16 Ağustos 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Ağustos 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

u sütunda çıkan razıları muntazaman oKunıak lutfunda bulunan aziz okuyuculanm bilirler ki ben, Yedek Subay Okuluna sancak verilmesi üstünde, bir hayli (Baştarab 1 inci sahilede) nın Mançuko ile İç Moğolistanda bükalem sallamıştun. Bu, benim şahsî dilekumetinin işgali altındaki Çin eyalet yük ölçüde tabşidatta bulunduğunu göğim değildi; «Yedek Subay Okuluna sanlerine taarruz ederek buralardaki Çung rerek, bu sırada Japonyanın kendisini cak» dediğim zaman bu okulun yetiştirbaşka bir şey deBu davanın ilk King askerî kuvvetlerini tard ve irnha arkadan vuracağına kanidir. Bunun için ,•»«••••»• Y a z a n : »>%w»*i • ğildir. Binaenaleyh diği binlerle ve binlerle müne\\'er Türk tezahürünü eski zaya çalışacağını uzun uzadıya anlatmaga Amerikadan, Japonyaya taarruz etmeyedek subayının, her yıl orada yuıd ferdlerin muhtari müdafaasını öğrenen bir kaç bin Türk manda şüri, cemiçalışmıştık. Bu suretle, Japonlar, Hol sini ve bn suretle onu Rusya aleyhinc yet, hürriyet ve a gencinin, hatta bu okula girmeğe namyeün maşerî ihtilanda Hindistanından sonra Avustral hareketten meneylemeslni istemcktcdir. îadlıkları bunların zed bütün gencliğin umumi armsuna yaclarına hizmet et I İşte 7 afustos sabahı başlıyan ve hâlâ yaya çıkmıyacaklardı. Çünkü onların yaradılışlarından d mek şartile kabul kuvvet ve kudreti, Malezya, Birmanya bitmemiş sayüan yeni Salomon veya yetercüman oluyordum. Onun için her fıreden Eflatun'da görüyoruz. Hiç oir fikir kalbur üstüne çıkmış olanlar kendilcrin ğan bir imtiyaz olmayıp cemiyetin icab sat düştükçe Yedek Subay Okuluna sanve Hollanda Hindistanından sonra hem t ni Mercen denizi muharebeleri bu sesebebsiz doğmadığı için bu fikrin de bir de gördükleri şahsiyeti tabiî bir ımtiyaz ve zaruretlerinden doğan hallerdlr. cak istedim. Okul, İstanbulda Harbiycde Büyükçekmecede ölümle neticelenen Çinde Çung King'e ve hem Avustralya beble, yani İngiliz Amerikan deniz ve Hiç şüphe yok ki bütün bu fikirlerde iken onlan, yağmura, çamuM, tıpiye, sebebi olacaktır! Filhakika Eflatun'un za gibi duymağa ve haiz oldukları yaratıya karşı ayni zatnanda harb ve hareke hava knvvetlerinin taarruzile başlamış bir kamyon kazası olmuştur. Mustafa manı içtimaî buhranların tam manasile cılık sıfatile asıl hakimiyeti kendilerin çok önemli bir hakikat payı vardu:. İn kızgın güneşe bakmadan €iHürriyttiebete kâfi gelmiyordu. Japonya, ya Avus tır. Zırhlı, kruvazör, uçak gemisi ve isminde bir müteahhidin oğlu on ıkl duyulmağa, düşünülmeğe başladığı bir de bulmağa başlarlar. O halde ki devlete sanın içtimaî bir varlık olduğu hakikati diye» tepesinde talime; Maslakta tatbikatralya seferine girişecek ve yahud bu muhriblerden mürekkeb büyük bir İ n yaşında Muzaffer; babasına aid kanıyokarşı fer4 fikirleri artık bu cereyanın de tam manasile ancak zamanımızda an ta gidip gclirlerken her gördükçe ve nu geri bırakarak kuvvetlerini, beş yıl giliz Amerikan donanması refakatinde nun basamağında giderken, kamyin bir zamandır. Daha önce Sofistler ve Eflalaşılmıştır. Bütün dünya gibi biz de bu genc göğüslerinin bütün kuvvetile: tun'un hocası Sokrat felsefenin vüzünü tabiî bir neticesi olur. danberi uzayan Çin seferini tamamlama bulunan bir çok taşıt gemileri Salomon virajda şiddetli bir sarsıntı geçırmişFakat tekniğin kuvvetlenmesile birlik hakikatten çok faydalanmış bulunuyoga hasredecekti. Fakat o, Çine taarruza adalarına asker çıkarmak istiyorlardı. tir. Basamakta duran çocuk, sarsıntı tabiatten insana ve insan cemiyetine çebaşlamakla beraber, Avustralyanın şi Japonlar bunlan 7 agustos sabahı keş dan sırtüstü yere düşmüştür. Asfalt virmekle ferd ve cemiyet meselesini bir te hayat ve cemiyetteki değişme;er hız ruz. Ziya Gökalp unutulmaz tesirlerini Yedek subay ölür de dönmez er meydanından mal, şimal dogu, doğu ve cenub dogu fettiler ve havadan taarruza başladılar. yolda olan bu kazada, çocuğun kafatası düşünce konusu olarak ele almış bulu lanıyor. Büyük sanayi ve sermaya haki bu bakımdan yaptı. Büyük Türk inkılâb r.uyorlardı. Yalnız eski Yunanda ferdle miyetini gittikçe artırıyor. Buniarm re ve onun kahramanları ana ilhamlarını Diye gürleyen seslerini her duydukça, sundaki adalan alarak beşinci yer kıt. 8 agustosta torpedo taşıyan Japon u çatlamıştır. Guraba hastanesine göndeasını tecrid etmek zorunda idi. çaklan taarruza geçtiler, ayni gün ak rilen Mu2affer, orada ölmüştür. Adlî cemiyet münasebetleri ancak küçücük aksiyonları başlaymca bu romantik na Türk cemiyetinin ferdleri aşan irade ve milli bayramlarda, scrt adımlarla çelık sitelerde yaşandığı ve bu siteler ahaliai zariye yeni cemiyet hayatının realist ihtiyaclarından aldılar. Ana yasamızın bir duvar gibi yırrüyüp geçtiklerini her Japonya harekâtı ve tahminlerimiz şam karanlığı olunca da Japon harb ge hekim Hikmet Türaer, cesedin gömul nin çoğu tabiî görülen kölelerden teşek göıüşlerile sarsılıyor. Sosyolojinin cemi ilk maddesi olan «Egemenlik kayıdsız, seyrettikçe, sancaksız Yedek Subay Oveçhile çıktı. Hatta Filipinleri tamamile mileri kombine Müttefik donanmasına mesine müsaade etmiştir. Hâdise etra kül ettiği için dava olanca ajamet ve yet mefhumuna verdiği yeni nana da şartsız Türk milletinindir» düsturunu kulu bana yetim ve öksüz gibi geliyorsaldırdılar. Bu muharebe geçen Mercan fında tahkikat yapılmaktadır. zaptettikten sonra bile bir Avustralya önemile duyulacak gibi değildi. buna ayrıca yardım ediyor. Romantikle telkin eden kuvvet de cemiyetin mutlak du. Her alayın sancağı vardı; muvazzaf seferine girişmedi. Çünkü onun maksad denizi muharebesinden hem daha bü Bir çocuk pencereden düşerek Ümmet ideali ile taazzuv eden Orta rin tasavvur ettikleri hürriyet ve şahsi ve kesin olması gereken iradesinden gel subaylarımızı yetiştiren, aslanlar yurdu öldii ve hedefi Çinden sonra Rnsyanın nzak yük ve hem de daha kat'i olmuştur. Bir zaman araya girdikten sonra masele u yet tasavvurlan artık mubalâğa görüle mektedir. Şahsiyet dahi asırların maddî Harb Okulunun sancağı vardı; kahraman uçaklannı Fenerde oturan Süleyman oğlu sckiz dogu eyaletlerine taarruz etmekti. Fil çok Japon uçakları kendi zun asırlarca yatışmış bir halde kaldı. rek ikinci plârîda kahyor. Bunun yerine ve manevî mirasını toplamış olan müs denizcilerimizi yetiştiren, Heybeüde Dehakika Japonya, Çine ve Rusyaya ga düşmanın harb gemilerine çarpmak su yaşında Hüseyin; evin üçüncü kat penBu devirde yalnız ferdler değil, kavim ferdlerin şahsiyetlerile birlikte cemiyete takil cemiyetlerde bulunur ve ancak niz Harb Okulunun sancağı vardı; fakat lebe çalamadıkça Amerikaya galebe ça retile bir çok gemiler batırmışlardır. Ja ceresinde oynarken sokağa düşerek ler ve milletler bile ümmet camiası tâbi oldukları fikri yürümeğe Daşlıyor. bu cemiyetlerdedir ki ferdlerin bir hay yurdu korumak için muvazzaf arkadaşpon iddialanna göre, Müttefiklerin harb yaralanmış, kaldırıldığı Şişli Çocuk lamaz. Japonya, Rusyanın elindeki doiçinde toplanıp birleşmek şevkile kendi Bu cereyanın memleketimiz fikriyatında siyetleri ve hür yaratma iktidarları mev larile beraber, ayni saflarda yanyana dötn Asya cyaletlerini alıp Rus askerî ve içi asker dolu taşıt gemisi zayiatı hastanesinde ölmüştür. da tesirleri olmuştur. «Ben benim, sen de cud olabilir. Cemiyetin realist mahiyet vüşecek, onlarla beraber ter ve kan dölerinden geçmişlerdi. büyüktür. Neticede Japonlar Avustralkuvvetlerini buralardan çıkannadıkça Cam silerken... sen, ne rab, ne ibad» diyen ve kürsii teki bu telâkkisi ferdin hürriyetini ce kecek, Çanakkale muharebelerinde olYenizaman, Ortazamanın aksine olarak Büyükadada Çiçeklipalas sokağında ve Çung King askerî kuvvetlerini alt et yanın şimalinde ve Port Darwin'in hemen karşısındaki Kei, Temper ve Aru 4 numaralı evde oturan Luinin kızı ferde büyük bir önem vermek hareke temaşa» larında kartallar uçtuğunu söy miyetin umuma aid olan menfaat ve duğu gibi, onlarla beraber bir günde medikçe arkası emin sayılamaı. Ne vaülküsile mukayyed kıbmayı emreder. yüzlerce şehid verecek olan Yedek Suliyen şairlere karşı Ziya Gökaipy: kit bunlan yaparsa, ancak o zaman A adalarını işgal etmişler. Bununla bera >n bir yaşında Mariça, cam silerken tile başlar. Ve bu hareket XIX uncu asıa «Ferd yok, cemiyet var», «Hak yok. va Yalnız bu hakikatler anlaşıldıktan sonra bay Okulunun sancağı yoktu. ber Amerikalılar da Japonlann evvelce bahçeye düşmüştür. Yaralanan kız, Ye kadar gittikçe kuvvetlenir. XIX uncu vustralya seferine girişir ve şimali Azife var. düsturlarile reaksiyonda bulun burada san'at bakımmdan çok diskat eişgal ettikleri bazı Salomon adalanna dikule hastanesine geürilmiştir. asırda sosyalizm cereyanlarile birlikte TUrk sancağının gölgesi altında canla merikayı bütün Pasifikten çıkararak duğunu biliyoruz. Filhakika içtımaiyat dilmesi icab eden bir noktaya işaret etcemiyet lehine bir reaksiyon hasıl jldukbaşla çalışarak yetişmek, onun ı?ere[ini Çamaşır asarken... Hindistan işile de ciddî ve faal bir su asker çıkararak tutunmağa muvaffak çı telâkkiye göre bir cemiyet içinde bü mek lâzım gehr. Romantik ferdcılik teolmuşlardır. Tophanede Kadiriler yokuşunda ctu tan sonra ayni asrm sonunda ferdciîiğin korumağa alışarak subay olmak hakkı, rette meşgnl olur. yümüş ve onun kültür miraslarile bes lâkkisinin benliğimizi şişirerek cemiyean Sabahat; evin taraçasına çamaşır yeniden dirilir gibi olduğu görülür. İçinhiçbir münevver Türk gencinden esirNetice malum olmadıgı için daha fazla Halbuki Japonlar, milli Çlni henüz alt lenmemiş olan ferdlerin bir hayvandan ti sadece kendi hesabımıza bir alet gibi malumat vererek şimdiden tahminlerdc sarken, bahçeye düşmüştür, Yaralana de bulunduğumuz asırda bu çatı^manm farkı olamaz. Onu bir insan ve bir şah kullanmak tehlikesi olduğu gibi cemi genemezdi. edemedikleri gibi Avustralyanın etrafm>ak, Beyoğlu hastanesine kaldırılmış büyük ihtilâl ve inküâbları başlar ve Nihayet, benim bu sütunda müdafaa daki adalan zaptederek beşinci yer kıt bulunmak istemiyonım. Müttefiklerin siyet yapan etkilerin başında bütün ku yetin de ferdi münhasıran kör bir vasıtır. ııihayet cihan harbini doğurur. Şimdi bu eltiğim davanın haklı olduğu anlaşıldı. asını Amerikadan tecrid de edemediler. bugiin Vzak Doğudaki davalan Japonrumlarile cemiyet gelir. Deha bile muşeri ta derekesine düşürecek kadar ifrata gitgelişmenin geçirdiği safhaları göre'dm. Yedek Subay Okuluna sancak verildiğiÜziim kopanrken... Avustralyayı tecrid için Japonlann lan Rusyaya taarnızdan menetmek olup vicdanın bir mihrakından başka Hir şey mesi tehlikesi vardır. Üstelik cemiyetin Rönessans ve reformlarla başlıyan ye değildir. Nebatlarla hayvanlar muhıtlerj iradesini tam yerinde kullanmak da ko ni bana, müjdelediler, sevindim ve AnYıldızıia Zafer mahallesinde oturan C'eîebes adalanndan sonra Yeni Gineyi, bunun için Alaskaya asker göndermekte Salomon adalarını, Yeni Hebrides, Yeni ve Aleoutes adalanna nçaklarla taarruz Mehmedin kızı on beş yaşında Saadet; nizamanın en bariz hususiliği tabiat fel olan tabiate uymak sayesinde yaşadık lay bir şey değildir. Bunun için devlet karada Yedek Subay Okuluna koştum. bahçedeki asmadan üzüm kopanrken, sefesine bağlanmak, tabiat kanunlarına ları gibi insanlar da kendi muhitleri olan teşkilâümn içtimaî ihtiyac ve üıküye Okulun müdürü ve yedek subay alayıKaledonya ve Yeni Zelanda adalarını la/da bulunmaktadırlar. nın komutanı olan güzide kurmay p.lbay yere yuvarlanmıştır. Bacaklarından ya riayet etmek, ferdi kendi istidad ve kaL birer birer zaptetmeleri iktiza ediyordu. cemiyetlere bağlıdırlar. En şahsî ve göre kurulması ve herşeyden çok içtiDoğu cephesinde: Ali Rızanın odasuıda, ihtiram köşesinderalanan kız, Beyoğlu hastanesina götü biliyetlerinde serbest bırakmak, Tanrı serbest zannettiğimiz arzu ve rüyaları maî adaleti gözetmesi lâzımdır. Büyük Geçenlerde onlar bu maksadla Salorülmüştür. ile olan münasebetlerde bile katolik ki mızda bile onun baskısı vardır. Hatta Türk inkılâbından doğan altı ok da bize ki camekânın içinde, iki eski söz kulKafkas şimal eteklerinde Georgimon adalarını almağa teşebbüslerinde lanmamı hoş görün serbülend ve şehlelisesinin mutlak ve umumi hâkiıMİığuıi vicdan dediğimiz ahlâkî sansür bile o bu adaleti işaret etmektedir. Oiomobîl çarph orada Müttefik ve kombine İngiliz A jevsk'm zaptından başka ehemmiyetli vend duran sancağı gördüm ve gözlerimFatihte Malta çarşısından geçen on tanımıyarak bunu protesto etmek ve ni r.un içimize kadar islemiş baskılarından 1 merikan hava ve deniz kuvvetlerinin jeni bir hâdise yoktnr. le öpüp okşadım M. Sekib TUNC iki yaşında Aliye otomobil çarpmış. hayet Tanrı ile doğrudan doğruya mütaarruzlarına ugradılar. Birinci Mercan H. E. ERKtLET Ali; yaralanarak Şişli Etfal hastanesin nasebete girmek, yani her ferdin ibadeAğustosun 22 nci günü, parlak bir tödenizi muharebesinde iki taraf da ağır 2 de tedavi altına alınmıştır. 1 tini kendi ana dilile yapmasını istemek renle Yedek Subay Okuluna ve alayına II zayiat vermiş ve galib ve mağlub tayini Üniversite kamplarının suretile protestanlığı muzaffer kılmak sancak verilecektir. O gün yedek subayTramvaydan diiştü güç olmuştu. Japonlar galib olsaydılar ar, bu sevgiliye ebediyen kavuşacaklarFatihte oturan on üç yaşında Vedad; temayüllerinde toplanır. ikincisi de bitti Yeni Gine ve Salomon adalarını çoktan dır. Artık Yedek Subay Okulu ile orada Çemberlitaşta tramvaydan düşerek baişgal eder ve buradan Hebrides, KaleBu temayüller yavaş yavaş bütün haÜniversite ikinci devre kampı dün niyetişen münevver Türk gencliği, sandonya ve Yeni Zclanda'ya inerlerdi. E lıayet bulnruştur. Yarın Pendikte üçün şından yaralanmış, Cerrahpaşa hasta yata derinden derine yayılarak YenizaKapı Cumhuriyet Matbaası karşısındadır. caksız, yetim ve öksüz değildir; onların ğer Amerikalılar ilk Mercan denizi sa cü devre kampı başlıyacaktır. 5 eylule nesine yatırılmıştır. man adamlarını daha genc, daha diıi ve Her pazar saat İ4 ten 19 a kadar yirmi iki kişiden mürekkeb da sancağı vardır. Sayın Mareşal Fev» vaşını kazanaydılar Japonlan bu sular kadar devam edecek olan bu devre kamdaha işlek bir hale getırir. Yeni iiim de ÇİFTE FASIL SAZ HEYETİLE birlikte bülbül sesli Çakmağa askerce teşekkür etmeği %vazife d?.n kovar ve onların eline gecen yer pına Fen Fakültesl talebeleri iştirak eayni yoldan giderek zaman, mekân, kütYahudi zücaciye tacirleri biliyorum: leri birer birer geri aîtnıya teşebbüs e decektir. le gibi varlık esaslaruu teşkil eden nüktevkif edildiler Sağ ol Mareşalım! derlerdi. Halbuki, ne o ve ne de bn oltarları açık ve seçik unsurlara, atomlara Floryada otel mamıs, ilk Mercan deniz muharcbesinÇiçekpazannda emaye, porselen ve ayırmak suretile devamlı olarak ilerledinlemek fırsatını kaçırmayınız. dfn her iki taraf oralardaki statükoyu Floryada yüz yataklı bir otel yapıl zücaciye ticareti yapan Avram Ferid mek ister; nihayet ayni temayüller içtimuhıfaza etmişti. ması için Belediye ile Florya plâjı müs j Behar, Tzak Halfon, Izak Adato, beş yüz maî münasebetlere kadar nüfuz ederek Fakat batıda şiddetli Alman darbe teciri arasmda konuşmalar olmaktadır. ; sandık mah satışa çıkarmaktan fılen ferdler arasmdaki münasebete tesır etYeni Edirne Valisi vazifesine leri sebebile cenub kanadı kırılan Rusimtina ettikleri kaydile İstanbul milli meğe başlar. Bunlar arasındaki münabaşladı ya, Müttefiklerden batı Avrupada ikinci Eyüb köylerine un verilecek korunma Müddeiumurniliğine gönderil sebetin. ne namla olursa olsun, dışandan Edime (Hususi) Edirne Valtliğine b?r cephenin kurulmasını isterken AEyüb kazasının müstahsil vaziyette mi§lerdi. yükletilmeyip şahsî karar ve hür uzlaştayin edilen Daniş Yurdakul şehrimize merikadan da batı Pasifikte diğer bir olmıyan 11 köyüne Toprak Mahsulleri Bunlar, sorgulannda, kendilerinin son malardan çıkması lâzım geldiğine hükgelmiş ve Karaafac gannda merasimle ikinci cephe açılmasını ısrarla dile Ofisinden un verilmesi takarrür et zamanlarda burada bulunmadıklannı, molunur. O halde ki madde âlemine tatTAHMİNEN 50 TON MİKTARINDA karşılanmıştır. nvştir. Çünkü, Sovyet Rusya, Japonya miştir. taşrada olup İstanbula yeni geldiklerüı bik edilen atomculuk telâkkisi cemiyet Yeni Vali bugün vazifesine başladen mevcud malın hepsini satışa arz hayatına da geçerek hürriyet ve müsamıştır. için zaman ve imkân bulamadıklarını vat fikirlerini telkin eder. Fakat zamansöylemişlerdir. Mahkeme, bundan sonra la, herşeyde olduğu gibi, bu fikirlerin ÇİFT KAPALI ZARF USULİLE SATILACAKT1R. şahidleri dinlemiştir. Neticede, her üçü üzerinde de yeni izler açılır. Hayat kavTaliblerin teklif mektublarlnı 25'8/942 tarihine kadar Ankara Maske hakkında tevkif müzekkeresi kesilmesini gasında üstün gelenler vasfındaki orijiFabrikasl Müdiriyetine vermeleri ilân olunur. ve bazı cihetler Ticaret Odasından so nal yaratmalarile temayüz edenler kenNfishan i burnsfnr rulmak üzere muhakemenin devamımn dilerini çok yüksek görmekte haklı buTürkıve Harle başka güne bırakılmasını karar altma lurlar; deha payı istiyenler, ortayı aştçln İCİD Ereğli limanı hem deniz nakil vası I rakam arzeden dövizin harice gitmesi almıştır. maktan doğan bir varlıkla gururlananlar SeneUk 1400 Kx 2700 SX . P R O F E S Ö R larının sığınağı, hem de kömür yük ne de mâni olunmuş, hem de Türk çotalarının gittikçe çoğalır. İlk belirtileri romanAlt) avlık 1450 > 750 > 5000 ton buğday leme iskelesidir. Fakat yıllardanbeı i, cuklarının bu gibi deniz işlerini büyük tizmle başlıyan bu ferdciliğe göre insanın 400 . 800 • Oc avlık burada batan gemileriri enkazı, limanı dedeleri gibi baaşncı olduklan ispat eİskenderundan gelen malumata göre, büyüklüğü atomlar gibi birbirlerine müYofcrur Bu avlık 150 » istifade edilemez hale getirmiş ve bu dilmiştir. Demir şilepi ile Mısırdan 5000 ton bug savi ferdler obnasmda değil, nev'i şahBugüne kedar büyük heyecanlarla takib ettiğiniz 3 büvük programın Bu suretle memleket davası olan bu day gelmiş:ir. enkaz 30 senedir bir türlü çıkarılamasına münhasır bir «ferdiyet», bir «şahen şayanı hayret numaralarlndan mürekkeb işin başarılmasile dünya denizcüerlnin mıştı. siyet. olmasındadır. Gittikçe ilerliyen Kaymakamların toplantısı 4 üncü SON VEDA PROGRAMI Gazetemize eönderileo evrab ve vazılaı Sayın Amiral Fahri Engin, Müna kullandığı İngiliz haritalarında burdan bu fikir büyük terbiyeciler vasıtasile nesredilsin edilmesın lade ediluıe» ve Son hafta münasebetile ber sece tenzilâtlı ucuz halk scanslarL Kaymakamlar dün Belediye İktısad eğîtim alanına da geçer. Bundan töyle kalât Vekâletine gelir gelmez, memle sonra bu batıkların yerlerinde yeller ivHindan nıes'ulivet kahııl nlıınm»? ket nakliyatı ve iktısadî hareketleri estiğini görecek olan her Türkün göğsü müdurlüğünde bir toplantı yapmışlariçin pek nazik bir mevzu olan bu me kabaracaktır. dır. Toplantıda bılhassa Ticaret VekUiDilimiz Allahm, rırlar. Ve adamın seleye el koymuştur. Vekilimiz, ecnebi Dünya harbi çıktığmdanberi haric nin fınncılarla son temasında mevzuu karası hayatta kolay tabiatin, zamanın ve firmalarm bir buçuk milyon lira gibi piyasalardan gemilerimizin tamirlerine bahis olan hususlar, fırınlarda ekmek kolay temlzlenmez! hadisatın pişirdiği muazzam yekunlar istedilkeri bu işi muktezi sac ve diğer malzemeyi getir bulunması, kontrol ve haricden gelen ne (olgun) der. Olyerinde tetkik ederek 55 bin lirs gibi meğe imkân bulamamakta idik. Bu gri karneler meseleleri üzerinde görüYemişin olgunu gun yemiş, olgun iş, mütevazı bir meblâğla batık gemilcrin yüzden nakliyat istenildiği şckilde şülmüştür. sapına yapışmaz, doolgun adam gibi. seyrüsefere mâni en mühimleriaden ve sür'atle temin edüemiyordu. Ereğli Pirinç 95 kuruşa satılacak kununca düşer. AEr oğlunun pişirüçünün çıkarılması mümkün olmuş, ve limanmdan çıkanlmakta olan gemi endamın olgunu da yadiğine pişkın demiş: munzam tahsisatla faaliyete devam e kazının mühim bir kısmından bu ge Ticaret Odasının teşkil ettiği komitepışmaz pek dokunun Pişkin ekmek, pişdilebileceği anlaşılarak bu ilşerle Dev milerimizin tamirlerine muktezi sac ve nin toplantılarmda yapılan görüşmelerYemişin ve adamın olgunu Pişkin nedir? Kızarmıyor ca bırakır ama her kin pilâv. Fakaaat, let Iimanlan Umum Müdürlüğü vazi sair malzemeyi elde edeceğimizden kuv den sonra pirinç fiatları, evvelâ 95 ve düşeni ve her düşkünü olgun sanmafelendirilmiştir. vetle ümidvar bulunmaktayız. sonra 85 kuruşa indirilmişti. 80 kuruş bu arada bir de (pişkin adam) tabıri var. lar! Güneşte kızaranlar ve kararanlar Neden anlaşılır? yınız! Düşmüş yemişten bahsederken O nedir? Bu davanın hallinden ise; Nitekim İlk hamlede batık gemiler tan yeni bir parti pirincin piyasaya çıkaAdam sarrafı Baka baka kararmak Hocanın fıkrası Hoca merhumun şu fıkrasını hatırlaPişkin adam odur ki kimsenin istemeA Otuz senedenberi tabiî bir li den Yeşilırmak vapurunun İki büyük nlması kararlaştınlmış, dünden itibagun adamı birbiri dım: manımızı tabiatin bahşettiği şekle koy kazanile bir küçük vinc kazanı çıka ren bu parîi de piyasaya çıkmıştır. Bu si olmadan kendi kendine pişen ve artık âlemin sıkılmaması. ne karıştırır ve ol Hoca bir gün bir ceviz aşacınm dirnak ve memleket deniz nakil vasıta rılmıştır ki bu kazanlar bu kadar sene parti bakkallarda perakende 95 kuruşa hiçbir sıcaktan kızarmıyan kimsedir. Ben domateslerime gun adam aîeyhine binde dinlenirken cevizler gözüne ilişİşte bu matah pişkinliğine rağmen yenir tasalanıyorum. Bir lönnın muhtac olduğu tamir malzeme su altında kalmış olmalarına rağnıen satılabilecektir. not verir. türlü kızaramıyormiş. Olduğu yerde helvacı kabukları sine kavuşturmak. yutulur şey değildir. gemilerimizden bazılarının mühim bir Isırmadan, tatma da varmış. Bir cevize, bir kabağa. bir lar, güneş mi az, topOlgunu, pişkini nereden anlarız? B Temizleme masrafı olarak mü İhtiyacına cevab verecek şekilde tadan yemişin olgunu de her birini yetiştiren ağaca baktıkYemişin olgunu yumuşak olur tatlı rak mı kuru, yoksa...' İstanbul Vilâyetinden tebüğ olunmuşhim paranın ecnebilere verilmemesini mamen sağlam olarak çıkarılmıştır. ilk ... Yoksa kızarmanın modası mı nu seçmek ne kadar guç ise, oturma tan sonra: olur, yeşilliği gider. Yemişine göre ya temin İle beraber bu işin Türklsr ta hamle gibi temizlemenin bitirilmesine tur: dan, kalkmadan, uzun uzadı görüşüp geçti?.. rafından yapılamıyacağı zihniyttini or kadar son hamlenin de verimli ve sa İkinci devre iş mükellefiyeti tatbik e sararır, ya kararır, ya kızarır. Yarabbi şu kocaman ağacda vetiş Onu sanmam! Erkekli kadmlı hep konuşmadan adamın olgununu ayırd tirdiğin ufacık yemişe bak, bir de şu Kızarır diyince hatırladım: tadan kaldırarak Devlet Limanları U bırlı olmasını memleket nam ve hesa öilmek üzere 17/8/942 pazartesi günü etmek ondan kat kat daha güçtü.. LâValidem duacınız bahçede dolaşırken güneşe yayılıp kızarıyorsunuz ya! mum Müdürlüğü ve Türk çocukları bma candan dilerken dünya denizcile davet edüen birinci posta kamyonlarm yerde yatan koca kabağı yetiçtirttiğin kin bir kısım kimseler vardır kı; ye Bana bakna! Ben onu yapmam. tarafmdan idare edilen dalgıc ekiple rinin bile hayır dualannı almakta olan sevki, görülen lüzum üzerine muvakka kendi kendine söylüyordu: cılız saplı şeye bak! Bunda nisbet var mişi daha uzaktan tanır; onun gıb: a Sen yapmasan da başkalarımn h&lı rile kendi teçhizat ve maçunamızla bu sayın Münakalât Vekiline bütün Türk ten tehir edilmiştir. Sevk günü ayrıca Kızarmıyorlar, bir türlü kızarmımı? meydanda: Bir kızarma, bir kararmadır damı da görünce yüzde doksan şaşmıİşin başarılmasmı temin etmek netice denizcileri namına teşekkürü bir vecibe gazetelerle ilân edilecektir. Keyfiyeti yorlar! Sözlerini İçinden geçirmiş. ,Bİr dakigidiyor. Bir türlü kendi rengimize razı yan hükümler vjerebilir kimseler varbilirim. leri elde edilmiştir. ilân ederim. Bahçivan cevab veriyor: değiliz. Ayol ellerinden gelse kuzguni dır. Bunlara adam sarrafı derıer. A ka sonra ya rüzgârm, ya bir kargânın Hilmi özbîlge Şu hale göre memleketten büyük bir Kızarmazlar hanımefendi, üzülmedam sarraflannın İşi para sarraflrmın müdaahlesile ağacdan düşen bir ceviz arab olacaklar.. yin! Bunlar kızaracak şeyler değil... pra bözmalan gibi adam bozmak değil, Hocanın serinlemek İçin kavuğunu çı Hah! İşte şimdi domateslerin kızar İyi ama, usta, bize bunları kızarır adam seçmektir. Adarm kimse bozmaz, kardığı başma İnince. hemen: dedilerdi... Allah müstahaklarını versin. madıklarmm sebebi anlaşıldı. adam kendı kendini bozar. Adamı kim Aman Allahım, tövbeler olsun! Ya Neymiş o? Tombul tombul... se harcamaz, adam kendi kendini har maazallah ceviz ağacında kabak olaydı Ben müdahale ettim: Güneş, bizimkileri, kızartmaktan, car. da başımda patlasaydı, benim halim Anneciğim, gene kimden bahsedi domatesleri kızartmıya vakit bulamıyor.. Yemiş nasıl olur? nice olurdu. yorsun? Kızarmadığından şikâyet edi Yanlış söyleme! Bizimkileri kaıartBir atasözünü tekrarlıyalım: Diye fikrinden rücu etmiş. yorsun! Herkesin tıyneti bir olmaz. Kimi maktan... de! Kızartmaktan değil. Kim Üzüm üzüme baka baka kararır! Bilmek lâzım ki, İnsanlar için saadet kızarır, kimi kızarmaz. Ne diye elin senin kızarmak aklından geçtiği yok... Yanlış iddia! Bunu söyliyen her daima müsbet olanlardsn doğmaz. İçsoysuzile kendini üzersin?.. Sen keyfine tinab edilmiş felâketlerden kaçır.mış bak! Pathcanlarına, domateslerine... Olgun yemiş tadından, çekirdeğinin hald» üzümden bahsetmek istemeolmamız da büyük bir saadettır. Gtne# Ayol! Sen de bilir bilmez konuşu ayrılışftıdan ve renginden, olgun adam miş. Çünkü üzüm üzüme baka baka Hocsnın şu sözü bunu gösterir: . yorsun! Gazeteye de böyle yazıyorsan halinden, lâf edişinden, gibirsiz'iğmden, kararmaz, üzüm kendi tıynetinden elen bir kuvvetle olduğu yerde. vaktı Bir gün camide vâzederken: vay karilerin başına gelene! telâşsızlığmdan, pişkin ekmek bastıkça e kararır. Etrafında tek kara ü Ey cemaat! Dua edin ki Allah de Neden? kabarışından, "pişkin pilâv pirincin ayrı üm de bırakmasanız o, gene karanr. veye kanad yaratmamış. Sonra damla Neden olsun? Ben domateslerin kı ve yumuşak oluşundan ve pişkin adam Atalarımızın demek istediklerı üzüm nnız başınıza göçerdi. demiş. rarmadığından şikâyet ediyorum. Sen kolayca utanmayışından, gürültüye padeğil adamdır, adam. Haksız mı? Kanadlı develer çıkall, Başka şeyler anlıyorsun! buc bırakmayışmdan anlaşılır. Adam denilen yemiş ancak birbirine Avrupanın damları göçüp durmuyor Ne bileyim, kızarmıyorlar, diyinc» Ama bu ölçüleri bilmiyenler, meyva baka haka kararır. Fakat birbirıne ba mu? îikılmaz adamlardan bahsediyorsun san nın hammı yer, yemişleri tad'sız sanır. ka baka ağarmaz. Onun için kararmak Allah rahmet eyliye bu büyük Türk dım! Ilreğlide batık gcmilerin cıkarılmasmdan iki intıba: Bir geminin kazanı maçuna adamm olmamışını ahr, herkesi öyle İstemiyenler kararmış adamların yakı filozofuna. Ne münasebet! Neme lâzım benim zanneder, daha fenası pişkin adamla ol nında durmamalıdır, baka baka kara1 ile yukarl çekiliyor ve kazan çıkarüdıktan sonra.. B. FELEK Sehir Salomon Adalarında haberleri San'atte ferd ve başlıyan harekât Ölfimle biten iki kaza cemiyet davası Askerî vaxiyet Bir çocuk kamyondan bir diğeri de pencereden düşerek öldüler CUMHURÎYET 16 Ağustos 1942 Yedek Subay okulu Sancağa kavuştu Prof. Af. Sehib Tunc ICKISIZ SAZ Cağaloğlu Çİftesaraylar Bahçesinde MÜZEYYEN SENAR'i GAZMASKE FABRIKASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Seviaıilecek bir başarı batan gemiler TENEKE KIRPINTISI CÜMHÜRİYEV Ereğlide çıkarılıyor ; Çarşıkapı A Z A K Bahçesinde • Abone şeraiti ZATI SUNGUR'un Olgun ve pişkin Yazan: İş mükellefiyeti tehir edildi Burhan Felek £

Bu sayıdan diğer sayfalar: