—— EEE e A VE İZ Ki LALA. LAR 8 Nisan 1934 er eyoğlu boğaziçine bağlanmalıdır! —Nafia Vekili ve Belediye Reisi Beyefendilerin : dikkatlerine— zi Kaç kereler, zevk ve akıl erba- ından kaç kişi, esefle şikâyet et- miştir;* 1 Boğaziçi mahvoluyor... Bü- tün tarihte, bütün dünya edebiya- tunda, bütün milletlerin efsanele- rinde en harikulâde güzel bir kü- rejarz parçası diye meşhur olan “B, — ! ME » günden güne sönüyor.. » unun Önüne geçelim... Fakat Basıl i çe geçelim?... Bu, hi düşünülmemişti, © e Bir zat, bana bir gün dedi ki: 7 irminci asırlı hemşebrileri- 3 erine camileri, eski sarayla- d n alara nazır Marmarayr, Hali- ir kıyısında terketti. Öteki kı- Yının mânasız kırlarma çıktı: Be- ve deneh ciheti imar etti... Hay- “i, bu neyse... Fakat her tarafı şu ile çevrili olan bu şehirde, kesif ka- labalığın denizden uzak Yaşaması anlaşılır şey değil... İstanbul halkı, Beyoğluna tıkılmakla, bu deniz di. yarında denizden kaçiyor... Düşü- nün: Mavi sulara ufacık bir ve - fez bulmak için devletlerin birbiri, le boğuştuğu ve plâjların o derece moda olduğu bu devirde denizden kaçan bir şehir!.... : Asıl mevzuuma gelmek için, ü- güncü mukaddimeyi de söyliye- yim: t Köprüden geçip Beyoğluna cr- an tramvaylarm kalabalığından n& zaman şikâyet etsek, karşımıza | yu itiraz çıkıyor; — Altıncı dairenin önü - X çok yo — olduğu için, burada arabaların a mahdut bir miktarda bulun- nası lâzım geliyor. Bunun ve yo- #lu hat yüzünden tramvaylar tık. İtra teklemdar. Tramvay biletlerinin arkasını seviriniz ve plâna bakmız! Tak- simle Dolmabahçe arasmda, nok - takı noktalı bir müstakbel hat pro- Jesi vardır. Nafia Vekâletile şirketin müza- kerelerinden anlaşılıyor ki, mun- Zam yolları yaparken, Eminönünü Eyübe bağlamağa çok ehemmiyet veriliyor, Şüphesiz, bu, pek doğ. rudur, Lâkin, ayni derecede ehem,. miyetli olan da Dolmabahçeyi Tak sime raptetmektir. i Bu seyede, Beyoğlu denizi, Bo- gaziçi umrana ve tramy; di; ler de rahata me eki ağ (Va-Na) Yüz seyyah geldi , Paskalya yurtularmı geçirmek | * Üzere Prencipa Maria gemisi “ il dün Romanyadan şehrimize e hendis, - muallim, avukat, tacir ve meslek erbabından yüz Sişilik bir seyyah kafilesi gelmiş ve To. tlıyan oteline misafir olmuşlar. dır. “İstiklâl abidesi h ehrimizde milli cidali temsil i- sin bir âbide yapılamı hakkında bir cerayan vardır, Ni Abidenin Kızkulesinde yapıl: e ileri sürülüyor, Üsküdarda ipaşad olani ii a taraftar mi büyük bir âbidenin diğindeş ye ihtiyaç göster- dilmesi muhtemeldir. u fikrin şimdilik tehir e- | Döviz Döviz kaçakçılığı yaptıkları id- umumiliğe gönderilmiş, bunlardan dördü Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesince tevkif edilmiş, kizi serbest bırakılmıştı. Zarfcının muha- kemesi Çenberlitaşta çifte saraylar ci- | varında Emine hanımın beşibirlik- lerini zarfçılık suretiyle aşır- maktan suçlu Arap Sabri, dür İs- tanbul ağir ceza mahkemesinde ame edilmiştir. ek ava, ağır cezaya salâhi- yetsizlik karariyle birini cezadan gönderilmiştir. Dünkü muhake- mede, dosyadaki muhakeme ka- rarhamesi okunmuş, suçluya ne diyeceği sorulmuş, Arap Sabri bu işi kendisinin yapmadığını mi tada davacınm karakolda köndi- sini göstermesinden başka bir de- | lil bulunmadığını, dinlenilen iki | şahidin kendisini tanmnadığını | söylemiştir. Sabrinin birkaç sabıkası oldu- ğu anlaşılmış, Rifat isminde bir | kahvecinin şahit olarak dinlenil- mesi karariyle muhıkeme sekiz nisana kalmıştır. yirmi , Arap Sabri, çağırılacak şahi| din asıl ismi Arap Refet olduğunu, | | polis zaptına yanlış kaydedildiği» ! ni ileri sürmüş, mahkeme, bu ci» | het gözetilerek şahide cölpname İ yazılmasını kararlaştırmıştır. Ayıralım derken Evvelki akşam Çarşıkapıda bir dayak hâdisesi olmuş ve kavga e- den bir karı kocayı ayırmak için aralarına giren iki kişi fena halde ayak yemiştir. Meselenin aslı şu- ar: İ — Mobilyacılıkla meşgul olan Ce- | mal Efendi isminde bir adam ak- l Şam işinden çıktıktan sonra evine i Kn evvel Cümhuriyet cad. j “esindeki meyhanelerden birine girerek içmeğe başlamış. Kocası: ya vaktinde eve gelmemesinden süpheye düşen karısı Nazire Ha- man da sokağa çıkmış ve kocasını | aramağa koyulmuş. Bu esnada bir meyhanenin önünden geçerken Ce mal Efendiyi içeride görmüş ve o- radaki çocuklardan birini içeri göndererek kendisini dışarı çağırt- muştar, İ © Ceraal Efendi meyhaneden çık- rünce fena halde | Sakışımağa başlamıştır. Karısı da ki de üzerinde birbirlerile kavga | 5 wtuşmuşlardır. O sırada cajde- €n geçmekte olan Ebuzer ve Ab- raham isminde iki adam kavgaya tutuşmuş olan karı kocanm arasına girerek ayırmak istemişler. Fâkat bu müdahale üzerine Cemal karı- sını bırakarak zavallı adamları fe. na halde dövmeğe başlamıştır. Nihayet zabıta yetişerek gavga- | cıları ayırmış, Cema) Efendiyi “e kifhaneye ve yaralanan ayınıcıları da muayeneye sevketmiştir. *«1ş faka! karşısında karısını gö-| hiddetlenerek | | endisinden aşağı kalmadığından | kaçakçılarından ikisi daha kefaletle serbest bırakıldı i Yakalanan on iki kişiden yalnız sarraf Zaharya Efen- dinin tahliye talebi reddedildi Meseleye ait tahkikat dosyası- diasiyle on iki kişi polisçe müddei- | nı alan birinci stintak hâkimliği | dün akşam üzeri tevkifhane de, sorguya çektikten sonra, sulh mahkemesince tevkif edilen dört | kişi hakkında tevkif müzekeresi | kesmiş, sonradan yapılan itiraz ü- İ zerine, Ağırceza reisliği bunlar- dan sarraf Zaharya Efendinin iti- razını ret, İtalyan Bankası şefi Sa» | ilamon İlyazar Efendinin itirazını kabul etmiş, Salamon İlyazar E- İ fendi beş yüz lira kefaletle serbest İ bırakılmıştı. | Diğer iki mevkuf Yahni kardeş. | | lerin itirazı, Ağırceza reisliğince | tetkik olunuyordu. Ağırceza reisi | Aziz Bey, dosyayı tetkik neticesin- | İde bunların da beşer yüz lira ke- | faletle serbest bırakılmalarına ka- | Otobüs çarptı Şoför Alinin idaresindeki oto- büs dün Beyazıt yolcularmdan Sü- leyman adlı bir adama çarparak | sağ bacağını yaraladığından mec- | İ rah Cerrahpaşa hastahanesine ve şoför polise teslim olunmuşlardır. | Derileri çalıyordu | Yedikule fabrikasından dört de- ri çalan sabıkalı hırsızlardan Ce- mal, derilerle birlikte yakalanmış- tır, Bir esrarkeş yakalandı Beyoğlunda Halâskâr Gazi cad- İ desindeki Mehmet kalfanın kahve- | | banesi müşterilerinden Kürt Meh- i medin sigara içinde esrar içtiği gö- İ rülerek yakalanmıştır. İ Hırsız hizmetçi Paşa limanında oturan icra me- muru Kâmil Beyin hizmetçisi dün gece evden bir çok altın ve eşya ça- lıp kaçarken yakalanmıştır. Makasla Beyoğlu Kalyoncuda berber A - ristidi Efendiyi hiç sebep yokken makasla sol memesinden yaralı. yan berber Yani yakalanmıştır. Tam paylaşırken Mütekaidini askeriyeden Sezai Beyin Bankalar caddesinde cebin- | den 38,5 liraşile evrakı hususiyesi- İ ni çalan meşhur yankesicilerden kürt Şakir çaldığı paraları arkada» | $ı ile taksim ederken tesadüfen o - radan geçen üçüncü şube taharri | komiseri Neşet Efendi tarafmdan İ yakalanmıştır. a — Binaların yüksekliği Yeni yapılan kanın mucibince | binaların yükseklikleri Belediye tarafından tayin edilen dereceyi geçmiyecektir. Halbuki so nzamanlarda şehir dahilinde yeni yapılmakta olan ba- 21 binaların bu muayen dereceden daha yüksek olarak inşa ettirildiği tesbit olunmuştur. Bunun üzerine belediye, bu gibi binaların sahip- lerine müracaat ederek kanun hü- kümlerinin yerine getirilmesini bil dirmiştir. -İ Kiossi Hava kumanda etmekte-| İ ya bareket edeceklerdir. rar vermiştir. Yahni Kardeşler, den çıkmışlardır. Şimdidöviz kaçakçılığı işinden dolayı yalnız saraf Zaharya Efen- di mevkuf bulunuyor. ünesare sap senar pers sana matara Japon mektep gemileri geliyor Önümüzdeki Perşembe günü öğleden evvel Asama ve İsvate is- mindeki iki Japon mektep gemi- si limanımıza gelecektir. Ve baş amiral Hajime Makso- jida'nın idaresi altımda bulunan bu iki mektep kemisinden Asama- | ya kapiten TajiOhta ve İtaveye de | dir. Japon donanmasının oldukça mühimi iki uzvu olan bu gemiler- den Asama 1899 da ve İsavada 1901 'de İngilterede inşa edilmiş» tir. Bu gemiler Japon - Çin ve Rus - Japon harplerinde muhtelif deniz | harplerine iştirak ederek büyük yararlıklar göstermişlerdir. Yeni vaziyete göre ıslah edil- miş bu gemiler dokuz bin ton hac- mindedir. Her ikisinde de yirmi- lik dört, on beşlik sekiz ve sekiz- lik beş top ile altı yüz otuz müret- tebat bulunmaktadır. Bu gemiler Japonlar tarafından talim ve mektep gemisi olarak kullanılmaktadır. Gemiler Perşembe günü saat onda gelerek Dolmabahçe açıkla" rında demirliyecekler ve beş gün kadar limanımızda kalacaklar- dır. Amiralın bu müddet zarfında Ankaraya giderek Reisicümhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine tazimatını arzedeceği öğrenilmiş- tir, * Gemiler limanımızda bulundu- ğu müdet zarfında her gün 9 dan akşam dörde kadar istiyenler ta- rafından ziyaret edilebilecektir. Gemiler on altı Nisanda Atina» Rana Bey Evvelki gün şehrimize gelmiş o- | lan Gümrükler ve İnhisarlar Vekili Ali Râna Bey dün sabah İnhisar- lar müdürlüğüne giderek bir müd- det meşgul olmuştur. Ilk tahsil yoklaması Köylerde yapılacak ilk tahsil yoklaması için her tarafa tamimler gönderildiğini,bu hususta icabeden | bütün hazırlıkların ikmal edildiği- ni yazmış ve bu hususta tafsilât vermiştik, Dün, İstanbul vilâyeti maarif idaresine merbut köylerde de ilk tahsil yoklaması için hazır - lıklara başlanmıştır.Dün marif mü- düriyetinde, maarif müdürü Hay- dar Beyin reisliği altında ilk tedri- sat müfettişlerinin iştirakile bir toplantı yapılmış ve toplantıda yoklamanın ne suretle yapılacağı hakkında kararlar alınmıştır. Yok- lamalara bu hafta içinde başlana- caktır. miammmar naz 22 Sulh yolunda!.. 1914 —— 18 harbinin (beşeriyet için büyük bir felâket devresi teş- kil etmiş olduğunu kimse inkâr & demez. Milyonlarca insan millet lerin en saf, en genç ve faal unsu- runu teşkil eden bir kütle bu harp- te ölüp gitti. Milyonlarca ailenin temeli sarsıldı, ümidi mahvoldu. Maamafih 914—18 harbinin ayni zamanda insanlık için lâzım ! olan bir ibret dersi olduğunu da İ unutmamak gerektir. r 1914 tem beri emperyalizm borusunu iste diği gibi öttürüyordu. Uzun müd- dettenberi harbin acılarmı tatma- mış olan nesiller ibtirasçıların en küçük bir işareti ile (o hudutların haricine saldırmağa hazır duru- yordu. Gözler komşuların malina dikilmiş, emeller hep istilâ, tahak- küm, temellük yolunda tekâsüf et- mişti, 1918 harbinden sonraki insan nesli biraz daha ihtiyatlı, biraz daha hazımli, ayni azmanda bi raz da korkak bir (nesil olarak kendini gösterdi. o Büyük harbin ve onu takip eden acıklı buhranın tokadı altmda sersemleşen beşeri» yet bir tedip sillesi daha yemekten sakmır bir hal takındı. Artık em- peryalizm kendisine himet etire- cek düşüncesiz ve serden geçti bir gençlik bulamıyor. Bunun delilini her gün görüyoruz. Japonya harbiye nazırı ceneral Araki oMançukuya Sovyetlerin bahri mıntakasını ilâve etmek © meliyle istediği kadar nutuklar söylesin; iş ciddileşince Japonya» nn sulh yolundan ayrılmak iste- mediği bütün cihana bildiriliyor. İtalya başvekili Mösyö Muse Jini İtalyanın Asya ve Afrika üze- rindeki asırlık! o hakkından dem vurarak parlak hitabelerde bulun- sun. Akebinde faşizmin sulh yo- lunda ilerlemek hakkındaki kara- rı bu hitabelerin olanca kıymetini yok ediyor. Bulgar başvekili Mösyö Muşa- nof Akdeniz yolunun açılması için bir taraftan tazallâm ederken di- ğer taraftan Bulgaristanın sulh yolunu bırakmıyacağmı temine mecbur kalıyor. Ve Romanya ( hariciye nazmi Mösyö Titülesko, ve Macar hari» ciye nazırı Mösyö Kanya biribiri- ne zıt beyanatta bulunurken gene sulh yolunda emellerine (o varmak istediklerini tekrarlıyorlar. Hattâ iki milyon genci peşin- de sürüklediği iddia © edilen Her Hitler bile Almanyayı sulh yolun- dan ayırmıyacağmı sık sik tekrar ediyor. Sulh yolunda... o Evet, herkes sulh yolunda.. İlk silâhı kimse patlatmağı o istemiyor. o Çünkü böyle bir hareketin müteşebbisine ne kadar pahalıya malolacağını berkes ihata etti. Sulh yolunda.. o Fakat sulh yo- lunda yürümeğe (o azmetmiş olan bu milletlerin başlarmdakiler ni çin durmadan silâhları çoğaltıyor- lar? Niçin Makyavele (rahmet o- kutacak sinsi bir siyaset takip e- derek milletlerin muhtaç olduğu refah ve süküna nail olmalarmı; milletler arasında emniyet husule gelmesini imkânsız bırakıyorlar . Acaba emperyalist ibtirasçılar idare ettikleri milletleri gafil av- kıyarak sulh © yolundan harbe mi sürüklemek gayretindedirler?. Evet, 1934 nesli sulh yolunda» dır. Fakat o yolda kalmak için ne lâzım bilir misiniz?. Harp yo- lunda imiş gibi hareket etmek işin hakikatı budur. ai