GÖBPÜKLERİM Şarhrfcephesinde = Modern vesaitle hakikî bir harb safhası Yuzünü sonsuz Büyük Okyanusa çevirmiş olan Avustralyanın daha zijade doğu ve cenub kısımları meskundu.'. Avustralya halkını, İngilteredeki eskı açlık ve sefalet doğurmuştur. 1800 seneîir.e duğru sürgünlerden ve mahkumİBrd=ın bs^ka kendi isteklerile buraya gelen Ingiluler, Britanya adalarmdaki fakir çiftçıler olmuştur. Napolyon harblerinden sonra, bir çok emekli subaylar ve Fsil ai'.e'crin parasız kalmış oğul'an da Avustralyaya göçmüşlerdir. Avustralya dominyonu, yalnız ırk ve kviUür rabıtalarile değil, menfaat bakım.ndan da İngiltereye bağhdır. Çünkü tngi'terenın satvcti ve İngilız donanmasının himayesi olmazsa, istiklâlini kaybedeceğini bilir. Gerçektir ki Ingi.tero olmasaydı. Japonya, Avustralyayı çoktan yutardı. Avustralya topraklarmın yüzde 24 ü çöldür; yuzde 19 u da çok kısırdır; yüzde 17 si sıcak iklimlere alışkan insanlar tarafından ekilip biçilebilir. Yalnız yüzöe 40 ı normal beden şartlanru haiz Avrupalıtarın yaşama ve çalışmasma müsaiddir. Ziraat daima kıyılara münhasır kalmıştır. Memleketin ortası, Almanvanın iki misli genişlikte olduğu halde, burada yalnız 400 Avrupah vardır. Buna mukabil Avustralyanuı Swanland denilen batısında bol yağmur yağar ve balta görmemiş ormanlar mevcuddur. Bu ormanlarda 100 metreye kadar yükselen muhteşem ökaliptüs ağaclan yetişir. Yerlerinizi evvelden aldırmız. Konser başlar başlamaz gişeler kapanacaktır. Bağ:ar, bahçeler, bostanlar çoktur. İçeTelefon: 49369 rilere doğru bol buğday yetişir. Buraları, bütiuı Avustralya nüfusunu bes'ıemektedir. îtibaren Karnavon denilen ve şimale doğru yükselen bölge otlaklarla doludur. Nehirler bovunca sıcak memleket nebat ve yemişleri yetişir. Bu bölgelerde madenBüyük bir servet sarfile vücude geler, rilhassa bakır, demir, asbest madenlen film... En büyük ve en ihtiraslı leri vardır amma fazla değildir. sergüzeşt ve maceralar... Korkunc ve İk'ısadi bakımdan Avustralyanın kalmüheyyic sahnelerle dolu bir film™ bi doğu kıyılarıdır. İlkönce altm madenleri, yüz binlerce insanı doğuya çekmiştir; sonra, altın arayıcılar, aradıklartı: çiftçilikte bulmağa çahşmışiardır Baş rollerde: Dojru cenub, sığır ve koyun yetiştirme RICHARD ARLEN ve merkezi olmuştur. Memleketteki 115 ANDY DIVINE miiyon koyunun yarısı bu bö'gedeki otFakat topçu nehirlerden geçişi bugün menlerinin de karşıya geçirilmeleri lânerede kaldı? umumî taleb üzerine: Haftanın muvaffakıyeti laktarda yaşarlar. Kâfi derecede rutuyalnızbaşına hımayeye kâfi gelemez. zımdı. Fakat bunlar yani koca blr ordu Hayvan Borsasmda Borsa komiseri, Stüka, bombardıman ve muharebe uçak geniş bir nehri parça parça yalnız hü Mezbaha muduru, F.at Murakabe büro betli olan kıyılsrda süt sanayii için pek larının da düşmanın top bataryalarile, cumbotlan ve kayıklarla geçemezdi. su ve Beledıye İktısad mudurlüğü mü çok inek ve bol mısır yetiştirilir. Emsalsiz filme ilâveten gösterilecektir. piyade ağır silâhlarını havadan vurarak Köprü kurmak lâzımdı. Fakat topçu a messıllerınden mürekkeb et satışını muDoğuda şeker kamışı, ananas ve teşi ve uçak bombalan altmda bu ka rakabe edecek komite ilk iş olarak top muz gibi sıcak mem'.eket nebatları yesusturabılmeleri lâzımdır. , Bu kadarı da kâfi gelmez; çünkü düş dar geniş bir nehir üzerinde evrelâ köp tancı kasablprı çağırmış, narktan fazla tişir. Şimalde, kıyılarda İklim A\TUman, geçiş hareketini öğrenir öğrenmez rü kurmak ve sonra da bu köprüden et satmıyacakları hakkında evvelce na palılann yaşamasma müsaid değiidir; derhal kendi uçaklarım havalandırır ve karşıya kıt'alar ve kollar geçirmek teh mus ve şerefleri üzerine yapmış olduk onun için bütün şimal bölgesinde, yalbunlar, geçiş hareketini yapmakta olaıı likell bir mesele idi. İlk geçen tümenin ları yemini hatırlarmış ve kendılerin nız 8000 beyaz vardır. Şimalde erkekkıt'alan ve vasıtaları su üstünde ve te mensub olduğu kolordunun komutanı. den tekrar söz almıştır. Buna rağmen ler kadmlardan 10 defa fazladır. Bu gicemmü yerlerinde bombalamağa başlar benim 22 ilkteçrinde Kınmdaki muha dünden iti'oaren et fiatları HajTan Bor dişle ya şimalî Avustralyayı terketmek lar. Onun için beri taraf av uçak'.arının rebeyi idare ederken tanıttırdığım ve ev. Easınm Karaagacdaki pay mahall.nde, yahud da orada yaşıyabilecek renkli nehri geçmeğe hazırlanan, geçmok'e olan velki yazılarımda aziz okuyuculanma ta borsa harici olarak kara borsada ve insanların, bilhassa Japonların, Çinlıleve geçen kıt'alann havasında da tarn ha ruttırdı&ım General von Ballmuth idi. mezbahada bir mıktar daha yükselnıiş rin ve Malezj'alılarm buraya göçmele11 Şl'BAT ÇARŞAMBA AKŞAlvn kımiyet tesis etmeleri iktıza eder. tir. Fiat Murakabe komisyonu kararüe rine müsaade etmek lâzım gelecektr. Şehzadebaşı toptan fiatı 67,5 kunıştan satılması lâ İklim, Japonlsrın yaşamasma çok müIçte bu esaslar daıresır.de bütun geçiş Beğenilen, alkışlanan giızel filmi siz de görünüz. zıra gelen karaman 80, kıvırcık ve dag saiddir. Japonya, şimdi, bu işi silâh hazırlıklaıı, Almanlarca 29 ağustus aklıc da 72.5 kuruştan satılması lâzım ge kuvvetile yapmak istiyor. Yapılan heşamına kadar noksansız yapılımştır. Bu SİNEMASINDA liı'..en 90 . 95 kuru^an satılm?.ktadır. sablara göre çöller ve savanlar hesabhazırhklar meyanmda ddşman mevzileKafkas yayialarında geçen ve insanı merak ve heyecan içinde bırakan Mevsimin ıki büyük filmi birden Toptar.cılar bu zammı ayrıca hesab e dan haric tutulursa. Avustralyanın öîek' rinin, tahkimat ve terübatının ve bunaşk ve ihtiras filmi. Hiç bir filmde görülmeyen nefis ve canlı bir mevzu. kısımlarmda murabba kilometre başına rierck k°sab!arrlan kovun başına 3 5 larda hergün vuku bulan değışıklıklerin. SOVYET FİLM'İN BİR ŞAHESERİ r 20 kişi yaşıyabilir. Böylece A\ ustrallira faz'a almaktadırlar. en ufak teferruat ve tafsilâta vanncıya Yıldızlar: A. Girenah Mordinof Nikova Çomiyo yanın nüfusu 150 milyona çıkabılır Türkçe »özlü kadar, hava fotoğraflarile tespiti işleri Altın 4000 kuruş! Korsanların kanlı çarpışmalan Avustralyada her türlü konserva, îüt, de vardır. Bu suretle 29 akşamma kadar Altm fiatları dün 250 kuruş birden peynir. marmölad. yün ipliği sanayünden Yağma ve çapulculukları Mütdüşmanı ansızın ve bir anua ateş altma Çapanoğ'unun emsalsiz macerası. Fevkalâde neş'eli, gülünçlü film. yükselmiştir. Bir Reşadiye altını dün 40 başka değirmencilik, deri, kereste, denrr. hiş ve heyecanlı sahnelerle dolu alacak hafif, ağır ve en ağır bataryalar, Ayrıca: Cambazlar ( T ü r k ç e ) Moskova ve Leninjrrad'ın en büyük liraya, külçe altının gramı 595 kuruşn alüminyom, emaye eşya, piyano sanayii büyük sinema romanı. hep geceJeri hareket etmek uzere Berisyükse'.miştir. Beşibirarada 195 liraya vardır. En mühim ihrac maddesi ve zenlaw gerılerindeki mevziierine giımiş, ilk