n Abdülhamit Gözıî;leri Tarihi tefrika: 51 Beşir ağa yavaşça Kâzım Be- yin odasıma sokuldu. Kapıda du- ran nöbetçi Arnavut la: | Yazan: Ishak Ferdi — Necmiseherin yazdığı mek- silâhşorlar- | tup elimde.. Anlıyor musun? de- dan biri idi. Nöbetçi harem ağa- | di. Bu mektupta seni de onunla sını görünce: — Kapıyı açayım mı, ağam? Diye sordu. Ağalar kendilikle- rinden gelip gitmedikleri için Beşir ağanın zindana gelişi de elbette boş değildi. Nöbetçi ha- rem ağasından cevap bekliyordu. Arap tereddütle elini koynuna gö- türdü. — Şu puslayı Kâzım Beye veri- niz! Diyecekti.. Ve orada fazla kal- madan geçip gidecekti. Arandı.. Bütün ceplerinin içini dışına çıkardı.. Necmiseherin ver- diği puslayı bulamadı. —Odamda unutmuşum galiba.. Diye söylenerek tersyüzüne döndü. Kâğıdı koynuna koyduğu muhakkaktı.. Tekrar Necmisehe- rin odasına gidip orada aramak pek mânasız olacaktı. Genç ka- dımı lüzumsuz yere telâşa düşür- mhek hiç de doğru değildi. Beşir ağa ihtiyatı, tedbiri sever ağalar- dandı. Doğruca odasına gitti.. Dü şünüyordu: — Ya münasebetsiz bir adamın eline geçtiyse... Beşir ağa bu endişe ile odasın- da epeyce dolaştı. Fakat, kâğıtta yazılı olan şeylerde telâş ve endi- şeyi icap ettiren ne vardı ki...? Nihayet Necmiseher, Kâzım Beyin ahbabı idi.. Ve hatırını s0- Tüyordu. — UA A Eh... İnsanlık göğe çıkmadı ya! Ele geçse de bundan Beşir ağa mı mes'ul olacaktı? Mektup- ta Beşir ağayı alâkadar eden bir tek kelime bile yoktu. Birdenbire Beşir ğanın kapısı açıldı. İkbal.. Bu hırçın kız da nereden muü- sallat olmuştu? — Ağacığım, demin koridorda sana söylemeğe unuttum: Ben bir az Kâzım Beyle görüşmek istiyo- rum, Ne olur? Beni onun yattığı odaya kadar götürsene.. Beşir ağa kaşlarmı çattı: — Ben kellesi koltuğunda ge- zen fedailerden değilim, yavrum! Aşağı kata ne kendim inerim, ne de seni indiririm... — Necmiseher olsa bu fedakâr- lığı bir vazife gibi yapardın. am- ma.., Değil mi? — Ne münasebet..? Benim naza rımda hepiniz birsiniz! Hepinizi Ayrı ayrı severim... — O halde beni Kâzım Beyin odasına götür... Haydi! — Vallahi yapamam ben bu işi, kızcağızım! Üstüme varma.. Tüy- lerim diken diken oluyor. İkbal yavaşça Beşirin kulağına eğildi: — Ben Kâzım Beyi Necmişe- herden fazla seviyorum, anladın- mı? Beni onunla görüştürmezsen, yarın sabah efendimizin kahval- tısmı götürdüğüm zaman her şeyi anlatacağım... Harem ağası gözlerini açarak sordu: — Hangi her şey, yavrum? Ne Jemek istiyorsun? Sözlerinden bir gey anlamıyorum... İkbal müstehziyane bir tavm- * beraber zindana — sürükliyecek cümleler var! Beşir şaşalamıştı. — Demek ki o mektup zsenin eline geçti ha...?! Diyerek ağzını bir