ünya ölçüsünde bir harbde, dünyanın dörtte üçünu teşkü Bu mülâhazaların eden denizlere hâkimiyetin En eski ve en bü ^ >^•••^•••» Y a z a n : «•••••••••» büyük önemi vardır. Aralarındaki irtiher ıkisi de doğruyük Türk dilcisi dur; hakikaten (Be bat ve muvasalayı denizlerden yapan (Kaşgarlı Mahmud) Demokrasiler grupu için, deniz hâkimisim Atalay) dan ev un Hicrî 464 ( = Mi(Baştarafı 1 inci sahifede) Üçüncü madde Birinci maddede savel üç kişi «Di yeti hayatî bir kıymeti haizdir. Bir faiâdî 1071) tarihinyet derecelerı için tesbit olunan ayiık yılı istihkaklara mümasil oiup miktarı van. tercümesine te raziye olarak deniz hâkimiyetini Dede yazmaya başlaveya azamî haddi kanunla tesbit edilnsaaş ve ücret tutarlarına, yıp Hicretin 466 ( = Milâdın 1073) ta mek ve yazma nüshadaki mustensih şebbüs etmiştir: Biri Van meb'usu roer mokrasiler grupunun elinden alınız; bn 2 3173 sayıb kanuna bağlı 1 ve 2 miyerek muayyen makamların takdirlne rihinde ikmaline muvaffak olduğu «Ki yanlışlarını da muhtelif membalara mü hum (Tevfik Bey), biri (Kilisli Rifat) devletler birbirlerine yardım edemezler, numaralı cetvellerde yazılı aylıkların bağlı olanlara da bu zamların ver.lip vetâbu Divani LuğâtitTürk» ismindeki racaat suretile düzeltmek gibi çok uzun ve biri de muallim (Âtıf Tüzür.er)... denizaşın kaynaklarından faydalanakademe zamrm dahil olarak baliğ olduğu rilmemesi ayni makamların takdirine büyük kültür abidesi, telifinden tem ve çok yorucu bir himmet de sarfede Fakat biz bu üç mütercimin «Dil Ku mazlar ve mağlnb olurlar. miktarlara, tâbidir. sekiz yüz altmış sekiz sene sonra arab rek hem metni düzeltmiş, hem de ne rumu» nda mahfuz bulunan tercümeOnun içindir ki, Amerika da. tngilte3 Birinci fıkrada yazıh kanunlar Dordüncü madde Birinci madde cadan türkçeye aynen tercüme ve ta tice itibarile düzgün bir metindcn ek lerini sıra ile gözden geçirdikten sonra re de, kendilerine deniz hâkimiyetini İstanbul vilâyetine bağlı ve köy kahükümlerine tâbi daire ve müesseseler murıbince yapılan zamlar asıl istihkakrr.Emile neşredildi. Bu suretle bir Tür siksiz bir tercüme vücude geıirmiştir. anladık ki bunlarm hiç biri tam ter veren ve bundan faydalandıran harb ve nunu tatbik eden 255 köyde, 942 senesi den verilen aylık tahsisat rnikt&rma, laım her bütçede taalluk ettiği ıeribkistan Türkünün Araplar için yazdığı Yazrr.a ve basma nüshalardaki müsten cüme değildir! Fazla olarak hiç biri ticaret filolannı artırmağa çalışmaktaköy bütçelerjıin tatbikma başlanmak 4 ~ 3379 ve 4140 sayılı kanunlsra le den tedıye olunur. büyük eser, aradan dokuz asra yakm sih ve mürettib yanlışları «Divan. dan yazma ve basma nüshaların mukaye dırlar. Japonya, harbe girdikten sonra, üzere vilâyet ve kazalarca gereken hatevfikan gedikli erbaşlarla takımbaşılaBeşmcı madde 3656 ve 3661 sayılı zırlıklar yapiimış ve köy rruhtar vc kâ bir ihmal devri geçtikten sonra bir Tur bahseden müsteşriklerin en mühimle sesine istinad etmemiştir. Zaten (Ata Amerikanın yeni yapmakta olduğ^ı mura ve deniz gedikli subaylara verilen kanun hükümlerine tâbi maaşlı ve ückiye Türkünün büyük himmetile arab rlni bile yanıltacak dereceleri bulmakta lay) tercümesile ondan evvelküer ara azzam armadayı, bir kalemde yüzde 30 t'bleri kaza merkezlerinde toplanarak aylık miktarlarına (tahdid zamları da reth meır.urlarla subay ve askeri meca bilmiyen Türkler için de İstifads edi olduğuna göre, bizce muhterem müter sında bu işi tetkik etmemiş olanlarm daha artırmağa karar vermesi de. denil yeni senenin iş programları hakkmda cimln tercüme işi kadar tashih işi de farzetmek istedikleri münasebet de j'ok hâkimiyetinin önemini gösteren ayn bir hîl), murlarrtan 1500 ve daha yukan râk mlı görüşmüşlerdir. Memleketin u^umî du lebilecek bir hale gelmiş oluyor. 5 Merkezde İstihdam olunan hari yeııerde daimî memuriyetle bulunanlara rumu gözönünde bulundurularak her tur. (Besim Atalay) kendi tercümesi delüdir. Bu dokuz asırlık ihmal, yalnız Türk büyük bir himmet eseri demektir. ciye meslek memurlarına 3312 sayılı ka her sene ttşrinievvelinden baş'ama'î ve köy idaresinin kendi sınırları içinde is dili için değil, ayni zamanda Türk et«Divan» ı ilmi manasile tercüm^ nin mukaddirr.esinde de söylediği gibi, Acaba, deniz kuvvetlerinl artırmak nunun 5 inci maddesine tevfikan tensil mart nıhayetine kadar devam etmek ü tihsali artıracak tarzda köy bütçe ve nografyası, etnolojisi, mitolojisi ve hat edebilmek için, her şeyden evvel bir eski tercümeleri eksik ve tashih edile için tngiltere ne yapıyor ve ne yapabitahsisatına, zere şu esaslara göre yakacak zammı iş programîarını hazırlaması ve köyün ta Türk edebiyatile tarihi İçin de fev kere yazma ve basma nüshalardaki ıs mıyecek kadar yanlış bulduğu için yrz lir? İnçiltere, harbe girerken şu gemi6 Askerî mekteb talebesile erat ma verilir: salma, imece ve diğer gelirlerinden de kalâde bir kıymeti haiz olan o eşsiz 'insah ve terlib hatalarını tashih ede ma ve basma nüshalaruı mukayesesine leri yapıyordu: A. 16 ncı derecede olanlara her ay mümkün olabilen yardım temin edile eserden nihayet elde tek bir nüsha ka bilmek ve bunun içm de zarurî balu müstenid tam ve doğru bir tercüme aşlannın aylık tutarlarına, 9 zırhlı, 6 tavyare gemisi, 13 kruvazör, rek köylerde her hangi sebeble boş hncıya kadar devam ettikten sonra, nan Türk ve Arab kültürlerini (Besim yapmıştır. 7 Miktan veya azamî haddi ka 30 iira. 4 mayin kruvazörii, 38 muhrib, 12 deTürkçe kelimelerin eski yazıdan yeni nizaltı; bir çok yardımcı geml. B. 715 inci derecede olanlara her kalmış olan topraklarm ekürılmesine 13331335 tarihlerinde İstanbul Maarlf Atalay) derecesinde cemetm.ş olmak lâBunla tayin edilmiş olan yevrmyeler trcnskripsiyonlarında çalışılması için vilâyet köy bürosundan Nezareti tarafından üç cild olarak bas zımdır. Bilhassa yaztıa nüshanın son yazıya yapılan (harcırah yevmiyeleri haric), huzur hak ay 15 lira Harb başladıktan sonra. İngiltere, kıAltıncı madde Bu kanun rmıcibin kaza ve köylere bir tamim gönderilmiş tırıldı: Yirmi beş senedir bütün dünya fasıllarmda pek fazla tesadüf edilen ve bazı yanlışlıklar olabilir. Fakat bundan ı a | a koyduğu gemilerin sınıfını ve saları, ders saati ücretleri, iş saatlerı dışındaki munzam mesai ücretlerı, m^ktu ca verilecek zamlar kazanc, iktısadî ve bu mühim mevzuun tatbikatır.da köy Türkiyat âlemi işte bu matbu cildler matbu nüshanın üçüncü cildina de ay tabiî bir şey var mıdır? Muhtelif Türk yısını tamamile gizli tuttu. Yalnır İnglden istifade ediyor. nen geçen istinsah yanlışlarımn çoklu lehçelerinin bundan dokuz asır evveiki ücretlerle ücret yerine verilen aidatın buhran, muvazene ve hava kuvvetlerine idarelerinin rastlıyacağı zorluklarm önliz tersanelerinin bir buçuk milyon tonlenmesi hususunda gereken