KAŞE r Gllizinite -— 18 Hisan 1924 1 beşibirliğe bir | Cümhurreisinin | çingene kızı | tetkik seyahatleri| Tarihten bir yaprak HABER — Akşam Postası Romaya gidecek Dişçiler yeni vergi- güreş takımımız yi fazla buluyorlar 0 Biz bilmeyiz fazla lâf. Bininteriz p | ün i —Baş tarafı 1 inci sayfada— —Baş tarufı 1 İnci sayfada— t olurdu. Halbuki asık suratlar) © Edremitte vakit geç olmasma ek kaşlarla yapılan münaka- | rağmen halk, caddeleri doldu ar etrafa bir hırgür, bir'maraza ruyor, candan gelen meserret — u saçıyordu. i avazeleri etrafı inletiyor, kalp- ve ze yarı Türkçe| leri heyecanla taşan Edremit wi Yeni çingenece) | halkı büyük misafiri karşılıyor. idi. Birahane sahibi Hacı Muhid-! ardı. in iy diğ Efendi şaşkın şaşkın ortada dolaşıyor, garson Muizde boyuna | masalara rakı ve meze taşıyordu. İçeridekilerin hararetli münaka, şalarına — dışarıdan iştirak eden kadınlardan biri bir aralık ellerini başına vurarak bağırdı: — Sov!. Sov!, Sor.. (Allahım, allahım, allahım!,). — Soto kerelos!, Soto kerelos! (Allahtan gelene amenna). Ve biraz sonra mesele anla: | sildı. Bahar dolayısiyle kale dışa- "isma güçmüş ve çadırlarını © ci- | Şehirde muhtelif taklar ya pılmış, binalar elektrikle do- natılmıştır. Reisicümhur Hazretleri, ev velâ belediye dairesine teşrif ettiler, biraz sonra ikametle- rine tahsis edilen binaya geldi- ler. “Binanm önünde halkın coşkun tezahüratı uzun müddet devam etti. Akşam yemeği as- keri mahfelde yenildi. Çanakkele, 14 (A.A.) — Dün geceyi Edremitte geçiren Reisi cümhur Hazretleri bugün saat varda kurmuş olan göçebe kıpti-| 10 da oradan hareket etmi kez Selim ağa isminde birinin | ler Ayvalık ve Ezineye a İade sadırlardan birinde o- | rak #aat 19da Çanakkaleyi heri > isminde genç ve gü: | teşrif buyurmuşlardır. Civarda- e kaçırmış, Şimdi sabah | ki ve hatta uzak mesafelerdeki ii be pane Sevim meyha» bütün köyler halkı çocuklariy- liyordu. Kız hareli ii ala ebe lie albüme ine- rek muhtelif yerlerde bayrak larla ve yeşilliklerle süslü bir- çok taklar yapmışlar o ve çok coşkun tezahüratta bulunmuş” lardır. Ayvacıktaki tezahürat fevkalâde oldu. Gazi Hazret- leri otomobillerindön inip hal- kı selâmladılar. Ezine halkı — İlle kızımız da Diy fı ise: — Bir iş ki oldu, merak etmeğe selmez. Ne yapalım, arada sevda Yar, sevda! Oğlana da yazık, o da allahın kulu! diye çırpınıyorlardı. kızımız! , * ayak diriyor, oğlan tara- Sy Allahm kulu ise Allah deme- şehirlerini çok güzel donatmış !$ ona ki gelesin, kaçırasmn bizim | Jaristikbal için şehrin haricin MIZI, j dtap etmişlerdir. e Reislcümhu — Dememşi amma, koymuş o! i Hazretleri otomobilden inerek w- ateşi ya oğlancağızın içerisine!.. zun müddet yaya yürüdüler, Neşe ve heyecan içinde bulunan halkm hatırlarım sordular, Büyük bir alkış tufanı içinde o- tomobillerine binerek yollarına de- i vam ettiler, Çanakkalede yapılan kızımızı? 77 İliyi be ama, kızımızın gönül- Süğü vardı oğlanda!.. « > Bakmayın siz ona, niçin de k İ$, menşur kelâmdır: Kızı bıra» o kendi başına ya davulcuya Arırmış, ya zurnacıya! İla #Öz üzerine meyhane sahibi ile garsonlar ve kapım önü- birikmiş olan seyirciler kahka- Vi salıverdiler.. Niheyet pazarlık bakşladı: izciler, sporcular ve kadm erkek bütün halk burada da şehrin hari- cine çıkarmışlardır. Gazi Hazret - leri hizalarma gelince bu azim kütle yerlerinden oynadı. i Kalplerdeki sevgi (duyguları iz Kız kalsın bizde, ne verelim taştı, “yaşa” sadaları etrafr inlet - R : di > i meğe başladı. Gazi Hazretleri > Ne mi veresiniz?. Bizim kızı- | halkın önünden yaya olarak geçti- vi değeri çoktur, siz veremez” | ler. Hepsine hatırlarmı sorarak il - 2? istikbal merasimi pek azametli i» | di. Vilâyet memurini, mektepler, | —Üst turafı 5 inci sayfada— sür'atle tahkim edilmekte (oldur ğunu her nasılsa haber almıştı Bir müddet daha Marmarada kaldığı | takdirde oradan dışarı çıkamıya - | cağını ve içeride esir edileceğini anladı. Binaenıleyh daha fazla durma” nın hiç bir faydası beklemeği doğ- ru bulmadı. Hemen demir aldı. İstanbul önünde bir aşağı, bir yu- karı volta vurduktan sonra sahil den duyulan meserret âvazeleri a- SE rasında Çanakkalenin yolunu tut« tu. İngiliz donnaması (o Çanakkale ye vardığı zaman orası bir hayli | tahkim edilmişti. . Bunun netice si olarak boğazdan geçerken iki fikateyni kaybettiler, Gemiler bo- ğazın meçhul derinliklerinde kay- bolurken (diğerleri de yaralarımı bir an evel tamir (o edebilmek için Bozcaada yolunu tutmuşlardı Gözlüklü adam Takas suistimali (Baştaratı 1 inen sayıfada) kadar bulunan kimselerle tüccar» lar hakkında bir karar verilecek- tir. Meselenin mahkemeye intikal edeceği muhakak görülmektedir. Diğer taraftan aldığımız malü- matı göre, takas suiistimali ile as lâkadar bir musevi (o komisyoncu da memleketimiz hudutlarından harice çıkmıştır. Bu komisyoncu Avrupaya ticaret kastiyle gidiyo” rum diye çıkmış, bir daha dönme- miştir, Bir müddet evvel de Vehbi Ce- mil Hariri isminde bir kereste tüc- carı da Suriyeye kaçmıştır. Meraş fırka reisi | Ankara, 14 (Hususi) — Cüm- huriyet Halk Fırkası Maraş idare heyeti reisi Halit Bey Ankaraya geldi. » Ziraat Mektebi mezunuyum. Az bir ücretle her işte çalışırım. Şehremaneti Sultan o Mahmut türbesi civarı 206 No. dükkânda Osman Tevfik tifat buyurduktan sonra otomobil - > Hele isteyin bir keret siZ!. | lerine binerek ikametlerine tahsis) o ZAYI — Liman dairsinden al > Biz isteriz, iki beşlik altn!. | kılman Vali konağını teşrif ettiler, | mış olduğum reislik şehadetname > Az istersiniz, daha isteyin!. | Şehir baştan haşa donanmıştır. | mi ve gemici cüzdanımı kaybet > Verin siz de görelim!. Her taraf şenlik içindedir. tim. Yenisini alacağımdan eskisi- > Ne verelim biz, siz böyle de- Reisi, Hazretleri bugün | nin hükmü yoktur. Vircer,, de bazı kıtaatı teftiş ettiler ve te » | Molla Ahmet oğlu İsmail (2242) > Verin de sıkılmaymI. o | sadüf ettikleri bazı kıt'aların tatbi- haz, Verelim bizde yirmi beş| katında bulundular, RH ir beke alma OE ABER a! Ya!.. Yirmi a e çalgı! Kurak mor alırsınız?. Nerede bu) — Yok, çalgı kalam düğün gü.) <<Sam Postas Bolluk 7, nüne! Bu günlük bu kadar yeter!, SEKANEU AN — Otuz olsun!. Artık asık suratlar, çatık kaşlar > Hele, hele! yatışmış, yüzlere neş'e gelmişti. V — Otuz iki buçuk olsun!. Biraz sona beşi bir yerdeyi boz İğ yenme semi sine çekerken bu aralık, Beyoğlundan | duran delikanlı geldi, Bunun kırk ABONE ŞERAITI ibaşı, Yeni tabiriyle kâhya Ah- | lirası kızın anasına teslim edilir- tBey geldi. ve her iki tarafın | ken ihtiyarın biri kız anası ile oğ- Yi #irip bir müddet te müna- | lan babasını elele | tutuşturdu ve Ne Ve müzakereyi o idare ettik” | her ikisinin de kolarmı sallıyarak rs — Varm hayırını görün! Varın hayırmı görün! —O'sun hayır, olsun hayırlı! İş bitmiş, cemaat keyifli keyifli dağılırken Hacı Muhiddin de on- lar tenbih ediyordu: — Haydi güzel güze! çadırla . rınıza gidin, yolda tampirleşme. kupa | yin ha!. (sululuk etmeyin), Seyyar Haberçi Men, VAZ, git haydi Yenicamie de İn getir! tap, Kanlı beşibir © yerdeyi alıp baya ne Arkamndan ra Piyiz > masılara (birer b ye) daha! | 1 8 6 i3aylık Türkiye: 00 260 480 870 Krş Ernebi: 130 #75 100 1209 ILÂN TARİFESİ Ticaret Hünlarıın satırı 12,30 Resmi Hdnlar 10 kuruştur. Sahibi: HASAN RASİM Neşriyat müdürü M. Gayur : yeri (VAHIT) Matbassı HABER gazetesi E! yazısı tahlil kuponu isim . —Bay tarafı 1 inci sayiada— Yaşar sayı hesabile Bürhana ga- lip. 72 Kiloda: Nuri ve Ahmet idman mahiyetin | de 20 dakika çalışmışlardır. Bu neticelere nazaran Romaya gidecek güreş takımımız şöyle teş kil edileceği hemen muhakkak gibidir. Filiz; (Bu siklet bugün belli o- lacaktır). En hafif: Yaşar — Hafif: Sa- Yarı orta: Nuri — Orta: Büyük Mustafa. Yarı ağır: (Henüz belli değil- dir, Belki bu siklette adam götü- rülmiyecektir). Ağır: Çoban Mehmet, Gürâş takımımız Perşembe gü- nü buradan hareket edecektir. Evvelce de yazdığımız gibi, bu seçme müsabakalarında galibiyet mağlübiyet nazarı itibara alınma- mış yalnız milli takımda en iyi müsabaka yapacak elemanların müsabaka kabiliyetlerinin fede- rasyonca anlaşılması için bu mü- sabakalar yapılmıştır. Bazı gazetelerin yazdıklarının tamamen aksine, bu işleri, herhal- de bu neşriyatları © yapanlardan, çok daha iyi bilen ve anlıyan fede- rasyonun bu şekilde hareket etme- si hiç şüphe yok en doğru bir işti, Çünkü burada, seçmelerde müsa sabaka kazanan birisi belki de Ro mada beynelmilel bir temasa işti- rak edecek kabiliyet ve tecriibede olmıyabilirdi. Yalnız bizim güreş federasyo - nundan bir tek temennimiz var- dır... O daş ihtimal bugün O Nuriden iyi olmasa bile, istikbalin en mü- kemmel güreşçisi olacağına emin bulunduğmuz Demirin de, bu se- yahatten mahrum edilmemesi, hiç olmazsa ihtiyat olarak bu müsa- bakaya iştirak ettirilmesidir. Vapurculuk şirketi yeni yapur alıyor tarafı 4 inci sayfamızda) mak mecburiyetinde kalmışlır. Bu vapurun ismi Donenikadır. 1913 senesine inşa edilmiştir ve halen İngiltere ile cenubi Ameri- ka arasında seferler yapmaktadır. Hacmi 4856 ton olup boyu 350, genişliği 50, derinliği 31,5 kadem- dir. Birinci (o mevkiinde 100, ikim ci meviinde 66 yatak vardır. Ka- maralarda akar su, müteaddit banyo, vantilâtör bulunmaktadır. Vapurun lüks ve dömilüks ka» maraları, yemek salonu, sigara $a- lonu, muzik salonu, kışlık bahçesi de mevcutur. Ayni zamanda (o vapurun çift vinçli dört ambarı, baş ve kıç am- | barları ve çok ağır yükler için hu- susi tertibatı da bulunmaktadır. Vopurun telsizi ve radyosu da mevcut olup sür'ati on dört mil- dir. İzmir ve Trabzon hatlarında iş- letilmesi an bu vapu run ismini İktısat Vekili Celâl Bey Bugün aldığımız malümala gö- re Vapurculuk şirketi Marsilya» dan da, daha (ufak hacimde bir vapur satın almıştır. o Daha ismi belli olmıyan bu vapur da yakın- da limanımıza gelecektir. Diğer taraftan buna mukabil şirketin üç vapuru da satılığa cıkarıla cıkar (Baş tarafı i nci sayıfada) Bu şayiaların meydana çıkması üzerine bir çok âza heyeti idareye müracaat ederek Maliye Vekâle- tine bu bapta bazı temennilerin İ yapılması için bir içtima akdini istedi. Bunun üzerine Salı günü top- lanmıya karar verdik. Eğer bu şa- yialar tahakkuk ederse bilhassa mektebi yeni bitirip yeni hayata atılan dişçiler çok sarsılacaktır. Ne de olsa daha henüz tanmma- mış nisbeten tecrübesiz bir diş ta- bibinin senede dört beş yüz lira kazanç vermesi kendisi için o çok ağırdır. — Cemiyetin başka ne gibi fas aliyetleri var? — Cemiyet her ayın on beşinde ilmi toplantılar yapar. Nitekim ya rın da saat altıda cemiyetin mer- kezinde toplanarak mutat Nisan içtimamı yapmış olacağız. Yarın- ki celsede Mehmet Rıza Beyin a- kıl dişlerinin çıkartılmasına dair çok şayanı dikkat bir £ tecrübesi, Ruhi Vamık Beyin ağızdaki sabit köprülerin oturtulması hakkında bir tetebbüü bir de diğer bir ar- kadaşımızın profesör Rua'dan mülhem olarak hazırladığı Piyore hakkında bir etüdü var. Bu konferanslar aylık mecmü- ada hulâsaten neşrolunur. — Son zamanlarda ki çocuklarım dişleri muayene ol muştu, ne netice alındı? — Çok fena.. Benim yaptığım istatistiklere nazaran yüz çocu" ğun 90 nında diş çürüklüğüne, 60 ında diş ve çene gayri tabilliğine ve 60 ında hıfzıssıhhaya ademi ri- ayete tesadüf ettim. Bu rakamlar bir memleketin çocuk hıfzıssıhha- sı için cidden korkunç tehlikeler» dir. Bu hususta vakit kaybetme | den mücadeleye başlamalıdır. — Hangi milletlerin o dişleri sağlam ve hangilerinin çürüktür? — Umumiyetle şimal adamla- rının, İngiliz, Alman, İskandinav- şimali Rusya ve Sibiryalıların dişleri çürük, hattı istiva civarı, Cenubi Italya, Yunanistan Türki- ye orta ve hattı istivanın cenup ta“ raflarında bilhassa zencilerin çok sağlamdır. Bunu'ırk itibarilede ayırmak mümkündür, Siyah ırkın dişleri fevkalâde sağlamdır. Son | ra beyaz ırk gelir. Ondan sonra da kırmızı ırk. En kuvvetsiz diş. lere malik ırk sarı ırktır. O Meselâ Çinlilerin. Sonra nisbeten erkek. lerin dişleri kadınlarınkinden da- | ha sağlam olur, Yan dişler ön diş- lerden daha fazla çürür. Hattâ ilkönce ön alt dişlerin çürümeğe başlaması fevkalâde ender olarak | tesadüf edilen bir hâdisedir, — Bir sual üstat. Hiç zenci dişi tedavi ettiniz mi? — Maalesef bir defa oldu. Bir zencinin dişini dolduracaktım. Dişi oymak için âleti ağzına sok- 3 tum, dişe temas ettirdim. Birden- bire çat diye bir ses duyuldu. Bir de ne göreyim. Bizim âlet kırıl- miş, i .... —Baş tarafı 3 üncü sayfada— garp emperyalizminin cihanı isti- lâ hırsma, ilk darbeyi indiren, garp âlemine bir de şark âlemi ol- d duğunu ilk ihtar eden demir ira- deyi de ayni zamanda onlar tem- | sil etmişlerdir. Orların ve galebe çaldıkları “Çuşima,, nın ismi As- ! ya milletlerinin tarihinde (altın harflerle yazılsa sezadır.. gi