8 Masallardaki gibi (Üst tarafı 1 inci sayıfada) Mesele buraya kadar gayet ta- bit değil mi?. Gelelim şimdi işin ikinci ve asıl mühim ve meraklı safhasına: Seyyahlar buradan memleket- lerine gittikten sonra Edirnekapı- h esmer kızın fotoğrafını çeken orta yaşlı seyyah tutar, burada çektiği resimleri İsveçte henüz bir ilkmektep talebeşi olan Ceş Mira Ancemenç isminde ve on üç ya- şındaki oğluna gösterir: — Bak, der yavrum, sana İs- !ınhul_ çocuklarının — resimlerini| getirdim, ne güzel şeyler! Çocuk resimleri alıp birer birer| süzmeğe başlar ve bunları bir hayli süzdükten sonra Teodora - nın resmini babaşına göstererek: | — Ah, der babacığım, bu be- nim çok hoşuma gitti, bu kara kaşlı, kara gözlü kızı bana al! Çocuğun babası önce buna pek| ehemmiyet vermezse de gel za-| man, git zaman çocuğun Edirne- kapılı kıza fena halde gönlünü! kaptırdığını anlayınca: — Peki; der, üzülme, yakında gene İstanbula gider; o kızı. sana babasından isterim! Nihayet böylelikle bir hayli zaman geçer, çocuğun — ısrarına dayanamıyan babası tutar, oğlu - nu ve karısını yanına alıp bundan bir buçuk ay kadar önce tekrar İstanbula gelip Edirnekapıyı boy-| lar, orada rasgelene esmer Teo-| doranın fotoğrafını göstere göste-| re kızın evini bulur ve Teodora- nın kendisini görür görmez oğlu-| nâ: .— İşte, der, sevdiğin kız! Gö- Yüön aydin! Ondan sonra Teodoranın ana- siyle babasiyle uzun uzun görü- #ür ve kara gözlü kara kaşlı esmer| kızınızı, benim mavi gözlü, samur kaşlı, sarı oğlulma istiyorum der.| Vur aşağı, tut yukarı bir hıyli; görüşmeden sonra da Teodoranın anası babası bu isteğe razı olur - lar, hemen oracıkta söz kesilir ve söz kesilmesiyle beraber de İsveç- li çocuk cebinden çıkardığı nişan| yüzüğünü hemencecik — sevgilisi- nin parmağına takar! | Fakat gerek kız, gerek - oğlan| her ikisi de henüz ön dörder yaş-| larında birer ilk mektep - talebesi| oldukları için düğün üç dört sene| sonraya bırakılır. Fakat seyyah 'Teodoranın lisan Ööğrenmesi için onun bu sene İstanbuldaki ecnebi mekteplerinden birine verilip ora- da üç sene okuması için kızın ba- basma lâz:mgelen parayı bırakır ve onlardan da buna — mukabil kızlarını kendi oğluna verecekle- rine dair bir senet alıp kalkar, oğlu ve karısıyle birlikte memle - ketine döner. Şimdi Edirnekapılı Teodora ailesi ile İsveçli Ces Mira Ancemenç ailesi — muhabere et- mektedirler ve bu sene mektepler açılır açılmaz Teodora buradaki ecnebi mekteplerden birine de - vama başlryarak lisan öğrenmeğe çalışacaktır. —© Edirnekapı muhitinde söylen- diğine göre Teodorayı seven ço- cuğun ailesi oldukça zengin bir| aileymiş.. Hatta Edirnekapıdaki bazı kahvecilerin, bakkalların ri- vayetine bakılırsa bu aile yüz bin- Terce liralık bir aileymiş... Edirne- kapı muhiti şimdi tıpkı eski ma- sallarda olduğu gibi cereyan eden bu hâdisenin hikâyesiyle çalkan- maktadır, | makta menfaattar -HABER — Akşam Postası Bulgaristanda taklibi - | hükümet mi? Sofya, 8 (Hususi) — Bir müd-|*ketinin Filibede hazırlandığı söy- detten beri yeni hükümet aleyhin- de bir hareket olacağı şayiası var- dı. Filibeden gelen haberlere göre bu taklibi hükümet hareketi res- men teyit olunmaktadır. Bu mese-! le ile iki yüz zabit, bir çok askerş ler ve siviller methaldar görül-! mektedir, Taklibi hükümet hare-! Türk akalliyeti (Üst tarafı 1 inci sayıfadâ) Sefaret, resmi tamiminde bu haberleri şiddetle tekzip — ediyor. ve S. N. imzalı yazının İstanbulda uydurulduğunu, Bulgaristanın şimdiki idaresi için bedhah ol- bulunanlarca uydurulduğunu ilâve ediyor. Türkler, her şeye rağmen, Bul- garların saadetini ister. Balkanla- rım onlarla meskün parçasında sü- kün, asayiş ve refahın yer bulup sulhe temel teşkil etmesini te- menni eder. HABER Gazetesi de bu arzulara tercümandır. Ancak bu asabi ve mütehalik tebliği okuyunca bir şey dikkati- mizi celbetti: Demek ki, Bulgar sefareti, Türk matbuatının neşri- yatını alâka ile takip ve doğrulu- ğu varit olmıyan haberleri derhal tekzip ediyor. Bu cihette pek has- saştır. Öyleyse, bunca zamandır Bul- garistandaki Türklere yapılan fe- na muameleleri, liste liste ve isim, mevki zikrederek yazıp duruyo- ruz.. Sefaret, bu neşriyatımıza hiç ağız açmadığına, meseleyi mes- küt geçiştirdiğine nazaran, de - mek ki, bunların vaki olduğunu tasdik ediyor. Sükütun ikrardan geldiğine bundan daha âlâ bir misal bulu- namaz. Diğer taraftan Bulgaristandan gelen haberlere göre, Türk evle- rine silâh aramak behanesiyle girmek ve dayak atmak hâlâ bü- tün şiddetiyle devam etmektedir. Aylardanberi bitip tükenmiyen bu silâh aramanın hakiki mahiyeti Bulgarlarca malüm olduğu gibi bizce de pek âlü malümdur. Bul- garistandaki Türkler hakkındaki tazyikın şiddetlenmesine Türkiye- de küçük san'atlarla uğraşan ec- nebilerin çıkarılması sebep - ol- muştur. Son gelen haberlerde si- lâh aramak - behanesiyle' girilen evlerde Türklere, Bulgaristanı derhal terketmeleri söylenmekte- dir, İki gün evvel Bulgaristandan 25 kişilik bir genç kafilesi hudut- larımıza iltica — mecburiyetinde kalmışlardır. Küçük san'atlarla uğraşan Bul-| — garlar memleketimizde gayet az- dır ve bunlara memleketi - terket- meleri de tebliğ edilmiş değildir. Yalnız bazı muayyen küçük san- atlarım Türk tebaasıma hasrı üze- rine bu işlerle uğraşan ecnebilere çalışmamaları tebliğ — edilmiştir. Ve bu kanun bütün ecnebiler hakkındadır. Bulgarların behane etmeleri ve bütün Bulgür- ların Türkiyeden — çıkarıldıkları hakkındaki telâkki ve düşünüşle - ri çok yanlıştır. Buradaki Bulgar- lar gözümüzün önündedir. Kendi- leriyle bir Türk vatandaşı gibi alışveriş etmekte, — konuşmakta ahbaplık etmekteyiz. Bulgaristan- daki Türklerin mütemadi bir su- | vette yükselen sikâvetleri karşı- | sında Türkiyedeki bir tek Bulga: ra tazyik yapıldığı, dayak atıldığı leniyor. Hükümet ihtilâl hareketinin ö- nüne geçmek için sıkı tedbirler ıl-! mauş, alâkadarları tevkif etmiştir. Sabık Harbiye Nazırı Ceneral Vo- tef te tevkif edilenler arasındadır. Kendisi Seveçte mabpustur. —— ıstırap içinde görülmemiş, işitilmemiştir. Za - man zaman tekzip edilen Bulga- ristandaki tazyikler daha ne ka- dar sürecektir.. Köyünü, evini, barkını, hayvanını — birakarak memleketimize iltica eden Türk - lerin akını tahammül edilmiyen bir tazyikten gelmeyip de nereden geliyor?. Bu tazyikı komiteciler mi yapıyor, jandarmalar mı yapı- yor, velhasıl kim yapıyorsa bunu» önü alınmalıdır. Muşanof kabinesini deviren Georgiyef kabinesinden bunu isti- yor ve bir an evvel fiili neticeleri- ne intizar ediyoruz. Hamal: Mehmet | iki kişiyi yaraladı (Üt tarafı 1 inci sayılada) | Hanım, bir kaç gündenberi gözü gibi sakladığı 20 kuruşunun kay-| bolması üzerine yemeği filân unut| muş ve mütemadiyen param diye bağırıp çağırmaya başlayınca ko- cası hamal Mehmet, kadına üç to- kat atmıştır. Üç tokatı üstüste yiyen Firdevs Hanım, sofrayı kenara kaldırmak istemiş, bunu gören Mehmet, karı- sının kendisile döğüşeceğini anlı- yarak bıçağına sarılmış ve bu va- ziyet karşısında Firdevs Hanım ev halkına “imdat!,, diye bağırmış - tır. Gürültüyü ilk duyan ev sahibi Güllü Hanımdır. Bundan bir ay kadar evvel hamal Mehmetle Gül- lü Hanım arasında bir izgara me- selesinden kavga olmuş ve bu se- bepten Güllü Hanımla Mehmet ve karısının araları açılmıştır. Öfkesinden sağa, sola saldıran Mehmet, Güllü Hanımın bu kav- gaya müdahalesinden fena halde| kızmış ve bıçağını Güllü Hanımın sol boş böğrüne sapladıktan son - ra karısına da saldrmış ve karısmı da göğsünden yaralamış, yatağı, yorganını toplayıp kaçarken zabı- ta memurları tarafından yakalan - mıştır. Güllü Hanımın yarası boş yerinden olduğu için tehlikeli, Fir devs Hanımın yarası hafiftir. Za- bitace *-ULibat vanılmaltadır. Almanyada (Baş taratı | sayıjıda dadir) Fuhrer'e karşı yapılan sebbü şetimler, milletin iyiliği veya nü- fuzu aleyhindeki sözler ve yazı- lar, Ancak bunların devlete karşı beslenilen hasmane bir ruhi ha-| letten mülhem olmamaları ve 2 ağustos 1934 tarihinden mukad- | dem bulunmaları şarttır. Affı umuminin şümulü daire- sine girmiyen cürümler şunlar- dır: Devletin emniiyetine karşı ya- pılan fesat tertibatı, vatant hıya- net, askeri esrarın ifşası, insan hayatına karşı suikastlar, ölümü veya mecruhiyeti intaç eden in- filâak edici maddelere ait kanuna muhalefet, failinin adiliğine delâ- let edecek her türlü cürümler . Avusturyada vaziyet (Üst tarafı I inci sayıfada) Başvekâlet dairesini işgal ettik- leri sırada, fikir danışmak üzere, asilerin bu “Her Kuntz,, denilen adama telefon — ettikleri, fakat | kendisinden hiçbir eser buluna - | madığı haber alınmıştır. Avusturya hâdisesini, Dolfır sün katlini idare eden cırırengîıl “Her Kuntz,, o sırada çöktan kaç-| mış bulunuyordu. Ayni şahıs olduğu iddia ediler| avukat Veyşter'in de şimdi AL | manyaya vardığı sö maktedir. Avusturyada yeni bir Nazi isya- nının meydan alacağına dair bir mektup, Romada çıkan “Giorna- le d'ltalia,, gazetesinin ilk sayı- fasında, hiçbir kayıt ve mülâha- za ilâve edilmeksizin intişar et- miştir. (Britiş Yunaytıd Pres) ajansı nm bildirdiğine göre mektup şu şekildedir: | “Bütün Avusturyalırları ezen menfur boyunduruğu kırmak için, elimizden geleni yapıyoruz. “25 temmuzdaki teşebbüsü- müz bir netice vermedi. Fakat halk, yeni bir kıyama hazırlanı-| yor. Bu da İtalvaya Avusturya hu- dudunda yeni bir askert ameliye- de bulunma fırsatını vermiş ola- caktır.,, | Londra, 9 (A, A.) — Daily| Telegraph muhabirinin Viyanada iyi haber alan bir meubadan öğ- rendiğine göre, Başvekâlet daire- sine vaki olan hücumla, M. Dolfu- sun katli, Avusturyada cereyan eden karışıklıklar, Nazi suikastle- rinin başlıca gayesini teşkil edi- yordu. Bütün bu hareketi idare eden Roehm ve Habicht ölmüş: |" tur. Bavyera milis aşkerinin hudu- du aşarak Viyanayı zaptetmesi mukarrerdi. Maamafih ,bazı se - beplerden dolayı, bu tasavvur, son dakikada suya — düşmüştür. Diğer taraftan, ifşa edildiğine gö- re, geçen sene de böyle bir plân tertip edilmişti. Son teşebbüslerin akim kalması, Viyana polis istih- barat memurlarının açık gözlülü- ğü sayesindedir. İsyan mürettip- leri, kabine âzasının cümlesini, umumi bir içtima esnasında bas- kın yaparak esir etmeği ve M. Rintelin tarafından yeni kabine teşkil edilinceye kadar bunları mevkuf bulundurmağı kararlaş - tırrışlardı. Niyetleri, buna muvaf- fak oldukları takdirde, M. Dol- fusun istifa ettiğini ilân etmek ve bunu resmi dairelere tebliğ ey- lemekti, M. Dolfus, böyle bir em- rivaki karşısında ,vazifeyi - kendi arzusiyle terketmediğini iddia e - demiyecekti, Kopenhag, 9 (A.A) — Reuter Ajansının bildirdiğine göre, Arşi- dük Otto de Habsbourg, otomobil! le buraya gelmiştir. Kont Polave- sing ismi altında seyahat etmekte / olan Arşidük, buğün İsveç ve Nor- veçe doğru seyahatine devam e- decek, sonra Belçikaya dönecek- tir. Zannedildiğine göre seyahat, Avusturyalı kral taraftarları ile M. Musolini tarafından tavsiye e- dilmiştir. Bu suretle, Avusturya tahtıma avdeti meselesi müzakere edildiği müddetçe bitaraf arazide bulunmuş olacaktır. Viyana;, 9 (ALA) — Dün ak- şam Krallar meydanında yüz bin- den fazla bir halk kütlesinin - işti- rakile Dolfusun hatırasına muaz- zam merasim yapılmıstır. Raşve'cil M. Schuschingg. mü-| teveffa M. Dolfusu me'hüsena ve| katilleri takbih ettikten sonra“hür| ” S aa Amerikada kurak'! hk ve suikast' A__l Nevyork, 9 (A.A) — Teksat” Misuri vadisi üzerinde bir - V | yapmış olan Amerikalı bir tayff reci, kuraklığın feci neticelef” | | müşahede etmiştir. Yüzlerce » mesafede her şey kavrulm! Bir çok göller, nehirler ve d kupkurudur. Bunların çamurlu 4 | tağı, kızgin güneşin altında ç kesilmiştir. Sahra, göz alabildi ne bir çöl manzarası arzetm! dir. Bütün bu sahada ne bir * yesillik, ne de bir bayvan görü mektedir. Yalnız mevaşi değil: kat ehli hayvanlarla, kümes vanları da tamamiyle telef ol tur. Cenubti Dakotada, haftalardi beri yağmur yağmadığından, ©* ler mahvolmuş ve köyler bu !“f den derin bir müzayekaya müştür. Nevyork, 9 (A.A.) — Hll" bütün Middle - West'te yeni U' sıcak dalgası esmekte — ve bü!dt ıstrraplara sebep olmaktadır. g lowa hükümetinde — 4 kişi müştür. p Kausas Cityde hararet 109ı4 linois'da Sprigfielde'de 104, V Fahrenheit derecesidir. Bazı yerlerde fevkalâde ll'CJ rüzgârlardan dolayı vaziyet nalaşmıştır. Hayvanlar — mi surette ıstırap çekmektedir. M. Ruzvelt, kuraklıktan rar görmüş olan yerleri gez tir. Dakotada toz bulutları « ı’: da bir gün kaldıktan sonra, R* cümhur, hükümetin kuraklık M? selesine bir çare bulmağa çalıff cağını söylemiştir. ü Sıcak dalgası, şimdi — Rocht” ses ve Apalaches — dalgaların! cenuba, Meksika körfezine ru esmektedir. 4 Yüzlerce kimse, yerlere ıl'." miştir ve bu yaz sayısı 1,500 muş olan ölüm vakaları gitti artmaktadır. Farm Credit idaresi Oklahot” hükümetini kuraklığa maruz k* mış ve yardıma ihtiyacı olan kümetler listesine dahil etmişti” Bu idare şimdiye kadar 21 lete yardım etmiştir. Nevyork, 9 (A.A.) — Dün ( tumwa - İowa'da gölgede İıırl'J 114 fahrenheit derecesi — idi. © rakam, bir rekor teşkil etmekt* dir. Chicagoda, müthiş surette '( kalaşmış bir milyon hayvan, * kümetin emriyle ıstıraplarına hayet verilmek üzere öldürülmü! tür. Rochester, A.) — Reisicümhur M. Ruz” de 20 bin kişi huzurunda söz * lerken birçok kimseler, - sıc bayılmışlardır. H, *Amerika - 9, (; ö ve müstakil Alman Avustu! nın,, menfaati namına bütül 'e vusturyalıları ittihada davet ©/ miştir. , M. Sehuschingg'den sonra '8':,. lan Başvekil muavini Prens $i hemberg demiştir ki: D “30 Haziran vakayii milli * , yalistliğin ahlâk mefhumunu t çıkça bize göstermiştir. Bu içindir ki biz Dolfusun fikriyl* , sisteme karşı mücadele etmek gi tiyoruz. Dolfuş üzerinde İO"/J €'nayet bir kahramanlık veva ht kürecilik hareke'! olamaz. BU 4 reket mefkürecilik değil, sadi” şakiliktir.,,