ginlik kaynağı eşsiz yapağısıdır. Sonra geçecek clan piyade tümenmm alayları CECILIA PARKER Berislaw sağ ve salounda nehre rnerı nostacırun sık srk bıraktığı mekLubERIC LÎNDEN dereciklere yerleştirilmiş istihkâm kıtHissî ve i"t'maî büvük aşk ve lardan biri genc hikâyeciyi cpeyce alan, hücumbotlan, tulum kayıkl?r ve ihtiras filmi. düsündürdü. Bu. uçuk mavi bir kâğıda puntonlar geceleri en gizli yerlerden ile?elişi güzel vazılmış bir tenkid mekri sürülerek nehrin kenarında hareketc tubuydu. Mektubun sahibi ilk sntniarhazır bir hale konmuştu. Herkes görecek ve zevkini da kendısini tanıttıktan sonra hücunıa 30 ağustos sabah saat 7,20 de Alman geçiyor. unutmıyacak topçusu (yetmiş küsur batarya yani takyatı sevmek, çekileni hoş görmek. ü di, kalbinin çarpıntılannı d:nledi. Za sek duyguyu evlilık hayatlarmda da • Sis, diyordu, siz, her halde okuyuıiben 250 den fazla top) birden ateşt midı elden bırakmamak için eserlerin:z vallı genc İhtiyar diye rmrı^dandı. Aıa devam ettireceklerine hükmederek yuculannıza ıstırab vermekten noşlanıbaşladı. Bunlann ateşleri, düşmanm nele bize yardım etmelisiniz. Niçin bıraz dığını kendi içinde bulmasına ımkân rüyor ve yaratacağı hikâyenüı ana halyorsunuz. Yazıhrımzı dikkatle takıb ehir boyunca takriben bir Km ye yakın larını tesbıt ediyordu. da ruhlarm ebedi saadetini temin eden yoktu. diyorum. Bana öyle geliyor ki, askı iELVIRE POPESKO rephesile bir kaç Km. derin'iktekı büaşka kıymet vermiyorsunuz?..» Mevzuunu haricde aramağa koyuldu Otobüsten indikleri zaman gözteri kinci plâna atarak hayatın kaskatı ?afLEFAUR tün tertibatına ve topçu mevzılerine O gün sokağa çıktığı zaman bu mı ç Önünde güzel bir kızla bir delıkanlı hayretle büyüdü. Çocuk denecek yaşta, | halarını dcşmek arzusund3smız. Açlığı, t'ksim ve tevzi olunmustu. ] hul genc kızın haklı olduğunu düşür.ü yürüyordu. Erkek: güzel, cıvıl cıvıl bir kız, erkeğin koiuna | hastalığı. sukutu, cinayetleri kalemin;yordu. Nihayet ben de bir aşk hikâ>esi Bu müthiş ve anî patlıyan bir kasır Söylemiyeceğim, diyordu. Uzü! girdi ve: ze doluyor ve bu feci mevzuları tahlil vazmalıyım, diye karar verdi. biraz. Seni üzmek İstiyorum. gayı andıran topçu ateşi 10 dakıka Karının elinden nasıl kurtulabilederek ortaya zehir gibi bir şeyler abBir apartımanın çatı katında otunıtrampet ateşi halinde devam et"ikten Kumral s&çları omuzlarmda dalgala din canım? diye sordu: | yorsunuz. Onları çok defa. arzurr.a r;ğ1 sonra. hücum edilecek noktadan ve buÖtekı gülerek: Atlatmak hiç de zor Ca;ib ve dehâkâr yıldız men, sonuna kadar okuyorum. Bu kuv , yor, az kazamyordu. Tahayyül ettiği nan genc kız başını sarsan haşin bir ] olmadı, diye karşılık veriyordu. Adanun blr kaç metre yanlanndan, bir kaç OLGA TCHECHOVVA vet sihirli üslubunuzdan mı ü e n ge şekilde vir çalışma odasına dahi sartıb sesle: Söylemezsen söyleme, diye* karşı mın içi sızladı. Bu ne garib bir tesayüz metre daha gerisine alındı, yanl unın en son ibr'aı liyor; yoksa isminize olan ahşkaniığm olamamıştı. Zekâsına, enerjisine, buluştesiri tnidir bilmiyorum. Evet, sonunda j larındaki inceliğe rağmen İyi bir mevki lık verdi. Ne diye tatlı canımı üzecek düftü. Aşkı nerede bulmalı? Istırab [*] Bundan evvelki yazılar 11. 12, çektiren bir dünyada, san'attan teselli acı çekeccğimı, işlediğiniz mevzu'ar;n ı temin edememişti. Kendisine gıiler yuz mişım?!.. 14. 15. 17. 18. 21, 22. 26, 27, 28 ikinciAdam esefle dudaklarını büktü. Çün arıyanlara o tertemız duyguyu nasıi . tesirinde kalacağımı bile bile okuyoruiı göstermiyen hayata epeydir küfkıiiîdü. tpşrin ve 1. 4. 5, 8. 10. 12. 13, 17, 18; Balolarm verildiğini gazetelerde oku kü onlardan ümidini kesmişti. Sevişen ifadelendirmeli? ve sonra kahramanlarmıza ağlamak, o 22, 25, 27, 29 birincikânun. 3, 6, S, 10, ı CGünahsız Kadın) Öğle sonlarmı verdiği yardım kuruacıklı âlem içinde ben de bir şeyler yor; poker mssası başlarmda dönen th iki insanın bu tarzda konuşmalan hiç 13, 16, 18, 21, 25, 27 ikincikânun Urihli ] ^örülmemis pek büyük muvaffatirasları, çaylı toplantılarda beLrsn hoşuna gıtmedi. Onun telâkkisine göre, muna girdiği zaman hâlâ ümidini kesyapmak istiyorum. sayılarımızda çıkmıştır. ' * kıyetle devam ediyor. * maceraları şundan bundan duyuyordu. böj'le bir çiftin gerçekten bir aşk hikâ miş değildi. Bugün olmazsa yarın, bir Halbuki bu günün hayat şsrtları i Kendi içine çekilmiş, durgun ve kırık yesi olamazdı. gün, elbet bir gün ben de cazib bir msçinde bu tip eserlere yer vermek IVraz olduğu İçin seçtiği mevzular genc'.erin İlerledi. Bir apartırrianm balkonunda ceraya rasthyacağım ve kolaylıkla ben Y E N İ ÇI K T I haksızlık olmuyor mu? Eîasen kan vs isteklerine uygun düşmüyordu. Aşki^n, nefis bir genc kadın, soğuğa rağmen, de bir aşk hikâyesi yâzabileceğim, diye ateş içinde çırpınan dünya mustarib... heyecanlardan, kalbleri ilâhî duygular sokaktaki erkeği gülümsiyerek uğurlu düşünüyordu. Günler, eskileri kadar güzel görünmi la ürperten o harikulâde maceralardan yordu. Yeni evliler, diye düşündü EıReisin odasına çağırıldığı zaman bir r* yebiliyor. Her an kaskatı hakikıtle vüz bahsetmek için az da onlan tammak, kek köşeyi dönünciye kadar bir kaç hayli dalğındı. Odada bir polis, yırtık 1 Yazan: \ E C M E D D İ N M ET E yüzeyiz. Teselliyi; haya!de, renk! gü kendi içinde bulmak icab ebnez miydı? defa dönüp dönüp baktı. ikisinin de pırtık elbiseli bir adamın kucağmda da ze''iklerde. cazib görünen şeylerde îraB R İ C O Y U N u üzerinde yanlmıs ilk türkçe k'teMır Ama, ne olursa olsun, o da bir a?k eörünüşünde derin bir saadetin ıfa'Jesi bir çocuk vardı. Reis tetkik etmekte rrr\ zorundavız. Fiatı : 75 kuru= Eütün kif. hikâyesi yazacaktı. Hafızasmı yokladı, vardı. Hayali işlemeğe başladı. Onların olduftu kâğıdlan imzaladı. Zıle basU. Bıze bu ufku, san'at açmahdır. Ha gözlerini rubunun derinlikjerine sevıı hakiki bir askla sevişüklerine, bu yük, saman komisyoncusu Agob Nazhyanla seyyar teiıâl berkis Manuelyan, İstanbul ıkınci aslıye ceza mahkemesınce nal çıvısi ihtikârından beşer yüz lira ağır para Ordu ıstihkâm komutanı, bize 30 a zatıldı. Çünkü topçu ateşi ile beraber, cezası ödemeğe, ikişer sene Çapakçura ğuscos geçışinj hem biifiıi harekâttn ya hazırlanarals hareket eden ilk hücum sürüimege mahkum edilmişlerdir. Yirmi pudığı yarde göstermek ve hem de bü dalgası saat 9,30 da artık düşmanm beş sandık nal çivisı de musadere ulutün hazırlık ve hareketleri. haritalar tuttuğu sahile varmış ve burası düş nacaktır. üzerınde tarif ve izah etmek için ıstih mandan ahnmış bulunuyordu. Alman Dukkâmnda külliyetli kesme şekcr kâm alay deposile kazinosunun bulundu topçusu karşı Kıyıyı dövmekte devam mevcud ciduğu halde «yok» demek suğu Dinyeperin yuksek batı sahilinde bir etseydi, bu takdırde kendi asker.ni vur reüle satışa arzetmemekten maznun ve açık dershane hazırlatmışu. Bu açık ders muş olacaktı. Bundan ictinab için top mevkuf Aksaray^a pazar içinde bakka] odasınıa nehre dönuk tarafı açık ve dı çunun muayyan zamanda ateşini daha Ziya hakkıncia da, müddeiumumiiik, ğer üç yüzü muvakkat tahta duvarlarla ıleriye alması lâzımdır. sürgün cezası istemıştir. Muhakcmeni.ı kapalı idi. Bu tahta duvarların iç tarafTopçunun ateşe başlamasile beraber devamı, müdafaa ve karar için kalmışlarına, üzerlerine renklerle bütün hare Alman uçak kuvvetleri ve Stükalar da tır. ketlerin çızildiği topografya ve fotometri havalanarak bilhassa düşman topçusuFatihte kömürcü Hüseyin Sarı ve Kuharitalarile hava fotoları asılı idi. nu bombalamaya koyulmuşlardı. çukpazer'ia Hatıce komur ihtikârından. Nehri ilk geçeçcek olan tümen : n en gcne Kuçükpazaıda kalaycı Mehraed Geçid hazıriıkiannı, topçu ile kıt'aevvel iki piyade alayı geçecekti. Bun Çavdar, kalay ihtikârından, Tarakçılaıların ve istihkâm geçıd raaızemesinm geçişe takaddüm eden günlerdeki hareket ların beherıne birer istihkâm, hucum da kösele ve çivici Ahmedle AhmedJen lerini, ycrlerini ,ve hazırlıklarım gunü müfrezesile 20 şer hücumbotu ve 20 şer mal alarak zincirleme satan Zohrab ve gününe gösteren bu haritalan ve foto uf.nm kayık verilmîşti. Antranik çivi fiatını yükseltmektcn, Hava iyi ve Alman'.ar rhetinden karşı Maksimbarda sigarscı Bayan Fikret bir lan sıra iie gözden geçirmek, Dinyepsr gibi çok geniş ve derın nehirlerin zor tarafa nezaret imkânı güzeldj. Bu su paket yenice sigarasını otuz beş kuruşala geçümeleri gibi muazzam askerî ha rezle ilk büyük dalga (müteakıb dalga satmaktai yirmi beçer lira ağır para cereketlerin yalıuz nasıl yapıldıklarını de cıklar halinde olarak) 40 hücumbotile zası ödiyeceklerdir. Bunlardan Hatice, ğil, ayni Lamanda nasıl yapılmaları iktı 40 tulum kayık dolusu asfeerdi. Tabia Fikret, Znhrab ve Anıraniğin dükkânca ettiğinı de bir misal olarak öğrenmek tile 40 hücumbotunun 20 si, beherinin Jan yoktur. Diğerlerınin dükkânlan yeiçin kifayet ederdi. Bununla beraber bi içinde 8 1 0 nefer olmak üzere yalnız dişer gün kapatıîacaktır. Hasköyde közım çok kibar, sevimli ve kıynıetH alba olarak en evvel bir ok süratile karşıya mürcü Nail Safa hakkmda könıLırü, yımız herşeyi hem arazide ve hem de vardılar ve sahili tuttular. Mütebaki 20 Marmara sincmasmda büfeci Hızır hakharitalarda göstererek tarif ediyordu. hücumbotu da yanlanna birer tulum kında çikclatayı fazla fiaüa satmaktan Ben bunları pek muhtasar ve kabil ol kayık açarak hareket etmişler ve bun tevkif müzekkereleri kesilmişür. duğu kadar okuyucuların canını sıkmı lar da varmışlardı. Ondan sonra gidiş, geliş başladı ve yacak sureıte yazmağa çalışacağım: tulum kayık ve punton sallarüe piyade Universiteye 25 doçent Karşı sahili Ruslar tarafından ehemağır silâhları ve hücum topçusu geçirilmiyet ve kuvvetle müdafaa olunan Dinahnacak meğe başlandı ki, bu esnada düşmanm ycper nehrinin Berislaw'da, bir piyade top mermılerile bir sala isabet oldu ve Üniversite tedris kadrosunu takviye tümeni tarafından zorla geçilmesi kararbir hücumbotu devrildi. Bazı sallar da etmek maksadile yapılan tetkıkler sona Isşmıştı. Onun için bu tümenin mensub yaralar olduğu halde hedeflenne var ermiş, muhtelif fakültelere yeniden 25 clduğu ordunun her iki kolordusile ordu mışlardı. Saat 8 de bir Rus uçağı bu doçent alınmasına karar verilmiştir. Akumandanlığının emrindeki bilumum lutlar arasından inerek Alman topçu lır.acak doçentlerden 13 ü Tıb, 4 ü Huhafif, ağır ve en ağır topçulannın ve iki mevzilerinın yerlerini fotograflamıştı. kuk, 3 ü İktısad, 3 ü Edebiyat, 2 si Fen kolordunun bütün istihkâm kıt'alarile Saat 9 dan ıtibaren de düşman topçu Fakülces'ne aid olacaktır. Namzedlerin köprücü takımlarmın geçiş harekeüni sunun takviye olunarak Alman topçu yabancı dil imtîhanlan 30 martta yapıyapacak olan tümene yardıma memur mevzilerini ateş altına almaga başladığı lacaktır. edilmeleri tabiî idi. gbrüldü. Eczacılar cemiyeti kongresi Filvaki topçu, karşı sahildeki düşmanın Bununla beraber saat 8,30 da 3 tabur tahkimat ve silâhlarmı allak bullak ede ve saat 9 da her ıki pıj ade alaymın taEczacılar cemiyeti umumî kongresi, tek ateşe ve dumana boğacaktır ki hü marru karşıya geçmiş ve duşmanı sahil dun Etıbba Odasmda toplanmıştır. Topcum müfrezesile piyadeler, hafif topçu den tardederek kıiçuk bir köprü başı lantıda cemiyetin bir senelik faaliyetine ve hücum topçusu hücumbotlarma, tu mevzü tutabilmişti. dair olan rapor okunmuş ve bazı meslum kayıklarına ve sallara binerek karHer ıki piyade alayını o kadar az bir lekl meseleler üzerinde konuşmalar yaşıya geçebilsinler ve düşmanm müda zamanda karşı tarafa geçiren yalnız hü pıldıktan sonra yeni idare heyeti seçilfaa ettiği kıyıyı zaptedebilsinler. Çünkü cumbotlarüe tulum kayıklar olmuştur. miştir. karşı sahili tutan düşman, ansızın bu Üçüncü alay da saat 9 dan sonra ayni kadar şiıidetli ve ağır bir topçu ateşi vasıtalarla geçmeğe başlamıştı. Bu su İstanbul Ankara güreş maçı ^ fccîeracyonunun haz;rlamış olaltına alınamazsa onun topçusu ve ma retle akşama kadar bü:ün tümen hafif kinelitüfekleri beri tarafın kıt'alarını topçusile karşıya geçmiş ve köprü başı duju program üzerine 14 şubatta Andaha suyun üstünde iken ateşe tutarak bu sayede kuvvetlenmişti. Fakat bu tü kara İstanbul ekipîeri arasmda Grckoimha eder ve vasıtaları batırarak geçişe menin topçusu az olduğu gibi agır top Romen musabr.kalan şchrimizde yapılamâni olur. Onun için düşman tarafından çusu yoktu. Bu işl öbür sahilden yap caktır. Her iki ekip. en sağlam kadromüdafaa edilen geniş nehirleri geçiş ha mak güçtü. Gerçi uçaklar topçu noksa sile bu mü'abakaiara iş'irak edecckf'r. reketlerinde topçuya ve bilhassa ağır nını telâfiye çaçhşırlar. Fakat ne de ol Kasabların namus ve şeref topçuya birinci derecede bir himaye ro sa topçu lâzımdı. üzerine yaptıkları yemin lü düser. Bundan başka ordunun mütebaki tü 30 ağustos günü, bir Alman tümeni küçük Iki maznun ikişer hücumbotlar ve lâstik sallarla Dinyeper sene Çapakçura nehrini aşıp bir köprübaşı kurmuştu siirgün edilecekler • Yazan: Emekli General s Sirkecide İstanbul kıraathanesinde Muhtekirler hakkında siirgün cezası Sehir ÜNÜN MEVZUU Y haberleri Avustralyanın mazisi • •• ve istikbali • Japonlar, Avustralyayı tehdide bas ladılar. Avustralya, cenubda Tasmanya adasüe beraber, 7,938,750 murabba kilometredir. Nüfusu, 1937 eayımında 6,867,000 kişiydi. Kilomeıre murabbaı * bir adam bile düşmez; nüfus kesafeü yalnız 0,8 dir. Memleketteki demiryoUarınm uzunluğu 45,073 kilometredir Bu yollar beş ayrı genişliktedir. Avustralya kıyılarını 1771de meşhur seyyah Cook (Kuk) keşfetmiştir. Avrupa, coğrafyacılarının . y a r ı m ka'ml5 kıta» dedikleri bu memleket, keşfedildikten sonra da, uzun müddet yalnız yarîi ahalisile kalmış; 1788 yıluıa doğra İngihzler buraya sürgünler ve kürek mahkumları getirmişlerdir. CUMHURlYET 30 tkinctkânun 1942 IHEM NALINA MIHINAİ Görülmemiş gaflet Abidin Daver H. Emir Erhilet j merikatun Bü\ ük Okyanustaki Pearl Harbour deniz ussüne yapılan Japon baskınıoın muvaffak olmasından kimlcriıı mesul bulunduğu anlaşüdı. Buraya gonderilen tahkik heyeti 1800 şahid dinledikten sonra, Pasifik donanması başkumandanı Amiral Kimmel ile Havay adalanndaki kara kuvvetleri komutanı General Şort'un, görülmemiş gafletleri yüzünden insan boyunda kd Amerikan donanmasının müthiş bir darmür tabakalarınm be yediğini tespit ve ilân etmistir. Neşredilen rapora göre Vaşingtondan bulunduğu zengin bir ocaktan en ip*i gelen ikazlara kulak bile asmıyarak hiç daî çekilde kömür bir emnivet tedbirine başvurmıyan bu iki kumandan, hakikaten ihmalin, kayıdtaşıyorlar buğday ve et, yemiş ve deri gelir. AlBu madenlerde Rur ve Sar havza sızlığın ve gaflctin birer timsali olarak tın, gümüş, bakır ve çirnko, bilhassa larındakine benzer yataklan işletmeğe harb tarilılerine geçecektir. zengin demir, kömür ve ünyit maden tenezzül General Şort, 200 Japon casusunun etmezler. Derinlerde çaleri mevcuddur. Avustralyada petrol da lışmak hiç hoşa gitmez. Onun için he rahat rahat çalışmasına ve adadan dısan varsa da ışletilmemektedir. men hemen toprağın yüzunde bulunan lıaberler göndermesine müsaade etmiş, tabakalardaki kömürler çıkarılır. Yal onlar da bu mühim deniz ve hava üsAvustralya, şimdiye kadar, büyük bir nız en zengin damarlar, İki Ingiliz li tunde hiçbir emniyet ve Lhtiyat tedbiri kıskanclıkla «beyaz Avustralya> pren rası gündelık verilerek işletilir. Bu, 1933 ahnmadığını Japon gizli istihbarat dasipini takib etmistir. Parolası şudur: te Japon maden amelesine verilen yev iresine bildirmişlerdir. • Bir kıt'a, bir devlet, bir dil, bir mil miyenlerm 10 mislidir. Amiral Kimmel de, baskından bir saat let.. İngilizlerden başfea Avustralyaya Kuisland bölgesinde akla gelen her önce bir Japon denizaltısınm limana giryerleşen goçmenler, mahdud miktarda maden ve bilhassa pek bol kalay vardır. meğe çalışırken Amerikan karakol geAlmanlar, İtalyanlar, Yunanlılar, Slav Fakat tesadüfen bunlar işletilirse, ta mileri tarafından batırıldığını habeı allardır. Avustralyanın kapıları siyah ve nhten öncekı usuller kullanıhr.» dığı zaman dahi daldığı gaflet uykıısunsarı insanlara sımsıkı kapalıdır. Bu vaziyette, aç ve fakir Japonya dan uyanıp donanmaya ve emrindeki Bir muharrir şu rakamları vermekte nın, tok ve zengin Avustralyaya el atdeniz hava kuvvetlerine silâh başına dir: mak istemesi haksız olsa bile tabiî gö ederek harbe hazır olmalan ve harekete «Sidney'den Nevkastl'a giden mükem rülmek lâzım gelir; hele bu memleke geçmeleri için emir vermemiştir. mel bir otomobil yolundan gid yoruz: tin milli müdafaası da zayıf olursa... Halbuki Japonların bu hareketini önNevkastl Avustralya kömür madenleriAvustralyanın millî müdafaa teşkilâ lemek için, bir çok çare vce tedbirler nin kalbidir. Kömür madenlerinde tını ve kuvvetlerini ayn bir yazıya bı \ardı: birkaç battal beygirin çektiği vagonetler rakıyoruz. 1 İstihbarat servisinin alacağı haberler, 2 Uzun mesafeli tayyareler ve denizaltılan vasıtasile uzak kesif, 3 Kruvazörler, muhribler, karakol gemileri vasıtasile yakın keşif, 4 İngilterede icad edilen ve Amerikada da yapıldığı bildirilen radyo vaPariste 3 ay mütemadiyen gösterilen gayet hissî ve müessir sıtasile düşman getni ve tayyarelerinin mevkilerini gösteren tertibat, 5 Nihayet, harb tarihinden ibret dersi alarak hem casuslara. hem düşmaFRANSIZCA SÖZLÜ ŞAHESERİ TAKDİM EDryOR. na karşı tedbirli ve ihtiyatlı bulunmak Bir kadın öldürüyor... Bir erkek onun yerine lüzumunu duymak. cezasını çekiyor... Ve bir cinayetten büyük Bu iki Amerikan kumandanı, sanld bir aşk doğuyor... Böyle hareketli, kuvvetli birer vatan haini imişler gibi, hiçbir tedmevzuda olan bu filmi yaratanlar: bir almamışlar; üstelik hükumetin ikaC A M I L L A H O B N zına da kulaklannı rıkamışlardır. Her MARIA AN'DERGAST ve ikisinin de vazifelerinin ehli olmadıklan ALBRECHT SCHOENHALS anlasılıyor. Halbuki Generali bilmiyorum Saat 8,30 da amma Amiral Kimmel için yazılmif methiyelcr okumuştum. Sahte şöhretine aldanılarak en mühim bir mevkie getirildiği anlaşılıyor. Belki General Şort da yalancı bir şöhrct hâlesi içinde, parlak HAFTALIK KONSERİ bir yıldız gibi grirünerek o önemli makamı işgal etmistir. Yazan BU AKSAM Sinemasında BİR DOKTORUN ROMANI İBRAHİM ÖZGÜR ve ATEŞ BÖCEKLERİ'nin Swing Caz Tango TAKSIN Sinemasında Öldüren Orman Bu harb içinde, nekadar büyük şöhret kof çıktı. Anlaşılıyor ki bir memleketin kara, deniz ve hava ordularmı idare edecek başları, daha banş zamanmda, senelerce, cn büyük itina ile en sıkı imtihanlardan geçirmeğe kat'î bir ehemmiyet vermek çerektir. Bu iki Amerikan kumandanı liyakatsizlikleri ve gafleHeri yüzünden binlerce insanın ölümiine ve memleketlerinin, bugün, hâlâ tamir edemediği fena bir vaziyete düşmelerine sebeb olmuşlardır. Amerikan askerlik tarihi, onlan, lânetle anacakbr. Japonlar da. her ikisine, birer heykel dikseler yeridir. Şehir Meclisi içtimaı Şehir Meclisi şubat devresl toplanttlarına önümüzdeki pazartesl günii başlanacaktır. K1ZIL S1L AHSOR 2 Büyük Film Bir defada •1D IOĞİAİN SARAY SİNEMASINDA r HSEBI| İIÜRİR NUREDDİN KONSERİ Y A Y L A D İ L B E R İ A| 101 1 İMİB 1I 1 lol |Tİ • 111 1 İEİ It T URA N Bu bulmacayı çözebilir misiniz? Çözenlere I Yeşil Korsanın Kızı COŞKUN Ç1RAK (Türkçe Sözlü) m vereceği hediyeleri gene burada okuyunuz 2GENOLİK GÜNAHI ELHAMRA SİNEMASINDA KüçUk htkâye Bir aşk hikâyesiit Mükerrem Kâmfl Su Ş Si^emasmda 1 B 1 R İ c Bu günlerde çok sıklaştı bu vak'alar, dedi. Çok sıklaşü. Bu adam çocuğun nesi? Polis: Hamal, bayrm, diye k a r şılık verdi. Çocuğu taşıması İçin tutmuştuk. Hamal, sanld sahibsiz çocuğu zorla kendisine maledeceklermiş gibi yükünü sür'atle yere bıraktı. Bu, dört, beş yaşlarmda kadar yüzü gözü pis, elbiseleri yırtık ve çamurlu, bakışları vahşetle parlıyan zavalh bir oğlancıktı. Serbest kalır kalmaz odada koşmıya, orava buraya saldırmıya başladı. O esnada İçerİ giren hademeye kâğıdlarla beracer onu da teslim ettiler. Artık kurumun maü olmuştu. Reis mahzun mahzun başını salladı. Dudru, göğüs geçırdi ve: Bu sahnelere dayanmak için taş olmalı, diye konuştu. Eminim ki bu çocuğun babası olmasa bile anası vardu". fakat evlâdını sefaletten kurtarmak, adam olmasını temin etmek emelile bu yolu tutturmuştur. Yoksa insan kolay kolay canmın bir parçasını sokak ortalarına silker, atar mı? Ve biz, bir bekçi sırtında, bir hamal kucağmda getirilen bu küçükleri.... Otesi malumdu. Hikâyeci odadan çıktı. Bir kere daha, kendisinden başka çeşnide yazılar ıst'yen, o meçhul çenc kızı düşündü. Onunla karşılaşmış gibi acı acı gülümsedi. O gün de yazacak t.|