28 Mart 1945 CUMHURtYET SON H A Amerika birliğinin yeni kuvveli ünün haberlerine göre Arjantin hükumeti de Alnıan ya ile Japonyaya harb ilân etmiş, böylece bütün Amerika kıtasmda Mihver devletlerile harb haüne girmiyen bir devlet kalnrnmiş ve Amerika birliği bu sayede kemalini bulmak yolunu tntmuştnr. Daha geçenlerde, Meksika şehrinde toplanan Amerika birliği konferansında göze çarpan biricik boşluk, Arjantin devleti idi ve onun Amerika birlijji dışında kalması, diğer Amerikalılan derinden miiteessir etmişti. Onun için bu devletler, Arjantini de kendilerile birleşmeğe davete karar vermişler ve Amerik» birliğini routlaka konunak ve mutlaka bütünleştirmck azminde olduklannı göstermişlerdi. Arjantin hükumetinin bu karardan çok kısa bir laman sonra Mihver devletlerine harb ilân ederek diğer Amerika devletlerile birleşmesi, onun Amcrika birliğine de katışacağını belirtmekte olduğu için artık Amerika tirligine bir olup bitti nazarile bakmak mürrkündür. Esasen Arjantinin. şimdiye kadar. diğer Amerika devletlerinden ayn kalma^ına saik olan sebeb genis bir görıiş ayrılığından fazla Arjantinin dünya nieselelerile ilgilenmekten ha.etmerresi ve Uendi siyasî işlerile rceşgul olmağı, dünya işlerile meşgul olmağa iercih etmesidir ve onun kendi siyasî meseleleri oldukça mühimdir. Çünkü rejim me selesi bunların basında gelir ve bu mesele Arjantin halkını derinden derine meş?ul eder. Daha 1943 haziramnda Arjantinöe bir fhtilâl vukn bulduğiımı ve bu ihiilâl yüziinden hiikurnetin defişerek askfri blr hiikümetin işbaşına fetirilmiş olduSunu hatırlarsak işin ehemmiypti 'centUliŞinden tavazzuh eder. Fakat ihtittl neticesinde işb3şına geçen askerî hükumet, dünya harbintn gereklerine deÇer vererek rr.emleket ordusunu biivütmek ve yeniden cihazlamak lâzım geldi|ini takdir etmiş vc bir taraftan bn İ5İ başardığı gibi diğer taraftan mernlekeU sanayileştirmek ihtiyacını hissederek «aden isfihsaline önem vermiş ve bn teşebbüsleri geniş ölçüde geliştirmiştir. Ariîntin hükumetinin bu lşlerle meşgul olrtu&u sırada Mirttefiklere yardım ctmemiş oldutn da zannedilmemelidir. Bilâkis Arjantin, Müttefiklere yardım hususunda hiç bir fırsatı kaçırmamış, nitekiın limanlannı Müttcfik harb gemilerine, hava tislerinl Mütteflk tayyarelerine açık tntmnştur. Bununla beraber Arjantin halkının, her hangi taraf lehinde harbe eirmek fikrinde obnadıkları da şüphe götürraeT. Çünkü Arjantinliler daha fazla kendi iktısadi vaziyetlerile ve bu vaziyetin icablarile roeşgul olmayı harbe girmekten dah3 üstün tutuyorlar. Bugün Arjantinin en bellibaşlı hedefi süratle sanayileşmek ve bu sayede istiklâline hakkile sahîb olmaktır. Arjantinin bn arzn ve hedefi, onunla Amerika Birleşik Cumhuriyetleri arasmda ayrılık deŞil, belki anlaştna ve elbirliği zemini hazırlamaktadır. Çünkü Arjantinin sanayiIeşme yolundaki arzusunu en fazla tatmin edebllecek taTaf, Amerika Birlesik Cumhuriyetleridir. Elhasıl, bütün şartlar Amerika devIetleri arasındaki bağlantılan kuvvetlendirmeğe yardım etmekte, bu da Amerika birliğinin gittikçe daha fa*Ia sağlamlanmasına ve bütünleşmesine sebeb olmaktadır. Meksika sehri toplantı?mdan kısa bir zaman sonra Arjantinin Mihvere harb ilân ederek Amerika birliğinin biricik gediğini de kapeması vaziyetin bu yolda inkişaf etmekte oldıijfunu apaçık gösteriyor. Hulâsa Amerika devletlerl arasmda tam elbirliği kuralmus ve bütün Amerika AEhver aleyhinde birlesmekle birliğini temellc?tirmek yolunda kesin bir adım atmı? bulonmaktadır. Batıda Alman mukavemeti sona eriyor Baftaraf\ 1 inci sahijede nehrinl a4mıştır. Birincl Amerlkan ordusu fat'alan, 36 kilometrelik muaazam bir sıçrayıştarı aonra, dün, Limburg'a girmiştir. Laim ırmağı üzerindekl bu şehri ele goçıren zırhlı bırlikler doğuya doğru ilerlemeğe devam etmektedir. Şimdi az çok duz bir arazide harekfttta bulunan bu Amerlkan zırhlı birliklerinin çlğ halinde ilerleyişini, Almanlar durduraJDİlmekten halen âciz bulunmaktadır. Birinci Amerikan orâusu piyade kıt'aları Heckholzhausen'e girdigl gibl, köprübaşüarınuı kuzey kısmında, Bonn'un 37 kilometre doğusunda bulunmaktadır. Birinci A:nerikan ordusu kıt'alannın, sağ cenahlarında, General Patton ordusunun sol kanadile fcirleşmek için aşacak yedi kilametrelik bir mesaîesi kalrr.ıştır. Uçüncü Amerikan ordusu tankları Frankîurta girmiştir. Oçüncü ordunun Main'i aşmış olan diğer zırhlı birlikleri de ilertye doğru yollarına devam otmekte4ir. Fakat, Müttefık karargâhı bu zarhlı birlikJerin nerede buluhiuğunu bildirmemiştır. Berline göre, General Patton'un tajıklan Pulda'ya 16 kı'Om?tre mesafede bulunmaktadır. F*ulda, FTankfurt'un 83 kilometre kuzeyindedir. Diğer taraftan üçüncü ordunun Rhin'i Kob'.enz'in günejinden geçmiş olan kıtalan, r.ehrin ötesindeki me\zılerini sağlamaktadır. Amerikalılar henüz aç:ğa •rarulmamiş bir nottadan da Rhin'i aşmış bulunuyorlar. Yedinci AmeTikan ordusu da dün, Rhin nehrinl geçmiş ve bu suretle bu nehrin ötesinde altıncı MUttefik köprübaşısı tesis edilmiştir. Bu köprübaşının nerede kuruldugu açığa vurulmamıştır. Fakt bunun General Patton kesiminln hududu ile Karlsruhe arasınia o~dugu blMirilmektedir. Bu yeni harekat hakkında açıga vurulan tek şey, yedincl Arnerikan ordusu kıfalarmm Riıln nehrinl hij bir topçu ve hava tu\*\'etlerl hazarlığı olmaîcsızın geçti&idir. Diğer taraftan Alman haberler ajansı Ameri'san tank kuv^'etlerinin Aschaffenburg'un do^asunda Lohr önlerine vradığıru söylemiştir. General Elisenhower'in demeci Londra 27 (B.B.C.) General Eisenhower bugün Fariste gazetecüere demecde bulunarak <Batıda Alman müdafaası yıkılmıştır.> demiştir. Eisenhower Almanların artık ciddî bir mukavemet gösterecek şekilde bir müdafaa hattı kuramıyacaklarını beIirtmiş ve Rhin batısında ölü ve yaralıdan maada Almanların yalnız 250 bin kişi esir verdiklerini sözlerine ilâve etmiştir. Eisenhower Mareşal Montgomery'nin tsarruzundan da bahsederek Almanların en kuvvetli müdafaayı bu bölgede göstereceklerini, çünkü bu taarruzun Ruhr bölgesini tehdid ettiğini, Almanya harbe devam için kendisine her halde lâzım olan bu sanayi bölgesini müdafaa edecsğini söylemiştir. Eisenhovver sözlerini şöyle bitirmiştir: « Bu suretle harb Müttefikler için yeni ve kat'î bir safhaya girmiştir. Almanların durumu son/derece zorlaşmıştır. Fakat sulh için hiç bir :nüzakereyi kabul etmiyeceğiz. Kayıdsız şartsız teslim muzakere ile olmaz, ancak kayıdsız ve şartsız teslimle olur.» Bajmafcaleden devam YDrınki hayat fartlan, demokrat milletleri devlet otoritesinin azaltılması lüzmnnna inandırabilir. Yahud bir gün 'JU otoritenin daha da kuvvetlendirilmesi gerekebilir. Bütün mesele, otoritenin neye yaradığı ve niçin kullanıldığı noktasuıda toplanmıştır. Halktan jreldiği, halk emrinde çalıştıği moddetçe otorite daima faydalı ve müsbet bir kudrettir. Rejimimizin öz prensiplerinden biri olan Türk devletçiliği de kaynağım halktan alır. Bizde devlet otoritesinin güttüğü hedef, her zaman ve yalnız halka hizmettir. Bu itibarla devletçiliğimizin özü çok sağlam bir temel üzerine kurulmuştur. Ancak, devlet otoritesini kullananlar da ferdlerdir. Kanunları tefsir, sonra da tatbik etmek ödevi bazan küçük bir memurun üzerindedir. Yazık ki bunlarm hepsi, her zaman aynı olgunluk sciiyesine ulaşnıış görünemiyorlar. Otoritenin halk emrinde ve halk mcnfaatleri uğrnnda kullamlması gerektiŞini nnurup sırf kcndilorine aid t i r kudretmiş gibi ele alan küçük ve orta memurlara raslamak bizde sık sık mümkündür. Halbuki hükumet mekanizmasının halkla en çok teraası olan kısımları da küçük ve orta memurlardır. Karau hizmetlerini aksamadan yürütebilmek için. bu yurddaşları. devlet otoritesinin özü ve gayesi cfrafında iyice aydınlalmak zorunda bulunduğumuzu unutmamalıyız. Otorite ve hürriyet Büyük bir kayıb Halid Ziya UşaklıgiL dün sabah vefat etti Baştarafı I Ind sahljede bir an, o nuranl çehreyi bütün sevimliliği ve haşmeti ile tekrar görüyor giAcı haberi aldıktan sonra gene Yeşil bi oldum. Bülend Uşaklıgil anlatmakta köye gidiyorum. Bu defa içim kederli, devam ediyor: gözlerim yaşll. « Bu sabah daha ağırlaştı. Annem, Bütün Yeşilköyü ıstırab içinde bul ablam ben ve hastabakıcı başucunda dum. Senelerdenberi kendine iftihar bulunuyorduk. Bir ara nazarlarını bavesilesi verdiği varlığı kaybetm'îkten na dikti, uzun uzun oaktı. Göz yaşlarıdoğan keder koca köyü sarmış.. mı güç tutuyordum. O an da geçti, gözKöşkün bahçe kapısı aralık kalmış. ler yavaş, yavaş kapandı, bas kenara Bej'az merdivenlerden eve çıktım. Kar kaydı... Babam hayata veda etmişti.