CUMHURIYET 11 Eyîu! 19*2 İSTANBULUN Çok kimseler, heml istiyorum? Yazan: »*iw»ww< mek le biraz mekteb Hayır; öyle şey olmedrese görmüş omaz. Her eser, ister lanlar, her işten, her istemez, bir adamın, şeyden ille bir faybir cemiyetin düda beklerler. Arasışüncelerini biidirir. ra kırlara çıkmaları, tir su boyunca ge tur. Halk san'atın sadece güzei şekıller Hatta sadece güzellik kaygusıle yazıtmış zinmeleri bile, hoş bir vakit geçirmek yaratmak arzusu olduğunu keJdı^iğinden olanlar bile gene bize bir «dünya göIçin değil, oturdukları yerde toz, dumaıı anlîmıştır. Bir tanesinin bile şürlerini lüşü. nden haber verir. Her şiirde, her olsun olmasın, ciğerlerini şehrin pis ha okuTtıuyor; bir köye gidip genc şairleri romanda yazanın da, yazıldığı cemiyetin, vasından temizlemek içindir. Vitamin mizin sözde halk dilile yazdıkları o üzen zamanın da isteklerini, nelere inandığını bulunalı beri, nefislerini körlatip bol so tili, kezentili, benzeti koşmaları, mani görebiliriz. Ama bu istiyerek olmaz. Osmanlı ordusunun ilk tümeni, şubat Bizans askerleri hendeğe indiler, yahud ğanlı domates salatasmı hor görmekten leri okujom^ kimse hoşlanmıyor. Anla San'at adamı yahıız güzellik yaratmak 1453 te, Edirneden hareket etti. Ayni açık araziye çıktılar. Fakat karşılanndade kurtuldular; yoksa sırf canları çekti madığı için mi? Hayır, anlaşılmıyacak için çalışır. Luigi Pirandello'nun «Altı zamanda kuvvetli bir istihkâm kolu, u ki düşmanm kuvvetini görünce, bu cürdiye yemeği ciddiliklerine bir türiü ya bir şeyleri yok ki! Ama haîkn şiirden kişi muharririni arıyor» adile dilimize zun topçu fcafilesinin ve ağırlık araba etli hareketten vazgeçerek, ateşli silâhMeslek mekteblerine yazılmak istiyen kıştıramıyorlardı. Onlar da öyle bir yo! aradığı güzellik de yok. Bizim bugünKa lannın geçmesi İçin, yoîda bir teviye ça larile, istihkâ.nları elde tutnıağı dalıa talebe miktarı bu yıl çok artmıştır. Bil tutturmuş, hayatın tadını fayda ara raca Oğlan'ın, Deu Boran'ın diya bildiği çevrüen bir piyesi var; altı insan, ancak hayal âleminde var olan altı kişi, nası! lışıyordu. Her yer yarığı, her su akmtısı İhüyatlı buldular. Fakat Osmanlıların hassa İstanbul Ticaret Lisesine müra makta buluyorlar. miz, ağızdan ağıza do'.aşarak deçişm:ş, yaşadıklarınuı, neler yaptıklarının. ille üzerine sökülüp takılabilir muvakkat hücumdaki şiddetleri Bizanshların mü caat edenlerin yekunu 600 ü geçmiştir. San'ata düsmandırlar demiyeceğim. bozulmuş, gene de tazeliklerini, güseüik söylenmesini isüyorlar, bunun için de köprüler kuruldu. Öyle ki muhasara dafaadaki cesaretlerinden üstündü. Bununla beraber, mekteb idaresi 21 aGerçi içlerinde şiire, musikiye, resme an krini yitirmemiş şiirleri söylivcıı halk. gelip bir muharrire musallat oluyorlar... malzemesi, ağır da olsa, hedeflerine doğHergün Bizanslıların tecrübesini artı ğustosta açtığı kayıdları derhal kapa cak çocuklarla çocuk kalmış insanların üç dört kendini beğenmişin: «Biz halkı Bir takım şahıslar, duygular, sekiller ru durmadan ilerliyordu. Cesim güllele rıyordu; fakat top barutlarının kifayetsiz mak suretile müracaat edenlerin istekheves edeceği birer iş diye bakanlar var aydmlatmağa çalışıyoruz!» diye kendile san'at adamırun içini kavrar, bir eser harile birlikte dev topun hareket ettiril stoku her günün israfiyle eksiliyordu. lerini bu sene de yerine getin.membt.ir. dır. Bayılırım öylelerine; düşündüklerini ri de inanmadan yazcıkları ecişbücüş şi linde dışarı vurulmak isterler. San'at meslndekl güçlükler padişahın ilerleme Toplan, ne büyüklük, ne de adedce, Buna sebsb olarak da bir.amn müsaaolduğu gibi söyliyen, elâlemin ne diye irleri neden dinlesin? adamı işte içinden gelen o sesi duyar, sinl zortaştırıyordu. Edirnenin mesafesi kuvvetli değildi, ellerindeki ban ağır desizliği ileri sürülmektödir. Filhakika, İşin doğrusu, bütün bu adamlar, halk onun için eser yaratır. kimseyi aydmlatmekteb blnasınJa ceğine aldırmıyan, boşa boş demekten ancak yüz mil olduğu halde, bütün top toplan da duvarlara yerleştirmeğe cesa Sultanahmeddeki çekinmiyen kimselerdir. Ama öyleleri için yazdıklarını söyliyenler san'atı ger mak için ,bir faydası olsun diye değil... çu parkmm İstanbula vannası nlsana ka ret edemiyorlardı. Bunların köhneleş yüksek, lise ve orta kısımlar birlikte günden güne azalıyor; çoğu san'atın d3 çekten sevmiyorlar. Bir mısraın, bu resbulunmaktadır kı gittıkçe kabaran ve Fayda arıyan, san'atın herhangi bir işe dar sürdü. Ordunun Karaca Paşa ku miş yaşh bünyeleri, top patladıkça, sarfaydası olduğunu öğrendiler, işi san'a: min, bir bestenin güzel olması onhra hizmet etmesini istiyen kimse san'atı mandasındaki ilk akuıcılan bir çok yer sıntıdan büsbütün yıkılır diye korku sadece lise kısmında mevcudu bini geçen talebeyi yerleştirecek ufak bir oda adamını saymağa, teşvik etmeğs kadar yetmiyor, bir de faydası olmasını isti an'.amıyor demektir. Ayıb değil, anlamaier aldı ve ucları Tarabya kalesini zap yorlardl. dahi kalmamıştır. Bu yıl mektebin orta vardırdılar. Elbette! bakm Şinasi Efen yorlar. Güzelliğin anlatılamıyacak, ancak ^ın, sevmesin; a.T.a rahat bıraksın, onu tetti. Sayısız kayıblarla, Anadolu asIkinci Mehmedin büyük topu, zamanın di ne demiş: «Edebiyat hulet emuz i duyulacak bir şey olduğunu kabul edebaşka yollara sürüklemeğe kalkmasın. kerleri, »pahiler, Azablar, ve kanşık bir tarihinde mühizn ve göze çarpan bir kısmına ancak 25, lise kısmına da 50 edeb olduğundan...» (Birçok sözleri ko miyorlar. Mektebe gitmişler, orada hokütle, yeni yapılan Rumeli Hisannın bi hâdise idi. Bu cesim makinenin iki ya talebe alınabümiş; bunlar da geçen seSan'atın faydası... İlle bir fayda arılayca ezterlerim ama bu tekerlemeyi bir caları bir tskım şeylerin nasıl yetiştiğini, yorsak, san'at hoşumuza gidiyor, bize mayesinde, Boğan aşülar, bütün kış nında, hemen ayni büyüklükte. iki arka neden sıra bekliyenler arasından seçütürlü sonuna kadar belliyemedim. Ama nasıl yapıldığını öğretmiş, sanıyoi'İ3r ki küstahça sarkınülıklarda bulunan Grek daşı daha vardı. Türk topçusunun uzun miştir. Bu vaziyet karşısında, bir çok hoş vakit geçiriyor da ondan seviyoruz cnemlidir. Hani pek derin gözüken saç şiir de öylece öğrenilir. Halk şürlerini talebe velileri alâkadarlara müraca?t ekorsanlan ortadan kaybolmuştu. Şark nizamı duvarlara tevcih edlldi. On dört diyemez miyiz? Bu da bir fayda değil malar vardır, işte onlann en güzel or okuyorlar, teğeniyorlar; onlarm nelertan ve Sinobdan Anadolu kıt'alan, şimal batarya, girilmeğe en elverişli yerlere derek çocukiarının mektebsiz bırakılmidir? Yok, hoş vakit geçirmek, eğ*enrıeği diye gösteriîse yeridir.) İnsanlara den bahsetiiğine bakıyor, hecelerini saden ve garbdan Rumeli kıt'alan, ve niha karşı bir anda güflüyordu. Bu batarya maması için, lâzımgelen tedbirlerin aedeb, terbiye öğıeten san'ata söz söyle yıyorlar, kafiyelerini öğreniyorlar, o ka mek, güzelükle hej'ecan duymak ciddî iınmasını istemişlerdir. yet, Gellbolu ve İzmit tersane ve liman lann 130 topu olduğu, yahud 130 gülle nir mi hiç? Neredeyse san'atın da ilim dar hece ile, öyle kafiyelerl>! gene o bir iş değiîse, hayatta her işimizin daha lanndan Amiral Baltaoğlu kumandasın attığı müphem olarak ifsde edilmiştir. Yüksek Ticaret ve tktısad kadar, tüccarlık kadar ciddî bir iş ol sözleri söylerlerse bir güzellik yarsta büyük bir faydası olması gerekse, biz de da, 300 gemilik Osmanlı filosu geldi. Mektebinde Bununla beraber, padişahın kudret ve duğuna inanacaklar. Aralarından şiir, caklarını sanıyorlar. Yalnız o kadar mı? daha ileri gidebiliriz: Yaşamanın ne fsyYüksek Ticaret ve İktısad Mektebin roman yazanlar da çıkıyor; yazdıklan dası vardır? Yaşamasak da pekâlâ olur. Böyle bir ordunun kuv\eüni tahmuı faaliyetinde yeni ilmin çocukluğu seziHalk cahil, öyle derin düşünmesini bilde dünden İtibaren talebe kayıd ve ksbu Diyeceksinîz ki yaşamağı biz seçmedik, lebilir. Büyük top, lâhzaları sayan bir coğrusu pek bir şeye benzemiyor, kim mez; halbuki kendileri yıllarca okumuş, etmek güçse de asker olmıyan ve galüne başlanmıştır. Mektebe bu yıl, ge senin huyunu değiştirip ahlâkını düzeldünyaya geldik, vanz; öyle ise gene var nimet ve şan için gelen unsur çok kuv usta idaresinde, günde yedi kereden ortalı yüksekli bütün mekteblerden ğeçfazla doldurulamıyor, ve ateş edemiyor çen yıllardan daha fazla müracaat ya temiyor ama kendileri gibi düşünenlerin miş, elbette halktan daha iyi düşünür, olmEga bakalım, her işimizin de o varîığa vetli i<ü. du. Maden kızdı ve patladı: Bir çok İşçi pılmaktadır. hoşlarına gidip ilerlemelerine yardım e daha iyi anlarlar. Kendilerini halka feda hizmet etmesine, onu uzatıp iyileştirme6 pjınınHa, Ikind Mehmed, Blachernae Eleme imtihanlarına 18 eylulde ve diyor. Bu da azımsanacak bir fayda mı? mahvoldu. Ve her patlayıştan sonra, toediyorlar. Gerçi çok daha büyük, çok sine çalışalım... Peki, ama san'at da bimahallesinin (Ayvansaray arkası) ve pun ağzına zeyünyağı dökerek, tehlike sözlülere de ay sonunda başlanacaktır. daha önemli eserler meydana getirebi zim seçtiğlmiz bir şey değildir, o da kenEğrikapının karşısmdaki tepenin yama«Edebiyat hıslet amuz i edeb oldunin ve kazanın önüne geçmeği kendi lirler ama bir cömerdlik gösterip halk diliğinden vardır; insan oğlu güzel şecmda tlrdugâhını kurdu. Ve derhal Odun ğundan...» Böyle düşünen yalnız ŞinasJ kendine düşünen bir işçinin mahareti için yazıyorlar. San'atı sevmiycrlar, bir; killer yaratmak ihtiyacile san'at işlerini icapısından (Ayvansaray yanındaki = merhum değildir. (Bilmem size de öyle öğüldü. kendilerini beğeniyorlar, iki... Bu iki meydana gctirmiş, artık hayatm faydası bugünkü değil), Marmara kıyısmda Algeliyor mu? bence bu <merhum» sözü yoksulluğun birleşmesinden artık bir gibi onun da faydasını aramayın. tınkapı'ya kadar (Yedikule) uzayan tahRasgele yapılan ilk ateşler tesirden Şinasi Efendiye pek uyuyor, o kadar ki güzellik doğatilir mi? kimat hatlarının inşasınj emretti. Yer ziyade gürültü yapıyordu. Sonra nişan NURULLAH ATAÇ Gerek itlıalât eşyası, gerekse gıda ona sağlığmda da «Şinasi merhum» denkabarıntılannı takib eden bu hatlar, ayni daha ziyade ayarlandı. O zamanın tekmemiş olmasını bir türlü akhm almıyor.) Lise öğretmenlerinden San'at eseri hiç bir fikri yavmaz dezaraanda, muhasara altında bulunanla rik tekâmülsüzlüğüne rağmen, ateşin a maddelerinde fiat yüksekliği devam et Dünyanın her yanında böyle diyen sayimektedir. Bühassa şimdiye kadar yükrın çıkış yapmalarına engel olmağa, ve ğırlığı ve tekran duvarlarda bazı tesir siz insanlar vardır. Hani insan karısını Türk kıt'alarım düşman topçu ateşin yapmağa başladı. Türkler yaklaşma ha selmiş olan fiat seviyesi kâfi görülmi boşamalı mı? boşamamalı mı? hovaraayerek faturasız satışların alıp yürüdüğü den ve mermilerinden korumağa yardım leketlerini hendeğin kenarına kadar iltrgörülmektedir. Zeyünyağı topkuı sa iık edip frengiye tutulanların sonu na ediyordu. Bütün muhasara hattı boyun leterek, büyük yarığı doldurmağa ve hütışlarında fatura harici kilo başma 15 olur? diye bir takım romanlar, tiyatra ca bataryalar yerleştirildi. Başhcası, cuma bir yol yapmağa teşebbüs ettiler. kuruş alınmağa başianmıştır. Sadeyağ piyesleri yazarlar, adına da «tezli» derBlachernae mahallesindeki Eğrikapıya, Uzun ve kanlı bir boğuşmadan sonra, f:atları bir gün içinde kiloda beş kuruş ler, işte onlar da Şinasi Efendinin tekerve şehir duvarınm merkezi yakımndaki gündüz örülen ağ tekrar çözüldü. Sultan