6 HAB!R — Akşam Postası —— H Rauf Hayri bey mahküm olbu (Üst tarafı 1 inci sayıfada) Neticede Rauf Hayri Beyin bir senle hapis ile 2371 lira ağır para cezasmma ve müebbeden devlet hiz metlerinden mahrum bırakılması- na, kavas Tevfik ve muhacir Meh moet Efendilerin de keza birer se- ne hapislerine fakat — bunlardan Mehmet Efendi resmi bir sıfatı haiz olmadığından ve Tevfik E- fendi kaçakçılığın meydana çık- masına yardım ettiğinden cezala- rının yarı yarıya azaltılmasına ve ayni hizmetlerden dolayı para ce- |£ zalarının da indirilmesine ve her üçünün de tevkifine karar veril - miştir. Hüküm tebliğ edildikten sonra | bunun kabili temyiz olduğu ve bir hafta zarfında müracaat olunması maznunlara — bildirilmiş ve üçü derhal tevkif edilerek tevkifha - neye sevkolunmuşlardır. Yunanistanda diktatörlük (Üst taralı 1 inci sayıfada) mişlerdir. Pangalos taraftarların- dan binbaşı Zervanın evi polis tarafından çevrilmiştir. Yeni tev- kifat yapılması bekleniyor. Atina muhafızlarına her ihtimale karsı hazır bulunmaları bildirilmiştir. Atina, 21 (Hususi) — Plâstras taraftarlarının darbei — hükümet | teşebbüsü akim kalmıştır. den üç kişi daha tevkif edilmiş- tir. Vaziyet hakkımda Avrupada ” Bülunan Başvekil M, Çaldarise malümat — verilmiştir. Ceneral Kondilis yapılan tevkifler hakkın da beyanatta bulunarak masum R CKÜ | olanların endişe etmeleri için se- bep olmadığını, fakat tevkif edi- len zabitler arasında suçlu olduk- ları anlaşılanların şiddetle ceza- | landırılacaklarını Harbıyenın yüzün- cü yıldönümü Baş tarafı 1 iaci sayıfada) , söylemişt Hazırlanan programa göre, Harbiye moktebinin yüzüncü yıl- dönümü 30 ağustos perşembe gü- nü saat on beş buçukta Harbiye mektebinin yanında Sipahi ocağı meydanında kutlulanacaktır. Me- rasime bütün askeri liseler, aske- Ti yüksek mektepler, Harp akade- misi, İstanbuldaki zabitan, bütün #skeri mütekaitler iştirak edecek- tir. Evvelâ İstiklâl marşı çalına- cak, Büyük ErkânıNarbiye Reisi Müşir Fevzi Paşa Hazretlerinin nutukları — okunacaktır. - Sonra mektep kumandanı mektebin bir tarihçesini yapacak, askeri mel- tep talebeleri namına birkaç genç ve askeri mütekaitlerden bir zat birer nutuk — söyliyeceklerdir. Ni- y hayet en yaşlı muvazzaf asker sı- fatiyle Birinci Ferik Cevat Pasa bir hitabe söyliyecektir. Nutuk- lardan sonra Harbiyeli marşı çalı- nacak ve mektebin önünde bulu- nacak kumandanlar önünde bir gecit resmi yapılacak ve davetli - ensin b Ayni gün gene ler mektebe gir. de izaz edileceklerdir. mecit re Harb'veliye de diplomaları veri- lecektir. ninden annra GÜN Dün | akşam yüksek rütbeli zabitler- | Ordumuza 26 tayyare hediye ettik Bu sene kahraman ordu - lT İ İ ! 'X |: i muza 26 tayyare hediye edi- i yoruz, Türkiye hava filoları- w; na iltihak edecek tayyare- lı lerden on üçüne 30 Ağustosta |i ad konma merasimi yapıla- ı caktır. Bunlar, Bafra, Bartın, Zonguldak, Ereğli (Zongul - ğ dak) Akdağmadeni, Ayan - İ cık, Bolvadin, Çarşamba, Or- | hangazi, Kadıköy, Kartal, E Bejkoz, Alpullu isimlerini a- ; lacaktır. Diğer on üç tayyare- ; ye de bir müddet sonra ad ko İ nacakur Ordumuza bu sene 26 tay - ! | İ | ı $ ! | ı yare hediye eden şerefli Türk ; milletine yüz bin şükran! î Tumıyede Yalnız türk gazetesi çıkar Matbuat umum müdür- | lüğü bir ikazda bulundu Bugün saat on buçukta, Anka- | va caddesinde, Matbuat Cemiyeti | binasında, matbuat — müdüriyeti- | nin mümessilleri Sadri Etem Bey- le Suat Bey, İstanbulda çıkan Türkçe ve yabancı dildeki bütün gazetelerin mümessillerile konu - şarak hükümetin matbuat hak- kındaki noktaj nazarlarını bildir- mişlerdir, Son Haziran ayı içinde çıkarı- lan “matbuat umum müdürlüğü teşkilâtına ve vazifelerine — dair kanun,, okunmuş ve Sadri Etem Bey tarafından ha:ıruna şerh ve izah edilmiştir. Bazı gazetelerin bu kanunun ruhuna muvafık r<rz | da hareket etmedikleri işaret olun muşlur, Ezcümle, bazı Rumca refikle - | rimizin, Grek diliyle çıkan Türk- gazeteleri olduklarını — unutarak, sanki Yunanistanda intişar edi- yormuş gibi, o memleketin dahili siyasetile uğraştıkları, Venizelist- lik ettikleri kaydedilmiştir. Erme- ni refiklerimizden bazıları da, re- jimin altı umdesinden — “lâiklik,, bahsi haricine çıkarak, dint — ba- hislere fazla sütun ayırdıkları na- zarı dikkati celbettiği söylenmiş - ir. Bundan maada, Türkiye, hari- ci siyasetinde revisionist olmadı- Bı, yani beynelmilel muahedele- rin yeniden rüyetine taraftar bu- Junmadığı halde, Ermenice refik- lerimiz, bir kaç devletin uyandır- dığı bu vevisicnist havanın cazi - besine kapılmış görünüyorlar. cihetleri gazetecile- Sadri Etem Bey, bu | tenkit ettikten sonra, rin mesleki talepleri tir. Bunlar, dünyanın her yerinde olduğu gibi nakliyat kolaylıkları- dinlenmiş- nın temini ve devlet müessesele- ri nezdinde rastgelinen müşkülâ- n bertaraf edilmesi cihetleridir. Matbuat müdüriyeti mensupları, icap eden makamlara müracaat ederek gazetecilerin bu talepleri- ni is'af için çalışacaklarını vadet- | mişlerdir. — Beş günden beri hemen he- men hiç oturmadığına bakı - lırsa ihtimal veririm. Bu seya- hatte tahammülden fazla korkak olmamak aranır.. İnsan, tüyleri ürperten bir çok hâdise ile karşı - laşabilir. — Oğlumun korkak olmadığı- na, aslan terbiyecisi bir delil değil mi? — Yalnız oğlunuzun değil, si- zin bile ürperişlerle irkileceğiniz sahnelere tesadüf edeceğinizden c minim, Hele sihirbazlarla karşı- laştığınız zaman,, — Sihirbazlarla mı? — Evet.. Sihirbazlarla, benim bile onlardan öğrendiğim ve me - rak ederek ilerilettiğim bazı şey- yetiştirmem bilir, Bilhassa göz kuvvetim, yal- ntz insanları değil, hayvanları bi- le yerinde mıhlatacak bir derece- dedir. Diyebilirim ki fakirler, be - nimle boy ölçüşecek bir dereceye vunmnmışlırdır atılan baba (Üst taralı 1 inci sayıfada) — Halide denize düştükten ı sonra birdenbire battı. Sonra ge- ne suyun yüzüne çıktı. Babam he- | men kendini elbiseleriyle arka - sından denize attı. Fakat Halide dibe gitmişti. Ben bağırmıya baş- | ladım. Etraftan yetiştiler, ipler sarkıttılar. Fakat ne Halide, ne de babam bir daha suyun yüzüne çıkmadılar.,, Bilenlerin söylediklerine göre Mehmet efendi on üç senelik ge- micidir. Ve şayanı hayret bir ce- saretle yüzmektedir. Hatta açık denizde geminin dümeninde bir arıza görüldüğü vakit Mehmet efendi çok defa kendisini denize atmış, yüzerek dümene — gitmiş, bozukluğunu tamir etmiştir. Söylendiğine göre küçük Hali- de ile Mehmet Efendi çamuüra batmış, çıkamamışlardır. Facia - nın vukubulduğu yerde - tahkikat yapılmaktadır. Kurultayda dör- düncü gün çenin mühnasebetine dair olan te- zini izah etmiştir. Buğün Kurultay dör”“ncü top- İlk olarak Üniversite Profesörlerinden Dok- tor Reşit Rahmeti Bey Uygurca lantısını yapacaktır. sonra hariciye — memurlarından Tahsin Ömer bey Maya dili hak- kındaki tetkiklerini anlatacaktır. Bunlarla Türk dilinin dünya dil - leri arasımndaki yerine ait ve bi - rinci kısım tezler bitmiş olacak- tır. Vakit kalırsa Profesör Mes- çaninof dilin neşvünema tarihi | hakkındaki tezini anlatacaktır. ler vardır ki sizi hayrete düşüre- | Evladı için denize hakkındaki tezini izah edecek, | Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OĞLU Tefrika No. 11 , Blanş, Abdül Fakinin bu söz - lerinden bir şey anlamamıştı. O yalnız, dinliyor ve elindeki bir at- kının sökülmüş ilmiğini bağlamı - ya çalışıyordu. Süleyman, Abdül Faki'nin bu iddiasını çok tuhaf bulmuştu. Gü- lerek Blanşa döndü ve anlattı. Blanşın fazla ısrarı üzerine Sü- leyman: — Meselâ neler yapabilirsiniz? — Bunları anlatmak, benim için, tatbikten daha güçtür. Önü- müzde uzun günlerimiz - var.. El - bette bir tecrübe sahası buluruz. — Hiç olmazsa bir tanesini ri- ca edeceğim. Bu strada Hergülle Yavuz gel- diler, Yavuz neşesizdi. Süleyman bunu görünce: — Yavuz, korkarım kaybettik, dedi, — Matmazel Blanş mı söyledi, baba?.. — Evet.. — Kaybettim.. Kocaman çapa tramvay Şırketı (Baş taralı 1 rarına ittiba edilmesi lâzımdır. İhtilâf, Şürayı Devlet tetkikine arzedilmeden Vekâlet tarafından böyle bir emir venlmeıı mukıve- leye uygun sayı amaz. mlımız, emrinizi, hükümetin bir isteği ol- duğu için bildirilen tarihten itiba- ren harfiyyen tatbik edilecektir. | Bununla beraber, ihtilâfın Şürayı Devlet tarafından halledilmesini istemek hakkımızdır.,, Gene bugün öğrendiğimize gö- re müdir Hanses bu akşamki tren- le Ankaraya gidecek ve bu mese- le ile meşgul olacaktır. Fatih İcrasından: Atiye hanım tarafından Fatih sulh birinci bukuk hakimliğinin | 934/312 No. lı ilâmile Edirneka- pıda hacı Muhittin mahallesinde | Kilise caddesinde 2 No. hanede müsteciren mukim Süleyman e - fendiden talep eylediği hane be - deli icarı 70 lira ile hini tahliyeye kadar işliycek bedeli icarın tahsi- K ve mecurun — tahliyesine karşı | gönderdiği icra emri — borçlunun | ikametgâhının meçkbuliyetine bi - | naen tebliğ edilmemiş — olduğun- dan 15 gün müddetle ilânen tebli: gat icrasına karar verilmiştir. Bu müddet içinde borçlu mezkür dey | ni ödemez ve tetkik merciinin ve- ya temyiz veya iadei muhakeme yolu ile nit ait olduğu mahkeme- | den ieranın geri — bırakılmasına dair bir karar getirmedikçe cebri icra yapılacağı ve gene bu müd- det içinde mal beyanında bulun- mazsa hapis ile tazyik olunacağı ilânen tebliğ olunur. ZAYİ — Kulelı askeri lisesinin 9 ncu sınıfından 930 da ıldıgıııı tasdiknameyi zayi ettim. Yenisini alacağımdan — eskisinin hükmü yoktur. 1035 Hikmet (2916) îYı:ın 3 i Riza ı Şekip İeneseesmecccanei yı bir çöp gibi kaldırdı. Yavuz babasile Türkçe kottt” tuğu gibi Abdül Faki: mesini ister misin? — Tabii isterim, — O halde söyle ona, şu İM kaldırsın. Abdül Faki, yanımda duram: * l ha yeni temizlediği tüfeği gö yordu. Yavuz: l — Onu ben bile kaldırırım: — — Kaldır bakayım. Yavuz bir tutuşta kaldırdı. dül Faki: ğ — İşte, senin kaldırdığın ', tüfeği Hergül kııdırıımyıahm' Yavuz inanır görünmeyinct: — ısrar etti. Abdül Fakinin istediğini güle Süleyman haber verdi. gül güldü ve tüfeğe doğru il? di, Kaldıracağı srada Abdül £ ”) kiz — Bir dakikaşıdedi.» l Belinde sarılı kuşak ıçmılı*çr kardığı küçük bir kutudan ılu. tuza benziyen bir tozu, dud. nın beş on saniye süren bir W'r dayışından sonra tüfeğin M serpti. — Haydi.. dedi. Hergül eğildi, tüfeği sından tuttu. Fakat, kaldırmak çin sarfettiği emek tamamile şa gidiyor, onu yerinden bile >atamıvordu. Nihayet, aczini itiraf mec” riyetinde kalınca Süleyman tel rübeye geçti, o da ımıvıffık elij madı. Abdül Faki: — Süleyman Bey, bu !6“,1 en ehemmiyetsiz olınlımıdll' ridir, dedi. | | e Kai —8B— HARTUMDA İLK GÜN Süveyşten hınkdkrind"w ri tam yirmi gün geçmişti. tumda idiler. M Hartum, Mıstrm Afrika ne açılan mühim kıpılırmd" ri, belki de birincisidir. F Hartumlular, en çok fild"ı caretile tanılırlar. Bu şehir ticaretinin bir merkezidir: ’,3' carları, yukarı Nilin daha niyet girmemiş topraklar dindikleri büyük çifelilderd nenin murvren zamanlarım” . ladıkları fildisini buraya ler ve buradan da Avrupay? kederler. Ciddeden başlıyarak gelinciye kadar cektikler nn haddi hesabı yoktu. man da dahil olduğu hulı'ı yorgunluktan harap * i