> şıma bahçıvan çıktı, bir şey söylememe Bülend Uşaklıgil ıstırab dolu bir sesle: fırsat vermeden bizi yandaki odaya al« Ne garibdir, şu masanın üzerinda dı. Ustadın oğlu Bülend Uşaklıgil yara gördüğünüz kahve rengi saat benim mıza indi. Kibar yüzünde en derin bir çocukluğumdan kalmadn*. Babam kırk acmm izleri görülüyordu. Birbirimize senedenberi onu yanından ayırmaz ve karşılıkh başsağlığı diledik. Ustadın se trene vaktinde yetişebilmek için daima nelerdenberi çalıştığı yere çıktık. Sağ beşdakika ileriye alırdı. O son nefesini tarafta ufak bir kütüphane var, oraya verdiği saniye, bu saat de son darbesigirdik. Az ışık alan, şarkvari döşsnmiş ni vurdu; onun ölüm anmda, bu da odanm bütün eşyası küçük çapta: Or durdu.> dedi. tadaki masa, iskemleler, köşede yerde Kahve rengi saate baktım, yediyi oduran şişkin minderler, büyük mu'aar ruz beş geçiyordu. Demek büy^ik üstad ririn arada sırada çalıştığı yazı ıiasası. yediyi otuz geçe hayata gözlerini yumkullandığı işlemeli yazı takımı ve kamış muştu. kalem. Sadece, sol duvara dayalı kitab İçeride bir odada. sHanımefendi» ile dolabı epeyce geniş; içi gayet şık ve Halid Ziyanm kızı Bayan Behine ıstıterr.iz cildlerle dolu. rablarınm yükü aitında ağlaşıyorlardı. Bülend Uşaklıgil. büyük muharririn Bülend Uşaklıgil, bizi bahçeye indirdi. nasıl uful ettiğini anlatıyor: Büyük romancı, son ziyaretimde. artık « Üç gün evvel, oldukça ağır t i r bahçesile meşeul olamadığuıdan acı acı kriz geçirdi. Gelen doktor iğneler yap şikâyet etmişti. tı. Çok ıstırab çekiyordu. Sonra scı dinKoşkten. kalbım büjük bir ıstırab yüdi, lâkin pek halsizdi. Bu müddet zar kü ile dolu olarak aynldım. <Büyük rofmda bütün aile efradını yanından a^ ır man üstadı» mn fanl 'vilcudü aramızmadı, hepimizi ayn ayrı tanıyor, mec dan ayrıldı. fakt biiyük ismi. nesilden burî olarak dışarı çıktığımızda derhal nesle intikal ederek asırlar boyunca yaiçeri çağrrüyordu. şıyacaktır. On gün e\r\yeline kadar okuma|a deMetin TOKER vam etti. Basümasmı isteciği kitablar Basm Birliğinin çağnsı hakkında bana talimat verdi. Yeni neşBasm Birliği Istanbul Bölgesi Başredilecek olan «Bir Hikâyei Sevda» nın tashihini kendi elile yapmıştı. Inşi'iz ve kanlığından: Türk basını büyük üstad Halid ZiFransız şairleri hakkında bir de eser hazırlamıştı. Bunu Universite gençliğine ya Uşaklıgili kaybetmekle kara bir yasa ithaf etmek istiyordu. Arzusu ytrine girrrdş bulunuyor. getirilecektir.> Ailesine ve fikir âlemine taziyetlerisunarken bütün edebiyat ve basın Kütüphaneden çıktık, ortadaki odaya girdik. Burası üstadın en çok sevdiği mensublarını cenaze töreninde ve ancak ve çalışmak için seçtiği yerdir. Kapıyı bir aile arzusu olarak çelenksiz ve çiaçar açmaz gözüm «köşesine» kaydı; çeksiz bulunmağa çağırıyoruz. Hâdfse/erflrasında, Yağa dair skiden bir kadmın rahat ve mes'ud oldugunu anlatmak için: Bir eli yafcda, bir eU balda! derlerdi. Tasavvur edin, ne iğrenç şeydir. Hanımın sağ eli Urfa yağının içinde vıcık vicık. Sol eli de süzme balın içinde yapış yapış! Gcl de bu hanımı deragu; et! Kadın değil bakkal önlüğü gibi bir şey olur, o.... Oyledir ama işte o eski sözün kıymetini bugün anhyoruz.. Çünkü bal sürümünün azlığından dolayı hanım bir elini haydi bal a soktu diyelim, öteki elini de, bulsun da, yağa soksun bakayım. Gerçekten yağ meselesi gene hâd bir duruma girdi. Sağyağ beş, beş buçuk lira arasında Zeytinyağı da maalesef yok. Yağ satan bakkalların sayısı tahdid edilmiş olmasına rağmen bunlara kâfi miktarda yağ verilememektedir. Anlaşılan İzmir Kooperatifinin ya yağı az, ya sevk nnkânları dar. Evkafa gelince; onun nereye yağ verdiğini bilmiyoruz. Üst tarafı yağcılann ne yaptıklan da malum değil.. Bu mevsim başmda bu sene zeytinyağının bol olacağı söylenmişti. Halbuki istanbul hiç bir zaman zeytinyağı hususunda bugünkü kadar sıkışmariu Belli ki bir kısun müstahsiller mallarını satmıyor, sakhyor. Ne bekliyor? Orası malum değii. Elin elinden zorla malının alınmasına taraftar değilim. Vak tile bankalarm >nyecek maddeleri üzerine kredi açmaları. yasak edildi idi. Acaba bu karar hâlâ tatbik ediliyor mu?. Sonra haniya Yunanistandan da zeytinyağı ithal edecektik. Bunları yapmazsak öteküer daha dayanabilirler. Bu adamların yağlarmı piyasaya çıkarmalan için ellerindeki yağın ileride bugünkünden daha pahauya satılanuyaeağına inanmalan lâzım. Diğer taraftan öteki maddelerden çıkanlan yağlar da pahalı. Ben bundan üç dört ay evvel Ankarada iken fındık müstahsillerinden bir heyetin reisile görüşmüştüm. Bu rat fındığm bu stna çok ucuı sabldığını, ihracat olmadığından dolayı fındıkçılarm mahvolduklannı ve 510 numaralı kararnameye <ial.il maddelerden olduğu için hndıkta jüzde vediden fazla kâr edilemediğinden bu malı saklamanın da mümkün olmadığını ileri sürerek herkes gibi bizden de meded umdu idi. Ben o zaman fındıkçılann lehine yazdım. Fındığın bir zaruri ihtiyaç maddesi olmadığını, binaenaleyh ihtikâr me^uundan haıiç buakdmasmı istedim. Işin de olacağı varrnış.. Fındık bu kararnamenin hükümleri dışma çıkarıldı. Lâkin bugün esefle öğreniyorum ki fındıkçılartîan bir kısmı bal gibi ihtikâr yapmaktadırlar. Geçende gazetemize gelen bir yağ fabrikatörü, istanbul borsasında kayıiiı bir kısım fındıkçılarm ellerindeki malı birbirine satmış gibi muamele yapı\or ve fiatları borsa satışı yolile >ükseltiyorlarmış. Böylelikle fındık yağı da yükseldi. Yani arkadaşlar! Ayıbdır söylcmesi, iler tutar yerimir kalmadı. Xe ücaret haysiyeti, ne insanlık duygusu, nc din, ne iman! Hulâsa edersek bugünkü manzara şudur: Üstadın son günleri NADİR NADİ Almanlara göre Lor.dra 27 (a.a.) A'.man tebliği, Frankiurfun sanaja mahallesi Ofienbach'm Müttefıkler tarafından zaptedildiğini ve Mütefik kıt'alarm Rhin üzerinde yeni köprübaşları kurduklarını bildirmektedir. Tebliğde şöyle denilmektedir: «Müttefikler We3el'in doşusunda ve kuzey doğusunda oldukça derin bir köprübaşı tesis etmişlerdir. Düsseldorf'ta ve Kolonyanm kuzeyinde Müttefiklerin Rhin'i geçmek için yaptığı teşebbüsler akim kalmıştır. Frankfurfun güney kısmında savaşlar devam etmektedir. Manheim'in kuzeyinde teşkillerimiz çetin müdîfaa savaşlan vermekedlrler.» Doğu cephesinde son durum Ruslar Danzig ve Gdynia'ya girdiler Moskova 27 (a.a.) Sovyet tefeliği: Gdynia istikametinde ilerliyen teşkillerimiz de bir çok köy ve kasabayı işgal etmişlerdir. Birliklerimiz Gdyniaya r'.rmişlerdir. Şehirde sokak savaşları devam ediyor. 2627 mart günleri kıtalarrmız 7000 den fazla esir almışlardır. Dantzig istikametinde savaşan ikinci beyaz Rusya cephesine bağlı kıtalarıma taarruzlarına devam ederek Dantzig'in dış mahallelerinden 14 ünü zaptetmiçlerdir. Birliklerimiz şehrin ortasına kadar girmişlerdir. Moskova 27 (R.) Mareşal Stalin bugün. birinci Ukrayna cephesi komutanı Mareşal Koniev'e hitaben neşrettiği günlük emirde. birinci Ukrayna cephesi ordularınm 27 mart güna, Silezyada mühim birer münakale rrerkezi olan Ribniz ve Strehlen şehirlerini aldıklarmı bildirmistir. Aşağı Rhin'deki köprübaşının durumu Londra 27 (a.a.) Rhin uzerindeki Alman müdafaa tahkimleri yarılmıştır. Almanlar burada Rhin ile Berlin arasındaki açık ovayı muhafaza etmek için en büyük ku\"VTetlerini toplamışlardır. Montgomery grupunun kurduğu köprübaşır.ın güney kesiminde, Alman mukavemeti hiç denecek kadar zayıflamıştır. Müttefik ileri kolları İssel ırmağının doğusunda bulunmakta ve önlerinde hiç bir engel yok gibi görünmektedir. Yolu kapayan kıt'alar yokedilmiş ve bunlarm yerini alacak taiviye kuvveti de gelmemiştir Köprubaşuıın kuzeyinde de gelişmeîer kaydedilmiştir. Fakat, Eees'de turunabibnek için gayret Earfeden Alman paraşütçü kıt'alarının çetin bir mukavemetile karşılaşılmıştır. Şicdetli bir tank ve piyade savaşmdan sonra Montgomery kuvevtieri, Dorsten'in doğusunda Lippe ıramğındaki Alman müdafaalarını geçmişlerdir. Son dakika: Alman cephesi bir çok yerlerde yarıldı Ijondra 27 (a a.) Aşağı Rhin bölgesinde üç kuvvetli Müttefik ordusu Alman cephesinl yarmışlardır. Doğuya doğru ezici bir harnle ile llerlemektedirler. İkincl bıgiliz ordusu Brünen ve Krudenberg şehirlerini zaptetmiştir. Brünen'in ötesindeki Alman müdafaa mevzileri yanlmıştr. İkinci îngiliz ordusu jimdi, mukavemet görmeden ilerlemektedlr. Şimci bura4a Rhlnden tlbaren 50 kilometre ilerlenmlştlr. îngiliz zırhlı kuvvetlerinin büyük kuzey ova istikametir.de bir hamle için toplandıkları haber verilmektedir. 16,000 esir almmıştır. Amerikan parapütçü kıtaları Dorsden"i kuşatmak üzeredirler. Birinci Amerikan ordusuna bağlı kıtalar Remagen bölgesinde güney doğu istikametinde Alman hatlar:nı tamamen yarmışlardır ve üçüncü Uçüncü ordu Nümberg ordu ile irtibat kurmuşlardır. önlerine geldi Alman kaynaklı haberlere göre GeParls 27 (a.a.) Arnerikan radyosu neral Patton kuzeye doğru Kassel istina göe, Müttefik pilotlan General kametinde ve kuzey doğuya doğru FulPatton ordusuna baglı tanklann NUrn da ve Würzburg istikametlerinde i'ıeıberg'l tehdid etmekte oiauklannı 6öy lemektedir. Londrada bu haberlere imlemişlerdlr. kânsız olmadıkları gözile bakı'.maktadır. Bundan anlaşılıyor kl, Uçüncll AmeYedinci Amerikan ordusu da Mannrikan ordusu son olarak varmış oldu&u heim bölgesinde Rhin'i geçmişür. Kvrresmen bildlrilen noktadan 160 Km. ö dnğu bu köprübaşı 30 kilometre teye kadar llerlemiştlr. 1 liğinde ve 6 kilometre derinliğindeiir. • ımn ııııııııııııııııınnınııniîMiüiıııtııııınıiüii'iııııııııııiN <«« • Yunanislan ve Bulgarislan BaştaraU 1 inrı snhi'cde Ikramiyeli Yunan kıt'alar< kuzey hududlarmı tuttular Atina 27 (a.a.) Anadolu ajansmın özel muhabiri bildiriyor: Resmen bildirildiğine göre, Yunan kıt'aları ileri hareketlerine devam ederek Yunan Bulgar ve Yunan Sırp hududlarına varmışlar ve karakollar tesis etmişlerdir. Yunan kıt'aları gittikleri her ycrde hararetle karşılanmışlardır. Ergani Tahvillerî 16 Nisanda ç e k i l i y o r Japonyada mekfebler bir sene müddeîle kapafıldı Baştarafı 1 inci sahifede gün, Japon kara suları içinde Kyusyu adasma akın etmişler ve buradaki endüstri ve askerî hedefleri bombalamışlardu". H e r bir a m o r t i ' y e yeni T a h v i l . Almanların parmak izleri alınıyor Okinava dört günde üç defa bombalandı Türkiye ve Sovyetler Baştaraf\ 1 inci aahifede Türk Ru« münasebetlerinde bir buhrandan bahsetmek mubalâğalı olur. Ancak beynelmilel münasebetleri bütün tetkik edenler Türk Sovyet münasebetlerinin pek çok değişmiş bulunduğu son senelerde oldukça vahim anar geçirdiğini uzun zamandanberi müşahede etmiflerdir.» Gazete, ilk Türk Sovyet andlaşmasının, Mustafa Kemal Türkiyeyi ve istiklâlini kurtardığı, So\j'et Birliği tarafmdan kıymetli yardımlar gördüğü zaman akdedilmiş oldugunu kaydettikten sonra diyor ki: tUzun zaman bu dostluğu bozan hiç bir şey olmamıştır.' Ancak MontreuX konferansında, 1936 da, Boğazlar sözleşmesi yapılırken Türk siyasetiııin veçhesinde oldukça manalı bir değişiklik ve tercihler müşahede olunmuştur. Daha sonralan Türk murahhas heyetinin Moskovada uzun müddet kalışı da çok manalı olmuştur. Bu heyet 0 zaman Hariciye Bakanı bulunan şimdiki Başbakan Saracoğlunun başkanlığmda idi, uzun müzakerelere ve bütün gayretlere rağmen iki memleket arasmda bir anlaşmaya vanlamadı, bu arada kesin hâdbeler Avrupada bütün süratile ilerliyordu ve Saracoğlu, Moskovadan dönüşte Ingiltere ve Fransa ile Akdeniz havzası için ittifak ve karşılıklı yardım andlaşmasmı imzaladı. Sonralan Soo"etler BlrHfl çok müşkül bir devre geçirdi. Ancak Sovyet milletlerinln maddî ve maııevî iuvveilsr' sayesindedir ki, tehlike uzaklaştınldı \e baza mahfillerin kesin telâkki ettlkleri mağlubiyet, tarihin ilk defa kayde.tiği bir zafsr olcu. Bu suretle hâdlseîer derin değişiklikler yapmıştır ve daha laşka değişiklikler de bekliyebiliriz. Çünkü henüz her şey hareket halindeâir ve harb Avrupaca ssna yak'.&şmışsa da henüz bitmemiştlr. Binaenaleyh böyle bir durum içinde So\7et hükumetinin tanıamile başka şartlar altında akdedilmiş olan Türk Sovyet andlaşmasını ciddî iyileştirılmelere ve esaslı değişikliklere muhtaç telâkki e'.mesi tabiidir. M. Molotof'un Moskovada Türk büyük elçisine yaptığı demeç herkes tarafmdan büvük bir alâka ile karş'.lanmıştır ve başka türlü de olamazdı. Fakat hiç kimse yorıımlarda bulunmuyor Umumiyet itibarile fesih haberi itidal ve sükunetle öğrenılmiştir ki bu, vaziyet» de uygundur. Çünkü her hansi zamansız ve esassiz bir netice çikarmak zararh olabllir ömer Rıza DOĞRUL RcoseYeltin mesajı Ba$tarafı 1 ır,cx mhijcde «Bu somıcu elde etmek üzere daha şimch,den kesin adımlar atmak üzereyiz. Mületlerarası bir sermaye tesisile malî münasebetleri ıslah, milletlcrarası sermaye hareketlerinin daha emniyetli işlere yatırılmasını teşvik, milletierarası bankasmın delâletile kalkınma ve gelişme sahalarım artırmak hususuhda sarfedilen gayretier bizi bu gayeye eriştirecek olanlar arasmdadır. Tlcaret, ferdler için olduğu kadar milletlerin de reîcıhını sağlamak için ana temeldir.i» Roo3evelt sb'zlerine şöyle devaia etmhtir: «Düşmanlarımızm yakında uğfıyacakları mııkadder mağlubiyet ve bize öğr%tti'.ileri ihtilâf ve tecavüz felse!esi bize, şimdiye kadar elde edemadiğrnız en mükemmel fırsatı vermektedir. Dün yanın her tarafında dıs ticareti duvarîarının yıkılmakta olduğu meydandadır. İş adnmları, bu şartlar altında, daha fazla verimli olabileceği görünen sahalar istikameünde çalışabi'eceklerdir. Bu takdirde, milletlerarası ticarette gerçe'<, büyük ve sürekü gelişme imkân dahiline girecektir. Bretton Woods *eklifleri hakkındaki 12 şubat tarihli raesajımda da dediğim gibi, tarihin, içinde bulunduğurauz noktası vaiiler ve tehlikelerle doludur. Dünya. ya seraestçe paylaşılmiş b'.rlik ve refeha doğru ^1decek. yahud rekabetin mecbur! ve zarurî oldnğu ekonomik bloklara ayrılacaktır. Biz. Birleçik Amerika yıırddaşlarımn ödevi, daha fazla birlpşmi= ve işbirlisi olmuş bir dünya leMnde r.üfuzumu.zu kullanmak için bi?e vsrilen fırs?tı iyi kul'anır?k*ır » Ankrada et sıkıntısı Ank'ira 27 (Teiefonla) Anl:ara<3a bir müdâe'tenberi et sıkıntısı çekilmektedir. Belediye, İzmir havali=inden fazla miktarda kesi1mi'= kuzu getirilT'slr.' tenüne karar vermıslir. Bir cel v o Erzurum ve havalisinclsn ^etirüği 3C0 koyunu piyasa fiatmdan 60 Kuru? fazlasile satmak istemiçse de Ankarn kasabları söz birliği ederek bu koyırlarj almamış^ardır. VVaslıington 27 (a.a.) Amiral Nimitz'in karargâhı, Amerikan deniz pıyadesinin Okinawa'ya çıktığı hakkındaki Tokyo kaynaklı haberi teyid etmemiştir. Ancak Amiralm bildirdiğine göre, Okinawa adası dort günde üçüncü defa olarak bir Amerikan deniz ve hava filosu tarafından dün bombalanmıştır. Adadaki tesisat, deniz ve hava filosu tarafından atılan bombalar ve ağır zırhlılarm ağır topları tarafından ta(Ba?tarajx 1 in«i sahtferfej mamen tuzla buz edilmiştir. îsvîçre hükumeti bu meseleyi itıbıra Filipinlerdeki savaş almayı bile reddetmiş ve Birleşmîş wilWashington 27 (a.a.) Filipinlerin letler tarafından haxb mücriml olarak aranılan kimselerin İs\"içreye girmesini bütün savaş kesimlerinde Amerikalılar önlemek için hududda nezareti Kuvvet ilerlemektedir. General Mac Ar^hur'iuı açığa vurduğuna göre, 16 marttanberi lendirmiştir. 14.853 Japon öldürulmüş ve 171 i de Almanyanın iç durumu esir edilmiştir. Bu rakamlar, Filipinler Stockholm 27 (a.a.) Anadolu Ajan seferindeki Japon kayıbları yekununu sının son günlerde Almanyadan Isveçe 297.000 den fazhya çıkarmaktadır. gelen özel muhabiri bildiriyor: General Mac Arthur genel kararçâhı, Almanyanuı iç durumu gittikça vaNegros adasile Samar adası arasındaki hamet kesbetmektedir. Bitkin bir halde Cebu adasına Amerikalılarm çıktığı olan halk her ne pahasına olursa olsun hakkmdaki haberi teyid etmemiştir. Bu sulhun biran evvel gelmesini dort gözada bir kaç gündür Amerikan hnva le bekliyor, yüzde yetmiş beşi bir enkaz kuvvetleri tarafmdan devamlı surette yığmı olan Berlinin sokakları barikadbombalanıyordu. larla dolmuştur. Bu tedbirler askerî bir müdafaadan ziyade herhangi bir JaDonyada mektebler kapatüıyor Tokyo 27 (a.a.) «Tass» Tokyo radayaklanmaya karşı nazilerin kendilerini müdafaa için aldıkları tedbirlsrâir. yosunun bildirdiğine göre, Japon mekSiviUerin her türlü silâhlarını hüku tebleri bir nisandan itibaren bir sene mete teslim etmeleri bildirilmiştir. müddetle kapahlacaktır. Bu sure+'.e, Partiden olanlar bundan istisna edil dört rrilyon talebeyi serbest bırakmak mişlerdir. Göçmenlerin doğudan batıya ve onlar arasmdan uçaksavar müfrezebütün yollarda sel gibi akmaları bir leri ve harb fabrikalan için ekipler teşfelâket halini almıştır. Orta Almanya, kil etmek imkânı elde edilecsktir. Bavyera goçmenlerle dolduğunian bu gibiler şimdi Danimarkaya sevkedilKâbil elçimiz mektedir. Cephe gerisinde ve hususile Ankara 27 ı'Telefonla) Kâbil elçiBerlinde asker kaçaklan gittikçe artıyor. Kadmlara el ilânları dağıtılarak fcu miz Kemal Köprülü Efganistandan şehgibilere acımamaîarı, kendilerine sivil rimize gelmiştir. elbise veri'memesi, evlere ahnTnamalan tembih ediliyorsa da bu teşebbüsler tesir