13 Mart 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Mart 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"TURK ISTANBUL" Sehir CUMHURÎYET 13 Mart 1148 Kendi davalarımız . ' (Bastarafı 1 incî sahifede) belirtti ki, sozünü bitirdiği zaman dinArtık o konu;uyor, tek ba^ına değıl de, leyiciler adeta vecd içindeydi.. Zıyafeti kâfi bulmıyanlar, kanferans sabiittın bir tarihi de beraberinden ve pelonunu, baştan başa alkış seslerile sarşısıra koşturuyormuş tesırini veren en Dünyanm harb sıyorlardı. Basta Valimiz olduğu haliçli ve en engin sesile, anlayıp da anla de, büyük şairden, bir şiirini okumahalinde olmasından tamadığımız taraflarmı birer birer aça sıra istediler. Yahya Kemal, derhal udoğan sıkıntılazımırak eski İstanbulu gözlerimiz önünde mumileşen bu arzuyu, bir değil, bir zı önlemek üzere p?.rça parça seriyor! kaç şiirini okumak suretile yerine getedbir alırken ne Bu şehri. hepimiz, yer yer, semt semt, tirdi. İlk olarak Itrî'yi dinledik. Dsdüşünmemiz gerek zaman zaman sevmişlzdir. Fakat Yahya ha sonra Bir tepeden. Ve nihayet Kar Öğrendiğinüze göre, İstanbulda Fiat olduğunu 4 ve 9 mart tarihli CumhuriKemalin. İstanbul mevzuu üzerlnde düe musikisi Murakabe komisyonu bugünkü kadro jertekj yazılarımda söylemiştim: Kısası gelişi. gelişigdzel bir faninin, gelışigüzel Alkış sesleri bir rürlü kesilmiyordu. sile toplantılannda mevcud işlere yetişe «Tarih ve coğrafya önünde bir real.te bir mevzu üzerinde konuşmasına ben Her taraftan hayranlarile İhata edil memekte, bir taraftan da komisyon azası cîan Türkiye bünyesini taniyarak tedbir zcmiyor. Biz. şu daklkada, her şeyden diğini gören büyük şair de artık coş olan müdür ve umumi kâtıblerin de ış ala'ım; malımız ve harc3ma gücümüz evvel olsun ve coşkım Yahya Kemalin muştu. «İstanbul» u terennüm eden leri aksamakta olduğundan, en mühimmi modern bir memleketle kıyas kabul ethuzurunda bulunmanın hayranlığı için j'eni eski daha bir kaç şiirini okudu. mevkuflu ihtikâr suçlarının komisyonun miyecek kadar azdır; asıl sıkmtılar deyiz. Ve her defasmda, ondan bir başka be haftada iki defa toplanması dolayısile bünyemizin cılız olmasından geliyor» Anlattığı şey, hakikatte Türk îstan diasını dinlemek îhtiyacına kapılan uzamasından İstanbuîda daimî bir ko demiştim. bulun masalı! Bu masalı. içimizde bilen lar, alkışlara bir türlü fasıla vermiycr misyonun kurulması için Ticaret VekâleDenıek bu sözler doğru ise, bir fiat ler var. Fakat, Yahya Kemal, bu mev lardı. Nihayet son olarak €Erenköyün tine dün bir teklif yapılmıştır. kontrol memurundan, bir iaşe müdür veruda bir müverrih gibi degil, İstanbulu de bir bahar» ı tekrarlad: İstanbulda bulunan İaşe Müsteşarı ya müsteşarmdan, devietin topyekun bütün b:r ömür boyunca sevmiş ve ona Sandım ki Ercnköyünde artık, Şükrü Sökmensüerin yaptığı tetkikler bütün elemanlanna kadar herkesin, hatbin canla baŞlanıp kalmış bir âşık gibi Görmez felek öyle bir bahan!.. den sonra Istanbul İaşe müdürünün rı ta Türkije real.tesi içinde yaşıyan her konuşuyordu. yaseti altında bir daimî komisyon kurul V£tandaşın memleket bünyesini tanıması Büyük şair, istirahat etmek ü>.ere, Tarihî hakikatler üzerinde, dürbünü ması, bugünkü komisyon azalarmın ise lâzımdır. Bünyeyi tanımr.k, onun sadeters tarafındaıı çeviren garazkârlara ce kendisi için hazırlanan koltuğa davei bu komisyonun tabiî azaları olması ka ce cılız ve fakir olduğunu bilmek manavab