Baştarafı 1 inci sahifede normal bir hale gelmektedir. İngiliz limatı verilmiştir. Yerli idare makam askerî makamları cezrî tedbirler alrnak eneral De Gaıılle, diinkü ları halkı teskine çalısmak hususunda zorunda kalmışlardır. Dün Fransız bigazeteleıde çıkan demecinde Ingilizlere yardım etmektedir. nâları önünde halk nümayi|lerde bulunSuriye hadiselerinin sebeDYarın toplanacak Axab Birliği koa muş ve bazı tesisleri tahrib etmiştir. lerine ve mesuliyaün kime aid oldu seyinin aîacağı kararlara ve durumun Bir mevkide 3 Fransız memunı öldüğnna işaret etmiş, İngiliz ajanlarının kat'î olarak açıklanmasma kadar ger rülmüştür. Suriyelileri kışkırttıklarını ve a>aklan ginliğin devam edeceği kanaati kuvingiliz makamları Haleb, Humus ve dırdiklannı söylemiş, bn hâdiselerin vetlidir. Hamaya tanklar göndermişlerdir. Cebemahza bu yüzden vuku bulduğunu anMetin Toket li Dürüzdeki Fransızlarm korunması latmıştır. için de tank biriikleri gönderilmiştir. Gcncral De Ga:ılle"ün bu ithamlanna Şamda hâlâ tüfek sesleri duyuluyor ingiliz askerî sözcüsü dün a'kşam şöyBeyru: 3 (a.a.) Suriyenin aıuhtelif le demiştir: cevab vermek veya vermemek Ingiltereye aid olduğu için, biz burada onun şehirlerile Suriye ve Lübnan arasinda«ingiliz kuvvetleri silâh kullanmaki telefon mulıabereleri el'a n kesiktir. mışlardır. Fakat vaziyet gergindir.» sözlerini tesbitle ıktifa ediycruz. Fakat Suriyeden gelen haberlere ba General Paget, asayişin iadesıııe nezaSenegalli askerler yağmacılık kılırsa, General De Gaulle'ün oradaki ret maksadüe halen Şamda bulunmakyaptı Sencşıalli askerleri yapnıadıklarını bı tadır. Dün akşara Beyruta gelen haberLondra 3 (B.B.C.) Tas ajansmın takmaırışlar, yalmz Şamda yiizlerce iere göre, şamda hâlâ tüfek sesleri duŞamda bulunan muhabirinin biliirdiğikişinin ölümüne ve yığın yığın tahriba yulmaktadır. ne göre, Suriyedeki Senegalli askerler ta scbeb olnıuşlar, şehirler yağma etCemil Mardam Beyin beyanatı Biişler velhasıl Framamn şan ve şerefiŞam 3 (a.a.) Suriye Dış Işleri Ba karışıklıklar esnasmda yağmacılık yapni herhalde çok yükselten kahraman karu Cemil Mardam Bey yaptığı beya mışlardır. Ajni muhabirin tahrr.inlerine gbre, lıklar (!) gbstermi: ; kr. natta, Geaeral De Gaulle'ün demecirıs cevab verıniş ve Süriyelilerin Fransız Suriyedeki çarpışmalarda 700 kişi ölEunlar öyle şejlerdir ki vtıktı btılmüştür. Fransız toplarmın bombardımanıası daha çok doğru olur ve vuku mevzilerine taarruz etmiş bulundukları manı yüzünden Şamda ağır tahribat bıılunca süratle < nlenmesi ve bertaraf hakkındaki iddlanın doğru olmadığını \nıkua gelmiştir. söylemiştir. edilmesi gerckleşir. Sovyet hükumctinin görüşii Cemil Mardam Bey şöyle demiştir: Bu fcpyle olmakla beraber biz bu Moskova 3 (a.a.) So^'et huku« Geçen ay zarfmda, karaya kuvnokta üzcrinde de durmak istemiyoruz. Çü'.ıkü üzerinde durulacak bir vet çıkardıkları takdirde kargaşalıkkr meti, Fransaya ve aynı zamanda Ingılnokta, gcneralin biitün yakın meselenin olabileceğini bir çok defalar Fransız tere, Amerika ve Çin hükumetîeriae veçhile, birMrine bağh olduğunu, onun için In lara ihtar ettik. Fransızlarm Suriyede verdıği notadan anlaşıldığı giltcre, Amcrika, Fransa ve Rıısya ile kargaşahkiar çıkarmağa hazırlandıkla Suriye ve Lübnandaki buhranın DumArab mcmleketleri temsilcilerinden rını ispat eden 20 ve 26 mayıs tarihli barton Oaks ve San Francisco'da konulan prensiplerın derhal hâdiselere müteşekkil bir kongrenin toplanıp bü vesikalar elimizdedir. tün Yakmşark meselesini görüşmssl General De auıle'ün demeoi aşikâr o tatbiki için bir fırsat teşkil ettiği ve bu ve halletmesi lâzım geldiğine dair söy larak Fransız komplosunu gizlemeğe buhranın hallinin yeni dünya teşekkületii^i sozlerdir. matuftur. Bize gelirce, değil kargaşaiık lünün güvenlik konseyini teşkil eden Ba sör'erden anlaşılan ilk mana çıkarmak, hattâ, ateşe maruz kalmadık beş büyük devlet» aid bulunduğu fikFransamn Surire ve Lübnan raeselcle ça silâh atılmaması için jandarma kuv rindedir. Suriye ve Lübnan meseleîinden bahri!e berabcr Irak, îllısır, Filistin, Erdün vetlerimize emir bile verdik. KuvYetlsrimiz bu talimata tamamile riayet et seden Pravda gazetesi diyor ki: gibi bütün Arab memleUetlerin durunıu«İhtilâf, Fransa, Suriye ve Lübnanm nu yeniden tetkik etmek ve yeni ka mişlerdir. Fransızlarm son hareketleri, rariara baglımak lehimle oldu£udnr. Fransa i!e Surij'» arasmda lyi müna San Francisco konferansına iştirak eden Bunun da raanası, Fransanın biitün A sebetler ismi verilebilecek ne kalrmşja Birleşmiş Milletlerden bulunması ve hâdiselerin rab memleketlerini yeniden paylaşmak onu da ortadan ks'ctırmıştır. Suriyede Suriye ve Lübrandaki üzere bir konferansın toplanmasını iste imtiyazh mevki nsmına gelenekli hi; Dumbrton Oaks'ta alınan kararların ruhuna ve Birleşmiş Mılletler konfemekle ve bn konferansa Sovyetler Bir bir hak tanımıyac2ğız.» ransmın takib ettiği gayelere muhalif liği ile Amerikanın iştirakini sağlıyarak olması yüzünden bir kat daha teessüte onlan da bu işle alâkalanırmakla İn tn?ilizler cezrî tedbirler alıyor Londra 3 (B.B.C.) Suriyede dumm değer bir mahiyet arzetmektedir.> giitfirenin Arab meruleketlerindeki nüfuzunu azami derecede küçültmek pe• nnffilimillllPlinnnnillüllillllllllllllUllllinıııtr şinöe koştağunu göstermesidir. Bir numarah Diinya Harbi sonnnda Arab memleketlprinin mandalan billııssa İngiltere ve Fransaya, Fransînm Suri Baîfara/t 1 tnci sahifede kamlanna tesliml hususunda ısrar etye ve Liibnan mandalanıu üzerine al yapmakla itham edilmesi neticesiııde mektedir. m.ısına mukabil trakla Filistin man Amerikan elçiliğine sığınıdığını bildirCUMHURİYET: Bulgar köylü partisi dalan da İngiltercye vertlmişti. Mısır mişti. lideri G. M. Dimitrov'u meşhur 3ulgar ise apayn bir mesele teşkil ediyor ve bu Bu hususta Mr. Grew aşağıdaki baya komünistlerinden olup Eeischtag yangım?sele İnjiltere ile Mısırı alâkalandı natta b\ılunmuştur: mnı çıkarmasla itham edilen ve son zara:ı ve üçüncü bir tarafın karışmasma manlarda Bulgar komünist partisi baş« Yakın zamana kadar Bulgar çihim'iân vermiyen bir mahiyet almış bukanhğma seçilen George Dimitrov i'e çi partisi genel sekreteri olan Dimitrov, lnnuyordu. karıştırmamak lâzımdır. Köylü partisi heyatınm gayrimesul unsurlar tarafınMüstesnı variyeti dolayısile henüz dan tchdid edileceğini düşünsrek 24 lideri Dimitrov, maruf Bulgar siyaset TMnrJa ifiarrsi altında yaşıyan Filistin mayıs sabahı saat 4 te Sofyadaki Ame adamı Stambuliski'nin halefi olarak tahıriç bırakıhrsa, İngiliz mandası altm rikan elçisi Mr. Maynard Barnes'in nsz nmmaktadır. Ker.disi Bulgaristanın Almanlar tnrafmdan işgali zamanında, büda bulunan memleketlerin hcpsi istik dine sığınmıştır. tün köylü partisi azaları gibi takibata lâüerine kavuşmuş olukları halde M. Dimitrov demokrasi prensiplerine uğramış ve Yugorlavyaya iltica eyleFransız idaresi altmda yaşıyan Arcb ve Müttefik davasma karşı samimiyet miştir. Dimitrov buradan Kahireye gitüîkeleri, bu ynlda hiç b!r ciddi adım dolu şerefli ve uzun mazi'ile büyük bir miş, Bulgaristanm mütareks yapmasma atmamış, bu da umnnıiyetle Fransız Bulgar demokrat grupunu temsil eden kadar burada kalmış ve ancak 1944 cymandası aleyhinde geniş bir antipati usiyasî bir liderdir. lulünde memleketimizden geçerek Bulyandırmiş ve Fransamn Yakmşark siMr. Barnes derhal Bulgar makam'a garistana dönmüştür. Dimitrov o za.nan yasetinden çekümesi lehinde, büyük bir rile temasa geçmiş ve M. Dimitrov'a hiç Bulgaristana girerken halk tarafından cereyan vücude getirmiştir. bir bedenî eza yapılmaması ve meşrıı törenle karşılanmıştı. Suriye ve Lübnanda göze çarpan hoşhaklarınm tamamile muhafaza edi'.mesi nuisuzlukların ve arasıra vuku bulan şartile himayesini kaldırmağa hazır 'olayaklanınaların asıl sebcbl, bu glttikçe duğunu bildirmiştir. artan, büyüyen ve kökleşen antipatidir. Bu mesele o zamandanberi Bu:gsr Diğer taraftan Fransa alcyhindeki Başcakanı ve Dış Işleri Bakanı ile rr.