$ Nisan 1934 a Dilenciler arasında Tahtakale kahvesine çok zahmetle Geçen kısmların hulâsası Dilencilerin ve serserilerin hayatını tetkik için dilenci kıyafetine — girdim. Sirkeci istasyonunda ve Köprüde di. lendim, posta oldum, kurtuldum. Poş. | tahane önünde ahbap olduğum Ayşe adındaki dilenci bana döst sofrası ver. | d B Gön Süne Hadar ada t dım. Ayge g 4 lent dilene Galataya, YMFHW' v odasına geldik. Oradan çıktım. Dilen- ci kahvesine geldim. Sonra kumar İesil düştüm. Ayşe beni kovdu. Tekrar hhıî veye geldim, Lonca erkânt tarafından isticvap ediliyorum. — Nereye be Ahmet abi, dedi.. "u Socuk beni nereden tanıyor- — Aşağıya?... — Aşağıya nereye?.. — Sana ne?.. . Çocuk gözlerini gözlerime dik- ti. Mahut işaretleri verdi.. Anlaşıl- dı.. Bu da onlardandı. ei - nereden gi — Pa. Küremı — Ulan deli mi oldun? Gece yakti Galata köprüsünden geçilir mi?.. — Geçilmez mi?.. — Geçilmez?.. — Neden?.. £ G'.,_"" serkomiseri bu akşam gene her tarafı dolaşıyor. Unkapa nından in., Neçare., Unkapanı gitmek lâzım geliyordu.. Biz de., Yol değiştirdik.. Unkapanma ru yollandık., Te dü 1 lede geçtim... Keresteciler içinden tahtakaleye doğru yürümeğe baş- ladım.. Tam zindan kapısna gel- ;uuı:-u_niwh.— di- —“Ulıı.M,nmh-- ralarda?... — Hiç acele işim var da... —- — Ne işin var?... f — Beyoğlunda idim., Işim çık- tı.. Unkapanmdan geçtim, — şi gidiyorum.. — Ne işim olacak evime gidi. yorum, — Evin Tahtakalede mi?... — Evaet?.. demek? — Bırak be abicim, başka yok,.. Buradan geçiyorum... —Ulan saat kaç haberin var mı? — Yok!.. —2.5 be... 2,5 ta senin gibi bir serseri buralarda neye gezer.. Yü. Yü bakalım merekze.. Orada hesap ver,. , — Aman bekçi baba., Allah aş. kına beni bırak... Ne yaptım - be.. Kimi soydum... Kime yan baktım. Ne demeye beni yakalıyorsun?. — Nemelâzım?.. Gece vakti buralarda ne arıyorsun, merkezde Muwvin beye hesap ver.. O seni is- terse bırakır.. Ben — salıveremem.. Düş bakalım önüme... Vaziyet fenaydi.. Merkeze — gi: dersek. sabahlıyacağım — muhak- kaktı. Halbuki Nuri Bey beni Pe- ; rapalaşın yanında bekliyordu.. E- | #er gidemezsem... Hiç te iyi olmr verecekler., Eski itimatları kalmı- JYacak, aptal diyeceklerdi.. İyisi mi yol I CÜN GK Paktı tenkit — idi... Zaten Urgancıların köşesine gelmiştik... Şurada bekçiyi bir at - latırsam yok mu ya... Değme key- fine idi.. — Aman bekçi abi, dedim, bi- raz müsaade şurada su dökeyim. — Peki.. çi iki adım geri çekildi... Cebinden | bir paket çıkardı.. İçinden bir ci- gara aldı.. Tam kibriti çakacağı sırada usuletle sokağa saptım.. Ve yallah... Son süratle koşmağa baş- ladım.. (Devamı var) —Baş tarafı 1 incl sayfada— ce büyük bir ehemmiyeti haiz ol- cluııııuı4 kılııııM etmiştir. — Misak, neşrolunan şekli ile de beynelmilel ıııünııob:deri bozacak bir mahiyettedir. Çünkü milletler cemiyeti misakın 19 un- cu :ıddr.m. tehdit etmektedir, — İtalya ile Yunani; nn_ılı dostluk misakı maı:“a::ı. iki tarafta biribirine sadık olmala- rını istilzam eder. Halbuki Balkan misakı sadakatsizlik ifade ediyor. _Mıllıhı gizli maddesi şüpheler ve itimatsızlıklar uyandırmıştır. İtalyan matbuatı, — bu esaslara istinaden —Yunan hükümetinin, beynelmilel havayı temizlemek için, gizli maddenin hemen neş- retmesini istemektedir. HABER — Balkan paktının im' zasmdan bir buçuk ay sonra İtal- ya gazetelerinin gösterdiği bu asa- biyet Yunan âyan Meclisinde İi- | beraller tarafımdan hükümete müş külât çıkarmak için yapılan mü- makaşaların aksülâmelinden iba - rettir. Balkan misakının Balkan haricindeki devletlerden hiçbiri aleyhine matuf olmadığı hakkın- da dört Balkan devleti sahibi salâ- hiyet ricalinin mükerrer teminatı- na rağmen gösterilen bu asabiyeti Ppek yerinde bulmamaktayız. Ge - Tek Türkiye, gerek paktı imzalı « Yyan devletler muahedelerin ahkâ- Tama harfi harfine riayeti taahhüt etmişlerdir. Şu halde pakt da ev- ciheti ihata ederek İtalyan matbu- atının fazla taşkınlığına meydan vermiyeceği muhakkaktır, îçljâBPEoRatîı darehanesi: — STAN Telgrat Adresl: İSTANBUL HABER * Telefon — Yazı: 28372 — İdare: 24870 —— HABER gazetesi sefarethanesine teslim edilmiş, Ba, | âşık İstanbulda mektupla kabil sevgilisinden iki mektup El yazısı tahlil kuponu | — doğru mudur? 4 re etmeğe muvaffak — olabilmişler | mıştır. Nİ 5 a S ee EZ Şayianın asılsızlığı bildirilmiş- | ve İnsul yazdığı bir mektaba mu- Mnmıfihlıurivıyıtihydı N — HABER — Akşam Postası — |Banker Amerikaya| - Lili ile banker verslecek —Baş taratı $ üÜncü sayfada— — Hükümet iade kararını ver- di. Amerikanın mümessilleri bek» leniyor. Belki de hususi bir gemi gelip bangeri alacaktır. Geminin gelmesi için teşeb- büste bulunulmuş mu diye sormak için Amerika sefarethanesine mü- racaat ettimse de, bu saatte kim- seyi bulamadım. Kâtipler, dağık mışlardı. Gece yarısına yakın, ec- nebi muhabirlerini buldum. Bun- lar, şunu söylediler: — Bugün (dün) saat on yedi buçukta, Türk hükümeti, Ameri- kan sefarethanesine, resmen, İnsu- lu iade edeceği vaadinde bulun- muştur. Amerikan sefarethanesi | de, bütün dünya matbuatına, bu haberi, resmen beyan etmiştir. Bu haberi, öğrenince, tekrar h sulun vekillerini aradım. Mango Beye Ali Rıza Beyin beyanatiyle Amerika sefaretinin tebliğini bil- dirdim: — Biz, Türk kanunlarına tevfi- kan asliye üçüncü cezanın kararı- ni bugün temyiz ettik. Burada, memleketin kanunlarına riayet e- dileceğine eminiz. Hukukçu olan ve İstanbul baro- sunda mukayyet bulunan Gire- sun meb'usu Hakkı Tarık Beye- fendiye, bu işi bütün - tafsilâtıyle | yakından takip ettiğini bildiğim için, mütaleasını sordum: — Elbette hükümetin kanunla- Yına riayet olunuyor ve olunacak- tır! - dedi. - Filhakika, bizim ceza kanunlarımızın esası, İtalyanın. kinden alınmıştır. Fakat, birçok maddeler değiştirilmiştir. Şayet İnsulun avukatları iyice tetkik e- derlerse, görürler ki, ecnebi bir memleket, “Filânca adam, bizde cürüm işlemiştir. Onu bize iade edin!,, derse, bu arzuyu is'af edip etmemek hakkı, İtalyadakinden farklı olarak, bizde, tamamen he- yeti vekileye verilmiş bir salâhi- yettir. Ancak, heyeti vekile, müc- rimin, Türk tabiiyetinde olmadığı- nı, cürmünün siyasi veya askeri bu lunmadığını tesbit eylemek mec- buriyetindedir. İnsulun adi müc- rim'olduğu ve bizim tebaamızdan bulunmadığı anlaşılmış ve heyeti vekile, onun iadesini tensip et- miştir. Dava vekili beylerin unut- a bita ilk iesillekne ai tukları bir cihet daha vardır ki, © da, ancak ticari ve hukuki da- walarda ilâm arandığı ve cezailer- de aranmadığıdır. Cezada, mev« zuubahis şahsım mahküm olduğu değil, isnat olunan suçun mahiye- ti mevzuu bahistir. Binaenaleyh, Insulun Amerikaya iadesi hakkın- da heyeti vekilenin verdiği karar, tamamiyle nunlarına uygundur. âu ızıhıuın sonra, ÂAmerikalr bangerin memleketine iade edile- nuşmak istemişse de muvaffak ola- ceği, temyiz için beklemenin va- nasıl tanıştı (Baş tarafı 1 nci sayıfada) Madam Kuyumcu oğlunun genç kızlık ismi Matmazel Lili Davido- viç'tir. Aslen Sırptır. Babasının ismi Lazar Davidoviç'tir, 1894 se- nesinde İstanbulda doğmuştur. Ya ni aslen İstanbulludur. M. Lazar Davidoviç mütareke esnasında Beyoğlunda Gardenba- rmn büyük kapısınm karşısında bir birahane işletiyordu. M. Davido- viç'in güzel kızı da birahanede ka- siyerlik yapıyordu. İşte bu esnada genç kız biraha- ne müdavimlerinden bir Amerikalı ile tanışmış ve evlenmiştir. Mütareke bittiği vakit te yeni evliler doğruca kocasının asıl ma- halli ikameti olan Şikagoya gitmiş- | lerdir. Burada bir müddet beraber- | ce yaşadıkları esnada bir gün bir mecliste Madam Kuyumcu oğlu ile banker Samoel İnsul — tanışmışlar, | ahbaplıkları seri bir surette inkişaf etmiş ve bankerin karısıda Ma- dam Kuyumcu oğlu ileiyi anlaş- tıklarından iki aile arasında gayet sıkı bir dostluk hâsıl olmuştur. Bu- nun neticesinde Madam Kuyumcu oğlu İnsul'le birlikte bir çok seya- hatlar yapmıştır. İştebu seyahatler neticesinde Madam Kuyumcu oğlu asıl kocası- | nr terkederek büsbütün bankerin | metresi olmuştur. Madam çok gü- | zel ve güzel olduğu kadar da haris bir tabiat sahibi olduğundan ban- keri bir çok tehlikeli mali işlere sokmuş ve bir çok manevralarını * ! idare etmiştir. |» İnsul'ün iflâs ederek Amerika- | dan kaçması üzerine araları açık olan Madam İnsul'le Madam Ku- |" yumcu oğlu barışmışlar ve kocala- rile âşıklarını kurtarmak üzere ele- le vererek beraberce çalışmağa ka- | rar vermişler. İlk iş olarak onlar da | Pireye gelmişler, oradan sevgilile- | rile konuşmuşlar ve bir müddet te beraber yaşamışlardır. Bu esnada hep beraber olarak bir takım firar projeleri hazırladıkları,ve bilâhare İnsul'ün bu projelere göre seyaha- tini tanzim ettiği de söyleniyor. Deveran eden diğer bir rivayete nazaran gene bu müddet esnasın- da Madam Kuyumcu oğlu Roman- ya sefaretini ısrarla ve sık sık ziya- İnsul'ün Yunanistandan kaçma- müracaat etmişse de sadık metresi | gece düğün yaparak düğünlerini v Halk masalları —Üst tarafı 5 inel saytüda— Biraz sonra şehzade ile peri kı- zt uyandılar. Peri kızı güneşe kar- $T astlan tülü görünce şehzadeye: — Bu tülü güneşe mâni olsun diye sen mi astın, dedi. — Hayır. — O halde biri bizi bu şekilde görmüş demk oluyor. — Buna imkân yok. — Geldiğin odada kimse var mıydı?. — Neye cevap vermiyorsun7. — Vardı, fakat uyuyordu. — Kim yardı?, — Sana şimdiye kadar söyleme miştim. Kendimi deli imiş gibi göstermeye uğraştığım halde beni zorla evlendirdiler. Odada karım vardı. Fakat o da uyuyordu. — Demek bizi karın yakalamış. Fakat çok iyi yürekli imiş ki, beni öldüreceği yerde yüzüm yanmasın diye tül ile örtmüş. Madem ki bu kadar iyi ve seni seven bir kadım var, Şu halde bundan sonra artık benimle yaşamana lüzum yok. Ka- rına dön.. Şehzade de geriye döndü. Odar ya geldiği zaman karısı gene ayni şekilde yatıyordu. Onu uyandırdı ve ellerini ellerine alara ondan af diledi.. Artık daima beraber yaşı- — yacaklarını ve bir daha deli takli- — di yapmıyacağını söyledi. Genç kadın da bu sözlerden fevi memnun oldu ve o günden - itiba- rTen gayet mes'udane yaşamıya baş — ladılar. Ertesi gün hakikati padişah da öğrendiği zaman fevkalâde mem- nun oldu ve yeniden kırk gün “ırk tekrar ettiler, Bunun üzerin. iki — büyük kız kardeş hırslarından çat- — ladılar. Onlar ermiş muradına.. Gözlüklü adam Camiye konulan bomba ; —Baş tarafı 1 inci sayfadam. mesele kapatılmamış bulunuyor. Türkler Kemalistlikle ve memle- kette feveran çıkarmak töhmeti ile — itham ediliyorlar, ! ların iddiası bu kadarla da kalmıyor. Bomba atıldığı gece Hüseyin Sungur Efendi. ismindeki — köy muallimi Filibe Türk konsolo- — görüşmüştü. Hüse- — yin Sungur Efendi konsolos beye î ı | | gelmesinin memleketimizin ka- | de Romanyaya gitmek bahanesile hâdiseyi kısaca söylediğini iddia ederken kısmı siyasi müdürü Gos- İpodin Şotlefof muallimin — görüş- mek için telefon şubesine otuz dört — leva ödediğine nazaran yedi daki- — ka görüştüğü neticesine varmıştır. — Bulgaristanda Türk unsurun İkarşı yapılan tazyik h günden güne artmaktadır. Orman Beş evli karyesinde iki defa bele- diye âzalığına intihap edilmiş olan — Hacı Arif oğlu Tahir Peço Dimit- — rof ve arkadaşları tarafından o- — dunla ölesiye dövülmüş ve doktor — zabıtaya yanlış malümat vermiş ve bunun neticesinde iki günlerini kaybettirmiştir. Bilâhare Yunan adliyesi bu suçtan dolayı aleyhin- de takibat yapmıştır. Bankerin âni olarak limanımıza ertesi günü kendisinin şehrimize uğraması çok nazarı dik- kati celbetmiştir. Bir muharririmiz kendisile ko - mamış yalnız kendisini uzaktan gö rit olamıyacağı “ı“'ım;gm :::ıııhrmmuımoğ v 4 ' .* .; kadındır. Siyah kadife manto giy- | miştir. Bulgar ükümetinin bu iti - saf hareketlerinin önüne geçmesi Amerikada İnsul'e dair =='ü'" : S çıkan asılsız şayia Bu sabah saat ikide, Londradan, | dam Kuyumcu oğlu sevgilisini ka- mu- | bul etmeleri için Romanya hükü - şehrimizdeki İngiliz gazeteleri habirlerine, şu sual, telefonla 80- meti nezdinde 3 ..» » — Amerikadan bildirildiğine gö- | bamı gizli tutmağa mecbur - oldu- re, bu gece, İnsul, İstanbul tevkif- | ğumuz bir ri'ı.yıic göre bütün ta- hanesinden çıkarılarak, Amerikan | kayyüdat ve dikkatlere rağmen ümidi günden güne azalıyor. Aldığımız malümata göre Ma- - Hediye kazananlar —— Çocuk sayfamızdan hediye kar zananları listesinin devamına yar | rından itibaren devam edeceğiz. — Bugün dercedemedik. Özür Z riz. bizzat teşebbüsatta bulunacaktır. Ayni zamanda mem- iki muhabe- Ş