17 Ağustos 1946 CUMHURÎYET Filntdeki gibi Sabık diişmanların dinlenmesînden sonra Boğazlar icin İnıüfere Konferans ikiye ayrıldı ile Âmerikaıtın karan Baştaraft 1 tnci sahifede lere göre, bu bakımdan Amerikan siyasetinde herhangi bir değişiklik yapıl ması için hiçbir sebeb mevcud değildir. olh konferansı. sabık düşman milletlerden Finlandiya, îtalya, Macaristan, Rumanya ve Bulgaristanın snlh andlaşmalannın tasansı hakkmdaki mütalealarını, daha sonra büyük dörtlerin bu mütalealar Ankara 16 (a.a ) Başbakan Receb hükumetinin de sadık kalacağmı resmen hakkındaki mtilâhazalarını da dinlemiş Pekerin N.A.N A. mnhabiri Knicker teyid etmiştir. ve sonunda bütiin Işleri komisyonlara Bocker'e 8 ağustos 1946 tarihinde verdiMevcud şartlar kalkmadıkça havale etmiştir. ği beyanatm bazı İîtanbul gazetelerinde Peker. bugünkü şartlar altında ordaaSulh konfernasinın bn çalışma devre yayınlanan metninde aslına uymıyan yu terhis etmege ve İstanbul, Buğazlar Binde göze çarpan en mühim nokta, bü mühim eksiklikler ve yanhşlıklar olduve Trakya bölgeierinde tatbik edilen jük dortlcrin, usul çalsşmaları sırasrngörülmüştür. Yazıhp Başbakan tara örfî idareyi derhal kaldırmağa imkân da olrtuğn gjhi. şiddetli tartışmalardan, fır.dan tsî\'ib edilmiş olan bu görüşmebirbirlerinl i^nelemekten, hattâ açıkça nin do|ru olan tnm.rjoçtnini aşağıda ve görememektedir. Peker «mevcud şartlar ortadan kalkmadıkça, böyle bir terhis Itham etmekten geri kahnadıklrıdır. rij'oruz: keyfiyetinin memleketin emniyeti bskıHalbuki dörtler, Paris konfevansındaki Yeni teşekkül eden iki partili Millet mmdan tehlikeli gorürüm> dedi. uznn çalışmaları ve doyasıya tartışmaMeclisinin ilk Başbakanmdan sorula». Iran AzeTbaycanmm Ruslar tarafm ları, hattâ birbirinin kanlnı kuruturcabilecek olan en öncmli sorunun eevabı, sına çatışma!arı ve pazarlık etmeleri yeni hükumeti kurahdanbeTİ verdiği ilk dan işgali sırasmda kuvvetle beliren bir ueticesinde, snlh konferansmda daha mülâkatta ve yalnız N A.N.A. muhabi tahmine göre, Sovyetlerin Boğazları ele rahat çalısmalan, durumu daha iyi rine hitaben söylediği sözlerden açıkça geçirmek niyetile Türkiyeye girmelerine Güveniik Konseyinin uyanıklığı ve İnId;ıre etmeleri, aralarmdaki ayrüıkları belirmekted.ir. Soru şu idi: giltere, Amerikadaki halk eFKârı mâni daha az açığa rnrmaları bckleniyordu. «Geçen aralık avmda Türkiyenin do olmuştur. Fakat bir çok Türklerde şu Böyle olmamasımn sebebl. dortler arağu viliyetlermden olan Kars, Ardahan sındaki bütiin anlaşmalann tatsız pa ve Artvini Sovyet Fjmenistan Cumhu. fikir vardır ki, seferber bir halde buzarlıklara dayanması ve bn pazarlıkla riyet:ne ilhak etmek isted;§inin Rusya lunan Türk ordusu olmasaydı, bu uyarın neticesinden hiç hir tarafuı hoşnud tarafmdan açıklanması ve Boğazlar işi. nıkılğm bir faydası görülmiyecekti. Peker, Türk ordusunun kuvıetü tuolmamasıdır. Ba yuzden dörtlerin her nin hallinde kendi^ine orada bir üs biri fırsat düştükçe, diğerini i|ııelemiş vermiyen her han^i bir hal çaresimn tulmasını e'.zem kıian şartlarda pek yave ithanı etmiş, arada küçuklcr de, fa kendisini tatmin etmiyeceğinin belli km bir istikbalde değişiklik o.acağma kat miiUefiklerin safinda olan küçük edilmesi tarih'.ndenberi Türk Sovyet dair belirtiler görmediğini söyledi. Buler, fırsattan faydalanarak büyüklerin münasebetleri gergin bir safhaya girmiş nunla beraber, nikbin bir mizaca saliib tahakkümiinü, bllhassa büyükler içinde buhvrmaktsdır. Şimdi Türkiyenin. Ru? olduğunu ve mületlerarası konferans tahakkiimlerinl en ileri götürenleri ve yaya karşı münasebetlerinde bir deği !arda emniyet verici bir şeyier başar. Heri götürmekte ısrar edenler) dillertne ş:klik olması nıelhuz rr.\ıdur?> mağa muvaffak olunacağmı ümid eimelyic? dolamışîar ve dnnınılannın önemiğe devam ettiğini sözlerine ilâve etti. Peker şu eevabı verdi ni bflirtmek istemişlerdir. Bütün dünyanm ümidini Amerikava «Yeni hükumetin bu husustaki siyaUsnl meselelerinin konnşulmasından bağladığı kanaatini izhar ederken yeni ve bir kaı.ıra baçlanmasından sonra sı 6eti, eski hükumet siyaseürün eşi'iir. Bu, Başbakan ikna edici bir ifadeyle ko ra eski düşmanlan dinlemege gelmîş kısa bir ifadedir: Fakat bütün hakikat nuşmaktavdr. .Bir Türk vatandaşı sıve bunların hepsi de derin bir tevazu leri rauhtevi bulunmaktadır. Şairane fa'ile ben Amerikayı fen, kültür ve tekiçinde kırşılaştüdan şidtletin hafifle ifade tarzlarma düşkün değilim. Sad?ce nik önderlik sahasmda başlıca örnek şu noktayı belirtmekle iktifa edeceğim UlmeMnı istemislcrdir. telâkki ederdim ve şimdi Başbakan oHepsinin en bellibaşlı derdi, uğradık ki, evvelki hiütumetin dış siyasetini ay larak da şuna kaniim ki AmeTİka, ev. nen takib ec!eceğiz. Çünkü bu bir kabine latı yokfulIuSun arttırılması yüzünden veice batı Avrupanm yaptığı ?ibi dünçekecekleri sefaleti belirtmek ve bnna Biyaseti değil, millî bir mahiyet alan yayı h'VmeÜerile zenginleştİTmektedir. partimizin siyasetidir.» karşı tedbir almayı istenıekti. kalamıyacağının Böylace Peker, eski hükumetin Sa Amerikanm infiradçı Hepsı de. harbe isteklerile girmiş. milracoğlu ve İnönünün liderliği sayesinde bu harbde Amerikan milleti tarafmdan letler defeildi Belki çogu, dayanamıyakavranmış oluşu, ve Amerikanm bucaklatı baskılarm tesiri altında harbe Türkiyeyi Sovyetler Birliğile komşuluthına ve dostluk arzularma rağmen onun gün bütün dünyayı bir milletier aüesi eürüklentrişlerdi. Onun için çojhınun sayması dünyada barış ve emniyeün en lialindc, af dileyen bir masum tavn gö bütün taleblerine karşı durmuş olan tek memleket kılan siyasete kendi yani kuvvetli âmilidir.» le rarpıyordu. UniiilllllinillHlltlKiınııtiııiMnıoH lUMuuıı ımmumnnınııiüüiı Amrrika, bnnlann haline acımıç. tazmi nat veya tavizat istemedigini çoktan vc iscsinden ilân etmiştL Amerika, bu konu üzerinde de diger fiçlerle anlaşımş olsayrlı, harbe sürükîenen ki;çük milletlerin kalkırunasma en btiİzmir, 16 (Telefonla) D. P. umuBaftaraii J ine< sa'ıifede yiik yardımı yapmış olnrdu. Fakat anmî merkezi, vilâyet umumî meclis se lunan demokrat partisi ile Cumhuriyetçi Ii*=nl3n ötekilfrde bu istidadı gormemiş çimlerine iştirak edip etmemekte teş. partinin sözcülüğünü yapan âyan mecolrlnfrn için bn işe teşebbüs etmemiştir. ki'âtmı serbest bırakmıştır. Partinm lisi dış işleri komsyonunun salâhiyetli Artık iş komisyonlara intikal etmiştir Izmir merkezi bu seçime girip girme iki üyesinin tavsiyelemden ve yardımve eski düşmanların diîekleri bara^a mek husustında ilçelerdeki teşküâtm larmdan stifade etmek istemiştir. WaInrpler.ecektir. Bnnlara katılacak bir iş varsa, Mısır, dan malumat istemiştir. Izmir merkez shingtonun resmî mahfillerine göre büRuba, Meki.ika £ibi devletifrrin ınuahe ve Bergama ilçeleri iştirak etmek karar.. tün dünyaya Amerikanm hariçten gelen bSskılar önünde boyun eymiyecağini deîcre aid mütalealandır. KomisyonUr lannı bildirmişlerdir. Bütün cevablar henüz gelmemiş ol gösterecek olan esaslı kararların arifebualan da tetkik edeçek ve haklı bnltluk'arı ntütrValan kabul edeceklerdir. makla beraber D. Partinin Izmir Vi sinde Bymes yalnız demokrat parti nasıva ron?bede!ert onarmdk sıra lâyetinin her tarafında vilâyet umumî mma değil, ayni zamanda bütün Amerika halkı namma söz söylediğini herkeC'iinkii bütiin alacakh devletler seçimlerine girecefi anlaşılmaktadır. Demokratlar, Izmir ilçelerinden seçile se isbat etmek istemektedir. anrak bv. âayede aı çok hürriyetlerine kavnş^vak çalışmak ve kalkınmak tm cek 13 ve Bergamadan seçilecek 5 aza. Washingtonda Amerikan dış işleri ponin tamamen kendilerinden olacağmı kâııını elde edeceklerdir. litikasıru sağlamlaştırmak hususunda Bn i<in hr"ien başarılacağını sanmak ve tekmil aza Demokrat Partiye men beliren arzu ile 45 bin tonluk yeni bonndedir. Çünkü yeni bnhranlar, bel sub olmasa bile umuml mecliste ekse Franklin Delano Roosevelt uçak gemikl snlh muahedelerinin, tatblka geçme riyeti kazanacaklarını söylemektedir. sinin Akdenizi avaret ve Atlantikde Aler. sini de gecikHreoektir. merkan İngiliz filolarınm müşterek Demckrat Parti İzmir ilçclerinin umu manevTaları için yapılan hazırlıklar aömer Rıza DOGRUL mî meclis namzedleri arasında tüccar rasmda bir yakıalık müşahede edilmekdan Haydar Dündar, avukat Rauf O tedir. B. M. M. parlamentolar mursav, avukat Muhiddin Erener. avuWashingtorı mahfUlerinde yakın doğu kat Osman Kapani ve Osman Kibar da grupu İran ve Filistin hâdiseleri son derecede bulunacaklardır. Ankara 16 (Telefonla) Büyük Milbüyük bir alâka ile takib edilmekte ve let Meciisi pariâmentolar grupu uraumi Atom enerjisile müteharrik bu bölgelerde vaziyet «infîlâka hazır» heyeti toplanmış ve yeni komîtenm setelâkki edilmektedir. gemiler inşa edilecek çimi yapılmıştır. Başkanlığa Nazım Poroy (Tokat), birinci başkan vekilliğine Washington 16 (a a.) Yeni tarzda Hasan Cemil (Bolu), ikinci Başkan ve gemiler inşası için araştırmalarda bu . Eski Efgan Kralının killiğine Emin Erişirgil (Zong'Jİdak). lunan laboratuarlarm direktörü Komokardeşi öldü urr.'jmî kâtibliğe Fazıl Ahm^d Aykaç dor Henry Schade, beş sene sonra atom Ankara, 16 (B.Y.U.M,) Yafa rad(Diyarbakır), veznedarlığa Kemal Tu enerjisile müteharrik gemiler inşa e yosu bildiriyor: ran (İsparta), üyeliklere Sırrı Day düebileceğini söylemiştir. (Trabzon), Benal Tariman (Izmir) BeTahrandan bildiriîdiriliyor: EîganisSchade. atom enerjisinm deniz işle kir Kaleli (Gazianteb>, Kasım Gölek rinde' kullsn'lması meselesinin ha'en. tanm eski Kralı Amanullahın biraderi .(Seyhan) seçilmişlerdir. Komite çalış derin bir tetkike tâbi tutulduğunu ilâ Serdar Inayetullah Han 75 yaşmda ol»slarına başlamıştır. duğu halde bugün burada ölmüştür. ve etmiştir. Receb Peker'in bir Amerikan gazetecisine verdiği beyanatm tam metnini neşrediyoruz Şarlo'nun bir filmi vardır. Bir küçük çocuk önden sokakları gezer. Gözüne kestirdiği camlan bir taş atıp kırar. Biraz sonra camcı Şarlo oradan geçer ve camlan takar. Bir müddettenberi bankalarımız, fahrikalarımız ve tiirlü i|letmelerinıiz Avrupa ve bilhassa Amerikaya habire heyetler gönderiyorlar. Işin acajib tarafı ekseri bıu heyetlerin seyahatlerine gene heyeti teşkil edenler karar veriyorlarmış. Bunlardan yalnız bir kişinin aldığı harcırah ve yevmiyenin 27 bin lira kadar ruttuğunu söylersek bu seyahatlerin neye ve nelcadar dövize mal olduğunu kavramak kolay olar. Büyük harcırahh. kalabahk ve çok sayıda seyahat gruplarına baktıkça yıllık bütçemizde 100 milyon açık olduğuua inananuyacağunız geliyor. Ingilterede İzmir Demokratları ve Sîrleşik Amerika boyun eğmiyeeek Umumî Meclis seçimi Başmakaleden dsvam miidafaasını kurmuş olsaydı, müşterek miidafaayı değil, müşterek müdafaa meclisini dalıi hahis konusu yapmağa lüznm kalmazdı. Çünkü, müşterek müdafaayı, şu veya bu meclis ve heyet değil, müşterek menfaatlerin tehlikeye düşmesi sağlar. Menfaatleri müşterek olan devletler. bir tehlikeyle karşılaştıklnrı 7sman. derhal birbirlerine yardıma ko^arlar ve müşterek düsmana karşı elbirliği ya. parak müşterek müdafaayı gerçekleştirirler. İkinci Dünva üarbinde Ineiltere, Rusya ve Amerika arasında yapılan müşterek müdafaa gibi!. O halde hakikatte müşterek müda. faanın asıl ır.ana«ı birdir ve onun değişmesine imkân yoktur. Bn da, menfaatleri müşterek olan dost «levletlerin müşterek tehlike kar. sısında o tehlikeyi bertaraf edinceye kadar yardımlasmaları ve en sıkı elbirliği yapmalarıdrr. Hür ve bağımsız, tam bir askerî şe. ref ve dünyaya ün salmış bir ordn sahibi olan milletier için başka türlü bir müşterek müdafaa babis mevzuu değildir. Bu münasrbetle Türk milletinin de, bn çeşid milletlerin en ön safında olduçunu hatırlamak gerektir. Onun için milletirmVe baska türlü bir müşterek müdafaadan bahsolunamar, bahsolunmasma imkân yoktur. *** Müşterek miidafaa ne demektir ? Londra 16 (a.a.) Anadolu Ajansının özel muhabiri bildiriyor: Dün basın könferansında bir muhabir, Boğazlar meselesinin hallinde Ingilterenin herhangi bir teşebbüste bulunup bulunmıyacağını sormuştur. Dış Işieri Bakanlığı sözcüsü, İngiltere hükuraetinin herhangi bir ilk teşebbüste bulunmak hususunda bir karar almadığmı söylemiştir. Diğer taraftan Mr. Bevin'in dün bu mesele etrafmda Paristen tele£on':a Bakanlık erkânile uzunuzadıya görüştüğü büdirilmektedir. İngiliz basını ve efkârı Boğazlar meselesine karşı büyük bir hassasiyet derecesine varan derin bir alâka göstermektedir. Resmî mahfil.er bu konuda diplomatik teammüllere uygun olarak kaf! bir şey söylememekle beraber, Ingilterenin Montreux muka. velenamesinin tamamile Rusya lehine tediline kat'î olarak muarız olduğu anlaşılmaktadır. Tamamile Rusya lehine tadilden maksad, Boğazlarm kontrolu meselesinin Karadenizde sahildar devletlere terkedilmesi, ayni zamanda Rusyanin Boğazlar mantaJcasında üslenmesi demektir. Sağcı, solcu bütün mahfiller, Boğazlar konusunda Türkiye için ol duğu gibi ingiltere için de tek bir siyaset olabiieceğini belirtmektedirler. Bu mahfiller, Bogazlann kontrolurjda, Amelika, Fransayı da içine alan ulusiararası bir mesele olduğunu kaydetmekte ve Boğazlar mmtakasmda Türkiyenirı eğemenliğini haleldar edebilecek olan Rus üsleri bulundurulmasınm kabul edilemiyeceğin'. ilerl sürTnektedlrler. Timesin makalesl rasmda ele almak ve müşterek müdafaa babsini sadece Türkiye ile kararlaştartnai hususunda Rıjsya tarafından yapı!an talfblerin ortaya konan sebeblerinden biri de budur. Rusların ileri sürebilecskZeri bir iddia da, Donetz havzası İle Rumanya ve Baku petrol bölgeleri için bir dış müdafaa hattmın lüzumu olabilir. Notalannı hanrlarken, Ruslar, Montreus mukavelesinin tadili sırasmda, Blrleşik Amerika ve muhtemelen tngiltere hükumstlerinin nelerl kabul edeblleceklerini ana hatlarıle bllmek imkânuıdan faydalanmışlardır. Kasım aymda, Amerikalılar taıafından verilen bir notada, Boğazlarm bütün mîllet'eıe aid ticaret gemilerine her zaman açık tutulması, Karadenizde sahih bxılunan me.mlekteler harb gemilerinin her zaman ve her iki istikamette Boğaziardar> geçebllmeleri, Karadsnlzde sahili bulunmıyan memleketlerin sadece mahdud tonajda harb gemilertnin Bcğazîardan geçebllmesi ve büyük tonajd&sd harb gpmllerinin de şeçebilmek !çiu Karadeniade sahili bulunan memleketlerdpn müsaade alması tavsrye edilKekte idl. Görülüyor kl notanm İlk kısmında ayni şey teklif edilmektedrr. Notamn zehiri kuynığundadır^ Anglo.Saksonlarla Ruslar arasındaki ayrılık Bulgar talebleri karşısında patlak verdi Londra 16 (a.a.> Brıtanova'nin siyasl muharriri yazryor: Bulgaristanın düa afcşam Paxis banş konferansmda Mr. Alesander'in şiadetli hücumlanna maruz kalan topral: talebleri, bir tarafta Rusya, difer tarafta da İıışiltere ve Amerika arasında şimdiye kadar görülmemiş derecede vahim bir aynlıga işarettir. Eski düşman memleketlerinl teşkilâtlandırmak hususucda, uzun zamandanberi uyur vaziyette olan anlaşmBzhk, dün patlak vermiştir. Bu, Mr. Alexanderin Bulgar istilâsından bun ca ıstııab çekmlş olan Yunanistandaa Bulgaristenın toprak taleblerine şiddetle hücum etmesi üzerine olmuştur. Dün srbah, Mr. Byrnes de. bazı Savyet isteklerine karşı şiddetle hücum etmiştir. Konferanstakl müşahldlerirı söyledlilerine göre. büjük devletler arasında başgfet°ren bu niaa ile son günlerde oy verme usulü hakkmdaki tartışmalar konferansm ikiye aynkügını açıkça gösterrr.ektedtr. Rus tartaftarlan, Sovyet haUtolerinl hararetle alkışlamakta, riiğer mümessülesr ise sessiz oturmaktadırlar. İogil'.a v$ Ajnerlkaa delegeleri s«a alınca da, batı Ayrupa ve domlayonlsr mümessüiırl alkışlamakta, Sovyet grupu eeosiz ve âoği'!' dutmaktaciır. Sovyetlere oevabımız Ba^arcfı I tnd zeredir. Maaroiîih, bu notanm bir kaç çünden cwe) tevdi edilerr.iyeceği zannedilmektedir. Rus notası almtlığındanberi, Türk hükumeti, batı devierlerile daim! temaslarda bulunmaktadır. Amerika Büyük Eîçisi Mr. Edwin W:lson ile îngiHere Büyük Elçisi Sir David Kelly. Dış işleri Bakanı Hasan Saka île istiçarelerde bulunmaktadır. Fransanm Ankara elçisi M. Gaston ausTaa da, hükumet erkânile görüşmüştür. İnanılır kaynaklardan öğrenildiğine göre, Türkiye, Rus istekierini katiyetlereddedecek ve Boğazların âkıbetinin Mon treuX ar.dlaşmaşınm çerçevesi dahilinde kalmasmda ısrar edec>ektir. Paris 16 (a.a.) «FrancePresse» nülletlerarası faaliyet gaindemine yazıltr.ası gereken başlia bir mesele de Bogazlar meselesidir. Bu mesele, Ankaraya tevdi edilen Sovyet notası üe diplomatik Yeni bir çarprçma faaliyetin ön plânına gecmiştir ve bu hal Paris 16 (AP.) Sulh konferansmın suretine bağlanmadan aMüalitesini kaybedeceği pek de muhtemel gözük oturumunda Rus murahhas heyeti, esmemektedir. Fransa. bu hal suretinin ki düşman devletlerile yapılacak suîh Moutreux anlaşması dışinda mütaleası andlaşmaları reye konulduğu zaman, yalnız bu devletlerle bilfiil harbeden na muvafakat etmemektedlr. Montreux devletlerin rey vermeleri üzerinde ısrar anlaşması ise, Boğazlarda aeyrüsefer ederek batı ve doğu devletleri arasında Lor.dra 16 (a.a.) Times gazeteslnin rejıminin tadilini elde etmek için bütiin yeni bir çarpışmava sebebiyet vermiştir.siyasl muharrirl, yeni Bofazlax rejimi âkidlerin muvafakatinl derplş eyleınek/ hakkında Rusyanın Türfciyeye venügi tadir. notanin aehri !cuyruğunda4ır, demekte ve şunlan ilâve etanektedlr: «Cmvıml intıba şu merkeadedir a , eski Yatanşark davaaı ufukta tekrar Ankara 16 (Telefonla) Memurlan beîirmiş bulunmakta. ve bu davanın büterfih için alınacak tedbirlere dair çayük bir ihtiyatla münakaşaa tcab et Bojtamf» 1 tnc< sahtfede lışmalarm ilerledi|i, bu arada Maliy« tnekt«dir. vahşet siyasetine kurban gidip mahvol Bakanlığmda, memur maaşlarma yapıHer halde şurası katiyetle söylenebl muş, bir kısmı da bütün dünyaya dağü lacak zamlar hakkındaki tetkiklere de lir kl, Rus notasında zlkredilen prensip mıştır. O tarihtenberi batı Ermenistan devam edildiği göriümektedir. Zammın ler talısinde Rusyanın ve batılı devletedebiyatı, edebiyat olarak mevcudiyet nisbetleri hakkında ban rakamlar ve!er:n görüşlerl birbirin<ien çok farfcüdır. göstermemektedir. Ana vatandan ay rilmiş ve ezcümle 1939 malî yılmda ma. Bo&azların Türkiye ve Sovyetler Blrrılan batı Ermenistan muharrirlerinin aşlardan kesilen vergiler çıktıktan sonligi tarafmdan müdafaası, Türkiye İçin, bir çok eserleri, bir melâl havası taşı ra kalan miktarlara, 30 lira aslî maaşa Türk topraklannda Rus üsleri kurulve buna tekabül eden ücretlere kadar maktadır. mssı. Türkiye bağımsızlıgının sona er%100, 4070 lira aslî maaş ve buna teBugün, garbdaki bütün Enneni mu kabül eden ücretlTe %80, 80150 lira mesi, So\yetler Birll*inln Yakınşarka dognı ilk adunı ve Akdeniz münakale harrirlerini meşgul eden mesele, Sovyet aslî maaş ve tekabül eden ücretlere de lerlle İngiliz tmparatorluk münakale Ermenistanı halkının mes'ud hayat ya ^60 zam yapılması düşünülmekte olEistemlrjn bir kalesi olan İngiliz Türk şamakta olmaları ve bütün Ermenilerin duğu haberleri çıkmıştır. Yaptığun tahbüyük bir aile halinde bir araya toplan kikata göre, tetkikler kat'î surette netiIttlfalanıa çötaıesinl İfade eder. celenmediğinden ve kesin karara varılBoğazlar üzerindeil bu telıdldin göl malarıdur. gesidir kl Türkiyeyi harbin sona ermeKongre, yabancı memleketlerde otu ması için bütçe vaziyetinin de anlaşılısîndenberi ordusunu seferber halinde ran Ermeni muharrirlerin eserlerini gö ması zarurî olduğundan bu haberlere tutmağa ve gellrinln yarısmı bu yolda recek ve Ermeni edebiyatmın dağmık ve kat'î nazarile bakılmamak icab eder. harcamağa mecbur etmişör. münferid unsurlarını bir araya toplama Maliyece muhtelif ihtimallere göre bir Türkiye, Sovyetler Birllği ile Arab hareketinin başlangıcını teşkil edeeek çok formüller hazulanmakta ve bir çok hesablar yapılmaktadır. Bunlardan en devletlerine aid petrol sahalan arasın tir.» uygun olanınuı peçileceği tabiidir. dakl stratejik mevkli icabı Birleşik Amerika ve İngilterenin dostluğundaa feuvvetle desteklenmiştir. Fransanm görüşü Tass Ajansının hezeyanları Memur maaşlanna yapılacak zam Tllrkiye, Rusya İle olan münasebetlerinin kendi istikball üzerinde kat'l bir &mU olacağmı bildiği için 1945 senesl martında Sovyeftler Blrliğl tarafından fesrıedılrrüş olan 1925 aovyet Türk endlaşmasınm dostîine esaslarına döntneğe üd senedenbexl boş yere gayret sarfetalştir. Hlç şüphesiz, Türkiye modem müdafaa metodlarile Avrupa ile Asya arasınöaJd bu geçidi istediği zaman kapatabilir. Türi hükumeü şöyle diyebillr: Montreux mukavelesi hukümlerinin Inceden Inceye tefsiri halinde, harb aamanında Boğazlardan geçmelerine mtteaade edilmiş olan Alman ve İtalyan gemllerinln durduralrnası mümkün olabilirdl. Ancak, RTM görüşü de şu olabllir: Behis mevzuu olan şey Boğazlann «adece harb g&nilerine karşı değil. fakat ayni zamanda hava bombardımanlarına ve hava yolu üe taşınan kuvvetlere karşı korunmasıdır. Münhasıran Karaderizde sahili bulunan devletler a Ankara 16 (Telefonîa) Başbakan Receb Pekerin kabin« prograrmnda tîış politikadan bahsederken yeniden kalkınma için büyük gayretler sarfetmekte olan Fransadan eempalti ile bahsetti, Türk Fransız dostluğu ile kuvvetli bir Fransamn dünya nizamı için zaruretine dair olan inancmı kuvvetli ve açık sözlerle beürtmesi, Ankaradaki Fransız mahfillerinde olağanüstu bir memnunluk uyandırmıştrr. Fransıt Büyük Elçisinin Dış İşleri Bakanı Hasan Sakaya dün yaptığı ziyarette bu memn'arıluğu izhar ettiği de anlaşılmaktadır. Türk Fransız dostluğu lacağı hakkmdaki söylentilerin doğru olmadığı bu suretle de anlaşılmaktadır. Yapılan değişikliklerle basın ve ceza kanunlan arasında tam bir ahenk temini gayesi güdülmektedir. Evvelce d» bildirdiğimiz gibi ceza kanununa konuian yeni maddeler yalan, yanhş ve h«yecan uyandırıcı alelumum zararlı neşriyat ve şahıslara karşı hakaretâmiz yayınlar hakkında alınacak tedbirlere dairdir. Basın ve Geza kanunları Türk Arjaıttin Meclîslerî Baştaraft 1 tnd sahifede Basın kanununun tamamen kaldırıarasında Raman dağında petrol Gelen haberlsre göre, uzun yıllardır Petrol araştırması yapılan ve en ümidli arama mıntakasıru teşkil eden Raman dağında zengin bir petrol damarma te. sadüf edilmiştir, Bu damaruı verim itibarile zengin ve tam manasile iktısadl olduğu da tespit edilmiş bulunmaktadır. elbirliğile çalışüğmı ilâve ettikten sonra Ferhad Beyin namesini koymından çıkararak takdim etti. Şehzade, Yakubun sözlerini asabiyeüe dinlemış, esasen çatık olan kaşlan büsbütün çatılmıştı. Mektubu derhal açtı, henüz birkaç satır okumamıjtı. YÜ2Ü birdenbire değişti. Bastnrafi 1 itıei «ofıif»îe ^ Alkışlarla karşüanan bu telgrafa başka nlık divanınca karşılık verilecegi blîarilmiştlr. Bundan sonra Giresun jailletvekillerinin seçim tutanaklan okunaraik kabul edllmlşür. Daha sonra da Cevdet Kerim tncedayının Baymdırlık Bakanlıgına seçilm?si dolarsüe Millet Mecllsl başkanlığından aynlmak mecburiyettnde kaldvğııu blldlren t*zkeresi okunmuştıtr, Meclis pazartesl gür.ü toplanacaktır. ! On iki bin dört yüz yirmî sekiz Alman harb suçlusu Londra 16 (a.a.) Birleşmiş Milletler harb suçluları komisj'onunun dosyalarmda 12,428 Alman harb suçlusunun isimleri bulunduğu bildiriimekte dir. lüzum kalmadı. Yarın akşam gider, biz. zat alırız. * * * 1509 yılı mayıs ayınm 17 nci günü akşamı yatsı namazından sonra Trabzon kalesi içinde denize yakın olan ev. lerinin birinin önünde beş süvari durdu. Süvarüer, süratle atlarmdan inerek, e>vin kapısını çaldılar. Kapıpın açü. masile beraber yalmkılıç içerıye daU dılar. Merdivenleri çıktıktan sonra kapısı sofaya açılan az aydınlatılmış, genişçe bir odadan içeriye girdiler. Odada da on, on iki kişi oturmuş konuçuyorlardı. Bunların arasında Istanbuldan gelen Şahin Bey ve arkadaşları, ev sa hibi Hasan Kâhya, Trabzcn sarayına mensub iki zabit ve Leonides i?imii bir de sarraf vardı. Odadakiler, hi? beVemedikleri ve karanhkta yüzlerini iyice seçemedikleri için tanıyamadıkları bu davetsiz mLsafirleri birdenbire pür yalmkılıç karşılarmda görünce şa|irdr.aT, onlar da ellerini kıhçlarına attıar. Çsm yarmr.sı gibi iri bir adam o'an Şohin Bey sert bir sesle: : Dünkü kısmm hnlâsası 1509 yıh mayıs ayının 14 üncü günü Tr.ıbzon linıanına demir atan küçük bir yelkenliden çıkan Yakub, Mehmed ve Murtaza ac'mdaki üç arkadaş Şehzade Yavuz'a Ferhad Beyden mühim bir mektub getiıiyorlardı. Doğruca saraya gittiler. Fakat Şehzp.denin avlanmakta oldpğıinu öğrenince geceyi geçirmek üzcve bir hana indiler. Ve erkenden ya. tağa girdüer. Gecejarısma doğru bir gü'ültü ile nyauan Yakub, üç, beş süvaıinin hancıyı bulması için sılnşhr. dıklai'iııı gördü. Konu'Uİanlan dinleyince, bunlavın îstanbvidan geldiklertni ve Bay<>7H'in fcapn kııllan olduğunu fe:î:rndi. Merakı Liisbiitün arttı. Uyku. BU kaçtı. Yandski cdaya mis3fir edilen bu esıarengiz ziyarctçi'eıin kcıııısma. laıına kıılak kab^rttı. İ;lerinde Şahin adında biri şöyle diyoıdu: Yarm ilk Mmiz Şeh^adeyi görmeTtttr. Cna Vezinâzrun Paşanm mektuv. bnnu verdikten sonra bir kaç gün şe. lıirde dola^arağız. Şcbzadenin harırlık!anm öğrenmek lazîm. Seüm'in Istanbül iiyeriııe yürüy?ceği sbyleniyor, aca. ba bu işi başaracak kuvveti vir mıdır? Y^ksa Padişah Hf<7retlcrini kandırmak için çıkarıltnıs bir şayia mıdır? Onu anlavacağız. Baııa kalırsa Selim, bira deri Şehzade Alımed'in hareketlermî günü gününe baber alıyor. Istanbulda da adamları var. Hele o Sinan Paşa de. nen hcrifi biliyor musunu?? Eğer Se. lim'in adanu değihe ben hiç bir şey bilmiyorum. Bundan sonra Hasan Kâhya'nın evin. de kumar oynamaTa gelen saray zabitlerini para ile elde edeceklerini duıyan Yakub, Şehzatîeye haber vermek üzere arkadaşlarım alarak şafakla beraber handan çıkü. Şehzadenin avlandığı yeri öğrenmek üzere saraya gitti. Saray mulıafızları Yakub ve arkadaşlarına fazla ehemmiyet vermedikleri için Şehzadenin nerede olduğunu sbylemek istemediler. Bunun üzerine Yakub, Yavnz'nn yakm adamı olduğunu söyledi: Şehzademizi acele görmemiz lâzun. Kapı kullarmslaıı birini çağınn, Ahmed Bey yok mu? dedi. şüLTAN Tefrika: 2 6LIYO SELIM Yazan: Feridun Fazıl Tülbentçi Şehzadenin otağ kurduğu. mahaile geldik. Siz burada biraz istirahat edin, ben arzedip geleyim. Diyerek atmı süratl* çadırlara doğru sürdü. Aradan belki yarım saatten fazla zaman geçtikten sonra dönen Ahrned Bey Şehzadenin kendilerini hemen kabul edeceğmi haber verdi. Kapısı sırma işlemeli, muazzam bir çadırdan içeriye girerek hep beraber huzura dahil oldular. Şehzadenin elini öptükten sonra geri geri çekilerek elpençe divan dur. dular. Selim, Yakubu çok yakından tanıyordu. Hizmetinde bulunmuş, fedakâr bir adamdı. Öl dese ökbilirdi. Selim: Ne o Yakub, hayırdır inşallah, böyle nereden çıktınız? Göreoeğim gelmişti. Diye iltifat etti. Yakub Istanbuldan Trabzona geliş sebebini uzunuzadıya anlattı. Istanbuldan Ferhad Beyin emrile yola çıktıklarını, Ferhad Beyin bir de namesini hamil bulunduklarını, Istanbulda Yeniçerilerin artık Bayezide yüz çevirmeğe başladıklarını, bunu fırEat bilen Veziriazam hadun Ali Paşanm gizlice Şehzade Ahmedle müzakerelere giriştiğini, Ahmedin çok yakında tö renle veliahd ilân edüeceğini, padişahın da bir emrivâkii kabul zorunda kaldığını, şehzade Korkudun gerek bundan ve gerçkse Veziriazamm hasmane hareketlerinden muğber olarak nisan başmda hac için Mskkeye gideceği bahanesiîe Mısıra kaçarak Mısır hükümdanna iitica etmek üzere bulunduğunu söyledi ve Süleyrr.an Çelebinin Anadoltıda bir sancağa tayin edilmemesi için gerek şehzade Ahmed ve gerekse Veziriazamm (Roman devam ediyor) Orta yaşlı adam biraz yumuşar gibi oldu. Sen Ahrced Beyî nereden tanısm? O Şeh?ademLzm yakınlarmdaTidır. Yakub artık işi ciddî almanm ve kendini göstermCTiin zamanı geldiğini anlamıştı. Sert bir sesle: Siz çok oluyorsunuz. Ben'.m kim olduğumu sonra anlarsınız. Tez bana 1 böyle mi muamele edilir? Yıkılın kar. şımdan. Ahmed Bejn çağınn. Yakubun beklemeğe tahammlii yoktu: Diye bağırdı. Muha&zlar lşin şakaya Ahmed Bey, şimdi, hemen Şehzatahammülü olrnadığını anîamışlardı. Bir tanesi koşarak saraya gitti. Biraz sonra demizin bulunduğu yere gitmeyi murad otuz yaflarmda, muntazam vücadlu, as ederiz. Çok mühim bir nameyi hamiliz. lan gibi bir genc kapıda gözüktü. Bu Bize bir yol gösterici ile üç at lâzım. Ahmed Beyden başkası değildi. Yaku Başka h,ir şey isteiiğimiz yok. bu görünce tanıdı. Vay Yakub Beyim, sizi hangi rüz. îyi cins atlara binmij dört süvari gâr böyle attı. İçeriye buyurun, Affedin 1509 yılı mayıs ayınm 15 inci günü muhafızîar tacıyamamışlar. Trabzon kalesinin doğu kı?mmdaki kaDiye özür diledikten sonra muhafız pısmdan çıkarak atiarmı dört nala sür. lara dcnerek çıkıştı: düler. Bir saat kadar yol aldıktan sonra Ssrayda muhafız de'ğil, eşek b«s çam ormanlarile örtülü bir tepeye doğkriz. Bir defa haber vermek yok mu? ru çıkmağa başladılar. Nihayet uzakta Şehzademizin en sevdiği adamlarma çadırlar görüldü. Ahmed Bey: A M C A B E Y E G Ö R E Vay hainler vay diye bağırdı. De. mek bizi caHsitaht olmaktan men için envai desiselere müracaat etmekten zer. re kadar haya duymazlar. Amma gör sünler Yavuz Selimi, biz hakkımızı zorla ahnasını da blliriz. Hazinelerini doldurmak için hud'a tertib edenıer elbet bir gün husrana uğrıyacaklardır. Selim, sonra Yakuba döndü. Söyk Yakub dedi. Beni de, bira. derlerim Korkud ve Ahmedi de yirmi beş senedir tanırsın. Hangimiz calisitaht olmağa lâyıkız? Ben, Osman oğuL larının talihini açacak adamırtu Onlar yalnız zevk ve sefahet âlemlerinde ö mürlerini heba ederken ben, ordulann sevk ve idaresile uğraştım. Bununia beraber biz de ilim ve irfandan bibehre değiliz. Payitaht Bnüne geldiğim gün, Kimsirıiz, burada ne arıvo>"iur.uz? Sipahiler, Yeniçeriler, Topçular hulâsa Diye sordu. Süvarilerden ma'.ruş yüzbütün asker bcni istiyecektir. lü, palabıyıklı, iri gövdeli biri cevab verdi: Doğru söylersiniz efendimiz. Şahin Beyi arıyoruz. Ben, hükümdarlık için doğmus. adamım Yakub. Hatırımdan hâlâ çıkHasan Kâhya ile, Trabzon sarayına maz. Pederim Amasyada vali iken, cen mensub iki zabit ve Rum sarraf bu senetmekân büyük pedeTİm Fatih Suîtan si tanır gibi oldular. Fakat pek ihtimal Mehmed Han, beni ilk defa görmüş ve vermcdiler. Cam yarması gibi adaın ay. babama, cBayezid, bu Yavuz bir çocuk, ni tonla: buna fazla dikkat et. Yarm belki biı Ne olacakmış? Şahin benim. Böydhangir olabilir> demişti. B«n, ergeç le gece vakti beni rahatsız eden kim büyük pederimin ruhunu şad edeceğim. dir? Bu sözlenlen anlaşıhyordu ki Selim, her ne pahasına olursa olsun tahtı, kardeşleTİne bırakmak niyetinde değildi. Hattâ babası İkinci Bayezidin bile devamı saltanatma razı olmıyacaktı. Yakub, bir akşam evvel handa cereyan eden hâdiseleri de teferrüalile anlattı. Selim: • Ya, dedi. Demek sancağımıza kadar sokulmak isterler. Pekâîâ, Şahirıin bize Vezdriazamın namesini vermeshıe Yabancı değil. Ben, Trabzonda kimseyi tp.nunıyorum. Acele etme, Trabzonda daha çok şeyleri ve kimselcri tanıyacaksın. He« sen Veziriazam Ali Paşanm şehzadeye gönderdiği nameyi ver de ondan sonra konuşuruz. Şahin Bey îena hade kızdı: Arfcost var Dun gece eski defterlerimî Blr çenc kız İçin mumlar Blllrsin kl yeş kutlamaları karıştırırken 17 ağustos J920 herkes lçin bîr değilair; yerine, yafeılıp lricüer lçr.ir.. Geç?:;n b'.r ıçln göz yaşları dö'Külüp gilnü senln dogd.ığunu gördüm adamına gore değtşlr!.. Meselâ de her".?stea önce kutlamağa bir kral lçin toplar atUıp bay. raaılar yapılır.^ ... Bernard Slıaw g.bl HQ y?şma A Top.an. basanlar lçlnse sadece gıpta edl gıptayı bir yana llr!., Fikat senln gibi 17 yaşına eserlnin 17 sene basan bir sanat eserl lçin ne ya ancak ştikredlllr pıür l ır.um'.anı h s t t i bırak: bir ean?t yaşayabiltneslca bayıml