üantipatiyi arttıran bir amil onun Arab temadiyen müzakere edilmiştir. Fakat biriiğine karşı cephp almasıdır. ingilteTaşköpıü 3 (Özel muhabirirr.izden) gerek Başbakan, gerek Dış Işlsri Bakore ise bu cereyanı desteklemekle bütün nı, M. Dimitrov'u himaye aramağa mec Sümerbank tarafından Taşköprude yaArabların teveccühünü kazanmış bubur eden şiddete karşı nasıl muhafaza pılması kararlaştırılan kendir soyma lunrnaktadır. Bu jüzden ingiltere hüedileceği hususunda bir hal çoresi bula fabrikasmın temelatma töreni yapılkumeti son hâdiseler üıerine Suriye ve mıştır. Törende Kastamonu Valisi, dokmamışlardır. Lübnan meselelerinin Londı^'V» halliSo^/yet ve İngiliz hükumstleri bu go tor Altıok, Kastamonu ve Bolu milletni tcklif ettiği halde Genera! * e Gaılîe vekilleri, emekü General Abdu'.lah Alpbiitün Yakınşark ıne?elesinin milletler üşmelerden mütemadiyen haberdar e doğan, Sümerb'ank Umum Müdürü, Andilmişlerdir.» arası bir konferansa sunulmasını istekaradan gelmiş bir çok davetli ve binrnekîe bütün Arab âlominin Fransaya Dimitrov'ım kansı ve çocuklan lerce halk bulunmuşlardır. Doktor Altıkarşı antipatisini yeniden körüklemiştevkif edildi ok bir hitabede bulunarak Kastamonu tir. Londra 3 (a.a.) NevYork radyosu kendirir.in değerini belirtmiş ve Taşköprü kendir hazırlama fabrikası yurd Bu yüzden Fransanın Yakmşarka şunlan söylemiştir: «Dış İşleri Bakan vekili Mr. Grev, için uğurlu olsun, demiştir. kârr.iien veda etmekte oldnğıınu söyIlk harcı Vali kcymuş ve köylerden lemek, yanlış bir tahmin teşkil etmer, Dr. Dimitrov'un karısile çocuklannm 1 tevkif edildiklerini ve bir müdâet evvel gelen yüzlerce kurban kesilmijtir. Halk sanıru. Örasr R'?a '3OĞRUL yedi sene e\^'el Millî Şefin Kastamotutulan kâtibinin de tevkifinden bir kaç nuyu ziyaretlerinde kendilerinden dileYeni Amerikan elçisi geliyor gün sonra öldügünü blldirmiştlr.> dikleri bu fabrikamn kunılmasile haklı Iskenderun 3 (a.a.) Ameriksnm Bulgar bükumeti Dimitrov'ım bir bayram yapmıştır. Türtiyed'îki Büyük Elçisi Mr. Wilson ve iade edilmesini istiyor Fabrika 900 bin lira keşif bedelli olup refikası bu sabah saat 10 da Fernbour? Londra 3 (a.a.) Sofyadan alınan vapurile şehrimize gelmiş ve protokol bir telgrafı zikreden Moskova radyosu, bütün tesislerile 1,5 milyon liraya yapışube müdürlerinden Kenan, kaza kay geçcn ocak aymd» çiftçi partisi ba§kan lacaktır. Mahir Özgüj/ümcüoğ'u. makamı, belediye reisi, Devlet Demir lığmdan çıkar.lan ve 25 mayısta partiyolları liman başmüfettişi ve Iskende 'den tardedilen doktor Dimitrov'un AMr. Eden hasta rundaki Amerikan konsolosu taraiından merika elçiliğine iltioa etmiş bulunduLondra 3 IB.B.C.) İngiliz Dış I | ğ'.ınu haber vermekt«dir. karşılanmıştır. Yetkili bir kaynaktan bildirildiğine gö leri Bakanı Mr. Eden hastadır. DoktcrBüyük Elçi bugün saat 17.2S te eksprese bağlanacak hususî bir vagonla re, Bulgar hükumeti herhangi ptr tehdid larm tavsiyesi üzerine iki hafta istiraIskenderundan Ankaraya harsket ede karşısmda bulunmıyan Dr. Dimitrov'un hat edecektir. Bu müddet zarfında dış Bulear vatandaşı sıfatile Bulgar ma işlerine Churchiü bakacaktır. cektit. Suriye hadiselerinin sebebleri Patiamağa hazır bir barut fıçısı Hitler'in oîumu •• M •• •• Müttefikler tarafından yapılan tetkikler, ölümün muhakkak olduğunu meydana nıkard; Londra 3 (a.a.) Daily EXpress'in Lunoburg muhabiri yazıyor: Hitler'in ölüm haberindenberi bu ölümü tesbit için areştırmalar yap'an İngiliz, Amerikan ve Rus askerî istihbarat servisleri, Führer'e aid dosyalarını kapamışlardır. İngiliz ve Amerikan i çeflerine göre Hitler, 1 mayıs günü Berlinde Başbakanhk dairesinde hakikaten ölmüştür. Bu kanaat kısmen, Hitlerin ölürcünü tesbit eden vesikalara, kısmen de şimdi Müttefiklerin elinde bulunan yüteek Alman subaylan ile nazi şeflerinin ıfadelerine istinad etmektedir. Alman milletini Hitler :n ölümüne înandırmak için bir gün mevcud vesikaların ilân edilmesi rnümkündür. Bu suretle. Führer'in hâlâ hayatta olduğu hakkonda dolaşan masaîın yayılıp kökleşmesine mâni olmak mümkün olacaktır. • ^«^ • yapı Dün Şeref stadında tertib ediien güreşlere iki nokta<ian eiıeTiT.iyet vererek koştuk: Birincisi, güreş hasılatının bir hayır işine ajTÜması, ikincisi da Kırkpınarda gördüğümüz pealivanların t u rada tekrar çarpışmalarıdır. Kırkpınar gibi kıran kırana tarihî güreşler olan şerefli bir cıeydana çıkmış olan pohlivanlar, oradatd ruhla ciddî güreşelderinden her zaman seyre i lâyıfctırlar. Meğer nekadar aldaurnışız!.. ! Kırkpınar ismini bir reklâm gibi kuilanmak istiyen pehlivanlar oldıığunu dün gördük. Dün başaltına kadar meydana çıkan küçükler adamakıUı giireştiler. Kırkpınarda destede gordüğüm Rasim ve eşleri aslanlar gibi çarpıştılar. Başa güreşte evvelâ Afyonlu Süleymanla Manisalı Halil tutuştular. Bir saat sıkı güreçîikten sonra bu s<jne bem karnı doymuş hem de