verirken, sesinde, en ufak bir kln edilirken, Lutfi Kırdar yanma yaklaştı; rarîaştınlmıştır. sma gelmez; nemizin ve nelerden dolayı bir yandan hararetle elini skarken: izi yoktu. .Bizans» ı, hor görmek şöyle cıl:z olduğunu. bunları doğuran tarihî ve Yeni çeşni undan kaç ekmek dursun, ona lâyık oldugu kıymeti ver Bu böyle olmaz, $air... diyordu, millî şartları, kısası tarih ve dünya içinayni konferansı, daha geniş bir salonçıkıyor ? tnekten bile çekinmiyor; sadece, Tiirkün deki mevkümizi de bilmek lâzımdır. da. dinlemek isteriz! lthatn edilmesine tahammül edemiyeYüzde yirmi beş nispetinde mısır unu Bu saürları yazarken, realist olan iş Bu dileğe, bütün gencler, hep b'r katılmış olan yeni çeşni unun bir çuvarek: ve idare adamlarımızdan, nazariyeci clağızdan iştirak ettiler. lmdan 600 gramlık azami kaç ekmek çı Fakat... dlye haykınyor, bizlm onYahya Kemal, gönüller tahtında bir kanlacağını tespit için dün askeri fırm makla beraber aksiyon istiyen fikir ve lara gösterecek hakikatlerimiz var!. ilim adamlarımızdan dudak bükerek, akşamı böyle geçirdi. da bir tecrübe yapılmıştır. Alınan netice benim de nazariye peşinde koştuğumu, Bu hakikatler, elie tutulur şeylerdir: Salâhaddin GÜNGÖR bugün belli olacaktır. İşte Türkün mimarlık dehasmdan asıl hayatın istediklerini düçünemediğiHalen bazı fınnlann işledikleri un mi söyliyenleri karşımda görür gibi odamlayıp, düşrükleri yerde tuncdan miktanndan fazla kart topladıkları tes luyorum. 1908 inkılâbındanberi çarpı;tıbirer varlık haline gelen âbidelerimiz.. Kızılay kongresi Süleymaniyelcr, Fatih, Beyand, Sulğımız buhranlı ve sıkmülı zamanlarda Türkiye Kızılay cemiyeti Emtoönü pit edılmiştir. fonahmed camileri... Ve daha böyle bin kaza idare heyetinden: , Alâkadarlar bu vaziyetin ya vezin sık sık tekrarlanan bir söz, şimdi de kubir eser ki hepsi bir araya geldiği zaTürkiye Kızılay cemiyeti Emlnönü ka noksanlığından ve yahud hamura îazla laklarımda uğultular yapıyor: man şaire şu sözü söyletiyor: zasmın senelik umuml meclisi 14 mart miktarda su katılarak, bir çuval undan Şimdi bu şeylerin sırası mı? Hele « Bu halk, denilebilir ki, bu ik 942 tarihine raslıyan cumartesi gür.ü sa çıkarjlması icab eden ekmek adedinden şu sıkıntıh ve buhranlı zamanlar geçsin; limde ezeldenberi sakindir!> at 14,30 da Bahçekapıda Dördüncü Va bir miktar fazla ekmek çıkarmalı suıe ondan sonra herşeyi düşünürüz!. Bugün Yahya Kemal, sık sık alkışlarla ke kıf Hamnda Ticaret ve Sanayi Odası sa tile tahaddüs ettiğini söylemektedirler. nıillet nazarij'e değil, ekmek istiyor. Sen Belsdiye, fınnlan yeniden sıkı bir bize iki dönüm fazla patates nasıl ekilir, silen uzun konferansmda, Istanbulun lonunda toplanacaktır. Kaza mmtakasında Kızılaya kayıdlı kontrola tâbi tutmaktadır. BU gibi ha halk piyasadan malı üç kuruş eksiğine Türk çehresini, çıplak kelimelere sihir ve füsundan elbiseler giydirerek, öyle olan azanın toplantıya teşrifleri rlca o reketler bir hıleden başka bir şey olma nasıl ahr, bunlardan haber ver!* dığı için bu gibi vaziyetleri Shdas ettikcanlı ve o kadar mukemmel surette lunur. Ben bu sesi gaz bombalarile zehirlenleri tespit edilen fınncılar, millî korun miş bir memleket havası kadar tehlikeli ma kanıınu hükümlerine aykın hareket görürüm. Çünkü bu, ancak tehlike zaBu gün matinelerden itibaren suçile süratle Adliyeye teslim edilecek manında heyecan duyarak sonsuz bir lerdir. enerji gösteren, fakat normal zamanlarda herşeyi unutarak bırakan kütü ve zararh bir hastalığımızın sesidir. Ben Tıbbiyeliler bayramı Bütün seyircileri heyecanlandnacak fevkalâde buna hastalık derken, bir yandan da semaceralar... Her sahnesi bir zevk membaı olan Tıbbiyeliler bayramı, yarm Üniversi viniyorum: Çünkü buhran ve tehlike muhteşem ve kuvvetli bir mevzu tede büyük merasimle kutlanacaktır. zamanmda umulmadık bir heyecan ve Hazırlanan programa göre, merasim sa enerji göstermek, mUleümizin ayni zaat 14 te Üniversite konferans salonunda manda ölmez gücünü, cevherini ve canyapılacaktır. Açış nutkunu Rektör Cemil lılığını ifade eder. Boyle zamanlarda Bilsel söyliyecek, müteakıben de Fakülte milletçe heyecan duymak, icabında insan dekanı profesör Kemal Atay, profesör üstü bir enerji ve fedakârlık göstennek Şaheseri başladı. Ba? rollerde: Muzaffer Güçhan ve talebeden bazılarl değme millete nasib olmaz. Fakat yalSincmanm en büyük ve en meşhur yıldulan da birer söylev vereceklerdir. r.ız böyle zamanlara mahsus insan üstü Franchot TONE Mischa AUER Tıbbiyeliler bayramı münasebetile ya bir faaliyet, sor^ra herşeyi bırakarak sü Peggy MORAN rm sabah, Gureba hastanesinde tesis e kunet ve rahat içinde yaşamak!. İştc 4 Warren WILL1AM düen yeni klinikler de açılacaktır. İ İlâvcten: hastalık olan şey, anormal bir tezadnı Üniversite gecesi yapılacak birleşmesinden doğuyor. Eğer Türk, bazı m.lletler gibi felâket karşısmda büsbüÜniversite Rektörü tarafından her tün geriliyerek hayat şartlanna boyun 2 kısımlık komedi sene verilmekte olan talebe çaylarından. eğen, mukadderata razı olan bir millet hararetli münakaşalar fevkalâde vaziyet dolayısile, bu sene olsaydı o zaman bizim sükun devrclerinDilsizlerin kongresi vazgeçilmiştir. Bunun yerine, diğer dün. de rahata çekilmemize «hastahk» deŞcförler cemiyeti heyeti umumiyesi Dilsizler cemiyetinden: ya üniversitelerinde olduğu gibi bir «Ü mez; buna milletimizin tabiî banyesin1; dün Beyoğlu Halk Partisinde yapılmışTramvayın çarptığı niversite gecesi» yapılmasma karar ve aid bir karakter, normal bir hal adını tır. Bu toplantıda, bilhassa bir çok şoÖnümüzdeki 15'3 942 pazar günü saat kadıncağız öldü rümiştir. koyardık. Halbuki bir tehl.ke başgöste förler otomobil sahiblerinin kendilerin 14 te Eminönü Halkevinde cemiyetimıÜçüncü Noter Hüsameddinin kayınzin fevkalâde toplantısı yapılacağından Yeni Fen Fakültesinin proje rince, meselâ yurdu, hayatı ve şerefi den kilometre başma 30 kuruş istedik bıiumum azalann teşrifleri rica olunur. validesi 55 yaşlannda Müberra, Lâlelide ortaya konunca Turkün ne haıikalar lerini ve aldıklarını, halbuki Belediyenin bir tramvayın çarpmasına manız kalmış leri derhal hazırlanacak yaratabileceğini bütün tarih bilir. Ben kilometrajı 13 kuruştan tespit ettiğir.ı Konferans ve ağır surette yaralanarak Haseki hasDâhi V/ILLY FORST'un şaheseri Yanan Fen Fakültesi yerine yeni bir memleketimde böyle bir tehlikeyi duy söylemişler, bu sebeble halktan fazla tanesine kaldır.lmıştır. Kadıncağız alÜsküdar Halkevinden: duğumuz zaman yapılamıyaeak hiç bir para almağa mecbur olduklannı ilâve fakülte binası yapılmasma kafi surette 15 3 942 pazar gunü saat 15,30 da E dığı yaralann tesirile hastanede ölmüşkarar verilmiştir. İnşaatın önüniüzdek sey görmüyorum. İşte en son ve en kü etmişlerdir. Bu şekilde bir ook şoför söz tür. Dün. Adliye doktoru Enver Karan ders yılma kadar yetiştirilmesi için çük misali: Yazın rahat zamanda bulu söylemiş ve şiddetle alkışlanmıştır. Fa vimiz konferans salonunda Prof. Dr. cesedi muayene etmiş ve gömülmesin» 2 saatlik musiki ve vals fibnini takdlm ediyor. Baş rollerde: Maarif Vekâleti derhal projeleri tanzım namıyan kömür havzasınm istediği di kat bu gürültülü ve mühim mevzu biraz Ziya Cemal Aksoy tarafmdan «Ağız izin vermiştir. Kaza hakkında tahkikaettirecektir. Dersane olarak kullanılan rekler, sıkı=ınca derhal bulundu. Dağ taş sonra kapanmıştır. Bundan sonra bir hastalıklan» hakkmda projeksij'onla bir yardım sandığı kurulması kabul edilmiş konferans verilecektir. Davetiyelerin ta devam olunmaktadır. dırek ve kömür doldu. şündıki konferans salonu yıktmlacak; ve yeni idare heyeti seçilmiştir. idare memurluğundan temini. Viyana re Viyana Opereti üzerinde yapılan en büyük film. Zeyneb Hanım konağının arkasında yeFakat biz artık bir hastalık halirde Strauss ve valsleri Yarasa'nm 2 perdesi • ni bir salon yaptınlacaktır. Bunun için Dncak tehlike zamanında heyecanım B buradaki Belediyeye aid olan arsa da satm almacaktır. Bur.dan başka, bin vererek şahlanan, sükun zamanmda geNushasi 5 fcnrnstar. kişilik bir okuma salonu inşa ettirilmek riliyerek miskinleşen bir millet olmak istemiyoruz. Hayatuı seyri ve İçinds buTürkiye Harle üzere de tetkikler yapılmaktadır. Her pazar saat 15 ten 20 ye kadar lunduğumuz tarih ve coğrafya halkasınlcin lcin Vali, yol inşaatını teftiş etti daki durumumuz gözlerımizde canlanSÜREYYA SALOXLAREVDAKİ Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Vali ve Belediye reisi Dr. Lutfi Kırdar, malı, ve hayat heyecanımızı her zaman Alü avlık 750 . 1450 » Üc avhk 400 » 800 » dün öğleden evvel Silâhtarağa ve Kü yaşamalıyız. Mılli irademizin gücü bir 150 > Yoktur. Bir ayhk çükköy yollan inşaatını teftiş etmiştir. yanda, benim rahata giden ve ona hasBütün KADIKÖY halktna Bu yolların en kısa bir zamanda ta ret çeken ve gevşeyiveren halim öbür Zevk ve neş'e içinde bir tatil günü geçirtiyor. mamlanması için çalışılmaktadır. Ha yanda iki realite halinde yaşaymca, Biletlerinizi sinema gişesinden evvelden valar bu şekilde müsaid giderse lüzumlu bundan bünyede hastalık doğuyor. BaGazetemize eönderilen evrafe ve vazılaı temin ediniz zı yerlerde sakin akan. bir takım yerlernesredilsin edilmesin iade edilmez ve olan bu yolların tamamlanması kolayde şelâleler yaparak, arazi basarak rfvatndan mes'nlivet kabnl olunmaz. laşacaktır. Büyük şair Yahya Kemal diin fevkalâde kuvvetli bir Daimi bir Fiat konferans verdi Nurakabe Komisyonn haberleri Işlerin tamamile takib edilebilmesi için böyle bir heyet kurulacak Ekim seferberliği nıçın zira î inkılâba d oğru n atılıtııs ileri bir adımdır ? A. Hamdi Basat* İHEM NALINA MIH1NAİ Tirpitz'in atlattığı tehlike TAKSİM Sinemasında Ateş Koşusu TABANSIZ BEKÇİLER D ngîliz kaynakları, Almanlarm Adnaral von Tirpitz zırhhsma, Noıveç sukırında, İngiliz torpido tayjarcle.i tarafından bir bava hücumu yapıldıgım bıldirdiler. Hava şarüarı, hucum netıcesinin tespitine mâni olöuğu için In^i.izlcr kat'î bir şey söj lemiyorlar. Fakat, gemiye torpil isabet etmişse bile batmauiğı muhakkaktır. Esasen, umumiyetle yeuı kat Yazan: ^^^^••^^^•»»^ /j bir tek devrin, tek zuhlılar ve bilhassa Alman zırh'.