28 Ocak 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

28 Ocak 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKlYfcT 2 8 Ikmcıkânun 1942 Bir inkılâbcının BÜYÜK RUHU Merhum Hakkı Baha Pars, 1323 te Mustafa Kemalle beraber başladıkları ihtılâl teşebbüsü doğarken, ilk cidal arkadaşı olan karısım, çocuğunun başına nasd yemin ettirdiğini anlatıyor f aponya. 7 ilkkânun 1941 pazar günü harbe başiam:ştı. O zamandanberi 52 gün geçti. Amerikan kuvvetleri, Filipinlerde müdafaa harbi yapanlar ve Tokyo korHükumetin, fevsuçlann takib ve fezine giden mahdud denizaltılar müsY a z a n : *•••••••••••••••••••• kaiâde hallerde muhakeme usulüne tesna, anrak 50 gün sonra, kendilerini gayrimeşru surette mütedair 1609 nugöstermeğe başladılar. Amerikan muhmal iküsab eden maralı kanunun 4 ün (19 ve 20 sonkânun 1942 sajıh nüs zun olmadığın hiç kimseye söylemiyeme.Tiurlarla askerî cü maddesinde sor ribleri ve kruvazörleri Seleb ve Borbalanmızda arkadaşımız Manisa meb'u ceğine ve senin de bu maksad uğrunda mensublar hakkıngu hâkimı tarafından neo adaları arasındaki Makasar boğazmsu Refuk İncenin, merhum Hakkı Baha birleşenler arasında bulunmıya razı olda bir kanun lâyihası hazırladığı ma geçüilen üçte bir miktarı 3000 franktan ırtikâb, ve irtişa sut,lu5unun gerek kea da, üç gün üstüste Japon harb vc nakParsa dair iki makalesi çıktnıştı. Bun duğuna dair bana yemin etmelisin. iumdur. az ıte fail iki seneden dört seneye ka disinin ve gerek karısının bütün ser liye gemilerine hücum ettiler. Bu hüKızım, annen ciddî ve azimkâr bir valarda, nev'i şahsma münhasır bir ideaBu hükümlere nazaran, İcra Vekilieri dar hapse mahkum ve her iki halde de •»ederini ve yaşayış tarzlarını membala cumlara Holanda ve Avustralya hava list olan merhum Hakkının kızına yaz ziyet aldı. Ve titremiyen bir sesle: veya bunların salâhiyet verecekler ceza imtidadınca bütün medeni haklar rile gösterir birer beyanname vermelcıi kuvvetlerile beraber Amerikanın uçan Sevgilim, dedi. Ben senin hayat ordığı bir mefctubdan da bahis ve bunun âmirler tarafından istenildiği takdırde dan mahrum edilir. Aynca zimmete ge emroiunacağı yazılıdır. Bu maddede kaleleri de iştirak etti. Diğer taraftan ilk ayrıca neşredilece^i de ilâve olunuyordu. tağın değil miyim? Bu ortaklık beni nejukarıda zikredilen müesseselerde ça çirı'.en mıktarın dörtte biri kadar para zim:net ve ihtilâs ve devlet tarafından Amerikan askerleri de şimali İrlandaya Türkiye kurtuluş cidalinin nüresini teş reye kadar götürürse oraya kadar teBörek, çörek, pasta ve emsali tatlılarm kil eden, Hakkı Bahanın evindeki ta reddüdsüz giderim. Seninle beraber ol imali menedilirken, bisküinin, çocuk ve lışan şahıslar taleb tarihinden itibaren cezasına, on ikide biri kadar da tazmi yapı'an aıtırma ve eksiltmelere fesad çıktılar. kanşüran memurlar hakkında bir hü Makasar boğazında görünen Amerikan rihî tabanca hâdisesi hatırlanırsa, bn duktan sonra beni hiç bir endişe o hastaların gıdası olduğu yüksek makam on beş gün zarfında gerek kendileı^n^n nata hükmolunur. ve gerek karı ve koealarının vclâyetKumen ceza kanununun 140 mcı mad küm yok'ur. mektubda hikâye edilen ulvî rak'a, in yolda yürümekten menedemez. muhrib ve kruvazörlerinin Cava adalarca gözönünde tutularak biskiii imaBngünkü tetkikimizi şu suretle hulâsa Benim gözlerim dolmuş, sesim titre lâtı serbest bırakılmıştı. Geçen hafta so leri altmda bulunan çocuklarmın mül desi de Fransız ceza kanunundan mülkılâbcı Hakkı Bahanın şahsiyetini daha sındaki Surabaya deniz ve hava üssünkiyetinde bulunan gayrimenku!İ2rİ, es hem olarak bir tasnif yapmıştır. Zım edebiliriz: iyi aydınlatmış olnr. Mektubu derceder miye başlamıştı. Cebri nefsettim, ve: nunda makarna stoklanna el konuîduğu den harekete geçmiş olmaları muhtemelA Ceza kanunumuzda tadilât yapa Teşekkür ederim karıcığım, dedim sırada ajni şekiide bisküi fabrikaların ham ve tahvilât, para. mücevherat ve rr.ete geçhilen miktar 1200 leyden fazla ken, merhumu tekrar hayırla yâdetmeği dir. Çünkü bu boğaz o üsse yakındır. Sen yüksek ruhlu tam bir Türk kadını daki mamulâtla unlarma da el konul sair alacakları hakkında birer beyanna iss memur üç senedcn beş seneye, bu rak zimmete müteallik cezayı artırmavazife biliriz.) pame verecekler ve iki ay içınde de miktardan az ise bir seneden iki seneye lı, zimm°f mahkumlarını tekaüd'.ük ve Seleb ve Borneo adalarmın henüz Japon sın Şimdi Vedideyi buraya getir: muştur. Bunların Ticaret Ofisine devri [Cumhuriyetin 10 uncu Vedideyi mi? Fakat çocuk uyuyor. icab ederken Ofisin bunlan muhafaza bu beyannameler münderecatını müey ksdsr hapsolunur. Ve her iki ha'de de müebbeden âmme hizmetlerinde çalış işgaline geçmiyen kısımlarile Cava doyıldönümü münasebetile] gusunda bulunan öteki Sond adalarınyid vesikaları temin edeceklerdir. Lâ Zararı yok, uyandırmadan getir. tekuüdlük ve hsyatı imtidadınca âmrre m3k hak'arından mahrum etmelıyiz. edecek ycri olmamasından dolayı yediKızım, yihada; beyannameler mündar^caîını Lâkin çocuğu ne yapacaksın? B Gayriahlâki muvazaalara mey daki limanlardan istilade edebilirler. hizmet^nnde tavzif haklanndan mahemin sıfatile gene sahiblerinde bırakılBen her sene Cumhuriyet bayramını Annen tereddüdle seni beşiğinden al mıştır. Fakat ayni gün Ticaret Vekâ tevsik edemiyenler hakkında cezaî mü rum edilir. dan vermemek üzere bu gibi suçîularla Böylece Amerikan donanmasının taarrutes'id ederken senin de doğum gününü dı, oturduğumuz sedire getirdi. Ben: eyyideler vardır. artırma ve eksiltme işlerine fesad karış za geçmek istediği takdirde Cava üsleriletinden Toprak Mahsulleri Ofisine getebrik etmekle iki kat meserret duyaMeclise sevkolunan lâyihayı çok ye Ş J bir :lri misalden anlaşılıyor ki ceza tıraniarm kendilerine, karılarına, çocuk ne geleceği hakkında .Büyük Okvanns Çucuğu minder üstüne, elini de rım. Sen 1323 senesi teşrinievvelinin on onun başı iizerine koy; ve benim scy !en bir emirde bisküi fabrikalarına ter rinde ve çok muvafık buluyor va hü kanunumuzun zimmete mütealük müIsnna, baba, ana ve kardeşlerine, velha ta Amerikan deniz sevkülceyşi» başlıkh cihan un verilmesi ve birikmiş unlarıaltısmda doğdun. Senden evvel doğan liyeceğim sözleri tekrar et. kumeti bu isabetli kararuıdan dolayı eyy'deleri. İtalyan, Fransız ve Rumen sıl yakmlarının veraset tarikile kendile yazımızda yaptığımız tahminler kısmen nın da acilen kendilerine temini bildirlve ölen kardeşin (Ihsan) ın mahzun bıkanunlanndaki müejyidelerden çok takdir ve tebrlk ediyoruz. Dedim. Çocuğunun başma yemin erine intikal edebilecek menkul ve gayri gerçekleşmiştir .Amerikan donanmasının miştir. Ofis, bisküicileri davetle hemen raktığı ailemize yenı neş'eler ve umid den bir anne kadar Biz bu makalemizde devlet malları a zayıftır. yeminine sadık menkullerinin meşruiyetini tevsik eder 113 denizaltısından büyük bir kısmı da, ıınlarını almalarını istemiş, fakat beri ler getirmiştin. Henüz üç dört aylıktın; kimse yoktur. leyhine işlenen suçlarla bu suç failleriDiğer bir nokta üzerinde de durmak bir beyanname vermeğe mecbur etmelitaraftan imalât durdurulduğundan yek\cni Ginr ile Sumatra arasındaki Hobir geçe bizim evde vatan için, ne verilen cezaları tetkik ve mütalea e istıyoruz. Ben de ayni vaziyeti oldım; ve ezyiz. diğerine zıd bir vaziyet hasıl olmuş'.ur. vatanın istihlâsı için hayatlarım vaklanda Hindistanı adalarında üslenerek deceğiz. berimdeki tahlif suretini kelime kelime Memurlar tarafından işlenilen bazı Safaeddin KARANAKÇI fedeceklerine dair yemin edenlerin Japon harb ve nakliye gemilerine karşı Bisküi, çocuk hastaneleri ve bakım evokumağa başladım, annen de beni takib Ceza kanunumuzun 202 inci maddesigizli bir içtimaı olacaktı. O zamana kaharckâtta bulunabilirler. leri tarafından baş gıda olarak kullanıl ne göre kendisine tevdi olunan veya vaediyordu. dar annen benim de onlann arasında Tahlif bitti Annenin gözlerine yük dığı gibi doğum evleri ve hastane'erde de zife dolayısile muhafazası altında bulubulunduğumu bilmiyordu. Fakat bu akAmeikalılann, birinci dünya harbinsek bir azmin parlaklığı gelmisti. He doğumu müteakıb hastalara yalnız bis nan para veya para hükmündeki evrak şam arük öğrenmesi lâzım geliyordu. de, harb üânından sonra, faaliyete başmen o esnada sokak kapısı hafifce ça küi verildiğinden imalât durunca, bu veya malları zimmetine geçiren veya Çünkü, dar olan evimizde yapılacak işSevimli Jönprömiye' müessese'er Sıhhat Vekâletine müracaac mal edinen memura bir seneden beş seladıklan günler arasında geçen müdlındı. leri, görüşülecek sözleri ondan saklıyaetmişlerdir. Şu vaziyet karşısında ima neye kadar hapis ve gene bir seneden detle bu defaki zamanı mukayese eder Hah, dedim. İşte geldiler. mıyacaktık, Ben, meseleyi anlatmak lâta tekrar nasıl başlanacağı Anknradan üç seneye kadar memuriyetten mahrusek gorü'üz ki, Kimler? için bir mukaddeme bulmıya çalışırken O, senin de aralannda bulunmıya sorulmustur. ıniyct cezası verileceği ve zararın kenİngilizlerin ısrarla acele yardım isfemziyaretçilerin gelmeleri zamanı yaklaşışimdi yemin ettiğin binlerden bir kaçı. disine ödettirileceği yazılıdır. Ayni kaleri üzerine, Amerikan muhribleri İngilyordu. Nihayet daha ziyade vakit geçi Fakat ben onlann arasına çıka Palto hırsızı 6 aya mahkum ııunun 203 üncü maddesine nazaran tere sulanna gelmişlerdi. Altı gemiden remezdim Meseleyi açıkça söyledim: mam. L1NDA DARNELL zimmet fiili, defter ve evrakı tahrü etmürekkeb ilk muhrib filotillâsı, 4 mayıs oldu « Zehra, dedim, sen de biliyor ve Hayır, çıkma. Yalnız artık bizi dinmek veya kasden intizamsız kayıd tut1917 dc İrlandaya varmış, 5 hazirana kaitiraf ediyorsun ki, bu vatan, bu gidişle lemeğe ve nasıl çalıştığımızı görmiye Üniversitede, Hukuk Fakültesi vesti mak ve yahud sahte evrak göstermek BASİL İRATHBONE dar İrlanda sularında 34 Amerikan muhebediyyen kurtulaımyacağı bir uçuruma mezunsun. verinden talebe Dervişe aid palto ile suretile alâkadar daireleri aldatacak şeyuvarlanıyor. Bu müthiş faciaya karşı Gittim, kapıyı açtım. Beş arkadaş gel çapkayı aşırdığı için tevkif edilen Yuribi toplanmıştı. İlk Amerikan "jskerleri ile beraber yarattığı kahramanane kilde yapılırsa, fail beş seneden aşağı biz de yalnız seyirci mi kalacağız? ise 25 haziran 1917 de Fransada karaya ve âşıkane büyük sergüzeşt mişti. Onlan misafir odasına aldım: ve sufun muhakemesl, bitmiştir. Yusuf, olmamak üzere hapis ve üç seneden on Biz ne yapabiliriz? dedi. Ben: çıktılar. Bunlar 25,000 Idşiden mürekkeb asıl intizar ettiğimiz misafiri beklemek Sultanahmed birinci sulh ceza mahke srneye kadar memuriyetten mahrumi« Ne mi yapabiliriz? Bu sükuta mâ üzere kapıya tekrar gittim. Nihayet, o mesince 6 ay hapse mahkum edümiştir. olan 1 inci Amerikan tümeninin öncüleyet cezasına çarptırılır. ni olmak için belki her şeyi yapabiliriz, da rehberile beraber geldi Onları da ri idi. Tümenin nakli ağustosta tamamBir memurun kendisine tevdi olunan Gaz tevziatı belki pek az birşey yapanz. Fakat her yukanya çıkararak merasime başladık. landı. Ondan sonra, sevkiyat g'ttikçe veya vazifesi dolayısile muhafazası alhalde bir şey yapmalıyız. Elleri; kolları Annen bunlan hep pencerenin arslık Bütün nahiyelerde gaz tevziatına paarttı ve 1918 senesi ikinciteşrininde Abağlı bir halde mezbahaya gitmektense bıraktığım perdesinden seyrediyordu. nartesi günü başlanacaktır. Gazı, nahi tmda bulunan devlet mallarını zimmetimerikadan Fransaya 1.031.438. İngilterene geçirmesi; suç hangi saik ve sebeb 6erbest bir halde mukavemet ederek öl Artık o da bizden olmuştu. yelerde benzinciler, bulunmıyan yer'.erde ye de 1.045.685 kişi olmak üzere, 2 milEğlendirici, göx k a m a ş ü n c ı , şayanı hayret filminin Uk tahhnda işlenirse işlensin tecviz ve mümek daha iyi ve daha şerefli değil mi?» yon 77,123 Amerikan askeri gelmisti. İnKızım, bir sene sonra mefkure yolun mahallin en merkezî ve tanınmış bakka spmeha olunamaz. Ceza kanunumuzun; iraesi münasebetile G A L A S U A R E S İ Elbette, dedi. Fakat ben bu sözümle da ilk muazzam hatveyi atmıştık: Meş lının satması usiılü kabul edilmiştir. giltereye gelenler, sonradan gene FranYarın akşam için yerlerinizi evvelden aldınnız. 202 nci maddede yazılı adi zimmet suçukat'î olduğunu zannettiğim bir aczimizrutiyet ilân edilmişti. saya geçiriliyordu: fakat Amerikan na verdiği bir seneden beş seneye kadaı Çay tevziatı den bahsetmek istiyordum. Nasıl mukaSen ana ve babasınm vatana vakfı kuvvetleri, Fransada hemen cepheje hapis ve bu müddetle mukayyed memuvemet edilebileceğini tasavvur edemiBölge taşe müdürlüğü çay tevziatına hayat için başına yemin ettikleri çocuk, gönderilmemiş, epey bir müddct talim riyetten mahrumiyet cezalarını az göryordum da ondan sordum. başlamıştır. Çay, ötedenberi kuru kahve bir yaşını henüz ikmal etmijtin. mekteyiz. gdrdükten sonra bazı alaylar, Fransı/ (ü Evet bir kişi, böyle büyük bir hasatan ve değirmenleri olan kahvecüerle Şark saraylannın gözler kamastıncı debdebe ve ihtisamını görünüz. • *• menleri arasında harbe girmiştir. 1918 ileye mâni olmak için hiç bir şey yapaCeza kanunumuzun mehan olan İtalgene değirmeni olan bakkallara verllTarihin en kanlı askı... TÜRKÇE filmlerin en lâhurisi , şubatında iki Amerikan tiimeni cephemaz. Fakat iki, üç, beş, beş yüz, beş bin, 1923 teşrinievvelinin 29 uncu günü mektedir. yan ceza kanununun 161 inci maddesinkişi bir maksad uğrunda birleşirlerse ilân edilen Cumhuriyet 1323 teş; ir.ievnin sakin bir kısmını tutmuşiar ve 1 ind de adi zitnmet suçlularına üç seneden Edirnede şiddetli soğuklar beş seneye kadar ağır hapis ve üç yüz iş'.er çok kolaylaşır. Şimdi ümid edilmi velinin 16 ncı gününün tam on beşinci tümen, ilk defa. 28 mayıs 1918 de ciddî yen neticeler husule gelebilir. yıldönümüne tesadüf etmişti. Demek bir muharebeye iştirak etmiştir. Edirne (Hususl) Trakyada, bilhas liretten az olmamak üzere para cezası M u s i ki Sa 1 a Evet ama, bin kişi, beş bin kişi na sen, meşrutiyetten bir sene evvtl değil. sa Edirnede çok şJddetli bir kış hüküm verilmekte ve mahkum müebbeden âmAmerika, geçen harbde. 3 şubat 1917 on beş yaşmdayken Cumhuriyet bayra sürmektedir. Bu sebeble mahrukat me me hizmetlerinden mahrum edilmekte8il birleşir? de Almanya ile diplomatik münasebet İşte benim de sana bahsedeceğim mında doğdun, ve Cumhuriyetin kızı selesi ehemmiyetli bir şekil almıştır. dir. Ierini kesmiş ve 6 nisanda Almanyaya D1KKAT: Bu müstesna film va^niz bir hafta aösterilecektir. noktaya geldik. Bu hususta sana bazı sın. Kızım Senin manevî bir mükâfatm Burada kok kömüriinün tonu 50 . 60 Fransız ceza kanununun 169 uncu harb ilân etmişti. Böylece Amerika, şnmalumat, bazı tafsilât vermekliğim lâ olan bu hüsnü tesadüfe çok büyük bir liraya kadar satıldığı halde bulunamazım geliyor. Fakat ondan evvel sr.na kıymet ver; Cumhuriyetin kızı olduğu makiadır. Edirnenin hemen her sene maddesine göre ceza, zimmetin miktanBU CUMA MATİNELERDEN İTİBAREN •• battan itibaren harbe girmeğe hazırlanna Pöre dcğişmektedir. Eğer memur tamıs olduğu halde. ilk Amerikan muhbu sözleri. sövlemiye me nu unutma. devam eden bu şiddetli kışı, memur rafından zimmete geçirilen para veya ribleri, harb ilânından bir ay kadar sonmaaşlarfna zamlar yapüır ve yüksek mal mevcudun üçte birine veya fazlara, ilk asker kafılesi ise takriben iki râkımlı yerlerde oturanlara mahrukat sına muadil ise suçlu beş seneden yirmi DÜNYANIN EN KVVVETLİ BİR HEYECANIN1 DUYMAĞA... EN buçuk ay sonra, Avrupaya gelebilmişbedeli verilirken, bundan Edirnedeki seneye kadar travaux forces (hidematı ESRARENGİZ VAK'ALARINI GÖRMEĞE HAZIRLANINİZ... En büyük ve en müthiş macera ve sergüzeşt filmi lerdi. Bu defa ise, Amerikan muhribleri memurlann da mahrum edilmemesi Is çakka) ya mahkum edilir. Eğer zimmete ve askerleri harb ilânından 50 gün sontenmektedir. ra harekete geçmiş bulunuyorlar. Fakat, Havagazi tahdidatı cumaya P A Ü L E T T E G O D A R D B O B J O P E'in yarattağı o zaman müüefik olan Japonya bu defa Saheserini takdim edecektir. Baş rollerde: Amerikanın karşısındadır. başlıyor RİCHARD ARLEN ve A N D Y DEVİNE Havagazi tahdidatma cuma sabahmSinemasında. Telefon: 23542 Tabiata karşı insanlar.. Balta girmemiş ormanlarda yaşayan vahşî dan itibaren başlanacaktır. Gaz, saat hayvanlar.. Kasırga esnasında kaybolmuş bir kadın... gibi kuvvetli, haren i Tr<I T M Matinelerden 7 1 3 ve 19 22 arasında venlscektir. Bütün kalbleri korkudan durduran... Bütün gözleri heyecanla perdeye ketli ve her kesi hevecand=.n titretecek bir mevzua malik korkunc bir film BUUUIN itibaren Bu saatler haricinde bonılara hava girbağlıyan... Bütün gö'nüllere askın ateşini saran.. Gözyaşını kahkahaya 2 BÜYÜK FİLM BİRDEN memesi için bir miktar gaz bırakılaçeviren hakikî bir şaheserdir. Numaralı yerlerinizi lutien şimdiden Bir tayyare kazasında ölen büyük dehakâr caktır. Fakat hallun bunu kullanma•• kapatmız. Telefon: 43595 sı infilâk ihtimali ku%rvetli bulunduğundan tehlikelidir. Bu aksam Biskiii imalâtı Evvelce durdurulan imalât ne vakit başlıyacak ? haberleri TETKIKLER Devlet malını çalan cezalandırılm alıdır J Safaeddin Karanakçı IHEM NALINA MIHINAİ Amerikan kuvvetleri Irlandada Ayrı ayrı verilen emirler zıd bir vaziyet hasıl etti Yarın akşaıtı S A R A Y Sinemasında TYRONE POWER*m ZORO' nan İŞARETİ ALENDAR NİLLÎ'ye kosunuz B U HARUNURREŞİD'in GÖZDESİ MUZEYYEN SENAR .1 U N SADEDDIN KAYNAK TAKSİII Sineması Yarın akşaıtı L Â L E S i n e m a s ı n d a PERİLİ KÖŞK Çarşıkapı Â Z Â K ÖLDÜREN ORMAN saat 9 da I P E K Sinemasında Ekmek karnesi almıyanlara 1HAVAY CECELERİ CAROLE LOMBARD'm # Geçen sene şehrimizde büyük bir rağbet gören «SEVIMIJ HAYDUD» şaheserinin sonu... SEVİMLİ II VYDl D*un İ \ TİK A M I r Bütün renkli, muazzam sahneler... Müthiş bir sergüzeşt... Herkesi heyecandan titretecek bir mevzu.. Baş rollerde: HENRİ F O N D A J A C K I E C O O P E R Numaralı koltuklar bugün erkenden aldırılabilir. Telefon: 4428! BÜTÜN İSTANBIX HAJLKININ SEVE SEVE SEYREDECEGI VE CANDAN ALKIŞLIYACAĞI 2 ŞAHESER. İstanbul Vilâjetinden: 1 Şubat ekmek kamelerinin tevzii hitam bulmuştur. 2 Tevzi işi memurlar ve mahalle mümessilleri vasıtasile yapılmıştır. Buna rağmen pek az dahi olsa şubat karnesini alamıyan vatandaşların nüfus cüzdanları ve kânunusani ekmek kamelerinin hüviyet kısımlarile birlikte bu aym ctuzuncu günü akşamına kadar ikamet ettikleri nahiye müdürlüklerine müracaatleri ilân olunur. 'T'ıpi korkuncdu. Kar, gözleri dolduruyor, rüzgâr nefesi tıkıyordu. Nereden geldiği belirsiz garib ve solgun bir aydınlık ıçınde, boşlukta, kar beyaz duman buluuarı halinde kabarıyor, yayılı> or, dönüyor, gerileyip ileri atılıyordu ve bu beyaz duman buıutlarının goktea rm çöktüğü, yoksa yerden mi fışkırdığı anlaşılmıyordu. Zemine, ağaclara, telgraf direklerine çarpan rüzgârın kopardığ: boğuk çığlıklar ıssız yollarda birbii'i ardısıra koşuşuyorlardı. Koşumları çıkarılmamış bir çift araba beygiri ve bunlardan biri üstünde ikibüklüm duran bir adam ilerlemek için bütün gayretlerini harcıyorlardı. Sanki canlı birer mahluk değil de fırtınanın meydan veya parklardan kopardığı birer mermer heykel idiler. Adam ikide bir hayvanlara sesleniyor, sonra üerisini görmek için doğrulmağa çalışıyor, fakat hiç bir şey farketmeğe muvaffak olamıyarak tekrar hayvanın çıplak sırtı üstünde kıvrıhyordu. Bu zahmetli yolculuk kara saplanmış bir otomobilin ancak iki üç adım mesafeden farkedilen fenerleri meydana çıkıncıya kadar sürdü. Beygirin üstündeki adam lâmbaların ışığını görünce hayvanlan durduttu ve ellerini ağzının kenarlarına siper yaparak bağırdı: Mehmed! Baba! Adam hayvandan aşağı atladı. Serl bareketlerle ayaklarını bir kaç kere yere vurdu. Sonra otomobüe doğru üerledi Baba, oğul karşılaştılar. Uzakşarkta saadet ve refah beldesi cHAVAY» ın şiir dolu ülkelerinde güzeran etmiş gene ve dilber, kibar san'atkârlan, bayanlann iştirakile vücuda gelmiş emsalsiz neş'e ve genclik filmi. AŞK Bu hafta en son ve en güzel filmi MUHAREBESI sinemasında eösterilivor. S UMER Büyük muvaffakivetle Daha Daha Daha Y a kim rahat emniyetli ferah ş a ma k islemez. gerçekleştirecek 2SON DÖYÜŞ EDWARD G. ROBİNSON Hissî, heyecanlı, fevkalâde güzel maceralar filmi. = Küçük hikâye t Bn arzunuzu YÂYLA Pek yakında D I L B E R ELHAMRA'da . . 1 DOCAN size arkadashk edebilir. BUGÜN | Matinelerden Matinelerden itibaren. itibaren | Sinemasında. Telefon: 22513 ŞİMDİYE KADAR İSTANBLX MUHİTİNDE TERTİB OLUNAN PROGRAMLARIN EN ŞAHANESİ 2 1 Sinema severlerin heyecan, takdir Korsanm intikamı, Kara Korsan, ve iftiharla görecekleri büyük Sorkof ve Kaptan Blod filmlerine bir aşk dramı. nazire olarak yapılan P ÇEMBERLITAS E U D E D | İTftÇ | B U G Ü N Son arabacı dost, hem de düşmandılar. Baba, otomobil taammüm ettikçe müşterisi azalan inadcı ve ihtiyar bir arabacı idi. Beşeriyeti saran sür'at iptilâsından hiç bir şey anlamıyordu ve bunun bir sıtma nöbeti gibi nihayet geçeceğine inanmakta idi Oğlu onun tamamen aksine, sür'atin lüzumunu kafasında iman haline getirmişti ve üstelik şoförlüğünü yaparak para kazandığı bir otomobili vardı. Birbirlerine çok düşkündüler. Fakat bir araya gelince de bir dakikaları münakaşasız geçmezdi. Bazan saatlerce süren bu münakaşaların sonunda ikisi de konu^mağa başladıklan anda bulundukları noktadan bir adım ayrlımadıklarım görürlerdi. İhtiyarın noktai nazarı hiç değişmezdi. Sür'at... Niçin? Hayatta katedilecek mesafe ayni olduktan sonra aceleye ne lüzum var? Çok kazanmak için mi? Fakat herkes ayni sür'atle yol ahnca netice evvelkinin ayni değil midir? Çok görmek için mi? Fakat insan bir sofra başına oturunca nefes nefese mümkün olduğu kadar fazla yemek yemeğe mi bakar, yoksa yediği yemeğin lezzetini anlamak üzere. sakin ve rahat. lokTVaları yavaş yavaş çiğnemeğe mi? Oulan sabahları, evlerinin önünde, gözile bakmıyacağına söz vermişti. Böylece aralannda bahse tutuşmuşlardı ve işte şimdi çocuk bahsi kaybetmiş oluyordu. Cevad Fehmi Yeşil Korsan TÜRKÇE SÖZLÜ Çılgm denizlerde ölumle pençeleşen, Mazideki aşkını unutmuş. istikbalOkyanus'un haris dalgaları arasında deki sevgisi için elem ve ıztırab hayat süren korsanların heyecanlı çeken ve saadeti için çırpınan bir maceralarını, sönmez aşklarını, kanlı kadının heyecanlı, büyük aşk, ızihtiraslarını tasvir eden büyük matırab ve ihtiras faciası. ceralar sinema romanı. BÜYÜK KEDAKÂRLIKLA TAKDİM EDİLEN BU İKİ ŞAHESERİ SAYIN HALKIMIZA HASSATEN TAVSİYE EDERİZ. MAZİSİNİ Unutan Kadın Bugün ELH A MRA Sincmasmda COŞKUN Senenin en neş'eli filmi 2 saat kahkaha.. Çapanoğlunun emsalsiz macerası, tekrar tekrar görülecek nefis film. T Ü R K Ç E S Ö Z L Ü ÇIRAK Parisin en meşhur komedi artistlerl DUVAI.LES FLORELLE ALERME MONA GOYA Ayrıca : Cambazlar Moskova ve Leningrad'ın yüzlerce cambazlardan ve muhtelif hayvanlardan mürekkeb meshur cambazhanesi. (TÜRKÇE) Baba, bıraz acı ve müstehzi bir eda ile seslendi: Bahsi kaybettin. çocuk! Hani benim düldüllere muhtac olmıyacaktın! Doğru baba, bahsi kaybettim. Lânet olsun bu kara! Baba, sesini yumuşattı. Ellerini oğlunun omuzlanna koyarak sordu: Üşümedin ya çocuk, çoktanberi mi buradasuı? Üşıimedim baba... İki saattir seni bekliyorum. Yoiladığın haberi alır almaz sokağa uğradım. Bozuldu mu senin teneke yığım? Ne olduğunu pek bilmiyorum. Birdenbire duruverdi. Konuşmak için gitfikçe azgınlaşan rüzgârın uğuhuları arasındaki fasılaları bekliyorlardı. Nihayet ikisi birden işe giriştiler. Atlar otomobilin önüne bağlandı. Baba ikide bir ba^ını kaldmyor. oradan oraya koşan oğlunun bulunduğu noktayı tayin ediyor, sonra seslenivordu: Bahsi kaybettin, ha çocuk. unufia! * * * birisi otomobilini, öteki arabasmı yıkayıp temizlerken görmeliydi. Yekdiğerıle alâkadar olmaz görünerek biri otomobile sövüp sayar, öteki araba ile, onun geriiiği ve ipüdailiğile eğlenirdi. Nihayet temizlik biter, yola düzülürlerdi. İhtiyar arabacı ve ihtiyar atlar daha bu'.unduklan sokağın yansına gelmeden dehkanlınm, yanlarmdan öyle bir kurşun gibi geçip sokağın nihayetinde kayboluşu vardı ki ihtiyar bilhassa buna pek tutulurdu. Böyle dakikalarda ekseriya yıımruğunu sıkar, havaya kaldırır ve delikanlının arkasından boşlukta sallardı. Sonra onun, oğlu olduğunu hatırlar, gülümser, omuzlarını silkerdiİhtiyarın motör kudreti karşısında adalenin aczini teslim ederek eski günlerin geri geleceğinden ümidini kestiği dakikalar da olurdu. O zaman sinirleri gerilir, yüzü kızarır, çenesini havaya kaldırarak bağırırdı: Her taraf otomobil dolsa da ben arabamı bırakmıyacağım. Son arabacı ben olacağım. Bu kararla hayatında bir kere olsun otomobile bınmemeğe yemin etmişti Oğlu da bu ahdi mukabelesiz bırakmamış. etlı arabaya hiç bir zaman nakil vasıtası *** Kar fırtması ertesi gün dindi. Fakat ihtiyar arabacile oğlu, fırtına gecesi u zandıkları yataklarından ertesi gün kalkamadılar. Çağınlan doktor ikisi için de (zatürrie) dedi. Ve ihtiyar baba dört gün sonra öldü. Oğlu da yüksek bir hararet derecesi içinde hâlâ dalgın yatıyordu. Cenazenin kaldırılacağı gün öğleye doğru mahalleli evin önüne toplandı. Cenaze otomobili kapıya yanaştı. Tabutu evden çıkardılar, tam otomobile yerleştirecekleri sırada hiç beklenmedik bir hâdise oldu, evin kapısı açıldı ve eşikte arabacının oğlu göründü. Gözleri ne t u haf parlıyordu! Vücudünün ateş içinde yandığı belli idi, fakat çeneleri birbirine vuruyordu. Tabutu taşıyanlan elinin bir işaretile durdurttu. Sonra kesik, hıçkırıklı bir ses'.e bağırdı: Durun. babamı otomobile bindirmeyin! İstemiyorum. Onu mezarlığa el üstünde götüreceğiz. Siz götürmezseniz ben yalnızbaşıma götürürüm. Yürüdü. tabutun altına girdi. cenaze alayı otomobilin yanından geçerek ilerlemeğe başlamıştı. Delikanlı boş kalan elile tahtalan okşadı, sonra dudaklarını tabuta yapıstırarak fısıldedı: Bahsi kaybetmedin baba. anlıyorsun ya, bahsi kaybetrno^in! Bir baba oğul ki birbirlerine hem Cevad Fehm'

Bu sayıdan diğer sayfalar: