16 rîayıs 1946 CUMHURtYET SON Ifalyadan sonra Orfa Ayrupa örtlerin, Fransa ttalya sınırlaıı bakkmda Fransız mütehassısları taratından hazırlacan raporları oy birliğile kaDul etme]eri, Italya ile yapılacak sulhu geciktiren meselelerin birini daha ortaclan kaldıımıştır. Böyiece Italyayı aiâkaiaudıran meseleleıin bir çoğu halledikuiş ve ancak bir iki raesele kalnıış bulunujur. Tricste meselesile sömürgeler nıeselesi gibi. Bu raeseleler de bir tesviyeye bağlamrsa Italyayı boşaltmak mesclesi kendiiiğinden belirecek ve Italyan milleti harbin felâketlcrinden silkinmek ve iç işlerini bir düzeııe bağlayarak kalkınmak imkanlaruu arayacaktır. Italyanın Müttefikler tarafındau boşaltılması, bu nıemleketin kendi kendini nıüdafaa etınesini gerekleştireceği için oııun sulh zamanında be>leycceği a>:keri kuvvetlerin miktarı da sulh ıuuahedesinde tesbit edilecek ve Italya da mııhtaç olduğu kuvvetleri ona göre hazırlayacaktır. Fakat Italyanın sulh zamanmda kullaüacağı kuvvetlerin miktarı yalnız Ilalyayı alâkalandıran bir mesele değildir. Ilalyanın komşularma aid ordularııı da miktarile alâkalı olmak icab eder. Bumın da na/arı dikkate alınıp alınmıyacağı bclli değilse de Müttefiklerin bir an evvel Italyayı boşaltmak ve kendi yarasını sarmak üzere tek başına bıraknıak istedikleri muhakkaktır. Italyanın bu şekilde boşajtılması acaba daha başka memleketlerin de işgalden kurtulmasını sağlayacak, bilhassa Avu>turyanın, ye Avustıııya ile irtibalı emniyet altına almak kasdile işgal altında bulunan Bıılgaristan ve Rumanyanın da işgalden kurtıılmalarını trmiıı edetek mi? Fakat Avusturyanın işgalden kurtulnıası ona aid meselenin halloluntnasuu gerekleştirir. Bugün Avusturya Müttefiklerin müşterek işgali altındadır ve bu işgalden asla hoşnud değUdir. Avusturyanın dileği, nıutlaka işgal altmda kalacaksa. bu işgalin birkaç Müttefik devlete hasredilmiyerek biitün Birleşmiş IVIilletlere şiimullendirilmesi ve Birleşmiş Milletler derneğini temsil eden bir ordunun bu işsali üzerine almasıdır. Fakat Müttefikler, henüz bu yolda karar vermemiş bulunuyorlar ve karar vermemeleri, işgal altında yaşayan ıi)illetleri istikrarsulıktan kurtaramıyor, onlara istikbal hakkında kuvvctli bir iimid vermiyor. Kaldı ki Avusturya, harb suçlusu bir mület de olmadığı için onun biran evvel kalkmması bütün orta Avrupanın kalkuıması bakımından son derece faydalı olur ve kalkınmasının biitün komşu milletlere de hayrı dokunur. Bu yüzden Dörtlerin ara yerde Avustıtrya mesclcsine de dokunmaları ve bu mesele üzerinde anlaşmaları. hcm orta Avrupa. hem Balkan memlckrtlcrinin daha rahat bir nefes almalarına, kendi durumiarına daha fazla hâkira olarak yeni bir ümid ve hızla çalışmalanna imkân verir. Fakat bütün bunların anahtarı İtalya ile yapılacak sulha aid bütün meselelerin hallolunması, bu sayede esld mihvrrci memleketlere sıranın gelmesidir. .Müttefiklerin kendileri de iyi biliyorlar ki, işgal altındaki memleketlerin işgalden kurtulmalarile hakikî sulhun temelleşmesi sayesinde Avrupa yeniden canlanmak imkânını elde edecekrir. Ve bu canlanma harekcti içinde Avusturyanın inkâr olunmaz bir mevkii vardır. (2 nci sahifeden deuam) Ben Haşmetle bir daha görüşme. dim. Bu parayı borcuna mahsub ettim, dedi. Savcı bu iki şahidden Haşmetle Reşidin sıkıntılarından bahisle eşya rehirj ederek para aldıklarını ötedenberi devam edip etmediğinüı şahidlerden sorulmasıru istedi. Çüingir Hamid Bu radyo işinden Baştarait 1 Aci sahifade manyadan ayırmak olduğunu söylemiş başka ne Haşmet, ne Reşid benden bir tir. tılardan sonra karara bağlanacaktır. şey almadılar. dedi. Ömer Yılmaz da Amerikan ve Sovyet görüşleri Almanya meselesi aynı şeyi söyledi. Mr. Bevin, Fransaya sempati gösterBugünkü toplarıtılar sırasmda A.manSuzan Giilmez anlahyor miş, fakat Almanya meselesini siyaset ya meselesinin bahis mevzuu olması Bundan sonra şahidlerden Suzan çabakımından bir bütün olarak incelemek sırasmda Fransa Dış İşleri Bakanı M. lâzım geldiğini söylemiştir. ğırıldı. Soy adınm Gülmez, babasınm Abdullah olduğunu, 30 yaşında bulunBidault, batı Almanya hakkında FranM. Molotov. "Fransız noktai nazarmı sız noktai nazarmı anlatmıştır. Bu i desteklemiş ve evvelâ Almanyanm batı duğunu, Erzurumun Gürcü kasabasmzahlara göre (1) Rhur havzası siyasî ve hududile meşgul olmak lâzım geldiğini dan olduğunu, Emlâk Bankasında idare