ılan, sebebin başkı liyle bir iki torpil jemckle batıiııyoıiar. başka gösterilenla Bu geminin eşi olan Bismark, geçen marinden İbaret olan jısta, bir çok torpido yarası aldıktan bu üç hâdise de sonra dahi muharebeye devam edebilmiş, Türkiye dışuıda bir İr.giiiz zırhhlarının ağır topçu ateşi a'.tıntahribler yapan bir nehirde ne görüyo âlemin yıkılış buhranlarmdan başka da tamamile ezildikten sonra, bir kruruz? B.r akış kudreti ve tabii haline bı şeyler değildi. vazorün yakın mesafeden attığı torpilrakılmış bir su yığını.. Yani onda nehir Osmanlı hükumeti, birinci Dünya leıle batuıîmıştı. olmak için her türlü vasıflar yaşadığı Harbi başında tarih ve coğrafya içjıdeki halde ondan isüfade etmok şöyle dur Türkiyenln mevkilni bilmiyordu; bu a Bismark zırhlısı, bizim Ya\Tizu inşa sun, zarar görüyoruz. Çünkü bu kudret teşe karıştı; memleket yıkıldı. Fakat elıniş olan Blohm und Voss'un Hamdüzcnlenmemiş, insanlaştırılmamış, eh'.İ Türkün tehlike zamanmda şahlanan bd burgdaki tezgâhlarında yapılmıştı. Alleştirilmcmiştir. Onun gibi tehlike za yük şuuru, kahramanını yarattı, ve Tür man donanmasını yaratmış olan büyük manmda irade, heyecan ve ihtiras haLn kiye tarihinin bclki en yüksek hürriyet Amiralın adını taşıyan Tirpitz zırlılısı ise, AVilhelmshaven'deki Alman devlet de gösteriier yapan büyük kudret, bi ve istiklâlini kazandı. tersanesinde in^a edilmiştir. Almanlar, zim büyük bir millet olduğumuzu gös1929 da büyuk dünya buhranı patlak bu iki zırhlıyı 1936 sencsinde tezgâha teriyor; sükun zamanlarında gevşeyişi verdi. İçimizde bu buhrandan ürkenler miz, miskinleşmemiz ise. millî iraje ve ve henüz başladığımız kurtuluş ve ku koymuşlardı. 1935 haziranmda İn;iltere heyecan kaynağımızın düzene girmemiş, ruluş hareketlerine son vermeğe mec ile yapılan deniz anlaşmasında, Almancem yetleştirilmcmiş olduğunu anlatıyor. bur kalacağımızdan korkanlar çıktı. Hal ja, İngiliz donanmasından denizüstü Mademki harb veya tehlike anlarında buki biz bu buhran içinde bilâkis hız geruilcri için yüzde 35 ten, denizaltı gemillî kudret şahlanıyor, diyoruz; o halde abnalıydık. Nitekim gene Türk inkılâbı mileri için de yüzde 45 ten fazla gemi bugün sıkmtı içinde olan bir durumda, nm realist şefleri memlekette iş başm yapmamağı, ayni zamanda Londra deniz tam bu sırada içinde uzun yıllar bunal da olanlar buhranı bir mazeret olarak muahedesinde gemilerin tonajı ve toplann çapı itibarile kabul edilen tahdidlere cığımız tehlikeyi, ekonomimizin bize ki ileri sürdükleri zaman: riayet etmeği kabul etmişti. Buna göre fayet etmediğini, modern bir millet ol< Buhran sizin kafanızdadır., Bismark'la Tirpitz 35,000 tondan fazla mak için daha çok yapacak işlerimiz buDediler ve dünya sanayiinin çözüldülunduğunu öğrenmek ve milletçe anla ğü, bankalarının İflâs ettiği buhran olmıyacaklardı; fakat İngiliz denizcilcri, mak imkânmı bulabiliriz. Bu suretle devirlerinde Türk inkılâbının mühim Bismarkla muharebe ettikleri sırada, bu şimdi dünyanın büyük bir buhran ve başanlarından biri olan sanayileşme geminin 40,000 tondan fazla olduğunu intikal de\Tesinde, buhran halinde ve programım tatbika, bankacılığı kurma tahmin etmişlerdir ki bu, doğru olsa gcsıkmtı içinde iken harekete gelen millî ğa ve kuvvetlendirmeğe. şimendıferleri rektir. Çünkü bn gemiler, 35,000 tonluk zırhlılann hepsinden daha enlidirler. cnerjiyi ve şuuru tarih ve coğrafya için mizi tamamlamağa çalıştılar. deki mevkümizi anlıyarak devsmlı bir 1939 ikinci Dünya Harbi de bizim dı İngiliz harb gemileri Bismark'ı kovamotör ku\rveti haline koyabiliriz, O zalarkcn, geminin 30 milden fazla gittiğini man bir hastahk gibi bünyemizde yaşı şımızda, hatta bizimle tezad halinde o de tespit etmişlerdir. Bu kadar enli bir T lan bir âlemin davasıydı. Realist bir yan bu tezad ortadan kalkar; istiklâ e geminin 30 milden fazla gidebilmesi için her milletten fazla lâyık olan Türk, mo görüş bu harbde Türkiyeyi kendisine boyunun da daha uzun olması lâzım geaid olmıyan bir kavgadan uzak tuttu; c'ern hayafta miskin bir kıt kanaat gelir ki bu da tonajı artırır. Diğer taraftan, çinme devresini atlıyarak çok mal ye memleket sükun içinde kaldı. Fakat bu Bismark İngiliz salvolarına ve torpido sükun bizim hastalığımızı nüksettirdi; tiştirme ve çok mal harcama ihtirsma isabetlerine pek fazla mukavemet etmişda kapılır. Yarınm cennet Türkiyesi, tarih ve coğrafya içindeki mevkiimizden tir. Bu da, zırhlannm ağırhğına delâlet yalnız harb dünyasında, felâketi geçiş isüfade şöyle dursun, bu durum bizi iaşe darlığına bile götürdü. Halbuki biz eder. Bir geminin tonajı, silâh, makine ve tirmek üzere tedbir almağa değil. fakat bu buhran devresinde yeniden dirilmeğe nasıl birinci Dünya Harbinden sonra is zırhlannm ağırlığile mütenasib olarak ve hamleler yaratmağa mecbur olduğu tiklâlimizi kazanmış. nasıl dünya buh eksilip artar. Kuvvetli top, yüksek siir'at ranmdan sonra sanayi inkılâbımızı yap ve kalm zırh, hep bir araya gelince tomuzu anlamaktan doğacaktır. raışsak 1939 dünya harbinden sonra da naj da çoğalır. Bu iki Alman zırhlısı 8 ziraa't inkılâbımızı başarabilecektik. tane 38 lik, 12 tane 15 lik top, 16 tane Bugün hükumetin başladığı ziraat se 10'5 luk ve aynca müteaddid 3,7 lik uçak 1914 ten sonra dünya değişiyor. Bu taıihten sonra dünyada üç büyük hâdise ferberhğini ben dışımızdaki bir harbin kovar top, 2 katapült ve 4 tayyare tasıoldu: 191418 birinci Dünya Harbi. 19?9 sarsıntılarmı önlemeğe değil. fakat tam dıklarına göre, sür'at ve zırh bakımiadünya buhranı. 1939 ikinci Dünya Harbi. simdi yapabileceğimiz bir ziraat inkılâ rından olduğu gibi silâh itibarile de kuvTürkiye tarihî gidiş tek realite isa hma doğru atı'.mış adım olarak heyecan vetlidirler. İşte bütün bu sebeble 10.00»» tondan fazla olduklan hakkındaki iddibu hâdiselerin her üçünün de dışmcla Ia karşılıyorum. idi. Çünkü birbirinden ayn sanılan. faAhmed Hamdi BAŞAR alar akla uygun geliyor. Yapılması ve tecrübeleri yeni riiıniş ilk seferinde, eşi Bıçak altından kaçan manda Bu kış İstanbulda 115 bin ton olan Tirpitz de, daha tchlikesi geçirmişBismark gibi, batmak kömür sarfedildi öldürüldü tir. Bismark. enşjinde yakalandığı için kurtulamamıştı; Tirpitz. Norveç îularınDün saat 13 raddelerinde Mezbahada İstanbul, bugüne kadar 115 bin ton tir manda kesilmek üzere iken kaçmış maden kömürü sarfetmiştir. feeçen sene da bulunduğu için, tehlikeyi atlatmıştır. Zırhlılann ve donanmalarm, sağlam bir tır. Etrafa saîdırarak sokaktan geçenler: bu miktar 75 ilâ 80 arasır.da idi. korku içinde bırakan bu mar.danın her Maden kömürü ile beraber bu sene hava emniyeti olmadan, diisman tayyahangi bir kaza yapmaması için pol:sİ3r yokluğunu hissettiğimiz odun ve bilhassa relerinin tesir sahası içinde, denize çıkmalan. onlar irin, ölümün kucağına atıltarafmdan tabanca ile öldürülmüştür. mangal kömürü sarfiyatımız da geçen mak demektir. seneye nazaran yüzde 30 ilâ 40 nispetinŞoförler cemiyetinde de fazla olmuştur. Bu Aksam Sinemasmda O P E R E T Willy FORST Maria HOLST Paul HÖRBIGER F E V K A L  D E BİR MUSİKİ HÂDİSES! Ba salı akşamı IBRÂHIN OZGUR Danslı Çay Matinelerinde CUNHURÎYET Abone şeraiti Saray Sinemasında Türkiye Kızılay Cemiyeti menfaatine E n M e ş h n r A v r u p a n ı n M u g a n n i y e s i taranndan Dikkat ERNA SACK Bir Konser verilecektir. Arfîste Berlin Operasının birinci piyanîsti refakat edeeektir. San'atkâr, İstanbulda başka konser vermiyecektir. FİATLAR: Parter 500 kuruş ve 300 kuruş; Lüks balkon 400 kuruş; İkınci balkon 200 kuruş; Localar 25 ve 20 Türk lirasıdır. MAKSİM'de HER AKŞAM SAZ HEYETİLE BERABER SAFİYE Aynca: Her akşam 60 kişilik BÜYÜK EEVÜ CiNGENE AŞKI HER PAZAR SAAT 3 TE İÇKİSİZ MATINE Vahşi kayalık dağdan şehre doğru 7= Küçük hikâye Çolağın gözleri parlar: İnerken akşam çökmektoydi. Artık bir Demek neslini devam ettirmek isçeyrek saatlik yolumuz kalmıttı... Ontiyorsun... Sana bu İmkânı vereceğim den giden rehberim atını yavaşlattı, beihtiyar fakat nesline kara bir lekeyi de ni bekledi. Yanyana geldiğimiz zaman hediye edeceksin. Küçük oğlun sağ katabakamı çıkardım. kendime bir slgara lacak. yalnız bir şartım var... Yarm saYazan: Setvan Gizli aldıktan sonra ona uzattım: bah kafalarınızı o kesecek! Kendi ailelar ortalığı haraca kesiyorlardı. Arala kildiğini bilmiyordu... Şarab fıçıları bo du, Derviş Bey yaka paça eşkıyanın sinin cellâdı o olacak... Yoksa, heplnizi Yak bakalım. Düzgün bir yola gelmiştik. dün geoe nnda en azılısı Çolaktı. Etrafmda pek şaltıldı. kuzular çevrildi ve bu feiâ önüne getirildi. YüzJerce senelik bir köpek gibi ipe çekerim. denberi aşmak İçin uğTaştığmız dağ ar çok adam tjp'amış olan Çolak, bütün ket gecesi bir şenlik gecesine dör.dü. ailenin son babası olan İhtiyar bütün kamızda kalmıştı. Bu dağı hiç unutmı diğer eşkiya çetelerine de hâkim olarak Çolağın adamları pathyacsk gibi, kıt soğukkpnlılığını ıruhafaza ediyordu, faBütün aile bütün gece Derviş Bey!n yacağım: bazan si\Tİ bazan yassı, her adeta bir ordu kurmuştu. Böylelikle şeh lıktan çıkmış gibi yemişler. hepsi s;r kst Çolağm verdiği ceza pek zalimce küçük cğluna yalvardı, kabul etmiyen rin başma belâ kesılmişti. Büyi;lder hoş kendilerin; eğlenceye salıvermişlor sine oldu: Derviş Bey ve bütün çocukbirine birer canavar hayali aksetmiş delikanlınm ayaklanna kapandı. Ail»nin muazzam kayalar aklımdan hiç çıkmı toplandılar bu tehlikeyi uzaklaştırmak di. Halbuki Derviş Bej'in maksadı bam 'arı idam edilecekti. devam etmesi her şeyden mühimdi zaİçin çare arsmaya başladılar. Çolağm başkaydı: En emin adamlarım toplamış, O zamana kadar kılı kıpırdan"iyan ih ten hepsi nasıl olsa öldürülecekti. İpe yacak... Yarasalar uçuşmaya, gecenin şehri yağma etmesinden korku'.uyordu. sarhoş sürüsünün temizlenmesi i^jn tiyar can damarmdan vurulmuş oldu. rengini İşlemeye başlamışlardı. KartTan fekilmektense başın kesilmesi daha iyiyValinin derhîl devlet merkezine gidip kayalara bakıyordum. rehberimin kolu bir orduyla dönmesine karar verildi. Bu emir vermişti: Kimse şüphelenmeden bir Bunca senelik asil bir aile bir eşkiya di. iki saat İçinde Çolağm adamları birer tarafmdan kurutulamazdı. Derviş Bey ma vurduğunu hissettim: Şjfak snkeken meydan İnsanla doltamamen gizli tutulacak ve valinin ye birer yakalanarak kılıcdan geçirildi. Bu hayduda hiç lâf söylexemeğe karaı ver Gelene iyi bak beyim! nıuş, Çolak da adamlarile seyre gelrr,iş. rine Derviş Bey geçecekti. Derviş Bey Başımı kaldırdım, simsiyah bir ata civarın en eski ve asil ailesine mcn İş o kadar sessiz görülmüş ki bazı hiz diği halde titriyerek diz çökmüş: Nihayet Derviş Bey ve evlâdlan gotl Hakhsın, İntikam alacaksın! Bnıa rilir Kü:ük oğlan sapsarı olmuş, rüyabinmiş, uzun boylu, zayıf ve çökük sub herkesin hürmetini kazanmış, İh metkârlar bile ölüleri sarhoşluktan sızistediğini yap, her şeyi tertib eden be da hareket edivormus gibi sendeliyrek gözlü bir adam bize doğru geliyordu. tiyar, okumuş bir zatmış. Serveti he mış sanmişlar. Sabah olurken şehirde haber bomba nim, ama evlâdlarımın ne kabahati vdt? cellâdm elinden uzatılan kılıcı alır: O Yanımıza yaklaşmış olduğu halde bizi sab edilemiyecek derecedeymiş... Çolak merhamet kelimesinin adını bi ?abah püneş manzaralarm en fechle gibi patladı: Çolağm adamları öldüvülgörmemîş gibiydi. Varhğımızdan haNihayet bir gece beklenen felâket müştü. Halk sevincden bayram ediyor le bilmezdi: bersiz yanımızd^n geçti gitti. Vücudümkarşılaştı. Bana kahpece tuzak kurdun. âle Rehberim susmuştu, gayrühtiyarî sorde bir ürperme duydum. Garib bir kor geldi çattı. Çolak şehre çullandı. Der du. Derviş Bey Çolağm geri kalan adamviş Bey şehri hemen teslim etti, zira larma karşı ordunun yetişmesine kadır me ibret olsun. sen. dört oğlun ve ka dum: kuya bürünmüş rehberime döndüm: eşkiyayı kızdırmaroak ve yağmaya mâ şehri müdafaa edeceğini umuyordu. Ter rın hepiniz safakla ipe çekileceksin'.z! Kim bu acayib adam? Sonra? Rehberim bir sırdan bahseder gibi fa ni olmak istiyordu. Böyleükle vakit ge tibat alındı, İhtlyar, kadın. çoluk çocuk Onlarm kati'.i sen ol?C3k=ın! Sonra vali ve ordusu iki tîündo herkes şehri müdafaaya hazırdı. çirterek devietin yollıyacağı ordunun Dıtiyar âdeta yalvarmağa başlamış: sıldadı: vetişti. Çolak tutuldu, ayni yerde kayardımını bekliyecekti. Çolak şehirde Haberi alan Çolak deli gibi olmuş, Asil Cellâdların oğlu! Beni yılanlar arasına at, diri diri fası kesildi, az zaman sonra şehır gena Merakım büsbütün artmıştı tekrar sor ordusunun bir kısmını bırakarak tek kızgınhktan küplere binmiş. hemen ka göm fakat o günahsızlara kıyma! Ma eski hayatına kavuştu. Der\riş Beyin rar dağa çekildi. Bundan haberi olmı lan adnmlarile şehrin kapılarma dayan lım mülküm senin olsun! dum: küçük oğluysa. şehrın dışındaki çifriiyan Derviş Bey o gece herkesin agzını mıştı. Büyük bir müdafaa ile karşılaştı, Pek cellâd ha» yoktu?.. Neyin var=a zaten benim, alm gö eine çekildi ve vaaiyan bir ölü gibi her Rehberim garib garib gülümsedi ve hayretten açık bırakacak bir hareket her İki taraf da ölesiye dövüş'ü... Ne türün şu bunağı... şeyden, herkesten uzak kaldı. Biraz evyaptı: Şehirde kalan eşkiyaların şerefi yazık ki neticede Çolak gaüb gelerek anlatmaya başladı: Bunun üzerine Derviş Bey ayağa kal vel gördüğünüz işte onun torunudur. O da babalarımn kanh yükünü taşır Beyim bunlara nîçin Asil Cel'.âd ne bir şenlik tertib etti, büyük bir zi sehre gene muzaffer girdi. Hiddeti büs kar: Çolak, der, senden bir şey i<=tiyo ken, münzevi bir hayat sürüyor ve o lar denir, anhtayım... Bir zamanlar bu yafet verdi; hatta Çolağı da davet etti: bütün artmıştı. Derhal bütün şüpheligün bugün aileye Asil Cellâdlaı dendi. civarda bir sürü eşkiya türemişti. Bun Azılı haydud reisinin tekrar dağa çe leri yakalattırdı, idam sehpaları kurui rum: En küçük oğlumu sağ bırak! Cellâd

Bu sayıdan diğer sayfalar: