a. 8 Temmuz 1934 Bulgar komitacıları tecavüze başladılar (Buaştarafı 1 incn sayıfada) ı murlara halk da iştirak eyliyerek bazı yerlerde bilhassa köylerde taşkınlıklar olmuştur. Tamamiy -| le Türklerle meskün olan Delior- man ve ÂAydos taraflarındaki köy ler bu emrin tatbikıma hedef olan yerlerdir. Bu yüzden meydana gelen hâ: diseleri birer birer nakletmek pek uzun sürer. Bu sebepten ancak son günlerde vukua gelen bir hâdise- yi işaret etmekle iktifa edece- ğim. Ahivalı kazasının yalnız Türk- lerle meskün olan Osman köyüne giden bir jandarma kahveye gi - rer. Henüz işten dönmüş ve din- lenmek üzere kahvenin bir köşe- sinde oturmuş olan üç Türkün türkçe konuştuklarını — görünce, bir taraftan bulgarcadan gayri li- | sanların konuşulmasını meneden kahve duvarındaki emri göstere « rek niçin hâlâ türkçe konuştukla- rını sorarken, bir taraftan da ü -| zerlerine yürüyerek boynundaki kılıcinin tersiyle rasgele vurmaya başlar. Ve zavallıları fena halde döğer. Bu hâdiseden dolayı kaza merkezinde şikâyette bulunanla- ra hükümetin emrine riayet etme- | lisiniz cevabı verilmekle iktifa &- dilir ve jandarmanın cezalandı - rılması cihetine gidilmez ve bilâ- kis mükâfatlandırılır. Bu yüzden Türklerin daha zi- yade bulundukları Deliorman ve | Aydos havalisinde köylerden ka- sabalara akın başlamıştır. Merkezden aldıkları emir üze- rine icraata geçen valilerin bu ye- | ni emri karşısında — köylüler can| ve mallarının emniyette olmadığı- nı görerek hicreti tercih etmekte- dirler, Eğer bu emrin tatbikına devam edilir ve para cezasından | başka bu şekilde gelişigüzel da -E yak atma cezası devam edem| Bulgaristan Türklerine memle « ketlerini terkedip kaçmaktan baş- ka care kalmıyacaktır. Sofya, (Hususi) — Burada çı- VÜRKAYLETENCE NKKK BAM UKU KUN GU KERACERA CA KAKLARSERKESR KKK UNN Karısını kesen adam —ilaş tarah 1 inci sayindam | minde çok sevdiği bir kardeşi var | dır ki, bu genç askere gitmiş ve| askerde zihnini oynatarak malü- | | len ihraç edildikten sonra ağabey | sinin yanına gelmiştir. Kemal e | fendi ağabeysinin yanında iken hastalığı çoğalmış, tımarhaneye yatırılmıştır. Yetmiş bin lira gibi mühim bir servetin elinden uçmasını mü- teakip başına gelen bu felâket Hü samettin beyi çok müteessir et - miş, yurttaki vazifesini ihmale başlamıştır. Yurt müdiri kendisine bırlııç defa ihtarda bulunmuşsa da yure— | ği sızlıyan Hüsamettin beye bu| ihtarlar hiç tesirini gösterememiş ve nihayet Hüsamettin bey bes! ay evvel istifa ederek ayrılmıştır. ! | Biribirini takip eden üç fel; -| ket karşısında fazla mukavemet edemiyen Hüsamettin bey de ni - hayet aklını bozmuş ve bu haliy: le evvelki gece karısıyle yatmak- | tayken gece yarısı kalkmış, elek- triği söndürmüş, oda kapısını ki- | Ktlemşi ve eline geçirdiği jilet b çıklı.rly'e karısı Sabiha hanımın | bulunmuştur. Naaş üzerinde görü- | ma karşı kendini şiddetle müda - kan ve Trakya teşkilâtının gazete- si olan “Trakya,, aleyhimizdeki neşriyatına kuvvetle devam et-| mektedir. Her nüshasında en az bir sayıfasını Türkler aleyhine yazılara tahsis etmektedir. Fakat gariptir ki bizim aleyhi- mizde bu kadar hararetle neşriyal yapan bu gazete ve bunun etrafın- da toplananlar, Türk matbuatı ta-| rafından mukabele edilmesine kat'iyyen tahammül edememekte | ve yapılacak bir mukabeleyi de /| hücum vesilesi ittihaz elmektedir- ler. Son nüshalarından birinde E- | dirne meb'usu Şeref beyin “Bul - garistan ve Bulgar milleti,, atlı ki- tabından bahsederek Türk hükü-| metinin muvafakat ve emriyle ha- zırlanmış ve neşredilmiş olduğu - na işaret ediyor ve bununla Türki ye Cümhuriyetinin Bulgaristana dost olmadığını anlatmak istiyor. Güya hükümet bu gibi eserler neş- rettirmek ve Bulgaristan aleyhin- de neşriyat yaptırmak suretiyle şimdiye kadar Yunanlılar aleyhin de hazırlanan Türk efkârı umu - miyesini ve Türk askerini bundan sonra Bulgaristan aleyhine hazır- lamağı kastediyormuş, “Trakya,, gazetesi böyle bir iddiada bulunurken kendi neşri - yatını hiç hesaba katmamaktadır. Sofya, (Hususi) — Varnada çıkan “Çerno More,, gazetesinde okunduğuna göre temmuzun dör« düncü günü akşamı Popovo'ya tâ- bi Haydar köyü kenarında Ali oğ lu Ömer atlı bir Türkün cenazesi len izler Ömerin vaki olan hücu- faa ettiği ve kurtulmıya muvaf - fak olamadığından, Bulgar gaze - tesinin kullandığı tabir mucibin- ce, vahşiyane bir surette öldürül - düğünü anlatmaktadırlar. Ömer öldürüldükten sonra bir hendeğe | atılmıştır. (Üçüncü sayıfamızdaki siyaset sütu- nunu ok ) Uykusu arasında neye uğradı- ğını anlıyamıyan - Sabiha hanım | can hevliyle uyanmış ve kocası | nın ellerini kıskıvrak tutarak ken- disini teskine çalışmışsa da mu - vaffak olamamış ve kocası da bir yandan elindeki jiletleri “ * hanımın eline, koluna saplamıya devam ederken nasılsa Sabiha ha- nım kapıyı açmıya ve dışarı kaç: mıya muvaffak olmuş ve ferya- da başlamıştır. Fakat Sabiha hanım, kocasiyle , itiştiği sırada Hüsamettin beyin elindeki jiletlerden biri kendi bo- ğazının şah damarına isabet ve o anda fazla kan zayi ettiği için Sabiha hanımın peşinden koşa - mamış ve orada yığıla kalmıştır. Yetişenler Hüsmettin beyi Sen| Jorj hastanesine, Sabiha hanımı | da İngiliz hastanesine kaldırmış lardır. Hüsamettin bey, dün has- tanede ölmüştür. Bugün cesedi morga kaldırılmıştır. Sabiha hanı mın da yaraları tehlikeli ise de hayatından ümit kesilmemekte ve iki haftaya kadar sıhhati düzele- - HABER — Akşam Postası — (Almanyada yeni- TrakyaYahudileri sü k; bulmıya başladılar den kurşuna dizilenler (Büğş taraâfi | inci sayifada) | Bundan başka, birkaç diğer| mühim mevki sahibi adamların | cesetlerine tesadüf edilmiştir. Eski Bavyera başvekili bunlar arasındadır. İstenildiği zaman derhal bulu- nabilmek üzere, hücum kıtaatı ef- radınım tam adreslerini vermele - ri tebliğ edilmiştir. Tatillerini ancak alman hudut- ları dahilinde geçirmeye mezun- durlar. Ve sivil elbiseyle dahi iç- tima etmekten kat'iyyen memnu bulunmaktadırlar. Münihte İngiliz gazeteleri sat- tırılmamaktadır. Tamamen Nazilerden mürek- kep hususi bir kongre, Danimarka hududuna yakın Flensburgda in - ikat etmiştir. Bu sabah gelen (Deyli Herald) gazelesinin hususi muhabirinden aldığı malümata nazaran, yeni - den bir “Temizleme ameliye,, si tasavvur edilmiş olması muhte - meldir. Paris, 7 (ALA.) — Berlinden bildirildiğine göre, eski nazırlar dan Traviranus 3 haziran hadise- sinde ölenler arasında bulunmak- tadır. Söylendiğine göre M. von Papen, mesai arkadaşlarından ba- | zılarının ölümüne sebep olan icra- at hakkında M, Hitlerden izahat istemiş ve kendilerine karş$ı tevcih olunan hiyaneti vataniye cürmünü ispat eden vesaik gösterilmesinde ısrar eylemiştir. Londra, 7 (A.A.) — Daily Tel- grafın Berlin muhabiri bildiriyor: Reisicümhurun müzaheretine mazhar — olan M. von - Papen, Roehm tarafından idare — edilen suikastçıların idamları esnasında öldürülen kâtibi von Bose ile mai- yetinin tevkifi hakkında tahkikat yapılmasını istemiştir. Eğer reisicümhur mareşal Hin- denburg, von Papenin bu talebini kabul ederse, Hitler hükümetinin vaziyeti ciddi olabilir. İdam edilenlerin listesi gittikçe artan rakamlar — göstermektedir Resmen 46 idam bildiriliyor. Fa - | kat resmi sıfatı olmıyan kimseler ! Münichte 122, Berlinde 73, Bres: | | lauda 54, Dresdende 5, Stuttgrat- | ta 1 idam yapıldığını söylemekte - dirler. Bu listeler içinde ezcümle Ro - ehmün, Bavyera sabık Başvekili | Von Kahrın, sabık Rayiştag aza - sından sekiz kişinin ve bir cenera- Hin imzaları vardır. Gayri resmi — bir listenin dahe hazırlanması da muhtemeldir. “Kurşuni ordu,, nun yeni erkâ- nı harbiye reisi M. Lutze, isyanın liderlere inhisar etttitğinti bildir - mıgtır ee rerer TeceriERLAse A Ae e anen İngilterenin yardı- mını — istiyor (Baş tarâfı 1 nci sayıfada) Arnavutluk hükümetinin kat'i vaziyeti karşısında İtalyan filosu na hareket emri verilmiştir. Yakmda Arnavutlukta yeni bir takrm vakayi ile karşılaşma - mız çok muhtemeldir. Her halde İtalyan hükümetinin bu meselede kolayca ric'at etmesini bekleme- mek lâzımdır. SMRre serel verlese n re yereemeyenrecere Özür dileriz ceği ümit edilmektedir. | Yazımızın çokluğu dolayısiyle bugün (Kara Deniz Korsanları ) | tefrikamız konamamıştır. Özür di-| —Baş tarah 1 inci saytada— rek İstanbula geldiklerini Anka- radayken haber almıştım. Bu, çok teessüfe şayan bir hâdisedir. Ha - riç memleketlerin bazılarında ö- tedenberi Musevi aleyhtarlığı mevcut olduğunu biliyoruz. Bu cereyanlar bazan memleketimize kadar gelebilmişse de fiili ve u » mumi bir tesir hâsıl etmemiş ve hükümetin kanunları hiç bir yol: suzluğa meydan — bırakmamıştır. Türkiyede bütün — vatandaşlar Cümhuriyet kanunlarının hima - yesi altındadır. Hiçbir ferdin te cavüze uğramasma kat'iyyen mey dan verilemez. Trakyanın bazı yerlerindeki Musevileri memle - ketlerini terke mecbur edenlerin her kim olursa olsun, Cümhuriyet kanunlarının hükümleri dairesin - de tecziye edilecekleri — tabiidir. Hükümet bu hususta lâzımgelen tedbirleri almıştır. Dahiliye Veki- li Beyefendi bu mesele için ma - halline gitmiştir. Mütectasirlerin süratle tecziye edileceklerine şüp- he yoktur. Başvekil Paşa Hazret- leri de Büyük Millet Meclisinde sarahat ve kat'iyetle beyanatta bu lunmuşlardır. Yerlerini terketmiş olan Muse- vilerin tekrar avdetlerinde hiçbir mâni yoktur. Hükümet bütün Türk vatandaşlarını olduğu gibi; onları da himaye eder. Londra, 7 (A. A.) — Röyter ajansının haber aldığına göre, Türkiyede olduğu gibi Sovyet Rusyada da Yahudi aleyhtarlığı- nı ezmek üzere resmi tedbirler a-| hnacaktır. - Turkıyede Yılıudılerı. Trıkyı— dan koğduklarına kanaat - getiri- len memurlar şidc tle tecziye edi- lecek ve Moskovada yabudi işçi - leri tethişten maznun edilen fazla işçi hakkında takibat yapılacak - tır. y YA ah Trakyadan İstanbula gelen Mu sevi vatandaşlarımız yavaş yavaş sükün bulmıya, yersiz bir heye » cana kapıldıklarını anlamıya ve hatta yerlerine avdete başlamış - lardır. Türk hükümetinin mes'ul er - kânının kat'i beyanatından sonra buna şüphe yoktu. Bugün de Mec- lis Reisi Kâzım paşa Hazretleri « nin musevi vatandaşlarımız hak- kındaki mühim beyanatları şaya- nı dikkattir, Hükümetin daha ilk andan itibaren aldığı tedabirden ve Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Beyin Başvekil Paşa Hazretlerine tavsiye edebilecekleri diğer baş - ka tedbirlerden sonra vaziyetin tamamen normal bir şekle girece- ğine asla şüphe etmemelidir. Da-| hiliye Vekili Şükrü Kaya Beye- | taşkınlık | fendinin evvelâ fazla yapıldığı iddia edilen Kırklareli- ni ziyaret etmeleri şayanı dikkat- tir. Hükümetin sükünet dairesin- | de nieselenin her cephesini tetkik edeceği ve mes'uller varsa tecziye edeceği muhakkaktır. Hükümet ve efkârı umumiye iktısadi vaziyetimize dokunabile- cek sarsıntılar husule getirebile » cek, itimadı sarsabilecek gibi ri - vayetlere yabancı kalamazdı. İş - ler ancak sakin bir hava içinde inkişaf edebilir. Bunu Türk mille- ti ve onun yüksek idarecileri müd riktir. On senedenberi Türk cümhuri-| ne de bir emare mevcuttuür. ? olduğunu söylemiştir, j milletinin daimi ve ebedi m€f atleri yüksek ve sağlam e dir. Yalnız şunu da ilâve mecburiyetindeyiz ki İsi ki musevi vatandaşlarımızır bilhassa tüccarlarının telâşı yasayı, iktısadi, mali maha! kacak tedbirlere tevessül ri, işlerini daraltmaya ma! reketleri doğru ve makul yız. Bu hususta birçok mı mız da vardır. Musevi va larımızın bu hareketlerinin hakiki menfaatlerine de olmdığına mutlak surette Musevt — vatandaşları daha bir çok şeyler bekli Bunları yakın bir zamanda d ca ve açıkça izah edeceğit: hastalığı teşrih etmek için ©' sebeplerini bilmek lâzımdır: İ bunun için el birliğiyle çı lıyız. J Bugün için biz de Mişon tura Beyin, ve Alp Kaya doğru olan beyanatlarını t deceğiz. Türk Musevileri ğe yaklaşınız ve Tıuquın;,d Edirne, 8 (Hususi) — bah Kırklarelinde muhacir © viler hakkında tahkikat için larelinde bulunan Dahiliye © li Şükrü Kaya Beyle İkinci V mi Müfettiş İbrahim Tali vt hiliye kalemi mahsus müdiri rem Beyler dün akşam üzeri rimize geldiler. Vekil Bey, da hararetle karşılanmıştır. ” “Kendileri bir müddet firl nasında istirahat ettikten belediyeyi ve Umumi Müfet! daireleriyle fırka — kuman? ziyaret etmişlerdir. Fransa - İngilte? (Baştarafı 1 inco sayıfada) sek memurları ve bu arada F umumi M. Aleksi Leger, Milif Cemiyeti şubesi müdürü M. F| Massigli ve hariciye nezareti teşarı M. Şarl Roşat refakat cektir. Amiral Ödendal da Fr: yetile seyahat edecektir. Paris, 7 (A.A.) — Havas 1 sı bildiriyor: Meclis hariciye encümeni M. Barthounun mühim izi din'emişlerdir. Hariciye nazırı, son Alm diseleri münasebetiyle Frar leyhinde yapılan yalan n münakaşadan imtina eylet tasrih ettikten sonra Fran rici siyaseti, heyeti umumi: bariyle şöyle tavsif etmiştir? “.—. Her yerde ve nerede *” olsun sulh imkânlarını ve z? larını aramak, Bu siyâset ler Cemiyetinesıkı sıkıya b Müteakiben M. Barto, R ya ve Yugoslavyaya yaptığ! retlerini tamamladığını ve ziyaretleri gibi bunların da " sanın Milletler Cemiyeti ç içinde ittifaklarını tarsin vt eylediğini göstermiştir. Mumaileyh, sulh imkân manlarının her tarafta arani? tezini tekrar —ele alarak Rusya ve diğer alâkadar ” kelerle yapılmakta olan mi” re'eri bu teze başlamış ve * malarm henüz daha sarih | Adliyece tahkikata devam e- i diliyor. y lerîz rine ıln'ak boınmılın kes-. a ....,_ı nış yeti bu yoldan asla ıyrılmıımılır ı J| ve ıynlıııııı için de ne bır ubsp, vqiq:ek ııır ılorocm ı RIT.. K