pi na delice, sarfettiriyordu. Ü Mi ayiğa Pei Halbuki, €ğer Gar ii se tunur, #dam o) m De tüketin kap paraları ; sehire in bir hai Febire ine- a Sanan öğle "emeği Yedik. i Z le git- amamiyle — Üzül, Ter Ter! öğr Her şey Yoluna gi. Hakikat, girdi, Lük, ona yı İra, a an sectlkş pek kısa bir Za mekiği giznden. kaçtı, yerin de de Fal t şe dük ki alarm, Biye konul, » bazan da ser- Bir ot sari Sün, dükkân sahibi, beni, buldu, yolda dolaşırken “aa Setri deği e n eserlere müşteri de tüccar dı: — Şunları satmak ister misi- niz?... “diye, adam, altı tablomu gösterdi. kılıklı bir adamla beni karşılaştır- — Beherine beşer yüz lira ve- ririm... Küçük dilimi yutacaktım... Beş yüz lira... Ben ki beş yüz kuruşa muhtactım... Beş kuruşa muhtaç- tım... Hem de beherine beş yüz li- ra.., Başım dönüyordu. Cevap veremiyordum. Karşımdaki adam, fiyata razı olmadığıma hükmetti. reyim... Ve, cüzdanma davrandı. bin lirayı bana saydı... Altı tablomu aldıktan sonra, bir de kart verdi: —İşte adresim... Yeni eserler yaparsanız, bana getirin... Altı Artık ilham perisinin sık srk be ni ziyaret ettiğini tahmin edersi- niz. Her seferinde o tüccara eser» lerimi götürüyor ve paraları alı- eserim biriktikten sonra, yaparak, eserlerimi pahalıya sat- tı, Ve çok kâr etti galiba... İşte, bu suretle, gördüğünüz ve bildiğiniz tanınmış ressam haline geldim... Fakat, son zamanda öğrendim ki, meğer, Macide, dünyanm en tanınmış beymilel fahişeleri arası» na girmiş... Eserlerimi zengin a- damlara o satın aldırmış... Düşünün: Şöhretimi, servetimi, ! böyle bir kadına medyunum...Şim i di, kendi şahsiyetimden kendim de şüpheleniyorum. Nakili: (Hatice Süreyya) İstanbul Asliye mahkemeleri Birinci Yenileme bürosundan: 4/Kâ. evvel/ 933 o tarihinden evvel ikame olunup İstanbul Asli- ye İkinci Ticaret Mahkemesinde derdesti rüyet ve Haci Remzi ve Hamit şirketi ile Manihaym Sis gorta Şirketi arasmda mütekevvin dava dosyasmın yenilenmesi için verilen beyanname ve gönderilen davetiyenin müddei aleyhlerden Hacı Remzi ve Hamit | Şirketinin gösterilen ikametgâhmda buluna- madığı beyaniyle mübaşiri tara- fından bilâ tebliğ iade edilmiş ve bir ay müddetle ilânen tebligat i- fasına ve 13/11/934 tarihine mü- sadif Salı günü saat 15 de yenile- me muamelesine bâşlanılmasına karar verilmiş olduğundan mez- kür günde Yeni Postahane bina- smda kâin Birinci Yenileme Büro- suna gelmediği takdirde 2367 Nu. lr kanun ahkâma tevfikan yeni- lemenin gıyabında yapılacağı ilân : olunur. (3235) Kadın ve erkek terzisi Bütün şıklar hep orada giyi- nirler. Her keseye ve her arzu- ya uygun elbisenizi ancak ora- da yaptırabilirsiniz. İstanbul Yenipostahane kar- şısında İetafet Han. — Canım, beherine bin lira ve- | yordum. Kendisinde yirmi kadar | Pariste | bir sergimi açtı. Büyük reklamlar | Raşit Riza ve » Hedefsiz puseler Raşit Riza ve arkadaşları ilk defa olarak “Hedefsiz puseler” piyesiyle “Bey atladı” komedisini sahneye ko - yarak işe filen başlamış oldular. Andre Birabo'nun M. Feridun Bey tarafından Türkçeye nakledilen He - defsiz puseler (opiyesi dünyayı bed- bin ve herkesi fena gören bir ada. mm düşeceği elemi ve acıyı gösteren güzel bir eserdir. Mevzu kısaca şudur: Her şeyi fena ve herkesi yalancı bilen tüccar Hadi Bey karısını ortağı Nihadın metresi ve kendi öz kızmı da bunların gayri meşru çocuğu zannedi- yor. Bundan dolayı gerek karısına ve gerek kızına düşmandır. Bir kavga ne“ ticesinde bir gün 22 yaşına basan kı - zı Suzan hakiki babası sandığı Niha » dın evine kaçıyor, Fakat bir münasebetle Hadi haki- kati anlıyor. Karısının kendisine ber zaman sadık kaldığını ve Suzanmda hakiki çocuğu olduğunu öğreniyor. Bundan sonra büyük bir ruhi tahavvül geçiriyor. Kıziyle barışmak, sevişmek ve hakiki saadeti tatmak istiyor. Fa- kat seneler kendisiyle karısınm ve kr- zının arasını o kadar açmış ve soğut - muştur ki, buna muvaffak olmak için ayrılıktan başka çare bulamıyorlar. Hadi rolünde Raşit Riza fevkalâde idi. Eğer bu piyes hakiki hayatta ce- reyan etse idi Hadi hiç bir zaman Ra- şit Riza derecesinde muvaffak olnmaz- dı. Gerek harekâtı, gerek seri rolüne o kadar uyğun idi ki, onunla beraber ayni heyecan ve duyğuyu duymama ön imkân yoktu. Arkadaşı Nihat rolünü yapan Hü- seyin Kemal Beyle kızı Suzan rolün - de olan Şadiye Hanım da | her türlü takdirin fevkinde muvaffak oldular. Senelerce çektiği istirapla hırçınlaşan hassas bir kız rolündeki Şaziye Hanım bileceği bir sanatkârdır. En son: — Baba! Çabuk gel.. Seni çok öz- ledik., Sözünü ne kadar kuvvetli, ne kadar içten söyledi. Şayeste Hanmm da Hedefsiz puse- İerin kahramanlarından biridir. Fazla hassas, masum ve saf bir kız. Aşkın kalbinde ilk olarak açtığı büyük ya - rayı sürükliyen kız. Bu rol de bu ka - dar kuvvetli olarak yapılırdı. Yalnız nişanlısı Cudi rolünün bizde uyan dırdığı antipati bu hislerin kuvvetini azaltıyor. Bu da Birabo Efendinin ha- tası, Hadinin karısı rolünde Lebibe Ha- nim, Namık rolünde Zühtü, Cudi | rolünde Necati Beyler de gok muvaf- fak olmuşlar ve alkışlanmışlardır. Bundan sonra oynanan Bey atla - dı komedisi de çok alkışlanan ve mu - vaffak olan bir komedi olmuştur. Ha- Bide Hanım — Habibe Molla — Hüse-| yin Kemal ve Hadi Beyler çok mu - vaffak olmuşlardır. Bu suretle Raşit Riza Bey büyük bir varlık göstererek işe başlamış ol - du. Ve kendisine yapılan haksız hü- .cumlara çok beliğ bir surette cevap verdi. Şimdi sabırsızlıkla gelecek haf- ta oyniyacakları oyunu bekliyoruz. v Murat Selâmi Iş ariyorum Orta tahsil görmüş bir gencim. Tüccar komisyoncu yanında tespit edilecek ücretle çalışmağa razı- yım. Kadirga Cömertler sokak No. 55 M, Sabahattin Öz Türkçe ilk roman Savaştan Barışa Yazanlar: (Vâ-N0) ile Çürüksulu Meziyet Yeni çıktı Fiyatı: 50 kuruş hakikaten sahnemizin nadir yetiştire- ör a Gazneli Mahmudu analım! Gazneli Mahmudun gençliği Hasımlarını yendikten sonra kuvvetle- rini toplıyarak Horasanda yerleşmişti “Sevuk Tekin” in en büyük oğlu Mahmut 361 yılmın 10 muharrem gece si (971 senesinin ikinci Teşrin ayının ikinci gecesi) doğdu. Bir çok müverrihler onun doğduğu ku bulduğunu söylerler. | (Tabakdt Nâsmı) (1) sahibi bu sırada Hindin Veyhand şehrindeki bir mabette bir heykelin düştüğünü anlattıktan baş - ka onun doğmasından ( evvel Sevuk Tekin'in bir rüyasından bahseder. Gü- ya Sevuk odasının içinde bir ağacın bittiğini ve bütün dünyayı kapladığı nı görmüş. Ve bu suretle (o cihangir Mahmudun atisini peşinden anlamış. Fakat (bu çeşit masalları anlatmak Mahmudun müverrihlerine inhisar et- miş bir şey değildir. Büyük İskende - rin doğmasından bahseden müverrih- lar uydururlar. Mahmudun anası Zebulistan eşra - fondan birinin kızı idi. (o Zebulistan, Gaznenin civarındaki bir ülkenin adı- | dır, Onun için Mahmudun şairleri i » | çinde ona “Muhmudi Zebuli,, diyenler de vardır. “Firdevsi” nin, Mahmudu kötüle- mek için yazdığı bir hicviyeden bahse dilir. Uydurma olduğu son araştırma- lardan anlaşılan bu hicviyede Mahmu. dun bir cariye oğlu olduğunu ileri sü- rülüyor. Fakat bütün bu hicviyenin as- k astarı olmadığı katiyetle anlaşıldık - tan sonra bu lâfa da inanmağa yer kalmaz. Mahmudun çocukluğu ve gençliği hakkındaki malümatımız pek yufka » dır, Fakat onun Kadı Bu Alinin ba. basından ders gördüğünü, dini bilgi » lerin her çeşidinde behre sahibi oldu ğuna biliyoruz. Mahmut, kuranı ez - berlemiş, İslâm fıkhı ile Hadis oku - muştu. Fakat onun siyası terbiyesi de ihmal olunmadı. Mahmudun (babası Sevuk Tekin ona bir hükümdarın na - sıl muvaffak olacağını öğretmiş, öğ - rettiklerini de “Pentname” şeklinde toplamıştı. Bu “Pentname” nin metni. ni “Mecmeul'ensabe” (1) adlı eser mü hafaza etmiştir. Mahmut bundan baş- ka idare işleriyle de o meşğul olarak bu yolda tecrübe kazandı. Çünkü ba - bası bu oğlunu henüz yedi yaşında ol- duğu sırada bile, Gaznede kendisine vekil olarak bıraktı. Sevik © sırada Bust taraflarında muharebeye gitmiş- ti. Sevuk, daha sonra Zemin Davar ta. rafının idaresini de Mahmuda bırak - mış ve bu suretle oğlunun idare işle- rine alışmasını, idare (o meseleleri ile karşılaşarak karar vermesini temin et- işti. Mahmudun askeri terbiyesine g€ - Tince buna fevkalâde ehemmiyet ve - rildi, Mahmut, kılıcı, eşsiz (o hünerle kullanan bir adamdı, Onun nişancılığı emsalsizdi. Mızrak kullanmaktaki kud- reti de benzersiz sayılıyordu. Mahmut bu terbiyeyi aldığı için daha çocukluk çağında kendini “gur, bahsetmez. Fakat tarihin menbar yal- niz terikçilerin kitapları deği ki. Bn - zan şairler onların yerlerini pak âlâ tutarlar. Netekim şair Unsuri tan Mahmudu methiçin o yazdığı bir kasidede der kis age SO İŞ enin 3T 3g miyelin Yani (Onun “Mahmudun” çocuk « luğundaki şecaatinden konuşacaksan “Mahmut” Gurda, at sırtında babasi- le yan yana harbetti.) Sonraarap şairi Ebu Amir Ennecdi de bir kasidesinde diyor ki; Boyz ölü 6 zgillğ sl A A A Yani Hint ve Gur balkı senin satve. tını görünce (ya keder veya korku » dan) saçları ağardı ve âciz kaldı lar, Mahmut daha on beş yaşında iken 376 (986 - 7) de Lamaganda vuku - bulan muharebelerde O büyük bir rol almıştı. 380 de (990 - 1) bir takım adam- lar Mahmut ile babasinm arasmı boz- mak istediler, Bu yüzden (Mahmut Gazne kalesinde hapsolundu. Fakat baba ile oğul arasındaki anlaşamamaz- bk çok kısa sürdü ve Mahmut bir kaç ay sonra serbest bırakılarak gene es - kisi gibi babasının itimat ve teveccü « hünü kazandı. Bir kaç yıl sonra Mahmut, babası ile birlikte Saman oğullarınm lehin - de harbetti, ve onların Faik gibi, Sim Juri gibi düşmanlarını, <o hem asker, hem kumandan sıfatiyle yenmekte bü. yük yararlık göstererek Saman oğul - ları tarafından (o “Seyfüddevle” yani (devletin kılıcı) unvaniyle taltif ve Horasan valiliğine tayin olundu. Mahmudun (bu muvaffakiyetleri yetiştiği için düşmanlar © yenilmişler ve kaçmışlardı. Gerek “Sevuk Tekin” in, gerek oğ. lu Mahmudun (Obu muvaffakiyetleri onların aleyhinde bir sürü dolapların çevrilmesine saik oldu. eo Saman oğlu Nuhun veziri Uzeyr'in torunu Abdul- lah onların aleyhinde çalışmış, fakat Saman oğlu bu mert, bu yiğit adam- lara karşı gelmemişti, Obu kuvvetli müttefikleri kaybetmek © istememişti. Hk Han 384 (995) da o Buharaya doğru yürüdüğü zaman © Uzeyr zade Abdullah, “Sevuk Tekin” e karşı bir hakarette bulunmuş, o da Mahmudu 20.000 seçme askerin başında Buhara» kazanmasından ve Nişabur'a girmesin dan Lıen hir saman sansa amam eğe larının düşmanları onun üzerine bir - den bire çullandıkları için Mahmut ge rileyerek Nişaburu tahliyeye mecbur nun yerine & dost bir veziri iş başma getirtmişti. Mahmudun Buharada bulunduğu #ı rada Simjuri, Kühistanda kuvvet top- ıyarak Nişabora doğru gitmiş, bu şehri zapdetmiş, Mahmut amcası Bügracik'in yardımı ile Nişaburu ge- riye almak için ilerlemiş, hasım kav - gaya girişmeden çekilmeyi tercih et. mişti. Mahmut bütün hasımlarını yen- dikten sonra kuvvetlerini Horasanda toplamış ve orada yerleşmişti. Fakat çok geçmeden Sevuk Tekin vefat etti ve Mahmut Gaznede tahtı- na konan kardeşi İsmailden tahtmı al- mal ve onunla mücadele etmek üzere Gazneye yürüdü. f ömer Rıza Gorio Baba Balzak Haydar Rifat Çıkıyor de Sul | Teraziler muayene ediliyor Bilcümle müesseselerle esnafın elinde bulunan damgasız baskül, kantar, terazi ve saire gibi bilü- mum tartı ve ölçülerin muayenesi» ne belediye ölçü memurları tara - fından başlanmıştır. Bu muayene Eminönü, Fatih, Kadıköy ve Beyoğlu cihetinden tarama usulü ile yapılacaktır. Muayene işi bu ayın sonuna kadar bitirilmiş ola - cak, ve teşrinisaninin birinden itibaren damgasız ölçü ve tartı kul lananlar hakkında kanuni takibat yapılacaktır.