idrr.aninı doldurmuş olan Afyonlu Süley.nan akranları a"rasında en sevimli ve efeadi pehlivan olan Manisalı Halil'i urnulrrK.dık bir zamanda künds ile adamakıllı 5<ndı. Ondan sonra Tekirdajlı i's ^trifin güreşmek üzere meydana çıkrrıslanm beklerneğe başladık. Eski baş pehlivan Tekirdağlının Şerif gibi Kırkpınarda başa çıkmış bir gençle tutuşması meraklı olacaktı. Tekirdağlı belki kalabalık arasmdsn sıyrıhp çıkacak kadar sürekli güre^ yapacak takati kaybetmisti. Fakat bir güreş yapmak şartile hâlâ seyrîdilebiürdi. Eöyle düşünürken bir de ne göre^im! Şerif mavi fanilâ donla meyâaada arzı endam etti. Onun peşinden Hüseyin alairanga ropdöşambr sırtında çıktı. Şaşıp kaldım. Şsrif alafrangayı Hüseyinle güreşecek kadar nsrsden öğrenmişti?.. Ben cambadıane içlerine benzettiğim o güreşi seyretmemek üzere dışarı fıılarken, Kırkpınar gibi şereüi bir meydanda' bsşa çıkmış ve orada atalarımızm birinciliği almik ıızere can verircesirte güreştiklerini işitmiş olan bu iki pehlivanımız için sıkılıyordum. Bu müasebetle şurada da ehemırdvetle kaydedelim ki, bu gibi anlaşılartuvacak şeyler Türk güreşini ve gareşçıienni öldürür. Pehlivanlar arasmda bu gibi yollara sapanlar olursa, hangi teşekkül olursa olsun onlara el uzatmamalı, bilâkis kendi isimleri altmda bu gibilerin görüşmesine mâni olmalıdır. • • atleflifft kalan Bîz nsyiz kî ? on senelerde bizde garıb bir ruh haleti, bir kolay kendimizi beğenme huyu belirdL Her yerde her nıutavassıt adamın veya her mutavassıt cemiyetin kolayca yapacağı birşeyi birimiz veya birkaçımız yapmca bağıra bağıra bir övüniiyoruz ki işitenler emsalsiz şeyler icad etmişiz sanacak. Meselâ bir yerde bir vatandaş herhanei bir rremlclratte bcl bol yapılan bir şeyi yaptı diye adım ştazeteîcre geçiriyoruz. Bir talebemiz Avrupada î'.ir tezde muvaffak oîdu diye resmini basıyoruz. Herhalde hatınnvzdadır; birkaç yıl önce Köprünün Kadıköy iskelesinöeki dubab salaşı yaptığımız zaman üzerine abunu bizim tezgâhlar yaptıı. diye haftalarca iftihar yaftasını astık. Bunu diyen ve yapanların dedeleri Halic kızaklarından firkateynler indirmişlerdL Halimizi görclükçe örkelerinden mezarlarında dons^lar gerektir. Biz bu kadar az istidadh ve dar kabiliyetli insanlar mıyız ki mutavassıt adamların yapbğı mutavassıt şeyîerî yapmağa muvaffaîî r!duğumuz zamsn töbürleniyoruz? Millî kabiliyetimizo karşı bu manasız itinTadsızhğm sebebi ne? Şimdi Avrupa müzelerini süsliyra çesmibülbülleri, çatmaları, halüırı, ciHleri. kakTnaları. arabesk işleri, oymaları. şehirlerimiri süsliyen hanları, hamamları, köprüleri, Büleymartiyeyi, Sultanselimi, Yenicamii ve bunlara benzer diğer ölmez abideleri yapar'.yr bizim dedelerlmiz dejil miydi?. bu kiiçücük şcylere mernnuu olmak fıkaralığı.... nedir Türk istidadına karşı bu mürai iltifat?. Bunu milletimizin şansıru guya yükseltmek ve millî izzetinefsi otşarcak için yapanlar görmüyorlar mı ki ba hareketle, kabiliyetimizin mutava=5it şeylere kifayct etmesini bile seviameğe ve takdire seza bir clay elarak âlome gösteriyoruz. Biı Türk çocuğunun AvTupada imtihan geçmesi. bir Türk tezgâhının bir isksle yapması. bir fea adanunın bir formülü bîzde de tatbik etmesi, bir fabrikada kumaş doki'nrıası, bir bahçedc arrnud yctişürilmesi gibi şeyler bizden istenen ve beklenen şeylerin en aşağısı ve kebiliyetimizin en alt haddidir. Bunu böyle kabt'l etnıez ve başka milletlcrin, memleketlerin su içer gibi koiaylıkla yaptıklan küçücuk şeyleri biz yaptığrmız zaman alkışlarsak millî istidadın inkişafana mane\i bir sed çek 1 miş küçük işîere kanaat etmeğe alışmiş ve gencleri de ahştırmış oluruz. Halbuki biz çok şeyler yapabiliriz, elverir ki meziyetlerimiri %Te kusurlarımızı hakikî ölçülerile ölçclim ve kendi kcndimize dalkavukluk etmiyelim. Ilerlemek istiyen milletler muvaffakıyetlerinde kanaatkâr olmıyanlardır. Harbe mi, yoksa barışa mı veto ? Bapnakaleden dogrusu haksızh|ı mevcud dünya emniyet ve banşını korumak H ' n kurulmasına çalışılan yeni teşkllât, vazifesini başarma yolunda, her laman felce uğrıyabilecektir. Böyle olunca da bu veto hakkı lçln, «harbe mi, yokâa barışa mı veto?» dlye sonnamak elden gelmlyor. Fransız d«vlet adamlanndan Herriot. geçenlerde, dünya barış ve emniyetinden bahsederken büyıik Fransız filozofu Pe^al'ın şu s5ziinü zlkretmlştl: «Adalet kuvvetli ve kuvvetliler de âdil olmal'dır.» Olaylar pösteriyor Id Pascal'ın rtedl&i olmadıkça dünya İçin banj ve gürealik pamuk ipliği ile b a | h kalacaktır. Bulgar Çiftçi Partisi Reisi ABtDlN DAVER Konferansla ihfüâf hâd bir safhaya girdi Eşref Şefik Atletizm müsabakalaii Tango başlamıştı. Ilerdeki genclerin masasmdan yakışıklıca bir delikanh bizim yammıza geldi; Beneği dansa kaldırmak için benden müsaade istedi. Tabiatile genc'kıza bsktım. Yarı barid bir muamele ile ona k?ndi cevab verdi: Tanıştırıldığırr.