5a u SEFTOL T YA İ KA St & ü ö ” 'J“ g KU w Çi — Amçikolata üzerine —— Ağustos 1934 uîlrekkebî fosforlu. £ kâğıdı yufkadan yeni gazeteler h.ı::ılm refikimizde iki mühim Ti r okudum.. Hem de bizim l'İf taallük eden cinsten: fosforlu saatler — vardır. bakmca kâç olduğunu gö- Fürsünüz., İşte, bu neviden bir k kkep icat edilmiş.. Gazete- Ku»üb“mml. basrlabilecekmiş.. vaMer, gece karanlıkta da hava- ıuı""— makaleleri, romanları, i-| lllıkn okuyabilecekmiş.. Kâşif, bu buluşundan - dolayı| he sevinmiştir, ne sevinmiştir.. Bu h_ht adam, hakikaten işe ya- Tar bir şey yarattığına zahip ol- " Halbuki, zavallı, bilse ki, hd"m. sinemanın, gramofon .'. _bılıw dimağ yerine adaleyi _.'!lf ettiren sporun taammü- len sonra, şimdiki nesil, yal- Hız bizim memlekette değil, dün- Yanın her tarafında kitap, mec- VA ve gazeleden yüz çevirdi.. ün neşriyatın satış nisbeti ge- tenelere nazaran her yerd- “_’Mwür İnsanlar, — güpegün- düz okumuyorlar; nerede kalmış * gece bu zahmeti ihtiyar ede- |- ler,.. Böyle bir keşif bu asırda Nas Tettin Hocanın bal ve sarmısağı rıp yemesinden daha ma - Tasız ve lüzumsuz bir buluştur. Fakat, bakmız, ikinci icada hiç diyecek yok.. Bu, elhak, bizi Ya edecek mahiyettedir: Diğer bir kâşif, gazete kâğıtla- | piam bildiğimiz gibi paçavra ve-| “a'talaştan değil de inçe yufka-| Tan yapılmasını icat etmiş.. ,İşte buna bravo.. Harikulâde bir buluş.. Demek ki, artık, bir Râzete, hem manevi, hem maddi Rida olacak.. Evvelâ oku, sonra fafâyı hâtırla otur, ye! Bundan sonra, kimse: — Efendim, bu yazdıklarmız tiçma sapan şeyler.. Karın do- Yürmaz ki... - diyemiyecek.. Hatta en bayat havadisleri bile | faya batırarak peksimet gibi mi- Teye indirmek kabil olacak... İşte artık, gramofon plâkları - yapılmıya ağı ve radyonun bizi ze- hirli gâaz mevceleriyle tehdit ede Seği, sinemanın ise, Marlen Diet- ile Ramon Novaroyu birer tölge halinde manen değil, etiyle iğiyle her bir seyirciye ikramı #yliyeceği devre kadar yaşadık. sahalarında bile didişmek- ten acıkan atletlere gazete aldır Mağa muvaffak olacağız.. Gazetelerimizi yufkaya basıp &a karilere satmıya başladığımız Tüddetçe kimse bizimle rekabet | iyecek.. Matbuat, eski mü- î: mevkiini yeniden ihraz ede-| M“vuı'ıler. sabahleyin bağıra- t .— On altı sayıfalı Vakit.. Bir Sileyi doyuruyor.. - Ve akşam üzeri: “ Sıcak sıcak Haber.. okulu., Soğumadan alın!.. & (Va-Na) | Kadınlar kongresi h.::d"'" birliğinin - kongresi | t ün öğleden sonra yapılacak: Seyfi bey geldi .P.'İ—b. günü Ankaraya git- di olan İstanbul gümrük başmü-| Mi G ee a. 8 SÜ del Misk Muhittin Belediye tarafından Milliyet ga- zetesi aleyhine açılan manevi şah- siyeti tahkir davası ile Muhiddin bey tarafından açılan şahsi dava- ni muhakemesine dün üçüncü ce- , za mahkemesinde devam edil -| miştir. Dünkü celsede Etem İzzet bey, Kenan Ömer beyle holcdiyc: avukatlarının vermiş oldukları lâ- yihaya cevap vermiştir. Ezcüm - le demiştir ki: — Eğer neşriyatımızda iddia &- dildiği suç varit olsaydı, mılbun!* kanunu bizi mahkeme huzuruna çı karırdı, Gazetem şehir meclisin- de kopan fırtınayı celsenin mahi-ş yetine sadakatle sütunlarına akset- tirdi, Bunda hic bir maksadı mah-| sus yoklur. Kenan Ömer “beyin| İ İ | oluyordu- 4 Bu sabah Lâlelide içindekile- rini telâşa düşüren bir tramvay kazası olmuştur. Topkapı - Sirkeci hattında işli- yen vatman Halil efendinin ida- resindeki 14 numaralı tramvay arabası Lâlelide, Mosih paşa cad- desine gelince, birdenbire “dur- muş ve duman, lâstik kokusu çı- karmıya başlamıştır. Tramvayın böyle ani duruşu, içinde bulunan: ları çok korkutmuş ve herkes ken- disini sokağa atmıştır. Elektrik telleri kontak yaptığından duman çıkmıştır. Cereyan hemen kesildi- ği için muhtemel bir kazanın önü alınmıştır. Hukukcular birli gübe | açacak 25 Ağustosta Ankarada topla- nacak olan adliye intihap encü- meni, Hukuk Fakültesinden me- zun olmuş stajını ikmal etmiş bir- çok gençlerin tayinini yapacak- tır, Ankarada kuralan Hukukçular Birliği yakmda İstanbulda da bir şube açacak ve bu şube hemen faaliyete geçecektir. Hukukçular birliğine şimdiden 3000 âza kay- dolunmuştur. İstanbulda Hukuk isminde bir mecmua neşredecek olan birliğin azaları arasında biz çok meb'uslar, avukatlar, hâkim- ler de bulunmaktadır. basleğemine Mısırlı izciler âbideye çelenk koydular İki gün evvel şehrimize gelmiş olan Mısır genç müslümanlar ce-| miyetine mensup seyyahlar dün | sabah Mısır sefiri Hamza beyi zi- yaret etmişlerdir. Seyyahlar öğle üzeri Taksim Cümhuriyet Abidesine bir çelenk koymuşlardır. Bu sırada kafile reisi Şeyh Abdülvahhap Ef. bir nutuk söylemiş ve üç dakika sü- küt edilmiştir. Mısırlı seyyahlar abideden ay- rıldıkları sırada Mısıy izcileri ta- geT İN YA z Beyin Milliyet gazetesi aleyhine açtığı davaya dün bakıldı Milliyetin Yazı müdürü uzun izahat verdi. Muhakeme 13 ağustosa kaldı. lâyihasındaki maddeler ' en basit bir dava mavyzuunu teşkil edecek mahiyette değildir. Etem İzzet bey, gazetenin neş- riyatında vali ve belediye — reisi Muhiddin beyin aleyhinde tek ke- lime bulunmadığını, davanın ma- nasız olduğunu söylemiştir. Etem İzzet bey, bundan sonra Kenan Ömer beyin “yüksek ma - kam işgal eden bir zat,, kelimesi| ile vali Muhiddin beyin kastedil - diği yolundaki sözlerine — cevap vermiş, şunları söylemiştir: — Gazetemin bütün neşriyatı “haber,, den ibarettir. Muühiddin bey neşriyatı müteakip, şehir mec- lisinde, müdafaada bulunmuştur. Neşriyatımızda zerre kadar isnat yoktur. Lâyihada “Milliyet hay - kırırken diğer gazeteler susuyor - lardı.,, kaydi vardır, Bilâkis Mil - liyet süsarken diğer gazeteler hay- kırmışlardır. Etemi İzzet bey, zabıtların tah- rif edilerek gazete sütunlarıma ge- çirildiği sözlerine de şu cevabı ver *miştir: — Hiç bir gazete müzakere za- bıtlarının metnini neşretmez. Böy- le bir mecburiyet yoktur. Müza- kerelerin hülâsası ile muharririn getireceği notlar neşredilir. — Biz de bunu yaptık. Ben,mahkemeye gazetenin tah- tir müdürü sıfatiyle geliyorum. Şe- hir meclisinde söylediğim sözler- le gazete neşriyatının alâkası yok- tur. Bundan sonra vali ve belediye reisi Muhiddin beyin vekili Kenan Trende doğurdu Pendikte, eski istasyon cadde- sinde oturan Kartal çimento fab- rikası müstahdemininden — Meh- met efendinin karısı Nazike ha- nım dün akşam trende doğur- muştur. Yanına sokulmu: Hasekide Kadın sokağında o - turan Mustafa efendi dün pazar- da dolaşırken yanına Hüseyin Mehmet isminde biri — sokulmuş ve pâarasmı çalacağı sırada yaka- Tanmıştır. Dayakla parasını almışlar Çemberlitaşta oturan — sabıkalı Muzaffer, arkadaşı Mustafa — ile birlikte Cerrahpaşa fırm tezgâh- tarı İstavriyi hem döğmüşler ve hem de cebinden parasını almış- larsa da yakalanmışlardır. Döğdü ve yakalandı Karnavola sokağında oturan Aspasyayı ayni sokakta oturan Dimitri döğmüş ve yakalanmıştır Sergi bugün kapanıyor Galatasaray lisesindeki yerlt| mallar sergisi bugün saat yirmi | dörtte kapanacaktır, Nurullah Esat bey gitti Sümer Bank Umum Müdürü | gini ileri sürerek neşriyatta Mu- Niecesİlak Feat hay dün bey söz almış, — Etem İzzet beye cevap vermiş, şahsına bazı lariz- ler yapıldığını, fakat memleketin çok temiz bir çocuğu olan Muhid- din beyin vekili sıfatını taşıdığın- dan yalnız dava mevzuunu alâka- dar eden kısımlara cevap verece- hiddin beyin kastedildiğinde israr etmiştir. Kenan Ömer beyden sonra be- lediye âvukatı Rami bey söz al- mış, Etem İzzet beyin kırk dokuz maddelik lâyihalarımım ancak bir kaç maddesine cevap — verdiğini söylemiştir. Vakit ilerlemiş olduğundan cel- seye nihayet verilmiştir. Muhake- meye 13 Ağustos günü devam e- dilecektir. VeReR LeR e Y YeKKaN e YU ATDE YA CRETELOECAÖSSESETYEKERTErLALEREN ue Mahmut Saimin SİYASET Biz Avrupa ile meş- ğul iken uzakşarkta neler oluyor? Avrupanın ta ortasında, - birbirini mütecakip üç dört mühim hâdise oldu: Almanyada ihtilâl teşebbüsü, Fransa- da kabine buhranı, Avusturyada Dol- fusün öldürülmesi ve nihayet Hinden- burg'un vefatiyle Hitlerin bütün ikti- darı - kabullenmesi... Nisbeten yakinimizde cereyan eden bu hâdiseler, bize, uzak memleketle - rin mühim işlerini bir müddet için u- nutturdu. Halbuki, dünyanın şimdiden sonraki mukadderatını tayin edecek nokta belki Avrupa değildir; — Atlas ümmanıdır. Netekim, bu son Avrupa vekayii zuhur etmezden evvel, bütün siyaset muharrirlerinin nazarları o tarafa çev- rilmişti. Japonya, Amerika, Sovyetler ve diğer devletlerin Çin kıyılarında ne- ler yaptığını tetkik ile meşğul bulunu- yorlardı. Avrupaya dalmazdan ve sütunları. mrzı bu yakınm memleketler mevzuuna hasretmezden evvel, vaziyet şu mer » ” kezdeydi: V Japanyanm takındığı tegallüp tav- , rr Üzerine, Sovyetlerle Amerikalılar anlaşmış, hattâ Amerikalılar, büyük bir manevra yaparak, Japonlara kan gı nümayişte bulunmuştu. Amerikalı- ların Japon emellerine mani olacakla- rı, hattâ bu yüzden belki iki devlet a- rasında adamakıllı çarpışmalar olaca- ı bekleniyordu. Bis Avrupa ile meşğulken, vaziyet değişmiştir. Amerika, artık, Japonyay- davası Müsaadesiz mecmua çıkararak matbuat kanununa muhalif hare- ket suçundan Mahmut Saim efen. dinin, bu mecmuaları basmak suçundan mâtbaa sahibi Refika Salih Hanımla Mahmut, Sinan, Ahmet Sait ve Jozef, Ketecon Paskal efendilerin muhakemele - rine dün başlanmıştır. Dünkü celsede Mahmut Saim Efendi, matbuat kanununa — mu: hâlif bir hareketi olmadığını, zi- ra mecmua değil, kitap çıkardığı- | mucibince ve- nı, matbuat kanunu mecmualar için beyannaâme rilmesi lâzımgeldiğini, halbuki ki | tap için yalnız ruhsatname kâfi geldiğini, ruhsatnameyi de - vilâ yetten, maarif — müdürlüğünden almış bulunduğunu söylemiştir. * Diğer suçlu matbaa sahipleri i- se kendilerinin mecmua değil an- siklopedi baştıklarını, Mahmut Saim Efendinin kendilerine ruh - satname gösterdiğini söylemişler - la zıt gitmekten vazgeçerek onun u « zak Şarktaki hükümranlığını bir em- rivaki olarak kabul etmiştir. 1 Bunun sebebi, Amerikanın, kendi dahilinde karşılaştığı müşkülâttır. Bü- tün dünya matbuatında pohpoblandı. ı derecede, Roosevelti işinde muvaf- fak olmuş addetmemelidir. Bu sene, Amerikan bütçesinde üç milyarlık va- ridata mukabil yedi Hilyarlil? KAPfIyat görünüyor. Yani, açık, dört milyardır. Hükümet borçlarınm yekünu yirmi yedi milyara çıkmıştır. Hatırlarda olduğu gibi, Roosevelt, sözde memleket dahilindeki alış veri. $i arttırmak için, işçi ücretini fazlalaş- tırmıştı. Lâkin eline fazla para geçen işçi, bunt sarfedecek yerde saklamış- tır. Bu yüzden sanayiciler ziyan etmiş, fakat tedavül olmamıştır. Vergilerden hükümet bütçesine çok para girme « miştir. ü Bu vaziyet dahilinde, Amerikanın Japonya ile didişmesine imkân tasav- vur edilemezdi. Netekim Japonlar, U- zak şarkın yegâne efendisi haline gel- miş bulunuyor. j Hüseyin Faruk dir, Muhakeme, maarif müdürlü-- ğünden ruhsatname verilip veril. | mediğini sormak için, başka bir güne bırakılmıştır. K Aml ? Z Kaçakçılıktan haberi yok mu? Geçen salı günü Pireye gider İzmir vapuru yolcularından Ma- dam Katina isminde biri kolunda bilezik şeklinde altın - kaçırırker. yakalanmıştı. Katinanın muhakemesine dün sekizinci ihtisas mahkemesind: bakılmıştır. Madam Katina bı hareketin kaçakçılık — olduğunu bilmediğini söylemiştir. Muhake- me, muayene memurlarının geti- rilmesi ve altınların tetkiki için başka güne bırakılmıştır. ee Parmakları koptu Büyükderede, sında çalışan Ömer efendi, par- mağını makineye kaptırmış ve ko- partmıştır. Ömer efendi Alman kibrit fabrika-: nakledilecek Halen Eskişehirde — bulunan temyiz mahkemesinin birinci teş- rinde Ankaraya nakledileceği söy lenmektedir. Mahkeme için An - karada bir bina inşasına başlan « mıştı. Binanın inşası bitmek üze- redir. M iğ —o — Ğ Böyle şey olur mu? Ayakkabısı içinde 320 lira kaçırmak cürmü ile tevkif olunazı Fettah efendi hakkındaki muha- kemeye dün akşam üçüncü ceza mahkemesinde başlanmıştır. Dün: kü celsede istihbar memurunun, suçlunun üzerinde para bulundu- ğunu görmediği halde zabıt va - râakası tanzim ettiği anlaşılmış ve bu yüzden memur hakkında ka- nuni takibat yapılması için muha- keme geriye brrakılmıştır. Vasıf bey Yalovada Evvelki gün İzmirden geldiğini yazdığımız yeni Moskoya elçimiz Vasıf bey dün akşam Yalovaya