7 Temmuz 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

? | E î 3 — tı, Bir kısmı (târiki dünyalar) dı; Tariht Tefrila: Maamafih Çar (Birinci Pol) ün zadegân üzerindeki şiddet ve taz- yiki fazla sürmemişti. (Pol) ölün - ce zadegân yeni Çarı elde etmekte gecikmedi. Hasılı zadegân — sınıfı halk üzerinde Çardan sonra tazyik yapan bir kuvvetti. On altıncı ve on yedinci asırlarda bu tazyik kuv vetine bir de kiliseler yani (Kara ruhaniler) inzimam etmişti. Ruslar ortodoks olduktan sonra, Rus ruhanileri iki sınıfa ayrılmış- bunlar manastırlarda yaşarlar ve evlenmezlerdi. Bunlara (Kara ru- haniler) derlerdi. Diğeri de dinen evlenmeğe mec bur olan papas kısmı idi. Bunlara da (Beyaz ruhaniler) denilirdi. Kiliseleri idare edenler (Kara ruhaniler) di, Zira piskaposun be- kâr olması şarttı, bunun için kili- selerin başlarına târiki dünya ma- nastırlarından biri gelirdi. Beyaz ruhaniler bunların çömezleri sayı- lırdı, Bir çırağın ustası — yanında çalışması gibi, papaslar da (kara ruhaniler) yanında âdeta çıraklık yaparak, âyinlerde sadece taganni| etmeyi öğrenirler ve ancak — oku- yup yazabilirlerdi. Bundan sonra köylere gönderilirdi. Papaslar ya - ni (beyaz ruhaniler) ancak köylü- nün bir derece fevkinde bir smıf teşkil etmişlerdi. Köylerde başlı başına vaaz etmek hakkıma bile malik değillerdi. Köylere civar ma nastırlardan senede bir defa (kara ruhaniler) den biri iner, vaaz e - der, tekrar manastırına çekilirdi. * e * “Gemi Trabzon açıklarına gel- mişti, uzun atlamada hatırı sayılır dere-| ce yaptılar.. Disk atma çemberinde rahat dönmeğe alışan Naili Mutlaka ye- ni bir atış tarzı bulmuş olmalı ki artık her müsabakasında diski 37 metreden uzaklara kolaylıkla - sa- vuruyor. Naili yükselmek istediği kiloyu bulduğu zaman memlekette bu işin en başta gelen bir adamı olacak- tır. Yüksek atlama havuzu haricin de kalan Haydarın arkasından öy- le üç atlet geldi ki her birinin şaya nı hürmet yükseliş tarzları var.. Dün üç müsabıkın da 1,75 ten aşması artık Haydar olmazsa yük- sek atlamayı programdan silece- ğiz şeklinde olan endişelerimizi si lip attı.. Hiç şüphe yok ki bizim kadar kocamış emektar atletin yerini teh| dit eden gençlerin ve bilhassa Fe- nerbahçeli Necdetin şayanı dikkat tarafları çoktur.. Artık benim kadar herkesin na- zarı yüksek atlama havuzundadır..| 400 bayrak koşusunda üç kuvvetli takımın nihayete kadar yarış ede-| —. memesi o canım mesafenin bütün zevkini kaçırdı. Hemayar bir koşu yapan Fener, Beşiktaş takımları a- rasında kalan bu koşuda Fenerbah çe ilk metrelerdeki faikiyeti son hatta kadar sürükledi... ömer Besim Yarınki maç Yunan Panatinaikos takımı, ya- rın ikinci ve son maçını, İstanbul şampiyonu Beşiktaşla yapacaktır. | “Yunan takımının çok kuvvetliol- .'îüîlğunu dün gördük, bu zorlu takı- © Karadeniz Korsanları © MAbER — kHkşam Postası 7 Temmuz y34 Müellifi: /shak FERDI Rüstemin gözüne uyku girmi- yordu. Kendi kendine: — Ben şimdiye kadar bu derece meraklı ne bir kitap okudum.. Ne de böyle tüyler ürpertici bir masal dinledim. Diyor ve (Eski Rus tarihi) ni e- linden bırakmak istemiyordu. Rüstemin beynini saran endişe en ziyade yeni Çarın vaziyetinden doğuruyordu. Ya (Aleksandr) verdiği sözü biraz zaman geçtikten sonra unu- tur ve millete dirsek çevirirse?,, Fakat, bu bir hakikat olsa da, bunun Rüsteme taallük eder ciheti var mıydı? Rüstem bu noktayı düşünürken, dalgaları hâlâ durulmıyan (Kırım muharebesi) nin acı hatıralarını göz önüne getiriyor ve endişesin- de kendini çok haklı buluyordu. Cünkü, Türkiye ordu ve adliyesin- de ıslahat yapmakla meşguldü. E- ğer Rusya tekrar istibdat ve tahak küm devrine avdet edecek olursa, evvelâ Türkiye ile bozuşacaktı. Bu bozuşma neticesinin harbe dayanacağı da aşikârdı. Ortada bir (Boğazlar meselesi) ve müslüman muhacereti işleri var dı. Hürriyetperver (Aleksandr) la bu meseleleri kolayca ve sulhen halletmek mümkündü. Fakat, müs tebit ve teceddüde düşman bir Çar la ve onun hükümetile bu mesele- ler üzerinde anlaşmak imkânsızdı. O vakit iş harbe dayanacak ve hiç şüphe yok ki, bütün milletle bera- ber Rüstemin de işi ve” “İstikbali mahvolacaktı. Dün Ankaradan doğruca Ya lovaya gitmiş olan Dahiliye Ve- kili Şükrü Kaya Beyle Umumi Müfettiş İbrahim Tali Bey akşam geç vakit İstanbula gelerek - saat dokuzda trenle Alpulluya hareket etmişlerdir. Alpulludan itibaren seyahatlerine öotomobille devam edeceklerdir. Şükrü Kaya Bey ha- reketinden evvel Ânadolu ajansı na şu beyanatta bulunmuştur: “Başvekil Paşa Hazretlerinin emirleriyle Büyük Millet Mecli - sindeki son nutuklarında bahset - tikleri yahudilerin Trakyadan İs- tanbula grupça gelmeleri esbabı - nı yerinde tetkik —etmek üzere Trakyaya gidiyorum. Bizim bildiğimize göre hâdise bazı propağandacılar — yüzünden yahudilerin İstanbula gelmeğe baş lamalarıdır. Hâdisenin hakiki ma: hiyeti yerinde daha iyi görüleceği gibi her halde işin icap ettirdiği arzedeceğim. Türkiyede yerli ve yabancı her kes cümhuriyet kanunlarının - hi- mayesi altındadır. “Türk kanun- ları bu memlekette her vatanda - şım hakkını ve hürriyetini hiç bir fark gözetmeden korur. Kemalist Türkiyenin en büyük vazifesi bu kanunları tatbik — et - mektir. Yabancı yerlerde görülen Antisemistlik cereyanları bazan —D L ve zevkli bir oyun seyrettirecek - tir.. Panatinaikos — Beşiktaş - ma- çından evvel, atletizm müsabaka - Pi mın hlınbulun şampiyonu ile çar- lde lnılero dıhı sılu İiı_:mg da devam edilecektir. w tedbirleri alacağım, hükümetime | Rüstem istikbal bakımından va-| ziyeti tetkik ve muhakeme ederek yeni Çarın göründüğü ve söz ver- diği gibi kalmasını arzu ediyordu. (Köylünün azat edilmesi) — ile başlıyan yeni Rus inkılâbı Çar A- leksandr) n teceddütperverane ic- raatile devam edecek olursa, Tür- kiye şüphesiz ki, harp için yapaca- ğt hazırlığı ve bu uğurdaki mesa- isini halkın refah ve saadetine has redecek ve gailesiz, gürültüsüz ge- çecek seneler icinde Rüstem — de yüksek bir mevki sahibi olacaktı. Zaten karısı da böyle bir mes'ut günü idrak etmek için Rüstemin kahrını çekmiyor muydu? , (Fatma) herşeyden ziyade deb- debe ve ihtişam içinde yaşamak is- tiyen bir kadındı.. Ve Rüstem, İs- tanbuldan ayrılırken, Fatmaya söz vermişti: — Yakında meşhur bir adam o- lacağım... Seni kuş tüyünden ya- taklarda yatıracağım.. İpek ve el- maslar içinde yaşatacağım! de- mişti. Rüstem kitabı elinden bıraktığı zaman güneş doğuyordu. Gemi kaptanı Aslan Bey, Rüs- temin kamarasına geldi: — Oğul, dedi, Ttabzon uzaktan göründü. Şehre sokulacak mıyız.. Yoksa geçip gidecek miyiz? Rüstem kamaranın penceresin- den dışarıya baktı: — Trabzona gelmişiz... Ve Aslan Beye dönerek: — Burada demirliyelim, dedi, çünkü bugün limanda. , görülecek işlerimiz var. (Devamı var) rüKayaB.in beyanatı bizde de makes buluyor. Bir defa daha İstanbulda Türk efkârı umumiyesine arzettiğim gi- bi biz memleketimiz, vatandaşla- rımızı başka memleketlerde cere- yan eden böyle fikirlerden ve ak- sülâmellerden daima masun bulun- durmak isteriz. Hiç bir memleke- tin dahili siyaseti ve dahili müna- kaşaları bizim memleketimizin iç işlerine tesir edemez ve etmemeli- dir. Bizim iç siyasetimizin esası kendi kanunlarımıza göre cereyan eder. Yahudiler aleyhinde bu yol- da neştiyatta ve telkinatta bulu - nanları yola getirmek Türk kanun- larını tatbikle mükellef olan hü - kümetimize ve mahkemelere ait - tir. Benim her zaman ve her kes için şeflerimden aldığım emir ve direktif budur. Ufak tefek hadi- seleri bilinmez maksatlarına, leh- te ve aleyhte alet etmek istiyenlere vatandaş ise memleketlerine iyilik etmiyeceklerini, yabancı iseler bu millete dostluk etmiyeceklerini bir kere daha hatırtlatmayı bir vatani borç bilirim.,, Türk — Yugoslâv an'aşması Belgrat, 6 (A.A.) ÂAyan meclisi dün öğleden sonra yaptı- ğı toplantıda hariciye nazırı M. Yevtiçi dinledikten sonra, Türki- ye ile Yugoslavya — arasında 26 Teşrinisani 1933 tarihinde - Bel - gratta imza edilmiş olan Türk ve Yugoslav hemşehrilerinin müte - kabil şikâyetlerini halle matuf iti- lâfı ittifakla kabul eylemiştir. | dikten sonra haberi İtalyanlar n (Baştarafı 1 incn sayıfada) Orada, Başvekil Muavininin iş- tifasını tasvip ettirecek ve yerine Ceneral Göring'in tayini çareleri- ni arıyacaktı. Ceneral Göring, bununla bera- ber Prusya Başvekâletini muhafa- za edecek, hava nazırlığında ka- lacak, Rayhiştağ riyasetinden çe- kilmiyecek ve polis.şefliği ile or- du cenerali hüviyetlerini elan ha- iz bulunacaktır. İ Berlin, 7 (A. A.) — Milli soz- valist hücum kıtaatının yeni erkâ- nıharp reisi M. Lutze, “Aneriff,, gazetesine beyanatında Röhm'in ve arkadaşlarının hareketlerinden | ancak vyaziyet hat bir devreye gir- olduğunu söylemiş ve hücum kıtaatının ha- inlerle kat'iyyen teşriki mesai et- memiş olduklarını ve hâdisenin birkaç reisin isyanından ibaret bulunduğunu ilâve ederek demiş- tir ki: “Hitlerin hücum kıtaatına olan itimadı tamamiyle bakidir ve hü- cum kıtaatı da reisi eskisi gibi sevmektedir. Hücum kıtaatiı, zaru ri olan tensikat esnasında azaltı - lacaktır.,, Berlin, 7 (A. A.) — Son hâdi- selerde tevkif edilen rüesadan Von Tschirsohky, Von Savingny, Von Stotzingen ve Von Killinger yapılan tahkikat neticesinde hain- lerle şüpheli bir temasta bulun- mamış oldukları anlaşıldığından serbest bırakılmışlardır. Berlin, 6 (A.A.) — Alman is- tihbarat bürosu bildiriyor: »M. Göringin bir, kazaya dğra.-| , Ce mış olduğuna dair ecnebi memle- ketlerde çıkmiış olan haberlerin asıl ve esası yoktur. Londra, 6 (A.A.) — Royter a - jansının Berlin muhabiri bildiri « yor: Göringin bir kazaya — kurban gittiği şayiası variddır. Bu şayiayı teyit kabil olmamıştır. Fransamın Berlin sefareti dün şu tekzibi neşretmiştir: “Fransanın 30 haziran vakayi - inde methaldar olduğuna dair ec- nebi bir ajans tarafından neşredi- len ve Berlin matbuatı tarafından heyecanlı bir ifade ile iktibas olu- nan telgraf meselesi hakkında so- rulan bir suale cevaben sefaret bü- tün bunların birer masaldan iba - ret olduğunu beyana mezundur.,, Nevyork, 5 (A.A.) — Havas a- jansından: M. Hitlerin Neudeck seyahatinden bahseden Nevyork Herald Tribune gazetesi başveki - lin şimdi mareşal Hindenburg ile von Blombergin ve Alman ordusu nun avuçları içinde — bulunduğu fikrini izah etmektedi. Bu gazeteye göre Alman hükü- metinin mahiyeti şimdi von Pape- nin mahut Marburg nutkunda izah ettiği prensiplere doğru inkişaf et- mektedir. Almanlar şahsi ve dini — daha vâsi bir hürriyetten istifade ede - cekler ve vatandaşların hususi ha- yatı artık nazi nezareti — altında bulunmıyacaktır. — Gazete bir ta» raftan mareşal Hindenburg ve von Papen ve diğer taraftan M. Hitler ve Göring arasında zevahiri kur - tarmak meselesi mevcut - olduğu,| anlaşılmaktadır, diyor.. Ve şu satırları ilâve ediyör: “Eğer reisicümhur von Pape - nin çekilmesini seddederse bir tar- zı hal bulunması oldukça güç ola- caktır.,, Bakürı Alman isyanı hakkmd e diy orlar? Londra, 6 (A A.) — Royter * t jansının Berlin muhabiri bıldlft. yor: Bugünkü Alman hüküme "'A'İ' devirmek için yapılan suikaste * tirak ettikleri söylenenlerden şe-a dizil-nler arasında Brunifi kabinesinde münakalât nazırı € M. Treoiranus ile bir kaç sene ©© vel hiyaneti vataniyeden dolâf Leipzig yüksek mahkemesi tarâ fından mahküm edilmiş üç Rli'f' ver zabitinden birisi olan mulızij Seringer vardır. Hitler ;ııhıâlt etmeğe gelmiş olduğu bu mahkt mede, şu meşhur beyanatı yaf_ı, mıştı K — Naziler kontrolu ellerine * hnca başlar düşecektir..,, Londra, 6 (A. A.) — Roytî' ajansının Münih muhabiri bılcl%$ KS | yor: Münih Başpapası Kardinal F? ulhaber'ın sarayı polis hafıyelJ nezareti altındadır. Polis hafiy? leri saraya giren ve çıkanlarıllî simlerini not eüzektedirler. | Roma, 5 (A. A.) — Havas” jansı bildiriyor: İtalyan gazeteleri Alman h seleri hakkında tefsirlerde İ:nılJ maktan içtinap ediyorlar. M'! fih telgrafların intihabına ve " berlerin üzerine konulan baş lara bakılırsa İtalyan ma 11 resmi Alman görüşünü kabul * % mektedir. Yalnız Lavora ıızbîd& neşrettiği bir makalede Almö? yadaki ayrılıkların milli ıoıy*w ; rejimi altında bir müddet kuf'ş ve propaganda ile durdurulıb' %nı yazarak diyor ki: _f u ayrılıklar her halde bir?* lak verecekti. Fena iktısadi şer” ve harici siyasetteki inkisari " yaller vaziyeti olgun bir hale # tirmiştir. İmparatorluk haned&” nın da sön hadiselerde vol oY? miş olması kuüvvetle ıııııht::mo"a 4 Berlin, 7 (A. A.) —M. ng nin milli sosyalist hücum kıtâ” erkânı harbiye reisliğine td#â munııebetıyle propaganda n Örr M. Göbbels mumaileyhe şu * grafı göndermiştir: '*_' “Asıl vazifen muarızlarım!” husumetlerini milli — sosyalistlif ve hücum kıtaatımıza - tevcili " memelerine dikkat etmek olat? ti Hücum kıtaatımız nam _ ve lekesiz kalmışlardır. Senin ” tin altında Hitlerin kendile yereceği cesaretle ve fedakâ ifa edeceklerdir. Berlin, 7 (A. A.) — Hav jansı bildiriyor: Başvekil muavini M., Von '.,-" penin arkadaşları olan mev” milli sosyalist rüesanın tahlıı' mumaileyhin vaziyetinin şimd' istikrar bulduğuna hükmetti '_ lir, Hatırlardadır ki, M. Van Ş penin en yakın mesai arkaf Von Rose, başvekil ı'ı'.mıvm odasında tabanca ile öldürü ve bizzat Von Papen de derâ” tevkif edilerek birkaç gün N” vet altında bulundurulmuştur" , Paris, 7 (A. A.) — Berlin?” bildirildiğine göre, eski nazır' , dan Traviranus 3 Haziran hl sinde ölenler arasında bulun! tadı. Söylendiğine göre M. Papen, mesai arkadaşlarından zılarının 'ölümüne sebep olan raat hakkında M. Hitlerden ” hat istemiş ve l endilerine V" tevcih olunan Üiyaneti vatâ cürmünü ispat eden vesaik 8 rilmesinde ısrar nylemı,ü? y 4 J1 ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: