Serbest fikirleı* Belediye hizmetlerini tam yapabilmek için Yazan: Profesör Hüseyin Şükrü Baban Türkün en salâhiyetli ağzile (Dünyanın incisi) vasfma lâyık görünen ve hakikatte coğrafî mevkiile kıt'aları birbirine birleştirdiği ve boğazlara hâkim bulunduğu için mukadderatı, çağ'.arı bir birinden ayırmağa sebeb teşkil edecek kadar cihanı ilgilendiren güzel İstanbulumuzun benzeri büyük şehirlerdeki konfor ve imkânlardan mahrum bulunduğu açıktır. Nakil işlerindeki zorluklar, bir çok sokakların perişan hsli, heîe biraz mutad üstü kışm doğurduğu sıkıntılar, kömiir, odun derdi, karla boğuşmarun gevşekliği, şüphesiz herkesi az çok mustarib etmektedir. Çarr^iz gözler bu işlerle uğra?an zevata dogrulmaktadır. İstanbul Belediyesi yükünü omuzlarında taşıyanların durumu kolay ve ucuz tenkidlere bol bol imkân verecek bir manzara arzetmektedlrMaamafih bu günün dün ile hiç ilgisi olmadığı nasıl iddia edilebilir? Faraza nakliye işlerüün perişanlığmda harbden evvel bolluk ve kolayhk zamanlarında ban mümkün ve hattâ zarurî tedbirlerin alrnmamıs olmasının büyük dahli ölduğunu inkâr edebilirler mi? Bu cihetle çok açık olmakla beraber her türlü itina ve ihüyat çarelerine en basiretli bir şekilde baş vurulsa da gene şehirliyi hoşnud edecek parlak neticelerin elde edebileceği hayalinin doğru olamıyacağını tespite çalışmak ve haklı realitelerle karşı karşıya koymak lüzumsuz sayılmıyabilır. Güzel caddeleri, genis parkları, muntazam işliyen havagazi, su, elektrik. tramvay, otobüs, vapur servislerile tertemiz, pırıl pırıl bir İstanbulu kim istemez? Böyle bir şehrin tabiî güzelliklerile yabancı seyyahlar için çok cazib bir ziyaret yeri olacağı akla gelir. Yalnız bütün bu güzel neticelerin kendiliğinden ve halkın hiç bir fedakârlık ihtiyar etmesini icab ettinneksizin olabileneğini hatırdan geçirmemelidir. Bu düşüncelor bize mezbaha resminin artırılması yolunda atılan adım üzerine geldi. Bir kaç yıl evvel devletçe İstanbul Belediyesine yardım vadolunrnak suretile mezbahada alınmakta olan rusum indirilmişti. Harb ve onun arkasındaki sürüklediği zorluklar devlet bütçesinden muavenet işinin lâyıkile lşliyemediğini göstermiştir. Binaenaleyh resmin eski şekil ve nispete dönmek Lhtiyacmda kalm/mşür. Belediye için varidat kaynaklannın en doğru ve iyisinin mezbaha resmi olacağı ne kat'î, ne de bedihîdir. Fakal her halde şeiırimizin yeni gelir membalarına ihtiyacı olduğu da bir bedahettir. Gülü seviyorsak dikenine de katlanmak lâzımdır. Madalyanm daima bir yüzüne hayran hayran bakmak kâfi değil, arasıra tersini de çevirmek İy:dir. İstanbullularm sevimli şehirleri için umumiyetle yaptıklan malî fedakârlığın öyle harikulâde fazla olmadığını ufak bir iki rrisal ve mukayeseyle göstermek bizi dileklerimizde biraz mü.evazı olmağa sevketmek hassasına malik o'.abilir. Malum olduğu üzere İstanbulun nüfusu (800.000) raddesinde, varidatı da (7) milyon Türk lirasına yakındır. Nüfusu aşağı yukarı bizimkine muadil olan bazı şehirlerin varidatlannı ortalama bir surette mukayese edersek çok dikkati çekecek neticeler alabiliriz. Faraza nüfusu milyona yakın olan Macar hükumet merkezi Budapeşteııin varidatı (40) milyon Türk lirası tutrrakla İstanbulun altı misli fazlası. Alman Kolonya şehri (750.000) nüfusile (46) milyon Türk lirahk bir varidat arzetmektedir. MünLh (758.000) nüfusile (38) milyon Türk lirası varidata sahibdir. (S0.000) nüfusluk küçük Potsdam şehrinin varidatı (5) milyon Türk lirasıdır ki İstanbulun bu küçük şehir se\iyesine yükselebilmesi için on misli fazlosile (50) milyon Türk lirakk geliri olmai icab, eder. Balkan memleketlerinde fara.^a Bolgradı ele alırsak bu şehir halkı (300.000) r.üfus için (115) milyon Türk lirası ödemektedir. Cenevre (125.000) nüfusile tamamen İstanbula tekabül eden bir irada yani (7) milyon Türk lirasına sahibdir. Amerika gibi daha zengin memleketleri gözönüne getirecek olursak daha yüksek rakamlara varırız. Nevyork beş milyon nüfusile varidatı (700) miiyon Türk lirasmdan fazla ödemektedir kj İstanbul İçin yüz milyonu aşan bir rakam göstermek icab eder. Bu ufak mukayese ve misallerin yalnız nüfus başına hesab edilmesinin doğru olamıyacağı malumdur. Şehrin genişliği, mesahasının vüs'ati, halkın servet derecesi, devletin yardım imkânları, Belediyenin ifasına mecbur olduğu hizmetlerin genişlik haddi bu kıyaslama üzerinde çok tesir edecek âmillerdir. Maamafih teferrüatına girmeden de kuş bakışı bir manzara bize her halde çok ağır yükler taşımadığırruzı göstermeğe kâfidir. Maamafih bu para ile ancak bu kadar iş yapılır diye kollarımızı kavuşturamıyacağımız gibi çok zengin memleketler kadSr fedakârlık yapamıyoruz diye de meyus olmayız. Imkânlardan en geniş ölçüde istifadenin çarelerini düşünmek mevkiindcyiz. Karşılığını isüyebiİTiek için verebilmenin lüzumuna kendimiz inanmalıyız. Şehrin işini evvelâ şehirlilerin düşünmesinden tabiî ne olabilir? Sehir haberleri Dedelerimizde İthalât eşyasıahlâk kemali nın tevziatı f T A H M I N L E R Ticaret Vekâleti bu hususta mühim kararlar verdi Ticaret Vekâleti, Vilâyetlere yapılacak olan ithalât, yerli istihsal maddelerinin vilâyetler dahilinde tevziatı işinin düzenlenmesi için mühim kararlar vermiştir. Öğrendiğimize göre tevziat işleri için Fiat Murakabe komisyonlan umumî surette meşgul o'.makla beraber her maddenin tevzii işinde Ticaret ve Sanayi Odası Reisi bizzat ve bu maddsnin ticaretini yapan şayanı itimad ve tanınmış ticaret erbabmdan 35 kişilik bir komite hazır bulunacaktır. Tevzia'l bu komite yapacak ve Bölge İaşe Müdür'.üğü bu tevziatın yapıhşını kontrol altına alacaktır. ' Dedelerimizin islâmiyetten önceki ahlâkını tespit eden tarihî vesikalardan, kahramanlığa, civanmerdliğe, digerkâmlığa, asalete son derece ehemmiyet verdiklerini anlıyoruz. Fakat onlann insanlığa şeref verecek ahlâk sistemleri. en büyük kemalini islâmda, onun mutlak îaziletten ibaret özünde bulmuştur. Islâmiyetin mutlak faziletten ibaret özünde diyorüm, çünkü dedelerimizin tamamile dinden çıkan ahlâkı, mertebeler | üzerine kurulmuş tur. Onlara göre din hem şeriati, hem tarikati, hem de hakikati ihtıva etmektedir. Şeriatin ahlâkı başka, tarikatin ve nihayet hakikatin ahlâkı başkadır. Şeriaün ahiâkı beşer hukuku beyannamesi gibidir. Sadece en iptidaî insanlık vazifelerini emreder. Tarikat, maddî zevklerden, müikiyet hırsından soyunmanın, feragatin başlangıcıdır. Şeriat (seninki senin, benimki benim!) der. Tarikat (seninki senin, betıimki de senin!) der. Bu, büyük bir fazilettir. Lâkin tam manasile oigunluk için bu, kâfi değildir. Zira münevver insan bir vicdan muhasebesi yaparak neden feragat ettiğini düşünürse, feragatinin bir yalan olduğunu ve bu fani dünyada hiç bir çeyi benimsiyemiyeceğini anlar. Onun herşeyden önce bu dünyaya niçin geldiğini, kendisinin ve kaderinin ne olduğunu araştırması, bilmesi lâzımdır. Türk Ortaçağında bütün bu sırları çözecek, aydınlatacak Üim ise yalnız tasavvuftur. CUMHURİYET 26 Şubat 1942 NALINA İHEM MIHINAİ Denizin rolü IVl Ruzvelrin de, M. Çörçilin de söyIedikleri son nııtuklar. bu dünya ölçüsündeki harbde, denizin çok büyük ve çok önemli rolünü, bir daha belirtti. Birbirinden ayrı, dağmık olan Demokrasiler grupu arasındaki muvasala ve irtibat yolu denizdir. Demokrasilerin iki büyük devleti İngiltere ve Amerikanın düşmanlarile temas yolu da denizdir. Onlar, bugün müdafaa vazi\etinde denizi yol ve kalkan olarak kullanıyorlar, yarın taarruz vaziyerinde denizi yol ve köprü olarak kullanacaklardır. Mihverciler de, İngiltere ve Amerikaya doğrudan doğruya karadan taarruz etmelerine imkân vermiyen denizi, düşmanlannın kullanmasına mâni olmaya çalışıyorlar. Alman denizalülarınm Atlas Okyanusundaki bütün gayretleri bu gayeye varmak içindir; Japonyanın batl cenub Pasifikteki bütün hamleleri ayni hedefe ulaşmak içindir. Pahast camn ânın mal ile davcar değil Sevdikmi ele girer sevdiklerin vermeyince! Şekeri ayruga sunup sen agu tadamısın? YUNUSEMRE Burhan Toprak 5 [*] Yazan : 3 aylık maaşlar İstanbul Defterdarlığı, zat maaşları sahiblerinin üç aylık maaş tediyatma bütün mal müdürlüklerinde martın üçüncü salı gününden itibaren başlıyacaktır. Mal müdürlükleri maaş tediyatrna aym dokuzuna kadar fakat numara sırasile devam edeceklerdir. Maaşlarını Emlâk Bankasından a b n maaş sahibleri şubat, mart, nisan ve mayıs dört aylık maaşlarını tâbi oldukları mal müdürlüklerinden alacaklardır. GÜNAH GECESİ BARBARA STANYVYCK FRED MAG MURAY 1 Hollywood'da Yıldızlara Mükâfat r ŞARK Rudolf FERNAU Kirsten HEIBERG BU AKŞAM HALLO! BRODWAY! Avrıca: ŞARK BALETİ (Ba*d*d !î*dısı) Tasav\ uf, ahlâk dünyasında müslüman milletlerin yaratükları bir harikadır. Onun metafıziğini ve ehemmiyetini bu dar sütunlarda aniatmağa kalkacak değilim. Bazı nazariyelerin soyunu orangotana bağladıklan insan denilen mahluku, bu Para koparmak maksadile eski Dahiliye Vekiü Şükrü Kayaya şantaj ma terbiyenio nasıl bir şahikaya yükselttihiyetinde bir mektub gönderdiğuıden ğini göstermek, onun ehemmiyetini isdolayı tevkif edilen eski Nahiye Mü pata kâfidir. Bunun için, dedelerimizin dürü Mehmed Ali Binokayın muhake manevî olgunluğunu; yaşanan iman ve mesi bitmiştir. Kendisinin Üsküdar as yapılan haerket halinde ifade etmeği liye ceza mahkemesince bir sene hapsi tercüı ediyorum. Zaten idealler tarü ve ne, seksen sekiz lira para cezası öde tahlil için değil, yaşanmak içindir. mesine karar verilmiştir. Nakledeceğim menkıbeler Nefehâtül'üns ün hakikî bir şaheser olan terUn tevziatı cümesinden alınmış, izahlar metni koŞehrimizde ekmek yerine un alma tar laylaştırmak üzere tarafımdan ilâve zmın kusursuz tatbik edildiği görül edilmiştir. müştür. Bundan sonra her pazartesi tev*** joktur. Ona göre yakinim diyen kişi, tap Yunan hakimile, hıristiyan velisı karziata devam edilecektir. Makarna ve «Sa'deddini Hamevî tAllah sırrmı tak tığından cck uzaktadır. Hakikî yakuılık şısında, manevi bir kıymet olarak sofi çehriye fabrikalan da una müsaade e dis etsin» Bir gün atı ile bir yere giderdilmesi dolayısile haftada bir gün ma kcn bir ırnıağa rasladı. N'iceki cehdetUler. alâmcti, idealden başka her şeytleu ke nedir? «Sofi oldur ki yok ola. Gündüz silmektir. Çünkü bu işin .tasavvufuıı. olsa güııcşe ihtiyacı olmıya ve gece olsa karna ve şehriye satışına da müsaade atı ol sudan geçmedi. Emretti. Ol suyu aslı anlamak değildir, bulmak ve bağ nıchtaba ihtiyacı olmıya. Sofi sevdiğinı verilmesini istenüşlerdir. bulandırdılar. Hemen atı ol sudan »eçti. lanmakdr. Hürriyet de; vücudüu «hayyadejiiye, baştan ayağa kadar sevgilisiH: Mâdârneki her Sahillerimize düşen petrol Pes buyurdu (yani egoiste olur)kişi ken vanlarda olduğu gibi», hakların «ayak nin ânı yâdcttiğinden haberdar ola!» disini görür bu va takımı insanlarda olduğu gibi., hürriyeti *** diden geçemez. tenekeleri değil, göıılün hürriyetidir, gönlün âzâdİktısad Fakültesj profesörlerinden Gene büyüklerden biri; fenâdan ve *** Son giinlerde Karadeniz Boğazınm lığıdır ve gayrı değildir. En büyük nibakadan EÖZ söylemek kime düşcr, yani Hüseyin Şükrü BABAN Yani iyi bil ki senirJe Hak arasmda met, kişinin nefsinden dışarıya çıkrnasıAnadolu ve Rumeli sahillerine külliyetli «üst. adam kimdir?» sualine şöyle cevab perde ne gökyüzüdür, ne de dünyadır. dır. miktarda petrol tenekesi ve varil vurveriyor: «Bir tel ibrişimle ânı göke assamuştur. Bunlar muhafaaa altma alın Senin perden şol mevhum varlığındır ki HER KALBE EN BÜYÜK HEYECAM VEREN... *** lar, bir ycl gelse ağaclan ve binaları ve kendine nisbet edersin. Ve gene iyi bil mıştır. HER DUDAKTA NEŞ'ELERİ SOLDURAN... Bu, tahakkuk ederse, o zaman can ve dağları yerinden oynatsa ve bütün deki senin yokluğun miktarınca (a'.truiste, HER GÖZE IZTIKABLA YAŞ DOLDURAN... nizleri doldursa, ânı yerinden oynatmaKıvırcık ve dağlıç digerkâm olduğun nispeıte) hakkın var rirken Ebu Saidi Harraz'ın dileğinı biSenenin en güzel aşk romanı ya!. lığı meydana çıkar. Hakkı her yerden zim de can çekişirken tekrarlamamız kesmiyorlar **• A. mümkündür. Ona sormuşlardı: Ne arzu başka bir yerde arama. Hak sendedir ve Dün Mezbahada 1800 karaman, 510 Lâkin bu huzur ve sükun kolayca elde sen istersen haksın. Zira Allah «Insan ediyorsun? dedi: Hasretim var gaflekeçi ve 800 kuzu kesilmiştir. Celebler edilemez. Iradenin korkunc bir metaneti benim sırrımdır, ben de onun sırrıjnn!» telve toptancılar, fiat idare etmediği baVicdan azablarından kurtulmak için, lâzımdır. Gene ayni büyük adam demişdemiştir. Senin kendini haktan uzak hanesile kıvırcık ve dağlıc kesmemeksanman, Allahın kendi içinde olduğunu işte böyie yaşamak lâzımdır. Yoksa, gü lir ki: «Bugün kırk yıldır ki bir vakittetedirler. nün ıstırablarmdan kurtulmak kabil de >im ve Haktealâ gönlünıe nazar eyler bilmemendendir. ğildir. Isiırablı bir hayaı, sıhhî bir hayat ve kendinden gayrı nesne görmez.a Ekmek karneleri *** Ve gene demiştir ki .Kırk yıldır ki nefMart ayına aid karne tevzii işi cu Bir zamanlar balıklar toplanmışlar. clamaz. Afiyet gönlün ideaünde huzur ve karar bulmasıdır. Ümidsizlik tam sim bir içim soğuk su diler veya bir içim martesi akşamına kadar tamamlanmış Bunca zaman su vardır, işitiriz ve bizün ckşi ayran diler. Henüz ana vermedim!» olacakür. Her ay karne tevzii işi müş hayatımız suya bağhdır, sudandır. F a bunun zıddı olan bir haldir ve sadece ın 1941 sery^inde yaratükları eşsiz film. küfürdür. .Cenabı Hak, unutmamalıdır Velinin burada kullandığı «henüz. kelikül olduğundan, nisan ayından itibaren kat asla suyu görmedik, demişler. İçleBütün gb'nülleri dile getiren en güzel eserdir. mesi bir tevazudan başka bir şey değilkarnelerin üç aylık olarak yapılması rinden bazıları filân deryada gayet âlim ki, en müthiş ümidsizlikleri bile ihata Programa ilâveten: VALT DİSNEY'in en son şaheseri eden bir âyetinde .Merhametimden ü dir. Zira vermiyeceği muhakkaktır. Zira münasib görülmüştür. bir balık bulunduğunu ve hem suyu da onlara göre .her nesneden ki bir mikiar görmüş olduğunu söylerler. Bunun üze midinizi kesmeyiniz!» demiştir. Ve gene Ay tutulacak •Her kim belâma sabreyledi, bana eriş gide eksilir, ama bir miktarı kalır. Lâkin rine balıklar onun huzuruna çıkalım. Lutfen yerlerinizi erkenden kapatmız. Tel: 43595 Ksndilli Rasadhanesinden aldığımız Tâ bize sujnı göstere! demişler. Âlim ti.» demişitr. Böyle bir adam cümlevi şeriatten, iradeden bir miktar gitse hiç malumata göre, ör.ümüzdeki mart ayının balığa müracaat etükleri vakit, o şu ce hiçe sarmış ve biçi cümleye satın almış nesne kalmaz. •Buçuk gün dünya ihtirası ikinci pazartesi günü akşamı geceyarı vabı vermiş: Evvelâ siz bana sudan adam dcmcktir. Hem bu ticareti gencli bir ömrü yıkmağa kâfidir.. Bunun için B U A K Ş A M smdan sonra, salı sabahı başlarken, bü başka birşey gösterin de, ben size suyu ğinde yapmak gercktir. Zira her kim Ebu Abduüah Muhtar ibni Muhammed tün A\Tupa, Amerika ve Asyanın garb gösterivereyim! idealini şenclikte terkeylese, ideali de ibni Ahmedil Herevî'nin hayat düstuSİNEMANIN YARATTIĞI kısmından ve bu arada memleketimizin CİNAÎ FİLMLERİN onu ihtiyarlığında terkeyler. Çünkü şah runu benimsemekten başka çare yoktur: her yerinden görülebilecek bir ay tutulE N B Ü Y Ü Ğ Ü... siyet ve itij'ad'.ar, bunların büyüme ve «Her ne işte olursan şöyle ol ki: Azrail Allah işte bizi böyle sarmıştır. Ondan ainemasmda ması olacaktır. Ay, saat 24 ü 31 buçuk gelişme kabiliyetleri genclikte teessüs seni o işte bulursa, başka bir işle meşgul gaflet, babkların sudan gafletine benzer. dakika geçe tutulmaya başlıyarak 1,33 Cemiyeti tahrib eden çeteler hakolmayı düşünme ve elindeki iş, senin büeder. Allah herşeyi muhittir. Aşkta cüz'ü sevte taraamen kararacak ve 3,10 da açıltün hayafın ola!» kında derin bir tetkik... Canî... ve mek, kendini vermekte hasisliktir. Sevmaya başlayıp 4,11 buçukta büsbütün canilerin şcriki kadınlar... Bir gün bir mürid şeyhine vardı, anBurhan TOPRAK ginin engin olması için, cüz'ü değil, bügölgeden sıynlacaktır. tünü sev. Zira ideal ikiliğe tahammülü Dispanserden çıkarken öldü clmıyan bir sondur. En büyük hakim Halicde Südlicede oturan yirmı bir dünyada ve ahırette ideali bir olandır. yaşında Ruşen, dün sabah Sultanahmed Bunun için seni idealinden uzaklaştırar. deki Verem dispanserine geîmiş, tedavi herşey sana uğursuzdur ve sana mühlet edilmiştir. Ruşen, dispanserden çıkar temin eden herşey senin düşmanmdır. Gafletle çıkan ve Allahın (idealin) yâçıkmaz, düşerek ölmüştür. Adlî hekim dıyle olmıyan her nefes, sana bir yaraEnver Karan, muayeneye gitmiş, Ruşedır. Zira insan, sevdiği nerede ise onun nin kalb felcinden öldüğünü tespitle göyanındadır. Bunun için hakikî şerefe Bütün gönüllere saadet ve iztırabı tattıracak, her kalbde aşkın en ilâhî mülmesine ruhsat vermiştir. varmak istiyorsan, fakirliği zenginliğe, destanını yaşatacak ahlâkî hayat ve genclik fikni. sçhğı tokluğa, tevazuu gurura, hiç bir Pangaltıda bir yangın zaman ölmiyen Rabbınm ilmini, fani âPangaltıda Tay sokağında 216 sayılı O y n ı y a n l a r : limlerin hikmetine üstün tut. ctomobil yedek malzemesi ve benzin ardiyesinden dün yangm çıkmış, alevler Yunus Emre'nin karatoprağın altmda binanın çatısını ve bitişik 214 sayılı evin HEYECANLI BİR FİLM. yan cihetini sarmıştır. İtfaiye çabuk ye yatanları sayarken, tişerek, yangmı söndürmüştür. Bir katlı •••n n A i r t p İlk Türkçe sesli «İstanbul Sokak ; .;««. Iğnesin suya atan, bahhlara getirte:ı kârgir ardiyenin yalnız çatısı ve iki katlı B A S R D L U E S ] a r "filmir.debaş rolü alan Mı AZIZE EMIR Tocın. taHtm terkederı, Ibrahim y ahşab e\'in de sade yan ciheti yanmıştır. sırm en meşhur yıldızlanndan Ethem Yatur Emsalsiz bir mevzu... Ahlâkî bir eser... İbret almacak sahneler... Kadm, Yangının, ardij'ede tenekelere lehim yaDiye methettiği Prens İbrahim Etem, içki ve sefahat âlemleri... LUks ve asrî hayatın iç yüzü... Kahirenin pıhrken kıvılcım sıçraması üzerine benmanevi âlomde gene onun kadar büyük gnz kamaştırıcı salonlannda. cihanşümul Iskenderiye plâjlannda güzeran zin parlamasından çıktığı anlaşılmıştır. olan Şakıykül Belhî ile bir gün sohbet eden hakikî bir vak'a... Herkesi teshir edecek Şark musildsinin en Ş A R K I G E C E S İ ediyordu. Şakıyk sordu: Yaşama husuBasın balosu ateşli sarkılan. Bütün gönül ve kalbleri mestedecek lâhutî nağmeler. sunda prensipiniz nedir? İbrahim cevab ruh okşayıcı bir müzik. Basın Birliği azalanna: verdi: Bulunca şükrederiz, bulmayınca Yer bulmsk için lutfen seans saatlerinde şelinmesi. Türk Basın Birliği İstanbul mıntakası Amerikarun birinci dansözü sabrederiz. Şakıyk atıldı: Horasân'm reisliğinden: köpekleri dahi böyle iderler! İbrahim « R E B E K A » filminin kahramanı Yıllık smaremiz 28 şubat 1942 cuEtem sordu: Sizin prensipiniz nedir?martesi günü akşamı saat 22 de Taksim Çakıyk cevab verdi: Bulunca dağıtırız, ve Belediye kazinosu salonlannda verüe bulmayınca şükrederiz. cektir. *** ve VATERLO KÖPRÜSÜ'nün unutulmaz kahramanı Birlik azalanna aynca davetiye yoltarafından yaratılan «Dünya «Yalnız zevklerimizi doyurlanmamıştır. Basın kartlanm almış o duğumuz âlem> bir süprüntülüktür ve lanlar bu kartlan göstererek eşlerile bir köpeklerin üşüştüğü bir yerdir ve ondan likte balomuza gelebilirler. Kartlanm uzaklaşmıyan kimse, köpeklerden aşaalmamış ol^nlar mıntaka idare heyeti ffıdır. Zira köpek, bir süprüntülükte ihMevsimin en büyük musiki ve şarkı filmini takdim ediyor. kâtibine müracaat ederek kart yerine tıyacını giderdikten sonra durmaz, gider. « BÜYÜK CAZ » rökorlarını kırmış olan bu güzel filrade birer belge almalıdırlar. A L İ C E F A Y E 14 güzel şarkı söylüyor. Filmini yarattılar. P E K Y A K I N D A Birlik azalarının eşlerile o gece gelip f*l Bundan evvelki yazılar 19 birinev sahibi sıfatile sayın davetlilerimiz' cikânun. 6, 21 ikincikânun ve 12 şubat tarihü sayılarımızda çıkmıştır. karşılamalannı rlca ederiz. Bu akşam için yerlerinizi evvelden aldırmız. Şantaj mektubu gönderen Nahiye müdürü mahkum oldu Dünyayı seven kimse ise, hiç bir veçhile ondan uzaklaşmaz ve bu yüzden elbette hakikati göremez, bulamaz. Büıün dava buradadır: Zevkinden başka Allah tanımıyan imansız ve egoiste mi haklıdır, yoksa Ebu Şuayyıb ibnil Mukaffa mı? Bu Velinin hikâyesi meşhurdur: Mısırdan yaya olarak, yetmiş defa Hacca gitmişti. Son haccında çölde susuzluktan dili ağzından dışarıya sarkan bir köpek gördü ve bağırdı: Yetmiş defa yaya haccetmek sevabın, bir içim suya kim satın alır? Bir şahıs ona bir içim su verdi. O da suyu ahp köpeğe verdi ve dedi: Bana ol haclanmdan bu, daha iyidir, zira her riğeri yanan kimseye, kim olursa olsun su vermekte sevab vardır. rece sarihtir: *** .Altmış yıl Mekkede ve Medinede kalDünyayı inkâr ve nefsi öldürmek avavakfetmisüm mın tedbirleridir. Ruh âleminin kahra dım. Kendimi fakiriiğe manına geJince, onun için tereddi yaptı Çok şiddetler, mahrumiyetler tektim. ğı iyi hareketleri görmek, bunlar yü Her an düşünürdüm ki bir kimseüen bir zünden mükâfat beklemektir. Zira bü şey istiyeyim. Goklerden avaz gclürdü yükler nazarında, ibadetten zevk duy ki: Utanmaz mısın ki şol yüzle hizc secmak bile küfürle müsavidir. Allahın te de eylersin, ânı yabancılar önünde hâr celli ettiği yuva, olsa olsa bütün varlık ve hakir eyüyesin!» *** tan soyunmuş olan gönüldür. Peygamber, «Fakirlik şerefimdir., deHakikatc, Allaha ve ideale varlıkları mişü. Burunla beraber sofilere göre fanı vermiş olanlar, eğer sol elleri keudi kirlik hiçiiğe düşmek değildir. Fakirlik lerini idcalden gayrı bir şeyle meşgul haddizatınaa bür fazilet sayılmamalıdır. cderse, sağ ellerile sol ellerini keserer Nitekim Peygamber de bir hadisinde ve bir gün acıp kapıyacak zaman kadar, •Fakirlik azkalsın küfürle bir olacaktı.» hatta daha az bir muddet bile olsa, ken demişü. Onlara göre hakikî fakirlik şudi başlarına kalmak istemezler. Hatta dur: Herşeye malik ola ve ana bir şey Vasıti'ye göre ideal mevzuu bahsolunca nıalik olmıya». *** yakınlık kelimesine bile tahammülleıi dan seyahate müsaade ıstedi. Şeyh sordu: Niçin sefer edersin? Ol münd cevab verdi: Su hareket etmeyince Sovyetler Birliğine karşı baharda başkokar! Şeyh dedi: Niçin deniz olmazlıyacak olan Alman taarruzunun musın, hareket eylemez ve dahi kokmaz. vaffakıyet şartlarından biri, İngiltere ve »*# Amerikadan bu memlekete yapılan yarEbül Haseni Mu'temir dedi ki: Hasri dımı, mümkün olduğu kadar azaltmakiie oturmuştum. Bir kişi ona dedi ki: tır. Onun içindir ki Alman denizaltılan, Bana bir nasihat et! dedi: Hinuneüni deniz yollarını kesmeğe uğraşıyorlar. yegâne kıl! «Tercümesi: Herkesin yapa Çörçilin son sözlerine göre, Demokramıyacağı eşsiz, asü bir tarzda hareket silerin gemi zayiatı çoğalnnştır. Yakıııet!». Büyüklerden başka biri orada bu da, Hind Onyanusunda Japon denizallunuyordu, dedi: Ey şeyh ânı ıraga tılan ve korsan kruvazörleri de, Çine, saldın! «Yani fevkalbeşer bir varlığıu Sovyet Rusyaya ve Ortaşarka yapılan yapacağı işi ona teklif ettin». Ustad ce nakliyatı zorlaştırmak için faaliyete gevab verdi: Ona, bana ölçtükleri gibi çeceklerdir. ölçtüm!İngiltere, Sovyetler Birliğinin, Ame• *• rika da Çinin mukavemetine bel bağTasavvufta şahsiyete verilen kutsiyetin lamış oldukları için, 1942 de onlara dümanası, Ailah ve ideal yolunda iık ve şen en büyük gayret, deniz yollarır.a son şartın şahsiyet olduğunu açığa vu hâkim olarak müttefiklerine yaptıklan lur. Bu cihet şımdi nakiedeceğimiz ve yardımın kesilnıesine meydan vermeEbül Hayrı Habeşi'nin itirafıııda son de mek olacaktır. Görülüyor ki bu suretle Avrupa ve Asya kıt'alarının doğusundaki kara muharebelerinde denizin rolü pek büyüktür. Hind ve Atlas Okyanusları adeta harhin ağırlık merkezi halini almaktadır. İkinci dünya harbinin üçüncü yılında vaziyet, dönüp dolaşıp birinci dünya harbinin üçüncü yılında olduğu gibi denizin üstünde ve altındaki hakimiyete bağlanmış bulunuyor. Atlas ve Hind Okyanuslarındaki mücadeleyi kazanan taraf, harbi de kazanmak için en büyük adımı atmış olacaktır. Geçen hjrbde, Amerikanın da yardımile İngillere ve müttefikleri, deniz harbini kazanmışlar; arkasından da karada muzaffer olmuşlardı. Bakalım, bu defa deniz harbini kim kazanacak? Şartlar, Japonyanın ccphe değiştirnıiş olması yüzünden, bu harbde, AngloSaksonların işini çok daha güçleştirmiştir. Onlar, gcçen defa, yalnız Atlanrikte ve Akdenizde haıbetmişlerdi; bu defa ise bütün Okyanuslarda ve denizlerde daha fazla ve daha kuvvetli düşmanlarla nğraşmak mecburiyeündedirler. Hiç bir harbin mukadderatı, ikinci dünya harbinde olduğu kadar denize bağlı olmamıştır. Büyük Türk Amiralı Barbarosun hakkı vardır: «Denize hâkim olan dünyaya hâkim olur» «Para» piyesi Şehir Tiyatrosunda büyük muvaffakıyetle temsilıne başlandığıru haber verdiğimiz, şair Necib Fazıl Kısaküreğin «Para» pıyesi, halk tarafından geniş bir alâka ile karşılanmıştır. Temsilde en ağır yükü cesaretle üzerine alan san'atkâr Hadinin gösterdiği yüksek ehliyet de bu rağbette amil olmuştur. Belediyemiz bu alâkayı nazarı dikkate alarak geceleri Aksaray semti için 3 tramvay arabası tahsis ettirmiştir. Güzide arkadaşımm hararetle tebrik eder:z. Bu Akşam L Â L E Sinemasında Bir lâstik fabrikasında ciirmii meşhud Bölge İaşe Müdürlüğü kontrolörleri dün sabah İstanbul lâstik fabrikasında bir araştırma yapmışlar ve 432 kilo 300 gram ham kauçuğtfn, ham kauçuğa el konulmasından sonra hamur haline getirildiğini tesbit ederek cürmümeşhud yapmışlardır. Ölüm Mülga Hazinei Hassa sicil müdürlüğünden mütekaid halen Darüşşafaka kunımu azasmdan, Devlet Demilyollan Sıhhat Başmüfettişi Hakkı Olgaçın bacanağı, tüccardan Fazü Vulkanm babası, Maksud Daryalın büyükbabası, MEHMED EMİN VULKAN kısa bir hastalığa müteakıb Alman hastanesinde vefat etmiştir. Cenazesi cuma günü, 27 şubat 1942 Beşiktaş Serencebey yokuşu 39 No. lı hanesinden kaldırılarak. cenaze namaza öğleyin Beşiktaş Sinanpaşa camiinde kılındıktan sonra, Feriköydeki aile ka.brine defnedilecektir. *** Emine Turelin oğlu, Melek Turelin zevci, İktısad Fakültesi son sınıf talebelerinden Halid Turelin ve Yüksek Mühendis meîjtebi ikinci sınıf talebelerinden İkbal Turelin ve Meliha Üsterin babaları, İzmir keresl;e tüccarlarındaa Feyzi Mehrr.ed Ü?terin kaymbabası, Mehmed İkbal Turel. Mustafa Rahmi Turelin kardeşleri. Rifat Atabekin dayısı, şehrimizin tütün tüccarlanndan ve Şişli Terakki lisesi encümen azasmdan, EMİN LÛTFİ TUREL kısa bir hastahğı müteakıb vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 12 de Nişantaşmda Rumeli caddesinde 2 No. lı Melek apartımanmdan kaldınlarak cenaze namazı Teşvikiye camiinde eda edildikten sonra Zincirlikuyuda asri mezarlığa defnedilecektir. Nusayhin Cumhuriyet Müddeiumumisi Şükrü Anarm babası ve Giresun Askerî hastanesi Başhekimi yüzbaşı Ahmed Alganm ve Yüksek mühendis mektebinden Hamdi Tekinerin kayınpederleri a\iıkat Ali Rıza Anar vefat etmîşîir. C?nazesi persembe günü Cağaloğlun» daki evinden kaldınlarak Beyazıd camiinde öğle "imazını müteakıb cenaza namazı kıhndr: l ' r ı sonra Merkezefendideki hvısusî makber°<;ine defnedilecektir, Allah rahmet eylesin. PARA... AŞK...Ve KANUN TAKSİM sinemasında Yarın matinelerden itibaren GALA MÜSAMERESİ OLARAK Etmacı Cüxeli Türkçe sözlü Arabca şarkıh S A R A Y sinemasında ALİCE FAYE'm GRABBLE ŞETTY Jack OAKİE John PAYNE LAURENCE OLİVİER V İ V İ A N L E İ G H ISTIRAB GECELERİ SÜMER sinemasında