21 Temmuz 1942 r^'^frr T " E T r O IV Bir söz düelîosunun doğuracağı gaile ütün İngiliz kaynak'.annm, hatta Amerikan kaynakları ve matbuatının bu üiıada ehemmiyet verdiği bir nokta, Hinılistanın millî liderlerini gözden düşiirecek, scciyeierini lekeliyecek, tecıübesizliklerini belirtecek; realiteyc uynııyan, Hindistanın yiiksck menfaatleuni kavramıyan bir yola sapüklarını go^terecek neşrhat yapmak. Hindistan t a hilinde İngiliz hâkimiyeiinin temadisinden menfaatlenen unsurları. milîi lidcrler aleyhinde söyletmekdr. Bu neşriyatın. Gandhi'yi herkcsten fazla iitihdaf ettiği bilh^ssa göze çarpıyor. Sebebi, İngilterenin tası tarağı toplayıp Hindistandan çıkıp gitmesine aid olan takririn onun tarafından verilmiş olmasidır. Bu yüzden tngilizler içinde, Gandhi'vi iktidar mevkiine göz dikmekle. fırsattan isüfadc ederck Hindistana hâkim olmak istemekle. Hindistanı anarşiye sevketmekle itham edenler de vardır. Gandhi gibi ideali uğrunda iıısanı iğfal etmcsi muhtemel, lıer şc\i hayatından sökiip atan, nıaddî ihtiyaclarını asgarî haddin asgarisine indirerek biitün varlığını kendi içtihad ve kanaati duiı^sinde memlekctine vakfeden ve kcndi memleket haikı tarafından taziz edilen bir adanu, iktidar mevkiine söz dikmek yüzündcn memleket menfaatlerini çiğnemekle itham etmek, ağır başlılığın ve scğıık kanlı muhâkemenin iflâM demektir. Biz şahsan. Gandhi'nin menfi mukavemet siyasetini ve menfi mukavemet hududunu aşmıyan mücadelesinı sevmiyenler arasındayız. Gandhi, bütün Hindistan kütlelerine hâkim olduğu ve bir işaretle ayaklandırdığı sırada menfi mukavemet yeriıie mü.bet mücadele emrini vermiş olsaydı. memleketi çoktan kurtulmuş, ve isüklâl.ne kavuşmuş olurdu. Fakat Gandhi'nin de kanaat ve içtihadinda samimî olduğuna inanıyor, ve onu bir takım ihtiraslatla itham etme ! nin yersiz ve manasız olduğu hususunda zerre kadar tereddüd etnıiyoruz. İngiliz ve Amerikan kaynaklarının hiirumu, Gandhi ye münhasir değil.lir, biitün kongre lider'erine şamıldir. bu kaynaklara göre bu zevat tecriibesiz, basit ve vaziyctin icablarını idrakten âcİ7dirler. Onlar da iktidar ihtirasile harekct etmekte ve konşrrcnin hakimiyeti sayesinde kendilerine mevki temin etmek fikrindeciiıler. İngiliz ve Amerikan kaynaklarmın hıı tariz siyaseti karşısında Hindisiamn hiç olmazsa menfi mukavemctile k^ışılnşacağı için iki taraf arasında söz düellosu başlanııştır. Sıiz düellosu. büyıik gailelcrin mukaddemesi sayılsa gerektir. Çıınkü. izzeti nefsj kırılan heıhangi bir taraf. diğer tarafı affetmez ve izzeti nefainin intikaınını almayı bir seref vazifesi tanır. Bu yÜ7den İngiliz ve Amerikan ithamlannın Hindistaııda nasıl karşılandığını izaha hacet yoktur. Bu ilhamlar ancak arayı büsbütün bozacak ve bu söz düeüosundan daha geniş ve daha müessir bir mücadeleye yol açacaktır. Göze çarpan bir nokta Hindistan Millî Kongresi reisi Mevlâna Azâdın. Hindistanın istiklâl davasında Ameri. kadan manevî müzaharet görmek is. tediğini soylemesi üzerine Âmerikanın New.York Times gibi en ağır başlı gazetelerinden gördugü mnkabeledir. Bu cevab, Millî Konşrrenin, Mihvercilerden başka bir kimseden sempati bekliyemiyeoek vaziyette bulunduğu şeklindcdir. Yani Millî Kongrenin liderleri demok. ıasi eephesi lehinieki geniş sempatileri. ni gizlemedikleıi halde demokrasi eephesi Millî Kongrenin istiklâl davası Ie. hinde sempati göslermek istememekte ve bu da iki taraf arasındaki münasebetler üzerinde tesir etmektedir. Biitün bunlar Hindistanla müttefikler arasında düellonun başlamış oldugunu ve miıttefiklerin ilk safhada Hindistan. lılan kıran ve infiale sebeb olan bir vaziyet almış olduklarmı gösteriyor. Bo vazJvetin aksi neticeler vermesin. den korkulur. Ege mıntakasında tütün rekoltesi Muğla 20 (a.a.) Butün vilâyet dahilinde tütün kırımı devam etmektedir. Kırun ortaya kadar gelmiştir. Ekser mıntakalarda bereketli yağmurlar yağdığmdan bu yıl tütünler çok nefis ve hiç bir hastalık yoktur. Bu yıl tahminen tes milyona vukın tütün ist:hsal edilecektir. Çıne mıntakasında da iki yüz bin kilo kadar tütün vardır. Çok yanlış bir (Başmakaleden deram) lerlandlarından temin etmek işten bile değildi. Koşulu arabayı tersine yürütnıeğe çalışan Mahrukat Ofîsinin elinde bu bayağı iş devrilecek bir dağ kadar biiyümüş, ve görülüyor ki nihayet harici ticaretimize vasıtalık eden kiirük tekne'erin hajatî ehemmiyetli bu işlerine el uzatılacak kadar garib safhalara gutiirülmüştür. Hakikaten iş o kadar garib ve hatta feci ki ondaki yolsuzluğu anlatmak için münasebetsizliklerinin hangisini daha evvel söyliyeceğimizde mütehajyir bulunuyoruz. Yüklü motörlere sefere çıkabilmeleri için ileri sürülen Bulgaristandan buraya jedi kuruşa teslim olunacak kömür getirmesi şartı tamamen karakıı Beden Tcrbiycsi işleri Şehrimizde bulunan Maarif Vekili dün eski spor idarecilerile miihim bir görüşme yaptı Beden Terbiyesi işlerile yakmdan alâ. kadar olan Maarif Vekili Hasan Â.U Yücel dün bclge merkezine Vali ve B«Iediye reisi doktcr Lutfı Kırdarla beraber gel. miş ve eski sporcularla üç saat devam eden bir konuşma yapmıştır. Maarif Vekili, bu toplantımn maksadını izah ederek demiştir ki: « Beden Terbij'esi Teşkilâtı Maarif Vekâletine baglandı. Biz şimdi bu işi ele aldık, müşahede devresi geçiriyoruz, bılâhara teşlys koyma metodunu tatbik edeceğiz. Görmek; anlamak, devresi ge. çirmeğe esasen mecburuz. Buraya ge'.nıekten ist:fade ederek yapılan bu görüşmelerde benden fikir sormayınız, ben sizden fikir alacağım, derdlerinız, müşkülleriniz. hangi noktalardaysa geniş bir rahatlıkla söyleyiniz» diyerek bu "ko. nuşmalarm mahiyetinin bir karara va. nlmak için değil, kulüblerin istıkbali ba. kımından istişare heyetinde bir tetkik mevzuu olacagını ilâve etmiştir. Avukat Abdullah. sponın bir ihtisas meselesi olduğumı, her sahada olduğu gibi bunun da mütehassıslar tarafından idare edümesi. Beden Terbiyesi Kanununun ancak bu suretle daha gjizel tatbik edile;eğini izah etmiştir. Bir çok hatibîerden sonra Anadolu Ajansı umum müdürü Muvaffak Menemencioğlu, bu mesele üzerinde etrafhca bir izah yapa. rak spor işîcrımizde hiç bır istıkrar olmadıgını, bir süni talimatnamelerin kulüb idarecilerini bıktırdığım, şaşırttı. ğmı, maddî ve manevî endişelerin her gün biraz daha büyüdüğünü bütün açık. lığile anlatmıştır. Uzun süren izahlardan çok memnun kaldığım söyliyen Vekil. her işin esas itibarile düzgün gidebilmesi için esaslı bir organizeye muhtac olduğunu, ana meselenin teşkilâtın çalışması esasma dayandığmı, dedikoduya müsaid mesele. leri dedıkodu olarak ele aldıkça güç halledileceğini çok açık bir lisanla ifade etmiştir. Vekil: bu işi bir memleket me. selesi olarak ele alacaeını, bu meselenin halledilmiyecek bir noktası olmadığını. bunun nihayet bir zihniyet meselesi ol. duğnnu. yalnız bir intizar devresi geçirmege, bu devreyi de mümkün mertebe kısaltmaga çalışacağını söyliyerek icab ederse kanunun bile değişebileceğini söylemiştir. Toplantıdan pek çok müte, hassis olan Vekil herkesin ellerini ayn ayrı sıkarak kendilerine teşekkür ve ve, da ederek bölgeden ayrılmıştır. 'ise/er/Jrasmdt Boş ve doîu... ayat boşluk ve doluluktan ibaretrir. Boş ceb, dolu ceb. Boş kafa, doîu kafa.. Boş bilet, dolu bilet. Boş İst&koz, dolu istakoz. Boş ceviz, dolu ceviz. Boş lâf, dolu lâf. Boş iddia, dolu iddia. Boş tabanca. dolu tabanca. Boş şişe, dolu şişe... Boş karpuz, dolu karpuz., Boş ü mid, dolu ümid. Boş tramvay, dolu tramvay. Boş torba, dolu torba... Siz de arar» sanız daha bulursunuz. İşimiz kâh bu boşları doldurmak ve kâh bu dolulan boşaltmaktır. Ve nihayet doldurup boşaltırken de kendimiz boşalıveririz: biter giderv Son günlerde açıkgözler bu boşluk ve doluluktan kâr etmeğe başladılar. Biliyorsunuz ya! Dolmalık biberlere su şırmga edip dolduruyorlar. Biber ağır çekiyor, okkası seksene geliyor. Diş macunlarına da hava sıkıyorlar. İçinde yarıyarıya macun, yan da hava var. Dolu sanıyorsunuz, boş. Tavukları semiz göstennek için töy kalemile deri altma hava üfleyip şişirdikleri alışveriş edenlerin de malumudur. Böylece günümüz, doluyu boş, boşu dolu yerine almamak için cidalleşmo ile geçiyor. Kimse kendi mahna, kesesine, aklına, ccbine. sözüne, iddiasma boş demiyor. Siz onun boş mu, dolu mu olduğunu keşfetmeğe emek veriyorsunnz, Acaba bir makine, kir dalavere, bir elektrik cihazı veya radyo aüesinden bie marifet icad edilemez mi.' ki; herşeyi» dolu veya boş olduğuna daha uzaktan göstersin!.. Böyle bir icadm ortaya çıktığı gün kalpazanlara, hilckârlara. kalplara vre uydurmalara hayat kalmaz ve samimî, dürüst ve açık yürekliler kazanır.. ve ahlâk davası büyük bir hanılo kazanmış olur. Yoksa bugünkü halile hayat boşluk ve dolulukları yoklamak, araştırmak ve scçmekle geçtikçe daha ulvî bahislerle uğraşmağa beşcrin vakti kalmaz. Ona vakit ayıranlar da içi su dolu biberi, hava dolu diş macununu, kırmızı boya sıkılmış sahte kan portakalını, hava ile semirlilnıiş siika pilici almağa mahkumdur. Acaba başka memlekctlcrde de açıkgözlük bizdeki kadar ileride mi? "Alman harfP\ fSovyet harp bliği İebligi (Baştarafı 1 inci sahifede) (Baştarafı 1 inci sahifede) lan Alman ileri hareketi Voronej Ros. kumandanlığı, bir çok Alman tahrib uçaklarının Voroşilovgrad kesir.nnde tov başlıca şimendifer hattımn iki tara. sık bir ormana saklanarak gözden ka fında geniş bir cepheye yayılmıştır. Sov. çan ve bu müsaid durumda Alman kıt yet kıfalan tarafından gece gündüz aları üzerine ateş eden bir bo!şevik durmadan ordunun ricatini temin nın.lc zırhlı trenine hücum ettiklerini bi.dir sadile yapılan şiddetli ardcı muharebe. mektedir. Alman tahrib Sçaklan çok leri Almanlara büyük kayıblara mal olalçaktan uçar=k trene hücum etmışlcr maktadır. On gün evvel Rossoch'un zap. ve treni, gördükleri inadlı mukavemete tmdanberi Almanlar cenub istikametin. ve bütün silâhlarla açı';an ateşe rağ de 160 kilometreden fazlr» bir mesafe ka men en büyük çapta bombalar yağ<iı tetmişlerdir. rarak susturmuşlardır. Uçaklar hiç bir Kızılyıldaz gazetesi bugün şöyle yazıkayba uğramadan üslcrine dönmü^ier yor: dir. «Millerovo bölgesinde Almanlar ce nub cenhemizi tamamile tehdid etmeRuslar bı'r günde 81 tayyare lerine imkân verecek olan kıymetli bir kaybettiler Berlin 20 (a.a.) Bolşevik hava or üs almışlardır. Eğer Alman stratejik dusunun dünkü gün savaş ve av uçağı plânları muvaffakıyetle tatbik edilecek bakımınrlpn kayıbları son derece art olursa memleketimizi tehdid eden tehmıştır. Doğu cephesinin muhtelif savaş like on misli artacaktır.* Alman ordusu gene muazzam cir ordu olmak vaziyetini muhafaza etmek:edir. Geçen seneye nazaran daha az kuvvetli olmakla beraber Alman ordusu herhangi bir noktada seri tahşidat yapHava kuvvetleri büyük zararlar mak suretile karşısmdaki düşmana ölverdiriyor Berlin 20 (a.a.) D. N. B ajanM dürücü darbeler indirmek kabiliyetini nm askerî bir membadan öğrendığine muhafaza etmektedir. göre, şark cephesinin cenub kesiminde Almanlar Kafkasyayı alıriarsa kuvvetli Alman hava teşkilleri toplu barb çok uzıyacakmış! bir halde bulunan düşman kıt'alarını Vichy 20 (a.a.) İngiliz Lühsslât ve iaşe kuvvetlerini bombalamak su Nazırı Litilton, Rusyada vaziyetin pek retile kara harekâtınj tesirli surette ciddî bir safhaya glrdiğini söylerruş ve desteklemişlerdir çunlan ilâve etmiştir: Tıkanan yollarda birikmiş olan mü« Almanlar Kafkasyayı ele geçirirhim düşman nakliye kolları bombalna lerse harb çok uzıyacaktır.» mış ve makinelitüiek ateşi altma alınVoronej'de Ruslann vaziyeti mıştır. Bolşevikler bu hareketler esnadüzeldi smda kanlı kayıblara uğrEtılmıştır. RosLondra 20 (a.a.) Moskova radyotov bölgesindeki demiryolu tesisleri de sunun bu sebahki neşriyatma göre Vohava bombardımanlarının hedefini teşronej'i müdafaa eden kıt'alarm durumu kil etmiştir. Ağır çapta bombalar ciddî düzelmiştir Kızılordunun düşman tankhasarlara sebeb olmuştur. larma ve motörlü piyadesine ir.dirdiği Şddetli yagmurlara rağmen darbelerin şiddeti günden güne artmakBerlin 20 (a.a. ) Sa'.âhiyetli kay tadır. naklardan öğrenildiğine göre Alman Almanlar 160 kilometre ilerlediler ve müttefik kuvvetler, yolları bataklık Londra 20 (a.a.) Rossoch'un zaptın haline getiren şiddetli yağmurlara rağ danberi Almanlar cenub istikametinde men aşağı Don mecrası boyunca iler 160 kilometre iler'.emişlerdir. Bu ilerleIemeğe devam ediyorlar. Alman zırhlı j'iş on gün içinde yapılmıştır. kuvvetleri düşmanın müstahkem hatlarını yarmışlar ve müdafaa tertibatının derinliğine nüfuz etmişlerdir. kesimîerinden gelen" haberlere göre, bolşevikler 58 i hava muharebelerinde düşürülmüş olan Sl uçak kaybeUnişlerdir. ridir. . Gandhi'ye hücumîar (Baş tarafı 1 inci sahifede) Gandhi'nin parlak fikirlerinden Vichy 20 (a.a.) En son radyo haber. biri daha! lerine göre Rostofun doğusırnda ilerliyen Alman kıtalan şehri geçmiş bulun. Ankara 20 (Radyo Gazetesi Ganmaktacırlar. dhi gazetesınde şu mütaleayı öne sürRostov'u müdafaaya gelen Rus müştür: « Belki Japonlan Hindistana sok. Remilerinin zayiatı mayız. Fakat onlan, zorla gelseler bile Vichy 20 (a.a.) Alman uçaklan. A. kuvvete dayanmıyan bir mukavemetle znk denizine geçerek Rostov'un müda memlekeiten dışarı çıkarmak mümkün" faasına koşmak niyetinde olan Rus ge olur. Bu Japonlara iyi bir misal olur milerini Kerç boğazında yakalamıslar ve belki de bu yüzden Çlni de terkeder. ve agır kayıblara uğratmışlardır. ler.» Rostov'un şarkına vanldı (Baştarafı 1 inci sahifede) Maarif Vekili müsteşan, İlk öğretım Umum mudürü Hakkı Tonguç ve yaver. leri bulunduğu halde Ankaradan hare. ketle saat 10,30 da Hasanoğian köy Enstitüsünü şereflendirmişlerdir. Mllli Şefi, Hasanoğlan durağında Sğretmenlerle bir talebe grupu karşıla. mışlardır. Bu sırada enstitü talebesinin diğer kısmı orak biçmekte, inşaat işle^ Yukarıda işaret ettğimiz veçhile eğer rinde ve demircilik, dülgercİUk, dikiş devletin bütün muzaharetine mazhar atölyelerinde çahşmakta idi. Mahrukat Ofisi. bu iş merkez hükumeReisicumhur talebeyi atölyelerde çatince emrolunduğu tarihten itibaren lışırken, inşaat yaparken, orak biçerken, ciddi olarak çalışsaydı muhtac olduğu dikiş dikerken teftiş etmişler ve aynca odun ve kömürü Türkiyede ve bnrnumüzik dersile türkçe dersinde de bulunnun dibinde bulup temin edeblirdi. Eğer muşlardır. Bulgaristanda komur bulumnasa İstanMüzik ve türkce derslerlnde yaptıklan bul kömürsüz mu kalacaktı? Ve zaten tetkıklerden sonra çalışmalardan dolayı teessürle kaydcdelim ki Bulgaribtandan memnuniyelerini izhar buyuran Millî alınabilecek miktara rağmen istanbul Şefimiz müziği çok beğenmişler ve İsMahrukat Ofisi bu meselede kendisuıe tiklâl marşının çalmmasını emretmişler, tahmil olunan vazifeyi gene tam olarak dir ve bundan da çok memr.un kalmış. başarmış olmıyacaktır. Çünkıi dahilde lardır. kömür tedariki Lmkânını bulnıak husuEnstitü müdürü ve llgili öğretmenler sunda hemen hemen mutlak bir aciz Millî Şefe, enstitü teşkilâtı ve talebenin göstermiştir. türlü faaliyeti hakkında gereken maluIşin asıl feci tarafına gelelim: Memle matı arzetmişler, bu enstitüdekı bir yılkeiin dış ticareti için buiup istifade et lık mesainin sonuclarmı birer birer göstiği yoHardan biri olan Karadeniz /nu termişlerdir. varedatı ki hakikatte Avrupa ve TürEnstitüye yakın olan Hasanoğlan kökiye mübadeleleri demektir İstanbulun yüne de şeref veren Milli Şef, orada konıür ihtiyacı hesabına veya Karade yuzlerce kadın ve erkeğin coşkun tezanizdeki filân eşyanın getirilmesini temin hürlerile karşılanmışlar ve enstitü tsleııaınına işte bu kadar hafifükle baltala besinin bu köyde yapmış olduklan hanı.yor da bunu böyle yapanlar yaptıkları mamı, köy odasını görmüşlerdır. Köy lıuyuk fenalığın farkında bile olnıuyor meydanmda toplanmış olan köylülerle lar. İslanbulda bir buçuk ayı muteca\iz görıişmüşlerdir. bir zamandır yüklü bekliyen 4050 moMilli Şef enstitüdeki çalışmalardan torün muhtevijatı. yuz binler ve yüz memnun kaldıklarını ögretmen ve talebinlerce liralık memleket mallarıdır. bcye bildirmişler, talebe ve öğretmenleBunların uzunboylu bekiemekten bozu rin Yaşa, sağ ol!.. Şen git!..» sesleri aralup çürümek suretlerile müteessir ola smda saat 12 de enstitüden ayrılmışlarcakları vardır, ki biran evvel salimen dır. yerlerine gitmeleri bütün memleketin Millî Şefimiz, Fransız Elçisini lıayatî menfaati iktızasıdır. Ve buradan gidecek motörlerin Avrııpadan gelerek Karadeniz limanlarında yığılıp kalmış gene yüz binler ve yüz binlerce liralık malları oralardan alıp buraja getirmek vazifeleri vardır. Bu mallar milli müdafaadan halk ihtiyaclarına kadar memleket için fevkalâde kıymetli metalardan terekkub ediyor. Küçük Karadeniz limanlan bu kadar büyük miktarda eşya için hazırlanmamış olduklarından depolan doldurup sokaklara taşan bu eşya aylardanberi oralarda sürünüp zedelenmektedir. Vaktinde buraya gelebilseler binbir ihtiyacımizı karşılıyarak hayatımızı hafifletecek olan bu bize aid eşyanın Mahrukat Ofisi nazarında hiçbir ehemmiyet ve kıymeti yok olacak ki o yalnız Alinin, Velinırı Mrlından ucuz kömür tedarik edebilnıek için motörleı üzerinde gelişigiizel tahakkümü caiz görmüş bulunmaktadır. Ucuz kömür getirtmek veya tahsisan filân eşyaya rüçhan hakı vermek için icad olunan bu angaryanın kendi fenalıiı onun şiddetle tenkid ve reddine kâfi iken bunun zımnmda memîeket haricî ticaretine ^"urulaçak darbe için söylenecek söz bulunamaz desek yeridir. Bas,it bir zihin hareketi yapalım: 3 kuruş ucuz kömür tedarik etmek için motörlere tahmil ettiğimiz külfet nıemlekete on binler ve on binlerle liralar ziyan ettiıen dolaçık, karışık, keyfî ve zhıcilreme bir vergi tarhı mahiyetindedir. Bu yüzden gitmiyen ve gelmiyen ticaret eşyasının Binnefis Mahrukat Ofisi biliyor ki Bulgaristanda mangal kömürü esasen beş kuruşa iken İstanbul ihtiyacı için oradan fazla miktarda kömür taleb o!unacağı anîaşılması üzerine fiat birdenbire altı k u r u a çıkarılnuş ve belki şimdi altı buçuğa veya yedi, hatta Uıtimal ki sekiz kuruşa j ükseltilmiştir. Binaenaleyh buradan gidecek motörün getireceği kömürün maliyeti hemen hemen on, on bir kuruş raddelerinde bir şey olacaktır. Bunu bilip dururken motörlere Karadenizc hareketlerine nıüsaade olunmak karşılığı olarak yedi kuruşa Bulgar kömürü getirip teslim etmek şartuıın koşulması, hakikatte bunların adeta rüşvet manasına gelecek bir angarya veya bac muamelesine tâbi tutuLnıalan demek değil midir? Scllemehüsselâm vergi tarhına muadil olan bu harekete hangi daire veya şahıs cür'et edebiiir? Ve gene bundan farklı bir muamele olmıyarak diger bazı motdrlere Bulgarislandaki filân eşyayı getirmek şartile ınüsaade olunacağı söylenmiştir. Millî Şefimiz Nevyorktan telâşlı bir mütalea (Baş tarafı 1 inci sahifede) hattına dayatmak istemiş olmaları melhuzdur. Maamafıh Almanlar bu çevrede Don'un öte tarafmda köprübaş. lan kurmıya muvaffak olsalardı şüp. hesizdir ki çok faydalanacaklardı. Fakat şimdiye kadar buna muvaffak olama. mışlardır. Mıllerovskun cenubunda vaziyet son derece tehlikeli oLmuştur. Almanlar Rostov'un dogusunda Don neh. rine vardıklannı şimdlden bildirmişler. dir.> Dally Telegraph'm Moskova muhabiri diğer gazetelerin de haber verdiklerl, Voroşilovgrad'ın Almanların eline düş. mesi haberini bildirmekte ve bıınun ehemmiyeine işarete eylemekt«dir: Muhabir diyor kl: «Voronej'de cereyan eden muazzam çarpışmanın yedinci günü Almanlann Voronej'den atılacakları hakkındaki ümidim kuv\retlenmektedir. Alman ileri hareketinin Voronej'de durdurulması mükemmel bir Rus zaferidlr. Bu mu. kavemetin. toplu bir halde yapılan ricat lerden sonra önüne geçilemiyen intlzamsızlık devTesinde yapılmış olması büyük bir ehemmiyeti haizdlr. B. FELEK Mes'ud bir nişan Feriha Algan'la deniz Üstegmenl Ke. mal Kayacan nişanlandılar. 20/7/942 Mes'ud bir doğum İzinli olarak şehrimızde bulunan Manisa Cumhuriyet Müddeiumumisi Ahmed Muhlis Tümay'la refikası Güzin Muhlis Tümay'ın bir ofullan dünyaya ge'.miş ve küçüğe Sadık Senbir adı ve. rilmiştir. Yavruya mes'ud ve uzun öfnür temenni ederiz. Montreux zaferinin yıldi onumu kabul buyurdular Ç Rumen sefaretinin suvaresi Ankara 20 (aa.) Reisicumhur İsmet Inönü, bugün saat 16 30 da Çankayadaki köşklerinde Fransamn yeni büyük elçisi Gason Bergery'ı kabul buyurmuşlardır. Büyük elçi Reisicumhura İtimadnamesini ve selefinin başka vazifeye tayinine dair olan vedanameyi takdim etmiştir. Bu merasimde Başvekil ve Hariciye Vekâleti vekili Şiıkrü Saracoğlu da hazır bulunmuştur. (Baştarafı 1 inci sahifedei Fakat bizim için en büyük manası her hâdisenin fevkindedir: Türk yurdunun Evlenme kapılan Türkün kahraman ve kırılmaz Silistire eşraf ve hanedanmdan İbra. ellerindedir! hun Paşa oğlu Alış Paşanm kerimesı ve Bugünleri hazırlıyanlara bin minnet. ki Şurayı Devlet azasından merhum bin şükran! Refik Anabolunun kerimesi Bayan SelMontreut günü münasebetile buaiin ma ile Umum Devlet Demiryolları cer yurdun ve İstanbulun bütün Halkevle dairesi reis muavini Bay Hakkı Hatib. rinde törenler yapılacak, günün önemini oğlunun düğünleri evvelki akşam Anka beürten konferanslar verilecektir. rada icra edilmiştir. Tarafeyne saadet. ler dileriz. İstanbul ayakkabıcıları Ankaradan ayrıldılar Teşekkür Kıymetli eşim ve kardeşimiz Samsun meb'usu Melıha Ulaşm elim zıyaı dola yısile. telgrafla, oelenk gondermek ve bizzat teşrif suretile derın acılanmıza iştirak eden büyüklerimize, akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre teessürümüz imkân vermediğinden muhterem gazetenizin bu vazifenıizi ifaya delâlet buyurmasım rica ederiz. Dr. Halid Ulaş, Y. Mühendis Ziya Ekeman *** Kızım Vilmar.m cenaze merasimine bizzat iştırak ederek veya mektubla tcessürümü paylaşan akraba ve dostlan. ma derin teşekkurlerimi sunarım. İstepan Haçikyan Büyük garaj Ankara 20 (Telefonla) İktısad Vekâletile ucuz ayakkabı tipi üzerinde temaslarda bulunmak ve Vekâlete İzahat vermek üzere şehrimize gelen İstanbul ayakkabıcılar heyeti temaslarını bitirmiş ve şehrimizden ayrılmıştır. İsfan'iul ayakkabıcılan Vekâlete 3 tip ucuz ayakkabı örneği getirmişlerdir. Çukurova zahireleri ömer Rıza DOĞRUL Saffel Arıkan bir hsftaya kadar Berline gidiyor Ankara 20 (Telefonla) Berlin büyük elçiliğine tayin ohınan Erzincan Rumen sefiri M. Telemaque tarafından, evvelki akşam, Tophane rıhtımında meb'usu Saffet Arıkan bir haftaya ka bulunan Transilv'anya vapurunda bir ziyafet ve süvare tertib edilmiştir. Topdar yeni vazifesi başına hareket edecek lantıda Vali ve Belediye Reisi Dr. Lutfi Kırdar, Hariciye Umumî Kâtibi Nunıan MenemencZoğlu, ALnan büyük elçisi Von Papen, Türk ve yabancı mattir. Hariciye Umutnî kâtib muavini. birin buat erkânı. sefaretler mensub.an hazır bulunmuşlardır. Süvare geç vakte kadsr eğlenceli bir şekilde devam etmiştir. Yukarıkİ ci sınıf orta elçi Cevad Açıkalımn Kuybi şef büyük elçiliğine tayini Resmî gaze resimde, davetlllerden Valı Dr. Lutfi Kırdar ve Von Papen görülmektedir. tede intişar etmiştir. Artık konuşmak, anlaşmak yolları taValiler arasında tayinler mamile kapanmıştı. Nuran temelli bir Ankara 20 (Telefonla) Edirne Valisi ayr:!ık düşündü, çünkü şimdi Sermedİ Ferid Noraer Çankırı valiliğine, Bingöl iyice kaybettiğini biliyordu. Nuranı yüvekil valisi Daniş Yurdakul Edirne vekil züstü bırakıp karısına döndüğü zaman değil. ancak şimdi Sermed elden gittı. valiliğine. Mülkiye müfettişi Halid ErÇünkü o zaman Sermedİ, köklesmiş bir gun Bingöl vekil vaüliğir.e tayin edilaile rabıtasına mağlub diye düşünebimişlerdir. lirdi. Fakat bugün artık bu kalleş yaHarb Okulunun spor sahası lar.cmın, bu mücessem hiyanetin. pervasızca kan akıtan bu şuursuz YehudâAnkara 20 (Telefonla) Harb okulu nın iler tutar yeri kaldı mı? binası yanında yapılan spor sahası cuNuran. Sermcde rica ediyor. Gitsin \ uzun, buhranlı mücadelelere mal olur. ma sünü törenle açılacsktır. ve bir müddet gelmesin; kendısurfcn Çünkü İnsanm en güc baaşrdığı işlerhaber ahncıya kadar gözükmes:n. Gene den birisi akıi ve mantıkla gönü^e nıeVilâyet idare meclisleri kız er gec onu arıyacaktır. Ondan büs ram anlatmaktır. seçimi bütün ayrılacak kadar kuvveti yok he*** Bütün hayatı feice uğrıyan Numan Ankara 20 (Telefonla) Müddetleri nüz. Ağrıyan beşını avncları içinde sıkı Bey artık insandan kaçıyor. Şİşhoeki biten Vilâyet İdare meclisi seçimi için hazırlıklara başlanacaktır. Seçimin nasıl yor, yüzünde asabi kan lekeleri dola konağında yahud Karaköj"palasta kimve ne suretle yapılacağına dair Dahiliye şıyor. Sermedden ayrılamaz, hayu". Cer seyi kabu] etmeden saat'erce bir maVekâlet valiliklere talimst gönderrriştir. çek gene adam, Nuranm muhayyilesini sa başında, çenesi eline dayah oturufetheden ideal erkek dcğildir. Belki o yor, okuyor. Fakat sürekli oku\scfik Vatandaşlığımıza alınanlar nun zayıf bir benzeri. Ne de olsa Nu kuvveti yok. Bir kaç sahifeden sonra yoruluyor, donuk gözleri bır köşeye Ankara 20 (Telefonla) Muhtelif ran onun rüyetinden birdenbire vazsaplı öylece kendini unutup kalıyor. tarihlerde hicret ve İHica suretile yur gcçemiyecek. Gene kız iç sofaya d< ği'u yürüdü. Sermcde veda ederken pek a Eglantini hiç görmüyor gibi bir şey. Bir 'dumuza gelmiş bulunan 3S7 kişi vatandefasmda Eglantine bir piyano satmak ğır ve mahzundu. daşlığımıza katul edilmhtir. Hajatta her İnsanın gencükten ol meselesinde tavassut etti. Bu piyanoyu Honoluluda manevralar gunluğa geçtiği bir dönüm noktas: var Nuran beğendi ve satınaldı. Buna benHonolulu 20 <^.a ) Tank. paraşü f çü dır ki o zamana kadar aradığı oaade zer fırsatlar olmasa ayni şehırde \üzve gazla yapılan manevrada Honoluln tin hulyasmdan resmen vazgeçmek de yüze gelmiyecekler. Eglantin fnuzi=ine kalesi mefuz Japon hücumunu püskürt. moktir. Bu büyük inkılâb bir hamlede aid bir itirafla Num?nı öldürJü. Nuolmaz. Merhale merhale tamamlanır ve man artık, dünyada en çok sevmiş olmiiştür. (Baştarafı 1 inci sahifedr) Ankara 20 (Telefonla) Maliye Veyakın ve samımi temaslar fırsatmı bu kâleti arazi tevzi komisyonîannm sayılan Ticaret Vekilimiz ehemmiyetli lima sını artırmağa karar vermiştlr. Vekâlet nımız Mersinin ambarındaki ithalât ve bu yıl da tapu ve kadastro okulunda taİhracat eşyalannı da gördükten sonra. lebe okutacaktır. yolda durulması lâzım gelen yerlerde Ankara güreşçileri otokardan inmek suretile Ofisin toplama Ankara 20 (a.a.) Beden terbiyesi ycrlerini teftiş etmiştir. Öğrendigimize göre doktoT Behçet Uz tayyare ile Çu. Ankara bölgesi güreş (B) takımının 26 kurovanm pamuk tarlalan ve hububat temmuz pazar günü bir müsabaka yapharmanları üstünde dolaştıktan sonra mak üzere Eskişehire gideceği haber alınmıstır. Anksraya harekte ve avdet etmiştir. Ticaret Vekilimiz bu seyahatinin neti. ce ve intıbalanndan pek memnundur. nıaruz bulunacağı avarja ziyanlan ise cabadır. Hulâsa çok fena bir iş. ki tutulacak tck yeri bile yokrur. Umanz ki bu garib vaziyet bugünden yarına kat'î olarak diileltilir. Arazi tevzi komisyonları çoğaltıhyor Tütün ikramiyeleri Bakırköy Askerlik Şubesinden: Bakırköy As. Şubeîinde kayıdlı malul subay ve eratla şehid yetimlerinin tütün ikramiyelerini almak üzere müracaatleri ılân olunur. Kiralık apartıman aranıyor Cağaloğlu, Nuruosmaniye ve Divanyolu semtinde 4 . 5 veya 6 odalı, kaloriferli bir apartıman dairesi aranıyor. Gazete vasıtasile M. M. remzine bildirmesi mercudur. Satılık ev Kumkapıda Muhsinehatun mahalle. sinde Molataşı sokağmda terkos, kuyu ve bir mıktar bahçeyi havi beş odalı kârgir ev ehven fiatla acele satılıktır. Cerrahpaşa hastanesi göz kliniğinde Na. sib Çetiner'e müracaat. YUNUS NADİ wmâM «Cumhuriyet» in edebî tefrikası: 39 Yazatt: S A F İ Y E duğu. bu kadma yaklaşamaz. Çünkü her te?ebbüsünde muhayyılesi harekete gelerek Eglantinle İtalyanm sevişmeleri Numanın gözünde canlanıyor. Adamcağız epey zayıfîadı, yüzü ölü bir renk bağladı. Suratı asık, bütün dünyaya küskün. Muhakkak bir doktora gitrae^i lâzım. Fakat ne yüzle gitsin de. elli beş yaşında bir aile reisi sıfatile benım de hasVlığım şudur dcsin! Eski devıin, eski kültürün adamı oian Numan bunu nefsine yediremedi. Bir def?sında Fahreddin Kerimin muayenehanesıne kadar gayret gösterdi. Fakat çifte merdivenleri çıkıp da bekleme salonunu kalabalık görünce tersyüzüne döndü. O gün bu gün belki bir şifa yolu bulurum ümidile kitabları karıştırıyor. Evvelâ Freud'ün rüya analizini okudu. Yeni edindiği bibliyografya maıumatı ile başka kıtablara saptı, Forel. Pierre Janin, Çlaparide. Hegel'in korku neu aşkta kaybettiğini dünya habcr almıştı. Sanki para cihetinden de sıkıştığmı biliyorlardı. Zengin sa'.onların ve güzel Mevlid kadınların mabudu olan Numan bir çır j Ailemizin büyüğü merhum pıda hem ihtiyarlığı hem fakirliği kaNURİ ALİ HAMAMCIOĞLU'nun bul edemedi. Etrafı hiç olmazsa bir ruhuna ithaf olunmak üzere 23 noktada yalancı çıkarmak için yeni bir temmuz perşembe günü Sarıyer otomobil aldı. Bır kaç defa bakara camiınde öğle namazını müteakıb oynadı. epey para döktü. Fakat SuaHafız Bürhan tarafmdan Mevlid diyedeki kösk ipotek edılmişti, bunu okunacağmdan akraba ve dostlaDi'.rüba bile henüz bilmiyordu. Tatilnrmzın teşriflerini rica ederiz. de çocuklar Istanbula dönünce be'Ki de Hamamcıoğlu ailesî rose'unda kendi halinin tahlilini bul küçüktenberi ahştıkları yazlıerı satılmış du. Fakat kendi kendini tedavi edecek bulacak ve Şişlinin kızgm asfalt kalhamleyi gösteremedi. Doktorlaia da dırımında kalacaklardı. halir.i söylemeğe utandığı için ancak Numanda zaman zaman yakınlarma kitablardan gelen malumatla hastalığm karşı sevgi nöbetleri tutuşuyordu. Bu günden güne hız alan Ecyrini takib edebiliyordu. K:mseye emnıyeti kalma yakınlardan bir meded, bır şifa geleFESTfVALÎ mıştı, Dilrüha büe şüpheli bır mah cekmiş gibi Dilrübaya, Nurana, hatta 14 22 ağustos Maltepeye kadar uzıyarak, bacanağı luktu. Sonra etraf! Numana öyle geBüetler Milli sokulduğu oluyordu. liyordu ki herkes onun büyük hezime Ali Fethi Beye Piyanao gişeleÇocuklarını bazan öyle şiddetle özıütini haber almış, herkes göz ucile sinsi rile festival yasinsi onun düşkünlüğünü tarassud e yordu ki telgraf çekip ikisini birden Dilacak kazinodiyor. Ve hürmetsizlik... Dİhübadan tu İstanbula çağırmak İstiyordu. Kâh istanbulun uzak bir semtine hasret çe larda satılm3ktadır. Her türlü İzahat, tun da uşağa kadar kimse onu adam Tel: 23340 yerine koymak istemiyor. Bütün bakış kiyor, kâh akla gelmiyen bir yemeği canı istiyordu. Bütün bu özlemeler, işlarda bir küçük görme, bütün ses'.erRAŞİD RIZA TİVATROSD de hakarete benzer bir lâübali'ik. Me tihalar süreksiz şeylerdi. Nitekim MalHalide Pişkin beraber tepeye kadar Hİdip Ali Fethi Beyi göselâ telefon eden meclisi İdare reisi rünce geldiğine pişman oldu, söz bu Harbiyede Belvü bahçesinin alatnrka daha konuşma bitmeden tel?fonu kakısmında her gece saat 21,30 da patmadı mı? Yahud aşçı, kendisine bir lamadı İstediği vemek önüne konunca Bu gece bir lokma bile yiyemedi. emir vcrilirk<*n. din'emez gibi görünüp B O B S T İ L etraia bakınmıyor muydu? Nuınanm (Arkası var) Vodvil 3 perde, yazan: Mahmud Yesari EROL Oyunlar