ü | ge Hançerli GA |Kadın | No. 6 İ Yazan; İshak Ferdi £ Bedia neyapacağını şaşırmıştı, evde bir tehlike olduğu muhakkaktı v üi Sdz T - Ş Kakbiy olmalakdür 3 düzeltti, üstünü örttü, rahat etme- BE W"t elerin hiç birinde kırmı Ş ?_YİE ei Nr:dem ki _Yıvuzım Balık avlaması! - Balik avlamasını| kışlarda hem bir korku, — hem de | si için ne lâzımsa yaptı. İ işaret yoktu. - eyfi Beyi vu ıığunu gören yfık- evvelâ iki kısma ayırmalıdır. Biri zevk | karşısındakine hayran olduğunu Bu sırada Küçük Hüseyin koşa Acaba evi tarassut mu ediyor- | tu. Yavuz ve Bedia neden ve kim- | için yapılan sayt diğeri ticari mahiyet-| gösteren hisler vardı: rak geldi: lardı? Yavuz işareti ihmal ede- mezdi. Bu kadar zeki ve her şeyin sonunu düşünen bir adamın böyle mühim bir işi ihmal etmesine im- kân yoktu. — Bedia bir daha baktı.. İyice tet- kik ederek yokuştan yukarıya çık- tı. Evde bir tehlike olduğu mu- hakkaktı. Bedia eve yaklaşmadan geçip gitmişti. Yavuz acaba bura- ya gelmemiş miydi? Arka sokak- lardan dönerek tramvay caddesi- ne döndü. Şimdi ne yapacaktı? Bedia bu vaziyet karşısmda nereye gidebilirdi? Beyninde baş- İyan uğultular Bediayı sinirlen- dirmeğe başlamıştı. den korksunlardı? Bedia henüz soyunmamıştı.. İçeriye girdiği zaman ortalık yeni karamıştı. — Zırır.. Zırrr.. Bu da kim? Apartıman kapısı şiddetle çalı- nıyordu. Kapının zili koparcasıma çevrilmişti. « Bedia: — Bu vakit gelen Seniha Ha- nımdan başka kimse olamaz. Diyerek kapıya koştü. Açtı. Uzun boylu, sert bakışlı bir a- . dam, Bedia tereddütle adamın yüzü- ne baktı: — Kimi arıyorsunuz? Hayat -Bilgisi Nakıl ve tercüme hakkı mahfuzdur Yazan: M. Gayür Kıymızt balık: Kırmızı balıklar süs için alkmaryomlarda ve bahçe bavuzla. rında beslenir. Bunlar sıcak sulardan hoşlanır. Su nebatları üzerine yumurt- larla ve çabuk — çoğalırlar. Bunların Başlıca cintleri yelpaze kuyruklu ba - hıklar ile gözleri kafasından dışarı fır - te olan sayttir. Ayni zamanda nehir we denizlerdeki saytler arasmda da farklar mevcuttur. Zevk için yapılan — sayitlerde olta kullanılır. Olta uzun ve bir kamış t - cuna asılmış âlet kabilinden bir tel ve onun ucundaki zıpkıından mürekkep - tir. Zıpkında yemi takacak bir kanca bulunur. — Bu kancanın ucu tersine dönmüş fırça gibi ince eğintilerle mü- cehhezdir. — Bunlar balığın ağzma ta- kılır ve oltanın ycundan kurtulamama- sını mucip olur. Yem için ya midye veyahut kavrulmuş kenvir tohumu kul- Tanılır. NEHİRDE BALIK AVI — Ne - | hirde balık âvr ya olta ile yahut ağ ile | yapılır. 1 — Olta ile balık avı: Bu nevi av hemgiıılhirıpur.hemdeoın'vlir | eğlencedir. Kara avında olduğu gibi balık avında da kullanılacak âletlerin verme- No, 13 'AKDENİZ KORSANI ŞAHIN REİS Büyük macera, aşk ve harp romanı Genç kiz heyecanla sordu: Beni niçin babamın yanından kaçırdınız? Genç kızın gözleri yeniden ve garip bir parlayışla açıldı. Bu ba- — Beni niçin babamın yanın - dan kaçırdınız. Ah, o Tunuslu kö- leden korkuyordum zaten.. Fakat orada sizi görmemiştim. Adamla- rınız arap kıyafetine girmişlerdi. — Sizi ben kaçırmadım. O a - damlar benim adamlarım değildi. Genç bir âşık gibi, tatlı bir sesle neler olup bittiğini anlattı. Genç kızın yüzünde her an ço- ğalan bir heyecan vardı. Şahin Reis sustuğu zaman yüzü sevinçle gülüyordu: — Demek beni siz kurtardınız! | Yarabbi! Hiç bir şeyden haberim | yok. Siz olmasaydınız şimdi kim- bilir o kâfirlerin gemisinde neler çekecektim. Ah, oralarda, kâfir- lerin elinde kalmaktansa ölmek ve coşkun iıir âşık gibi, yastığınt —Reis, şehirde eli meş'aleli su- variler dolaşıyor. Genç kız: — Beni arıyorlar!.. Dedi, fakat yerinden kımıldan- madı. Sonra ilâve etti: — Size nasıl teşekkür edeceği- mi bilemiyorum Şahin Reis! Bu fedakârlığınızı ödemek - isterdim. Eğer bunu yapabilseydim, mes'ut olmak için başka bir şey lâzım de- — ğildi. Onu aradıklarını bildiği halde gitmekten hiç bahsetmiyordu. He | le kaygusuz yatışı, mânalı ve de- rin bakışları, sık sık inip kalkan göğsü, ne güzeldi. Kendi evindey- miş gibi rahat görünüyordu, $ 4 j Vei Ki aşbal adaman banere gi | Daz SADA A Ça Onun hislerini Şahin Reis de- Ve Beyoğluna geçti. rılan kaşlarının ucunda mânalı bir SAA u patçadan mürekkep Bu sırada kapı açıldı. el ğil ya, dünyanın en aptal erkeği Miçaha, Ş3i Bey.ifadar zalak tebessüm belirdi: İK oltadır Geb.q Mı_ıılıfı çay get:;;ı:.h. | doiek_ahnhyabîlîrdr; cek kadar iyileşmiş miydi? — Sizi arıyorum, hanımefendi! 1 — Kamış; Şahin Reis onu kendi genç O, Şahin Reişi beğeniyordu. O- Bunu anlamak lâzımdı. — Beni mi?!... 2 — Olta ipi, —£ kıza yaaşttre nun yanında bulunmaktan haz du Bedia, yaralanan sivil memu- | Meçhul adam biraz daha gü- $ — uphn'ycdeıünlec& yer. — Bıu içiniz, Ismırsmız! Son- MWM âçük Hüse- Yuü'ülikit vaziyotii aüi ğa'tağe| Tzi lürlaslales e : B Zıpkın; ra da sizi burada yılşııAh!ş:v | yini uzdn . .- e Hardu. n | — Evet, Bedia Hanım, sizi arı- 6 — Kurşümı rahat bir ":.h"î_.'?uı" ı_l MAL —mkür Al"_' söyle göz kulak Hastahanenin kapısına geldi.. | Yottm. Biraz görüşebilir miyiz? | — A — Kamış: Başlıca üç vasfı olma: k'i"ı',:'ğal "e ::ı:ı:”z. uı:ı ;ıeî:kmı olsun. Ne gemiden birisi “#iüscelerm Kapıcıya sordu: Bedia kapıyı ârdıma kadar aç- ı ::: î.._ı.:.u.. iflik, bükülebil » | Z , g ı ne de dıımd;n bir kimse girecek. ) —Dün gece bir yaralı"getirmiş- | t" İan odunlar findik, saz, bambodur, — İştediğiniz zaman, istedisi -| TERRRERE YA" Terdi. Ben onun akrabasındanım. Acaba biraz iyileşti mi? — Buyurunuz efendim! Bedia, bu adamı bakışlarından 'Tek parça fındık dalından yapılmış kamış pek hafif olur ve lüzumundan | gece misafirim olmanızı rica edi- niz yere gidebilirsiniz. Fakat bu Kamaranın kapısını süygüledi. Habibeye baktı. Onda hiç bir Kapıcı sert bir tayırla: beğenmemişti, Karşı karşıya otur- | belki de fazla bükülür. Fındık kamı- | | Sabah z Dü R BŞ Ka lseBe GÜ Ya , aa D l içi: SO korku ve telâş yoktu. Hattâ bu ha- SSti iari Girlet ee Vakipi (3t OY ge yalnız Küçük balıldarı avlamak S |Ö e babanıza götürmek istiyo - | eket höşuna bile gitmişti. geçtir, dedi, yarın gel. — Konuşmağa başladılar: Sazdan yapılmış — kamışlar kolay rum. Onun yanma döndü. Yanı başı Şeyh Ebussaidin kızı. Habibe, | ha rahattı: — Benimle mi görüşmek — isti- yorsunuz... Yoksa kocamla mı? — Vaktin geç olduğunu biliyo- Tum, efendim. Ben de geç vakit | bükülür ve hafiftir. Kamış üç dört ve hattâ beş parçadan yapılır. Ba parça- oturdu: — Habibe!.. g” j berü gözlerini çe- haber aldım da... | —— Şimdilik sizinle, Bedia Ha- | lar ayni boydadır."Yalarmcancuçta o | — Rabam beni arar. Ben hemen Kapıcı iri bıyıklarını bükerek | nrmefendi! Sonra, icap ederse, ko | Jlanı biraz kısa olur. onun yanifi Yirdi: aırıldandı: canızla.. Her boğmanın boyu bir metre ile | —D (i Kendlsîr.'ı_ş.ıhlu Rcis?n_ O — Emretreis!.. — Hasta bakıcılar hastanm çok — İsmimi de biliyorsunuz! Tu- bir buçuk matre ma"h:: :; yanında, onun Mwmî — Habibe.. Seni arıyorlar.. Bu- HPN S yi kudan uzak buluyordu. rada olduğunu öğrenecekler. Al- — ağır olduğunu söyliyorlardı am- ma.. Ve genç kadmm metanetini muhafaza ettiğini görerek, hasta- nın vaziyetini açıkça söyledi: — Doktor, polis erkânmdan — Birine izahat verirken — işittim.. yorum. hanımefendi! Siz zevcesi değil misiniz? — Evet... haf şey... Halbuki ben sizi tanımı- — Ben sizi çok iyi tanıyorum, Yavuz Beyin melidir ki, kamışm siklet merkezi ba- Tıkçının eli yanmda bulunsun ve iste- diği anda balığı kancalıyabilsin. Bam- bo kamışlara gelince: Saz cinsinden daha ağır ve daha mukavimdir. Beyaz Bambodan kamış — ağırdır ve siyah Bambo kadar iyi idare edilemez. Ka- mişin olta cihetteki ( boğmağı ince, Onu, babasının Uluç Ali Paşa- | ya, Barbarosa verdiği ziyafetlerde bir kac defa görmüştü. Her sefe- rinde de uzun boyu, heybetli vü- cudu ve sert bakışlı yüzü ile bü- tün diğer erkeklerden daha güzel mak için gelecekler. Eğer istersen şimdi, fırtınaya rağmen küreklere sarılırım, yelkenleri açarım ve se- ni götürürüm. Fakat bunu, senin arzun olmadan yapamam. Çünkü seni seviyorum... Hastanm dili tutulmuş. İki güne (Devamr var) ö bükülür odundan olmalı - | bulmuştu. Ârap kızları ön üç ya- Habibenin yüzünde evnl!. git- kadar ölmezse ne mutlu! diyordu. .dır En :';ııı hıııl'::uı yapılır. şıma kadar her halde cvlenğîkleîl tikçe açılan bir “"İü' sonra bir kız Bedia bu haberi alınca kapıcı- Bu P $ B — Olta ipi: Olta ipi tutulacak | halde o, on dokuzuna Mu')"_f gınlık vardı. Sanki: ya teşekkür ederek ayrıldı. A Blşamı balığın cesametine ve ağırlığına göre | de, henüz evlenmımlol.l- dç“an: | —. Ah, keşke yapsan!.. Demek ki Seyfi Bey ifadı e değişir. Küçük balıklar için — ipek ip | hiç bir erkeği beğenmiyordu. Ba- | — Diyordu. miyecek kadar ıi&ır!ıçnıııtıı ? eli SAR AY î"ı" B;ı“o::."'i ':::'m"â' bası da kızımnı çok sevdiği için zor- | Şahin Reis devam etti: Ş ae a : Ğ ü ıS:. halde Yavuz için henüz bir | SINEMASINDA İK Ekeeiya' hide gözümeneei: | "'“;,";'_",,',';,_, kadar gördüğü er - î.;::ıı ':;.d.mbm.i l.î'l’ı::î ike yoktu. YNE in yeşil bir renkde boyanır. At kil, KEme e A Ç SAA oe e adai he Pat JACK PA' ve orkestrası î: ::;;İ ::m: ıe:hli y;cmılîıüktî v " | keklerin içinde .yılnıı. Şahin reisi | habandan istiyeyim!.. — geniş bir nefes almıştı. UNUTULMUS | dar, Küvvetli.bir bahık oltaya takıla » | beğenmiş, kendi kendine: İstemdksikin alini vaatmış, Har — Hastahane kapısına gelinciye k gilfa' Üi cek oluruc dimün Ve Koritiğ — Eğer bu adam beni istese, vâ* | hihenin elini avuçlarma almıştı. kadar, o gece apartımana gitme- SENEONI | ı.ıı-c ü z“:'""' "'"'ı"'";î E': tırdım. x CC Genç kız c&miyoröıl._huâf'r — mek niyetinde iken, kapıcıdan al- LRkeen B Demişti. le kendini tamamiyle Şahin Reisin /— dığı malümat üzerine, doğruca a- Güzel ve hareketli filminde Caz, dans ve eğlenceler vardır. zım gelir. Balığın aşıl görmemesi icap eden yer burasıdır. Şimdi hiç olmazsa onun gemi- ellerine, kollarına verııeğ hazır | partımana gitmişti. D — Zıpkın: Çelikten ve ucu sivri | sinde kalmaktan ve onun himaye- | sIduğunu anlatıyordu. L ! bir kancadır. Bir ucunda halka vı:ıı €i altmdâa y.,.,..ıianıuğlı birhaz | —— Geni seviyorum Habibhe... Se i üstü Bu'halkadan olta ipine Bağlanır. Siv- | 4 'du. Hattâ şöyle bir arzuyu | » bir kurmak 'Tabiat kanunlarının üstü- .. .. * ViR « | duyuyordu. eç inle başbaşa, bir yuva D z “Görünmiyen ( 3:0 TAnüzkl Z | bile daymakten kendini damamış | biyorum. Bit sivri kanca üuç ve sonra çık- istiyı Şayamı hayret keşfi — ile | masınt menedecek — bir sivri topuğu | t Genç kız olgun dudaklarını u- dün HAĞi Slmak jti AD AM AŞ — Şimdi yelkenleri açsa ve be- | zatarak cevap verdi: a Ni | —E — Mantar: Suyun üstünde yü - | ni istediği yere götürse!... — Ben de seni.. Sen Şimdiye PC zer. Olta ipinin suya batacak kısmını Çayımnı yudum yudum içiyor ve | kadar gördüğüm ' erkeklerin en gü Sî.nemı, Teknik ve Kudretinin Son Sözüdür. tesbite yarar. Bu suretle istenilen de- rinliğe vazedilir. Rundan başka balı - göz ucuyla Şahin Reise, ikide bir zelisin!.. Beni babamdan iste.. O ; | ( Fransızca Sözlüdür ) ü olam, | bakıyordu. SI . Çünkü benim i î 4 Birinci Tqrî n | înhıu da ::bıll Hle haber "*.ıı Reis bu bakışların mânasını | diğimi o da ister!.. d 7: d bağ ı"x Sinemasında İzzinelin rotlkadlk ş (B Perşembeden itibaren KDmee ği KUTRğ bümliği TabdazelaZ Dö Çüi