daha yükselmiştir. Nohud fiatları dur lemesinde kendini gösteren düşünceden St. Romanos kapısına (Topkapı) karşı Mehmed yeni bir kaynsktan faydalanmadan yükselmektedir. Bütün bu fiat doğmuştur. Sadece güzel olsunlar diye, konuimuştu. Bu son kapıya karşıdır ki mağa mecbur kaldı: Lâğım açrr.ak. Fayükselmelerince sebeb olarak Anadolu okuyup seyredenlerkı hoşuna gitsin diye dev topun ateşi tevcih edilmiş ve asıl kat remin kayalıktı, her teşebbüs <3u da fiatların mütcmadiyen terefiüü göa yazılmamışlardır; Allah esirgesin! " Hıç hücum yapılmıştı. Bundan dolayı burası raklıyor, yahud Bizars istihkâm subay terilmektedir. öyle çocukiuk o'ur mu? Sonra ciddî bugüne kadar muhafaza ettiği Topkapı ları tarafmdan daha'elttan lâğımlanıTicaret Ofisinin emrine verilen İtha kimseler ne der? Roman, tiyatro piyesi adını aldı. Bu topun maddî tesiri bek yordu. Bu yeraltı geçidlerlni barutla lât mallarının yüzde elli miktarı Ofi cediğinin dersten .farkı olmamalıdır, lendiği gibi çıkmadı. doldurmak ve bütün bir kuleyi veya sin elinde toplanır toplanmaz hemen yoksa fgydası kalmaz... Çocukluğumda çehri havaya uçurmak san'atı henüz piyasaya çıkarılması takarrür etmiştir. hen de öyle şeyleri koltuklarımı kabarTürklerin kara kuv\'etleri her sınıftan keşfedilmemişti. Ofisin elinde mülıim stoklar birikın'.ştir. ta kabarta okurdum. Şimdi adlan unu(Baş tarafı 1 inci sahifedeı Fakat Almanlar,icniden bir çok İtalve her kaliieden yetmiş bine kadar çıİstanbul muhasarasının karakterini B nlar uzun müddet elde tutulmıya tuldu gitti ama o zamanlar Fransız ya tızak gcrilerde mevcud İngiliz imparator yan, Rumen ve MRar kuv^etlerinin işkıyordu. Fakat ordunun hakikî kuvveti zarları arasında ikisi de pek tanınmıs, luk kuvvetleri, Libyada işler fena gitme tirakile doğu cephesinde büyük iaarruza o zaman Avrupanın en iyi piyadesi olan belirten bir vak'a da, eski ve modern caktır. ikisi de Acad^mie Française'den, biri ğe başladığı andan itibaren, Mısır cop girişmiş bulunuyorlardı. Bu vaziyet te Bir mahkeme başkâtibi Yeniçerilerde idi, bunların da miktan topçunun bir'eştirilmesi idi. Toplar taş Paul Hervieu, biri Rene Brieu diye iki Iıesine doğru harekete geçirilmişti. Bu AJmanyadan Rommel'e ne yeni zırhlı ve on iki bini geçmiyordu. Ayni zamanda ve kargı atan mihaniki aletlerle kanşurıl muhakeme ediliyor kişi vardı; ben arkadaşlarım gibi «Nat taze veya dinlcnmiş kıt'alarm ilk kısımmışü. Yeni toplarm gülleleri ve eski aen asil Türkmen atlarına binmiş ve uzun seri tümenler, ne de hatta pivade kıt'alaÜçüncü Aslije Ceza mshkemesi baş. Pinkerton», «Sherlock Holmes» okuyup lan, Nil dellasının takriben 100 Km. bayılların hizmetinde pekleşmiş yirmi bin ietierin mancmıklan ayni duvarlara tevn gönderilemezdi. Çünkü Almanlar, doeğleneceğime onların kitabları üzerinde kâtibi Necmi, bir pazar günü hâkim Re. (ılarındaki El Alemeyn mevziine, Kom ğu cephesinde bir ölüm kalıra harbine süvari, genc pedlşahlannm gözü önünde, cih olunuyordu. esner dururdum. Ama gene bırakmaz mel'in yorgun öncülerinden evvel, yetişÇok büyük bir ahşab kule silindirler şid Nomerin yazılmak üzere verdiği evat sırtında yahud yaya dövüşmeğe hadım, onlardan düşünmeyi, ciddiliği öğ misü. Bu sebeble 8 inci ordu, burada giriştikleri bir sırada, ikinci derecede bir rakı ayni kalemde kâtib Güzine tevdi zırdı. Karadeniz limanlarmdan Ege li üstünde ilerletildl. St. Romonus (Top j rendiğime inanırdım. Onlara kapıldığım durabildi. Bu mevzi Akdenizle Elkattara harb alanına csas ordudan zırhlı, seri ve edeiek sür'atle yazmasım bildirmiş, Gümanlarına kadar Anadolu kıyıları bo kapı) kulesi çoktan 'yıkılmıştı. Şiddetü | zin de elindeki acele işleri bitirdikten için olacak, o yıllarda <Piç» diye, bol çukuru arasında takriben 40 Km. geniş" piyade tümenleti ayırıp göndermcleri yunca top'anmış