şırmıştır Bu harbin lüzumunu ve dolasiz ka'ıyor. Kurşuna dizilen kaçaklar yısile faciayı izah için Göobelsin gazeibret olsun diye garlarda afişler^e halka telerde ileri sürdüğü miltalealara herkes ilân edilmektedir. gülüyor. Radyosu olanlar ölümü göze alarak Londra ve Aınerikadan haber alKömürsüzlük yüzünden fabrlkaların mağa çalışıyorlar. Her şeyini kayoetmiş çoğu kapanmış, bir kısmı haftada yal olan halkın nazilerden alacsklan intinız üç gün çalışabiliyor. Yüksek fırm kam, tarihin en kanlı facialarını gölgelar birer birer söndürülüyor. Seferlerini de bırakacaktır. Nazilerin çoğu çoluk ve son derece seyrekleştirmiş olan Berlm çocuklarile birlikte intihar etnıek için tramvay ve metroları akşam saat dokuz daha şımdiden tedbir almışlardır. Bir buçuktan sonra işlemiyor. çoğu tarafsız memleketlere kaçmak çaHer gün saat'.erce elektrik cereyanı relerini anyor. kesiliyor. Herkesi yıldırmış olan hava Churchill'in sözleri bombardımanları halkı devamlı bir korLondra 27 (a.a.) Mr. Churchill buku içinde yaşatıyor. Dresden'de ölenlerin sayısı iki yüz binden fazla tahmin gün Avanı Kamarasında söz alarak İnediliyor. Umuma marısus bir kaç beton giltere, Birleşik Amerika ve Sovyetlsr sığınak Berlinin üç milyon haik'.na yet Birliğinin, Almanya teslim olma alâmemektedir. Apartımanlarm bodromlsrı mstleri gösterir göstermez hemen istiise bombalara dayanamadığı.idan bura çareye başlıyacaklarını söylemiş ve şunlara sığmanlar saralar içinde ölumü ları ilâve etmistir: bekliyorlar. Zehirli gaza karşı hiç bir «Sulh müzakerelerile ilgili herhangi tedbir almmış dpğildir. Halkm Berlini bir hâdise zuhur ettiği takdirde Ingilterketmesi yasak edilmiştir. tere müttefikleri Ruslar ve AmerikalıHa!!:m yiyeceği r.s^arî hadde indiril larla derhal muhabereye girişecektir. mi^tir. ] marttanberi aclam başına gün Avam Kamarasınm bu istiîare sona ede dört gram tereyağı veriüyor. Pstate rinciye kadar sabretmesi lâzm gelesin tanesi karaborsada beş marka satıl cektir. Ancalı bu istişareden sonradır ki, Avam Kamarası malumattar edilecekmağa balşamıştır. Alman propagandası yapacağmi şa ür> Barış yoklamaları gittikçe çoğalıyor Kolonya 27 (a.a.) Amerikalılar tarafından işgal edilen Rhenaniya bölgesinde uzun kafileler haUnde binlerce T a f s i 1â t : Alman, parmak izleri almmak ve kaydedilmek için bekleşiyorlar. Bu kütle YAPI ve KREDİ BAXKASI A. Ş. Bir tarafta milyonlarca insan, öbür halindeîd kayıd muame'lesi. Amerikan askerî hükumetinin muvakkat idaresi tarafU bir kaç bin kişi..Birisi bir lokaltma geçen Almanların sayısının tuta ma yağ elde etmek için uğraşıyor, öteki bu kadar çok müşteri karşısında marını meydana koyacaktır. bnı ber gün daha pahalıya satmak için elinden geleni yapıyor. Anladık, ticaret Maliye Bakanlığından: serbest.. Lâkin bu gözü körolası mal « MİLLÎ EMLÂK KONTROrÖRÜ ALINACAK . her gün neden pahalılanır ve her gün I 1'3 1945 tarihli talimatname uyarınca imtihanla 40, 50, 60 lira ma neden kıtlanır?.. Şunu anlasak! aşlı Millî Emlâk kontrolörlükleri için memur almacaktır. Yağ işi sağyağ olsun, zeytinyağı II Imtihana girebilmek için talibin: olsun hâd şekle girmiştir. Eskiden A) Memurin Kanununun 4 üncü maddeîinde yazılı şartlan haiz olması, vejetalin denilen nebaü yağlar fla şimB) Siyasal Bilgiler veya Yüksek Ticaret ve Iktısad Okullarından veya di o da fındıktan pek az yap:hyor. Hukuk ve Iktısad Fakültelerinden veya bunlara muadil yüksek mekteblerden Kokulu ve ağır oluyor. Halkın rağheti birinden mezun olunması, yahud Maliye Okulu veya kursundan, yahud lise az.. Yenecek zeytinyağı da kimya gibi» den mezun olmakla beraber en az iki sene varidat, tahsilât, muhasebe, millî Bu yağcılık gerçekten kârb şeyıniş:. emlâk müdür veya şefliği, kontrol memurluğu yapmış bulunması, Hele insafsızlar ve bilmem nesizler C) Bakanhkça yaptırılacak soruşturma neticesinde, kabiliyet ve karak için! ter bakımmdan kontrolörlüğün gerekli kıldığı nitelikleri haiz bulunduğu an B. FELEK laşıbnası, D) Sağhk ve beden durumu itibarile de sürekli sefer ve seyahate mâni Dahiliye Bakanı Adanaya hali olmadığı resmî doktor rsporile tevsik olunmast, E) Askerlik hizmetini yapmış veya askerlikîe allkası kalmamış bulunması, gidiyor F) Yapılacak meslek imtihanmda muvaffak olması. Ankara 27 (Telefonla) Dahiliye G) Imtihan yapıldığı yılın ocak ayı başmda 35 yaşını bitirmomiş bulun Bakanı yarın Çukurova deprem bölgeması lâzımdır. sindeki yardım onarma işlerini tetIII Imtihan yazılı ve sözlüdür. Yazılı imtihanda kazanamıyanlar söz kik için Adanaya hareket edecektir. lü imtihana giremezler. IV Imtihan konuları nazarî ve tatbikî olmak üzere şunlardır: Teşekkür A) Nazari Konular: Kızım çok afır hastalandı. Tn. Kemal 1 Maliye (bütçe, vergiler, istikrazlar) SaracoŞiuna gotiirdüm. Faklrllgiml goreret 2 Iktisad, (istihsal, tedavül. inkısam ve istihlâk bahisleri) para almadıiı glbl Etfal hastaneslne ya3 Hukuk Cana hatları, idare hukuku, msdenî hukuk ve ticarst hukuku) t:rdı. Ona o kadar iyl baktı kl öl'amden 4 Istatistik (genel bilgiler). geri çevlrdl Bu doktora, aslstanlarına, 5 Matematik (basit ve mürekkeb faiz, iskonto, ortaklık, hslita, satıh aemşire ve ' hastabakıcuanna, sertabibine benim gibl blr fakirl sevlndirdtklerl lfin ve hacim mesahaları). nasıl teşekkür edeceğlml bllenüyorum. AlB) Tatbiki Kmulcr: lah onlardan razı olsun. Biz de bu lyl yü. reSU ve sanatımn ustası doktorlara «şek« \ Maliye teşkilât ve vazifelerine aid konular (1050, 2996, 4282 numaiuruaıü yazarsanız slze de duacı olurum. ralı kanunlar), Küçukmustafapaşa Çukurmesçid sokaSl 2 Memur suçlarının takib usulleri (Memurin Muhakemitile 1609 ve No 15 Seniha NalbandoŞlu 4237 numaralı Kanunlar ve Ceza Mahkemeleri Usulü Kanununun hazırlık ve ilk tahkikata aid hükümleri; Ceza Kanununun ana hükümlerile memurin suçlarına aid maddeleri), ölüm 3 Millî Emlâk mevzuatı (Devlet rr.al'.annın idare. tasarruf ve tasfiTicaret Oflsl madde yesine aid hükümler). mütehassısı ve eskl fab V Yazılı ve sözlü imtihanlar Ankarada Maliye Bakanlığmda vapılır. rAatorlarıınızdan Iz. Ancak yazılı imtihanların vukubulacak müracaate göre diğer mühim zet Gir.şmenm oğlu, iKerde de yapılması mürnkündür. Bu cihet ayrıca bir mektubla tahblere tebliğ I. U. Kımya muiıendısliğl talebelericden edilecektir. Melâhat Giriştnenin VI Istiyenler, değeri olan '5) lirayı mahallî maliyesine vatıvıp mak 'e Manisa Necatibey buzunu göndermek şartile «Millî Emlâk Rehberi Kitabıs ile imtihan talimat oSuiu oğretmsnlerlnnamesi gönderilebilir. dln Meliha Erktnln VII Maliye teşkilâtı dışındaki dairelerde memur bulunanlartn 3656 kardeşi, Taksim Llsesl numaralı kanunun (16) ncı maddesi uyarınca dairesinden muvafakat alması talebe'.erlnden Ali Koç Girişmen şarttır. olduju hasBu muvafakatin tevsiki, müracaate aid dileğin ve evrakın dairesinin ta muptelâ kurtulamıyarak '23TÜlı tar..in.aliktan yine salâhiyetli makammdan Maliye Bakanlığına gönderilmesi suretile yapı de vefat etmiş, akraba ve kendisinl seven. ierin gözyaş'.an arasmda Bumelihlsarı me. labilir. VTH Imtihanlarda muvaffak olup kontrolörlüğe tayin edilenler tali zarlığma defnedılmlştir, matnamenin 9 ve 10 uncu maddelerine göre staj görürier. * * * IX Kontrolörlükte başarısı görülenler, yabancı dil imtihanım vermiş Ahlat Kajmakamı HULKİ METİN T« olmak şartile 4489 sayılı kanun hükümlerine göre yabancı memlaketlere gön CuTEhuriyet Kız Lisesl müdur muavlnl SAİDET ZARİF'in validesi derilecek maüye memurları arasında tercih hakkmı haizdirler. Bayan SALİHA ZARIF X Yazılı imtihan 1945 haziran ayı içinde yapılacaktır. Imtihan gündün akşam hayata gozlerlnl yumnvuştur. leri ve yerleri taliblerden imtihana kabul edılenlere mektubla bildirilecek ve Bugun Fatib camilnde öğleyl ıivuteakıb ayrıca ilân edilecektir. cenaze namazı kılındıktan sonra Edlrnekapıdakl aUe kabrlstanına defnedllecektlr. XI II nci maddede yazılı evrakın en geç 1/5/1945 e kadar Maliye Ba kanlığı (Malî Tetkik Kurulu başkar.lığma) gönderilmesi lâzımdır. Bu tarihe A'.lahtan raiımetler dllertz. kadar müracaat etmiyenlerle, evrakı noksan görülenler imtihana kabul edilmezler. Zayi Içlnde askerî muamelem olan nülus cüadanımı kaybettlm. Yenlslnl çıkaracagunİstanbul Teknik Universitesi ian hukmu ycktur Satınalma Komisyonu Başkanlığından: Bergama SolakhalU mahallesi 365 banede kayıdlı ve Atatürk llsesl son sınıl 13000 lira keşif ve 975 lira ilk teminatlı kütübhane möblesinin 14/4/945 talebeslnden Muzaffer Erdoğan tarihinde saat 11 de kapalı zarfla ihaiesinin yapılacağı ilân olunur. (3835)