2 Mart 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

2 Mart 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mart kapıdan baktırır Kaçta dönersin? Mart kapıdan baktırır Bugün mart. I.Iart demek takvim bc müne göre b, birinci günü deı tir. Ben bu yai Kaçta dönersin? yazarken havı Çiftçilerin yardık ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ hiç de bahar Mevsim kar mevziraat seferberliğine nisi sezilmiyordu' I simi, kış mevsimi, hazırlanma işi bu ma kuru ağaca iş mevsimi ve balo yıl bazı bölgelerde,' veren Tanrım eibetmevsimi. havaların inadına fe' te bu asık suratlı martı güleryüzlü fcir Lâflar hemen hena gıtmesi yuzunbahar kıhğına aokar. men hep bu konuden, mütemadiyen geri kalmıştır. İklimi caklara yarım veya bir kova gübre atlar ü;i3rine konuMart için türhı sözler söylenir. mutedil olan sahil bölgelerde, çiftçi nor mak daha iyidir. yor, konuşuluyor. Başlıca vasfı şirret bir ay oluşu, buMezbahaya yakın oturanlar veya bumal yıllarda, yazlık zeriyatı için tarlaBen de elâlemin günden yarma güven olmayışı, günü İstanbui bölge iaşe müdürlüğünün ye sını kışın hazırlardı: Havalar açtıkça lalardan kan kaldjrmak imkânı olanlar, gittiği yoldan gidegününe uymayışıdır. ni tejkilât ve kadrosile faaliyete geçmesi gübresini tarlaya çeker, yayar, sürer ve mezbahadan kan alarak tarlalarına ekrek balo lâfı etmek Bu son huyuna bakıp da onu bir dip iştedim. Gelbelelim, onun da bir edeb bugünlerde beklenmektedir. Bu suretle ekin mevsiminin gehnesfni beklerdı. meden evvel verseler, çok istifade ederlomat sanmaym! Atalanmız martı pek erkânı, bir yol yordamı var. Kaş yapa şimdi muvakkat kadrolarla idame edil Bu sene, insan, iş hayvanı ve alât ler. iyi anlamışlar ve hergün bir türlü şe yım derken göz çıkarmıyorum. Çıkan mekte olan bölge iaşe müdürlüğünün iç edevat noktsanlığına ilâveten, bir de ha5. Tohumluğu nereden tedarik etteşkiiâtı, fiat murakabe ve nahiyelerle valar müsaid gitmedi, tarlaların çoğu nıelidir? mail gösterenlerin mizacına: göz, çekmece gözü değil ki.. kazalarda faaliyette bulunan ekmek iş hazırlanamadı. Mart havası gibi.. demişlerdir. Hep oturuyorduk. Kadın, erkek,, Mahsulün miktarı üzerine tohumluk lerini kontrol, iaşe büroları j'eniden ve Fakat bu aksüikten fütura düşecek çeşidinin, menşeinin ve evsafuım pek Hâlâ söyleriz. Hava da ne fena! diye başlıyan lâf doğrudan doğruya bölge iaşe müdürlü değiliz: Bilhassa çiftçi kütlesi daima takışlık kumaşlara, bu senenin mod&sına büyük tesiri vardır. Fena tohumluk eki Mart içeri.. pire dışan. biatle, aksilik ve zorluklarla mücadele mi neticesinde mahsul yarıya, h a t a üçte falân mağazaya olan rağbet yüzünden ğüne bağlı bir şekilde kurulacaktı.r. Bu da lâf mı? İstanbui bölge iaşe müdürlüğünün ye abşmış ve işlerini ona göre düzen bire bile düşebilir. Bu sebebden tohummüşterileri polislerin sıraya koyduğuna Pirelerin içeri girdiği yok ki!. fevkalâde vaziyeti nazarı dikkate alına lemesini öğrenmiştir. kadar geçti. luk seçerken, bölgenin iklim ve toprak Lâkin: Hiç paçavra lâfı olur da hammlar ko rak İstanbulda 120 kişilik bir merkez Bu noksanı telâfi etmek için yazlık şartlarına uyup uymıyacağına çok dik Mart kapıdan baktırır, kazma kü lay kolay bırakırlar nu? iaşe teşkilâtı kurulması takarrür etmiş ekim seferberliğinde bahçesi olan şe kat etmelidir. » rek yaktınr.. sözü gerçekten doğrudur. Kimi Ahu Hanımın fistanından, ki tir. Bu kadronun en mühim kısmı takib hirlilere de bir vazife düşüyor: BahçeleTohumluk tedarik ederken kilhassa şu £ğer kazma kürek bu sene kânunlarda misi, Ayten Hanımm geceüğinden, ki işlerine ayrılmaktadır. Tetkik şubesi de ıine bir gıda nebatı ekmelidirler. Bu iki cihete dikkat etmek icab ediyor: yskılmış olmasaydı. misi Nazlı Hanımın büzme çarığından iyi bir şekilde kurulacak ve ihtikâr suç alanda en çok tavsiye edilecek şey pata1 Tohumluğun ekilecek yerin toplan mevkufen muhakeme gördüğünden tes ekimidir. Bütün bu çekiştirmeye rağmen bir de bahsetti. rak ve iklimine uygun olması, Bir bey lâfa karıştı: bskarsınız ki bir kaç gün içinde havasuçluların beklememesi için her nevi ev2 Tohumluğun hastahklardan âıi Patates nebatı memleketimizde deniz Bir karış kumaş, iki saatlik iş.. rak günü gününe tetkik olunarak derhal lar ıhklaşır ve ben bu değişmeden dolaKahillerinden başlayıp da ziraat yapıla olması meselesi. yı sevincimden alıklaşırım. Çünkü cem Hepsi hepsi vücudün yarısmı ya örter, adliyeye verilecektir. Bu suretle yeni bilen en yüksek jaylalara kadar yetişBir böıgede hangi çesidin daha iyi neya örtmez. İki, haydi bilemedin üç ba şekilde kurulacak olan mahkemeler ihreler düşmektedir malum ya! tiğinden, bu mahsulün yetiştirilmesine üce vereDileceği katıyetle yalnız tecrüloda ya giyilir, ya giyilmez. İki yüz kâ tikâr davasma süratle bakabileceklerdir. A a a! Cemreleri bilmiyor musunuz? be sayesinde öğrenilebüir. Menderes . müstakil bir yazı tahsis ediyoruz. ğıd, iki yüz elli kâğıd.. Size tarif edey:m; bunu hiç bir mek1. Verimi: Toprağı ve tohumluğu iyi Gediz vadilerinde Ödemiş patatesinin, Hammlar hep bir ağızdan atıldılar.. tebde hatta Fen fakültesinin meteoroloCinayet mi, kaza mı? intihab edilir, gübrelenir, vaktinde ça Lsıanbulda ve Trakyada Trabzon pata Aaa! Ne yapalım? Senede bir gece ji kurlarnda'bile öğrenemezsiniz. EfenYeşilkö'yde Tohum Islah istasyonunun palanır ve kabil olan yerlerde sulanırso, tesinin iyi netice verdiği tecrübelerle dim cemre denilen bir mevhum sıcaklık esvabı da yapmıyalım mı? Şimdi otuz yanındaki bir mandırada bir ölüm va patates çok verimli ve kârlı bir ziraat sabit olmuştur. Uludağ ve Bolu patatesitır. Hani apartımanlardaki kaloriferlerin liraya bir çift iskarpin. İşiniz ne bey ası olmuştur. Mandıra çobanlarmdan nin tenebbüt devri Trabzon patatesine tir. Meselenin millî ve içtimaî taraflarmı sıcakJığı gibi. Birinci cemre rumî şuba ler? Kazanın, giyinelim. nispeten dsha uzundur; bu çeşidler isihtiyar bir adam olan Cemil, bir mese bir tarafa bırakarak sırf kendi menfaGülüştük. Böyle lâfa başka ne yatın yedinei günü havaya düşer. Havaya tanbui civarında sulanmadan ekilecek leden dolayı yamağı Yusufa bir kaç atini düşünenler için bile patates ziraati düşer demek doğru değil. Havaya sıçrar pılır? Ben beye sordum: olursa, yumruiarını büyütmeden teneb Geçen geceki baloya gittiniz mi? yumruk vurmuş. Yusuf da muka çok cazibdir. MeyilU, kumlu ve iyi gübre büt devrini mecburi olarak ikmal eder demeli.. bele etmiştir. Bunun üzerine Ce lenmiş tarlalarda tohumluğu da İyi in ve bu sebebden de mahsul çok düşmüv Evet! Ddncisi bir hafta sonra suya düşer., mil, duvara doğru sendelemiş, başı tihab edilmek şartile ziraat usullerine olur. Baloya kaçta gidersiniz? Bir çok projeler ve bir çok ümidlerim de riayet edilirse, dönümüne 2 ilâ 3 ton Vallahi pek belli olmaz ama on bu duvara çarparak yaralanmıs., iki saat Deniz seviyesinden yüksek olmıyan ogibi. sonra da ölmüştür. Ölümden jandarma, mahsul alinabilir. Hele vaktinde sula valarda yetisen patatesleri tohumluk oçwk, on birde gideriz. Üçüncüsü de yere düşer... Olmuş arnırsa, mahsul 45 tona da çıkar. Bu ancak sabahleyin haberdar olmuş, Yu Kaçta dönersiniz? mud gibi!. satırları yazan, İstanbui civarında iki de larak kullanmak doğru değildir. Antal Bilmem. suf yakalanmıştır. fa çapa vurarak 4 dönüme yakın kuv ya, ekeceği tohumluk patatesi civarında Rivayet ederler ki, kış bu cemreler Farkında olmazsınız değil mi? Cemilin Clilmü, Jandarma kumandan vetli bir yerden sulanmadan 11 ton mah patates eken dağ köylerinden; Adapazarı arasında pek sert olur, hatta ondan. doBu sefer de bey kızardı. Sonrodan lığınca şüpheli görülmüş, hâdise, Müd sul aldı; eminim ki, biraz daha itina e ise, Boludan getirtir. layı. öğrendim. Meğer son balodan omuzda Sulanabiien yerlerde çeşid meselesi bir deiumumiliğe haber verilmiştlr. Cesedin dilseydi, mhul yüzde 3040 artırılabi Cemreler şirret olur. Sözünden ga çıkarmışlar, bir arabaya atmışlar. Sızgm dereceye kadar ehemmiyetini kaybetmiş lat olarak cemre kelimesine benzediği halde evine götürmüşler. Bayıhrım ba üzerlnde hiç bir darbe eseri görülmemiş. lirdi. olur; bu gibi yerlerde tohumluğun hasiçin bunu (Cemile) ismine kadar yayıp loya. Bereket ki her gün olmaz da bsy ölüm sebebinin anlaşüması için cesed Patates ziraati çok külfetli bir ziraat talıksız olmasına daha çok itina etmeliMorga kaldırümıştır. B. FELEK o isimdeki bayanlara da takıhrlar. So ğmlığım çok sürmez. değildir. Halbuki fiatı çok yüksektir: dir. İyi mahsul almak için yalnız istenen ğukça bir şakadır.. Halbuki cemre arabBugün kilosu İstanbulda 20 kuruştan çeşidi bulmak kâfi değildir; tohumlann ca ateş olduğuna göre onu böyle soğuk yukarıdır. Kilosu 10 kuruştan bile hesab arasında bir seçme yapmak lâzımdır. şakalarda kullanmak yersizdir. edilecek olsa, dönümüne 200300 lira Ekimden bir kaç gün evvel patates yumdemektir ki, bunun için doğrusu uğraş rulannı güneş görmiyen rutubetli ve sıİşte bunların birincisi bizim şubatın mağa değer. 20 sinde, ikincisi de 27 sinde düştü. Ücak bir yere koymalıdır. Burada yumruçüncüsünü martm altısına bekliyoruz. İyi mahsul almak istiyenlerin aşağıda lar filizlenir, dikkat edilecek olursa, Hele bir yere dü?sün de görelim. Ondan kaydedeceğimiz şartlara dikkat etmcie yumruların bazılarının fi'izleri İnce, zasonra da kocakarı soğuğu var. Daha sonyıf ve uzun, diğerlerinin ise kısa, gürrini tavsiye ederiz. ra mart dokuzu... Fslan. Şunun şurasmbüz ve kuvvetli olduğu görülür. İşte asıl 2. Patates nasıl toprak ister? da ne kaldı. İki ay sonra havalar ılımr... Umumiyet üzere patates meyillikum iyi mahsul veren bu gürbüz filizli pataSabır lâam efendim. Ömürle sabır lâsal topraklan sever; kumlu küli top tes yumruları oiduğundan, en İyisi filizraklarda da iyi olur. Bilâkis, suyunu a lerini kırmadan yalnız bu yumrulan ekım. kıtmıyan, kabili nüfuz olmıyan, batak mektir. Yazan: \ Burhan Feiek Sehir haberleri İsfanbul iaşe teşküâfı CUMHURIYET 2 Mart 1942 1 Ziraat davamız şın düşen yağmurun rutube'inden istifade edebilsin ve yazm kurakhğmdan müteessir olmasın. Tenebbüt devrinin ilk 3 haftasında hararet derecesi 1020 arasında olmalıdır; fazla sıcaktan müteessir oluyor. 7. Bakım: Patates bir çapa nebatıdır, oHanmağa bırakmak kat'iyyen caiz değildir, daima temiz tutmalıdır; bu sebebden tarlanuı temizliğine göre 23, hatta icab ederse 4 çapa vurmalıdır. Toprağın rutubetini kaçırmasına mâni olmak ve yabani otlan imha etmek maksadile ilk çapa, nebat 45 parmak olduğu zaman, 2 ncisinı de bundan 1520 gün sonra vurmalı ve ayni zamanda boğaz doldurmalıdır. Geniş patates yapanlar için boğaz doldurmağa mahsus ayrıca pulluklar da vardır ki, bunlardan memleketimizde de bulu IHEM J NALINA MIHINA] Cava da gidince aponlar, coşkun bir sel gibi, önlerine çıkan maniayı devirip ilerliyorlar; bir iki çarpışmadan sonra Cava adasının üç yerin e asker çıkarmağa muvaffak oldular. Cavanın serkulceyşî chcmmiyctinden muh. terem okuyuculanma, bir kaç defa bahsetmiştim. Bu ada, Holanda Hindistanı denilen adaların en büyüğii defi'ie de. en zengini, en kalabalığrıdır. Sevkulceyş bakımından da bütün bn adaların bel kemiğidir. Batavya ve Sörabaya gibi deniz ve hava üsleri bu adada, Holandanm deniz ve hava kuvvetleri bu iisIerdedir; kara ordusunnn büyük kısmı da Cavadadır. Son zamanlarda İngiliz ve Amerikan kuvvetleri de Cava muhafızlarını takviyeye gelmişlerdir. Fakat, Japonya, denizde, havada, karada öyle büyük bir kuvvet üstünlüçüne sahibdir ki, nereye isterse, oraya asker çıkırabiliyor, nereyi isterse orayı alıyor. Bu vaz'yet karşısmda Filipin tak'm adalarından Lüsnn'da bir köşeye çe: k lerek ümidsiz bir vaziyette olmalanna ra&mcn inadla müdafaaya devam eden General Douglas Mac Arthur kumand.ısındaki Amerikftn ve Filipin askerlerinin k^hr.ıman!ığmı takdir etmek gerektir. Japonlar, daha harbe girişlerinin üstünden 3 ay geçmeden Cavaya da girmiş bulunuyorlar. Cava düşünce, Avustralyadan Birmanyaya kadar uzanan Demokrasi müdafaa seddi ortasmdan da çökmüş olacaktır. Eğcr Filipin adalannı da hesaba katarsak bu müdafaa seddi üç katlı idi: 1 Filipin adalan. 2 Borneo Seleb Molük . Yenl G'ne adalan, 3 Rangun Malezya . Singapur Sumatra Cava Tiraor . Avustralya. Bu üç duvarlı seddin birinci ve ikinci duvarları yıkılmış; üçüncüsünün Ranfun'dan Cavaya kadar uzanan sol cenalı parçası ile Timor kısmı çökmüş; yalnız ortada Cava ile Timor arasındaki adalar zinciri kalmıştır. Şimdi Japonlar rinriri ortasmdan kırmafa çahşıyorlar. Cava adası da düştükten sonra, Demokrasilerin elinde, yalnız, seddin sağ cenah bürcu olan Avustralya kalacaktır. Cavanm kaybı, müttefiklerin, bn adadaki üslerden istifade ederek Japonlara karşı taarmza ceçmeleri ümid ve imkânını büsbütün suya düşürecektir. Artık bundan sonra, son üs ve son ümid Avustralyadır. PATATES EKİMİ Ahmed Araz İhtikâr hâdiselerini takib edecek memurların sayısıçoğaltılıyor nur. 8. Sıılama: Asherî vaziyet Bulgaristandan mangal kömürii geliyor Bulgaristandan deniz yolile yeniden mangal kömürii gelmiştir. Havalar düzeldiğinden muvaridat artmaktadır. Son (Bastari.fi 1 inci sahifede) ibaret oldugu lçin, geriden Alman takgelen kömürlerden bir kısmı, Üsküdar be gemilerile uçak kuvvetleri İngiltere viye kıt'alarının gelmelerine vakit bırakve Kasımpaşa semtlerine dağıl.Tiıştır. de serbest olmadıklan gibi kâfi derece madan, seri muhrib ve torpidolara bide yoktur da. Çünkü biliyoruz ki hergün nerek çekilmişlerdir. Bu gibi teşebbüsler Bir hırsız mahkum oldu bir kaçı torpillenen taşıt gemileri İngil hep böylece evvelden iyi bir keşif ve haSlrkecide Tan otelinde misafir bulu terenin beslenmcsine, o da simali Ame zırlı^a dayamrsa hemen daima muvafBan Hasamn 15 lirasile tayyare pıyango rikanın yardımile, ancak kâfi gelebii fak olabilirler. biletini çalan Erzurumlu Osman, dün mektedir. İngilterenin deniz ve hava Muvaffakiyetin şartı, lhrac veya inâltıncı asliye ceza mahkemesinde yapı ınuharebe filolarının ise, değil Atlas de dirme için seçilecek noktanın kuvvetli lan muhakeme sonunda iki ay yirmi gün nizinin şarkında hatta Manjta bi)c tam bir snrette tutnlmuş olmadıfını ve ihtihapse mahkum olrnus ve derhal tevI bir hakimiyet tesis edemedikleri, bir yıl yat 1 a n n da buraya uzakça bulundukla«dUmlştir. danberi Brest'de yatan Alman harb ge rıru evvelden kesif ve tespit etmiş olmilerinin, kanah güpegündüz geçerek maktan ve teşebbüsü tam bir baskınla Balıkesirde bir gece Almanyaya sağlam dönmelerile bir daha yapmaktan ibarettir. Balıkesir (Hususi muhabirimizden) 4. Gübre: Le Havre teşebbüsünü. tngilizlerin ileriısabit olmuştur. Bu durumda bulunan Halkevlerinin yıldönümü münasebetUe Ku\'vetli topraklarda bile, gübre verİugiltereniıı Fransa ve yahud Norveç kı de yapmak niyetinde bulundukları büyük yurdun muhrelif yerlerinde kutlama hayılarına karşı biiyük bir ihrac teşebbü bir ihrarın küçük bir provası diye kabul meden patates iyi mahsul vermez. Bu reketine istirak için güzel bir program edemez miyiz? Bu sorpuya, hayır! de sebebden patates ekmek istiyenler tsrsiinde bulunamıvacağı anlaşıhr. terüb eden Balıkesir Halkevi, salonlannBuna rağmen İngiliz hava ve deniz mek zaruridir. Çünkü eğer İngilizler lalarına gübre vermeğe mecburdur. En da bir balo tertib etmiştir. Bu baloda hakikaten büyük bir ihrac teşebbüsün iyisi ahır gübresidir. Dönüme 12 15 yalnız kadınlara mahsus olmak üzere başkomutanlıklnrının. iki gün evvel va de bulunacaklarsa bu gibi iğnelemelerle araba hesabiîe şubat sonu veya mart ki oldıığu üzere, Franssnın şimalinde, bir kıyafet müsabakası yapılmıştır. BaManş denizi kıyısında Le Havre Fransız Almanlann dikkatini evvelden celbet iptidasmda patates ekilecek tarlaya loya bilâistisna bütün kadınlar mahalli limanının 20 Ktn. kadar şimalinde bir miyecelkerdir. Fakat İnKİIizlerin bu gibi gübre çekerek öbek öbek tarlada bırakve milli kıyafetlerle gelmişlerdsr. sahil hava dinleme istasyonuna kaışı bir teşebbüslerle ileride büyük bir ihrac ya. madan hemen yaymalıdır. Balıkesir lisesi müdürü Nazif, gazete gece baskını tertib etmelerine hiç bir pabileceklerini göstererek Almanlara Tarlanın bu şekilde gübre'.endiğine bak mis ailesinden ressam Elif Naci, Balı şey mâni olamaz. Çünkü Holaudadan earbdan Rnsyaya gönderecekleri kuv mıyarak patatesi ekerken de her ekilen kesir Muallim mektebi müdürü ve Ba İspanyaya kadar işgal altında bulunan vetlerin bir kısmını Fransada bıraktırt patates joımrusunun üzerine 12 kürek lıkesir Mıntaka Birinci şube müdürü mak istmeleri çok mantıki sayilabilir. veya yarım kova yanmış gübre atmak bütün sahillerin kesif bir surette seyyakurmay binbaşı Hakkıdan müteşekkıl Ancak bu teşebbüslerin Almanlarca ne iyi mahsul almak için elzemdir. Eğer nen askeri kuvvetlerle tutulmalarına Jüri hev^ti huzurunda baloya iştirak esuretle karşılanacaii mRİum deüldir. fazla gübre yoksa, o zaman tarlaya öncc imkân ve lüzum da yoktur. Alclusul den kadınlar arasında yapılan intihabH. E. ERKİLET pübre yaymaktansa, patates ekilen omuhtelif müdafaa bölgelerine aynlan bu da birinciliği Balılcesir eşrafından İbrasahilin ehemmiyetli noktalannda yalnız him Ocağın refikası Ayten Ocak, ikin¥ Jç ressam altıncı katta müşterek bafif gözetleme ve ileri karakol kuvvet= Macar hikâyesi ciligi Dr. İlhaminin hemşiresi Hurinnisa bir atolye tutmuşlar, ve gene leri bulumır. Bunlnnn gerisinde bölge Uskan, 3 üncülüğü Sıdıka Maktav, dörmüşterek olarak model Gizike'yi angadüncülüğü Bayan Ülker kazanmışlardır ihtiyatlan vardır. Daha gerilerde umu je etmişlerdi. Gizike sevimli yüzlü, kumî ihtiyat gruplan mevcuddur. Bu suBalo geç vakte kadar bir samimiyet hasursuz vücudlu, düzgün kollu, bacaklı vası içinde millî oyunlarla mes'ud yıl retle, bahusus küçük bir paraşütçii müf bir genc kızdı. Tarihî resimler yapan rezesinin, yüzlerle kilometrelik bir sahidönümü şerefine devam etmiş ve çok eğlin herhangi bir noktasına gecelcvin in Peter'in önünde, Fransanın eşsiz kadın lenilm'ştir. daha hararetli el sıktılar ve Gizike o mesini veya çıkmasını menetmek güçtür. kahramam Jeanne d'Arc için saatlerce poz verdikten sonra başına koc^man bir gece yatağmda uyumıya hazırlanırkcn Tarîhî konserler Bunun için İngilizlerin Le Havre'ın 2ft tarak ve dantelâ takıyor, sırtma mükel geçmişine aid yalandan bir macera uyşimalinde bir yere geceleyin bir lef bir şal örtüyor, Ludwig'e bir İs durmayı düşündü. Bir daha soran olurIstanbul Konservatuarı tarafından Km. tertib edilen tarihî konserlerden altın miktar paraşütlüler indirmeleıi ve ora panyol kadınını temsil ediyor, daha son sa «Bir kont beni sevdiğıni söyliyerek eısı önümüzdeki salı günü akşamı eski daki istasyonn tahrib etmeleri kolay ol ra da eski püskü elbiseler giyip du aldattı. Spr.râ birdenbire ortadan kayFransız Tiyatrosunda verilecektir muştur. Onlann maksadı zaten bundan daklarının arasma bir sigara sıkıştıra boldu. Düşmemek için bir iş bulmak rak Julius için apaş bir kadın nümune lâzımdı. Modellik etmeğe o zaman karar verdim.» demeyi muvafık buldu. Anlasi oluyordu. Keyifli olduğu bir akşam Peter onu şılıyordu ki erkeklere enteresan görünsokağuı köşesindeki gazinoya bir iki mek için mutlaka başmdan bir macera kadeh bira içmek için davet et'i. Bar geçmiş olması icab ediyordu. Avrupa kıyılarına ihrac teşebbüsleri veya karakepir tabir edilen kışın sulu ve kuruduktan sonra çathyan, taş kesilen kuvvetsiz ve killi, çok kireçli topraklarda patates olmaz. 3. Tarlanın hazırlanması: En iyisi patates ekilecek tarlayı kıştan evvel sürüp olduğu gibi kışın tesirine terketmeiidir. Maalesef bir çok yerlerde buna imkân olmamıştır. Buna binacn. tarlayı ister İstemez, ilkbaharda toprak fair parça rutubetini çektikten sonra, yani toprak puiluğa ve bele yapışmadığı ve i;lerden ufalarıdığı zaman jşlenmelidir. Tarla ilkbahar ağır tavda, yani çamur halinde iken işlenmemek şartile, nekadar erken hazırlanırsa, o kadar iyidir: Marttan bir gün, niîanm bir haftasına ve bütün mayıs ayına bedeldir. Ekilecek yumruların büyiiklük ve miktarına gelince, en iyisi yumurta cesametinde, yani 4580 Gr. arasındakı yumruları tercih etmelidir. Daha ufak yumrular az mahsul verir, daha büyük!eri ekmek ise, iktısadi değildir. Yumru daha büyük olursa, bunlan uzunluğuna ortadan ikiye bölmeli ve ışıkta bir gün kuruttuktan sonra ekmelidir. Bu gibi kesilmiş patatesler hele kesilir kesilmez hemen ekilirse topraktan ve gübreden kolay hastalandıklarından kesmeden ekmeyi tercih etmelidir. Pullukla ekilecek olursa, pulluğun açtığı çizgiden bir çocuk her 50 sanumds bir aded yumru atar, diğer bir işçi de bu ocağa bir ilâ iki kürek gübre koyar; puiluk bir daha döndüğünde bu patatesi kapatır, fakat bu ikinci çizgiye patates ekilmiyerek üçüncü çizgiye ekilir. Yani bir dolu bir boş oluyor ki, sıraların arasında 60 santim kadar mesafe "alır. Bahçelerde de patates 59X60, yani sıra arası 60, sıra üzerinde 5060 santim ara ile ekilmelidir. Bu sebebden bir dönüme vumrunun büyüklüğüne göre 100200 kilo tohumluk ister. 6. Ekim zamanı: Sulanıp sulanmıyacağına göre patatesin ekim zamanında epey fark vardır. Sulanabilecek yerlerde patatesi bir parça geç ekmenin bir mahzuru yoktur. Sulanmıyacak yerlerde İse, patatesi kabil olduğu kadar erken ekmelidir ki, kı profesörlerinden Nureddin Menşi vefat Samsun Valisi vefat etti etmiştir. 2 3 942 günü öğleyin cenazesi Ankara 1 (Telefonla) Samsun ValiAyaspaşadaki evinden kaldırılarak Feri İbrahim Etem Aykut tedavi altında riköy kabristanına defnedilecektir, Albulunduğu Ankara Nümune hastanesinlahtan rahmet dileriz. de bugün vefat etti. *** Ayvansaray değirmeni sabık taşçıbaşısı Bay Tcvmas Eeisyan uzun zamandanberi müptelâ olduğu hastalıktaa Nüshasi S lcurnsrur. kurtulamıyarak vefat etmiştir. Cenaze merasimi yarın salı günü Balat Ermeni kilisesinde saat 14 te yapılarak, Üskü1400 Kr. 2700 Kr. Senelik dar Ermeni mezarlığma defnolunacaktır. 750 » 1450 • Alu aviık Patates yumrularınm yüzde 86 sı sı oiduğundan iyi mahsul almak için bu nebatın tenebbüt devrinde suya ihtiyacı vardır. Bu sebebden imkân olan yerhrde yüksek mahsul elde etmek için pata.es nebatını sulamalıdır. Mayıs ve haziran aylarında, yani patates çiçek açıncıya kadar havalar kurak giderse verilecek su toprakta fazla miktarda yumru leşekkülüne yardım eder. Temmuzagustos ve geç çe;idler için eylul aylarında yağmur düşmiyen yer ve yıllarda verilecek su yumruıaruı büyümesine iyi gelir. Bu sebebden yağmur düşmiyen yerlerde mayıs ayından başhyarak ağustosa kadar imkân olan yerlerde çeşide toprağın nevine gdre her 12 ayda bir defa sulamak iyi mahsul kaldırmak için çok iyidir. 9. Kcmal Hasad: Yaprak ve sürgürleri sararmağa başlamasile patatesin olgunlaştığı an'.aşılır. Yapraklar kuruduktan sonra patatesler çapa, bel, geniş ekilen yerlerde sıraların a'.tmdsn derin bir çizgi çekmek şardle boğaz doldurma pulluğile sürüp toplaKâfi kuvvetleri olmadıSı için, üç ay«nalıdır Topraktan çıkardıktan sonra bir dır. sevkulceyş ve iktısad bakımından gün güneş altında kurutmak patalesin etı çüzel yerleri vere vere geri çekilen dayanıklığı için iyidir. müttcfikler için, Avustralyayı müdafaa Ahmed ARAZ ederek elden çıkarmamak, hayatî ehemmiyette bir vazife olmuştur. Ancak buna muvaffak oldukları zamandır ki, 194 ? Evlenme yılında hazırlıklannı bitlrip de taarruza Emekli binbaşı Şevket Süloğlunun kızı ı gcçme*i düşünebilirler. Cavidan ile emekli Korgeneral Emirı j Fakat o vakit de, bütün verdikleri yer. Korahn oğlu Şakirin nikâhlan evvelsi leri birer birer geri almak zaruretile gün Beyoğlu Evlenme mcmurluğunda karşdaşacaklardır. yapılmış ve dün de Pangaltıda KorgeJaponlann Vzak Dojfuda ve Batı Paneral Emin Koralın Şakirpaşa apartımanındaki dairesinde bir çok aile dost sifikte yaptıklan yıldınm harbi, sulh larının huzurlls bu akid tes'id edilmiştir. zamanında iyi haıırlanmış bir askeri kudretin, muvaffakiyctli bir baskınla işe Tarafeyne saaet dileriz. başladı£ı takdirde. neler yapabilefeSine RÜzel bir örnek olarak harb tarihine Vefat geçecektir. Sabık Edirne Beled'ye reisi Mithat Vardar müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefat etmiştir. Cenaze nama?;ı bugün ikindi vakti Fatih camünde Valimiz geliyor kılmarak Edirnekapı çehidliŞ'ne defnedilecektir. Allah rahmet eyliye. Ankara 1 (Telefonla) İstanbula aid *** işler üzerinde alâkalı makamlarla teCumhuriyet Halk Partisi Sarıyer idar» | masta bulunan doktor Lutfi Kırdar bu heyeti azasından ve Mühendis mekteb; ?,k?am İstanbula hareket etti. CUMKURÎYET Abcre seraiti Üc avlık Biı avhk [ • KADIN TERZİSİ 400 . 150 » 800 . Yoktur. CENAL BÜRUN ÜN modellerin tenzilâth satışı Kışlık devam etmektedir. î Dikkat Gazetemize eönderilen evrak ve vzılat mp^'ııl'vpt kabul nlıınmaz. I nesredilsin edılmesio iade edilmez ve Yarıtı aksam S U M E R sinemasında ve Giinümüzün en çok sevilen ve en çok beğenilen iki eşsiz yıldızı Laurence O L I V I E R Vivien LEIGH REBEKA ve VATERLO KÖPRÜSİTnün elemh' ve muztarib aşk kahramanları tarafmdan büyük san'at kudretile temsil edilen ISTIRAB CECESİ Acıklı ve vürekler parçalıyıcı bir aşkm harikulâde romanı VİVİEN LEIGH l J ğulacağım. Ben biraz hava almıya gidiyorum. Sokakta hiç bir istikamet gözetmeden, hiç bir gaye düşünmeden yürümeğe başladı. Dalğın ilerlerken, köşelerin birinden Çeviren : Hadlye iclâl = sapan bir kadının kendisine doğru gel Kız, dedi, senin mutlaka bir üzün sirim ki sorma. «Bir kaç kadeh bira iç mekte olduğuna dikkat etti. Ne kadur sek!» diye şimdi benim de aklımdan da Gizike'ye benziyordu. Benziyor detün var! geçiyordu ama, Allah seni inandırsın, ğil, bizzat oydu. Fakat öyle değişrrrşti Gizike haçamakh bir cevab verdif ki sormayın. Sırtmda bir kürk manto, üzerimde tek metelik bile yok! Hayır, hiç bir şeyim yok!.. başında son moda bir şapka vardı. KorFakat içini dökecek bir derd ortağı kak ve mütereddid yanına yaklaştı: arıyordu. Onun için Ludwig'e Peter'le Bir gün Gizike atölyeye gelmedi. Oru beraber gitmiş oldukları birahaneye Merhaba Gizike, dedi, bu ne hal. takib eden günler de görünmedi. Üç uğramayı teklif etti. Ludwig: Atölyeye niçin gelmedin. Biz seni r a ressam bir taraftan tablolarmın yarım Hım, dedi, sen çocuksun. Orada hatsız sanıyorduk. Halbuki maşallah kaldığma üzülürlerken, öteki taraftan bizi beraber görür ve karıma bu hatakmış, takıştırmış, iki dirhem bir çeda atölyenin manevi havasını doldurrn kirdek süslenmişsin. Ne oldu, mirasa ım beri yetiştirirlerse sonra ben ne yaneş'e kaynağının açık kalmış bir pen kondun yoksa?. parım?.. cereden uçub giden bir kuş gibi ansı#*• Kız, her zamanki mahcub tavrile baGizike ertesi akşam Julius'le birlikte zın ortadan kaybolmasına sinirleniyordsklar gidip geldikçe konuşma hararetşını önüne eğerek cevab verdi: çıktı. Kolkola caddede yürürlerken: lendi. Ressam, gene kıza geçnvş hayatı lardı. Ertesi gün atölyede çalışırlarken Pe Hayır. hakkında bazı sualler sordu. Gizike ba ter ayni meseleyi gene ortaya attı. Gizi Peter, dedi, iyi bir genc. Fakat çok Peter, geniş camın önünden dışarıya Peki. Bu mantoyu, bu şapkayı.. şmı önüne eğdi: kıskanc. Ludwig olgun bir adam. Lâkin bakarak hiç durmadaıı sigarasını tazeke sıkıhrak, büzüierek: Ben, dedi, mazisi olmıyan bir kamüthiş kilıbık, Seni ikisinden daha sa liyor. Ludwig eli şakağında duvarda a Uzerindeki bütün bu lüks eşyayı nere Affedersin Peter, dedi, dün senden den tedarik ettin? dınım. sakladım Genc bir kontun kurbanı ol mimi ve kendime yakın buluyorum. sıh şalı, raftan aşağı sarkan dantolleri Kendime göre bir erkek buldum. Peter güldü: Çünkü bana karşı tam bir arkadaş gibi seyrediyor, Julius genc kızla son konuşduğumu söylemeğe utandım. Peter gibi kıskanc deşil. Ludwig gibi Kızım, dedi, bu beylik bir cev=b. davranıyorsun! tuğu cümleleri hatırlıyarak acı acı gü evli değil. Ve senin gibi... Ressam, gürültülü bir kahkaha attı: Mazisi olmıyan bir insan tasavvur edeKüçük parkın sıralarından birine o lüyordu. Üçü de birbirine dargın gibiyJulius biraz düşündü. Sonra acı acı miyorum. Haydi canım. çocukluğundan Ha şöyle, diye haykırdı, günahlanturdular. Genc kız cebinden kâğıda diler. Hiç kimse tek cümle söylemeğe gülerek: olsun biraz bahsediver. nı birer birer itiraf et. KontLan evvelsarılı iki sandviç çıkardı. Birini Julius'e cesaret edemîyordu. Fakat söylense de Söyle sıkılma, dedi, benim gibi de Çocukluğum her kızmki gibi oyun kileri ve sonrakileri de anlat! uzattı. Ötekini kendisi ısırmıya koyul cevab vermek kudretinı kendısinde bu zügürd değil. ve mekteb kitabları arasında geçti LiGenc kadın dayanamadı, birden ağlamıyacaktı. Herkes. dokunsan ağlsyıdu. Ansızın içini çekti: Gizike hiç bir şey söylemeden çok p r sedeyken evvlâ annemi kaybettim. Ya lamağa, hıçkırmıya başladı. Ah, dedi, şimdi bir bardak bira ol verecekmiş gibi aşırı bir hassasiyet ve halı dcriden yapılmış eldivenin içinde şamak için kendim çahşmıya mecbur Konttan evvel ve sonra.. ıstırab içerisindeydi. Üçü de Gizike'nın yeni doğmuş bir güvercin yavrusunu kaldım. Cümlesini artık Peter ağzına vird e sa, bu sandviçleri kim bilir daha ne hayatlarmdaki mühim rolünü o. ortadan andıran elini uzatarak ressama veda kadar tatlı yerdik!. Ressam, gözleri dumanlı, bakışları inmişti. Sık sık bunu bir lâtifa gibi tekJulius'ün yüzünden lâhzada bir keder çekilince anlamışlardı. Julius dayana etti. Beş on adım yürüdükten sonra istihzalı: rar ediyor, her defasında da Gizike'nin madı. Ayağa kalktı. Şapkasını başma camekânlnrı ışil ışıl p3rlıy?n büyük hiü bulutu geçti: Pekâlâ, dedi. mademkj söylemok gözleri doluyordu. mağazanın kapısmd^n içeriya telâşll Gizike, sevgili yavrum, dedi. İh geçirdi: is'emiyorsun, faz'a ısrar etmiyeceğim. Bir gün genc kızın durgunluğu ve ne Arkadaşlar, dedi, sıkıntıdan bo telâşlı girip kayboldu. tiyatlı bulunmadığıma o kadar müteesAyrılırlarken her zamankinden çok şesizliğile Ludwig alâkadar oldu. Model

Bu sayıdan diğer sayfalar: