Serbest fikirler Sehir Havacılık haftası Hava Kurumuna geniş mikyasta yardımlar yapılıyor CUMHURİYET 1 Eylul 1942 TÜRKOLOJİ BAHİSLERİ Dii davasımn mühim noktaları bize TürkIslâm medeniyet ve küitür devrimizden intıktl eden bu dil malzemesinm olduğu gibi kelmssı ve bizden a: if» terkibine mukabil de «bilmezlıktcn I sonraki nesillere de olduğu gibi devre8 ağustos tarihli Akşam gazetesinde kullanıyoruz. Halbuki bu eserde yalkâh bana, kâh bir meçhul okuyucuya nız iki kişi değil, İmparatorun doktorgeliş» gibi bir terceme uyduracas olsak, dilmesi lâzımdır. Tabiî bütün mesele, Türk mucizesi dediğimiz sanlı zaferlehitab eden cevabımzı okudum. Eir.in ları ve büiün maiyeti tasvir ediliyorböyîe bir tercemenin öyie b}f edebi bu kültür ve medeniyet malzemesinin ii ri, ezelî Türklük cevherinin mizac teBeş eylule kadar devam edecek o'an olunuz, ben herkesin bilgisine hürmet muş. Elbette bu adamlar yalnız (man hafta zarfında, on tayyareden mürekean'at mefhumunu İfade edebllmesi nasıl mî usullerle ve mütehassıs ellerle ayık zahürleri saymak, asla başarımızı hafifederim; kimseyi teçhil ve tczlii eme nequin) gibi durmuyorlardı. 8 inci pa keb bir hava filomuz, İstanbul üzerintemin edilebilir? Bu yıoi iâıisi terkib lanıp eski inşânın lüzumsuz ve sayısız siyen bir görüş olamaz. Çünkü bu millinde değilim. Ben yalnız, ilk makale ragrafınızda «Muhavere bir piyes ola de muayyen saatlerde uçuşlar yapmskierin tercemesi şöyle dmiun, yalmz malzemesinden ayırd edilebilmesınded'.r. letle ordusunun yapamıyacağı, ona ya~ nizden anladıklarımı yazoım; bu yazı msz. Madem ki bu eser muhavere tar ta devam edecek ve halka, aralarn.da gramer bskımmclan türk'.^ei.iımch için Bu esaîa riâyet edilmiyerek şimdiye ka raştırılamıyacak hiç bir mucize yoktur. |/ İslâ:n küliür daire;inde Türk ukı «âriiin li'c.ıiıülu» veyîhui sâi'T' tecâhülü. nızdan da gene anladıklarımı söylemek zında imiş tamamen bir piyes sıfatma mükâfatlı kâğıdlar da bulunan vecizedar olduğu gibi gelişigüzel fcelime u>ve bahse mevzu olan mes'elenin tenev lâyık değildir.» hükmünü verdikten lcr atacjktır. Türk Hava Kurumu ha nın bin yıldan fazla bir mazisi var. Bu gibi bir vaziyete sokulması bile fonatik durmakta devam ediidiği takdirde, kurKahraman ordunun diri ayak seslerile viir eünesini istiyorum. Sayın Hami sonra iiâve ediyor, «Ben yalnız muha miyetli halkımm yardıma teşvik ir:n, bin yıl içinde Türk ırkı İslâm tarihine şekliyle kaim olan ibnî VJ tarlh' mânâ mak istediğimiz yeni Türk dili öyle bir Danişmende aid fıkralarm cevabım vere piyes olamaz, dedim, piyeste mu Ankaradan getirttiği tayyare mjdç'le hâkim olduğu kadar müslüman kültürü îinı dcrhal ilılâl ttmiş oljr. ü'dzla olarak şekle girer ki ne kendi edebî, İlmî ve sürüklendiğim iç âleminde, 30 ağustosu ksndilerine bırakıyorum. Yalmz muh havere yoktur mu, dedim? Söylcmedi rini kalabalık merkeîleıdeki dükkân ne de hâklm olmuştur. Ulunıi islâedebî küîtüı uiliınızi.ı an'ar.^^i bozulnıuş . medenî mazimizle, ne de hududlanmızın doğuran kalkınma ve savaş hamleleri terem üstadın rolünü oynadığım telmi ğim sözlerle insanı ilzama kalkmak iarın vitrinlerinde teşhir etmekîedir. miyye» denUen ilimlerin teşekkülleriyle içinde kendi kendini yaratmış büyük a mazi ile aıâkası kesilmiş olu .*. Di le dırmda Türk islâm kültürünün izlerlhinizi sükutla geçiştiremiyeceğim. Ne tasvirinden çekindiğim bir haıekettir» Havacılık haftasında zenginlerimizin tekârr.üllerinüe Tüık dehâsmm rolü, A n.ı tasıiyssi ve millüejtinhncsı gi'o. ha ni muhafaza eden diğer Türk lehçele ruh inkılâbmı, asıl 30 ağustosu düşünüBİzin, ne de başkasmm inkâra yelte buyuruyorsunuz. «Mademki bu eser Kuruma yordum yardımları da armışırt. Her rab ve Acem roiierlnden daha büyüknemiyeceği kıymetli tetebbülerüe ka muhavere tarzında imiş» cümlesile bir teraftan teberrü için bir çok yeni mü tür (1). (Kâtib Çelebi) nin .Kcşfüz rtketlerin hududunu ta.vjn etınf'.îte dil riyle alâkası ancak ilmen isorA edilebiBu düzgün safları dolduran kadronun LÜer nıütteiikiîr: Messlâ Seranti!: ılmi lecek sun'î bir lehçedec beter olur. dirşinas olanların hürmetini kazanan eserin mevcudiyetini ksbul ediyorsu racaatler yapılmaktadır. Şehrimizde bu zunun. unu veyahud (Taşköprulü zade) nıiî vâzıı Sciyılan (Michcl Ereal) e gö;"j Bütün dünya Tüıkluğünün umunıî ve maziye doğru son kavşak noktasmdan üstadın rolünü benim gibi zuaafayl nuz, o halde yazılı bir muhaverenin lunan deri tüccarları, yaptıkları bir top nin «Mevziıâtülulum» unu a;acak obaşhyarak tarihi tersine hatırladım. bıdaa temsil edemez. Eğer hakikaten de bir piyes olduğunu kabul etmek lantıda aralarında bir komite seçmiş lursak, •Ulumi akliyye ve nakliyye» t.^fiyeciliğın hududu, ed^bî mazi ile müşterek kült'İr dili o'mıya en nıüsaid Eu kadronun gene kahraman, gene feoian alâkaya kadar ds) anır, bu alâka vaziyette bulunan Tüı.'u;e lehçesinin oynıyabillyorsam benim icin bir şeref mecburiyetindesiniz. Tasvirinden çe lerdi. Komite faaliyete geçerek, bir ksç zümreierine ayrılan bu «Ulumi islâ• İslamoi'de» denilen eski raüslüman kül ragatli selefleri, kendisine «Allah emri» r,n kcsilm^rl, Jisanın maıiyy.e i kindiğiniz tabirinize gelince, bu gibi gün içinde mühim miktarda teberrüler miyye. nin yüz elli ilimden fazla bir yetir. aıc.sındaki itt;sal ve irti'jatı boz'ricağuıdan tür dairesiyle <OccUlenlalo<de» denilen diye gösterilen emeller arkasında slti tefsirl nazik kelimeleri kullanmamânızı, kaydetmiştir, Deri tüccarları üras'.nda kun tuttuğunu görürüz (2). Cebir, henEvvelâ başında ve sonunda tekrarlayeni Garb kültür dairesi arasır.dakı coğ asır kanıksamadan kan döktüler. Tarihte J;i!ayı fay'a yerine zarar verır (4). mak sureüle beni teçbile çalıştığınız ayni suretle mukabeleye mecbur tu şahsan on bin lira yardım vadinde bu dese, klmya vesaire gibi bir kısmı umu 4 İlmî ve tarihî k:,meti haiz terkib rafî vaziyeti, bütün dünya dilleri içinde Türk ordusu «Zillullahların» emrile lunanlar vardır. mî ve beşeri kültürle aîâkadar olan bu fıkradan başlıyayım: Beyoğlu Halke tulmamamı hatırlatırım. Her türlü iâlrr asırlaroa kullanıLıvak kliseleşn> ve Şark ve Garb kültür ve medeniyellerini «Tevsii dairei islâm» için, savaştı, «İlâyı Demir sahayii ile me;gul zenginlcri ilimlerin bir kısmı da yalnız İslâm mevinde verdiğim konferansın mevruu tifelerinizi, nezahetinize uygun buldukî'detâ tek k'iıme haline fjolmiştir. Bun en MÜkemmel surette İ'adcye de en Kelimetullah» için savaştı, «Devıeü (İstanbulda tiyatro) İdi. Bu bahis için ç3, memnuniyetle kabul lderim. Unut miz de yann Hava Kurumunda bir top deniyetiyle alâkadardır; meselâ cir taAliyei Osrr.aniyenin tamamiyeti mülki!ar da iki k::ma aynlabiiir: Bir kıs~nı mv.;.üid vaziyettir. de söylenen sözler bütün Türk temaşa mayınız ki, hakaret daima aksi sada lantıya çağırılmışlardır. Diğer sanayi raftan Tefsir», Hadîs., «Fıkıh. ve «KeFpr bütün bu esas'ar artık gözönd.ıe yesi» için savaştı. Şehidler kaynağı Anaerbabı bugünlerde ayrı ayrı davet e lâm. gibi dinî ve bir taraftan da «Aruz», yu'.arıki örncklerde gördüğümüz gibi yapar. tarihine atfedilemez. Süleymaniyede dolu 6 asır kuruyup tükenmedi, üç kıt'a6 Aksesuar hakkında da şöyle c!ilerek Hava Kurumuna yapılacak yar «Bedr» vesaire gibi edebi ilimler doğru ilmî ıstılah ştklinde lıaİTiı.} ve biraz peuv.l.»jye başlıyacak olu.sa, içinde tamüesses bimarhane (1) alelâde hastadım etrafında kendilerile göiüîmelcr dan doğruya İîlâm kültür sahasına aid scr.ra giirejîğımiz bir kısrr.ı da muhte oika t;,b^ka medeniyetlsr taşıyar. bu l nın saysız cephesinde sayısız evlâdını nedir. Hastalarını güldürmek, eğlendir bir şey söylüyirsunuz: «Kullanılan bülif ilimlerJen hayat dilır.e gt:çmişür. hsi4> dılm lüzumunrİJiı çok faz'a. «u sakınmadan harcadı. Fakat 3 kıt'aya mek yoluyla pek güzel bir tedavi ça tün bu şeylerin aynca gülünc olmcsına yapılacaktır. dir. Beşer kültürünün bugünkü vaziyet Fek mühim bir yekun tutmayan \n ta raı LıLran; biran evv^l n.hayrt luiup yayılnuş hududlar gittikçe daralıyor, resi bulan başhekim, o zamana kadar itina olunmuş; zira bunlar oyunun lcab ve mahiyetine göre de bu ilimler ikiye rihî ve ilmî terkibleri tasıiyeye kalkış ht;ç. \dîr. evvel cvıhtjo oldvğu istılrrâı mülkiyeti sağlanmak istenen vatan topmensiy kalan orta oyununu İhya e'.miş ettirdiğinden fazla gülünc olursa isleaynlabiiir: Bunların bir kısmına «yaşaPelrol ithalât ve ihracatı rakları kapanuı elinde kalıyordu. mak hem doyıu değil, nrm kabil değil artı; tt n in edilmış olur. olabilir. Bu halk arasında şayi bir ri nilen hava yaratılmaz.» Ne demek İsyan bilgiler» ve bir kısmına da «ölmüş Nihayet 918 de çöken vatanın iskeletiIsmail hami DANtŞMEND Ankaraya nakledilmekte olan Petrol ilimler> diyebiliriz; meselâ «Tarih» il dir. (Jean Deny) nin Türk gramerinde tediğinizi iyice anlamadımsa d» İmpavayettir; lehine bir vesika olmadığı ne de çullandılar. Bu korkunc hengâmeSONgibi aleyhine de bir vesika yoktur. Orta ratorun arabasınuı çöpçü kamyonu gibi Ofıs, mayi mahruk ve madenî yağların mine nisbetle «Kelâm» İlmi bizim için dediği gibi (5), bugüa cOsmanhca» dede Mustafa Kemal Andoluyu mücadeleoyununun hangi tarihte ve kimler za bir şey olduğunu nereden çıakrdınız? fiatiannı tespitle meşgul olacaktır. Pet artık ölmüş sayılabiür. Tabiî «ölmüş» diğimiz kaııçık dil devrinds acemceden (1) Bk.: (Ali Suâvi), <L'!um Gazetcsi», ye çağudığı zamandır ki millî idrakte terkibJer alınmış değildi, Acem kamanında başladığına aid bir vesikanın Anna Koranen sadece bir araba için rol ithalâtı ve tevziatı petrol şirketleri dediğimiz ilimler artık ancak ilim tarisayı 1, 1286 Paris tab'ı, .Tiirklerin me sancılı bir şimşek çaktı: Altı asırda kaidesiyle terKu usulü alınmıştı: Osmanda mevcud olmadığı gibi. Türk tiyat de diyor. Siz cümleleri elbiselik ku tarafından yapılacaktır. İstacbulda pst hini aîâkadar edebilir. sâii zihniyyeleri. faslı, S. 26 ve «Os zanılan herşey kaybedildikten sonra, lıcada acemcs terkib usulü <canlı» iığıjosu hakkında geçmiş rivayetlerl tek maş gibi bedeninize göre biçiyorsuııuz. rol ve ber.zin tevziatı işlerini Belediye 2 Bütün bu İslâm ilimleriyle san'at nı muhafaza ettigi için Türk terlucinden mâniyanın uluma hizmeti. faslı, S. 16. kahramanlar yurdunun son temeltaşı, 7 (Çocukça) kelimesinin ne mana İktısad müdürlüğü tanzim edecektir. rarladığımı bir bllgisizlik buluyorsularının Türk dilinde bugün hâlâ devam fazia Acem terkibi yapıiırdı! Fakat bu (Bursalı Tâhir), •Türklerin ulüm ve fü anayurd da elden gidiyordu. nuz. Ben yeni rivayetler ihdas etmek da kullanıldığı aşikârdır. Doğru mana çıkarmak için kimsenin ruhundan is 937 senesindenberi giimrük eden ve bin yıllık kültürümüzden vazge gün bu eski kaide dilden tamamiyle çı ııuııa hizmetleri», 1314 İstanbul Ub'ı, davasmda değildim. Orta oyunu hakTürk milleti/bu acıyı yüreğinde duyLumley lerden çekilmiyen mallar çerek ilmî ve fikrî mazimizle birdenbire karılmış olduğu için, Türk dili o müıhiş Olukaddime, S. 4. (Arthur (Mme. tnuş, silâha bu hınçla sarılmıştır. kındaki sözlerim içia «Cahil orta oyun tianeye ihtiyac yoktur, yalnız okudualâkamızı kesmedikçe bundan sonra da ecnebi tesirinden tamamiyle kurtulmuş Davids), •Grammaire Turke», cuların rivayetlerine uyup...» dediği ğunu onhyabilmek kâfidir. İşte bu şahlanıştır ki bütün ilâhî sisMıntaka Ticaret müdüriüğü gümrük devam etmesine hiç bir suretle imkân olSarah Davids) in ingilizceden fransızcaya Frenk hayranlığı tabiri sizi kuşkudemektir. Onun için tarıhî ve ilmî bir nizden iki satır sonra orta oyunu palerinden, bütün yakıştırma ideal renklandırmasın. O bizim ezelî hastalığımız lere geien malların biran evvel çekilmesi mıyan bir çok izleıi ve tesirleri vardır. mânâ ile klişeleşmiş bazı terkibleri tek tercemesi, 1836 Londra tab'ı, cMedhal», langasını «Meydani sühan» diye tasvlr lerinden sıynlarak, basit ve mukadiçin mal sahiblerine mütemaüi ihtarda Bu tesirler, İslâm kültür ve medeniyeS. L. kelime gibi kullanmakta arıık hiç bir ve müntesiblerini birer belâgat ve za dır. İtirazlarımı (mugalata) şeklindeki (2) (Kâtib Çelebi), «Keşfüzzunun. des toprak kavgasa mahiyetile tarih sahtavsifiniz en güzel bir mugalata nümu bulunmakladır. Gümrüklerde 1937 setine aid tâbirlerden, ıstılahlardan ve hat mahzur kalmamıştır. Zaîen bu ilmî terrafet kahramanı diye tevkir ederek anesine çıkmışur. nesidir. Yazılsrımız bunu, okuyanlora nesindenbsri çekilmemiş olan ve güm tâ terkiblerden mürekkeb büyük bir k.bleri türkçeleşürmiye imkân da yok 1310 1311 İstanbul tab'ı, C. 1, mukadcıklı bir tenakuza düşüyorsunuz. rüklerde bekliyen mallar vardır. İşte millî mücadele ruhu, asıl 30 ağusdimenin •Taksim ül ulum. fas çok güzel izah eder. yekun tutmaktadır. Mcrhum (Necib A tur: Mesolâ «mecâzı mürsel» yerlne Şimdi gelelim yazılarınızdan anladıTiyatro hakkında az çok bilginize sım) ın dediği gibi bu tâbirlerle fstılah •mürsel raccâz» veyahud .vechi Ş3bch» ıı, S. 9 14 ve (Taşköprülü rade i Ajı tos büdur. ğım veya anlıyamadıklanma:' Feshedilecek bMik Türk milleti, Kurtuluş Savaşınuı ölüm lar içinde Yunan, Lâtin ve İran kültür yerine «şcbeh vechi» demek, «Bâbı AIi, med Efendi), •Mevztıâtülnlum», 1313 X İır.parator Aleksiyos'un Inıneli dair olan itimadım henüz sarsıln:amışÇay ve kahve ithali devlet inhisarına İslanbul tab'ı, C. 1, S. 117. tır. Anna Komner/in yazdığı şu bir dirim çarpırtıları arasında bu hayat redairelerine aid kelimelerden başka Ortaolduğunu, inmsli bir adamın maddî ve bâb., .Sadrı a'zams yorine geçmiş olduğundan çay ve kahve itna(3) (Necib Âsım), Mefatihülulum», aliteiini derinden duymuş, ve benimseruhî hallerini tasvir edersek klâsik bir kaç satırla Selçuklarda bir temaşa haAsya Türk lehçelerinden arabeaya geç ta'zam sadr» veyahud «Şeyhülislâm» >eyatının mevcud olduğuna siz de kar.i lâlçıları biriığinin feshi Ticaret Vekâle miş olanlar bile tespit edilebilir (3). Bu rine «İ^lâm şeyhi» demek gibi tir çey (Taşköprulü zade) nin «Mevzuâtül miştir. ililli Mücadeleyi, siiâhlardan evkomedi olaczğım söylüyorsunuz. O etince kararlaştırılmıştır. ulum> mukaddimesinin başmdaki maka vei bu iç inkılâbı başardı. ser elirr.izde ölmadığı için janrını siniz, fakat, nasılsa, bir kere İtlraz meyArab ve Acem ıstılahları iki kısma ayrı olur!... d3nına atılmıj bulundunuz. Şimii bu le, S. Z. (Genre) tayin mümkün değildir. YalTalebe kaydına başlandı lır: 1) Yalnız ilim sahasına münhasır Türk milletinin şuunı bu iman üze5 Yukarıda söylediği.iıiz gibi, islâm (4) Michel Br^al), .Essai de Seman rinde o kadar temelleşmiştir ki bugün Biz büdiğimiz, Selçuklar İmparatorun sun'î iddianızın lçinde naçsr bocahtâbirlerle terkibler; 2) İlim dilinden ha kültürünün kitab dilinden hayat diline İlk ve orta tedrisat müesseselerinde tique», 1924 Paris tab'ı, S. 271., nefluc olduğunu değil, harb korkusun yorsunuz. Manasım kaçırdığınız sözlsr, Cumhuriyet Türkiyesinde asker kaçağı dün sabaiıtan itibaren talebe kaydına yat diline, yâni kitabdan hayata geçmiş geçmiş bir takım ıstılahları, tâbırleri vs (5) (Jean Deny), «Grammaire d e la denilen tip artık yoktur. Bugün kahradan temaruz etüğini ele aldıklarıchr. altı üstünü tutmıyan cümleler, tendıkuzkelimelerle terkibler. terkibleri de vardır: En fazla tarihe, ebaşlsn.Tuşür. Namzed taiebe kaydı 28 lansue turque», 1921 Paris tab'ı, S. 774. man ordu saflarına çağırılan her köylü Bu suretle genişliyen süje, yazanm lar, teçhil ve tehzile teçebbüsler, me3 Evvelâ birinci kısmı ele alalım: debiyata, hukuka, evkafa, dıne ve biltyiül akşamma kadar devam edecektir. kudretine göre, her janrda pek güzel selenin tek âlimi ve karşınızdakine ders çocuğu vazifesine şevkle koşuyor. ÇünMejelâ bin yıllık edebî kültürümüzü in habsa Osmanlı medeniyetinin muhtelif l'aicbeier, evvelce Maarif müdürlüğü bir eser olabilir. Olamaz, efendim, veren tavırda hiiabeler, hep bu çabakü çok iyi biliyor ki artık ne Zillullab.Uç aylıkların tevziine tarafından hazırlanan piâna göre, men kâr etmedikçe, eskileıin «İlmi belâgat» îahalarına aid bir çok Arab Acem Selçuklar böyle bir eser yazamaz! layışlar, anafordan kurtulmak gayratiların emrile, ne de kendinin obnıyan kelimeleriyle terkibleri hcm yaa, hem le akıntıya kürek çekişler, bila bile sub oldukları mektebleıe müracaat ede dedikleri «EdebiyaU ilmini Divan devbaşlanıyor .ayreti neden? toprakları korumak uğruna can verecek ceklerdir. Bundan sonra mekteb idare rinin en mühim «sanâyi'i lâfziyye ve konuşma dillerimizde mühim bir yekun 2 «Ahlâkî muhavere» sözünüzden haksız bir davayı iltizam eucn avukat Emekli, dul ve yetimlerin üçaylık ma değildir. Kanı yakıız kendi selâmetine ma'neviyye» siyle ve bunlaıa aid tâbir tutmaktadır. Bunların tarkçeleştinlmeleshlâkî» kelimesini kaldırarak tahrif tabiyesi olduğuna kaniim. İşte bu ka leri hergün faaüyette bulunacaklardır. adanmıştır. Koruyacağı şey, bilmedigi leri ve ıstılahlarıyla beraber bilmiye ve ri imkân haricindedirı Çünkü bunlar Eişlarının tevziine malsandıklarınca yaile hak kazanmak İstediğimi söylüyor naatim dolayısile yazınızdaki: «Bildiğirından itibsren başlanacaktır. Maaşla idealler değil, büyük milletinin varlığüe, Feci bir ölüm yeni yetişecek Türk nesillerine de tildir âdelâ birer hâs isim şeklini almışlır. unuz. tAhlâkî muhavere bir piyes o niz bahislerde sizin hayranmızım. ilnnı En.lâk Bankasına kırdıran emekli, köyd«ki kendi tarlası, yuvasondaki kenKasımpaşada Kulaksız mahallesinde miye mecburuz. Zaten Maarifin edebiyat Meselâ «vakfiyo, «i'lânı», «icazet», «keamazlı diyorsunuz. İstihzaya hamlet tifatınızdan sonraki, «Bilmediklerin'ızde clul ve yetimlere tevziat dün yapılmış ve di namusudur. tebe», «feıman., .menşur, «gazel., «kasieyin, yenün ederim ki anlamadım! de münekkidiniz olmama tahammül e oluran 60 yaşlarında Makbule dün sabah programlan da bu mecburiyete göre terilk olarak malullerin maaşları verilmişHakikî milliyetçiliğin, millî müdafaa Jünyada mevcud piyeslerdeki ahlâkî diniz'» cümlesile âlimane (!) ihtarınız evınin bahçesinde su çekerken muvaze tib edilmiştir. İşte bu vaziyetten dolayı de». »fetvâ», «imsâk», «mescid», •hutba., tir. Malsandıkarmca tevziat çarşamba ihtiyacının, vatan yolunda can vermek çok hoşuma gitti. Bu sevketlu (!) cüm nesıni kaybederek kuyu yanmdaki bü edebî kültür dilimizde «aruz», «bahr», «mahmil», «süıre», «ulufe», «mevâcîb», nuhavereleri toplasanız cihanın en bü«hamse», «kaşv», rdivan», taht., «zcâınet», «temcssük», perşembe, cuma, cumartesi, pazartesi ve feragatuıin bu kadar geniş mikyasta, bu k kitabhanesini teşkil eder. Her hal leyi aynen benim de kullanmama mü yük su fısısına düşerek feci bir surette • cinas», .fahriyyc», •lıicv», «intâk>, .irticâl», «kayd», .revî, «hicret», <bi"set», «süıınet», •salâ», «ta salı günleri yapılacak ve ayın 8 inci günü derece sade, sahih, maddî şekilde milll saadenizi hürmetlerimle rica ederim! bcğulmuştur. ahlâkî kelimesini benlm bildi«Iugaz>, «makta>, •nıüfrcd», .mülcmma». rikat» vesaire gibi haik dilinde daima tediyatın arkası alınacaktır. Kemal £min Bara vicdana yerleşmesinden büyük, dünyada jim bir manada kullanmıyirsunuz. Ekmek karnesi kâfi gelmedi •nıuTassa», «nesib», «redif., «sebk>, kullanılacak kelimelerle .izalei şüyu», Maaş sahiblerinin tayin edilen günde hangi sosyal inkılâb olabilir? 3 Komedinin gülünclü oyun oldu(1) Bimar divar vezninde, hasta ve mensub olduklan malmüdürlüklerine İstanbul için eylul ve birinciteşrin ay «ta'kid», «ta'nıiye», «tardiyye», «tazmin», «farzı kifâyc, «ba'sü ba'dclmevt., .^r,unu ve benim fikirlerin, vak'aiann mariz demektir. Kırk asırlık kahramanlar ırkının bu • zıhal», «Kelâmı Kadîm., «beytülmâU, müracaat ederek ayhklarını almaları günkü çocuklarında selâmladığımız bu ehzili bütün eserlerin mevzuunu teşBürhanı Katı' sahlfe 138. Musahhah larma mahsus ekmek karneleri kâfi gel «trrdid», ttevriye» ve «zihaf. gibi fonetik «Aşerei mübeş^ire», «hırkai şerif», ka Defterdarbkça bildirilmektedir. Jl eder dediğimi kabul ettikten son olarak Matbaai Amirede güneşli imandır ki bize, çelik kalelerden basılmıştır. mediğinden Ticaret Vekâletinden tel ve semantik bakımlarından hiç türkçeleşmemiş ve hayat lisanma da hiç gir demi şerif» ve «Ravzai nıutabhara» grafla yeniden karne istenmiştir. «Aleksis'in taklldinln bu tarzda bir 1212. Festival şarkıları plâklan ziyade güven vermektedir. memiş tâbirlerle «berâati isühlâl», gibi idarî, dinî ve tarihî terkibleri ve aer olduğunu isbat etmek şartile. İdEürhan ve Seniye Tepsinin «galatı tehekkümi», «hü=ni ma(la>, hattâ «izzeti nefis», •hüsnüniyet», «gay Millî oyunlar festivali münasebetile Feridun OSMAN Ua kuru sözden ibaret kaldıkça benim İkmal imtihanları •îlıâmı tenâsüb>, •hüsni ta'lil., «sehli rimüslim», «efkâTiumumiye, .tercemei Eminönü Halkevi tarafından Devlet kimse inanmaz» diyorsunuz. Anna muvaffakıyetleri Lise, ortamekteb ve muallim mektebKonservatuvan korosu ve Halkevi or onun ayağındaki ıstırab bir takım lerinde İkmal imtihsnlarına dün baş Yeşilköy Halkevi bahçesinde perşem mümteni», «vechi şebeh», «tecâhüli hal», «suukast», veeaire gibi tek kelime kestrasımn iştirakile imal ettirilen plftkkomedilere mevzu teşkil etti. diyor. lanmıştır. İkmaller 8 eylulde bitecek, o be günü akçamı Burhan ve Seniye ârif», «mccâzı mürsel» vesaire gibi bir haline gelmiş ölü terkibleri ve tkütüb Iar gelirinin tamamı sosyal yardım şu«has'.ahane/haştâne., İşte size bir vak'anın tehzili; başka ne gün lise bitirme, ertesi gün de ortamek Tepsinin İskeçleri halk tarafından. bü çok terkibler mevcudiyetlerini daima hane/külübâne», Nüshası 5 kuruştur. besine aid olmak üzere satışa çıkarılİstiyorsunuz? Bu sözleri kuru bulu teb eleme imtihanlarma başlanacaktır. yük bir rağbetle karşılanmış ye saat muhafaza edip kalacaklardır. Bunların «eczahanc/erzâne», «tasdikname., .şaha mı;tır. Türkiye Haric türkçeleşmelerine imkân yoktur: Çünkü detname» gibi mürekkeb kelimeleri teryorsanız, siz aksini isbat ederek nemiçin Sözlü ve olgunluk imtihanlan 29 eylule dokuzdan itibaren izdihsmm önüne geiçin Plâğın arkasmda İki sesli bir halk böyle asırdîde ıstılahların ilmî mânâları cemeye kalkışmak, hem bin yıllık muhlisini söyleyiniz. Senelik 1400 Kr 2700 Kr, kadar bitmiş olacak, 1 ilkteşrin sabahın çilmek için bahçe kapılarını kapatnıak teşem bir medeniyetle alâkayı kesmek, şarkısı da bulunmaktadır. Çok beğenifonetik şekilleriyle kaimdir; bu şekil 4 Komedi kellmesl hakkında İlk Alb avllk 730 . 1450 . dan itibaren de yeni yıl tedrisatına baş mecburiyeti hasıl olmuştur. Bu rağbet bozulursa o mânâdan da eser kalnıaz: hem de bütün bu tarihî ve ilmî klişele len bu plâğı okuyucularımıza hariretle yazınız şöyle İdi: «Esasen bu kelime Üç aylık 400 . üstadıazam Abdülhak Hâmidin âsarın800 > lanacaktır. tavsiye ederiz. Bedeli 138 kuruş olup Meselâ .fahriyye. mukabili olarak «öğü rin sırf fonetik şekilleriyle ifade ettikaynen muhafaza edilrneyip tercüme Bir aylık 150 > Yokfnr, Sahibinin Sesi plâklannı sataa bütün Diğer taraftan lise ve ortamekteblere dan Eşber, Finten'den parçaların inşadı nüş. veyahud «öğiintü» gibi tiirkçe bir leri asırdîde mefhumları. karşılıksız bıedilse idi hakikat meydana çıkardı.» müesseselerde bulunmaktadır. a'ınacak parasız yatılı talebenin türkçe san'atkârm kudreti karşısında sürekli j o f Bu sefer de bu söze İlâve ediyor, <Keşekil kabul edecek olsak, erabca «fah rakmak demekiir. edebiyat imtihanları bugün, matematik alkışlarla bürünmüştür. Eminönü Halkevi arzu edenlere 200 mal Emin Bara bunu anlıyamamış. ODavalâciro'nun tahasüsatını hâvi pa riyj'e» tâbirinin Divan edebiyalında ifaTarilıimizin, medeniyetimizin ve içti kuruş mukabilinde muntazam bir am Gazetemîze eönderileu evrak re yazılar labilir. Komedi olmaymca da onu tarif imtihanl?rı da yann yapılacaktır. saj İle Seniyenin danslörı ikişer defa de ettiği hususî ve tarihî mânâyı kat'ly mai hayptımızın anlaşılması için, yani balaj içinde posta İle adreslerine gön neşredilsin edilmesin iade edilmez ve İçin komedi kelimesi kullanılmaz, meyen ifade edemiyeceğimiz gibi, «tecâhiili tekrar ettirilmiştir. kendi kendimizi unutmamsklığ'.mız, irin derecektir. ^ MEŞHini 2 ROMAN • zivamdan mes'ulivet kahul olııntna.K sele bu kadar basittir.» diyorsunuz! Cenabıhak iz'arJarımızı müzdad etsin! Marcel Prevost Mihri Geray «Tekefell» köyü tenha bir köydü, faKör Hasan şöyle bir dohştı, haberi A muhterem, komedi sözünü ne sayın kat her insan topluluğunda olduğu gibi kime söylediyse karşısındaki kahkahaHami Danişmend, ne de ben kulkniçinde umumî alay mevzuu olan bir yı kojrverdl. dım. Aynen kullanan Anna Komnensima mevcuddu. Köyün sümüklü çocu Gel şu oğlanı bulalım. dir. Zannederim Bizans Prensesi bu Somerset Moueham Nurî Eren ğundan, küçük kahvenin karanlık köDursun daha kuyunun başındaydı. Üföziin medlulünü zatialileri kadar bişesinden ayrılmıyan sakallı ihtiyara kazerine doğru on, on beş klşinin gellirdi! dar hemen herkes Dursunu görüncs bu diğini görünce, hayret içinde kaldı, ge5 Muhavere orta oyunu ve tulflat İmam bir lâhavle çekti ve güliim du: garib vaziyette bulduğu için şaşmadı, ne içini bir korku kapladı. Kaçmak iszavallıyı, ilişmeden bırakmazlardı. Durtiyatrolan tabirince iki kişi arasında Böjle mi yutacak, ha böyle mi? fakat Dursun, imamı görünms ayağn tedi, etrafını sarmışlardı. sun hayvanları severdi. Köpekler ona sedi. Dursun kahvenin bulundıığu köy Tanesi 100, cüdli 135 kuruş, hazır cevabhğa istinad eden konuşmıDursun zıvanadan çıkmıştı, gözleri kalktı: hiç havlamaz ve o "kazları gezdirirdi. içinden hiç geçmezdi. O akşam kahve Dursun dağ geliyor, kaç! ^ ya denir. Yazılı bir eserden ezberle Ben gîdiyorum amca. dedi. Imamın yanmda kalır, kısa ahçab mi nin önüne geldi ve ilk önüna gclene faltaşı gibi açıimış, katıla katıla BÜ]Ü Dağ geliyor. nsrek söylenirse ona (diyalogue) muyordu. Ağzından salyalar, gözlerinden İşte imam buna şaşırdı. Dursun sonareli camiin ufak işlerine bakardı. İ içini döktü: Eller gene yılan gibi parmaklarla ukabili olarak, çaresiz, ayni kelim<;yi «Sivridağ» köyü yutacak, diyebildi. yaşlar akıyordu. rulmadan anlattı: mamm güzel kazlan vardı ve Du'.sun zandı: Uy yapma, yap ma. Gel Dursun, otur! Gidiyorum, burada ben, dağdan bunun için hayatmdan biraz memnun Dağ geHyor Dursun! O akşam iyi eğlenildi. Dursun bh korkuyorum, köyü yutacak! Onun ıç'n Dursunu oturttular, etrafını sardılar. du, zira onları kendisi gezdirirdi DurDursunun gene omuzlan kaikmış, köpsk gibi kaçmak istedi, bırakn.adı bu köyden uzaklaşscağım. sun hakikaten biraz eptaldı. Fakat a O akşam İyi eğlenildi. yüzü takallüs etmişti. Vahşi gözlerle lar. Yerlere kapanıyor, yuvarlaınyor, İmam gene lâhavleyle başını salladı kıla İhtiyacı yoktu ki. Bununla bera Demek köyü yutacak! iki yanına baktı, birden umulmadık ber köy dışını en iyi tanıyan oydu ve Dursun gıdıklanırdı, kendisine doğru gülüyor, ağhyordu. Köylü çok eğlendı. ve gülümsedi. bir çevıklikle sıçradı, kendini kuyunun Oradan kimse ayrılmak istemezdi oma Haydi evlâdım bırsk bu s^çmacivarda bulunan bir kaç harabeyi gör bir el uzanınca vücudüne değmese bile, içine bırakü. Kollar İndi, ağızlar susmek için arada sırada beliren seyyah çok fena olur, yüzünü buruşturur, o birden gök delinmiş gibi müthiş bir lıkları, hiç dağ köy yutar mı? tu, şaşkın gözler bakıştı. Yazan: UANS FALLABA Çevlren: NURİ AKBÜN yağmur boşandı. Herkes dağıldı, Dur Yutscak, yutacak. muzlarını kaldırır acayib bir hal elırlar daima onu yanlarına alırlardı. Dursun kurtulmadı. Kuyndan ölüsüsun da ıslanmca biraz kendine geldi, Bu kitab, romanlarl yalnız Almanyada 1,000,000 satllan en kuvvetll İmam uzatmadı, doğrudan doğıijya Dursunun kuyusunu kazan da bu say dı. Uzaktan onu gören oldu mu işte nü çıkardılar. Köylüler iyi adamlardı. imamın evine koştu ve her gece olduğu kandırmanın zor olduğunu biliyordu. romancınra en kudretli eseridir, yahlar oldu zaten. Harabeler köyden böyle elini uzatır, parmaklarını oynaDursunu gömdüler ve ona acıdılar. gibi kendini samandan yatağı üzerino Sen bilirsin. Ev\elâ biraz su çek pek uzak olmıyan «Sivridağ» ın e'ek tırdı ve hakikaten eğlenirdi, zira aptal Küçük Adam, küçük bir cüssenin değil, cemiyet içinde en büyük Aradan bir ey kadar geçmişti. ŞldEttl. de, sonra gidersın. lerindeydi. Bir gün seyyahların birisi oğlan soğuk su altmda kalmış gibi titmücadelelere onu raecbur eden çetin bir vaziyetin senbolüdür, İnsana Uykusu, nefesini kesen bir kâhusla Dursun torbasını bıraktı, başını sal detli yağmurlarla dolu bir ay. Bir gegarib bir şey söyîedi, yanındaki arka riyerek kaçar, uzaklaşırdı. ve onun iç hayatlndBki büyük kudrete inanan Hans Fallada, bu şaheser ce sabaha karşı, «Tekefeli» .köyünün çöktü. Yalnız «SİvridEğ» ı görüyur, 1 or lıya sallıya kuyuya doğru ilerledi. daşma uzun uzun bir şeyler anlattı, Demek köyü yutacak! eserile, mücadele sevgi ve sadakatin bir incilini yazmlştır, bastonile kâh' dağı, kâğ köyü gösîerdi. Hemen hemen köyün bütün erktk kuyor, kaçmak istiyor, ayaklarını kalİmam camiin avlusuna geldiği vakit. srkasmdaki «Sivridağ» yerinden 0511aTarihî hazırllyan haldir, Almanyanln bu gününü hazlrlıyan da Hans dı ve bir heyelân netlcesî köyün üzeArkadaşı başuıı salladıkça elini güğsü leri Dursunun Daşına toplanmış, etra dıramıyor ve dağ üzerine doğrj kayı kör Hasana rastladı. Kör sordu: Fallada'nln eserlerindeki hâdiseler ve ölmez tiplerdir. Bu kitabda dünü rine kaydı. Tek can kurtulmadı, ne vurarak «Hiç yanılmam» dedi. Dur fını sarmışlardı. Biri elinin parmakla yordu. Bir ara paımakları yılanlar gibi Senin aptal oğlari ne âlenıde? değil, hcrhangi mücerret bir hâdisünin hikâyesini de değil, bugünü sun bütün söylenilenleri can kulağjyla rını oynatarak gözlerine doğru uzattı: oynıyan ellerin uzandığını gördü. Sonra İmsm gene başını iki tarafa sallıyaBir ay evvel bu köyden geçen seyhazlrllyan sebebleri bulacaksımz, dinledi, anlamak istedi, hem bir çey Böyle mi yutacak, ha böyle mi? kendini gene üzerine doğru kayan si rak: yah müthiş memnun oldu. SöyleJİği Dünya Muharrirlerinden Tercümeler Serlsi 6 3 6 4 ler de anlar gibi oldu. Anladığından Derd oldu basıma, dedi, şimdi de çıkmıştı. Arkadaşına döndü, elini göğDursun, köpek görmüş bir keJi gibi yah «Sivridağ» ın karşısında buldu. korktu. Akşam köye dönünce korkusu iskemlenin üstünde toplandı. Büyük bir Sabah canlı bir güneşin ışıklarile kö gitmiye kalkıyor, dağdan korkuyormuş süne vurarak: 320 sahife 2 cild 1 0 kuru? Ö daha ziyade arltı, fakat anladığı her kahkaha koptu, gülünmiyecek gibi de ye saçıldı. Dursun erkenden kaikmış, Söylediğim kil tabakasının üzerinKör Hasan gülmekten kırıldı: şeyi unutmuştu, imaraa yalnız: Dağdan kaçıyor, tuh A l l ^ belâ de bu dağ kayacak demişüm, hiç yağildi. Şimdi artık herkes elini uzatıyor, bir sopanın ucuna bir torba geçiıtriş, £gg, «SİffjdftjU tefji yj^tafaJs. divorju rarmaklarıaj nılmam. İmam onu bu sını versinl yakla|tıııj'Oi: Gene Selçuk Tiyatrosu Kemal Emin Bara C . Sırası ~* Geldikçe | Asıl 30 ağustos 30 ağustos sabahı, al sancağrn şafak havasma katılmış ordu birlikleri geçerken, düzgün safların zelzeleli ayak scslerine dalmış, onu asıl 30 ağustosu düşünüyorum: Sayın Selim Nüzhet Gerçek'e Türk dilinde Semantik ve Fonetik bakımlarından türkçe'.eşmiş veyahud hiç türkçeleşmiyerek ülcuğu gibi kalniış Arab ve Acem kelimelerir.i bundan evvel yedi grupa ayırmış ve bunların ilk altısını şimdiye kadar gözdsn geçirmiştik. Şimdi de bizim bu tasnifimizde yedinci grup itibar ettiğimiz İslâm mec'eniyet ve kültür kelimelerine geliyoruz. * ^ ^ w * * * ' Yazan: İsmail Hami Danişmend 3 Ne, savaşlar yorgunu bir kahraman milleti mezardan alıp «gök gürültülerini andırır tarraialarla sahnei tarihe yeniden çıkaran» eşsiz zafer, ne onun aydın parıltısında yaratılmış yeni rejimin Daşarılan.. Bunlara, biz ve bizim olan bu realitelere, artık şaşmıyoruz. Yalnız övünüyoruz, inanıyor ve güveniyoruz. CUMHURİYET fibone şeraiti Bakir Adam Renkli Peçe Ahmed Kalid Kifabevi = Miçük hikâye Köy yutan dağ Yazan: Sntvan Gizli 1,000,000 KUÇUK ADAM.NE OLDU SANA REMZİ KİTABEYİ