kararlar Eski müellifler İçinde Divan» ın mev ğu gözönüne getirilecek olursa, bu bü devirlermde kullanılan kelimelerin o za luk harb ve bir milyon tonluk ticaret yardım vprgilerine tâbi olmadığ» gibi aylık miktarlarına, almmıştır. Köy idareleri geçen sene baş cudiyetinden haberdar olanlar ancak bir yük işin ne çetin iş olduğu bütün vu manki telâffuzlannı hiç yanılmadan ta gemisi yapmakta olduklarını bildiren 8 3656 sayılı kanunun 9 ve 19 uncu borc için de haczı kabil değildir. Yedinc madde Mukavele ile istih lanıp da yeni senede biürilmesi zarurî iki kişiden ibaretü: .Ikdulcümân» mü zuhile anlaşılmış olur. İşte bundan do mamile tesbit edebilmek için dokuz asır bazı haberlerden başka bir şey sıımadı. maddelerine tevfikan umumî muvazene layı bizce (Besim Atalay) «Divan» ın evvel yaşamış olmaktan başka çare yokbulunan işleri tamamlıyacaklar, fakat ellifi (Aynî), kardeşi .Tarihülbedr. Arasıra, 1940 deniz yıllıklarmda isimlerl kanunlarına bağlı B cetvelinde gösteri dam olunpnlara bu kanunun şürnulü 942 senesinde, mecbur olmadıkça, ıs müellifi (Şihabüddin Ahmed) ve Kcşf yalnız tam bir tercümesini değil, ayni tur! Arab imlâsından dolayı bugün bi bulunmıyan yeni gemilerden harb tebyoktur. len kadrolarla mezkur kanuna tâbi dizamanda mukayeselı ve doğru bir nüs zim yanlış olarak «Selçuk» şeklinde okuliglerinde bahsedildi; o kadar. Muvakkat ırtadde 1 Bu kanunun tihsali artıracak işlerden başka yeriere üzzunun. müellifi meşhur (Kâtib Çcğer dairelerin kanunla tasdik olunan lebi)... .Divans tercümesinin kıymetli hasını da vücude getirmiş ve bilhassa duğumuz ismin doğrusu «Salçuk» mumer'iyeti tarihinden evvel kadrosu ilga para harcamıyacaklardır. Fakat, İngiliz tersanelerinin yapıcılık mümasil kadrolarının aylık mıktarlarına, mukaddemesinde yalnız işte bunlardan yazma nüshanın «facsimile» sini de neş dur, «Selçik» midir? Bugün bu bir tek kudretini, geçen harbde yaptıgı gemi9 Köy öğretmen ve öğretlmlerinin edilen, Vekâlet emrine alınan ve işten bahsediliyor. Bizce bu üç kişilık süsi retmek suretile basma, yazma ve t i r kelimenin bile hakiki şekli kat'î surette çektirilen memurların aylıkları 3656 salerin, sayısına bakarak ölçmek mümBylıklarına, Belediye halka neler leye dordüncü bir isim olarak Tanzi cüme nüshaları üzerinde ilim âleminın tayin edilemezken, üç büyük cild dolyılı kanunun muvakkat birinci, 10 uncu kündür. Geçen harbin 51 ayında bu ter10 3656 sayılı kanunun 8 mci madmat devrinin en büyük Türkçüsü (Ali daimî kontrolunu da temin etmiş de duran binlerce kelimelerde transkripsiöğretecek? desi mevzuuna giren idarî vazife ücret je 4122 snyılı kanunun muvakkat birinmektir. Bizce muvaffakiyetin en büylik yon hatası olmamak ihtimali nasıl ta saneler 2 buçuk milyon tonluk harb geSuâvi) merhumun adı da İlâve edilebimisi yapmışlardı. ci ve 3888 ve 3968 sayılı kanunlarm muler Ine, savvur edilebilir? Bu noktanın ehemBelediye tenbihatını halka tam ma hr. «Divanü LÛRâtitTürk. ün mevcu kıymeti işte bu hususiyetindedir. vakkat biıinci maddeleri mucibincs ve4 yıl, 3 ay, 11 gün süren Büyük Har11 Zat maaşlarile bu maaşlar yemiyetini mutarizlerden evvel takdir eden nasile oğretebilmek için bir takım af;ş diyetinden (Suâvi) de haberdardır: Bu lümekte o.an farklarla, ilga edilen teş lerin hazırlamasına ve bu mevzu etra(Besim Atalay) hiç yanlış yapmamış (Besim Atalay) eserine yazdığı mukad bin gemi inşaatı, tngilterenin, harbden rine muayyen aylıklar nisbeünda toptan büyük adam, Pariste neşrettiği «Ulum verilen ikramiyelerin aylık miktar'arı kilâttan açıkta kalan ücretli memurlara fında neşriyat yapılmasına karar verıl Gazetesi» nin 2nci nüshasında başlıyan mıdrr? Yapmıştır, yapması tabiidir ve dimenin 31 inci sahifesinde söyiedığı gi evvelki 25 yıl içinde yaptıgı tonajdan daha fazla idi. Bu sayede, harbin sohususî kanunlan mucibince verilm»kte miştir. Bunların arasında kalabalık yeraa. •Lisan ve hattı Türkî. ismindeki etü yapmış olması lâzım gelir: Çünkü yer bi, her Türk kelimesinin ilkönce Arab Ikinci madde Birinci madde muci olan aylıklar da bu kanundaki esaslar lerde sıraya girmek, tramvaya binmek dünun 72 nci sahifesinde (Kaşgarlı) nın yüzünde insan elinden çıkmış yanlış harflerile olan eski şekillerini yazdık nunda, İngiliz donanmasmın uğradıgl sız eser yoktur. Dünyada tenkid için tan sonra transkripsiyonlarını yapmış ve bütün z'viat çıkarı'dıktan sonra 913 800 ve mmek. caddeleri kirletmemek, apar .Divan. ından şöyle bahseder: bince yapılacak yiizde 20 veya 15 n.s dfehilinde zamma tâbidir.) tenkid edilemiyecek eser mi vardıı? En bu suretle «yanlış okumuş olabilcceği tonluk 706 yeni gemi yapıldıjı görülLâyihadaki ikinci muvakkat madda tımanlardan çöp atmamak ve halı silkbetinln tayininde aylık tam istihkakla«Arabî müelliflerden (Mahmud ibnü kelimelerin yanlannda arabca şekilleri müştü. büyük yanlış, yanılmazlık İddiasıdır. rın tutarı ve bu nisbeüere göre filen üç iylık maaş verilenlere bu kanun mu mcmck gıbı hususta da bulunmaktadır. Hüseyn) ki (Divanü Luğatitlüık) Mütarekenin imzalandıgı gün. İngiliı verilecek zam miktarının hesabır.da ver cibince verilecek zamlardan şubat 1942 Bu hususta Belediye müşavirlerinden nam kitabı telif ve arabca tefsir edüp (Besim Atalay) ın tercürreleri .Türk nin de bulunması, İleride yapılacak dügi tevkifatı ve tekaüd aidatı çıktıktan ayına taalluk edenlerin bunların mart Hüsnü, Nadir ve Belediye Neşriyat müDil Kurumu» tarafından cild cild neş zeltmelere esas olacağını» tasrih etmiş donanması. harbin başındakinden çok (Ebu1KasımilMuktedibiemrİllâh) daha kuvvetli olarak 3.250.000 tonluk sonra istihkak kesbedilen hakikî miktar taki üç ayhk istihkaklarına ek'.enmek dürü Eşref Şefik tarafından tetkikat halifeye takdim eylemistir. Anda Türk redildikçe bü" takım yazılar yazılmış, tir. 1351 gemiden mürekkebdi. Bu armadaesastır. Zam nisbetinin tayininde muh surctile mart ayında verileceğine dair yapılmaktadır. tenkidler yapiimış ve hatta bazı hücumlerin hurufu 18 deyüp (the), (tâ), (zâ), Bu vaziyete gore birçokları üzerinde da 42 dretnot tipi zırhlı. bir hayli eskl telif istihkakı olanların her isühkakı dir. Lâyiha kanunlaşınca 1 şubattan Kurtuluş vapuru geldi (sâd), (dâd), (hâ), (he), (ayn) hurufu lar bile olmuştur. Bütün bunlar tetkık nesillerce ilmî münakaşalar olmak ihti zırhh. 109 kruvazör, 13 tayyare gemisi, ayrı ayrı nazan itibara alınır. muteber oiacaktır. edilecek ve bazı İlim adamlarımızın şi mali bulunan bu transkripsiyonlardan Kurtuluş vapııru, dün Pireden lima yoktur dedi. Eyüce bilemedi...» 527 muhrib ve torpidobot, 137 denizaltt fahî mülâhazalarına kulak verüecek dolayı endişe ve telâşa lüzum kalmıyor mmıza dönmüştür. Vapur, bir kaç gün (Ali Suâvi) bu fıkrasmda kitabm isgemisile pck çok yardımcı gemi bulunnolursa, en mühim itirazların bilhr.ssa şu demektir. Bilhassa tercümede arabca sonra, beşinei seferini yapmak üzere mini cDivanü LugatitTürk* şekiiııde yordu ve İngiliz donanması yalnız başıiki nokta üzerinde temerküz ettiği go şekillerin aynen muhafazasından başka yazıyor, yani «Lugat> kelimesini müfred tekrar Yunanistana gidecektir. na di^er müffetik yani Amerikan, J a rülür: yazma nüsha «facsimile» sinin da neş pon, Fransız ve İtaîyan filolannın hepKurtuluş vapurundakller, Yunanista olarak kullamp bugün elde bulunan 1 «Dil Kurumu» namına evvelce redilmiş olması okunuş hatalarının e siıricn topyekün daha kuvvetli idi. nm acıklı vaziyetini anlata anlata biti yazma nüshanın isminde olduğu gibi remlrorlar. Son günlercle, halk arasın cemi şeklıle «Lu^ât. demiyor: (Kâtib yapiimış ve neşredilmemiş bir takım ter hemmiyetini hiçe indirmiştir. Transİngiliz tersanelerinin, bu harbde de, da çıplakhk da baslamıştır. Giyüecek eş Çelebi) de «Keşfüzrunun» un 1311 İs cümeler vardır: (Besim Atalay) iste bu kripsiyon yanlışları ancak zamanla dü en az ayni eavrrt'e ve ayni verimle çazelir. ya, son derece pahalılaşmıstır. Yiyecek tanbul tab'ının birinci cildinin 520 nci gayrimünteşir tercümelerden İstifade Iıstık';nı kabul etmek yanlış olmasa kıtlıgım taklb eden bu giyecek eşya sahifesinde bu kelimeyi cemi yerine etmiştir; Her halde o kadar büyük bir işi bu gerektir. buhranı. umumî ıstırabı bir kat daha müfred şeklile kaydetmektedir; fazla 2 «Divan» da Arab harflerile yszı kadar ilmî bir takayyüdle başaran bir olarak (Ali Suâvi) merhum (Kâtib Çe lan türkçe kelimelerle cüm'e'ıerin ve tercüme sahibine karşı duyulabllecck artırmaktadır. .1001 ENTRİKALAR FİLMİ . , . lebi) nin «Divan» hakkındaki ibaresini şiirlerin yeni yazı İle yapılan trans yegâne hls, millî kültür namına ancak ASKI SIYIRAN TEHLİKE . . . Fazla içki içti, öldü a>nen tercüme değilse de ona yakın bir kripsiyonlarmda yanlışlıklar vardır. FÜkran hissi olmak lâzım gelir. Maslak civarında bir kazinoya giden şekilde tekrar etmiştİr: Bu vaziyete göMasallah! ve fazlaca içki içen Kadri isminde biri. re acaba (Suâvi) «Divan» ın bugün elde dönüşte sendeliyerek yürürken. ayağı bulunan nüshasmdan başka bir nüsha Tramvay idaresi yeni gelen bandajlan kajmıştır. Yere düşen Kadrinin başı mı görmüştür, yoksa (Çelebi) nin kısaarabalara takmıçtır. Kar münasebetile gibi iki bü\ük ve kuvvetli sinema taşa çarpmıstır. Kadri, şiddetli çarpma ca verdiği malumatı mı mehaz ittıhaz bozulan arabalann mühim bir kısmı da Güzel ve esrarenpz meçhul kadın... Saadete yıldızı tarafından yaratılan neticesinde ölmüştür. etmiştir? İşte bu noktanm kat'î şekilde tamir edilmiştir. Digerlerinin tamiri da susamış ve askı için cırpınan kadın... tesbiti kabil değildir. Bununla beraber cumartesi akşamna kadar bitirilerek Benzin ve petrol geldi ifadenin tarzma nazaran bizce bu ikinpazar günü sefere konacaktır. Şehrimize Karadeniz yolu ile yeniden ci ihtimal daha kuvvetlidir. Fakat her üç parti halinde mühim miktarda benhangi şekilde olursa olsun her halde zin ve petrol gelmiştir. (Ali Suâvi) nin de «Divan>ın mevcudiyetinden haberdar olduğu muhakkakSoğuktan donarak öldü Nüshası 5 kurustur. tır. Bakırköyünde oturan Cemilin oğlu on . ••• Türkiva Haric beş yaşında Yusuf, bir kaç gün evvel aBu vazlyetten de anlaşılır ki «Divan» l için icın Tamamen bir devir olan şaheseri va gitmiş ve bir daha dönmemişfir. Dün. bilenler veyahud ondan istifade edebi1400 Kr. 2700 Kr. ile beraber yarattığı ve bir kaSenelik takdim ediyor. o civarda Mustafanın kireç ocagmda lcnler asırlarca üç dört müelliften iba750 » 1450 » Altı avlık dmın feci sırrını canlandırdığı cesedi bulunmuştur. Soğuktan donduğu ret kaldıktan sonra, bundan yirmi beş 400 » 800 • Üc avhk ne":cesine varılmıştır. sene evvel basılan arabca metnin or150 » Yoktur. Bir avük taya çıkmasından itibaren ilim âlemiÇocuk Esirgeme kurumu nin umumî istifadesi baslamıştır. K ONS E RI balosu Gazetemize eönderilen evrak ve vazılal Fakat yazma nüshaya nazaran basma Çocuk Esirgeme kurumu İstanbul nesredilsin edilmesin iade edilmeı ve nüshada birçok yanlışlar olduktan başmerkezi yıllık balosu, 24 kânımusani 942 zivaından mes'nlivet kabul olunmaı. ka, yazma nüshada da birçok istinsah cumartesi günü gecesi saat 22 de TakSinema müdavimlerine M Ü H İ M tLÂ N hatalan vardır. Kıymetli ve mümtaz sim Belediye kazinosu salonlarında veâlim (Besim Atalay) m tıpkı bir dağ Sayın halkımızın aylardanberi beklediği... rilecektir. filminde bu muammayı size halledecektir. devirir gibi yaptığı heybetli iş yalnız Mühim miktarda koyun geldi «Divanü LugâtitTürk. ü baştan başa İki Ruhlu kadın... Ne idi ?.. Ne oldu ?.. Avukat Esad Mahmud Karakurd Dün, Karadenizden bir vapurla mü aynen ve harfiyyen tercüme etmekten tarafından şahane bir surette ibda edilen Sevmeği unutmuş... Ve tekrar aşka kavuşmuş... yazıhanesini Galata Bozkurd him miktarda koyun gelmiştir. Bir müd İbaret kalmamış, ayni zamanda basma Bu sksam İçin yerlerinizi evvelden aldırınız. T e l : 40380 han 12 mımaraya nakletmiştir. dettenberi Trabzonda bulunan ve bek nüshadaki tertib ve kıraat hatalarını yazma nüsha ile karşılaştırıp tashih et I lenen kovunlarda bu mevandadır. Telefon: 40750 Dün Meclise verildi IHEM ra zam kanunu Sehir akşam üzeri haberleri Divanü LugâtitTürk TÜRKOLOJİ BAHİSLERİ Köy bütçeleri tstanbul Vilâyetine bağlı 255 köyün yeni sene iş programı hazırlandı CUMHURÎYET 15 fkincikânun 1942 . NALINA MIHINA İngiliz donanması İsmail Hami Danişmend YARIN AKŞAM Sineması GAMILLA HORN ve GÜSTAY FRÖHLIGH Bu Akşam Ş A R K Sinemasında | GİZLİ VAZİFE İBRAHİM ÖZGÜR ye ATES BÖCEKLERİNİN SYBILLE SCHNITZ ALBERT SGHENHAIZ MARIA V. TESNEDY CUMHURÎYET Abone şeraıtı MAZİSİNİ ÜNUTAN KADIN Dikkat LAURENGE OLIYIER ve JOAN FONTAINE lEsad Mahmud Karakurd REBEKA (REBECCA) Şaheserini 19 ikincikânun pazartesi akşamı gaat 9 da MELEK Sinemasında nk takdimi şerefine verilecek sinema müsameresinin numaralı koltuk ve loca biletleri bir günde tamamen satılmıştır. Bu tehacüm karşısında sayın halkımızın istirahatini temin için müdiriyetimiz bu filmi İ P E K . Ayni zamanda ve N E L E K göstermeğe karar vermiştir. S İ N E M A L A K I N D A D İ K K A T : Filmin fevkalâde unmluğu dolayısile müteakib günler için seanslar: M E L E K ' fe Î 2.45 5.45 ve 9 da j P E K ' fe S 130 4. 6.30 ve 9 dadır Matinelerde gelecek halkımıza hususî bir kolaylık olmak üzere yalnız M E L E K sinemasmda matinelerde İstanbulda ilk defa olarak koltuklar numarplıdîr ve miiteskıb ffünier icin evvelden almabilir. YARIN Matinelerden itibaren TAKSİM sinemasmda BİNBİB DEHŞETLER FİLMİ.. YENİ CANAVAR ADAM... ÖLÜM İŞARETİ... TABİATİN BÜTÜN KUVVETLERİ BİR ARADA.. Elektrikli Adam 2 saatlik heyecan ve dehşet filmlni yaratanlar: İşte böyle müthiş ve korkunç... Mevzuda olan Senin bir cerdin var kuçük?. Nedime divanda yasükların arasına gömülmüftü. Yüzü solgundu. Gözleri parlıyordu. Sesini çıkarcnadı. Şükufe yere. haıının üzerine oturmuş, lıem fal aç:yor, hem konuşuyordu. Otuzu geçk.ndi. Butün hareketlerinde kadmlık ve garib bir cazibe vardı. Iskambillerini toplıyarak, başıru kaldırdı: Senin bir derdin var, diye, tekrar etti. Gun.erdir buraya bu derdini açmak jçin geliyor ve bir şey söylemeden gıdiyorsun. Nedime onun keskin, manalı bakışları aHında Kırarmıştı: Ah, Şükufeciğim! diye, mırıldandı. Şükufe kocasmın dostıarından birile evlenmiş olan bu ince güzel kıza hiç kimseye duymadığı bir muhabbet ve yakınhk duyarak bağlanm:ştı. Onu küçük bir kızkardeş gibi seviyor ve koruyordu. İskambilleri ince uzun parmakîarı arasmda karıştınp şıkırdatarak cesaret veren bir tavırla: Bana herşeyi anlat, dedi. Benimle ablanmışım gibi konuş. Belki bir çare buluruz. Genc kadın yastıklarm arasında doğrulup sıkıntılı gozlerle ona bakarak: Oh, bu güç, çok güç, diye, mırıldandı Fakat anlatacağım. Evet, doğru keşfettin. Bsnim bir derdim var ve ne zaınandır bıınu sana anlatmak istiyorum. Ama bu belki biraz gülünc.. Daha doğrusu garib. Bununla beraber beni anlayacağını sanıyorum. O kadar zekisindir ki.. Komplmanı bırak, anlat yavrum. Dinle Şükufe. Benim kocamı sevdiğimi biliyorsun. Buna eminim. Aksini söylemiyeceksin herhalde? Onunla sevişerek evlendim. Hâlâ dd seviyoıum. Onun yanında, yakınında mes'udum. Her hali hoşuma gidiyor, Ne f ; = Küçükhikâye Hayal ve hakikat Kerice Celâl Lon Chaney Jr. Lionel Alwill ve Anne Negel bilejim ben işte tıpkı ilk günlerimizde oîduğu gibi ona bağlıyım. Fakat... Genc kadm kekeliyordu. Yüzü pembeleşmişti. Derin bir iç çekişten sonra iiâve etti: Fakat bu günlerdir başka bir erkeğin rüyalaruna girmesine mâni olmuyor. Şükufe alâka ile doğrulmuş, iskambillerı elinden bırakmıştı: Kim bu erkek? Sen tammazsın. Ben evlenmeden çok evvel aramızda hafif bir flört başlamıştı. Fakat sonradan birbirimizden hoşlanmağa imkân olmadığını anhyarak ayrndık. Ama dostça bir aynlış. Zaten kendiliğinden oldu bu.. Birbirimize tesadüfümüz seyrekleşti. İki taraf da bir daha karşılaşmak için fırsat aramadı. Oldu. bitti. E, şiradi? Şimdi on beş gündür bu adam her gece ruyama giriyor. Hem de rüyalarım hep ayni şekilde. Bak, ne tuhaf: Birdenbire onu karşımda görüyorum. Bana •Kalk benimle gel Nedime?» diye, ismimle bağırıyor. Beraber gidiyoruz. Bir ormana ı?iriyoruz. Her taraf karan'ık Uzakta k'jcaman, sarı bir ay doğuyor. Or.un kolları arcsındayım. Beni öpüyor. Gözlerine iğiliyorum. Beni sevip. sevmediğini anlamak istiyorum ve şüphe içinde müthiş ıstırab çekiyorum. Çünkü rüyada ona deli gibi âşıkım. Şükufe kısa, kesik kahkahalarla gülüyjrdu. Nedime kederii gozlerle: Gül'tıe. rica ederim gülme, dedi Biliyorum, tuhaf bir hal başıma gelen. Fakat sen beni anlamahsm. Bu rüya her ncfes çekip gülümsiyerek: gp:e ajnü şekilde tekrar ediyor. Adeta Beni dinle, dedi. Dediğimi yap. uyumaktnn korkmağa başladım. Ne iş Sana fenaük yapmak ister miyim ben? Kence b.imezsin. Halbuki uyandığım za İnsan bir şeyden kaçtıkça ondan kurman bu adama karşı buz gibi soğuk ol tuiamaz Cesaretle yaklaşmasını biimek duğumu hifsediyorum. Kocama kar^ı ise lâzım. Kaçtığımız müddetçe hayal bizı kovaiar. Bu hayal güzelleşir, fevkalâde sıcak, samımî ve sevgi doluyum. Şükufe, artık gülmüyordu. Bü: an dü birşe, olur. Tesır ve sihri altında çılgına döneriz. Halbuki hakikate dokunmak, şünceli kalmıştı. Sonra yavaşça Onu bu yakınlarda gordün mü? di bu cesaretı göstermek lâzım. O öyle çıplak, zavaliı, hatta çirkin bir şeydir kı ye, sord'i. Evet, bir iki defa soğuk bir selâmHedirre isyanla yerinde doğrulmuştu: laşmadar. ionra bir iki manasız kelime Fakat ben onu sevmiyorum. anhlıonuştuK O kadar. Ş'ıkufe ayağa kalkmış, ellerini genc yor musun sevmiyorum.. Yalnız bu rükadınm rrnuzlarma koyarak üzerine yr'ır bu garib rüyalar!. Şükufe hep o müstehzi tavrile: doğru iğilmişti. Gözleri şeytanet içinde Onlardan kurtu'.mak i^tıyorsan deparhyordu. Garib bir tebessümle sordiğiraj yap. diye tekrar etti. du: *** Seni rahatsız eden bu rüyalardan kurtulmak istiyor musun? Bir iki nafta sonra iki genc kadın Nedime: tekrar bjuştular. Bu sefer Nedimenin Ah hem de nasıl! diye. çırpındı. evinde. Sükuft eşyalarla, etrafile meş Bana itimadın var mı yavrum? gul gorürıü.\or. bibloları ahp bırakarak. Taüi : var. resimlere bakarak aralarında geçen koNedime, düşüncelerinin anlaşılmış olnııtmayı unutmuş gibi havadan sudan Ne söylesem yapar mısmı? masır.dan utanır şibi gülüyor. Knirli konnşuyordu. Fakat Nedimenin sevlnci hareketler yapıyordu. Sonra birdenbire Evet. Öyle ise dinle küçüğüm: Bu adama ve heyecanı aşikârdı. Nihayet kahvele. yan cidciî, yan şaka: ynklaşmağa, onunla münasebetini de rlni ieerlfrken, genc kad.na sokulup be Fakat bir şey daha var, dedi. ŞimSLPI yavas atarak: rirleştirmsge gayret et. di de bu budala peşimden ayrümıyor. Nedimenin gijzleri hayretle açı'mıştı: Ne oldu diye sormuyorsun? dedi. Şükufe. otnuzlarım silkmişti. Ne demek istiyorsun? Ben bir kâ Sonra bir nefeste ilâve etti: Ondan kurtulmak kadar kolay bit bustan kurtulmağa çabalıyorum. Sen Tevs'yenı yaptım. şey var mı küçüğüm? Bir gün birdenadeta gidip onun koll?rma düşmenıi Yüzü kızsrmış. gözleri parlıyordu. Şü bire deli gibi âşık, ne yaptığını bılmea tavsiye ed'yorsun. Oh, Şükufe, benimle kufenir. hnfif bir tebessüm. alaycı bir bir kadın ta\Ti al ve ona kocandan ayrıeğlenme. Kocama ihanet etmeme İmkân vıria baktığını görerek o da gülmeğp lıp kendisile evlenmek istediğini sövle. mı var? raş'a'pıştı. Bu lâtifeye ikisi de gülüştüler. Şükufe bir sigara yakmıştı. Derin bir Ah nc akıllısın Şükufeciğim, diye,, JPeri^e ÇELÂL mırıldandı. Ne akıllısın! Sana hepsini anJatacapmı. Ve anlattı: Ona ümid verdim, sokuldum. Evvelâ şaşırdı. Ama sonra pek kolay oldu. Peşimde dolaşmaya başladı. Sonra bir gün evme.. anlıyor musun? Oh, fakat müthişti! Ne acemi, ne soğuk! Dudaklan ıslak. O kadar heyecanlı, gülünç bir hale geliyor ki... Elinden nasıl kaçtığımı Allah bilir. Şükufe gülüyordu: Peki, rüyalar? O gündenberi gönnüyorum. Hem bana, o gündenberi kocamı daha fazla seviyorum gibi geliyor. Ah ne haklıymışsın, ne haklıymışsm!. Şükufe olduğu yerde y a n uzanmış, mağrur, kendine emin bir tavırla genc kadma bakıyordu. Ya^avça: Ah küçük, hayatı bilmiyorsun. diye mırıldandı. Bu adamı unutmuştun. Bir başkası ile evlendin, kocanı sevdin. Fakat bir gün o karşma çıktı. Sende eski hatıralar canlandı. Bir fırsat kaçırılmış gibi sarsıldm. Belki de o. kocandan daha iyi idi, belki harikulâde bir aşkı, bir adamı farkma varmadan kaybetmiştin. Onu hayatmdan, rüyalanndan büsbütün atmak için tanıman. bir kahraman degil, fakat alelâde bir kimse olduğunu yakmdan görmen lâzımdı.