ızı hatırlamıyorum. Dans etmemiz, taıuşmamıza vesile olur dij'e düşünmüştüm. Famuk kralınm kızı titizlenmişti: dudak'.armı lîirıyordu. Yorgun olduğıımı söyliyerek kalkmark. Refüze edilmiş vaziyette geri dönmgnin mü?külâtmı düşindijm. Etraftaküerin yüzlerine bakamıyaoak, arkadarları da kimbilir ne türiü alaya alacakîardı. Bana doğru eğUdi ve adeta yalvardı: Cesaretimi mszur görün efendba, Erkadaîlarla bahse girişmiştim. Izzeti nefsimi kırdırtmatnji sizin elinizde... Isyan halindo bulunan Benek, ricamı da kr.le aknıyabilirdi. Kuzinime: Eari sen kalk Meüha, dedim. Dclikanlı, iki kız arasmdsn daha güzcîini dsnîa kaH'rrîıŞı halde lüzumu <cadar memnun ^öranmüyerdu. Ben:k bunun ferkm^cıydı. Hissolunur derecede nc;esi azaldı. XX Jöelhi Inrt/ütı 56 ki dört kişilik yeri boş bmkarak onun yanına sığabildik. Arabanın içine vişne çürüğü renginde yumuşacık bir deri kaplanmıştı. Direksiyonun ust 'sısmı billurdandı. Madenî kısımlan göz alrrcasına parlıyordu. Benek; Otomobil kullanmasını bilir misiniz?.. Bence çok zevkli bir şeydir. Melihanm hiç cesareti yok «otomobili ağaca, duvara çarptıruım» ciye bir defa bile direksiyona elini dokundurmaöı. Dedi. Benden de alın o kadar... Hiç heves etmedim. Diye cevab verdim. Yanlarındaki adamm bir ruh hastası olduğunun farkmda değülartli. Radyonun senfonik orkestrasma iald'Sım için &onuşmacı§ıma bakarak ?usuyor!arjı. Bazan kapadığım göz kapa'.darımm altmda Füsun'la çırcır dönüşümüzü görüyordum. Kucağımda kalmı? ciıtkr, küçük bir def'erin fon s.ihifeler:ne y:ızdığım satırları p.klıma «;etirıyordu. Mazi ile hâl arasmdaki fark; manzara, otomobil, çehre ve his deği^ikliği idi. Üstasts çaunan kornayı dnyunea penccrsniıı onüna koştuk. Eaaek, spor otomobillerhı en büyüğü \re en lük>ü denilecek bir arabanın direksiyoiiuna kcllarmı Oaya'.rış, bizi bekliyoıdu. Ne Istanbulda, r,e ds Ankarada böylcsirji göiTnemiftiiîi. Amerik?.c!a sıpavi? üzerine yapılan model'.erden birini intihab Nsmazgâh mahallesine gidinciye kaetmiş ve getirtmiş olacakUîöı. Meliiıa ile aşağı indik. Arka tarafta dar pek az konuşmuştuk. Arabadan in Bo?farafı 2 inci sahiferfe Istanbul atleüzm bayramı seçmeleri bağlı bir çok kararlar da askıda kaldün Fenerbahçe stadında yapı'.mıştır. maktadır. Seçmeler yalnız sürat koşulan üzerinde Başkan Truman seyahatini yapılmış ve diğer rr.üsabakalara girccek geri bıraktı atletler finale kalmıslardır. Yapı'.an Washington 3 (a.a ) Beyaz Saray seçmelsr sonunda finale kalan süratçiler dan bildirildiğLne göre, Mr. Truman, şunlardır: San Francisco konferansmın, tahmin 100 metre (kızîar): Makbule Akyazı, hilâhna 6 hazirarıda kapanamıyacağınMelek Özçetin, Müzeyyen Güroğlu, Nidan haberdar edilmiştir. Bu sebeble hal Sonkay, Rüveyda Çolak, Melek KaBaşkanm San Francisco seyahati tehir ravaylı, edilmiştir. 100 metre (erkekler): Cezmi Or, FftBir Sovyet temsücisi Moskovaya ret Fesçi, Mustafa Yalaz, Oğaz Seren, çağınldı Niyazi Sönmez, Moris Bolay. San Francisco 3 (a.a.) Sovyetler 200 metre: Kemal Aksur, Kudret ABirliğinin konferanstaki delegelerinin ral, Cezmi Or, Fikret Fesçi, İsrnet Dinçbaşlıcalarından olan Sobolsv ani o can, Mustafa Yalaz. larak Moskovaya çağınlmıştır. Bu hal 400 metre: Ismet Dinçcan, Mustafa konierans muhitinde hayret uyandır Yalaz, Ahmed Sezer, Adnan Ölçen. rr.