meclisi azasmdan Mesud Sokullunun iktisadî bakımlardan milletlerarası kon bildirmşitir. evinde hizmetçi bulunduğunu söyledi. trola tâbi tutulacak, milletlerarası bir Mr. Byrnes Almanyanm iktisadî bir Başkan Mesud Beyin evinde telekuvvet tarafmdan işgal edilecektir. Bubütün teşkil ettiğine dair Potsdamda an fon varmış. Kâmran Hanım telefona çarası Birleşmiş Miille*"er derneği namıra laşma yapılmış olduğunu ve bu şekilde ğırılmış. Telefon sofadaymış. Şimdi, bu idare olunacak ve burada madenlsr hareket icab ettiğini söylemiştir. telefonla nasıl görüştüler ve ne görüştüsahiblerinden almarak milletlerarası Mr. Byrnes Almanya meselelerınin ler? Bir bildiğin var mi? <iiye sordu. Müttefiklere tahsis edileeeiktir. <2) kısa vadeli ve uzun vadeli iki kısma aySuzan Ben o gün sinemaya gi*.mişRhen'in sol kıyısı beynelmile! daimî bir rıldığmı, uzun vadeli meseleler içüı Altim. Kâmran Harumın bize gelip teleaskerî işgal altında tutulacak, burası manya ile sulh yapmak üzere 12 kasım fonla Haşmetle görüştüğünden haberim Fransız, İngiliz, Belçika, Holanda böl ayıru tarih olarak tayin etmeyi teklif et yok. Ganime Hanımdan da bunun hakgelerine ayrılacak, Ren hükumeti veya tiğini söylemiştir. kında bir şey işitmedim, dedi. hükumetleri vücude getirilecek ve bu Dinleyiciler arasmda bulunan KâmFakat bu meseleler üzerinde bir karar hükumetin hariçte ayrı mümessilleri vprilememiştir. ran çağırılarak soruîdu. bulunacaktır. (3) Sarre mmtakası FranEvdeydi ve orada hazır bulundu, Bunun üzerine konferansın 15 hazirana sız gümrükleri içinde bulunacak, bura kadar geciktirilmesı meselesi konuşui' dedi. da Fransız nakdi kullanılacak, yalnız muş ve bunun üzerinde karar verilmiş. Reis Muhavereyi işitti ml? diye bııra halkınm tâbiiyeti açık kalaiktır. tir. sordu Bidault, bunları anlattıktan sonra Mr. Byrnes'ün Avusturya meselesini Konuştuklarımı işitip işitmediğini Fransanm ilhak siyaseti takib etmediji gündeme sokmak yolundaki teşebbüsle bilmem. ni ve bütün hedefinin bu havaliyi Al ri boşa gitrnîştir. Reis Suzandan sordu. Suzan eski ifa"mııııııııııııımııııiHiıııııınınnııımınjıııiüiıııımmıı desinde ısrar etti. Dörtlerkonferansınihayet on beş hazirana bırakıldı Boiucaki muhakeme Iç işleri Bakanhğı Millî Şef, Tokyo ve Fuad Köprülütıün La Haye elçilerımizi beyanatıtıı yalanlıyor kabul buyurdular Koyulhisar vak'ası bir sarhoşluk vak'asından ibaret Ankara 1 (a.a.) Iç İşleri Bakanlığmdan tebliğ edilmiştir: Demokrat Parti üyelerinden Fııad Köprıilü tarafmdan bir Amerikan gazetesine yapılan demecde «Koyulhisar vak'ası» diye anılan hâdisenln mahiyeü Bakanlıkça daha evvel Sıvas valisinden şorulmuştu. Validen bu kere alman cevabda: Kemal Yalçıner ismlnde birinin Koyulhisarda bir gece sarhoş bir halde dolaştığı sırada jandarma devriyesini tahkir etnıesl üzerine kendisinin tutulan bir zabıt varakasile mahalli Cumhuriyet savcılıgına teslim edildiği ve mumaileyhin jandarmalar tarafmdan karakolda dövüldüğü hakkmdaki iddivsınm da gene Cıımhııriyet savcılığınca incelenmekte olduğu bildirilmiş ve keııdisirtin denildiğl ve lddia olunduğu gibi ne kaymakama, ne de Kemal Yalçınerin Demokrat partiye mensub bulunmasma bir ilgLsi olmayip her manasile adi bir sarhoşluk ve bir zabıta vak'asından ibaırt bulunduŞu ve tahaddüsündenberi de Cumhuriyet savcılığı elinde kanunî seyrinl takib ettiği iş'ar olunmakta bulunmuştur. Keyîiyet bö7lece ta\"zih olunur. Ankara 15 (a.a.ı Cumhur Başkanı İsmet İnönü. bugtin Çankayadaki köşklerindo, Japonyadan memlekete avc^^t etmiş bulunan eski Tokyo büyük elçimlz Muzaffer Gökeri kabul buyurmuşlar ve öğle yemeğine alıkoymuşlardır. Ankara 15 (a.a.) Cumhur Başkanl İsmet İnönü, bugün, Çankayadaki köşklerinde memııriyeti mahalline gitmek üzere bulunan yeni La Haye elçimiz Âli Türkee!di"yi kabul buyıırmuşlar ve öğle yemeğine alıkoymuşlardır. İzmlrde beyanname dağıfan gencin muhakemesi İzmir, 15 (Telefonla) Demokral Parti aleyhinde nümayiş yapmak üzere beyannameler daşstan ve tecemmüat fıkranamesine muhalif hareketten sanık olarak mevkuf bulunan Abdullah oğ!u Mustafa Deınir Rizeiinin muhakemesine asliye ikinci cezada başlanmış tır. Bir müddet memlekctte çalışıp para kazandıktan sonra Ege lisesinde son ?mıf imtihsnı vermek üzere tekrar İzmire geldiğini söyliyen Mustafa Demir, Dcmokrat partinin programını uygun bulduğunu, Celâl Bayan methüsena için bir nümayiş yapmak istediftini, daha evvel Demokrat parti müteşebbis heyetlerile anlaşmak maksadile malum beyannameleri göndordijiTii, nümayişte seçimlerin tehirini de istemek niyetini güttüğünü ve müteşebbis heyetler fikrini kabul ettiktcn snnra vilâyetten izin almak istediğini söyledi. Bundan sonra dinlenen şahidlerden biri de sanığın kendisir.e «Büyük adarr. olrr.ak> istediğini söyîemiştir. Muhakeme, başka bir güne bırakılmıştır. Başbakanın Nnri Dentirağıtt telgraîina verdiği cevab Ankara 15 (a.a.) Başbasan Şükrü Saracoğlu, Millî Kalkınma Partisi TJnıumî Bcşkanı Nurt Demirağm par:isinin seçimlere iştirak edeceğine dair çektiği telgrafa aşagıdaki cevabı vermlştir: Bay Nurl Demirag, Millî Kalkınma Partisi umumî başkanı Beşiktaş Milü Kalkınma Partisinin belediye seçimlerine İştirak kararını memnuniyetle öğrendim. Memlekette demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesl yolur.daki çalşmaları kolaylaştıracağma samiml olarak inancığım kararından dolayı partiyl tebrik ve bunu bana bildirmek nezsketinde bulunduğunuz için ssze teşekkür ederim. Memlcket menfaati olan müşterek hed.efimiz« kanaat ayrılığma rağmen elele gidilebileceğinîn güzel bir örn°ğin: vernılş oldunuz. Partilerin karşı karşıya da olsa birbirine üıanarak ve güvenerek çalışmalannm memle'ieti siyasî olgıınluğa götürecek en kısa ve en emnijetli yol olduğuna kaniim. Bu yol^a bize hakikaten engel olabilecek mevzuatı değlştiınıek teşebbüsleri tabiî bir yoldur. Zaten bu yoldavız. Başbakan Şükrü Saracoğlu Ömer Rıza DOGRUL Sınır toprağı Kocaeli atletlerine verildi Ediıne sınırmdan alınıp 19 mayısta Ankarada Millî Şefe sunulacak olan top. rak, evvelki gün şehrimize getirilmişti. Emanet, dün sabah saat 9 da Atatürk müzesinden alınmış ve Beşiktaşa indirilerek buradan sporcuların deniz vasıtasile Kadıkövüne getirilmiş ve tekrar atletlere teslim edilerek vilâyet hududu olan Gebzeye kadar götürülmüştür. Emanet. burada Kocaeli vilâyeti atletlerine teslim edilmiştir. Arnavudluk, İfalyan filosunun bir kısmını istiyor Londra. 15 (a.a.) Arnavudluk hükumetinin, Italyan filosunun bir kısmını taleb eden bir dilekçeyi Pariste toplansn Dış İşleri Bakanları konferansına gönderdiği bildirilmektedir. Yerli Mallar Pazarları Baştarafı 1 inci sahijede zünden konmuş olan bu mükellefiyetm kaldırılması esasında raporu yazan komisyon ile hatibler ve hükumet müşterek bir anlayışa vardılar. Verilen karar mucibince, iş mükellefiyeti şimdiki kararnamenin sonu olan 26 ağustos 1946 tarihinde prensip olarak kalkmış olacak. tır. Yalnız mevcud iş mükellefiyeti esası üzerine nizamlanmış olan Ha\rza istihsalini ârızaya uğratmadan yeni kararın icab ettirdiği şekli uygulamak için bir senelik intikal devri bırakılması zarurî görülmüştür. Bu intikal devri esrasmda bugünkü tatbik şekli aşağıdski esaslara göre haiifletüecektir: 1 Daimî mükellefiyet usulü derhal kalkacaktır. 2 Münavebeli mükellefiyete tâbi olanlara yukarı yaş haddi (53) ten (45) e indirilmiştir. 3 Mükellefiyete tâbi iki çocuklu babalar hizmete almm:yacaktır. Bunlardan başka mükellef veya serbest bütün işçilere yil sonunda hizmetlerine göre muntazam devam ve çalışma prirai verilecektir. Ulaştırma Bakanının kardeşi vefat etti Ordu îtumand&nlarıncian esbak Nafıa Fekili ıcerrıura General IsraaU Fa^ıl Cetresoyun oğlu ve TJlaştırma Bakanı General AH Fuad Cebesoyun blraderi albaylıktan emekü Mehmed All Cebesoy çekmekte oldjcu haAtaiıktan kurtulamıyarak dün Allahm rahmetlne kavuşmuştur. Cenazesl bugüa saat 11 de Strkectden kaldınlarak Beyaz:d camll şerifinde öğle B&ştarafı 1 inci sahiiede namazmı müteakıb Edlrnekapıdakl şehldUkte aüe kabristanındakl ebed! rr.etfenine konulabileceği tasarıda tasrih edilmiştir. Seçim sandıkları başmda siyasî parterked!lecektlr AV.aii rahmet eylesin Tek dereceli seçim kanunu fasarısı rük. ve nıuhafaza memurluğiindan emekll Kâml'. Esicia marjtumu ı Beyker mağazası lpekli şeîl tilerin temsilci bulundurabilmeleri tasarı ile sağlanmış, secim cüzdanlarına Ölüm aid hükümlerde bir değişiklik yap:l Müteahhîd Izzet Ozkurşun damacı, güm mamıştır. ar.i olarak vefat etmiştir, Cenazesi l(ı5f).i!î perşfmbe günü öğle namazmı müteakıb Beyazıd camünden kaldırılarak Edlrne. kapı şehidliğine defnedilecektlr. Mevlft rabmet eylesin# * * * Galatasaray lisesl emekll hocaıannaan Alınıed Dostalm kardeşf ŞllepçlUi şirketl aza^îr.dan, vefat etrciîtir, Cenazesi dün Teşv'.kiye camltnden öğle namazmı müteakıb cenaze namazı kılındıktan sonra akraba ve dostlarımn ellerinde' Feriküydekl ebedt istlra. hctgâlıma tevdl kılmmıştır. Allatıtan rahmet ve gerlde kalan efradı aüeslne eabır dilerız * :•: :j: Merbum Ordlnaryüs ProfeEör Denizll meb'usu Dr. Server Kâmilin biracler'.eri ve merhum Ba'ğdad valisl Cevad Paşanın damadı Iklnci Flloti'.a Koriodoru kıdemll kurmay albay dün sabah Dcn'.z h?.s:ane=inde Allahm rahır.etinc kavuşmuştur. Meraslmlc ka:dınlması takarrür eden merhuraun cenazesinm ne zaman ve nereye defnedileceğl aynca ara ve llan edllecektlr. SALAHADDIN ESİN Türkiye Finlandiya ticaret anlaşması imzalandı Helsinki 15 (A.P.) 600 milyon Finlandiya markı değerinde emtianm mübadelesini sağlıyan, Türkiye Finlandiya ticaret anlaşması bugün Helsinki'de imza'.anmıstır. (HUSEYİN MÜNtB DOSTAL) Başbakan, Rum Patrikhane heyetini kabul etti Ankara 15 (Telefonla) Başbakan Şükrü Saracoğlu bugün öğle üzeri Ankarada bulunan Rum Patrikhane heyetini kabul etmiş ve kendilerile uzun nıüüddet görüşmüştür. Heyet bu akşam Istanbulrv hareket etmiştir. Acı bir ölüm İller Bankası İdare kurulu başkanı Fatk Türel, Konya milletvekili All Eiza Türel, İBtanbul yargıelarmdan Hlkmet Sancar Zlraat Bankası İstanbıu şutesl çeflerinden Mustafa Lutfl TUrella anaelerl. avukat İlhaml Sancarın kayınvalidesl, BAYAN IFFET TÜREL Bir istasyon hareket memuru tren altında kaldı Adana 15 (Hususi) Dün akşam Erg;n istasyonunda bir tren kazası olmuş, istasyon hareket memuru 1310 numaralı katar altında kalarak ölmüştür. Hareket memurunun bir arkadaşı da yaralanmış. tedavi için tskenderun hastanesine kal^ırılmıştır. NUREDDIN TOKGOZ kısa bir hastalığı müteakıb 155946 çarştmba günü hayata gozlerlnl kapamıştır. Cenaz«3l 175916 cuma günü öğle namazmı müteakıb Beyazıd camilnden kaldınlaraS Edlrnekapı şehldJlk mezarr.ğmdaki aüe makbererine defnedllecektlr, Sal'.hatı nlsvandan olan m=rhumeye Tanrıdan rahmet dilerken gü^lde alle efradmın acıiarını paylaşır, tazlyeleıtmlzl sunarız de arkadaşlardan ayrılarak Teisizlerde Şefik, Hayrünnisa, Perihan ve Muktaii ki evlerimize doğru Çankırı caddesıne sanık Reşid tarafmdan müdafaa şahidi oilerlerken Halk Partisinin Ulus meyda larak gösterilmiş, mahkemece de şahidnına bakan bahçe kapısı önünde Reşii lerin dinlenmesi hususu tesbit edilmiş Başmakaleden ievam, le karşılaştını. Terhis olup olmadiğını tir. Mahkemece bu cihet karara bağlana. ne işle meşgul olduğunu sorduktan son rak ihzaren celblerine karar verilmiş ol gazeteleri hergün kapatılan Bulgari*tnn ra ağır ağır ilerledik. Bu arada birıle masına ve istima keyfiyeti malum ve tnüstesna. müfıit solcu parlilerden baş. selâmlaştı. Reşide sordum: «Bir arka mahkeme kararında muayyen ve mu ka muhalif parti ve muhalif gazete var daşım» dedi. Şuradan buradan konu sarrah olmasına binaen savcılıkça yuka mıdır? Bunların sesi işitiliyor mu? Hakik! demokraai memleketlerinin hür şarak bizim eve geldik, yemek yedık, nda dermeyan edilen hususatın tekrar Reşid Mercandan sorularak tesbitine basını, Moskovakârı dnemokrasi ile ida21,30 da bizim evden ayrıldı. re edilen memleketlerde hiç bir hürriyet «iki gün sonra, 18 birinciteşrinde da mahal görülmediğine oybirliğile karar olmadığından hergün şikâyet etmekledir. irede arkadaşlar Ulus gazetesinde, Dr, verilmiştir.» dedi. ler. Bizim için böyle bir şey söyledikleri Şahid Hayrünnisa gelmemişti. Nacinin Reşid Marcan tarafmdan vuyoktur. Şahidlerden Berca çağırıldı. rulduğunu okudular. hemen gazeteyi Moskova radyosunun zindanlara atıldı. Babasınm Fuad Yazıcı olduğunu, 17 aldım. Tekrar tekrar ve bilhassa cinayaşında bulunduğunu, hâlen Ankarada ğıru söylediği gazeteciler. kanun daire. yet saatini okuduktan sonra derin bir sinde mubakeme edilmiş ve Türk adabri, teessüre daldım. Çünkü Reşid. gazete Yenihayat mahaliesinde övey babası Şe onları serbest bırakmıştır. O radyo. acafik Ogiiz Tunanin yanmda oturmakta nin büdirdiği 18,30 19,30 arasındaki ba kendi cephelerinde böyle bir adalet cinayet saatinde ve 21,30 a kadar evi olduğunu söyledi. tecellisinden bahsedebilir mi? Oralarrla Reis, Reşid Mercanı tanıyıp tanımamizde misafirimizdi. zindanlarda belki rauhalif gazeteci yekdığmı sorduğu zaman: «Tamyorum. Otur; çünkü muhalefet boğulmuş ve muReis Reşid kaçta evinizden ayrıl vey babamın kızkardeşinin göriimcesidı? halif gazeteciler. zindanlarda değil me. nin oğludur» d€di ve yemin ettirildi. zarlardadır. t 21 le 21.30 arasmda. Bir gün övey babasınm. daireden yaİngiliz îşçi partisinin icra komitesi Eviniz neredeydi? nmda birisile geldiğini, bunun Reşıd reisi Profesör Laski diye bir ingiliz si Telsizlerde. Mercan olduğunu, kendisine takdim e yaset prolesörü vardır ki bir kaç gün Daireden kaçta çıktınız? düdiğmi. yemeği birlikte yedik'.erini evvel, Rusya ile Amerika arasmda bir Her zamanki gibi, 17.30 da. söyledi ve Reşidin saat 99.5 a kadar intihab yapmak icab ettiğini ileri süren Yamnızda arkadaşlar var mıydı? Hüseyin Tezcan ve soy adını hatır oturduğunu tekrarladı. eve ilk gelişi ol lere, Işçi partisinin yiizde yüz Sovyet lamadığım Faik isminde iki arkadaş var. duğunu ve gene geldiğinden bir gün Rusyanın arkasmda olduğunu söylemişaonra övey babasının eve, telâşlı olarak tir. İşte bu Sovyet dostu profesör, de. dı. seldiğini, Reşidin adam vurmuş o'.du mokrasi hakkmdaki İngiliz ve Rus dü Reşidle nerede birleştiniz? Ulus meydan:nda Halk Parfisinin ğımu haber verdiğini ve <o saatte biz şünceleri arasındaki ayrılık hakkında deydi. nasıl olur?» dedisini anlattı. yapılan bir ankete şu cevabı vermiştir: bahçe kapısı önünde. < Sosyal bakımdan Rus komürizmi Reşide tesadüf ettiğiniz vakit saat Bundan sonra kardeşi Muktaii çagıkaçtı? rıldı. 13 yaşında olduğunu söyliyen ve belki de İngiliz sisteminden daha de Tam bilmiyorum. Ancak, daireden Şefiğin övey oğlu olan bu çocuk yaşı mokrattır. Fakat Rus hükumeti, deoraya 15 dakikada geldiğime göre 17.45 dolayısile yeminsiz olarak dinlendi. O mokratik değil, tamamile dıktatörcedir. olması lâzımdır. da hemen hemen ablasının söyledikle Halbuki İngiliz hükumeti Rus hükumetinden daha demokrattır. Ingiiz Doğruca eve mi gittiniz? rini te'krarladı. hükumeti, tenkidi, söz hürriyetini ve Sabahın sekizinde sinemaya Evet. Neden sonra meydana çıkan ifade tenkidcilerin eğer çoğunluğu ikna Evde kimler vardı? gidilir mi? Bundan sonra Rıfkiye Blndlr çağı edebilirlerse kendisini düşürmek hak Ailem Hayrünnisa. kızım ve oğ! Avukat Celâl Yardımcı Suzan «sir;!dı. Babasının adı sorulduğu zaman kını kabul etmektedir. Bundan başka lum. | nemaya gittim» dedi. Sabahın saat sekiönce «Nadir> dedi. Sonra «Nadir değil, İngiliz hükumeti, camia içinde, ya mz Başka kimse yok muydu? zinde hangi sinemaya gitmiş? diye sorFevzi> dedi. bir tek sınıfı temsil etmemektedir. Diğerleri ayrı odadaydı. Kayınva'idu. Reis sordu: Reşidi tammıyor sun? Rus hükumetinin ise bütün karar'.arı, dem ve hizmetçim. Suzan Sinemaya, bahçelere gidip Tsbiî. görümcemin ogludur. bilhassa dış siyaset alanındaki kararian Onlar görüşüp konuştular mı? gezdim. İzin günümdü. Rıfkiye Kemal Boranın kendisinl ça scrbest bir tetkike tâbi tutulmaktadır. Reşidin geldiğinden haberleri varBaşkan Ganime Hanımla Haş&Vdığmı. Kâmran ve kıeı Sadiye hakProfesör Laski sonra, dı, fakat kaymvalidem hastaydı, gönişmetin ailesi iyi görüşürler miydi1? kmda izahat istediğini ve doktorla • Rus komünist hükumetinin bir dikmediler. Kâmranm alâkası olup olmadîğını ken tatörlük hükumeti olduğunu, işçi sır.jfı Misafir gelip giderlerdi. Ben bil Reşid, evden çıktıktan sonra nereye dlsindfin sorduğunu anlattıktan sonra: nm menfaatlerini guttüğü kidiasına rağmiyorum. gitti? «Narıus üzerine hiç btr şey dlyemem> men, bunun o hükumetteki diktatörlük Reşid ne diyor? Bilmiyorum. dediğin' llave etti. vasfmı azaltmadığını» ilâve ediyor. B nun üzerine Reşid Mercan söz Müdahil avukat Rauf Sevin dedi ki: Bundar. sonra Ankara savcıllğından Mademki Reşid akrabasıdır, bu maistedi: Yiizde yüz Sovyet Rusyanın arkasuıda son günlerde mahkeraeye (çönderilen ve Suzamn burada böyle söyliyeceği umatı şimdiye kadar Ankarada savcılı. şahid Rıfkiyeye aid olan blr ifade o olduğunu söyleycn işci partisi liderleğa vesair makama niçin bildirmcmiş? yim: belliydi. annesi Ganime arzedezaten Haşmetin Bunun sebebir.i Hanımrinden bir Ingilizin bu sözlerindenı Bir araîık Cezaevine gittim. Tecrid kundu. Bu ifade 31101945 tarhinl taların en iyi dostudur ve Ganime Hasonra, Moskova radyosu, ne yüzle bizim edildiğini söylediler ve görüştürmediler. şımakta idi . nımlar Haşmetin annesinden iyilik gördemokrasimizi beğenmez: Türkiyede iııHâmid Şevket İnce söz aldı: müştür. Hattâ Yfdek Subay Okulundan Bir