1 E\IuI 1947 cı ti Demiryollarımızda yeni ıslahat Yeni lokomotifler alınıyor, Amerikalı mütehassıslar tetkikat yapıyorlar, feribot işi henüz halledilemedi Ankara 31 (Telefonla) Amerıkanın Alman isşal bolgsemde kullanılmak uzere Avrupaya getırdığı lokomotıflerden 50 tanesının alınmasma daır ımzalanan rrukavele uzerme lokomotıflerm Marsılyadan denız yolu ıle memkketımize gondenlme\ e baslandığı malumdur. Şımdıye kadar 26 lokomotıf gelmiştır. Gerı kalan 24 lokomotıf de ejlul sonuna kadar teslım edılecektir. Bu lokomotifler Amerıkada bulunan De\let Dennryolları mubayaa komısyonunun satm almakta olduğu lokomotifler ayarmda değılseler de gene ıhtıyacm muhım bir kısmını karşıhyacaklar ve bılhassa fazla arızalı olmıjan hatlarda kullanüacaklardır. Ayrıca Devlet Demiryollarının Amerıkadan getırtmiş olduğu ıkı demiryolu uzmanı, halı hazırda çahşmalarına merkezde devam etmektedır Bunlar ıkı, uç hsfta\a kadar Ha>darpa=a kısmını ineelemeye bashyacaklar ve şımendıfer bE.kımmdan onemlı olan dığer bolgeleri de hassasıyetle gozden geçırdıkten sonra kanaatkrıni bıldırerek ıcab eden tedbırlerın ne sekılde almması lâzım geldığmi açıklıyacaklardır. Devlet Demıryollarınm Avrupa ve Asya yolcuîarınm bir taraftan ote tarafa rahatça gecmelerini terrun etmek uzere Havdarpaşa°Sırkeci arasında feribot işletmek ıstedığı malumdur Bırcok fırmalar bunun içın genel muddrluğe mura caat etmışler se de, HaydarpaşaSırkecı arasının kendme mahsus bir ozelhği olduğundan hıçbirınm teklıf ettığı g€tnı tıpleri uygun gorulmemıştır Tam manasıle ıhtıyacı karşılıyacak bır feribot alınınca vagonlar şımdı olduğu gıbi dubalarla taşınmıvacak ve yolcular katardan inmeden denızi geçerek yollarına devam edeceklerdır Yunanistan dağlarında bir hukumet kurulmuş! Bu hökumetin başına da, komünisflerin reisi Zaharyadis geşmiş, sahte Mareşâl Markos da Harbiye Nazırı olmuş! Atına 31 (a a ) <Vıma» gazetesın n verdığı bır habere gore hukumet makamları Larısada komunist partısırun sıyasî burosu tarafından hazırlanan bır îamımı ele geçırmışlerdır. Bu tamımde bır «dağlar hukumetınm» ıhdas edıldığı baldırılmekte ve bu hukumetırı aşağıdakı şekılde kurulduğu tasrıh eilnıektedır: Başbakan' Nıkos Zaharıades Dış Işlerı Bakanı Porfırogennis Harbıye Bakanr Markos Vafıades Iç Işlerı Bakanr lonnıdes. Aym tamımde bu hükumetın teşekkulu Amerıkan kıt'alan gelır gelmez a;ığa vurulacağı ılâve edılmektedır Yunan kabinesi askerî havadisleri jasak etti Atına 31 (a a ) Yeni Yunan kabınesı bır çok yem kararlar almış bulunmaktadır Kabıne, resml tebhğler harıc olmak üzere hukumet tarafından çete:ılere karşı ginşilmış olan barekâta aid butun haberlerin gazetelerde jayinlanmasını menetmıştır. Dun akşam kabınenin radyo ile yavmlanan bir beyanatında Yunan haikının bırleşmi? kalması \e bugıınku güçluklen yenmek içın hükumete yardım etmesi icab ettığl beürtılmektedir. Atna ajansı tarafından verılen bir habere gore, yeni bakanlar kurulu, kabmenın bejannamesım o'cumak üzere onumüzdekı perşembe günü meclısin huzuruna çikacaktır Çetecilere karşı savaş Atina 31 (a a ) Makedonyada Serez bolgesınde partızanlar bu sabah askerl bır uçak duşurmuslerdır. Uçağın içindekJer olmüştur. Yunan ajansının verdıği bir habere fore, Yugoslav hududu cıvarında bulunan Kavmakçalan dağlarında Yunan ordusuna mensub mufrezeler tarafından ••ıılııuıınıltlllll Geaeraİ Oliveriıt ifşaatı İ j Fen adamlarından birinin mikrob jâlemini oireten «Hep Daha Kuçuk» j adh bir eseri blze bu yazının başlıİ ğını telkin etti. ; Hep daha kısa.. Hayat buna doğTU ; alabildiğine gidiyor. Artık daha kısa ; soz, daha. kısa nutuk, daha kısa ma; kale, daha kısa beyanat, daha kısa ; TOI, daha kısa etek. daha kısa mai sal, daha kısa.. daha kısa daha kısa... Ömiırle, zevkten başka her şey daha kısa! Bn haklkatten tegaful edenler uzunluklar arasında kaybolup nnutulmaya mahkumdurlar Hâd/se/erHrasındi Hep daha kısa.. Türk Rus hududunda otuz beş tümen Rus askeri bulunuyor Bastarafi l i n d sahijede fazla Himaye davası» u gunlerde para hırsı bizin» sanayicılerimızden bir kısmını tekrar harekete geçirdL Harb esnasında madî, ma« nevî hiç bir kayda tâbi olmadan ölçu» suz para kazanıp zengin olmuş bir zümre, şimdi normal şartların avdeünden endiseye duşmuş, şuraya buraya basvurarak devletten: Memlekete ucuz mal gelmesin. Bizim mamulâtımızı ve elimizdeki mall pahahya satmamız için ithalâü ağır r e simlere tâbi tutunuz! Ve tahdid edinu! diye açıktan açığa himaye istiyorlar. Bu adamların, bu himaye taliblerinin durumlarını iyice anlatmak için size iki mektub parçası nakledeceğim: Birincisi bir sanayicidendır. Kendîsi ziimresini bakınız nasıl itham ediyor: «Yerli sanayun hımayesi iddıasile bir kısırn derıcilerm lâstık taban ithahne müsaade edılmemesi hakkında yaptıkları talebe karşı olan yazıruzı okudum. Bu mücadeleye şiddetle devam etmenizi tavsiye ederim. Bunların. boyle yazılardan yılacaklarını sanmayın. Bızım mecnlekette bir sey bılhassa uyumaya bırakılır. Birdenbire anl olarak canlanır. Ve en olmıyacak iş oluverir Bınaenaleyh bu davayı gunun meselesi yapmalı azizım. Çünku bu hırs yılanı yarın başka sahada baş kaldırır. Ve yarın gene harbden evvelki, takunya yapana bıle muafiyet bahşeden himayeci zihniyet canlanırsa basa çıkılmaz. Ben şabsan ıstıkbalıni sanayıcılikta arayacak bıP adam olmama rağmen ıtiraf ederim kj boyle tedbırlerle memleket sanayıine fayda değil, zarar verilir. Bence en büyuk fenalık, her tezgâh kuranın yaptığı iyi veya kotü metaı gumrük himayesi sayesinde nasıl olsa zavallı halka yutturabileceğıne inanarak hesabsız kıtabsıa imalâta kalkışmasıdrr. Ve ben şuna kaniim ki polıtıkacıların bütun iddialarına rağmen halkımız ne muhtar seçıminda yapılan haksızhktan mustarıbdir, ne de bilmem hangi antidemokratik kanunun falan maddesinden, Mevcud nüfusun yüzde onunu bile bulmıyan bır ekalhyet istisna edilirse bu halk maılesel yoksuldur ve zarurettedir. Bugun kosele ve lâstik fabrikatorlarının bir kag milyon daha kazanmasmı temin için, y a . rrn üç gunde yırtılan îpek çorabları hi« maye içın naylon ipliğine vazolunacak tahdidin ileride nelere tesmil olunabileceğıni kımse kestıremez. Efendim, ne yapalım? Tam gelış» meye başlayan mıllî sanayiimizi öldüreim mi? Yaruı harb çıkarsa ne yaparız. Unuttunuz mu? Harb yıllarında bu sanayi memleketi idare etti.. falan tarzında riyakâr mütalealar düpedüz mugalatadır. Bu harbde milll sanayi dediğimiz zümre pek az istknasile memeketi idare değıl istismar etmiştir. Bu sozumun aksini isbata kalkaeak baba» yığite şunu teklif ederim. Kendi fabri* kasuıın harbden evvel ve harb senelerınde imal ettıği ıki malı yanyana (?etırsin Maliyet ve satış fiatlarını da hakıkt olarak meydana çıkarsm. Gelsin ondan sonra hesaba geçelim. Ne ise eski defterleri bırakalım da bugune bakalım. Memleket sanayiıni canlandırmak vazifesini omuzlarına yuklenenleri ikaz edıniz. Artık yeni yeni himaye sistemi kurmak hevesini bıraksınlar da sanayiimizi serbest rekabet sahasına sevketmek çarelerini araştırsınlar Mevcud himaye gumrüklerinın yavaş yavaş kaldınlması suretile de hem sanayiciyi rasyonel çahşmaya, hem de bıraz da halk efendimizi himaye yolunu tutsunlar. Aksi yolda devam ederlerse memlekette sanayi değil, inhisar kurmuş olurlar Başımızdaki maddî, mane\ î ınhisarlar da artık kâfıdır sanırım » Bir diğer mektubdan da fu parçayı alı yorum. Bu mektub, bir sanayi müessesesinde çalışan bir okuyucumdan gelmistir. Dinlejin, «Bundan bir kaç ay evvel dört buçuk kiloluk bır paket pamuk iplıgının fıatl 43 lıra idi. Bızim fabrikalar o zaman dokudukları meselâ grizet adındaki pamuklu kumaşuı metresıni, iplığın bukul mesı, boyanması ve dokunması gibl masraflarıle beraber 250 kuruşa verıvorlardı. Bugun bu 43 liralık iplık paketı 31 lıraya indıği halde bu ıplıklerden dokunmakta olan pamuklular, çorablar vesaire hâlâ eski fiattadır. Yanl halk, hıç kimsenin mudahalesi olmadaa soyulmaktadrr. Bu fabrıkalara eskidea sık sık kontrol gelirdi. Şımdı onlar da seyrekleştığı için busbutun serbest ka»dılar. Ne arayan var, ne aoran! Hattâ şimdi aldıkları ham madde için fatura dahi aramamaktadırlar. Çunku faturayl deftere işlememektedır.» Efendim, mesele ciddidir. Bizde maalesef ticaret ahlâkı teessus etmediği için bir kısım ve muhim bir kısım halka pahalı mal satmakta ve artık kontrol falan olmadığından bunu futursuz yapmaktadır. Şimdi dışarıdaa mai gelmeje baslayınca kârlan azalacak diye telâşa dustüler.. Bizi himaye edin! diye feryad ediyorlar. 18 milyon nüfustan 1800 kişi kâr e t ' sin diye geri kalan milyonlarm pahah mal almalarını künse istejenıez. Artık '°alâ harb şartlarınm idamesini isteyenlerin iktisadi tazyikuıdan kurtulmak zamanı gebnistir. Halk, fiat kontrolu yapamıyan hukumetten hiç olmazsa himaye sistemlerile malların pahalılanmasına sebeb olacak kararlar almamasını isri\or. Gene tekrar ediyorum: Hesabsız para kazanmıst fakat hâlâ hırsı dinmemis olan bir avuç adam: Çok kâr edemijoruz. Aman gumrukleri arttırıp bizi hima\e edin! diyor. Yani daha acık ifade ile para kazansınlar dıje halkın daha pahalı mal almasını istiyorlar. Allah insaf \ersin. B. FELEK Turkıjede W\ ay süren tetkik seyahatınden Amerıkava henuz donmuş oian General Olner, Washıngton makamlarına Amerıkanın Turkıyeje yapacağı 100 mılyon dolarlık yardımı en iyi şekılde hangi sahalarda sarfedılebllecegmi tavsıye edecektir. General Olıver, Rusyanın TUTK Rus hudud bo\larında 35 tumen asker tuttuğu muddetçe, Turk ordusunun 500 bın kışıjı silâh altında tutmasının zaruri olduguna işaret etmlş ve: < Rus stratejısının maksadı Turk ordusunda mümkün olduğu nisbette Neler uyduruyorlar? Sofya 31 (a a ) Anadolu Ajansının Bzel muhabıri bildiriyor: İzgrev gazetesi, Tanyug Ajansına atfen, Yunan demokrat ordusu tarafından 28 ağustos tarıhınde yapılan bır radyo yaymını neşretmektedır. Bu haberde şoyle denılmektedır: «Ankaranm demokrası aleyhtarı bır sivaset takıb etmekte olan bugunku idarecılerın harekâtında dıplomatık bır yağmacılık siyaseti amil bulunmakta ve bu idarecıler Batı Trakya ile Egede bulunan bazı adalara elkoymak ıçın şundı fırsatın zuhur etmış bulunduğunu duşunmektedirler > tuzağa duşuren 150 kişılık bir çetenm reisi oldurulmuştur. Çetecılerden on ıkısı yaralanmış ve içlerinden yedısi teslım olmüştur. Ajansm ılâve ettığine gore çeteciler doğu Makedonyada Drama cıvarında Ptomoy koyünü basmışlar ve kırk evı yakmışlardır Partızanlar bu sabah Kozani bolgesinde Katafıgıon kojune taarruz ederek yirmı ev yakmışlar, ellı evı yağma etmışlerdır Hukumet kuvvetlerımn kaybı ıkı olu. dort varalıdır Makedonyada Kukışta askerî mahkerae tarafından mahkum edılen bır kadm geçen cuma gunu ıdam edılmıştır Dun ıkı kışı daha olume mahkum edılmıştir Çaldarıs kabinesinin ömrü Atına 31 (a a ) Iyı haber alan muşahıdlerın kanaatınce tek partıye dayanan Çaldarıs kabme=ı pek az yaşamaya mahkumdur Bu kabinenın parlamentodakı 354 savlavdan 166 dan fazlasınm oyunu kazanması muhtemel gorulmedığmden parlâmentonun huzuruna çıkışını mutea^îib vazıfe başında kalması şuphelıdır Çaldarisin millete demcci Atına 31 (a a ) Bugun basm vasıtasıle millete hıtab eden Ba=bakan Çaldarıs, YunanLstanda huküm suren karışıklıklara bır son verılmesını tavsıye etmiştır Başbakan, ezcumle çunları sovlemıştır' < Çetecılerin isteklerlni yerine getir mektense Yunanistan, hâkımijet ve bağımsızlığmı korumak ıçin kanınm son damlasını akıtacaktır Durumu azım ve soğtıkkanhhkla karsıhyacağız. Idarem altmda bulunan yeni kabine bu mesuhyetı üzerine aîmaktadır. Yegâne gayesi butun mılletin yardımile bu kararı tahakkıık ettırmeVtır.> D. P, Meclis Grupu dün foplandı Ankara 31 (Telefonla) D P Meclis rupu, Partı Genel Idare Kurulu uyelerınin de iştırakıle bugun saat 16 da parti merkezınde Celâl Bayarın başkanlığmda toplanmıştır. Goruşmeler hararetlı olmuş, 20 30 a kadar surcnüştur. D P Meclis Grupu yarın da saat 14 te Grupun Meclısteki salonunda toplanacaktır. Aslacköy davası Konyaya nakledildi Ankara 31 (Telefonla) Son muhtar seçımi yuzunden ortaya çıkan ve 47 si mevkuf olmak iızere 97 sanığı ve yuz kusur şahıdi bulunan Aslankoy davası, Mersınden Konya Ağırceza mahkemesıne nakledılmiştır. Kral Abdulîah, Yunanistana bir heyet gönderdi Atina 31 (a a ) Ürdun Kralı Abdullah tarafından gonderilen resmî bır heyet bugıin Atinaya varacak ve Yunan Kralı Paul'a AJnadha nışanının en yuksek derecesi olan elmasla süslu bir kordon verecektir. Konyada gıda macüeleri fiatları Konya (Hususî) Şehrimtzln setoze bahçelerimn sulan kesıldığınden ucuzlamakta olan rneyva ve sebze fıatlannın yukseleceğı umulmaktadır Bugünkü rayice goreEt 150, ekmek 20, domates 9, biber 1520; patlıaan a?25; üzum 2025, kavun 810, karpuz 89, armud 25, erik 1 0 2 0 •kuruşUn satılmak tadır. Geçen seneye nısbetle yüzde 3040 kadar yükselme vardır. Atomun sanayie tatbiki NewYork 31 (a.a ) Amerıkan âümlerı dun, atom bombasının fabrikalarda makıneleri çalıstırmak uzere atom enerjısi ıstıhsalâtının suratle elde edılmesinl sağhyacak bır şekılde sulh masrafları uğrunda kullanılacak bır şekle sokulduğunu bildırmışlerdır. Bununla beraber âlımlerın belırttıklerıne gore, bunun t&hakkuku içın henuz bir zaman lâİSTANBUL GÜREŞ NewYork 31 ( A P ) Amerikan eszımdır. kl muhanbler birllğrı pazar gunü yapKLÜBÜNÜN EŞYA tıkları bir toplanhda aldıkları bir kaPariste bir sinemada 89 rarla Birleşik Amerıkadakl komunıst PİYANGOSUNDAN partısıni kanun dıjı ilân «ttıkleri ve kokişi yandı bir tane almalda mümkündür. Parîs 31 (a a ) Dtin akşam Rueil münlst partisl azalannm ve komunist doktrinine sahıb olanîarın hıç bır resmî 1 LİRADIR. dekı sınemada çıkan yangın neticesınde vazıfe ve devlet hizmetlnde kullanıl Bütün piyantro bayilerinde ve taşrada ölenlerln sayısı 89 u bulmuştur. mamalarını tavsiye edecegi üâve edü P.T.T. merkezlerinde satılnıaktadır. Truman, Brezilyaya gitti mektedir. Eski muharibler birlıği kararlarının Wa«hıngton 31 (a a ) Başkan Truman saat 1310 da uçakla Rıo'ya hareket Amenkan siyasetinde ku\Tetle müessir olduguna lşaret edılmektedır. tfmısfır «CUMHURİYET» io Tefrikasi: 53 Kral Abdullahın bu olağanustü heyetının başında Ürdün Başbakanı Tevfık Paşa ve Dıs Işleri Bakanlığı musteşarı Abdul Bey elRaıf bulunmaktadır. Ankaradaki tenis maçlan Muteveffa Kral Georges Kral AbdulAnkara 31 (a a . ) ' Bugun uluslarlaha, harb sırasında Yunan ordusuna arası tenis maçlarının finali kalabalık gosterılmış olan buyuk kolaylık ve yar bır se>ırcı kutlesj onunde oynandı. dımların minnettarlık nişanesi olarak Tek erkeklerde: «Kurtarıcu nişanınuı büyuk haç rutb«Fehmi Kızıl Vodçıka (Çek) 6'3, 6/2, Binı vermişti. 6'0, 6 '2, 3 2, 7'5 ıle Vodçika galib. Çıft erkeklerde: 9 vilâyette niçin lise yok Kohen, Talât (Mısır) Nikolaides Ankara 31 (Telefonla) D P . milletvekıllerinden Kemal Özçoban, Meclise (Yunan, Zalzaak (Mısır) 6 3, 6/2, 6/1 ıle ılr sual tatairl vermlştlr. Şark lUerinde Talât Kohen çıftı galıb. lise olmadığmdan bahlsle hseslz 9 vilâyetin use tahsili gormek lstiyen gencleri içm ne gıbl tedbırler aünması dıişılnüldüğünü Mılll Eğıtım Bakanından sormuştur. Bir baba Için en büj'ük emel evlâdEski Amerıkan muharibleri larına bir ev bırakmaktır. Bu emelin tahakkuku da komünizmi kanun dişı ettiler Bajtarafi 1 inc» tahifede pek şüphehdır. Şu halde Receb Pekerin temsil ettıği zumre, eski yolunda devam edecektir Bu mülâhazava göre muhalefet ne yapmalıdır"' Hakıkat şudur ki, Tür't milletinin bılhassa 21 temmuz 1946danberi şuurlu olarak demokratık alanda genişliyen siyasî ve ıçtımaî hareketi her halde maksaduıı ıstıhsal edecek ve hıç şüphe yok kı mıllî irade hâkım olacaktır Fakat bütun bu olavlar 'carşısında ileride omuzlarına ağır vazıfe ve mesuliyetler terettub eden muhalefetm saflarını şimdıden daha çok sıklaştırması icab eder Bmaenaleyh Demokrat Parti ile daha sıkı bır işbirhği vapmaklığım gerektığıne inanıvorum Bundan boyle teçrıî vazıfe ve salâhıyetlerimı Demokrat Partı safında yer almakla ifa edeceğim > Denizli milletvekili D. P. ye iltihak etli Bafmdkaleden devam ay ayak sürüyen Moskova. şimdi bu formalitcnin en jakın tarihte >apılmasını istemekte imiş! Öteki üç büyuk devletin, Sovjet Rusvanın bu acele arzusunu yerine getireceklerine şunhe yoktur. Bu formalite de yapıldıktan sonra banş andlaşmalarr jururluğe girecek ve o tarihten 90 gun sonra da. Rumanja, Macaristan. Bulgaristan, İtalya ve Finlandijada Muttefik işgal kuvvetleri geri çekilecektir. Yalnız İtalvada İngiliz ve Amerikan kuvvetleri bulunmasına mukabil, bteki Mihver ortakları, Kızılordunun işgali altındadırlar. Sovjet Rusja, banş nıiızakereleri sırasında, Avusturya banşı imzalanıp jürürluğe girinciye ve oradaki birliklerini geri çekinciye kadar bu kuvvetlerin muvasalasını temin etmek uzere Rumanja, Macaristan ve hattâ Bulgaristandan asker geçirmek ve bu memleketlerde bir miktar kuvvet bırakmak hakkını ısrarla isteyip durmuştu. O zaman, gaiba İngiliz Dış İşleri Bakanı Viyanaya giden yolun Sofyadan nasıl geçtiğini bir rürlü anhjamadığını söyemişti. Bolşevikler, önce Rumen ve Bul;ar, sonra da Macar nıilletlerinin başına komünistleri geçirerek kendi taz\ik ve tethiş usullerini bu memleketlerde pekleştirdiklerinden oralardan işgal kuvvetlerini tamamile çekseler bile ne kadar sureceği tahmin edilemiyecek bir zaman içinhiçbir şey kavbetmiş olmazlar. Boyle olunca andlaşmalann tasdikını Sovyet Rusyanın politikasmda esash bir değUiklik başlangıcı saymağa imkân yoktur. Nitekim buzı Amerikan jonımculan, Moskovanın yeni bir manevra çevirmek istediğinden şüphelenmektedirler. Diğer taraftan Moskova radyosu, muahedelerin tasdikı münasebetile 30 ağustos güniı >aptığı yayında, bugünkü İtalyan hükumetini faşistlikle itham ettikten sonra, Amerika ve İngilterenin, Almanya, Japon\a ve Avusturya andlaşmalan münasebetile, tecrube neticesinde akim bıraktırılan «diktat» gibi kotü usullcri tekrar canlandırmaja başladıklarını» so>lemek suretile bu iki muttefik devlete hücum etmektedir. Bu da gösteriyor ki Sov v et Rusyanın siyasetinde, bir değişiklik ununak yerinde değildir. Esasen Avusturya ve bilhassa Almanya ile banş muahedeleri yapılmadıkça Avrupa banşı gerçekleşmekten uzak kalacak ve harb ile sulh arası anormal vazivet devam edip gidecektir. Ahnanya ile yapılacak banşın esaslar. uzerinde ke, şimdiye kadar, Sovyet Rusya ile hiçbir anlaşmaya vanlamamış ve bu muhim mesele, kasımda toplanacak olan Dış İşleri Bakanlan konferansına bırakılmıştı. Moskovanın, şimdiye kadar takib ettiği banş düşmanı politikaya devam edip etmiyeceğini ancak, bu konferans toplandığı zaman anlamak kabil olacaktır. Hulâsa, Mihver peyklerile yapılan muahedelerin Yuksek Sovyet Şurası tarafından tasdik edilmiş olması, Moskovanın anlaşma ve banş voluna girmek gibi iyi bir niyet sahibi olduguna delil sayılamaz. ABİDİN DAV'ER Muahedelerin tasdikı iyi niyet Macaristanda dün delili sayılabilir mi? seçimlere başlandı insantn süâh altında kalmasını temin ederek Turk ekonomlsıni sarsıraktır» demıştir. Turk ordusunda halen süâh altında bulunmakta olan pek çok insanın müstahsıl sahaya geçmesi luzumuna işarel eden General Oliver, Turkıyenın Amerikadan askerî teçhızattan başka zıraî ımkânlarmın en iyi şekılde kullanılması ve endustrisinden azamî randımanm temın edılmesi içm de tavsiyeler istedığıni ılâve etmiş ve: « Bız Rusya tarafından kontrol ve tahakkum edılmıyen milletlere kalkınabümeleri için lüzumlu her yardımı yapmalıyız,» demişür. Murgul bakır madenleri Seçmenlerin ekserisi Tesisat ikmal edildi, polis olduğu halde gelecek sene çalışmalara başlanıyor rey verenler az Ardahan (Hususî) Yurdumuzdaki bakır cevherlerı arasında Erganıden sonra geleıı zenginlığı dolayısüe Murgul bakır madenınde gereklı tesısatın yapılmasına 1938 de başlanmış, fakat araya dunya savaşımn gırmesı dolayısile tesisat tamamlanamamış.tı. Yalnız bu arada memur ve ı§çı lojmanlan ıkmal edılmış, Kuvarshan ışletaıesındeki tesisat bura>a taşınmıştı. Hukumet, harb bıter bıtmez Murgul bakır madenının bıran evvel ışletmeye açılması içm faaiıyete geçmi; bulun maktadır. Bu gaye ile bır Ingılız firmasüe anlaşma yapılmıştır. Bu fırma gerekli malzemenm naklıne başlamış bulunmaktadır. Yalnız Ingihzler v« buraları gezen Amerıkan mutehaasıslan Etıbankın buyuk masraflarla yaptırdığı lojmanlara ve dığer binalara itıraz etmışler, beherı ıki yuz bın liradan aşağıya mal olnuyan bu bınalann luzumsuz olduğunu ondüle saçlarla yapılan barıkatların bu işler ıçın hem elverişli, hem de çok daha ucuz olduğunu ileri sünnuşler, Etıbank maden işletmelerınin şımdıye kadar neden zararına çalıştığını bu itırazlarıle açık lamışlardrr. Etıbank, dostlanmızuı bu ıkazını kabul etmıştir. Bundan böyle maden ışletmelermde devlete çok pahalıya mal olan ağır beton inşaat yerine dunya maden işletmelerinin kullandığı muvakkat ondule saç barıkatları kullanılmasma karar verümıştir. Ingılız fırması yakın bır zamanda inşaatı tamamlıyarak anahtarları Etibanka teslım edecektir. Murgul bakır madeni Rusların buraları işgal ettıği sıralarda bır muddet ışletılmesı, çekılmeleri sırasında kâmılen tahrıb edılmış bulunmaktaydı. Işlenecek cevher 10 000,000 ton tahmın edılmektedır. Yeni damarlar bulunmazsa ancak 40 sene buradan bakır elde edıleceğı tahmm edılmektedır. Budapeşte 31 (A P ) Macar umumî seçımlerının yalnız bir seçım sandığı mıntakasma aıd alınan gayrıresmî ılk netıcede 180 seçmenın rey verdığı bu sandık mıntakasında seçmenlerin umumıyetle polıs olmalarına rağmen veriîen reylerden 63 reym komunist partısıne 59 reyın sosyal demokratlara ve 15 reyın Macar ıstıklâl partısıne, 10 reyın koylu partısıne vertldıği ve kuçuk emlâk sahıblerı partısınie hıç bır rey verılmedığı anlasılmıştır. Yukarıdakı gayrıresmî netıcelerın şayanı dıkkat olduguna işaret eden ıtımad edılebılır bır Macar kaynağı, komunist partisı azaları °İ95 mm polıslerden ıbaret olmasına rağmen Macar komunistIerınm kendı partilerine rey vermedıkleruıe işaret etmıştir Ceyhanda jandarmalar tarafından dövülen başöğretmen Ce^han (Hususî) Bır naklı hane ış: içın jandarma karakoluna davet edılen, Halıhye koy okulu başoğretmeni Abdurrezzak Guler, karakolda jandarmalardan da>ak yedığını bıldırerek Ceyhan G Savcılığma başvurmuştur. Öğretrrenın ıfadesıne gore, jandarmalar kendısmı zorla Kosrelı bucağı karakoluna goturmuşler ve orada dovmuşlerdır. Adana Valısı, işin üzerinde chemmiyetle tahk.katta bulunulması ıçın kaymakam Mazhar Guvene emır vermıştır. Konyada elektrik tesisatı iyi çalışmıyor labâncı Yazan; AHMED HtoAYET REEL O durgunluk ve hareketsizhk ruyası ıçerısınden jukselen kalın ses bana da, Sabahate de bır devın sesı kadar korkunç geldr Nıjetmızi değiştirdinizse1 gıdeceğiniz yerı soyleyın lutfen' Traşlı en r eh babacan şofor baş'nı gerıye dondurmeden homurdanıyordu. Bırbınmızın yuzune' A . A . Gelmışız' Gıbüerde baktık. Ben şofore sordum Borcumuz ne kadar.. Gene dımdık burnunun doğrusuna bakarak cevab verdı: YetaiiŞ yedı bın kron. Ama, taksimetre, yedı bın kronu burada on dakıkadanberı durduğamuz ıçın yazdı . <Ha şımdı ı^ecekler, ha şımdi inerler!» d've bekîedım Nıhayet dayanamadım. geJendım.. Çunkü gel'ş gıdış« mânı «lu oruz, pohs ceza yazacak'. U\alS ihtüarı daha fazla söyletmeırek ıçın elıne yuz bın kronluk b'r kâğid sıkıştırdım YCT gosteren kadınU ellndeki lâmbanın rehberlığıle dolâmDaçlı bir ıki merdnen ınıp çıktıktan sonra gerıdeki localardan bırıne gırdık. Seansın herhalde ortalarına doğru gelmiş olacağız ki mevzuu bır turlü kavnyamıyorduk. Hoş, fılmi başmdan ıtıbaren de seyretmeğe koyulsaydık, acaba şu ruhî halet ıçınde buna imkân bulabılecekmıydık' Aksi gıbi ekranda da ijStüste o kadar romantık ve patetık sahneler cereyan edıjordu ki sukuı ve passıf sermesthğımız yavaş yavaş inıltili ve hıçkırıklı bir melânkolıye munkabb oldu Tabıî ılk gurultulu huzün ve keder alâmetlerı gostermeğe Sabahat ba§lamıştı. Onun sık sık gözleTİni kurulayı^ı ve ıçıni çekışı benı de arkasından ayni yola suruklemışti. Iki yammızdaki locadakıler eserın acıkhlığmdan bu kadar mubalâğalı bır tepki izhar edecek »narazî derecede hassas insanların da bulunabılect'ğınc hukmetmjş olacaklar kı once pek aldırmadılar. Fakat sonra filmin neşe ve ferahlık verıcı kısımlarında da ayni teranenin de^am et mekte olduğunu gorunce merak ve tecessüsle eğılıp bızım tarafa bakmaya başladılar. Haç şuphesiz teselli kaynağmı ilk olarak aramak erkeğe diiferdi. Onun için tıkanan genzimi açacak bır harekete teşebbfusle: Çok rıca ederim Sabahat Hanım, dedım, uzulmeyin, arzu ettiğiniz her şeyi yapmaya hazırım. Kesik kesık nefes alarak cevab verdı: Şu anda kat'î ve vazih olarak n« istedığımı ben de bılmiyorum ki... Eğer buradan ayrılmaya rnecbur olmasaydık, boyle avunup gidecektım. Aılenızle birlikte değıl ama, yalnız sizi Vijanada alıkoymak için bır çare var.. % Ne gıbi meselâ.. Evlenirız. O zamana kadar altında kıvrandığı buyük ıztırabın hududsuz elem ve >eısıle çırpınan sesi ansızın değişti Boğazını dolduran ıniltıler ve hıçkırıklar parça parça bolünen bir kahkaha>a munkalıb oldu: Sızinle mı evleneceğîm. Allah göstermesin. En yakın virajda karşısına ummadığı bır mânıa çıkan şofor gibi şaşır dun: Niçin, ben o kadar fena adam mıyım'. Estağfirullah Bılâkıs çok iyi adamsınız. Fakat beni Bevmıyorsunuz kı. Een mi siz^ sevmiyorum, Sab» hat Hanım. Bırden kolumu ıskemlerun ile vucudunun arasından geçirerek ince belıne doladım. Başımı omuzunun üstünden aşırarak yanaklarımı yanaklarına dayadım Lâkin o anda yuzıi mun nasıl birden tutuşup alev almadığma hayret ettım. Gene kızın hararetı, en yuksek «fıevre> ilı hastalarm ateşınden daha fazla ıdi. Sanki varhğınm her noktasına ayrı bır yangın kundağı sokulmuştu. Dudaklarım dudaklarını ararken tekrar ettim: Ben mi sızi sevmiyorum.. Nezaket bakımmdan olduğu kadar muhabbet noktasından da ustün ta savvur etbğım bu ıhtiras dolu teşebbusüm vakia karşılık gormedi ama, bir red ve çekmgenlık hareketine de uğramadı. Yalnız, gene kızın parça'ara ayrılan asabî kahkahası devam edıyordu. Rır aralık, derlenip toplanmaya çalışıyormuş gıbi kımıldandı. Mustefazı bir sesle: Çok rica ederim, dedi, içinizden gelmiyen hareketler yapmaya, «zoraki âşık» rolu oynamaya kaîkLşmaymız1 Kolumu belinden, yanağımı yuzunden çektım Bu s€<er cıddıleşmek sırası bende idı: Dılınizjı altında bir şeyler yu vaTİayıp duruyorsunuz. Cesur o lun da şunu bıran evvel ortaya atıverm' Zaten bunu söylemek içm «nzınle buluşmak ıstemıştım Sız, benı dtğıl Françeska'yı sevıyorsunuz! ATT<IUK var ^ Hukumetımızın, Hacca gıdeceklere pasaport dovız vereceğıni, Cıddeye kadar vapur tahsıa edecegını bıldırmıştık Şımdıye kadar bu gıbi kımselenn Hacca nasıl gıttlklerıne daır «Bılecık. refıkımızın Kıllatekı muhabıri }u malumatı vermektedır«Hududa 15 dakika uzakta olan KİUse Hac mevsum dolayısile yuzlerce ıhtıyar se>Tah gelmekte, hukumetln sıkı takıbine maruz kalan bu kımseler otellerde yatmayıp evlerde ve camılerde yatraaktadırlar Sunyeye geçmek içm her turlu cefaja katlanan bu lstıkbalın hacıları, Kıhste ve Sunyede teşkılâtı olan bır şebeke tarafından şu jekllde kaçınlmaktadır Şebeke, buyuk bir ücret mukabilinde. Surıjede zayıf olan nufus teşkılatmdan bır nufus cuzdanı çıkartıyor, «onra bır gec«, çok kus^etlı bır guırruk teşkılâtını bır turlu akıl almıvan bır şekılde dehp yolcuları dlğer tarafa geçınjorlar. Surıjeye geçen bu kımseler ge>ek Halebde ve gerekse Şamda çok kolayca Sunye vatandaşı Eifatıle pasaport almaktadırlar Son gelen haberlere gore hmıyet cuzdanı almağa hacet kalmadan »ebeke tarafından geçlnlen bu lstıkbalın hacıları, doğru Şama gıdeTek Surıye hukumetınin kolaylığıle 16 Suriye lırası mukabiUnde kolayca pasaport almaktadırlar. Bu vaziyet Kllıste iki Benedenberi Hac mevsıminde de\ am etmektedır. Kendılcrıle konuştugum birkaç kiji, bu dinl borcu yapmak için hukumetten pasaport istedıklerını ve bu pasaportu alamadıkları için ağır cefalara katlanmayı goze aldıklarını so> luyorlar Yalnız Kıüste değil, bütün hududda her türlu engellerı aşarak geçip gıden bu istıkbalın hacıları, belkı muradlarına erip, gene arkalığı aym yolla Turkiyeye gıriyorlar • Konya (Hususî) Şehrımlzde ıki aydanberi elektrik lşlerinde bir duzensızlık husule geldıtınden şehlı her akşam bir kaç saat karanhkta kalmaktadır. Sebeb olarak Işletme Mudurluğunun son ıkı, uç ay zarfında 3 4 yuz kadar aboneye cereyan vermesı \e santralda çalışan ehıl makınıstlerıne sebebsız yere yol vermesınden ılerı geldığı soylenmektedır. Gene bu arada 170 lıra bedelle halka saat satılŞiddetli bir zelzele dığı tesbıt edılmış ve satanlar hakkmIstanbul 31 (a a ) Kandilli Rasadda tahkıkat yapılmasına başlanmıştır. hanesınden bildırilmiştir. Bugün Tıirklye yaz saatlle 1 1 23 dakıka 28 sanlye geçe rnerkez üssunün tstanbuldan uzaklıgı 560 kilometre hesablanan şiddetli bır deprem kaydedılmiştir. Hicaza nasıl gidiyorlarmış? Domuz zannile bir adam vuran gene Kemalpaşa (Hususî) Çamber köyunde Mustafa oğlu Ali adında gene bır adam gece tarlasuıı beklerken. kopeklerin acı acı havlamasmı duyarak tarlaya domuz girdiğini zannetmiş ve orada kıpırdıyan bır golgeye ateş etmıştır. Lâkın domuzu almaja gittiğı zaman, ayni koyden Arıf qğlu Şakırın olü olarak yattığmı gormuştur. Alı tevkıf edılmış, tahlakata başlamlmıştır. ÖLÜM Arhavi eşrafırdan rnerhum Hacı Mehmed kızı ve merhum Nusret Kurdoğlunun eşi Telefon idaresi memurlarından Enver, fen memunı Ekrem ve Efdal Kurdoğlunun anneleri, Ismet, İ E T T. emlâk muduru Feyzı ve Deruzyolları gereç tnudurü Nazım Kurdoğlunun veğenleri HŞR KUTUPHANEDE, BULUNMASI LÂZIM 6ELEN BİR. ŞAHESERDİR. i. I • ARİF BOLAT KİTA8EVİ • 31 8 *947 tarıhınde vefat etmiştır. Cenazesi, 1 9 947 pazartesl gunu oğle namszınl muteakıb Fatıh camunde namazı kılmdıktan «onra Edırnekamdakı makberesıne defnedılecektır Allah rahmet ejleje. HACER KURDOĞLU İKİNCİ CİLDİ ÇIj^TI. Cenub ve Hicaz Memleketlerine Gitmek Üzere Pasaport Almış Olan Vatandaşlarımızın Dikkatine: Cenub ve Hicaz memleketlerine gitmek hazırlığında ve yolculuğunda bulunan yurddaşlarımızı kara yollarının muhtelıf sınırlarmdaki zorluk ve muskulâttan korumak ve mıllî sancağımızın emnıyetı altında selâmetle goturup getırmek maksadıle bır vapurumuzun tahsısı ıçın vukubulan muracaatımızı Cumhurıyet hukumetımız Turk vatandaşlarmm emniyet \e selâmetmi sağlamak içm tasvıb etmiş olduğundan, bu musaadeye mebnı ıstıab hacmı ıhtıyacımızın ehemmıyetine uygun vapurlarımızdan bıri jakın gunlerde, Cıddeye kadar gıdıp gelme seferıne çıkarJacaktır. Vapurun alabıleceğı yolcu mıktarını aşmamak şartıle muracaatleruı kabulune başlanmıştır. Istıyenlerin tafsılât ıçın Istanbulda Çakmakçılar yokuşunda 20 22 numarada Tahır Celâl Dağlaroğluna müracaat etmeleri.. TEŞEKKÜR Merhuın Şaban Ayanoğlu mahdumu Devlet Demmolları veznedarlanndan 24 8 947 pazar gunu vuku bulan an1 olumunden ılerı gelen derın acımıza ve cenaze merd^ımıne candan ıştırak eden, telgraf te'efon ve mektubia veja bızzat zı>aretlerıle bu eiemlı gunlerımızde tazıvet ve te«ellıde bulunmak suretile kederımizı pa\ lasmak lutfunda bulunan kıymetlı arkadaşlarının akraba \e dostlarımızın herbırıne bu buyuk acımıt ıçınde ayrı ayrı teşekkuıe imkân bu'amadığımızdan bu teşekkur ve mınnettarlıgımızın herbırının şahıslarına bır mukabele suretınde kabul etmelerıni sayın gazetenızın yuksek delaleüıe rıca ederız Eşı Mellha Ayanoğlu kardes'erl: lledıha Beducı, M. Alı Ayanoğlu ŞEREFEDDİN AYANOĞLU'nun