Benim görüşüm : Ahlâk buhranı Bütün dünya, siyasi, iktısadi, mali ve saiy buhranlar meyanın- da, bir de ahlâk buhranı geçiri- yor. Bilhassa İnkılâp ıııemlel:ellc-i rinde bu buhranın pek şiddetli ol-| duğunu görüyoruz. Sovyetleri ele | alalım. Çarlık zamanında, Ruslar, kilisenin tesiri altındaydılar. Bu tesir yıkıldıktan sonra, eski âdet- lerin zıddını yapmak sanki moda haline geldi. Meselâ, ortodoks di- ni ebedi bir nikâh mı emrediyor? Hemen bütün kadınlar — gömlek değiştirmekten — daha büyük bir süratle koca değiştirmeye koyul- dular. Bununla da kalmadılar: Birbirine girdiler dolaplarla âp- lar Miısraı fehvasınca, —meselâ, bir fabrikanın, bir üniversitenin, bir mahallenin kadınları ve erkekle- ri adeta müşterek bir zevciyet ha- yatı kurdular.. Bolşevik inkılâbınm ilk- sene- lerinde ahval böyleydi. Zaten - Sovyet Rusya düşmanlarınca mü- balâğalandırılarak - bunun o ka- darçok dedikodusu yapılmıştır ki, elbette işitmişsinizdir. Fakat, cinsi Jâubalilik, Bolşe- vik nazariyecileri üzerinde aksü - lâmel husule getirdi. 1924 - sene- sinden sonra, “Yeni ahlâk,, mese- lesi ortaya atıldı. Bir âlim: — Biz şimalli Ruslarız!.. Ka- nımız o kadar ateşli olmamak i- cap eder., Bu afrikat şehvet ve ih- tiras üzerimize nereden arız ol » du?.. - diye makaleler yazdı. Başkaca da kütüphaneler do- lusu kitaplar çıktı. Yeni ahlâk kaideleri, rüşvet almak, giybet n a'?ııkn komşuntn kadınına kem zle bakmıya kadar, her cihette teessüs etti. Şimdi Rusyada, koca değiştiren kadına kat'iyyen iyi nazarla bakmazlar. İçtimai ha- yat içinde, böyle —hafifmeşrep- ler, İngiliz sosyetesinde olduğu gibi, mevkiini kaybeder. Ahlâkın diğer kısımlarında da, Bolşevik dostlarımız, kendilerini sıkı bir zabıt ve rabıt altına almak için gayret sarfediyorlar.. Meselâ rüş- vet ve sulistimalin önüne hemen yüzde yüz denecek nispette geç- mişlerdir. * — Bizde ayni sahada mücade- le açmak lâzım değildir!.. - deme- ğe kimsenin dili varmaz sanırım. Eski ürflerin yıkılması, civar "_î'ınkln(lırin tesiri, mütemadi is :'h_lııler. bizdeki umumi telâkki- leri de değiştirmiştir. Büyük teyzemiz, senelerce dul kalsa, ve minarede ezan okuduğu- vu yüksek duvarlar üzerinden | seyredip işittiği müezzine gönül bağlasa bile, bir manevi mania- nın tesiriyle, su sızdırmamaya ça- lışırdı. Halbuki, onun torunu, evlidir; kocasımı da samimi olarak sever. Lâkin, bir takım âşıklar peydala- mamağı, sade bir erkeğe katlan- maği, - tek elbiseyle kalıp da mo- daya riayet edememiş gibi - hay- siyetşiken (!) bulur.. Bunu, eş dosttan geri kalmış bir $ey telâk.| ki eder. Rus âlimi gibi biz de - sorabili- riz: — Bu, Holivutkâri havailik ba- şimiza nereden ârız oldu?. Hayır, memleketimizde bugün hâkim olan kadın - erkek müna- sebatı telâkkilerinden para mu - vacehesinde maneviyata — kadar ahlâkın bütün şubeleri ülküye uy- gun şekilde değildir. İdareci mü- Malüll eden maznunlar muhakeme ediliyor Sabık üsküdar malmüdürü Sabri ve muhasebe kâtibi Salih Beyler iddiaların varit olmadığını söylediler Ufak derecede malülin askeri- yenin on senelik maaşları verildiği sırada Osman Nuri, İbrahim, Meh- met efendilerle daha bazı eşhasa ait on senelikleri ihtilâs etmekten suçlu, sabık Üsküdar mal müdürü Sabri ve muhasebe kâtibi Salih bey lerin muhakemesine dün İstanbul ağır ceza mahkemesinde devam o- lunmuştur, sentes dETULAKLAEA UYK ARYELRANAE N BrvEESE YEYEMTADTLADEYARENA ve aa Zaro ağa dün gömüldü Dünyanın en ihtiyar adamı Za- ro ağa dün saat dörtte Eyübe gö- türülerek gömülmüştür. Zaronun cenazesi belediyenin — bir cenaze kamyonu ile götürülmüştür. Kızı Güllü hanım ile torunlarından bi. ri şoförün yanına binmişlerdir. Di- ğer torunları da beş otomobile bin- mişlerdir. Zaro ağanın yalnız kal- bi sağlam bulunmuştur. —— Ada şenlikleri başlıyor Adaları Güzelleştirme Cemiyeti tarafından yapılan hazırlıklar bit « miş gibidir. Bu yaz mevsiminde Büyükada: da yapılacak şenlikler 12 temmuz perşembe akşamı Yatklübünün ta- rasa ve bahçelerinde verilecek olan “Adalar revüsü,, ile başlamış ola- caktır . Bu yeni revü — Ekrem ve Cemal Reşit Beyler tarafından sureti mah susada hazırlanmış, on dört tablo- dan ibare! gayet eğlenceli bir mev zu olduğu gibi kudretli san'atkâr Ertuğrul Muhsin Beyin nezareti idaresi altında Şehir tiyatrosunun tanınmış artistleri tarafından tem - sil edilmesi itibariyle de halkın çok hoşuna gideceği şüphesiz olduğu söyleniyor. Revünün temsili bittikten sonra geç vakte kadar dansedilecektir . Davetlilerin sıcakta rahatsız olma- maları için elbise serbest bırakıl - mıştır». Sabaha karşı saat — üçte şehirden gelenlerin avdeti için bir vapur hareket edecektir. Davetiye almak için şimdiden Büyükadada Yat klübüne ve Tepe: başında Şehir tiyatrosu (Darülbe- dayi) idaresine müracaat edilebi - lir. Savaş aleyhine dava Müddeiumumilikçe Savaş ga- zetesi aleyhine bir dava açılmıştır. Dava, her çıkan sayıdan müddeiu-| mumiliğe muayyen miktarda ve muntazam olarak gönderilmesi i-| cap ettiği halde bunun ihmal edil- mesi yüzünden açılmıtşır. ———T ea nevvyer sınıfın bu hal karşısında bir aksülâmel husule — getirmesi inkılâbımızın lâyık yepyeni bir ahlâk yaratması lâzımdır. Ruhlarda hâsıl olan bıkkınlık akarcardanmacu d BaraNan aN ua Nat AM VA qm ve tiksinme, bu aksülâmele ma- kes olacaktır. (Vâ-Nü) HABER — Akşam Postası se Tahkikat evrakma ve şahitles rin şehadetine nazaran bu üç ma- lâl, maaş cüzdanlarını bir takım sarraflara terhin etmişler, sarraf-| lar, bunlara bir kaç defa onar lira vererek savdıktan sonra on sene - likleri, mal müdürü ve muhasebe kâtibiyle uyuşmak suretiyle birer bordro tanzim etmişler ve sahte olarak attıkları imzalarla vezne- den paraları almışlardır. Zimme- te giçirildiği iddia olunan — para miktarı iki bin küsür liradır. Dün- kü muhakemede maznunlar, bu paraların sahiplerine tamamen ve- rildiğini ve esasen imzaları alınma dıkça vezneden sarfına imkân ol madığını söylemişlerse de davacı malüller, kendilerinin aldatıldığını ve hattâ kendilerinden başka diva- nt muhasebatın da aldatılmış oldu- ğunu, zira bordro ve teferrüatını imza etmedikleri için mevzu ba- his imzaların sahte olarak uydurul. duğunu yana, yakıla anlatmışlar- dır. Müddeilerden Osman Nuri e- fendi: — Reis bey, müsaade buyuru - nuz, söz söyliyeyim, derdimizi söy- liyelim.. Çünkü bugün on kuruşa muhtaç bir vaziyette kaldık, çoluk çocuğumuz açlıktan inlemektedir. Üç ayda elli lira alarak yarı aç, ya- rr tok geçirdiğimiz bu gelirimizi de bu adamlar ellerimizden aldı- lar, demiştir. Çırağın marifeti Yeniköyde bakkal Vasilim çıra- ğt Sotiri çocuk, dün çekmeceden yirmi beş lira alarak kaçmışsa da yakalanmıştır. Şoför yakalandı Şoför Cemilin idaresindeki 2303| numaralı otomobil, Osman oğlu E-| min isminde bir çocuğa çarpmış ve yaralamıştır. Şoför yakalan- mıştır. Her ikiside a Sarıyer piyasa caddesinde 4o- för Hüseyin ile bahçıvan Mahmut kavga etmişlerdir. Mahmut, ekmek bıçağı ile Hüseyini bir kaç yerin - den, Hüseyin de Mahmüudu kafa - sından sopa ile yaralamıştır. Her ikisi de yakalarmıştır. Parmağını kaptırdı Balatta Süreyyapaşa fabrikasın- da çalışmakta olan dokumacı Ha- san, su içerken parmağını makine- ye kaptırmış ve hafifçe yaralan- mıştır. Tahkikat yapılıyor. Rekabet şiddetlendi Lâstik ayakkabıcılarla rekabet yapan ayakkabıcılar, yeni bir re- kabet çaresi bulmuşlardır. Ayak- kabıcılar bilhassa halkın kullanış- Ir, üstü keten iskarpinler yapmak- tadır. Bu fotinler hem tamamiy- le yerli bezlerden ve hem de lâstik ayakkabilara nazaran daha kulla- daha ç ınılılı_ı çgı ucuz ohıı? Müteakiben reis Aziz B. bu söz- leri müdafaa esnasında söyliyebi- leceğini, şimdilik süküt etmesini bildirmiştir. Şahit sıfatile dinle- nen İbrahim efendinin gösterdiği bir sarrafın zorla getirilmesi — ve! evrakın yeniden mütalcası için| müddeiumumiliğe tevdii kaydile| muhakeme temmuzun 14 üncü cu- mMartesi gününe bırakılmıştır. Siremene e line Orta tedrisat kad- rosu kuvvetleniyor. Yarın başlıyacak olan orta ted- risat muallimliği — imtihanlarında hazır bulunmak üzere orta tedrisat| umum müdürü Hasan Âli bey An-| karadan şehrimize gelmiştir. Ya- rınki imtihanlar, türkçe, tarih, coğs rafya salı günü ,riyaziye ve tem- muzun altıncı günü de tabiiyeden olacaktır. Diğer taraftan öğrendiğimize göre, Maarif Vekâleti, orta tedri- sat muallim kadrosunu tanzim ile; meşguldür. Bu meyanda darülfü -| 1 Temmuz 1834 İYASET | Hitler mağlup — olacak mı? Ajanslardan, Avrupa matbuatın « * dan, radyolardan, Türk gazetelerinden öğrenip duruyoruz: Hitlerin mevkiü sarsılıyormuş-.. Fon Papen ile Göbels'in aresı” açılmış.. Hindenburg, Alman vaşvekiline kar - şı cephe tutmüş... Abalinin nazi reisi- ne itimadı azalmış... Ve bu, vaziyet, şöyle tefsir edili - — yor: “Büyük sermayedarlar, ceneral. ler, Hitlerin siyasatini beğenmedikleri 1 için, milli sosyalizmin dahilinde ken- — dilerine taraftarlar buldular; onu iki- | ye ayırdılar.. Galebe, her halde muka- fazakârlarda kalacaktır...” Tefsirin ilk kısım dağru, ikinci kışe mi yanlıştır. Filbakika, Hitler, ilk öne ce, büyük sermayadarlara istinat ede- rek iktidar mevkilac çıktığı ve sonra bu zümreye dirsek çevirdiği için, kens disi aleyhine kuvvectli bir cereyan u « yandırmıştır. Fakat, bu cereyanın Hite lerciliğe galebe çalması varit görüle « mez. Buna dair hüküm vermek için, Hit. lerciliğin ne olduğunu — tahlil edelim. Bu cereyan, evvelâ, Almanyanın di » ğer devletlerle eş mertebede tanınma- sını istiyor, Yani, bizim Lozanda sil « diğimiz mağlübiyet damğasını, Al « manya henüz şimdi silmek gayretin « dedir. Bu itibarla, Hitlercilik ergeç e- meline nail olacaktır. Zira, Almanya gibi bir memleketin, orta Avrupada, beynelmilel hukukça ilelebet madun kalmasına imkân yoktur. Hitlercilik, diğer bir bakımdan, milli sosyalistliktir. Yani liberalizmle büyük mülkiyeti şahsiye cereyanları » nrn aleyhine ve çalışkan insanlarla kü- çük mülkiyet lehine bir devletçilik, bir “plânlı iktiısat” tır. Ön dokuzuncu asırda, dünya bey- nelmilel sosyalizme doğru gidiyor zane nundan açıkta kalan müderrisler, orta tedrisat kadrosuna alınacak ve bu suretle liseler kuvvetlendiril- miş olacaktır. Bunlardan başka bu sene Avru- padan tahsilini ikmal ederek gele- cek talebe adedi yirmi kadardır. Bunlar da geldiklerinde liseler ho- calıklarına tayin olunacaktır. Bu münaşebetle kadroda mevcut — üç yüz muallim vekili açıkta kalmıs olacaktır. Liseler — hocalıklarına | getirilecek müderrisler, maaşların- dan kaybetmiyeceklerdir. Bu sene yeniden olarak ne orta mektep açı- lacak ve ne de kapanacaktır. Maa- mafih hiç bir talebe mektepsiz kal- mıyacak fazla hücum olursa lise ve orta mekteplerde şubeler ihdas olunacaktır. — Muhacır geliyor mu? Dünkü bazı gazetelerde iki yüz bin muhacirin geleceği yazılıyor- du. Bu hususta salâhiyettar bir zat demiştir ki: — İstanbula her zaman Bulga- ristan, Romanya ve daha bazı yer- Jerden muhacir gelmektedir. An - cak bu kadar çok muhacirin gele -| ceğine dair bizde bir malümat yok- tur, | | Udğüfürü Buzhaneler meselesi Buzhaneler üzerinde haylice zamandır tetkikatta bulunan tica- ret odası, yeni bazı şayanı dikkat hususat elde etmiştir. Ticaret odasının bu mesele için seçtiği heyetin yaptığı tetkikat ne- ticesinde buzhaneler ancak masraf larını koruyabilmektedir. Bu hale başlıca sebep — mevcut buzhanelerin kapalı — kalanlara prim vermekte olmalarıdır. Ko- misyonun hasıl ettiği kanaate göre, İstanbuldaki buzhaneler bugünkü ihtiyaçtan fazla görülmektedir. Bu nun için buzhanelerin tahdidi dü- şünülüyor. t Y ai GNŞN b ol nedildi. Halbuki, yirminci asrın harpe ten sonraki devri şunu gösterdi: Bey- | melmilelcilik teessüs etmiyor. Yıkı'mı- | yan milli hudutlar içinde sosyalizmin gemsil ettiği plânlı iktısadın bir nevi, “Devletçilik” halinde tekevvün ediyor. Küçük küçük tefavütlerle, Sovyeller- de, İtalyada, Almanyada, Avusturya- — da, Amerikada, hattâ Türkiyede ve başka memleketlerde bu olmuştur. ve — daha da olmaktadır: İngilterede bile, liberalizmin ve eski manada parlman: tarizmin aleyhine olarak taazzuy eden — kuvvetli cereyanlar vardır. Demek ki, Hitlercilik, bu noktada — kuvvetlidir; hikmeli vücudü vardır. Şimdilik yt * — krlacağa benzemez... Devletcilik maf- humlarının aleyhine ve şahsi mülki - yetin hükümranlığı lehine, her kim — milli sosyalizme karşı gelirse mağlüp olacaktır. Yalnız, Hitlerin, ırkçılık, bütün dünyaya meydan okuyuculuk, bugün- kü milli mağduriyetine bakmadan di- ğer milletler üzerine musallatlık emel ve tafra furuşluklari — var.. İşte, o, bu — cihette mağlüp olacaktır... Belki anu devireceklerdir... Bütün bu müfritlik« — lerin önüne geçeceklerdir. Lâkin bu » günkü Hitlerciliğin siyasi müsavat ve — — devletçilik cihetleri yani, — belkemiği, — dünyanın umumi şeraiti değişme - — dikçe — muvaffak — olacaktır. Belk' Hitler başta bulunmıyacaktır; fakat o4 — nun gayesinin iki unsuru Almanyanın Hüseyin Faruk Yeni n==ıl Mimar Bu aylık Mimari, Şehircilik, ve tez- yini sanatlar mecmuasının 41 inci sa- — yisi çıkmıştır. (Mimar) 1 tavsiya ede- — riz. iallr Köylüler mektep istiyor Bu sene beş köyde ilk mektep binaları yapılmağa başlanacaktır. — Maarif faaliyetinin hararetli mev- simi olması itibariyle bir çok köy- lerden mektep yapılması için mü- racaat yapılmaktadır. Köylüler, inşaata yardım edeceklerini — ve hattâ bir miktar da para verecekl AA n llli j j ;