gün de mahkemeye gidip birisine Bu davanın ne kadar gayritabit kılâb yapan ve demokraslyi kuran C.H. çıkaralt Erzuruma tayin edilen çocuk sordum. Mahkeme lüzum gösterirse olur, ahvaî içinde yüriitüldüğüne pes bpliğ P. sini reaksiyoner yani mürteci, flelarını oradan getirtmişlerdir. Annem dediler. Sonra Reşidin annesine söyle blr delU de bu iıadedir. dedi. Demek ki mokrasi ve hürriyet düşmanı diye gösgeçen gün mahkemede isimlerinden dim. Lüzum olduğunda mahkemede ken bir müddeiumumî. tahikatı bu derece termcğe kalkışır. bahscdince: «Bizim onlardan ne kadar disinin söyliyeceğini bildirdi. iğlâk ediyor. adaletin bagrmı bu kadar Türk milleti olgundur, reşiddir ve Celâl Yardımcı söz aldı: iyilik gördüğümüzü bilmiyor musun? şcdid btr hamle ile deliyor. Dosyada bu hürdiir. Moskova radyosunun asla Tür Cezaevine nicin gitmiş? Bizi niçin karıştırdm?> diye kün iyiliği için konuşmadığını bilir ve Reşidi soracaktım. «Sen o saatlerde unmıyan bu ifade şimdi eönderiliyor. çıkışmışlardı. Bu bir suçtur. İddia makamma ve he bu propaganda. Türk vatanında tam )izim evde olducun halde niçin bu suçu aksi tesir yaratır.. Kemal Bağlarl» ne anlatıyor? ş'.emiş gibi görünüyorsun?? diyecek yeti cîlilenize lhbar ediyorum. Baknnhğa bildlrllmeslni isterim. Şahidlerden. muharrir Kemal BaŞ im. ABİDtN DAV'ER Müdahil avukatlardan Rauf Sevin de' larlı çağırıldı. Şaiıid dedi ki: Bu sırada Haşmet Orbay söz aldı: Rpsid Mercan hâdiseden 8 9 gün Reşid o:ıun bu sualine ne cevab cu ıfadenln taşıdıgı tarihe göre. Anka | R e ? i d Mercan oldueunu nercden bildin? ra mahkemesmi d ı a d cnce blzden iki. ilç gün evimizde gece vermiş? diye sordu. a mahkemesmin devam, sırasmda a B a n a y o n i t e r ^ ^o l m u ş b i r ş a h ! s r . kalmak müsaadesini istedi. Esasen bu ınmış oidugunu söyledi ve: «Demek ki A d l R e ş i d M e r c a n d l r d e y l l l c e b e n : < S oy Başkan Gorüşememişler, dedi. evi de Reşlcî Mercamn ann?si Kâniran bu mahkeme Rıfkiyenin Istimama ka a d l n l b U m e m a m 3 ] a s k e r d e n e n l t e r h i s Haşmet tekrar sordu: Hanımdan devralmıştık. Reşidi 6 sene Reşidin başmda şapka var mıydı? rar vermemiş olsaydı bu ifade onaja edilmiş bir Reşidi tanırım» dedim. önce sporcu arkadaşlar arasmda tanıçıkmıyacaktı» dedi. Şefik ctvab verdi: Emanette bulunan ve maktul Nacinüı mıştım. Celâl Yardımeı da söz aldı: muayenehanesinde bırakıldığı sihetle Reşidi p.!tı seneriü tanırım. şapka Kemal Bağlarh bundan sonra. vak'a i iymez. Bı zıptın gönderümesinin Anka Ankara savcılığınca günderilen şapka gecesi komiser Naci ve arkadaşlarının. ^îaşmet Elbisesi ne şekilde imiş? ra savcılğınca ne gibi blr müdafaa mak gösterildi. Şahid Rîşidin başmda buna erine nasıl geldikl°rinl anlattı. Açık gri idl. Fakat işin bu şekl? Fadile olduğunu sonradan arzedeceğiz. benzer bir şapka gördüğünü söyledi. Başkan Nacinm yar.mda kiml^r dökülecegini bilseydim çizşilerino ka Yalnız. şahide sorunuz: Kemal Bora Bunun üzeıine Reşid reisten söz ala. vardı'' dar tesbi; ederdim. Boyunbağı ve fcoyun kendislnp ne demiştlr? i rak Müsaade ederseniz bana dönsün, Şahidin cevabı üzerine Rıfkıye ile yjj ünü göreyim, dedi ve sonra devaro Yalnız Haşmeti tanıdım. Diğer'.eri etkısı olup olmadıgınm da faık'.cda dez Kâ*nram yüzleştirildı. belkl sivü memurlardı. Bana yedi, sekiz ğiüm. etti: «Vaüahi, bu şahidi ilk defa g'jrüRıfkiye Bana Kemal Bora: .Dok yorum. O beni tanıyor rau?j kişi gibi geliyor. İç odaya geçerek. deHaşmet Reşidde her hangi bir sarrin bir uykuya dalmış olan Gazenîeri hoşlu"1: hall görrnüşler mi? torla görümcenin alâkası vardtr. diyor«Memleketin adalet sistemi bir uyandırdılar. lar. Var mıdir?> diye sordu. Ben «haŞefik Hayır. komplo karşısındadır:> yır. namus üzerine hiç bir şey soylej'e *Hâdiseden bir gece evvel gelip slzHaşmet şahidi yalancılıkla Celâl Yardımcı da Nacinin kendis'.ne mem» cevabmı verdim. dedi. de yat.ı mı? Reşidin eşkâlini nasıl tarif.'ettiğini soritham ediyor Evet, bizim eve geldi yattı. Resid Mercanın kardeşi din'eniyor durdu ve şahidin cevabmdan sonra dedi Bunun üzerine Haşmet yü'ss»jç spsle Müdahii avukat Raırf Sevin: Bundan sonra Kâmranın kızı Sadiye ki: şıınlan söyledi: 6 senedir arkadaşıdır, dedi. çağırıldı. Yeminle şahidlik edeceğini Bir Türk vatandoşı ve adalet hiz Reşid Mercan Dr. Neşet Naclyi ölBaşkan Reşid şapka giyer miydi? söyledi. Sadiye rahatsız ve hevecanlı metkân olarak şuna bütün vicdsnm's* diü'dütünü bana şahsan söyledigine gödiye sordu. olduğundan oturarak konuşmasına nıü kaniim ki memleketin adalet sisteroi bir Kemal Ben umıımiyetle Reşidi çap re. kendisinl yalancı şahidllkle itham saade. istedi ve oturdu. Kemal Boranın komplo karşLsındadır. Bu komp»o Ü2 aediyor ve hakkında dava açıyorum. ka glymez biliyonım ve glyditlnl hiç bir gün sabahleyin saat 7 de eve arka Reisin Savcılık hakkmdaki kararı arkaya 3 4 defa polis göndererek ken dalet baltalanmak isteniyor. Bundart hatırlamıyorum. Resi. bundan sonra zapta şunları yaz disini istettiğini, polisle gitmiyeceğini evvelki şshid Emniyet 2 nci şube müdürü Hâmld İnce şu sualin sorulmasmı İsNaci ne eşkâlinden. ne de askerden terdırdı: tedi: büdirmesi üzerine bir taharri memuru «Şahid dinlenirken sözü kesllemlys gcnderdiğini, nihayet savcıhğa gittiğini his edildiğinden bilgisi olmada;ı şas'sa Muzaffer de o gece gelenler araelinde müracaat ettiğini ve Reşii Morsında oljiığıma göre Muzafferi tanıyor ceğl ve kanunt zarurete rnuvafıs ola söyledi. Kemal Boranm «şayiaları du canı bu şapkayı tanıyanlarm b'ilduğanu tnıyacağ: görülerek oy birllğl ile karar mu? joıyor musun? Seninle Dr. Naci ara söylemişti. Naci doğruca bilardo salor.uKemal Muzafferi ondan sonra ta verllcîŞi ve bu husus şahid dinlendiktcn smda bir münasebet varmış. Reşid bu na gidip bu adamı görmüştür ve bu aBonra da zapta dercedileceği, tekrar enıdım. münasebetle doktoru öldürmüşmüş» de dam şimdiye kadar meydana dabi çıka* Reis Reşid size hastalığından bah d:ld:§i halde gene savcmm hej'ete hita diğini anlattı ve dedi ki: rılmamıştır. Bu adam bundan evvsi dirıben: ^Salonu terkedip gidlyorum» rîesetti mi? Kemal Bora «Ağabeyin için idam lenen şahidin ifade'.erine nazaıan düpe» mesi ve ayağa kalkarak bir tainm ha Hiç bahsermedi. reket.'erde bulunrr.uş olması mahkeme kararı istedik. Siz eğer Neşet Naci ile düz yalan söylüyor. Bundan dolayı tev. Kemal Bağlarh bundan sonra bir cra nln me'.ıabetinl ihlâl mahiyetindo olup bir münasebetiniz olduğunu söylerseniz kif müzekkeresi kesilmesini rica ediyolık cezaevine giddp ziyaretçiler arasma şu hall ile intizamla devamma ve bir 23 yaşında bir genci kurtarmış oluruz. rum. karışarak bazı mahkumlarla görüşece gavnnjn mahkemeye karşı bu suretle dedi. Sonra annemle bir münasebeti Hâmid Şevket de şunları söyledi: ğini ve Ankara cezaevinde Haşmetin: p.M'.ğı hareketten dolayı keyfiyetin der olup olmadiğını sordu. Bunun da ağa Daha evvel ittihaz buyurduğunuz «Doktoru ben öldürdüm!» diye bağır hal Adalet Bakanbğına bildlrilmesine beyimi kurtarmaya kâfi geleceğini söy kararla Naciye o gece yardım eden çodığını kendisine söylediklerini anlattı. oy bııliğ; ile karar verildi > ledi. cuğun mahkemeye celbi için adresMiin Celâl Yardımcı Emniyet İkinci Şube bildirilmesi istenmişti. Naci bu çocuğu Hâmid İnce söz aldı: Bu karardan sonra mahkeme savcı Müdürü Nacinin biiârdo salonuna girdi Kemal Bora Rıfkiye Hanımm ifa iki yapıyor ve yaruna takıp getiriyor. dan şahide karşı bir diyece*ği olup olği zaman elinde bulundurduğu şapkamn desini almış, saklamış. Nihayet meyda Ben hukuk mezunuyum diyen bu adam madiğını sordu. hususiyetinden Reşidin tanıdığmı söyişini bırakıp bu dava peşinde mekik Savcı Zahid Tor: «Bir diyeceğim ve na çıkardı. Acaba Saciyenin de ifadesini dokuyan bir zattır. ledd yani şapkayı bir defa gören Reşidi almış mıdır? tanıyıverir. Halbuki şahid Reşidin ba soracak şeyim yok. Yalnız, yüksek Bundan sonra Reşid Mercanın avukaSadiye cevab verdi: mahkemenizden rica ediyorum: İkinci şmda şapka gormemiştir. tı Feridun Söğüdlüğil şahidden bazı Evet aldı ve imzalatü. şahidin dinlenmesir.de bu vaziyet tekeTReis şahidle Şefik Oğuz Tunayı çaReis Doğru, senin de bir ifaden var. sualler sordurdu. rür etmesin» dedi. ğırdı. Şefik, Reşid Mercan tarafmdan O da şimdi gönderildi, dedi ve SadiyeNaci Ulusr Reşidi tabanca ile Reis, bundan sonra 10 dakika ara kendisinin cinayet saatinde dok^orun Ein 2/11/945 tarihini taşıyan ve mahketehdid etmiş! muayenehanesinde olmadiğını isbat için verdi. meye ancak şimdi verilmiş olan bir Reşid de: Hakikaten bir komplo Uçüncii oturum gösterilmişti. ifadesini okuttu ve: var, dedi. Zira şimdi size Nacinin tatîçüncü oturum 16.25 te açıldı. Doğru mudur? diye sordu. Savcı mahkemeyi terkedeceğini bancasmm şekîini ve numarasmı İ5 Reis şahid Hayriinnisayı çağırdı. SavSadiye Eksiktir, dedi ve kendisinin terseniz not ettireyim. Zira beni de bu cı, bazı sözleri olduğunu tekrar etti ve söylüyor tehdid ve tazyik edilip edilmediği haktabanca ile çok defa tehdid etmiştir. Şahidin çağınldığı sırada bir hâdise şunları zapta geçirtti; kmdaki suale: «Öldiirürüm, falan de Bir şahidin şehadeti, takdir buyuBu, bir entrikadır. oldu: medi tabıî, fakat böyle söylemezsem aBundan sonra şahid Naci Uluer tekSavcı Zahid Tor söz istiyordu. Fakat rulur ki, çok mühimdir. Şahidin, herşey ğabeyimin hayatı tehlikede olacağmı bu sırada şahid salona gelmişti. Hüvi den önce, yapacağı şehadetin kı>Tnetini söyleyerek tazyik ettij cevabmı vere rar çağırıldı ve Yunusun ifadelerıie ve derecesin: ve doğruluğa nekadar yayetinin tesbitine başlandı. kendi ifadeleri araSLndaki aykırıhk'.ar rek, savcmm bir zabıt tutturduğunu ve Adı Şefik, babası Zühtü, 336 da ts km olduğunu tesbit için bu şahid salon kendisine imzalatürdığmı anlattı. hakkında sualler soruldu. Daha sonra tanbulda doğmuş, DX).Y. Tekaüd San da olmadığı veya girdikten sonra da saayni kahvede çalışan Gümüşaneli AhHâmid Şevket tekrar söz alarak deöi Iondan çıkar.larak sanık Reşidin gittiği dığmda memurdur. med Kayaoğlu şahid olarak dinlenâi. ki: Reşid için: «Eniştem Hamdinin yeğe evin hangi katta, hangi odada olduğu, Allaha çok şükür ki adaletin yü Ahmed Kayaoğlu, Nacinin kendi'ine yanlarmda kimlerin bulunduğu, ne konidir» dedi Reşidin askerlikten terhis edildiğinien nuştukları ve oturdukları odada sofra, züne vurulan çamuru Yargıtay sildi. Bu sırada savcı talebini tekrarladı: Bir müddeiumuminin adalet âmilini vesaireden bahsetmemiş olduğunu, R<Î Söyleyeceğimiz nokta çok mühim masa gibi eşyarun eşkâli vesairesi ince kendi elüe boğmaya çalıştıgı bir dava i ?' :di şapkasından ^ temdığmı ^söyledi. den inceye tesbit ve tetkik edilerek bu dir. Şahidin dinlenmesi lâzımdrr. Heşidin iyi bir müşteri ve ağır başlı Reis şahidin dinlenmesine başlanmış şahid dinlendiği takdlrde arada husule daha görülmemiştir. gelecek mübayenetler daha iyi mukayeBundan sonra oturuma biraz fosıla bir genç olduğunu. arasıra gelip gin:olduğundan sözünün kesilemeyeoeğini ğini. ekseriya şapka giymediğini, fakat se edilebilir. Şahidin, bunlar sorulmadan verildi. söyledi. fm beş günde kahvesine iki defa uğı'adinlenmesi mukayese imkânmı ortadan Dördüncü oturum Savcı Israr ediyorum, söz istiyodığını, oturmayıp çıkmakla beraber bakaldırır. Geçen defaki talebimiz henüz Dördüncü oturum saat 18,10 da rum, dedi ve söz verilmeyince, <söz isşahidin daha hüviyeti bile tesbit edilme açıldı ve Ankara Emniyet ikinci Şube şmda bir şapka gördüğür.ü ve şapkamn tediğim zapta geçsin> diye ısrar etti. da kendisine gösterilen bu şapkaya benden evvel serdediîmiştbr. Yoksa, şahidin Reis, heyetten de karar alarak, şahi sözünü kesmedik ve kesilmesini de iste Müdürünün beraberinde getiröiği, As zediğini anlattı. ri kahve garsonlarmdan Yunus çnğırıldin sözünün kesilemiyeceğini bilddrdi. medik. Adalet, itidaii icab ediyor. Sav. Celâl Yardımcı: Bütün ae!ip gi^en Savcı «O halde mahkemeyi terke cılık da oldukça mühim bir yük altında dı. Yunus dedi ki: Doktoıun vurulduğu gün Naci U müşterilerin isimlerini bilir ve sapkaiadiyorum> dedi ve ayağa kalktı. dır. Bu itibarla, bu talebimiz neticesinde rına dikkat eder mi? dive sordu. Başkan «Şahid dinlendikten sonra Vekâlete vesaireye yazılacağma karar Iuer iki memurla kahveye geldi. Reşidin Şahid. Ssrnimî müştpril?riml^ neşkâlini tarif ederek tanıyıp tammadızapta geçeriz> diyerek Şefik Oğuz Tuna verilmesi savcılık mskamını müteessir ğımı sordu ve şapkayı gösterdi. «Buna lursa dikkat eder tanırız. Bu Rsşld de nın dinlenmesine devam etti. etmiştir. Bundan sonraki şahid dinlen benzer bir şapka giyerdij. dedim. gayet tsrbiyelidir. Kimssye Bir ferıaiıjı meden önce evvelemirde sanık Reşidin Günün en mühim şahidi Şahid bundan sonra Naci ile birlikte dokunmaz. dedi. dinlenmesini isterim.» konuşuyor Saar. 18.30 a geliyordu. Yarm saat Reşidi aramak üzere dolaştığı ysrleri Şefik Oğuz Tuna dedi ki: 9 da devam edilmek üzere otmuma son Mahkeme bunun da gereğini düşün anlattı. Ulus meydanında foto Hilâl önün dü: «Evvelki celsede müdafaa şahidi Mekki Said ESEN Reis sordu Peki, sen aranılanm vrildi. Tam aksi tesir yaratan bir propaeanda