Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
BAFT Şehinşah Hz. dün İran toprağına girdiler Çocuk Sahifesi bilmecesinde he- diye kazananların İistesi ÇİKOLATA KAZANANLAR 1 — Kuruçeşme tramvay cad- desinde 75 Hamidiye, 2 — Etye- mez Sultançeşme 59 Ekrem, 3 — Aksaray kafesçi çıkmazı 2 Salâhattin, 4 — Rami, 33 ncü mektepten 36 Tevfik, 5 — Hay » dar yokuşunda 3 Nimet, 6 — Ga- lata Çeşmemeydanında — Zeybek sokak, 32 Sait, 7 — Galata Arap- camii Mahmudiye caddesinde 126 Aslan, 8 — Beşiktaş Makroyan mektebinden Onnik Malkasyan, 9 — Türbe Binbirdirek 15 Ta- lât, 10 — Küçük Mustafa Pa- şa Numara 4 te Halil 11 — Şişli ttamvay deposunda 290 Feh- mi Nuri; 12 — Yemeniciler soka- ğımda 67 Osman, 13 — Murat is- tasyonu bakkaliyesi Raif Necdet, 14 — Unkapanında Salih paşa caddesinde Nefise Hurşit, 15 — Beşiktaş Vişnezade sokak 18 Mu- azzez, 16 — İstanbul kız lisesin- den Semiha Kemal, 17 — Galata Çeşme meydanında 189 İsmail, 18 — Galatasaray lisesi son sı- nıf Danyal, 19 Yeşilköy de Kenan beyin kızı Kevakip, 20 — Deniz küçük nakliye esnaf ce- miyeti umumi kâtibi Ali beyin oğ lu Nijat bey ve hanımlar. KAKAO KAZANANLAR: 21 — Beyoğlu kuyu sokak 14 Osman Nedim, 22 — Sirkeci Sal- kımsöğüt 1 Orhan, 23 — Galata Musevi cemaati kız mektebinden 119 Jak, 24 — Yenikapıda Nâzım Bey caddesinde 13 Vasil Keşiş oğlu, 235 — Maçka Fırım sokak 123 Hüsamettin Fuat, 26 — Kan- dilli kız lisesinden 700 Leman, 27 — İnkılâp lisesinden 712 İzzet- tin, 28 — Nişantaşı kız orta mek- tebinden 21 Mediha, 29 — Asamp siyon mektebinden 50 Niko, 30— Vefa lisesinden 610 Sabahattin, 31 — Beyoğlu Asmalımesçitte 49 Leon Abrahamyan, 32 — İstan - bul 25 nci mektepten 472 Muhlis Zihni, 33 — Beyoğlu Mahmut a- ğa yokuşu, 14 Osman Nedim, 34 — Bostancı ilkmektebinden 139 Cemal, 35 — Ortaköy ilk mekte- binden 30 Yuda Levi, 36 — Da- rüşşafaka lisesinden 212 Musa Kâzım, 37 — Hasköyde 30 Ce- mil, 38 — İstanbul Tahtakalede tütüncü 325 Seyyit Behbut, 39 — Karaköyde —Akgün, 40 — Fatih: Haydar caddesi 61 numara M. Se- vim bey ve hanımlar. KİTAP KAZANANLAR: " 41 — Balıkesirde Yeniköy na- hiyesi Ramazan Ahmet, 42 — İs- tanbul kız lisesinden Semiha İs - mail, 43 — Ortaköy yeni meyha- ne sokak 29 Sadettin, 44 — Fatih Haydar mahallesinde 3 Mehmet Nuri, 45 — Fatih Malta çarşısın« da Hasan bey apartımanı Sadi, 46 — Beşiktaş Türk Ali Tabakçı sokak 16 Necat, 47 — Ortaköy 23 Nerime Vasfi, 48 — Beyoğlu 24 üncü mektepten 123 Necdet, 49— Üsküdar Cmarda 11 Enver; 5ü— ya hücum etti. Çok feci bir ka- za oldu Bir iki gün evvel 250.000 kişilik bir kalabalık önünde İngiliz hava kuvvat- lerinin onuncu yıl gösterişi yapılmak- tayken, tayyare kazalarının en fecile- rinden biri vukua gelmiş ve Londra valisinin 38 yaşındaki oğlu yanarak ölmüştür. Tayyareler, mutat gösterişlerini, en alçak mesafelerden bomba atmala- yına, türlü türlü canbazlıklara, küme halinde ve tek uçuşlara, renkli bir ta- kım duman neşrine kadar, mütenevvi bir program dahilinde yapmakta idi- ler. Yanan delikanlı, filo kumandanı mevkiindeydi. 600 numaralı, (City of London) isimli tayyarede bir.pilotla birlikte bulunuyordu. Tayyarecinin karısı, içlerinde bir çok kabine azası ve İngiliz veliahdi bulunan seyirciler arasındaydı. Kadın, tayyarenin düştüğünü, par- çalandığını görmüş, fakat içerisinde- kinin kendi kocası olduğunu farkede- memiştir. Kadıncağız uzun bir müddet daha tayyarelerin manevralarına bakmakta devam etmiş, gülmüş eğlenmiş ve ni- hayet felâket haberi kendisine verildi- ği zaman düşüp bayılmıştır. Tayyarenin birden makinesi dur - muş ve inmek mecburiyeti hasıl ol - muüuştur. Pilot, halkı yaralamamak — üzere, şiddetli bir dönüş hareketi yapmış, fa- kat tayyare birden aşağı doğru — di- kilerek, sahanın biraz açığıma saplan- mış ve derhal alevler içinde yanmış - tır. Pilot, yanan tayyareden pek ağır bir yara almaksızın kendini kurtarmış, kikasında ölmüştür. fakat filo kumandanı çıkamıyarak da- | Beşiktaş 19 ncu mektepten Meh - met Suat, 51 — Akşam san'at| mektebinden 500 Feride Sadul - lah, 52—Kadıköy sinema sokağın- da 45 Aytekin, 53 — Haydarpa - şa İbrahimağa 11 Melâhat Halit, 54 — Galata Musevi cemaati kız mektebinden Viktorya Galvo, 55 — İstanbul Kemalbey sineması makinisti Sait, 566 — İğrikapıda Ayaz efendi caddesinde 83 Anas- tas, 57 — İstanbul çiçekpazarı 16 Kemal, 58 — İstanbul Orozdibak kumaş dairesinde Jozef, 59 — Be yoğlu Sakızağacında 58 Madam Frosula Abat, 60 — Nişantaş kız orta mektebinden 818 Semahat hanım ve beyler. Hintli gizlendiği perdenin arkasına nın yabancı erkekle beraber yattığı cibinlikli karyola- Mitralyozlu haydut ! 4 kişi bir bankayı bastılar .. Herkesin, artık ölmüş olduğunu zannettiği, Amerikanın şimdiki Alka- ponu, azılı haydut Con Dilincer, gene bir bankaya baskın vererek 40.000 li- ra kaldırmış, yakalanmadan kaçmış - tır. Azılı haydut ve Amerikalıların ta- birine göre “Bir numaralı halk düş - manı,, Didincer, avenesinden son defa ele geçen birisinin mükerrer teminle- rine göre, ortadan kalkmış zannedili- yordu. Dilincer, en korkunç soyğunculuk- larından birini yapmıştır. Vaka esnasında bir polis ölmüş, banka müşterilerinden biri yaralan - mış, hırsızlar 40 bin liranmn kaldırıl - masını müteakip kanlı bir makineli tü- fenk muharebesiyle kaçıp gitmişlerdir. Dilincer'in çetesi, makineli tüfenk- le mücehhez dört kişiden ibarettir. Öldüğü zannedilen ve — birden müthiş bir “Basü badelmevt,, e uğra- mış bu haydudun, muhakkak surette Dilincer olduğu, - bir polis — hafiyesi ve banka direktörlerinden biri tarafın dan temin edilmektedir. Dilincer teşhis edilmiş ve kaçar - larken, otomobilin kenarında sürük « lendiği şayi olmuştur. Haydutlardan diğeri, başını getire- ne 8000 lira vadedilen, başka bir azılı Nelsondur. Hırsızların otomobilleri, kan için « de ve kurşunla delik deşik olduğu hal- de vaka mahallinden 25 mil ötede boş olarak bulunmuştur. Dilincer, geçen Mart ayımda yaka- lanmış, hapse konulmuş, fakat orada çakıyla tahtadan imal ettiği tabanca- ya benzer bir şeyle, gardiyanları teh- dit ederek kaçmağa muvaffak olmuş- tu. Amerika hükümeti şiddetli tedbir- ler almış ve bu görülmemiş - şeriri elde edene 15.000 Jlira vadetmiştir. Bunun yarısı kadar bir mükâfat ta haydudun yakalanmasını kolaylaştı - racak, yahut bulunduğu yeri haber ve- recek olana verilecektir. Dilincer'den henüz eser yoktur. n çıkar : - — Yazısı hikâye sütunumuzda— v Bır doktor Dokuz genç kızı zehirlemiş.. Amerikada Kentakide Luivil şeh- rinde, geçende Noer isminde bir dok- tor ölürken mühim bir itirafta bulun- muştur. Doktor, ölüm döşeğinde, şöy- le demiştir: : — Ben, doktorluk ettiğim müddet- çe genç bir kaç kız öldürdüm. Bunlar, iyileşmesi ihtimali bulunmadığını ak - İrmın kestiği hastalardı! — Kaç kız öldürdünüz? — Dokuz! — Ne suretle? — Kendilerine ilâç yerine verdim! — Bunu yaparken, hiç bir vicdan azabı duymadınız mı? — Bunlar, çok ağır hasta idiler. Nasıl olsa öleceklerdi. İstırap çekme- melerini, bir an evvel acıdan kurtul - malarını gözettim! Can çekişen doktordan zehirledi - ği sekiz kızın isimleri sorulmuş, hep- sini birer birer saymış ve sonra etra- fındakilere yalvarmıştır: — Şimdi siz de bana zehir veriniz. Bir an evvel öleyim! Fakat, arzusu yerine getirilmemiş, doktor bir kaç saat sonra kendiliğin - den ölmüştür. Fevkalâde sevimli bir adam olan doktorun bu itirafı, hayret ve dehşet uyandırmış, önce bu adamın hastala- ryına zehir verdiğine kimse inanmak istememiş, berkes ölüm yaklaşması - nın tesiriyle yalan söylediği zannına kapılmıştır. Doktorun itirafı üzerine, adliye bu işle alâkadar olmuş, isimleri sayıları kızlardan sekizinin mezarları bulun - muş, cesetlerden ne kalmışsa, mezar- dan çıkarı!lmıştır. Morgda yapılan otopsi neticesinde, sekiz ceset bakiyesinin yedisinde ze - hirlenme izine rastgelinmemiş, yalnız birisinde doktorun itirafının doğrulu- ğunu teyit edecek eser görülmüştür. Bu'itibarla, diğer cesetlerde zehir- lenme izlerine rastgelinmemesi, ara - dan zaman geçmiş olmasına atfedili - yor, Dokuzuncu kızın cesedinin nere- ye gömüldüğü, yapılan etraflı araştır- malara rağmen, anlaşılamamıştır! zehir KUPON 183 7-7-1934 | İğrenç.. Bir haydut, zavallı bir kızı berbat etti Çarşamba, (Seyyar muhabirimiz- den) — Burada feci ve tüyler ür- pertici bir vak'a oldu. Konoblu kö yünden Balaban oğullarından İ - bik kızı on yaşında Akkız iki gün evvel, her günkü gibi hayvanları alarak otlatmak üzere evden ay * rılmıştır. Biraz sonra eve on daki“ ka mesafedeki çay kenarında hay vanlara nezaret eden Akkızın kar şısına elinde tüfek bulunan otuZ yaşlarında iri yarı bir adam çık * mış ve bir şey söylemeden kızca ğizın üzerine saldırmıştır. Erbaanın Ağaseki köyünden Softa oğullarından Haskü ismin * deki bu şerir biçare kızı berbat et tikten sonra baygın bir halde bı- rakarak kaçmıştır. Âz sonra ora " dan geçenler kızı ayıltmışlar ve vak'adan jandarmayı haberdar etmişlerdir. Şerir derhal köy civa: rında yakalanmış ve adalete tes" lim edilmiştir. Akkız hükümet da iresine getirildiği vakit bittesadül ben de orada bulunuyordum. Arn: nesnin omuzunda taşıdığı yavru” cuk söz söyliyemiyecek derecede bitgin bir halde idi. Remzi oğlu Hadımköyünde iki kişi vuruldu Hadımköy, (Hususi) — Çatak ca kazasına bağlı Kızılca Ali kö yünde geçen gece köy korucusu Halil tarafından dört kişi taban ca ile yaralanmıştır. Mecruhlar - dan Çakmaklı köyünden Lâtif il: Bakkal Hüsmen aldığı yaralarıt tesiriyle derhal ölmüşlerdir. Di « ğer iki yaralıdan Mustafa oğl! İdrisin yarası karnındandır ve vi ziyeti tehlikelidir. Cinayet şöyle olmuştur: Köy delikanlıları bahçede toplanmış * lar, eğlenti yaparlarken köyün muhtarı Kadri efendi görmüş, da gılmalarını söylemiştir. Muhtar! dinlemiyen delikanlılar eğlenti ' lerine devam ederlerken, korucu Halil yanlarıma gelerek mâni ol mak istemiş, tabancasını çekerek korkutmak maksadiyle ateşlemi$ tir. Çıkan mermiler iki kişinin ö lümü ile ve iki kişinin de ağır sü rette yaralanmasına sebebiyet v€ miştir. Çatalca müddeiumumiliğ! meseleye vazıyet etmiştir. Muhtaâ rın vur demesile öldüren korut! yakalanmıştır. Muhtar hakkındi da ayrıca tahkikat yapılıyor. Köylü İzmirde gardenparti İzmir, 6 (A.A) — Verem mücü dele cemiyetinin senelik garde partisi dün gece şehir gıı:ziı-ır.ıııın'ı verilmiştir. arden çok güzel olmu! sabaha kadar büyük bir neşe ile V kit geçirilmiştir. Yurttaş! İ Az, çok kazancından muth ğ tasarruf vazifendir, borcundur" ARSSCKSAKALLLI Bunu iyi bil, belle ve yap- Milli İktısat ve Tasarruf Cemiyefİ; l