F b üi KaT DT TARS KK et D 29 Temmuz 1934 ir tetkik: | çilen sütler HABER — Akşam Postası Te eei AA nasıl kontrol edilmelidir? Yazan: Pr. Mustafa Santur "hhftmhkeüım'ıde süt kontrolü me- *U senelerden beri uzun münaka- ' zemin olmuş ve fakat bir türlü ::"ed'l%mmıiş ©lan mühim ve hayati başılevzudur. Belediye bir çok teşeb. alerde bulundu; çalıştı. Buna rağ- halk sıihhi olmıyan bir süt içme- '*Vam etti ve ediyor. Bir gün Bele- v Teisi “İçtiğimiz sütler ceraahtli- ü dedi. Fakat vaziyette bir dağişik- Olmadı. Sıhhiye ve Muaveneti içti- '::-n vekâleti “Süt kontrolü doktor« Ü a flı bir vazifedir” dedi; Ziraat Ve- âleti: “Bu vazife baytarlarındır” di- :;“ı:diı etti. Faln;. sütler gene eski » Yaptı; l â tah- Teti ptiğı tahribat gene eski tah- Be di Son günlerde bütün gazeteler süt | Mestelesiyle uğraşıyor. Burada süt kon: n inün nasıl yapılması lâzım geldi - 'i göstermeğe ve vazifenin baytarla- ';;İ_İ Olduğunu ispat etmeğe çalışaca- Süt insan haytında çok mühim bir Oynar, Tam bir gıda olan süt, ço- hastaların ve ihtiyarların &- *13 yiyeceğini teşkil eder. Bundan do- ki, tamamiyle saf bir halde ol- Ması lazımdır. Satılığa çıkarılan — süt Tormal bir süt olması icap eder. Nor- Mal süt ancak iyi beilenen, temiz ve Ubhi ahırlarda yaşıyan salim inekler- Ücu elmabilir. Nermal südün içerisin dö'ya hiç mikrop yoktur ve yahut reik: Top miktarı pek azdır. Bir süt normal Slmak için saf, temiz ve salim olmalı- » Çok teessüf olunur ki, bu evsafa Talik olan bir süde rastgelmek nadir- Satılığa çıkarılan sütler ekseriya olmuyan sütlerdir. Normal ol- Tiyan sütler üç gruba ayrılır: tul BİRİNCİ GRUP — Bunlar tabii ve | Yolojik — olmakla — beraber Tmel değillerdir. Tnek doğurmazdan bir kaç gün ev- M sa dağırduktan bir kac vün kon- T“Agız” tabir edilen bir madde ifraz *der ki, bunun terkibi tamamen — süt *ekibi değildir. Bu gruba dahil olan İi> ot dala vardekiki; bu da bir kaç Ür, memede haptolunmuş sütler - İKİNCİ GRUP — Bunlar hasta - hdi sütlerdir ki, Mikrop yüzünden çok il indir. Mikroplu sütler ya memesi tihaplı, Malt hümmasına müsap, ve- li veya şap hastalığına tutulmuş i- Teklerden gelir, ve yahut kötü şerait linde sağılmış inek sütlerine hariç- Tifo, dizanteri, verem, kolera ve :hri mikropları karışır. Bu mikrop- için söt çok muvafık bir vasattır. Onun içerisine kolaylıkla ve iki göz a- Klnda denilebilecek bir türatle te - Tinden Dektor Vicle demiştir ki: “Süt Yültüz başına, bütün diğer gıdaların TBevcudundan fazla hastalık ve ölüm tevlir eder”, ,_d“wucu GRUP — Karışık süt - ir. Bunlar da beşe ayilır: | — Kromi alınmış süt, 2 — Sulan- "_"“ı süt, 3 — Menşei yabancı olan BN maddeler ilâve edilmiş süt. 4 — :“Luitborîkuııînıibiınü- götk maddeler ilâve edilmiş — süt. .';d%' sakaroz ve saire gibi 'eler ilâve edilmiş sütlerdir. tür. ulandırılmış süt marazi bir süt - "“.Mçâ*u suyun mikropları süt içe- Çük sürntle tekessür eder ve bir h lar tevlit eder. Süt ile Ti- l - W. ğinın sirayet ettiği vakalar az nor - LK Normal olmuyan bir südün istihlâki Taman tehlikesiz değildir. Yuka- hi ttiğimiz “ağız,, sarı renkte, çoi albümin ve madeni maddeleri ham ? gekeri ve şahmi maddeleri az, lenen / Pir mayidir. Yalnız süt ile bes- v:.:;:ı"d. az çok vahim bağır- © hastalıkları tevlit eder. ::f'""lllıhn dolayı memede mah - Hialmş südün desiri de aynidir. Man < Hüphe yoktur ki, en tehlikeli ı.“_"'*şl- hastalıklı olanlardır. Bu Hr.ı_ Bir çok tesemmümlere, çocuk - b:“lnn sebebiyet verirler. Sütkin tor Mancesu diyor ki: “Fena ı%n,:wuldırda verdiği telafat çek x rdan beri hükümetleri ve he- kimleri mütehayyir birakmıştır. Son senelerde Emrazı Sariye ve Hıfzıssıh- ha ilimlerinde yapılan terakkiyat, süt ile sirayet eden haştalıklar listesini o kadar büyütmüştür ki, bunun karşı - sında tüylerin ürpermemesi kabil de- gildir.” ğ Ingiltere, İsveç ve Müddehidi A - merikada süt ile Tifonun sirayet etti- ği çoktan beri malümdur. Fransada 1926 senesinde, Liyon şehrinde görü- len Tifo salgını sulandırılmış — sütten ileri geldiği tahakkuk etmiş bir keyfi- yettir. Prof. Panisset, Amerikada gö- rülen bir difteri salgmının, — müzmin ve karhavi bir burun difterisine tutul- muş bir İneğin südünden tevellüt et. tiğini yazıyor. Tifüs ve Koleranm insanlara süt | ile sirayet edebileceği tesasüs — etmiş bir hakikattir. — Veram süt ile insan. lara ve bilhassa çocuklara sirayet ede- bilir. Doktor Kalmet diyor ki: “Çocuk veremi menşei insani olan Koh basi - Hinden tevellüt eder, fakat bakari ba- silden de meydan bulabilir. (Tıp Aka- demisi). Bundan başka süt - ile sirayet eden bir çok hastalıklar vardır. Bunlar içe- risinda en mühimmi ve en vahimi Ço- cuk ishali'dir. Enstitü Pastör müdür muavini Dr. Meçnikof: “İnsan vefeyatının en bü - | yük kısmı çocuk ishalinden — tevellüt ettiğini söyliyor.” Bu müthiş hastalık Fransada 1911 senesinde 53,283 yav- runun başını yemiştir. Kremi alınmış südün tevbt ettiği haşar daha azdır. Olsa olsa.südün gı- da kuvvetini azaltır. Kremi alınmış bir süt satan tacir, müşterisini aldatmış olmakla bir hata işlemiştir. Fakat bu- mun vahim olan ciheti şudur ki, bunu istihlâk eden çocuk, hasta büyümez | veiyi ol ederler. Enstitü Pastör âlimle- | | | | | | | şte bunun İçindir Li hileli sütlere karşı amansız bir mücadele açarak bu Fenatıkdarın önünü almak zamanı ge - Hp geçmiştir. Buna muvaffak olmak i- çin ne yapmalıdır?... Süt veren inek a- hırlarının muntazaman sıhhi — kontrol altında tutulması ve bilhassa inekle « rin, ahir içerisinde değil, onun yanın- da, hususi ve temiz bir yerde sağdırıl- ması, ineklere bakan İnsanların hasta- hkli -olmaması ve nezafet ve taharat hakkında bususi bir talimat yaprlması icap eder. Südün sıhhi olup olmadığını anla- mak için yalnız kimyevi taharriyat ya- pılması kifayet edeceğini zannetmek büyük bir hatadır. Mezkür muayene ile bir südün kreması almıp alınmadı- ğt anlaşılır. Fakat bu muayene südün mikroplu olup olmadığını göslermez. Bilhassa sıcak günlerde yavrularda gö- rülen müthiş telefat sütlerin yalnız kimyevi olarak kontrol edilmesinden ileri gelir, Öyle tehlikeli sütler vardır ki kimyevi tahlil bunlara müsbet neti- ©& vermiştir. Bu müsbet neticeye rağ- men süt veremli bir inekten geliyoria ve yahut milyarlarca Tifo mikrobuyla bulaşmış ise içen insanların ne kadar tehlikeye maruz kalacakları kolaylık- la anlaşılır. Kimyevri tahlil çok defa al- datıcıdır:. Südün içerisinde çoğalan mikroplar bu mayiin şahmi maddele- vini arttırır. Ancak mikrobiyolojik tablildir. ki, südün mikroplarının nevi, mikları ve keyfiyeti hakkımda bir fikir vecebilir. Bu tahlil sütü veren ineğin ahvali sıh- hiyesi ve sağma ameliyesinin — temiz veya kirli şersitte yapıldığı hakkında bir fikir verebilir. Bu tahlil mecburi olduğu vakit sahibi hayvanına daha is yi bakacak, onu temiz bir yerde sağa- cak ve kullandığı ruyun mümkün ol- duğu kadar mikropsuz olmasına dik - kat odocektir. v ee Memleketimizde sütten — beklenen faydayı elde edebilmek ve çocuk tele- fatının önünü alabilmek için südün sıh- hi kontrolüne büyük bir ehemmiyet vermek lâzımdır. Sütü sağan insanla- rı, hayvan sahiplerini bu hususta ten- vir etmek ve bilmiyerek sebep oldukla. vt faciaların vüs'atini antatmak lâzım- dır. Burada en büyük rol baytarların- dır. Temiz ve salim bir süt istihsali i- çin Jâzım gelen şeraiti temin etmek baytarların irşadatiyle mümkün ola - caktır. Bu iş pek kolay değildir, çünkü se- nelerdenberi yerleşmiş bir takım batıl bilgileri ortadan kaldırmak zannedil - diğinden daha güçtür. Babasından gör- düğü, sonra senelerce kendisinin tat/ bik ettiği bir usulden köylüyü vazge- çirmek oldukça güç bir iştir. Bu yol- *da baytarın, hayvan sahipleri nezdin- deki nüfuzunun göreceği iş, hiç şüp- hesiz, jandarma korkusunun göreceği işten çok üstündür. Baytarın bu rolü | bir çok felâketlerin, binlerce çocuk ö- lümünün önünü alabilir. Süt köntrolü nasıl olmalıdır: 1 — Hayvanların 2 — Ahırların 3 — Müstahdeminin, 4 — Südün kon- trolü lâzımdır. Hayvanların kontrolu Iyi bir süt elde edebilmek için lâ- zım olan şeraitten birincisi yorgun ol- mıyan, sıhhatte hayvanlara malik ol- maktır. Umumiyetle hayvanın ahvali amumiyesi üzerine tesir eden hastalık- lar vüdün terkibini değiştirir ve ekse- riya südü tamamen kurutur. Memesi iltihaplanan bir ineğin südü mikros - kop altında muayene edilse milyarlar- ca mikrop görülür. İneklerde her adım başında görülen verem hastalığının in- sanlara ve bilhassa çocuklara, sari ol- duğu artık isbat edilmeğe muhtaç de- gildir. Bunun için süt ineklerinin sene- de iki defa tüberkülin tecrübesine ma- ruz tutulması elzemdir. Süt ineklerinin sıhhi bir sürette bes- lenmesi şarttır. Çünkü gayri kâfi bir gıda sütte gerek keyfiyet ve gerek ke- miyetçe büyük bir değişiklik yapar. Süt ineği her gün tımar edilmelidir. Hayvan sahipleri bu hususa pek az i- tina ederler. Timar edilmiyen hayva- l ihhati” iyi 'ölnlaz ve bu da sütler tesir eder. 'Burada da haytarla- tın rolü büyüktür. Ahırların kontrolu Belediyemiz son zamanlarda abırla- rın şeraitini büyük mikyasta ıslah et- miştir. Bunun bütün memlekete teş - mili şayanı temennidir. — Bazı hayvan sahipleri ineklerin pis yerden hoşlan- dıklarını ve bu gibi yerlerde sıhhatle- bulunurlar. Bunun içindir ki, Belediye baytarları sık sık abırları teftiş etme- lidirler. Ahır geniş, temiz, bavadar ol- maldıdır. Hayvanları sık bağlamama- hdır. Hararet derecesi 18 - 20 olmalı- dır. Güneş, geniş pencerelerden ahıra girmelidir. Döşeme ve duvarlar çimen- totan yapılmalıdır ki, kolayca temiz- lenebilsin. Her hayvanın kendisine mah vus bir stali yapılmalıdır ki, kolayca temizlenebilsin. Her hayvanın kendisi- ne mahsus bir stali olmalı ve döşeme idrarın akabilmesi için hafifçe meyilli olmalıdır. Yatak her gün değiştirilme- lidir. Müstahdimin, ekseriye — baktıkları hayvanlar kadar kirlidir. Hayvanı sa- ğan adamın sıhhatte olması , hifzissiha hakkında bazı malömata malik olması aranmız bile! Halbuki unutmamalıdır. ki, süt ek- seriya sağdıçlar tarafından telvis edlir. Aadmeağız nellerini yıkamaz, niçin yı- kasın, meme zatan pit doğil mi, — eline gelen pis bir bezi alır, memeyi siler, el- lerini tükrükler ve sağmaya başlar. E- Ber kovada biraz süt varsa, ellerini o- nun içine sokar ve işine devam — oder. İneklere hizmet edenler tıbbi bir mua- yeneden geçirilmeli. Sağılacak ineğin memesi bol su ile yıkanmalı ve hayvar Jar ahırın haricinde ve temiz bir yerde sağılmalıdır. Sağmak ameliyesi — başlı| başına mühim bir meseledir. Babadan | görme işlerden — vaz geçmelidir. B"İ yüzde nsenede bir kaç bin çocuk hyb:ı diyoruz. Süt sağanları yakından takip etmeli ve bu ameliyenin çok temiz şe - raitte yapılmasını temin etmelidir. Süs kovholü bir baytar teşkilâtı ta- rafından muntazaman yapılmalıdır. Bu kontro! hakkında burada uzun uzadıya bahsetmiyeceğiz. Çünkü bunun için bir «ilt kitap yazmak — lüzımdir. Gelecek makalemizde “Cocuk sütü,, bakkımda tafsilât vereceğiz. Şöför efendiler, yavaş! Onda bir Üç gün önce Divanyolunda küçük bir yavrucuğu — bir kireç kamyonu boynundan ikiye böldü .| Dikkat ediyorsunuz ya, bu faci-| ayı yapan kamyon bir kireç kam- yonudur; ya bir yapıya kireç gö - türülüyor; yahut bir yapıya götür- düğü kireci boşaltmış geriye dö - nüyor! Yani giderken de gelirker de kendisini peşinden kovalıyar yok!.. Ha heş dakika yapıya geç' gitmiş, ha beş dakika yapıdan gec dönmüş, bundan ne çıkar?, | Fakat o, nedense kelle götürür | gibi gidiyor, bilmem nereye bil - mem ne yetiştirir gibi geliyor ve| onun için yolda zavallı — bir anz| kuzusunu boynundan ikiye bici -| yor!.. | Bu acıklı vak'anın — üzerinder iki gün geçmeden — bakıyorsunuz gazetelerde bir günde ve biribiri üstüne dört otomobil kazası daha: 1 — (C...) Efendi Beyoğlunda tramvayla çarpışmış ve hem tram- vayı, hem kendi arabasını sakatla- mış!.. | 2 — Şoför (...) Efendi içeride| yer olmadığı için iki çocuğu yan -| lardaki çamurluklara — oturtmuş; ve İhlamur yokuşunda virajı hızle dönerken çocukları düşürüp yara- lamış, zavallılar hastahaneye kal- dırılmış.. 3 — Şoför (...) Efendinin oto - mobili bir arabaya çarpıp onu par: çalamış.. 4 — Şoför (..) efendinin otoma- bili Galatada sekiz — yaşlarındr Makbule isimli kızcağıza çarpmıs çocuğu kanlar içinde yere yuvarla- mış.. İyiamma, a benim iki gözürr şoför efendiler, yetmez mi artık; onda bir yekün istemez mi?. Burada şoför efendiler dediğim için, rica ederim ,bütün — şoförler| kendilerine alınmasınlar! Nasıl ki: “Sucüların bir kısmr — Karakulak| yerine terkos satıyor!,, dediğimiz zaman suculafın — hepsi bu lâf- kendi üzerlerine — alınmıyorlarır şo-| “şoför efendiler,, deyince de förlerin hepsi bu sözden gocunma- | v yekün istemez mi dersiniz? tekrar rica ederim benim bu sözlerimden yalnız işkil- k kulaklar dingildesin,, işkilsizler, yani kendilerinden şüphesi olmı - yanlar bilâkis benim bu sözlerim - den memnun olsunlar!.. Geçende İstanbula İsveçli seyyah: —Memleketinizde yalnız — bir şeye şaştım, o da — otomobillerin süratidir ki bu kadar sür'ât lüzu- mundan çok fazladır!. Demişti. Bazı şoför efendiler, hâlâ eski zihniyette, eski kafada... İhtimal, arabyı ne kadar — sür'atle sürersek etrafa o kadar — fiyaka kesmiş olacağız sanıyorlar.. Sen şimdi: — Bu fiyaka tabirini de nere - den çıkardın?,. Dersen dinleyin, onu da anlata- yım: — Ben geçen cuma Büyükdere- den otobüsle gelirken gece yolda müşteriler arasına — sıkışmış olan bir taksi şoförü otobüsün biletçisi- ne şöyle dert yanıyordu: — ...- Sizin şoförde yürek yok, yürek!.. Araba maşallah — rüzgür gibi.. Bu araba benim altımda ol- saydı, alimallah, şimdi Zincirliku- yuyu bulmuştuk!, Biletçi cevap verdi: — Öyle amma bizim şoför çok ustadır!.. — Kaç para eder, üstalığı? Üs- talıktan önce insanda yürek olma- h. Gaza basarken sirkesini, sar- mısağını hesap ettin miydi, başlar- sın böyle langırdamıya.. İşte bir kısmını naklettiğim bu muhavereyi bu kulaklar — aynen dinlemiştir. —Bu bahse sonra ge- ne dönmek üzere şimdilik sizden müsaade isterken ey şoför efendi- ler, bir ana baba kuzusu, nasıl ye- tişiyor, ana baba o yavrunun üstü- ne nasıl titriyor? Bu ciheti kendi ana ve babalarınızdan sorun, son- ra yapıya kireç götürürken, yahut tabakhaneye deri götürürken iste » diğiniz gibi gaza basın! derim si- ze).. , Seyyar haberci ——— sınlar ve gelen bir Amerika'da Sanfransisko'daki grevler esnasında nimaylecilere karş. bayıltar et gazler kullanılmıştı. Resimde, bu gazlere karşı korunmak için tepeden tırnağa maskeye bürünmüş bir Amerikan Polisini görüyorsunuz, U DN