ut dzra ü haf Muharrirliğe nasıl başladım Bir genç meslektaş benden muhar- rirliğe nasıl| başladığımı sormuştu. An- lattım. Fakat, gerek bir iki sene evvel Son Posta gazetesinde, gerek geçen - lerde bir mecmua da, hatıramı yanlış | olarak kaydetti. Her halde ya ben iyi anlatamamışım, yahut ta o iyi anla - mamış. Zira, bilhassa Selâmi İzzet gi- bi beni gazeteciliğe teşvik eden bir ar. kadaşıma taallük eden hususta haki. kate ve hissiyatıma tevafuk — etmiyen | levhalar canlandırılmış. Bilhassa, Selâmi İzzetin beni kati sürette gazeteciliğe sülüke nasıl âmil olduğunu bir de kendim hikâye ede . yim ki, muhterem arkadaşım hakkın. da her türlü iştibahım önüne geçilsin: Ben, mektepte riyaziyeci idim. Mer- hum Şahabettin Süleyman, bütün smı- fımız üzerinde edebiyat propagan - dası yaptı. Beni de tür ve nesirle alâ- kadar etti. Bir kaç teerübede bulun- dum. l?llıdı yazdığım şiirleri, Aziz Va- mik ııu:ııde bir arkadaşım Yahya Ke- male göndermiş. Üstat bunları takdir e_dord: beni, cesaretlendirdi. Celâl Sa- l"'v_orhın Seyfi, Yusuf Ziya, Faruk Nafiz, Halit Fahri de beni aralarına almak iltifatını göstererek hep birlik- te, “Birinci kitap” (İkinci kitap), (Üçüncü kitap) isimleriyle aylık mec- mualar çıkardık. Bu mecmuada, Ömer Seyfettinden, Nazım Hikmete kadar diğer bir çok imzaları da yazıları inti- şar etti. İlk defa olarak, imzam 1918 de (Birinci kitap) ta manzumeler al- tında çıkmıştır. E Ziya Gök Alp başta olmak Üüzere, bir çok — münekkitler le - :şındı bulunarak beni cesaretlendir. - | i. O tarihten itibaren, İstanbulda, A- nadoluda, Kafkasyada muhtelif şür - ler, bilâhara nesirler ve daha sonra tercümeler neşrettim. İlk çıkan kitap- larım Kafkasyadadır; içlimat mevzu - lar etrafında tercüme ve hülâsalardır. AH25 seneslade İştanhila AZadü » Büm vakit, iktısadi ve içtimal mevzu: lardan başka yazılar altına imza koy - mağı ciddiyetsizlik addediyordum. O- nun için, Vakit gazetesine yazdığım müteaddit hikâyelere Vve yüzde yüz ilmi bulmadığım makalelere, seyahat mektuplarına “H. Süreyya” namı müt- tearını koydum ki, bu imza daha son- raları Hatice Süreyya halini aldı. 1927 şenesi başında, artık matbu- atla tamamiyle alâkamı kesmeğe ka - rar vermiştim. Zira, hikâye falan gi - bi neşriyatla meslek temin edilemiye- ceğine ve içtimai mevzuların —insanı yaşatacak kadar para getiremiyeceği- me kanaat hasıl etmiştim. Bir arkada - şımla birlikte Galatada bir yazıhane aç- miştim. Eskiden de dostum olan Selâmi İz- zet, işte bu sırada önüme çıktı. Bir Zün hasta imiş. Kendisine yardım et- Mek arzusunu gösterdim. Yapamıya - Sağımı söyliyerek reddetti. Ben ımsrar- da bulundum. O da kabul eyledi ve vi yazıyı beğenerek beni teş - Bende şu kanaat vardı: “Babrâli pi- "nnu:'-d- bir I;lıhrrir, yözı yazar; | basılır; imil .| bf eli ıü:ık;:îl_'hm karşı Filhakika, o zamanlar, vari: - seriya H?"rıii- Halbuki, s.ı::: : ğ ıg. piyasayı İyi tanıdığı için, beni bu zibi tehlikelerden himaye edeceğini söyledi. Ben, evimde çalışıyordum. O d.ı, bazan müşterek ve bazan münfe - rit yazdığımız yazılarımızı götürüp sa- tıyordu. Böylelikle, elime, yazıhane - dekine nmisbetle, fazla para eçiyordu. Yukarda da söylediğim gibi, imzami ancak ciddi mevzuların altıma - koy- mak — istediğimden Uzun za » man hikâyelerime bir yıldız yahut ye. | miz bile koymadım. Bu, bilhassa Ak . şam sahiplerinin dikkatini celbetmiş. Selâmiye: “Bu adam kimdir?” — diye sormuşlar. O da, benim muvafakatimi istihsal etmediği için, hüviyelimi giz- lemiş. Lâkin, bir gün, beni tatmin e - den bir teklifle evime geldi. Kendisi | fnhisarlardan birine giriyormuş. Ak - gam gazetesindeki yerini bana terket: | ti Ben de © gazetede daimi olarak, | Bu sabah Ankaradan gelen ha- berlere göre Darülâceze resmini vermediklerinden dolayı kapatılan| İstanbul sinema sahipleri namma gelen heyet Dahili,ye Vekâletile te maş etmektedir. Maliye Vekâleti İstanbul beldiyesine bir telgrafçek mis ise de Dahiliye Vekâleti kara-! rım daha evvel verilmiş olduğunu| söyliyerek yapacak bir şey olmadı ğı cevabını vermiştir, Ki asesaee T RENMDA A YAK DAN YeNGEYADLGU YU GENEYEK LARLeNİALENE eDe. Edirneye — ucuz bir seyahat İstanbul — Edirne Halkevleri - nin temasları neticesinde Edirneye bir seyahat tertip edilmiştir. Ilk se- yahat 13 Temmuzda trenle yapıla- caktır. Tren 13 Temmuz Cuma sa- bahı Sirkeciden kalkacak, 16 da Edirneye varacaktır. O gün Edir - nede Trakya Muhteliti ile İstanbul| | Muhteliti arasında da bir - futbol maçı yapılacaktır. Kaçakçı kadınlar Dün limanımıza gelen İtalyan bandıralı Diyenna vapuru yolcula- rından Madam Marika ile Madam | Bundan başk2 Madam Rebekanın da yatak ve yorganları arasında ipekli kumaşlar da bulunmuştur, Bunları yakalıyanlar gümrük mu- hafaza memurlarıdır. irleaağkale Hukuk Fakültesi dörtsene Üniversitenin yeni kayıt ve ka- bul, devam ve inzıbat talimatna- meleriyle Hukuk ve Tıp fakültesi- nin imtihan talimatnameleri ha - zırlanarak vekâlete takdim olun- muştur, Diğer taraftan öğrendiğimize göre Maarif Vekâleti, Hukuk Fa- kültesine bu sene ihzari bir sınıf ilâvesi suretiyle hukukun ders se- nesi müddetini dört seneye çıkar-| mıştır. T. C, F. ismi alacak olan bu ihzarf sinifta tarih, coğrafya ve felsefe dersleri gösterilecek ve bu sımıfın imtihanında muvaffak olamıyan talebelerin kayıtları ter- kin olunacaktır. Bundan başka yeni ıslahat me- yanında Edebiyat fakültesi tedri- satının da dört seneye çıkarılma- sı muvafık görüldüğü söyleniyor. —— Vali de dava açtı Esnaf bankasındaki ihtilâs do-! layısıyle bazı hakaretamiz neşri - yatta bulunduğu iddiasiyle, mah - kemeye verilmiş olan Milliyet ga- zetesi aleyhine, şahsiyeti manevi- yesini tahkir ettikleri noktasından Vali bey tarafından da yeni bir dava açılmıştır. Yoksa, Selâmi İzzetin kendi ro » manlarına benim imzamı koyduğu va- rit değildir. O, çok kolay, çok güzel, çok hususi tarzda yazan kaymetli bir muharrir olduğu için hususi kâtibin (Vâ - Nü) ve saire imzalarımla yaz - | kariini irkilteceğinden korkar!... (Vâ-Nü) İstanbul Blediesi hine bir dava açmıya karar verdi Diğer taraftan Istanbul sinemacıları Ankaraya yeniden bir heyet göndererek teşebbüslerine devam ediyorlar Diğer taraftan belediye de ka - panan sinemalar hakkında — dava açmıya karar vermiştir. Dava şu noktadan açılacaktır: Sinemacılar müştereken Darü- lâceze hissesini vermemiye karar verdikten sonra yalnız belediye| resmini belediye veznesine yatır- mak istemişlerdir. Belediye Darül- üceze hissesi ile belediye resmini daima birlikte aldığı için yalnız verilen belediye resmini de kabul etmemiş, bunun üzerine sinemacı- lar belediye resmini noterlere ya -| tırmışlardı. Sinemacılar Darülâceze hisse-| sini vermemiye karar — verdikleri | günden itibaren belediye tarafın bi dan seddedilen güne kadar geçen | müddet zarfındaki Darülâceze| hissesi sinemacıların ellerinde kal- mıştır, Belediye işte sinemacılarda biriken Darülâceze hissesini dava edecektir. Belediye erkânından bir zat ta demiştir ki: — Sinemacılar, İstanbul bele- diyesine karşı müttehiden cephe aldıkları için, belediye, salâhiyeti- ni istimale mecbur olmuştur. Bu hareketi yalnız bir sinemacı yap - Anjelin üzerlerinde birer — buçuk -eee J kilö ipekli * kuraaş amuğtür. e | besi tarafından bir konser tertip Hastahanede öldü Şoför Alinin idaresindeki kam- yon, dün Galatadan — geçerken Pandeli isminde bir fırıncıya çar- parak yere düşürmüş, fırıncı kal- dırıldığı hastanede ölmüştür. Şo -| för yakalanmıştır. Döğüştüler Kapris gazinosunda rakı içip< otomobile binen Hikmet, Sabri, | Sırrı isminde üç kişi arasında kav ga çıkmış ve Sırır, Hikmet efendi> yi kolundan ve bacağından, Hay- ri efendiyi elinden bıçakla hafif- çe yaralamıştır. Söndürüldü Arapcamiinde Dökmeciler çar şısında bulunan Piyer efendinin tornacı dükkânında bir sigara ate şinin atılmasiyle yangın çıkmış, i'faiye tarafından söndürülmüş - bür. Bisiklet çarptı Karagümrükte Fevzipaşa cad- desinden geçen İsmail efendiye Cemalin bindiği bisiklet çarparak yere düşürmüş, ağırca yaralamış-! tır. | 130 kuruş Tahtakalede oturan Mehmet fendinin cebinden — yankesicilik suretiyle yüz otuz kuruşunu çal - mak istiyen İbrahim yakalanmış- tır. Denizde boğuldu Dün akşam üzeri Arnavutköy deniz kıyısında bir ceset bulun- muş ve yapılan tahkikat netice- sinde cesedin bundan birkaç gün evvel denize girip boğulan Har-. | putlu Ahmede ait olduğu anlaşı ) Zaten belediye, y_ı mış olsaydı ancak bir dava açıla - bilirdi. Fakat hep birden harekete geçtikleri için sinemaları kapatıl- mak mecburiyeti hâsıl — olmuştur. bunu yapmamış olsaydı kendisi mes'ul olurdu. Belediye, yalnız sinemaları ka-| patmakla kalmıyacak, sinemalar | kapanmadan evvel vermedikleri müterakim Darülâceze vergileri için de bir dava açılacaktır. Rıhtım Şirketi satın alınıyor Son zamanlarda ecnebi şirket- lerin muamelâtımı ve mukavelele- rini sıkı bir surette tetkik etmekte| olan hükümet İstanbul Rıhtım Şir-jı ketini kat'i surette satın almıya ka rar vermiştir, Şirketin müdürü M. Kanoş Ankaraya çağrılmıştır. Mü- dür bu akşam Ankaraya gidecek -| tir. Şirketin satınalınmasile Nafia Vekili Ali ve Adliye Vekili Saraç oğlu Şükrü Beyler meşgul olmak - tadır. Konser — Yarın akşam saat on sekizde Tayyare Cemiyeti menfaatine Kü çük çiftlik parkında Beşiktaş şu -| edilmiştir. Bu konserde Deniz kıs| zı Eftalya Hantmla, Kemani Sa-| di, Tanburi Salâhattin, Kemani| Cevdet, Kemençeci Sotiri, Piya -| nist Şefik ve Udi Marko Beyler -| den mürekkep bir saz heyeti çala- caktır. Tanşğammn Müskirat ihracatımız 1933 senesi haziranından 1934 mayısı nihayetine kadar müskirat inhisar idaresi tarafından başta Danimarka ve Amerika olduğu! halde muhtelif ecnebi memleket- | lere 1509 litre rakı, 46781 litre şa- rap, 500 litre vermut, 90 litre li- kör ve 714 litre konyak - ihraç e - dilmiştir. Bu içkilerin mecmu be- deli 7698 liraya baliğ olmakta -| dır. Ç öeamlötyeele, Komisyon çalışıyor Umumi harp esnasında emlâki müsadere edilmiş olan Amerika tebaasına ait emlâkin geri veril- | mesi işini müzakere etmek üzere Türk ve Amerikan murahhasla - rından mürekkep bir komisyon, dün Muhtelit mübadele komisyo- nunda birleşerek bazı tetkik etmiştir. Zdti Belediyenin borcu Belediye muhasebe müdür mua- dosyaları vini Nail Bey belediyenin Periye Bankasına olan borcu meselesini Dahiliye Vekâleti nezdinde takip | etmek üzere dün akşam Ankaraya gitmiştir. Eylülde ilk taksit olmak üzere 15000 lira verilecetkir. DA — Hitlerin aleyhinde- ki isyanın sebepleri ş Üç gündür gazetemizde okuyorsu- nuzdur: Almanyada, muhafazakâr ad- dedilen grup, Hitlerin aleyhine bir is- yan çıkardı. Bu isyan muhtelif meş - hür 'şahsiyetlerin kurşüna dizilmesiyle — neticelenmiştir. Sarsıntıları hâlâ da de- vam ediyor. Hitler, hükümet başına geçmezden evvel, bir vaitlerde bulunmuştu: İşsiz- liğin önüne geçeceğini, Almanyanın harici siyasetini düzelteceğini, mali iş. leri yoluna koyacağını, dahilde bir ta- kım içtimai inkılâplar yapacağını ileri sürdü. Bu gayeler etrafında, —hücum * kıtaları denen ve ordu kadrosunun dı- şında bir askeri teşkilât yarattı. Buna — ve fırkasına dayanarak hükümetin bas — şına göçti. Sonra, umumi reye müra - — | caat etti. Hemen bütün Almanyanın — kendisiyle beraber — olduğu anlaşıldı. — Şimdi, artık, Hitlerden, vadettiği şeye leri yapması bekleniyordu. Ti Fakat, Almanyanın düşmanı olan Fransa, harici siyasette büyük muvaf» | fakiyetler kazandığı halde, Reich de - nen Berlin hükümeti, âdeta inzivada kaldı, İngiltere ve Amerika, ilk önce zannedildiği kadar Hitlere zahir olma- dılar. İtalya bile, onu siyasetinin peşi- — ne takmak yolünu tuttu. Avusturya — meselesinde bile kati surette anlaşmak- | tan çok uzak oldukların: son hâdise - — ler gösteriyor.Halbuki, Hitler, Avus - — | toryayı ilhak gayesinden ricat eyle » miştir. Lehistanı kendi tarafına imale — | için, Almanya, Danzigteki ( e dan vazgeçmek zaruretinde E.İn:;fı' tır. 4 Hülâsa, beynelmilel siyasette, Hite —| ler Almanyası, ancak düşman kazai. — mıştır. *<1 Peki, dahilde?... Dahilde, evvelemirde, — ticaret müvazenesinin bozulması yüzünden — — | büyük bir mali ve iktısadi buhran var- — | dır, Yahüdi düşmanlığı, Almanyaya — | pek tuzluya ötürmüştür. " 4 Almanlar, harici b&ıçıqr moratoryom ilân etmişlerdir. — İktısadi veizmali vaziyet Ü'merkee Ü de iken, işsizliğin önüne geçilememiş, — bilâ ü işsizlik, hakikatte artmıştır. Sonra, Hitler, kilise —meselelerine — de parmağını sokmuş; bir milli Alman — dini yaratmak için çalışmış, böylelik. — le, Protestanları da, Katolikleri de a - — leyhine çevirmiştir. ” Milli sosyalistlerin reisi, — dahilde — içtimai ıslahat, hattâ inkılâp yapacı. » — ğını söyliyerek bu derece kuvvetle hü- kümet başında — tutunabilmişti. Ex - <ümle, büyük emlâk sahiplerinin top- — rağını köylüye vererek, cesim sanayii — millileştirerek bir nevi sosyalizm ya - pacağını, işçiye ve küçük tasarruf er- — babına zahir olacağını vadetmişti. Lâ- kin, bunu yaparsa, memleketi bolşe » — vikliğin ilk devresindeki hercümerce — sevkedeceğinden korktu. “Tereddüde düştü. 4 Böylelikle, halk arasındaki — eski mevkiü sarsıldı. Düşmanları, bu ânı fırsat bilerek, her şeyi hazırladılar, Hitlerin aleyhine kendi hücum kıtala- rınt seferber etmek istediler. — Fakat, | ordunun benüz Hitlerle beraber oldu. gu hesaba katılmadı. Almanların ekserisi, Bu meyanda — tecrübeli Hindenburg, eğer Hitler bir — an içinde devrilirse, memleketin keş » — mekeşinden düşmanları istifade ede » — ceği kanaatindedirler. Bu sayede, dik- — tatör henüz başta duruyor. Vaktiyle Rusyada Bolşeviklik, bu- — gün Hitlerin geçirdiğinden daha müş- kül vaziyetlere düşmüştür. Almanya »- — da da, bu günün şeraitine uyan — | milli sosyalizmin kolay kolay devrile- — | miyeceği zennedilir. Bilhassa, bu mü- — him vartayı atlattıktan sonra... Hüseyin Faruk Holivut ğ Holivut'un 4 Temmuz nüshası gür — "nl resimler ve zengin münderecatla — intişar etmiştir. Ha