karış açtı.. İkbal koynundan mektubu çı- kardı ve Beşir ağayı alâkadar e- den cümleleri okudu: “— Beşir çok sadık bir adam- dır, Sana şifahen vaziyetimiz hak- kında izahat verecektir.,, İkbal gülerek sordu: — Buna bir diyeceğin var mı? Beşir ağa büsbütün şaşırmış, korkudan dizleri titremeğe baş- lamıştı. — Demek ki beni aldatmış.. Kâ fir kız! Diye söylendi. Beşir ağa Necmiseherin oku- duğu mektuba mı inansındı? Yok- sa İkbalin okuduğu satırlara mı.. Arap söyliyecek söz bulamr- yordu. Ikbal: — Bu vaziyetin gizli teşkilâtla alâkası var mı? Bir az bana da izahat ver canım! Diyerek alay ediyordu. Beşir, İkbalin elindeki mektu- bu kapıp yırtmak istedi: — Haydi, böyle şakalar ikimizi | de tehlikeye düşürür. Ver şu mek- tubu bana.. Yırtayım, İkbal-büşte va maktuhsi göğeli- ne koyarak: — Üzerime gelme! dedi. Ava- zım çıktığı kadar bağrırım. Sa- ray halkını ayaklandırmıyalım.. Ve omuzlarına ince bir örtü attı: — Müânasız lâfları bırak.. Beni Kâzım Beye götürecek misin, gö- türmiyecek misin? Onu söyle..! Beşir ağa, böyle günün birinde İkbalin eline düşeceğini hatırın- dan bile geçirmezdi. Harem ağası genç kızın arzu- sunu yerine getirmekten başka kurtuluş çaresi olmadığımı anla- mıştı: — Haydi bakalım, beni takip et, yaramaz kız! Diye söylenerek kapıdan çık- tı. Arap önde, İkbai arkada.. Ya- vaş yavaş yürüyerek dar merdi- wenlerden sarayın zemin katına indiler, Beşir Ağa silâhşorun yanıma yaklaştı.. Kulağına bir şeyler fı- sıldadı. İkbal biraz geride duruyordu. Arnavut nöbetçi derhal zindan kapısını açtı ve bir kaç adım ke- nara çekildi. İkbal, Kâzım Beyi bu kadar ko- lay görebileceğini ümit etmiyor - du. 'Taş odadan içeriye evvelâ ha- rem ağası girmişti. İkbal kapının önünde bekliyor- du. Kâzım Bey toprağın üstüne se- rilmiş bir hasıra uzanmıştı.. Beşi- ri görünce: — Gene mi iradei seniye?.. Ge- ne mi isticvap?... Diye mırıldandı. Beşir Ağa elini ağzına götüre- rek: 'Devamı var) -. HABER — Akşam Postası Çocuk Sahifesi bilmecesinde he-| diye kazananların listesi 16 Ağustos tarihli bilmecemiz: RUMELİHİSARI idi. Doğru halledenlerden Fatihte Ha - Halil H. 1 inci, Kumkapıda Aleksi Haçopulos 2- fızpaşa caddesinde Şükran inci hediyemizi kazanmışlardır. Kakao kazananlar 1 — Yeşilköy No, 35 R. Ziya. 2 — İstanbul Erkek lisesi Abdullah İ. 3 — İst, Ankara caddesi No, 60 Hikmet, 4 — Bakırköy Osman Şemsi, £ — Feri- köy 410 Rafet, 6 — Beşiktaş 186 Müzey- yen, 7 — Davutpaşa lisesi No, 9 İsma- il Hakkı. 8 — Eyüp No. 22 Hamit Gültekin, 9 Türbe 10— Beşiktaş No, 105 Sabahattin. 11 — Şişli No, 7 Suzan. 12 — Galata 18. Y Levi, 13 — İlk mektep 412 İhsan . 14 — Galatasaray Danyal. 15 — Türk dili T. C. başkâtibinin oğlu Çetin Şük - rü, 16 — Galata 11 Jak Bahar. 17 — Cerrahpaşa $4 Hadi. 18 — Bostancı ilk mektep Nalme, 19 — Galatasaray lise- si Sadullah. 20 — Panagaltı 10 Güzin Hanımlar ve Beyler, Çikolata kazananlar: 21 — Pangaltı 10 — Magda. 22 — Harbiye 15 Salde, 23 Lita apartımanı $ Maide, 24 — Hamarm dere sokakta Na- ci. 25 — Taşkışla çavuş — Lütfi. 26 — Bristol öotel Faruk, 27 — Şehzadebaşı 32 Nerime Adil,28-Gazi Osmanpaşa M. Fehamettin. 29 — Ortaköy ilkmektep Viktor, 30 — Beylerbeyi Beşiktaş 20 İlfet.. 33 — Beşiktaş Aka- retler Reşit. 34 — Beyoğlu 14 Osman Nedim. 35 — Sultanahmet 40 Kasım . 36 — İst. 56 ımcı mektep Esat Sait. 3” — Pertevniyal lisesi 184 Rauf, 38 — Kalciçi 3 Kemal, 39 — Büyükada Kum- sal Belkis. 40 Feriköy Paşa mahallesi 34 Mehmet Cenap Beyler ve Hanım - lar. Kitap kazananlar: 41 — Aksaray 63 Kemal, 42 Samat- yadan Eleni, 43 — — Burgazadasında Kenan. 44 — İst. 158 — Nahide. 45 — Aksaray 47 Selâhattin. 46 -— İstanbul erkek Ilisesi £30 Sami, 47 Beçiktat Emin. 18 — Katıköy Acıbadem 10 ? san. 490 — Konya askeri orta mektep 42. S0 — Panagaltı 10 Nermin. 51 Ça- dırcılar Mis Hara. 52 — İst. — İnkılâp kitaphanesinde Kirkor. 53 — Sultanah- met 12 Kenan, 54 — Beyoğlu 2 inci mektep Macide. 55 — Tophane 14 Mi- na . 56 — Vefa lisesi 698 Fertidun. $7 Gelenbevi orta mektepi 179 No. Nuri , 58 — İst. Lisesi 844 Hüseyin. 59 — A- dapazatı R. Necdet, 60 — — Büyükada 33 üncü mektep talebesi Tevfi Yazı defteri: 61 — Üsküdar 21 Yıldız. 62 — Ve- fa lisesi 416 Ahmet. 63 — Fatih Hasan bey apartıman Mesrure. 64 — Sirkeci Hüseyin Beyoğlu Saim. 65 — Adapaza-|bir adamdır. En Tı Nahit Kvlem, 66— Büyükada 10 Pi- lâfidi. 67 — Adana 120 Süzan. 68 E - dirnekapt 8 Sabri 69 — Tavşanlır Emin Sıtkı 70 Taksim 12 Ruhi — Beyler ve Hanımlar. Kart kazananlar 21 — Şehir yatı — mektebi Renan. 72 — İstiklâi lisesi 3S0 — Burhan, 73 Beylerbeyi 58 Fehime Ragıp. 74 — İs - tiklâl lisesi. 209 Feyyaz. 73 — Kadıköy Suzan Lütfiye 76 — — İcadiye Kemal . ?7 — Büyükada Galip. 78 — — Kartal 12 Suzan. 79 — Sultanahmet 66 Vedat, 80 — Sirkeci 3 Ali — Fethi. 81 — Şişli Bulgar çarşısı Stizc. 82 — Göztepe Nurettin. 83 — Kalamış — 120 Bekir , 84 — Şişli Terakki lisesi 2 Fuat Vaasfi. 85 — Noterdam desiyon 96 Habdam Raşit. 86 — Samatya 220 Sultana. 87 — Karaköy 61 Hirmat. 88 — Heybeli Talâe| * Adil, 31 — | Pratik Hayat 31 Agustos1934 —— Bilgisi | Hayatta mubtaç olacağımız ameli malümatı kolayca öğren'miz Çi a Kakıl ve tercüme bakkı Muntazam gıda alması da hasta - hığın cereyan tarzında büyük gösterir. Nekahat — devresinden sonra bile rejimde gösterilecek bir kayitsiz - lik hastalığın nüksüne sebebiyet vere - bilir. Iptida hümma devam ettiği müddet- çe süt, et suyu, mülenevvi ve bol meş- ruplar verilmelidir. — Bunlar limonata, grag, şampanya, kahve, çay — olabilir. Doktor et suyuna bir miktar — tapyoka ilâvesi zamanını tayin eder, İki gün sonra da bir yumurta, donmuş et je- lâtini, bir tetli su balığı verilir. Çerez olarak iyi pişmiş bir kaç amasya eriği, pişmiş ve çekirdeksiz bir elma vermek kabildir. Böylece derece derece yemek ziyade- leştirilir. — Nekahat halinde olanlarda görülen fazla iştihaya rağımen bu usul- den ayrılmamalıdır. Nihayet — nekahat devresi ilerleyince bir kotlet ile gazöz- le sulandırılmış bir bardak Bordo veya Burgonya şarabı vermek mümkün ©- lur, İHTİLÂTLARI — Tifonun ihtilât. ları çoktur. Ve her devrede görülür. En mühimmi bağırsaklar peritonitidir. Bu hastalık, tifonun üçüncü ilâ beşinci haftasında meydan alır. — İptidasında pek hafif gözükebilir. Nakahat devre sinde de görüldüğü olur — birdenbire had devreye geeçr ve hastayı kurtar mak ümidi kalmaz. Diğer bir ihtilâtta bağırsaklarda *“ihtikanı dem,, dir. Bu hastalık — bazı defa fazla kan zıyama sebebiyet ver - mekle beraber o derece tehlikeli değil- dir. — Fazla kan zayi edilince baş dö - ner, kulaklar oğuldar ve hararet bir - denbire düşer. — Barsak ihtikanı demi eğer hafif geçiyorsa kazuratın zift ve- ya katrana müşabih ve kanlı olması ile tebarüz eder. Doktora haber — veril - mesi şarttır. — Gerek ifrazat, gerekse idrar dalma “dikkette' bülündürulmüli*- | tesir Kalp cihetinde kalp adalesi bastala -| nabilir. Ciğerlerde zatürrece, plörezi gibi has- talıklar görükbilir. Evvelce söylenilen İngilterenin en meşhur — ediple- rinden biri olan Bernar Şov, ken- Wkeğ — y © disine — mahsus ©—< huyları ile de meşhurdur. Bir kere gayet titiz ufak bir şeye karşı — aksileşti- ği çok defa gö- rülmüştür, — Ba- zan yerinde ol- makla beraber, bazan da hiç se- bep — olmadığı halde, her kesle |kızdıracak dere - cede alay etmek- ten hoşlanır, İn - sanlardan kaçar. Tenha, köşe bu- e cak arar. Hattâ, nasılsa gittiği bir baloda fazla duramadığı, arka kapıdan usulca sıvıştığı * | ada 30 Davut . 89 — Karagümrük 3/| yor! Adnan. 90 Eyüp orta mektep 3 Ke - mal, 91 — Galata 96 Niko. 92— İznik Tekin, 93 Büyükdere 35 Burhan. 04 — Kasımpaşa 4 Kâüâzım. 95 Beyoğlu Sıra serviler 109 Şükran, 96 — Kadrköy 30 Kadife sokağı. 97 — Samatya 1200 Melâhat, 98 — Galata — Tünel Necati 99 — Beyoflu 25 Reşat. 100 — Fatih 2 Güzin. — 1ül — Beyoğlu 3 Adnan , 102 Adana 45 Fatma. 103 Eyüp 36 Ha- cer, 104 — Beşiktaş 23 Alaettin. 105 — Sultanahmet 2 Necip. 106— Kasımpaşa 11 Sühül, 107 — Unkapanı 54 Sadul - lah. 108 — Edirnekapı 53 Todori. 109— Tavas jandarması Orhan. 110 — Bey - lerbeyi 12 Süzan. 111— Büyükada Ra - fet. 112 — Cibali Yenitapu 19 Todor . Resimde, onu Londrada mahfusdu! Yazan: . Gayur entiseptiklere riayet ederek bunlar? tahaffüz mümkündür. — Hastalığın P" tidasında muhakkak — biraz — bü müşahede edilir. Bundan endişe etmi” melidir. — Nekahat esnasında ve sonra zaaf ve kansızlığın devamıi detince verem tehlikesi vardır. Bu nok” taya çok dikkat etmelidir . Diğer iktilâtlar boğaz — tifosu, (Ğ iltihabı sahaya v Menenjit, rüyette V | samiada zaaf gibi arızalardır. SİRAYET: — Tifolularla doğruya temas ederek yahut pisle: ri eşyaya dokunarak olur. — Hastay? yaklaşanlar yanında bulundukça huttt Si elbise giymeli, yanından — ayrıl burun, ağız ve ellerini antiseptik ile 7 mizlemelidir. İfrazatın, idrarın, ifrağatın da dt” zenfekte ve ta'kim edilmesine çok miyet verilmelidir. Bunlar yarım litre kadar binde nisbetinde sülfat dö küvir mahlülü karıştırıldıktan sonra lağıma dökülmü lidir. — Eller binde on iki — nisbetind? sülfat dö külvr mahlülü ile yıkanmt * hıdır. Dezenfekte edilmesi — müşkül * lan eşya kabil olduğu kadar kullandi ' rılmamalıdır. ü Yatak odanın ortasma konmalı, bif de yerde ve duvardaki halılar kalı malıdır. — Hastaya bakanlardan ba$ * a kimseler ve bahusus çocuklar oday? elli alınmamalıdır. Hastayı öpmemeli, nt * . fesini koklamamalı, — odasında hiç bir vakit yemek yememelidir. Hastalık 87 çince oda temamen dezenfekte edilme” lidir. ! Tifo hümmasmdan sakınmak — içif salgın zamanında içme suyuna son de roce dikkat etmelidir. İçmek — içif sebzeleri yıkamak için ve az — pi gıdaları hazırlamak için — kaynamış # kullanmalıdır. Yemeklerden evvel el ” lerini sabun ve fırça ile yıkamalıdır. Ağzını kaynamış su ile çalkalamalı ” dir. ” Şu iyice hatırda — kalmalıdir!i salgın olduğu zaman alkolizm, her tü” lü ifrat ve fazla yorgunluk — hastalığ" tutulmağı kolaylaştırır. , e ü SN DRL gentsparkta hava alırken görü” yorsunuz. Herkesin gözüne ilişm? — anlatılı- | mek için, sandalyeler arasına lanmış, siperde oturuyor. İşte bif Re- ' sırada gizlice resmi çekilmiştir! YüRKRONERKEK AUK KA KA KAYARAYKKARA KA AD A KK KA KK SKK KKY AK KA GEKAA NSN KA AK AY SecEKE YA aN Deniz Levazım Satınalma komisyonundan : 4000 kilo Beyaz Sabun: 2 Eylöl 1934 Pazar günü saat 14 de Pazarlıkla. 64 adet yangın söndürme âleti : 2 Eylül 1934 Pazar günü sa“ at 15 de Pazarlıkla, Yukarda cins ve mıktarı yazılı iki kalem eşya hizalarında yazılı gün ve saatlerde pazarlıkla alınacaktır. Şartnamelerini gör” mek istiyenler her gün ve pazarlığa gireceklerin de o gün vt saatlerde Kasımpaşada kâin Komisyona müracaatları. (5229)