M. Litvinof konferansta vaziyeti hülâsa ederek bir teklifte bulundu Vahabiler ve Vahabilik Haa Raa aa Arap içinde yeni bir doğuş Necidin göbeğinde kopan Suudi kuvvet Arabista- nıcenubunu isttla etmiştir Vahabiler mezarların üzerin - deki kubbeleri yıktıkları halde me zarlara ilişmemişlerdi. Mezarların üzerindeki kubbe - leri yıkmak Vahabiliğin en büyük umdesidir. Onların piri der ki: “Mezarların üzerine yapılan | kubbeler, birer ibadetgâh, sayıl - dığı, Allah bırakılarak bunlara i - badet edildiği, bunlara sadakalar, | adakiar, hediye olunduğu için yı - kılmaları icap eder.,, Vahabiler de Mekkeye girdik - leri zaman böyle yapmışlardı. Suut oğlu melik Aptülâziz Mek- keye girdikten sonra Mekke halkı- mı kabul etti ve onlara hitaben bir nutuk söyledi. Onlara Vahabilik esaslarını anlattı ve nihayet reyle- rini sordu. Onlara: Ne diyorsunuz? dedi. Halk: — Sana biat ederiz? dediler. Aptülâziz: — Hayır, dedi. Sözün doğrusu- nu söyleyiniz. Bunun üzerine Mek ke ülemasından biri kalktı ve: — Bizi, dedi, Necit ülemasile karşılaştır. Onlarla görüşelim, mü nakaşa edelim ve karar verelim. Suut oğlu bu teklifi beğendi: —— Pekatâ, âacdi, yakında görü- şürsünüz, W SD Bir kaç gün sonra Mekke üle- masından bir grup ile Necit masından bir grup karşılaştılar. Görüştüler, Din meselelerini mü- nakaşa ettiler. Neticede Mekke üleması bir beyanname neşrede- rek halka hitaben şu sözleri söyle- diler: “Insan ile Allah arasında hiç bir vasıta yoktur.. Kabirler ü- zerine kubbeler yapmak haramdır. Biz bu meseleleri Necit ülemasile görüştük ve mutabık kaldık.,, Mekke üleması Vahabiliği ka- bul etmiş oluyorlardı. O halde dö- vüşmeğe mahal kalmamıştı. Ancak dövüşmek istiyen bir tek kişi vardı. O da Şerif Al Ken- disi hâlâ Mekke emaretini istirdat €etmeyi umuyor ve onun için çalı- şıyordu. Maverayı şeria ona bir| kaç yüz asker, hattâ bir iki tıyyı-r re de göndermişti. Şerif Ali bu tay yareleri Mekke civarında uçurtu- | yor ve halkı kıyama davet için be- yannameler dağıtıyordu. Ciddenin üzerine yürümekten de başka çare yoktu. Cidde kuşatıla- cak ve zaptedilecekti. Diğer taraftan ilerliyen bir kuv- vet Medineye doğru yürüdü. Ve Medineyi kolaylıkla zaptetti. Bun- dan sonra Ciddenin tutunmasına imkân kalmamiştı. İki taraf ara- sında müzakereler başladı. Şerif Ali Hicazı brrakıp gidecek, eşya- üle- elinde kalan silâhları, zahireleri, erzakr, tayyareleri, vapurları Suut! oğluna devredecekti. Buna muka-| bil Suut oğlu melik Aptülâziz u- mumit bir af ilân edecek, memle- ketlerine dönmek istiyen askerle- vi, zabitleri yerlerine gönderecek, askerlere, zabitlere bes altın dağı- tacaktı. Ânnesi çırpındı; kız: *“canıma kıyma! N N !, diye yalvardı... Fakat, ben, namluyu çevirdim ve ateş ettim, Bu şeraiti iki taraf ta kabul et- miş, Şerif Ali, kalkıp gitmiş ve 1924 senesinin 24 Kânunuevveli günü de Cidde teslim olmuştu. Bütün Hicaz, Suut oğlunun eli- ne geçmiş bulunuyordu. Kendisi Ciddeyi teslim aldıktan sonra Mek keye döndü, ve oradan bütün halk kendisini Hicaz meliki ilân etti. Bunun için toplar alıldı ve şehir- ler donandı. Aradan aşağı yukarı on yıl geç- miş bulunuyor. Önce Necidin gö- beğinde bir emaret sahibi olan Ap tülâziz, Arabistanın en büyük kıs-| mına sahip olmuştu. Onun hâki- miyet dairesi, önce hiç bir Arap, emirine nasip olmıyan vüs'ati al- mıştı, Bu hâdişe Arabistan içinde yeni bir doğuş gösteriyordu. | Fakat iş bu kadarla kalmadı. Arabistanın Şapdenizi kıyısımım Yazısı dördüncü sayfadaki hikâyedir, Resimli hikâyelerimiz birer günlüktür, y-.ni Mabadsizdir. Haber gazetesinde bergün böyle bir resimli hikâye vardır. cenup kısmındaki Yemenle çıkan bir ihtilâf, Vahabilerin Yemende barbetmelerine saik oldu. Vaha- biler bir hamlede Hüdeydeye var-, dılar, Yemenin mühim bir parça-| sını işgal ettiler. Yemenin denizle olan muvasalasını kestiler, Yemen kuvvetleri Sanaada toplanmağa mecbur oldu. Bu vaziyet karşısın-, da kalan Yemen, mütareke aktini istedi. Ve mütareke yapıldı. Ye-| men pek ağır mütareke şartlarını kabule mecbur oldu. İki tarafın bundan böyle harp etmemcleri çok muhtemeldir. Fa- kat Vahabilerin işgal ettikleri mıntakadan çekilmiyecekleri an- laşılıyor, Bu takdirde Yemen de, Hicaz gibi ortadan kalkmış sayı- labilir. Çünkü deniz kıyısımdan u- ÜEETETLEMAR Nİ Bu suretle Arap yarımadasınır fek bazı istisnalarla, biler daha ileri gidecekler mi? Bir Arap ittihadı vücuda getir- mek istiyecekler mi? Yâni İrak gi- bi, Suriye, Filistin gibi memleket. lere de sıra gelecek mi? Bunu yakın İstikbal ıöılerecek' — Di ömer Rıza da dünkü nüshada neşredilen zaklaşınca bütün kıymetini kaybe- der ve Vahabilerin hükmüne bo-| yun eğmiş olur, olunduğu anlaşıldığından yet tashihen ilân olunur, mamur ve meskün kısmı, ufak te- Vahabilerin E eline geçmiş oluyor. Acaba Arap B yarımadasını ele geçiren Vaha- Sıhhat vekili Refik Bey Istanbul hastanelerini teftiş ediyor Ucuz fiyatla Acele şatılık: hane Bakırköy Osmaniye Fildayı cad desi 2 numaralı hanenin tamamı 4 odalı ve iki dönüm güzel bahçeli- dir; elektriği vardır. Büyükpostahane tebligat daire- sinde mübaşir Sadullah Efendiye müracaat. Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk | Mahkemesinden: Beyoğlunda Papas köprüsünde Yeni Mavi sokağında (9) numara- lr hanede sakin iken 15 — 4 —932 tarihinde vefat eden Madam Man- to Roso'nun terekesine mahkeme- ce vaz'ıyet edilmiştir, ilân tarihin- den itibaren alacaklı ve vercekli- lerin bir ay ve mirasçıların üç ay içinde Beyoğlu Dördüncü Sulh Hu | kuk mahkemesine müracaatları lüzumu ilân olunur, ZAYI — Ilgaz askerlik şube- | sinden almış olduğum tezkeremi zayi ettim, Eskisinin hükmü yok- | tur, Yenisin çıkaracağım, Adres: | Kabataşta Set üstünde (46) numa ralı apartımanda Dursun, |— Tetanbul Tıwm | — Fenerde Seferikoz mahallesinin Fener cadedsinde eski 95 No, lı ar sanın Mihalden mtu'ııkıyleı dolayı siyle milli emlâk — müdüriyetince 400 Tira bedelle Ayşe H. a ihale e- dilmişse de mezkür arsa 80 tahrir defterinde merkum namına — mu- harrer olduğu halde tasarruf kay- dı bulunamadığından senetsiz ta - sarrufata kıyasen muamele ifasmına Tüzum görülmekle mezkür arsaya başkaca tasarruf iddia edenlerin bir hafta zarfında vesaiki tasarru- fiyeleriyle birlikte Istanbul Tapu idaresine müracaatları. — (2513) Vefat Vagonli kumpanyasının Gala- | ta acentası şefi Kâmil Beyin kayın validesi Rabiha Rifat Hanım uzun zamandan beri müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak — dün gece bulunduğu Fransız hastaha- nesinde vefat etmiştir. Namazı yarın saat 12 de 'Teş- | vikiye camiinde eda edildikten sonra Rumeli hisarındaki ailesi kabristanına defnedilecktir, | Illll—llllll TAKBA| Ankarada AKBA kitap evinin birinci şubesi modern bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açılmıştır. AKBA kitap evleri her dilde kitap, mecmua, gazete ihtiyaçlarına cevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek - kırtasiye- nizi en ucuz olarak AKBA kitap evlerinden tedarik ede- bilirsiniz. — Devlet Matbaası kitapları ve VAKIT'ın neşri- yatının Ankarada satış yeri AKBA kitap evleridir. RhBA Merkezi Telefon ınm Şube Şube Saman Pazar —ııııı-—ıııım- 1 8377 : DIĞI Istanbul Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden: 80 — 5 — 934 tarihinde neşrolunan 2458 numaralı ve muhte- lif maddelerden almacak istihlâk vergisine mütedair kanun hakkın ilânm 10 uncu madesi diye başlaması lâzım gelirken sehven (Yün, İpekli) seklinde — tertip yanlışlığa mahal kalmamak üzere keyfi” (2962) (Yan İpliği)