ıştır. Sobole^in Moskovaya çağırjhşmn, beş büyükler komitesince tanzim erlilen Yalta forrrtülünün tefsiri şeklinln Moskova tarafından reddsüldiği zamana rastlamış olması hatırîatılmaktadır. Sabolev bu komitede Sovyet Rusyayı Ankara ilkbahar at yarıdarımn en temsil ediyordu. mühim haftası sayılan ahıncı hafta koşuları dünkü pazar günü Hipodromu Uç şefin toplantısı dolduran binlerce meraklı önür.de yaLondra 3 (B.B.C.) Burada siyasl pıldı. Heft3nm en mühim koşusu olan mahfillerde söylendiglne göre, Mareşal ve çifte bahsin birinci ayağını taşkil Stalin, yeni üçler konferansı hakkında eden (Gazi koşusu) tahmin ettiğimiz ki tek'.ifi kabul etmiştir. Toplantı pek gibi Fettan, Gelmcik ve Karataps aıaReşad Kuran yakmda yapılacaktır. îlâve eâildiğine göre, bu ancak Hopkins'in devarrJı ve muvaffakıyetli çalış Bdftara/ı 1 inci sahijede masile elde edilmiştir. Hopkins'ia Mos« Almanyada harşey kelimenin bükovadaki görü§me!eri muvaffakıyetle neticelenmiştir. Baştc.rafı 1 inci sahifed* tün manasiie tahrib olunmuştur.» Morphy yarın uçakla Almanyaya Sandsy Tiraes gazetesinln diplomaük miizakereler de, tamamile bu hava için hareket edecsktir. muharriri, bu konuda ş'anları yazmaide cereyan etmiştir. Irr.zaladığunız titadır: caret anlaşması, bugünkü şartlara göre, «Her tarafta felâket havası var!» «Ciddî meselelerin üçler konferansınLondra 3 (B.B.C.) Almanyayı iki dost meııJekerln menfaatleri ve tida göraşüleceği ve bunlara bir hal çaFlensburgdan Müniche kadar katetmiş carî münasebetlerirdn gelşimi gözönünresl bulunacağı ümld ediHyor. Bu aıede tutulmak suretile tanzirn olunmu.ştur. olan bir Müttefik muhabir şunlan yaseleleıin en mühimmi Polonya meseleslikinci Dünya Harbinden sonra ilk tica zıyor: dir. Bu mesele yeni bir zaviyeden ele iH»r tarafta felâket havası var. r! anlaşmayı da dost Türkiye hükualmacaktır. metile yapıyoruz. Bu, bizim için tyrıca Berlin yeryüzünden silinmiş bir halde. Alman halkı, her yerde, tek bir şey düMüttefikler tarafından kurtarılmiş o bir değer taşımaktadır; şünüyor: Bir gün sonraki yiyeıeği... lan Polonjalılarian ancak yüsde blriBilindiği gibi Türk Yunan ticaretinin Lublin komltesinin Polonyasina av nin gelişimine iki taraftaki fiat sevıye Bundan sonra da aklına gelen şey, kadat etmek isteyişl Rus hükumeti karar lerinin jniksekliği engel olmaktaydı. Bi fasım sokabilecek bir deliktir. , Mütteiiklerin, Almanyada takib etlarına tesir edscektir.» naenaleyh, taraflarm büyük bir anlayışla imzaladıklan bu mukavelede hususî mekte cldukları siyasete göre, Almnn duk. Bisiklet, otomobil, at, kotra gezin takas esası kabul olunmuştur. Altı aylık halkı kendi yiyeceğini kendi bulmalıtiîeri de akşam üstlerinin »ğlencesi olu olan anlaşma 20 temmuzda yürürlüğe dır. Ayrıca Almanlar iki milyonluk yordu. girecektir. Söylendiği gibi Türk ve Yu yabancı işçi kütiesini de beslemek zoYalmın arka kısmı bağlıktı. Bahçıvan nan hükumetleri ayrıca birer deklâras rundadırlar. Gıda vaziyeti bölgelere göre değişyatacağı vakit, üzümlerin çal'nmaması yon neşretmiyeceklerdir. ••• mektedir. Zirai bir bölge olan Hanovor için bekçiliği Karabaş'a devrederken Hususî takasta bilhassa hususî teşebbahçe kapısını da kilitliyordu. Bir gece büse yer vermek için eümizden gelen bölgesinde 5 aylık stok bulunınaktadır. müvezziin «telgraf> diye bağırması, ev her türlü gajTeti gösterdik. Verilecek Fakat sanayi bölgelerinde meselâ Ruhr Yazan: VEDAD TANCA halkmı uykudan uyandırdı. Sofada top maddelerin azamî miktarı, fiaÜan, ka bölgesinde yalnız S haftalık bir stok lanmıştık Vakitsiz telgrafların çok ce litesi, cinsi tamamile tüccara bırakıl bulunuyor. Müttefikler Almanyaya hiç bir vakit gıda maddesi vermiyecekleridik. Biraz yürüdük. Elinde fotcgraf fa felâket haberi getirdiklerini söylı mıştır. Harbden evvel iki memleket arasında hangi maddelerin alışverişi yapı j ni bildirmişlerdir. AJman sanayii de işs yen yengem heyecanlıydu makinesi bulunan şık mihmandarımız yaramaz bir halde bulunmaktadır. Taİzmirin tarihi hakkmda izahat veriyordu. Pijama ile bahçeye koştum. Zinciri lıyorsa, bundan sonra ayni maddelar j mamile harb sanayiine çevrilmiş olan Benek, bir çok da resimler çekmişti. çözülmüş Karabaşın hain bakışlarından, üzerinde mübadele cereyan edecektir. fabrikaları yenidsn eski hallerine ?eResimlerin kopyaları için dönüşte bir SİVTİ dişlerinden korkan rjostacı açıkta Yani her iki memlekette de ihracı znan tirmek için belki de seneler lâzımdır.» fotografhaneye uğradık. Bana ağabey de duruyordu. Makbuzu im^a ederek tel nu madde diye bir şey yoktur. Her hanmesi, fotografçınuı hayretini nucib ol grafı aldıktan sonra taş merdivenleri gi bir ihracatçı vermek istediği maddeyi. du. Kaç senedir müşterisi bulunduğu gene bir solukta çıktım. Gözlüğü ya hangi esaslar dahilinde ve ne rle değişhalde hep yalnız geldiğinden kardeşi nmda olmadığı için babasına aid tel tireceğini karşı memleket tüccarma Atina 3 ta.a.) Cumartesi Atinaya yok zannettiğini söyliyerok, hiç benze grafı Meliha açtı ve yüksek sesle oku bildirecek ve onunla varacağı anlaşma, Ekonomi Bakanlığmca tasvib edildikten gelen Girid jandarma komutanı, adada du. mediğimizi de ilâve etti. Eonra muteber olacaktır. Keza nakil iş tam bir üskun hüküm sürdüğünü söyMuzip Meliha, derhal, beni sensler Çiftliğe yüz otuz bin lira veren ieri, teslim limanı da tacirler arasında lemiştir. Adadaki Almanlarm silâlısızdenberi Amerikada buluaan bir üvey müşteriyi kaçırmıyalım. Lem'i Beyle kararlaştırılacaktır. landırılması ve tahliyesi işi kendileri kardeş yapıverdi ve fotografçıyı inan beraber hemen geliniz. Nazırn Yaptığımız anlaşmada hususî tabas teslim oldukça peyderpey normal oladırdı. xxn kabul edildiğinden bu bir kliring ar.laş rak devam etmektedir. XXI Manlsa4a çiftllğin satışıru yapmış, ması değildir. Ayrıca dırahmi, ingiliz 12 bin Almanın, silâhlannı muhafazaGezmelerimizi programlajtunı^t'k. tekrar İzmire dönmüştük. Artık İstan ve Türk liraları arasmda bir parite ta ya mezun kılmdıkları hakkında dış Günazırı Rıfkı Bay grubu da dahil bula avdet için hazırlanıyorclum. Bir yin olunmamıştır. Bugünkü durumun memleketlerde yapılan yanlış haber olduğu halde İnciraltı plâjma gidiyor, kamara temin etmek üzere ikinci defa elâstikiyetine uyması bekımından cn el hakkında da, Bakan Zakynthinos 1 hakumlar üzerine yatıyor; hoş fıkrabr Der.izyollan acentatğma dayımla bir verişli usul olarak takas esası tercih ziranda yaptığı demeçte, Almanların anlatıyor, gülüşüyor, sonra yüznıe ya likte gittik: edilmiştir. Maamafih, serbest dövizie teslim olmadıklarmı ve Müttefik kuv Bört, bsş gün sonra ugrayıverin ahşveriş yapılabilecektir. vetlerin azlığı hasebils bunları teslime rışı yapıyor. bağıra çağıra deniz topu oynuyorduk. Haftanm f»eri ka 1 an üç demişriniz; satılan biletlerden iade eMukaveleye dercedilen bir hükme gö icbar edemediklerini söylemiş ve esasen sabahında da Benek'lerin tenis kordun dîlen oldu mu? re, tecrübe mahiyetinde olan bu anlaşma teslim olmağa veya aç kalmağa mahMaalesef bayım. Bir çokları gibi memnuniyet verici bir mahîyat îrze kum bir mukavemet yuvasınm ele geda toplanıyor raketlerla gîri çevirdişimiz toplardan fazla kahkaha'.ar savuru siz âe gec3yi salonda sabahlıyacaksmız, derse, müddetin bitiminden bir ay cvvel çirilmesi için Müttefik askerlerinin hayor, sonunfa birer limonata ile harare; cevabını vcrii. iki hükumet arasmda yapılacak bir söz yatını tehlikeye atmanın faydasız oldu(Arkost var) leşme ile uzatılabllecektir.» ğunu ilâve eylemijtir. , lerimizî gidererek evlerimize dağuıyoı ,. v Taşköprude bir fabrikanm ismeli aİEİdı Ankarada dün yapılan ai yarışiarının ns^sieri smda cereyan etmiş ve Ahmed Atmanuı (Fettan) ı tarafından kolaylıkla kazar.ılmıştır. ingiliz taylannm koşusunda (Levend) koşturultnadığından (Pike) birinci olmuştur. Büyük Arabların (Çöl koşusunda) birinciliği luıvvetle bekler.en Tarzan ve Dabi ko;madıklarmdan Said Arbakın (Tufan) ı yarışı büyük bir koiaylıkla kazanmış oldu. Koşularm teknik neticeleri; Birinci koşu; (İncesu koşusa) Üç yaşlı yerli yarım kanlar. Mesafesi, 1400 metre. Bu koşuya kayıdlı bulunan Mirandolina koşmadığından M. Turgutun Burgazı rakibsiz olarak birinci kabul edilmiştir. tkinci kosn (Çankaya koşusu) Üç yaşındakl saf kan Arab tayları. M°safesi 1400 metre. Şükrü Topçuoğlunun Yeşilbuîdanı 56 kili binicisi Hor.art birinci, Ahmed Kesebirin Yundu 54 5 küo binicisi Ahmed Otinci, S. Yaltmm Ne\nızu 66 kilo binicisi Kâzım üçüncü. Müddet: 1.39 dakika, bitirişteki fark: iki boy, bir boy, bahsimüşterek ganrana: 140, plâseler: 115 140 kuru.ş verdi. Üçüncü koşu: (Gazi koşusu) Üç yaşındaki saf kan İngilizler. Mesafesi 24C0 metre. Ahrn3d Atcıanln Fettanl 56,5 kilo binicisi Eokolay birinci, Nuri Oğlakçının Karatepesi 58 kilo binicisi Horvart ikinci. M. Karanm Cielinciği 56,5 kilo biniclsi Pilips üçüncü. Müddet: 2.48 dakika. Bitirişteki fark: Bir boy, bir boy. Bahsimüşterek ganyana: 215, plâselrr: 145 150 kımış verdi. Döriüncü kcşu: (Etiler koşusu) Dört ve j"ukan yaşlı saf kan İngilizler. Mesafesi 2600 metre. Fehmi Simsaroğîunun Destegülü 56,5 kill biciclsl Horvart birinci, Fehmi Simsaroglunun Buketi 56,5 kilo binicisi Bayram lkinci, Suad Karaosmanm Davalajirosu 58 kilo binicisl Sokoîay üçüncü. Müddet: 2.58 dakika. Bitiriştekl fark: Bir boyun, üç boy. Bahsimüşterek ganyana. 165, plâseler: 155120170 kuruş verdi. Beşinci koşu: (Birinci İnönü koşusu) İki yaşındaki saf kan İngiîiz taylsrı. Mesafesi 1C00 metre. Nuri oğlakçımn Pike'si 54,5 kilo binicisi Ahmed birinci, Nuri Oğiakçının Çukurovası 56 kilo binicisi Filips ikinci, Said Halim'in Zigfrid'i 56 kilo binicisi Davud üçüncü. Müddet: 1,05 dakika. Bitirişteki fark: Yarım boy, bir boy, balısimüşterek ganyana: 200 plâseler 115110 kuruş verdi. Bu koşuya kayıdlı bulunan Levend B. FELEK koşturulrnadı. NOT Altıncı koşu (Çöl koşusu) Okuvucularımın bütün mektublarına Dört ve yııkarı yaştiki safkan Arablar. t u sütur.larda cevab vermeğe ba^an Mesafesi 2400 metre. mevzu, çoğu da gazete sahifelerinin darSaid Arbakın Tufanı 60 kilo, binicisi lığı müsaade etmiyor. Kendılsrine rrıî/cDavud birinci, Fikret Yüzatlmın Fış tubla cevab vermek istediklerim arafışı 58 kilo, binicisi Ahmed ikinci, Ş. sır.da bazıları da adreslerini yazmadıkEliyeşilin Yılmazruşeni 60 kilo, binicisi larmdan bunu da yapamıyorum. Böyla Ramazan üçüncü. iken mektublarmın cevablarmı şu veMüddet. 2,54 dakika bitirişteki fark: ya bu makalemin satırları arasmdaki Üç boy, iki boy, bahsimüşterek gan imalarla aldığmı zannedenler bulunyana: 160, plâseler: 150150 kuruş ver duğunu gelen mektublardan anlırorum. Karilerime vereceğim cevablac di. Bu koşuya kayıdlı bulunan (Dabi için asla böyle bir kapalı yol kulla.imadığımı ve onların yazılarile imkân Tarzan Maşallah) koşturulmadılar. dahilinde meşgul olmayı kendime iş Yedinci kaşu: Dört ve yukarı yaşlı yerli yanmkan edindiğimi, eğer buna muvaffak olamamışsam Imkânsızlığm buna mâni ollar. Mesafesi 2000 metre. geçiştiril j n A. Tüterin Ferahnâki rakibaiz olarak duğunu, hele her sükutla birinci addedilmiçtir. Bu haftanın ü mektubun sepete atılmış olduğu zandaha çüncü ve dördüncü koşular arasmdaki nına kapılınmamasuıı bir kere çifte bahsinde Fettan (DestejülBu yazmağa mecbur oluyorum. Kusura B. F. ket) kombinezonu 375 kuruş; altmcı bakılmasuı. kcşu üzerindeki ikili bahiste TufanFısfeş kombinezonu da 260 kuruş vsrdl. İngiiferenin istüâsı Yunanlsianla fapıSacak Âlmsnyanın kontrolü Baştarafı 1 inci sah'ılede zırlamak üzsre Manş denizinl ateşe vermi3k fikri Yakıt Bakanı Mr. G«offrey Lloyd'a aidslr. Denize tehliieli noktîlardan borularla petrol akıtılmışür. İIlc atelşsme tecrübelerl büyük bir sükunet içinde yapılmış ve elds edilen netlceler tahminlerin fevkinde çıkmıştır. Denizde hasıl olan yağ ve benzin lekelerinl ateşlemsğe fUze tabancası kâfi gelmiştir, Aiev'.erin üzerinde koyu fcir duman görünmüş, ve dalgalann hareketine u;,an tatuşmuş benzin, denizi bir cehennera tıaline getirmiştir. Saiıilde ikinci bir alev hantı ha2irlanmıştır. Tecrübeler yapılırken Alman uçaklan o civarda uçmuş, fakat alevler karşısmda kaçmağa mecbur oirnuşlardır. İngiliz adalarınm ateş çemberi hiç bir zaman tamaanen tutuşturulmamış, fakat böyle bir müdafaa çaresinin mevcud olduğu haberf harice sızrmştır. Bu haber Alman makamlanna kadar gitmiş ve hemen biitün Alman subaylan tarafmdan ö£renilmiştir. Muvaffak olmanııs istilâ hareketinln ve sahillsre vuran kavnılmuş ve parçalanmiş ces^dlerin mübalâğalı iıikâyesinl duyduktan sonra İngiltereyl istilâ hususunda pek az Alman subayır.da heves kalmıştır.» Toprak Kanunu tasansınm görüşülmesi Ankara 3 (Telefonla) Büyük MUlet Meclisinin yannki (bugünkü') toplantısında Toprak kanunu tasarisi üzerindeki görüşmelere devam olunacakür. Giridde Âlmanlar Melek Rahml Türelln eşl, Karabük Demlr fabrikEsı elektrik müteadlsl Mukdim Türel, Celile Uras ve Ismet Berkelln taiaar:, sigorta acentalanndan Vedad Uras ve tuccardan Azlz Bsrkelln kaympederierl, Terakkl lisesi mvılıaEebe sefl, MUSTAFA RAHMÎ TÜREL aasızın HaSiın rabmetlne kavuşaıuştur. Cenazesi bjgünkü pazartesl y'lntt H>ımfill caddeslnde Neş'e ftpartınEnında ı kcldırılarak 6ğls namasa Tesviiiîye camUnde iı« ındıktan sonra Asrt masariığa defnedueCSktÎT. ölüm PARAZOL UYU2 v/î KAŞ1NT1LARIN EN fOt MELMEMf