donanma, ayrıca, tak bir boğuşmadan sonra Türkler gediktcn sonra yazacağını söyleyince, başkâtib terkibli, Emin Bülendin «Kin» manzu ğinde olduğu için az bir kuvvetin çoklu büyük bir hata olurdu. Almanların yaviye kuvvetleri, erzak ve malzeme taşı geri atıldı ve karanlık, hareketlerini pabileceği azamî şey Rommel'in emrinhiddetlenmis, ağza almmıyacak sözlerle mesi kadar imaleli bir de sone kaleme ğa karşı muvaffakıyetli bir müdafaa yordu. Bu donarima muhtelif büyüklük durdurdu. Bu durgunluk Bizanshlar için Güzine hakaret etmiş ve altmdan san. almıştım, hem de tam bir sone; türkçesi muharebesi vennesine elverişli idi; ba deld Afrika Alman kolordusunun bozuve şekilde 320 gemiden mürekkebdi. En bir ümid fasılası oldu. İmparstor ve odalyeyi çekerek Güzini yere düşürmüş çok bozuktu ama kafiyelerine bir diyelup eksilen silâh vesair ihüyaclaruiı tabüyükleri de cesamette Grek ve İtalyan nun müdafaa kumandam Lâtin Jus ve «seni buraya tayin edenlerde kaba. cek yoktu. Çok şükür şimdi bir mısraını husus sağı denize ve solu sulak ve funmamlamaktı. dahk Elkattara çukuıuna dayandığı içhı tiniani bu ümid fasılasının her anından kalyonlarından çok daha ufakü. hat» diyerek kâtibeyi kapı dışan atnus hatırlamıyorum! Bazı kimseler çocukiuk kuvvetli idi. Cephe boyunca ve cephe İtalya Rommel'e her türlü mfişekkel Istanbul şehri haritaya bakılınca bîr faydalandılar ve geceyi orada geçiıerek, ! tır. yıllarını hazla, yürekleri yuır.uşıyarak gerisinde mevcud kum tepecikleri bir kıt'a da gönderebilirdi. Çünkü onun harb kilisenin ve şehrin selâmetini sağlıyacak üçgene benzer. Bunun her üç kenan, Dün bu hâdisenin muhakemesine baş anarlar; benim o sersemüklerim aklıma takım istinad noktalan tesisine elverişli yük ve mes'uliyeti Almanlannki kadar istenildiği zaman kapıları kapanan veya çahşmalan şiddetlendirdiler. Şafakla hi lanmış ve şahid olarak ceza hâkimi Re. geldikçe tüylerim ürperij'or, kendi kenidi. değildi. Nitekim bütün o sonu gelmiyen örülen yüksek duvarlar ve kalelerle tah raber, sabırsız padlşah, hayret ve ke şid Nomer'le bir çok adliye kâtibleri din. dimden nefret ediyorum. «Böyle biçimTâ Elgazaia mevziindenberi bir çok Malta bombardımanları esnasında Romkim edilmlşti. Deniz cihetîhdekilef za derle gördü ki ahşab kulesi kül olmuş lenmiş ir. Şahidler, başkâtibin söylediği siz, tadsız çeyler okuma; bak, dünyada ağır, karmk, çetin ve kanlı muhareDcler mel'e İtalya üzerinden bu esas dairesinmanla kısmen yıkılmış ve dikkatsiz ta tu. Hendek yeniden açılmış ve tamir e tahkirâmiz cümleleri mahkemede tek ne güzel kitablar var» diyen biri de çıkvererek düşmanı, takriben 20 gündc 600 de herşey gelmişti. Yalnız yeni Alman dilmişü. Ve St. Romanus (Topkapı) kumazdı. Ne gezer! öyle şeylerle uğraşnıamirlerle zayıf düşürülmüş olmakla berarlamışlardır. Diğer şahidlerin celbi Km. geri süren Mihver ordusu. El Alelesi tekrar kuvvetli ve tamdı. Bizans raber, gene kuvvetli bir mukavemet için muhakeme başka bir güne bırakıl. nu fceğenirler de sersemliğimi bir kat da meyn mevzii önünde kendine biraz çe zırhlı ve seri tümenleri göndcrümemismüverrihleri, plânınm altüst olnıasma ha arürırlardı. ti. Bununla beraber Rommel'in ordusu gösteriyordu. Fakat düşman bu cephemıştır. kidüzen verdikten sonra, taarrııza de tamamlanmış, istirahat etmiş ve canlansavurarak, lerden geçemezdi. Marmara ve Halio li yanan padişahın, bir küfür Bir çocuk duvar altında vam etti, hatta yeni İngiliz mevziini, manı blrer mâni teşkil ediyordu. Üçgenin ıHırİstiyanlann böyle bir eseri bu kaHervieu ile Brieu'nün piyesleri artık nıerkezle cenub kanad arasından yardı. mıştı. Fakat bizce o, Mısırı zaptedcbiledar az bir zamanda ikmal edebileceklebu iki su arasmdaki tabanı, yani şehrln kalarak öldü okunmaz oldu, Celâl Sahirle Yusuf Zi Bu onun yapabileceği son gayret ve son cek derecede henüz kuvvetlenememişkara cephesi, çlfte bir duvar, ve yüz rine otuz yedi bin peygamber şehadet Periköyünde sokakta oynamakta olan yanm adapte ettikleri (Ceza) yı, Faruk himmctti. O, kendi haline bakmıyarak, tir. Ve buna, ağlebi ihtimal kıs gelerek kadem derinlikte bir hendekle muha etse inanmam» demiş olduğunu rivayet Anjel isminde bir çocuk, sokağın kena. Nafizin yanılmıyorsam Cenab ŞehabetRusyada muharebe hareketleri durmabozgun düşmanı takib yolunda scn bir faza ediliyordu. Osmanlılar asıl hücum ederler. nndaki duvara saplı uzun demirde sal. tinle birlikte adapte ettiği «Uçurum» u vazife yapmıştı. Fakat İngilizlere hergün dan, nail ve muvaffak olamıyacsktır. lannj bu müstahkem hatta tevcih ettilamrken birdenbire duvar çökmüş ve da artık kimseler bilmiyor; ama <tezli Almanlar, kışa kadar, ellerindeki büyeni ve taze taburlar, yeni tank ve uler. çocuk altında kalarak ölmüştür. Adliye edebiyat» modası aldı yürüdü. Eskiden I Mantarslz Ayakkabl çaklar geliyordu. 8 inci ordu kumandanı tiın kuv\etlerle Ruslara karşı harbetmek İmparator en tehîikell mevkilerln Daha Zariftir. I doktoru Kâmil cesedi muayene ederek şiiri pek sarmamıştı, çimdi ona da geçti, General Kich de değişerek yerine ku zorundadırlar. Kış geldikten sonra, Rusgömülmesine izin vermlştir. Aralarında yaşlısı da var, genci de, bir mandayı daha mahir ve daha cr.crjik bir yada müdafaada kalarak, Mısıra İtalya muhafız ve kurcandanlarını tayin ettlkten sonra, dış duvarm müdafaasına teMemurlar istihlâk kooperatif i takım şairler temiz bir dille güzel mıs kumandan olan Anchinleck almıştı. Yeni üzerinden herşey gönderebilirler, Bu ralar söylemeğe değil, öğretici şiirler gelen taze kuvvetlerden biri, 1 temmuz (akdirde Rommel Mısır deltasına esas çebbüs etti. Muhasaranın ilk günlerinde, faaliyete başlıyor yazmağa heves ediyorlar. Sevgilerini, la müieakıb günde, Rommel'in İngiliz taarruzunu o vakit yapabilir. Belki AlMemurlar İstihlâk Kooperatifi bürosu derdîerini, sevinclerini anlatmıya da cephesini yanp geçen hafiflemiş zırhlı ve manlar, ayni zamanda Kafkasya, İran, Sultanhamamında Makulyan hanında kalkmıyorlar, bir takım fikirleri yaymak seri kuvvetlerini karşıhyarak durdura Irak, ve Filistin üzerinden de büyük bir çalışmalanna başlamıştır. Kooperatif, ay isterlermiş... Cemiyet kendilerinden bildi. Mukabil taarrnz bile yapt". istilâ hareket ve taarruzuna çirişirlcr. sonundan itibaren esaslı surette faaliye böyle bir hizmet bekliyormu?. Şiir halkı İskenderiye ve Kahire nslerine pek Bunlar mümkündür. Fakat Almanların te geçecek ve ilk is, olarak kooperatife aydmlatmak için yazılmalı imiş... Halk, Yazan: HANS FALLADA Çeviren: SVRİ AKGÜN jaklaşarak her lürlü yardım ve kuvvet şimdi, hayatî cephelerden kuvvetler ifaza olan memurların kışlık kömür ve yani köylüler, işçiler, küçük esraf takıBu kitab. romanlarl yalnız Almanyada 1,000,000 satllan en kuvvetli almış olan 8 inci İngiliz ordusu artık raz ederek, Mısıra gönderebileceklerini odun ihiiyaçlannı tenıin edecektir. mı onlarm yazdıklarını okuyacak, böyle hallenmiş ve tuttuğu yeni mevzii şinıdiromancmm en kudretli eseridir, ce doğru düşünmej'i, adam olmayı öğ lik müdafaa cdebileceğini göstennişti. Bu düşünmckte çok güçlük çekilir. RomAyakkabı fiatları Küçük Adam, küçük bir cüssenin değil, cemiyet içinde en büyük ! renecek!,.. İnsan kızsın mı, gülsün mü, sebeble, müthiş ve cür'etli taarruzlar ya mel de, yeni Alman zırhlı ve seri kuvmücadelelere onu mecbur eden çetin bir vaziyetin senbolüdür, İnsana •Ticaret Vekili Behçet Uz şehrim ide vetler almadan Mısın zapta kalkışamaz. ve onun lç hayatlndaki büyük kudrete İnanan Hans Fallada, bu şaheser bulunurken bazı ayakkabı mağazalanna kestiremiyor. Halka bir baksalar ya! pabileceği gibi müdafaaya geçcrek bekOnun için, onun geçenlerde takriben ne güzel şürleri vardır; Anadolunun, eserile, mücadele sevgi ve sadakatin bir ihcilini yazmlştır, müşteri sıfatile girmiş ve ayakkabı filemesini de bilen Rommel El Alemeyn zırhlı ve seri birkaç tümenden mürekkeb Rumelinin, İstanbulun eski, yeni halk atlarını tetkik etmişti. Vekil Ankaraya mevziinin karşısında bir mevzi tutarak Tarihi hazlrhyan haldir, Almanyanm bn gününü hazırliyan da HANS dönünce mıntaka ticaret müdürlüğüne türkülerini bir dinleyin, birdenbire bir ordusunu tanzime karar verdi. Filvaki bir kolorduyla İngiliz sol kanadına yapFALLADA'nln eserlerindeki hâdiseler ve ölmez tiplerdir, Bu kitabda dünü ayakkabı malzemesinin ve imalâhn ma şirnşek gibi parıldıyan nefis mısralar bu Almanyadan ve İtalya üzer'ndrn Tobru tığı akın bir dcnemeden başka bir şey değil. her/ian'gi mücerret bir hâdis«nin hikâyesinl de değil, bugünü hyet hesablarını tetkik etmek üzere e lursünuz. Hiç birüıin de bir şey öğret ğa ve Marsa Matnıha dcniz: yolile herşey olamazdı. O zaman öyle yazıtuştık, netihazlrllyan ."bebleri bulacaksmız, mir evrmiş ve bu tetkik dün ikmsl o meğe, bir fikir yaymağa kalktıklan yok gönderllebilirdi. ce de öyle çıkmıştı. Şunn da bilmelidir Dünya Muharrîrlerinden Tercümeler Serisi 63 64 lur.muştur. 320 sahife 2 cild 100 kunı? Öğrendiğimize göre seri ayakkabı imalâtı gözönünde tutuarak yapılan bu tetkik neticesinde erkek iskarpinlerinin vasâtî maliyeti 1790 kuruş olarak bulunmuştur. Fakat ısmarlama tek syakkabıda maliyet 25 liraya kadar yükselmektedir. Fakat esas olan seri imalât MLTIALEFETİ HAVA HASEBİLE ÇARŞAMBA AKŞAAO VERİLEMİYEN ele alınmaktadır. Fethi Çevirme harekâtı en şiddetli safhasmda 7 Yazan : SOHBE T Meslek mekteblerîne ragbet fazla Doğru değil mi? • Fayda İnhisarlardan geri gelen mektubun hikâyesi Gazetemlz mensublan için ötedenberi İnhisarlar idaresine gazetemizin ismini taşıyan sigaralar yaptırmaktayız. Geçenlerde bunlann kalitesi birdenbire bozulunca yeni siparişlerimizin jtlüzeltümesini rlca etmek maksadile Inhlsarlar idaresine bir temenni mektubu gönderdik. Her ticarî müessese ile müşteri arasında olduğu gibi zannettik ki İnhisarlar idaresi bu mektubdaki ricalarımızı nazan dikkate alacak ve sigaralanmız düzelecektir. Halbuki dün inhisarlar idaresinden idarehanemize bir zarf geldi ve içinden üç gün evvel gönderdiğimiz mektub çıktı. Altına kırmızı kalemle bir «?» işareti çekilmiş. Âdi bir bakkal kâğıdına da, kurşun kalemle «pulsuz olduğundan İade» ibaresi yazılarak bizim mektub geri çevrilmiş! Bu muamele karşısında hayretler içinde kaldığımızı itiraf etmeliyiz. Temas ettiğimiz şu cephesile, tamamen ticarî bir müessese olan ve devletin en mühim gelir kaynaklarını idare eden bir dairenin, kendlsine herhangi t i r müşterL tarafından vaki olan müracaatleri nasıl karşılamakta olduğuna bundan daha bariz bir nümune olamaz. Hâdisede karakteristik nokta şudur: Biz inhisarlar idaresine «arzıhal» etmedik, bedeli mukabilinde satm aldığınıız sigara siparişleri hakkındaki arzularımızı bildirdik. Sanıyoruz ki farzımuhal olarak bu mektuba pul yapıştırmak d2 icab etseydi, gene yapılacak muamela, mektubu bu şekle sokarak iade etmek obnamalıydı. En basit bir sipariş işinln bu hale. gebnesini gördükten sonra inhisarlar idaresi muamelelerindeki aksaklıkların sırrını öğrenmek için uzun boylu zihin yormağa hacet kahnıyor. Nurutlah Ataç Hasan Cemiİ Çantbeî Ticaret lisesina 600 kişi müracaat etti, fakat buniarın hepsi is'af edilemedi Dün akşam güneş tutuldu Dün akşam güneş tutulmuştur. Rasadhaneden aldığımız malumata göre, bu cüz'î küsuf Avrupanın çimali şarkisi ile Amerikanın şimalinden görülmüştür. Küsuf, Akdenizdeki Finikeden, Karadenizdeki Bafraya kadar çekilecek bir hattın garb tarafmda kalan memleketimizin bütün aksamında vazıh olarak teşhia olunmuştur. Küsuf, güneşin batma zamanına rastladığından, yalnız başlangıcı tesbıt olunabilmiştir. Küsuf Ankarada yaz saaü ile 18 i 53 dakika, 20 saniye geçe başlamış ve grup zamanı saat 19,10 da olduğundan gün?ş tutulduktan 12 dakika sonra batmı^tır. İstanbulda başlangıc yaz saati ile 18 1 56 dakika, 10 saniye geçedir. Güneşin gurup zamanı 19,26 da olduğundaıı küsuf ancak yarım saat görüiebilmiştir. Şehrimizde hava bulutlu olduğundan, güneşteki lekeyi tetkik etme İmkânı olamamışür. Her nevi eşya durmadan yükseliyor Asherî vaziyet Rommeİiıı Mısıra karşı kat'i taarruzu Havalar gene soğudu Kısa bir müddet için güzel giden havalar, evvelki gece geç vakit yeniden bozmuş ve dün sabahtan itibaren başlıyan yağmur, zaman zaman şiddetini artırarak sağanak halinde akşama kadar devam etmiştir. Yağmurun tesirile hava da birdenbire soğumuş ve hararet derecesi bir arajık 13 e kadar düşmüştür. Yağmurun bugün devam etmesi muhtemel görülmekte ve sürekli yağmur beklenmektedir. Tekâmül kursu bugün kapanıyor Şehrimizde bulunan Maariı VekUi Ha. san Âli Yücel bugün Haydarpaşa lise. stne giderek beden terbiyesi hocalarının tekâmül kursunun kapanış merasiminde bulunacaktır. Cür'etkâr bir hırsız Hüseyin admda bir genc, evvelki gece sabaha karşı Taşkasabda Haydann evinl soj'mak üzere kapıyı kurcalarken evde. küer patırdile uyanmışlarıîır. O sırada hırsız yakalanacagmı hlssettiğinden se. lâmeti firarda bularak kaçmağa başlamışsa da ev sahibi Haydar tarafından yakalanmıştır. Bu arada Hüseyin hamü olduğu kama ile Haydan kolundan yaralamış tekrar kaçmağa davranmışsa da polisler tarafından yakalanmıştır. Fenerbahçenin kır eğlencesi Fenerbahçe spor kulübü 12 eylul cu. martesi akşamı San'atkâr Münir Nu. reddinin iştirakile Suadiye plâj gazinosunda saat 21 den 3 e kadar danslı bir toplantı tertib etmiştir. aları I PERI kunduraları Temsil Üsküdar' Halkevlnden: 13 eylul 942 pazar günü sabah saat 10 da evimiz salonunda profesör İsmall Hakkı Baltacıoğlunun (Kafa tamircisl) piyesi temsil edllecektir. Davetiyeler İdare müdüründen temln edllir. ki 8 inci İngiliz ordusu çok kuvvetlenmiştir. İ^te Rommel'in şimdilik esaslı vazifesl budur: Karşısmda çok ingiliz ve Amerikan, kara, hava ve zırhlı kuvvetleri tutmak, bunları işgal ederek Kafkasyaya gitmelerine mâni olmaktır. Rommel ve emrindeki Mısır Mihver ordusu bugün bu vazifeyi görüyor. Bu sebeble onun Nil deltasile Süveyşe esash ve kat'î bir taarruzu şimdilik düşünülemez. Bunun vakti, her vakit yazdığunız gibi, Rus harbinin kışa kadar şu veya bu tarzda bir neticeye bağlanmasından sonra gelecektir. KÜÇÜK ADAM,NE OLDU SANA REMZt KİTABEVİ Mafinelerden Bu A k s a m TAKSİM SİNEMASI Yeni mevsimin İlk süper filmi, yeni ve görülmemiş Facl maceralarla dolu hareketli ve kuvvetli filim baş'iyor. Başrollerde: 1 numaralı Gangster Bugün itibaren TEPEBAŞ1 Belediye BÂHÇESEMDE A Xı A B A ND A Büyük 30 kişiük KÜME p H. E. ERKtLET CUMHURIYET Nüshası 5 ÖNCE ADALET Edward Robmson ve Barbara O'neil Fenerbahçe tramvay hattı tek hat haline getiriliyor Istenbul tramvay idaresine lâzıın olan ve aşınmış hatların yerine konulacak düz ve kavisli rayların bugün için haricden getirilmesine imkân olmadığmdan Fenerbahçe tramvayı çift hattı depodan itibaren tek hat halinde bırakılarak tek hattı sökülecektir. Diğer tek hat üzerinde seferlere devam olunacakür. MEVSİMİN EN BÜYÜK MÜSAMERESİ Kanunî A H M E D Y A T M A N ' ı n san'al hayafmm 30 uncu yılı BÜYÜK MÜZİSYENLERİN İŞTİRAKLERİT.E SAAT 3 e KADAR DEVAIV* ETMEK ÜZERE KUTLANACAKTIR Abone seraiti Senelik Altı aylık Üç aylık Bir aylık kuruştur, Türkiye için 1400 Kr 750 • 400 . 150 . Harlc icin 2700 Kr, 1450 • 800 • Yoktur, SAZ HEYETİ 426SC Dikkat Gazetemlze eönderiletı evrak ve yazılar nesrediisin edilmesin iade edilmez ve zjyamdan mes'uliyet kabul olomnaa, . Bir çok oyunlar Danslar Varyeteler ve Sürprizler. Fiatlara zam yoktur. TELEFON: